İcra ve İflas HukukuAciz Vesikası Nedir Nasıl Alınır

Aciz vesikası (bir diğer adıyla borç ödemeden aciz belgesi), icra takibi sonucunda borçlunun haczedilen tüm malvarlığı satılmasına rağmen elde edilen gelirin alacağı tamamen karşılamadığı durumda alacaklılara verilen bir belgedir. İcra hukuku uygulamasında sıkça karşılaşılan bu belge, hem borçlu hem de alacaklı bakımından çeşitli hukuki sonuçlar doğurur. Ayrıca aciz belgesi, kesin aciz vesikası ve geçici aciz vesikası olmak üzere iki türe ayrılır. Yasal dayanağı 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 143. maddesinde düzenlenmiştir ve bu belgenin alınması için herhangi bir harç veya ücret ödenmesi gerekmez.

Bu yazımızda “Aciz vesikası nedir?”, “Hangi koşullarda verilir?”, “Geçici ve kesin aciz belgesi arasındaki farklar nelerdir?” ve “Aciz belgesi ne gibi hukuki sonuçlar doğurur?” gibi önemli soruları detaylı şekilde yanıtlayacağız. Aciz vesikası, takip alacaklısı ve borçlu açısından ciddi sonuçlar doğurabildiği için konuyu dikkatle okumanızı ve süreci mutlaka bir avukat yardımıyla yürütmenizi tavsiye ederiz.

Aciz Vesikası Nedir?

Kısaca tanımlamak gerekirse aciz vesikası, icra takip işlemleri sonucunda borçlunun malvarlığının satışından elde edilen paranın alacakları karşılamaya yetmediğini resmi olarak gösteren belgedir. Bu belge hem alacaklı hem de borçlu açısından bazı avantajlar sağladığından, borçluya ait malların satılarak aciz belgesi alınmasını sadece alacaklı değil, borçlu taraf da isteyebilir. Borçlunun aciz belgesi istemesindeki en önemli fayda, aciz belgesi alındıktan sonra borcun faizinin durması ve borç miktarının daha fazla artmamasıdır.

Aciz vesikası genellikle icra müdürlüğündeki görevli icra memuru tarafından düzenlenir. Eğer borçlunun haczedilen tüm malları satıldığı halde alacaklıların alacağı tamamen tahsil edilememişse, icra memuru alacaklıların talebiyle aciz belgesi vermek zorundadır. İcra memuru, şartlar oluşmasına rağmen aciz vesikasını düzenleyip vermezse, bu ihmale karşı icra mahkemesine şikâyet yoluna başvurulabilir.

Kesin Aciz Vesikası Şartları

Aciz belgesinin (kesin aciz vesikasının) verilebilmesi İcra ve İflas Kanunu’nda sıkı şartlara bağlanmıştır. Bu şartlar genel hatlarıyla şu şekildedir:

  • Tüm hacizli malların satılmış olması: Hacze konu edilen tüm mal, hak ve menkullerin satış işlemleri tamamlanmış ve satış bedellerinin alacaklılar arasında paylaştırılması bitmiş olmalıdır. Alacaklı, haczedilen malların satışından feragat ederek doğrudan aciz belgesi talep edemez; mutlaka hacze dahil olan tüm malların satış süreci gerçekleştirilmelidir. (Not: Yeterli teklif gelmemesi veya alıcı çıkmaması nedeniyle satış yapılamamış olsa bile, satış işlemleri tamamlanmış sayılır.)
  • Belge talebinin yetkili alacaklı tarafından yapılması: Aciz belgesi, haczi uygulatan (haciz talebinde bulunan) veya hacze iştirak eden alacaklılar tarafından talep edilmelidir. Örneğin, alacağı rehinli (teminatlı) olan alacaklılar doğrudan aciz vesikası isteyemezler. Bu durumda rehinli alacaklılara aciz belgesine benzer rehin açığı belgesi (rehin alacağı belgesi) verilebilir.
  • Başka haczedilebilir malın kalmamış olması: Borçlunun, haczedilip satılan mallarından geriye başka haczedilebilir malı veya alacağı kalmamalıdır. Uygulamada icra memurları, haczedilen malların satışından elde edilen gelir alacağı karşılamaya yetmezse tamamlama haczi denilen ek haciz işlemlerine başvurarak borçlunun başka malvarlığı unsurlarını da haczedip satabilirler. Şayet borçlunun haczedilebilecek başka malı yoksa veya ek haciz yapılıp bu mallar da satıldıktan sonra elde edilen meblağ hala alacakları karşılamıyorsa, o takdirde alacaklılara aciz vesikası düzenlenebilir.
  • Alacağın tamamen tahsil edilememiş olması: Alacaklılar, takip konusu alacaklarını faiz ve icra masraflarıyla birlikte tam olarak tahsil edememiş olmalıdır. Başka bir deyişle, borcun bir kısmı ödenmemiş kalmış olmalıdır.

