İş HukukuSİGORTASIZ ÇALIŞMA DURUMUNDA TAZMİNAT HAKKI

Türkiye’de bir işçi çalışmaya başladığı andan itibaren sigortalı olmalıdır. Sigortasız çalışma, işverenin işçiyi Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bildirmeden, prim ödemeden çalıştırması veya eksik bildirilmesi demektir. Bu durum yasalara aykırıdır ve hem işçi hem de toplum için pek çok olumsuz sonuca yol açar. Peki, sigortasız çalıştırılan bir işçinin tazminat hakları nelerdir? Kıdem tazminatı ve diğer tazminat haklarını faiziyle alacak olan işçinin tüm haklarını size detaylıca anlatacağız. 

Tazminat haklarınız konusunda Bize ÜCRETSİZ WhatsApp’tan yazın veya iletişim numaramızdan arayın ön değerlendirme yapalım.

İşçinin Maaşının Bordroda Daha Az Gösterilmesi

İşçinin gerçekte aldığı ücretin maaş bordrosuna yansıtılmaması, çalışma hayatında sık rastlanan durumlardandır. Bunun ilk ve en önemli nedeni, işverenin işçilik maliyetlerini azaltmak istemesidir. İşçinin fiili olarak aldığı ücretten daha az bir ücretin resmîleştirilmesi, işçi için daha az SGK primi ödenmesi ve devlete daha az vergi verilmesi anlamına gelir. Ayrıca bunun işçiye dolaylı ve uzun vadeli zararları da vardır. Maaşı düşük gösterilen bir işçi, daha az prim miktarının SGK’ya bildirilmesi nedeniyle daha düşük emekli maaşı alacaktır. Bu işçi hastalandığında daha düşük rapor parası (geçici iş göremezlik ödeneği) alacağı gibi, işsizlik maaşı almaya hak kazandığında da bu maaşın miktarı azalacaktır.

Ayrıca bu durum işçinin kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı gibi pek çok hakkını da etkileyecektir. Görüleceği üzere; işçinin aldığı fiili maaşın resmiyette düşük gösterilmesinin işçi bakımından çok sayıda olumsuz sonucu vardır.

SİGORTASIZ ÇALIŞMANIN YASAL DURUMU VE CEZALARI

Türkiye’de sigortalı olmak hem hak hem de zorunluluktur. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na göre, bir işçi işe başladığı ilk günden itibaren SGK’ya bildirilmeli ve sigorta primleri ödenmelidir. İşveren ile işçi arasında aksine bir anlaşma yapılamaz; sigortasız çalışma konusunda taraflar anlaşsalar bile bu anlaşma geçersizdir. Sigortasız işçi çalıştırmak kamu düzenine aykırı bir fiildir ve tespit edilmesi halinde işverenler için ağır idari para cezaları öngörülmüştür. Ayriyeten sigortasız çalıştırılan veya sigorta primleri eksik ödenen işçi tüm tazminat haklarına hak kazanır.

Örneğin, bir işverenin bir işçiyi 1 yıl sigortasız çalıştırdığı tespit edilirse, işverene bir yıllık süre için brüt asgari ücretin 38 katı tutarında idari para cezası uygulanabilir. Ayrıca işe giriş bildirgesi vermediği ve her bir ay için sigortasız çalıştırdığı dönemler için de ek cezalar vardır. Bu cezaların tutarı her yıl güncellenmekte olup, 2025 yılı için bir ay sigortasız çalıştırmanın cezası yaklaşık 52.011,00  TL dir.

İşverenin sigorta yapmaması sadece para cezasıyla kalmaz; aynı zamanda eksik ödenen veya ödenmeyen sigorta primlerini gecikme zamlarıyla birlikte ödemek zorundadır. Sigortasız işçi çalıştırmak, kayıt dışı istihdam anlamına geldiğinden, ülke ekonomisine de zarar veren bir uygulamadır. Devlet, SGK denetimleri, ALO 170 ihbar hattı ve CİMER başvuruları yoluyla bu tür durumları tespit etmeye çalışır. Toplumda da bu konuda duyarlılık oluşması önemlidir; zira sigortasız çalıştırılan işçiler gelecekte emeklilik, sağlık güvencesi, işsizlik maaşı gibi pek çok haktan mahrum kalır.