Yukarıdaki tüm koşullar yerine getirilmişse, yetkili icra müdürü tarafından alacaklılar için aciz belgesi düzenlenir. Düzenlenen kesin aciz vesikası, ayrıca icra dairesince özel bir sicile kaydedilir.

Kesin Aciz Belgesinin Şekli

Aciz belgesinin nasıl bir biçimde düzenleneceği, İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliği’nin 95. maddesinde belirtilmiştir. Bu maddeye göre, düzenlenecek aciz vesikasında aşağıdaki bilgilerin yer alması gerekir:

  • Dosya bilgileri: Takibi yapan icra dairesinin adı ve icra dosya numarası.
  • Tarafların bilgileri: Borçlu ve alacaklının kimlik bilgileri ile adres bilgileri.
  • Ödenmemiş alacak tutarı: Borcun ödenmeden kalan miktarı (faiz ve masraf dâhil toplam).

Belirtilen bu unsurlar, aciz belgesinin resmi geçerliliği ve kapsamı açısından zorunlu kayıtlardır.

Aciz Vesikası Sonuçları

Aciz vesikası, takip hukuku (icra hukuku), maddi hukuk ve ceza hukuku alanlarında çeşitli sonuçlar doğurur. Elbette bu sonuçların ortaya çıkabilmesi için usulüne uygun şekilde düzenlenmiş geçerli bir aciz belgesinin varlığı şarttır. Beklenen hukuki sonuçların gerçekleşmesi için sürecin mevzuata uygun ve dikkatli yürütülmesi önemlidir; bu noktada deneyimli bir icra hukuku avukatının desteğiyle ilerlemek en sağlıklı yaklaşım olacaktır. Genel olarak aciz belgesinin sonuçlarını başlıklar halinde şu şekilde açıklayabiliriz:

Aciz Belgesinin Takip Hukuku Açısından Sonuçları

Kesin aciz belgesi, icra takip hukuku açısından borç ikrarını içeren bir senet hükmündedir. Yani aciz belgesine sahip olan alacaklı, aynı alacak için yeniden icra takibine giriştiğinde borçlu bu borca itiraz ederse, alacaklı elindeki aciz belgesine dayanarak icra mahkemesinden borçlunun itirazının kaldırılmasını sağlayabilir. Ancak, önemle belirtmek gerekir ki aciz belgesi yalnızca takip hukuku bakımından borç ikrarı sayılır; maddi hukuk bakımından (örneğin bir istirdat davasında) tek başına borcun mevcut olduğunu ispatlayan kesin bir belge niteliğinde değildir.

Kesin aciz belgesi almış olan alacaklı, belgenin alınmasından sonraki bir yıl içinde borçluya karşı yeniden takibe başlarsa, borçluya tekrar ödeme emri göndermeye gerek kalmadan, önceki (eski) icra dosyasına istinaden doğrudan borçlunun mal varlığına haciz koydurabilir. Ancak alacaklı aciz belgesini aldıktan bir yıldan fazla bir süre geçtikten sonra yeniden icra takibi başlatacaksa, borçluya normal şekilde yeni bir ödeme emri tebliğ edilmelidir. Borçlu bu yeni ödeme emrine itiraz ederse, alacaklının elindeki aciz vesikası yine devreye girer ve icra mahkemesinde bu itirazın kaldırılmasına dayanak olabilir.

Ayrıca, kesin aciz belgesine sahip alacaklı tasarrufun iptali davası açma hakkına da sahiptir. Örneğin, İcra ve İflas Kanunu’nun 279. maddesi uyarınca alacaklı, borçlunun aciz hâlini kötüye kullanarak mal kaçırmak amacıyla yaptığı bazı işlemlerin iptali için dava açabilir ve bu davada aciz belgesini borçlunun ödeme aczinde olduğunu göstermek için kullanabilir.

Son olarak, aciz belgesi almış bir alacaklının başka bir takipteki hacze iştirak etmesi (devam eden bir hacze katılması) mümkün olabilir. Bunun için İİK m.100’de düzenlenen belirli şartların sağlanması gerekir. Kısaca özetlemek gerekirse: Eğer iştirak edilmek istenen ilk haciz, ilamsız bir takip dosyasından kaynaklanıyorsa, aciz vesikasının bu haciz tarihinden önce yapılmış ve kesinleşmiş bir başka takip neticesinde alınmış olması gerekir. İlk haciz bir mahkeme ilamına dayanıyorsa (ilamlı takip ise), aciz belgesinin ilgili dava açılmadan önce başlatılmış bir icra takibi sonucunda elde edilmiş olması şarttır. Bu koşullar gerçekleşmişse alacaklı, elindeki aciz belgesine dayanarak sonraki haciz işlemlerine katılabilir.

Aciz Belgesinin Maddi Hukuk Bakımından Sonuçları

Kesin aciz belgesinde yazılı borç için zamanaşımı süresi 20 yıl olarak öngörülmüştür. Yani alacaklı, aciz belgesinde belirtilen bakiye alacağını 20 yıl boyunca borçludan talep edebilir (genel zamanaşımı süresi bu alacak için uzamış olur). Buna ek olarak, aciz belgesinin düzenlenmesinden itibaren söz konusu borca faiz işlemesi durur. Bu durum, borçlunun lehine önemli bir avantajdır; çünkü aciz belgesi alındıktan sonra borcun tutarı artık faiz nedeniyle artmayacaktır.

Maddi hukuk alanındaki sonuçlar bunlarla sınırlı değildir. Türk Medeni Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu gibi mevzuatlarda da aciz vesikasına bağlanan özel hükümler bulunmaktadır. Örneğin, Türk Borçlar Kanunu’nun 245. maddesine göre bir kişinin borç ödemeden acze düşmesi (yani aciz vesikasının varlığı) durumunda, daha önce yapmış olduğu bağışlama taahhütleri kendiliğinden geçersiz hale gelir. Bu gibi hükümler, borçlunun acze düşmesi haline özel sonuçlar doğurarak alacaklıların menfaatini korumayı amaçlamaktadır.

Aciz Vesikasının Ceza Hukuku Açısından Sonuçları

Aciz vesikası alınması durumu, ceza hukuku açısından da bazı yaptırımları gündeme getirebilir. İcra ve İflas Kanunu’nun 331, 332 ve 338. maddelerinde borçlunun ödeme aczine düşmesiyle bağlantılı suç ve cezalar düzenlenmiştir. Örneğin, bir borçlu alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla kendi mallarını eksilterek, değerinin altında göstererek veya gerçeğe aykırı beyanlarla malvarlığını azaltıp borç ödemeden aciz durumuna düşerse ve bu şekilde alacaklının aciz vesikası almasına sebebiyet verirse, bu davranış cezai sorumluluk doğurur. Kanunda öngörülen hallerde borçlu hakkında altı aya kadar veya vakaya göre birkaç yıla kadar hapis cezası ve adlî para cezası gibi yaptırımlar uygulanabilir. İcra iflas suçları kapsamına giren bu fiillerde verilecek cezalar, somut olaydaki koşullara göre değişeceğinden, böyle bir durumda mutlaka uzman bir avukatla durumu değerlendirmenizi tavsiye ederiz.

Geçici Aciz Belgesi

Geçici aciz belgesi, borçlunun haciz anındaki malvarlığıyla borcunu ödeyemeyeceğinin tespit edilmesi halinde düzenlenen geçici nitelikteki belgedir. Hukuki dayanağı İcra ve İflas Kanunu m.105 olup uygulaması şöyledir: Haciz işlemi yapılırken, icra memuru haczedilen malların değerini takdir eder (gerekirse bilirkişi yardımıyla). Eğer borçlunun haczedilen mallarının, takip konusu alacağın tamamını karşılamaya yetmediği haciz sırasında anlaşılırsa, bu durum haciz tutanağına açıkça yazılır. Haciz tutanağının bu şekilde düzenlenmesi, ayrıca bir aciz vesikası düzenlenmesine gerek kalmaksızın geçici aciz belgesi hükmündedir. Yani haciz esnasında tutulan tutanak, geçici aciz vesikası yerine geçer.

Geçici aciz belgesi, adından da anlaşılacağı üzere kesin değildir ve bu nedenle kesin aciz belgesinin sonuçlarını tam olarak doğurmaz. Bunun sebebi, haczedilen malların satış aşamasında belki beklenenden daha yüksek bir değere satılabileceği ve borcun tamamını karşılama ihtimalinin bulunmasıdır. Dolayısıyla geçici aciz belgesine dayanarak alacaklı, sadece borçlunun mal kaçırma amacıyla yaptığı işlemlere karşı tasarrufun iptali davası açabilir. Örneğin, haciz sırasında bazı malların değerinin düşük gösterildiğini düşünen alacaklı, geçici aciz tutanağına dayanarak borçlunun bu işlemlerinin iptalini mahkemeden talep edebilir. Bunun dışında, geçici aciz vesikası kesin aciz belgesi gibi borç ikrarı sayılma, hacze doğrudan iştirak edebilme veya ödeme emri göndermeden takibe devam edebilme gibi hukuki etkilere sahip değildir.

Aciz Vesikası Nedir Nasıl Alınır

Aciz Vesikası Nedir Nasıl Alınır

Aciz Vesikası ile İlgili Sık Sorulan Sorular

Aciz Vesikası Ne Demektir?

Aciz vesikası, icra takibinin sonunda borçlunun tüm haczedilebilir malvarlığı satıldığı halde borcun tamamının ödenemediğini gösteren belgedir. Başka bir ifadeyle, borçlunun ödeme aczi içinde olduğunu (borcunu ödeyemeyecek durumda kaldığını) resmi olarak belgeleyen bir icra belgesidir.

Aciz Vesikası Borçluya Ne Fayda Sağlar?

Borçlu aciz vesikası aldığı takdirde, belgenin düzenlendiği tarihten itibaren o borç için faiz işlemeye durur. Bu durum, borcun zaman içinde faiz nedeniyle artmasını önler ve borçluya belli bir nefes alma süresi sağlar. Ayrıca, aciz belgesi alındıktan sonra borçlu aleyhine alacaklı bir yıl içinde yeniden takibe geçerse, borçluya yeniden ödeme emri gönderilmeden haciz yapılabilir ki bu da usul ekonomisi açısından borçluya ek bir yük getirmemiş olur.

Aciz Vesikası Almanın Şartları Nelerdir?

Aciz vesikası alabilmek için borçlunun haczedilebilecek tüm malvarlığına gerçekten haciz uygulanmış ve bu malların satışı yapılarak paraya çevrilmiş olması gerekir. Bu satış ve paylaştırma sonucunda alacak tam olarak tahsil edilememiş olmalıdır. Ayrıca, aciz belgesini talep eden kişinin, haciz işlemini yaptıran veya hacze katılan alacaklı olması şarttır (rehinli alacaklılar aciz belgesi değil, rehin açığı belgesi alır). Kısaca: tüm malvarlığı satılacak, alacak tamamen ödenmemiş kalacak ve talep yetkili alacaklıdan gelecek.

Aciz Vesikası Nasıl Alınır?

Borçlunun haczedilecek başka malı kalmadıysa ve yapılan haciz satışlarından elde edilen para alacağı karşılamaya yetmiyorsa, alacaklı icra dairesine başvurarak aciz belgesi düzenlenmesini talep eder. İcra müdürlüğü, yukarıda sayılan koşulların gerçekleştiğini tespit ettikten sonra aciz vesikasını hazırlar ve alacaklıya verir. Bu belge verilirken herhangi bir harç veya masraf alınmaz.

Aciz Vesikasında Hangi Bilgiler Yer Alır?

Düzenlenen aciz belgesinin üzerinde, borçlu ve alacaklıya ait kimlik ve adres bilgileri, icra takibinin yapıldığı icra dairesi ve dosya numarası, alacağın ödenmeden kalan miktarı gibi bilgiler yer alır. Kısacası, hangi dosya kapsamında ne kadar borcun ödenmeden kaldığını ve kimlere ait olduğunu gösteren tüm temel bilgiler aciz vesikasında kayıtlıdır.

Geçici Aciz Belgesi Ne İşe Yarar?

Geçici aciz belgesi, haciz esnasında borçlunun malvarlığının borcunu karşılamaya yetmediğinin tespit edilmesiyle ortaya çıkan belgedir (haciz tutanağı olarak düzenlenir). Bu belge, alacaklıya borçlunun mal kaçırma amaçlı işlemlerine karşı tasarrufun iptali davası açabilme imkânı tanır. Özellikle, haciz sırasında bazı malların değerinin gerçekte olduğundan az gösterildiği düşünülüyorsa, alacaklı geçici aciz belgesine dayanarak bu işlemlerin iptali için dava açabilir. Ancak geçici aciz belgesi, kesin aciz belgesinin sağladığı diğer hak ve kolaylıkları (örneğin doğrudan hacze devam etmek gibi) sağlamaz; sadece alacaklının ileride hakkını koruyabilmesi için bir ön işaret niteliğindedir.

Aciz Belgesi Almanın Sonuçları Nelerdir?

Aciz belgesi almanın birçok sonucu olmakla birlikte, en temel iki sonucu şunlardır: Zamanaşımı süresi uzar ve faiz işlemesi durur. Daha açık söylemek gerekirse, aciz belgesi alınmış bir borç için zamanaşımı süresi 20 yıla çıkar; bu süre boyunca alacaklı alacağını tahsil etme hakkını korur. Ayrıca belge alındıktan sonra ilgili borç için artık faiz yürütülmez, bu da borcun toplam tutarının sabit kalmasını sağlar.

Dikkat Edilmesi Gerekenler

Yukarıda, kesin ve geçici aciz vesikası nedir, hangi durumlarda verilir, alacaklı ve borçlu açısından ne gibi sonuçlar doğurur gibi soruları tüm ayrıntılarıyla açıklamaya çalıştık. Görüldüğü üzere, borç ödemeden aciz belgesine sahip olunması, hem icra takip hukukunda hem de maddi hukuk alanında birçok önemli etkiye yol açmaktadır.

Son olarak vurgulamak isteriz ki yukarıdaki bilgiler, aciz vesikası konusunda genel bir bilgilendirme niteliğindedir. Uygulamada aciz belgesinin düzenlenmesi ve sonrasında yapılacak işlemler esnasında her olayın kendi özel koşulları göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle, aciz vesikası süreciyle karşı karşıya kalan borçlu veya alacaklıların süreci mutlaka bir avukat yardımıyla takip etmeleri ve uzman desteği almaları büyük önem taşır. Bu sayede hem hak kayıplarının önüne geçilecek hem de yasal prosedür en doğru şekilde işletilecektir.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Post comment