Sigortasız çalışma süresi için zaman aşımı: Bir işçi, işten ayrıldığı tarihten itibaren 5 yıl içinde sigortasız çalıştığı dönemlerin tespiti için yasal yollara başvurmalıdır. 5 yıl içinde SGK’ya şikâyet etmek veya hizmet tespit davası açmak mümkündür. 5 yıllık süre geçtikten sonra hizmet tespit davası açılamadığı durumlar olsa da, bazı istisnai hallerde (örneğin SGK denetimleriyle çalışma tespit edilmişse) bu süre aşımı uygulanmayabilir. Yine de, hak kaybı yaşamamak için işten ayrılır ayrılmaz yasal hakları kullanmak en doğrusudur.

SİGORTASIZ ÇALIŞAN İŞÇİNİN TAZMİNAT VE DİĞER HAKLARI

Sigortasız çalışmak, işçinin temel haklarını ortadan kaldırmaz. Bir işçi sigortasız çalıştırılmış olsa bile, yasalar önünde sigortalı bir işçiyle aynı işçi haklarına sahiptir. Yani sigortasız işçi de çalıştığı süre için kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti gibi tüm işçilik alacaklarına hak kazanabilir. Buradaki en önemli fark, sigortasız çalıştığını ispat etme yükümlülüğüdür.

İşçi, gerçekten o işyerinde çalıştığını; hangi tarihler arasında, hangi pozisyonda çalıştığını belge ve tanıklarla kanıtlamalıdır. İspat konusunda tanık ifadeleri, yazılı belgeler, fotoğraf veya kamera kayıtları, mesaj ve e-postalar gibi her türlü delil kullanılabilir. İşçi, ileride hukuki süreç başlatmayı düşünüyorsa, çalıştığı döneme ait maaş bordroları, işyeri evrakları veya işe dair yazışmalar gibi kanıtları mümkünse saklamalıdır.

Sigortaları eksik ödenen veya tamamen Sigortasız çalışan işçinin temel tazminat hakları şunlardır:

  • Kıdem Tazminatı Hakkı: Kıdem tazminatı, aynı işverene bağlı en az 1 yıl çalışmış işçinin, iş sözleşmesinin belli sebeplerle sona ermesi halinde aldığı tazminattır. Sigortasız çalışmak kıdem tazminatı hakkını ortadan kaldırmaz. Sigortasız bir işçi, eğer en az bir yıl boyunca çalışmışsa ve işten çıkarılırken haksız bir nedenle çıkarıldıysa veya sigortasız çalıştırıldığı için kendisi işi haklı nedenle bıraktıysa, kıdem tazminatına hak kazanır. Kıdem tazminatı tutarı, çalışılan her yıl için genellikle 30 günlük brüt ücret (bazı durumlarda toplu sözleşme varsa daha fazla) olarak hesaplanır. Örneğin, 2 yıl sigortasız çalışıp işten çıkarılan bir işçi, yaklaşık 2 aylık brüt ücreti kadar kıdem tazminatı talep edebilir. Burada kilit nokta, iş sözleşmesinin sona erme şeklidir: İşveren haksız yere feshederse (örneğin geçerli bir neden olmadan işten çıkarma) veya işçi haklı nedenle (örn. sigortasız çalıştırılma, maaş ödenmemesi gibi haklı sebeplerle) istifa ederse kıdem tazminatı doğar. Sigortasız çalışmak, tek başına işçiye haklı fesih imkânı verir; çünkü kanunen sigorta yapılmaması, işçiye derhal fesih hakkı tanıyan durumlardan biridir. İşçi bu nedenle ayrıldığında kıdem tazminatını talep edebilir.
  • İhbar Tazminatı Hakkı: İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmelerinde fesih yaparken kanunen öngörülen ihbar (önceden bildirim) sürelerine uyulmaması halinde ödenen tazminattır. Sigortasız çalışan işçi de ihbar sürelerine tabidir. Eğer işveren, işçiyi işten çıkarırken kanundaki ihbar süresine uymazsa, sigortasız dahi olsa işçiye ihbar tazminatı ödemelidir. İhbar süresi, işçinin kıdemine göre 2 ile 8 hafta arasında değişir (6 aydan az çalışan için 2 hafta, 6 ay-1.5 yıl arası için 4 hafta, 1.5-3 yıl arası için 6 hafta, 3 yıldan fazla ise 8 hafta). Bu sürelere uymadan derhal çıkarılan işçi, ücretinin karşılığı olarak ihbar tazminatı alır. Dikkat: Eğer işçi, sigortasız çalıştırıldığı için kendi ayrıldıysa (haklı nedenle fesih), bu durumda işçi istifa etmiş sayıldığı için ihbar tazminatı talep edemez. İhbar tazminatı sadece işverenin fesihlerinde ve ihbar süresine uyulmadığında söz konusu olur.
  • Diğer İşçilik Hakları: Sigortasız çalışan işçiler de yıllık ücretli izin hakkı, resmî tatil ve bayram ücreti, hafta tatili (pazar) ücreti ve fazla mesai ücreti gibi haklara sahiptir. Örneğin, bir yıl çalışmış bir işçi (sigortasız da olsa) en az 14 gün yıllık ücretli izin hakkı kazanır. İşten ayrılırken kullanılmamış izinleri varsa, bunların parasını talep edebilir. Aynı şekilde, resmi tatil günlerinde çalıştıysa zamlı ücret alacak, fazla mesai yaptıysa saat başına %50 zamlı ücret hak edecektir. Sigortasız çalışmak, bu alacakların talep edilmesine engel değildir. Yeter ki işçi, o sürelerde çalıştığını ispatlayabilsin. Ücret ve prim farkları: Bazı işverenler sigortasız işçilere genelde asgari ücret veya elden ödeme yapar. İşçi, asgari ücretin altında bir ödeme aldıysa veya daha yüksek bir maaş hak ettiği halde düşük gösterildiyse, aradaki farkları da talep edebilir. Tüm bu alacaklar için zamanaşımı süresi genellikle 5 yıldır; işçi ayrıldıktan sonra 5 yıl içinde dava açmalıdır.
  • İş Kazası ve Sağlık Hakları: Sigortasız bir işçi, maalesef çalışırken bir iş kazası geçirdiğinde veya meslek hastalığına yakalandığında, normalde SGK’nın sağladığı geçici iş göremezlik ödeneği, sürekli iş göremezlik geliri, tedavi masraflarının karşılanması gibi haklardan doğrudan yararlanamaz. Ancak kanunlar, iş kazası durumunda sigortasız da olsa işçiyi korur: Böyle bir durumda işveren, iş kazasından doğan tüm masrafları ve tazminatları ödemekle yükümlü olur. Örneğin, sigortasız işçi iş kazası geçirirse hastane masrafları, çalışamadığı dönemin ücret kaybı, sürekli bir sakatlık varsa bunun için gelir bağlanması gibi yükümlülükler işverene fatura edilir. Hatta SGK, sigortasız işçi için tedavi sağlarsa, yaptığı masrafları ve bağladığı maaşı işverenden talep eder. Bu nedenle işverenler için sigortasız işçi çalıştırmak, olası bir kazada maddi açıdan çok daha büyük sorumluluk getirir. İşçi ise uğradığı zararlar için ayrıca maddi ve manevi tazminat davası açma hakkına sahiptir.
  • İşe İade ve Kötü Niyet Tazminatı: Sigortasız çalışan bir işçi, haksız yere işten çıkarılırsa bazı ek haklara da sahiptir. İş Kanunu’na göre eğer işyerinde en az 30 işçi çalışıyorsa ve sigortasız işçi o işyerinde en az 6 aylık kıdeme sahipse, işten çıkarıldığında işe iade davası açabilir. Sigortasız olması bu davayı açmaya engel değildir; mahkeme, işçinin gerçekten orada çalıştığını tespit ederse işe iade kararı verebilir. İşveren, mahkeme kararına rağmen işçiyi geri almazsa en az 4, en fazla 8 aylık ücreti tutarında iş güvencesi tazminatı ödemek zorunda kalır. Diğer yandan, eğer işyerinde 30’dan az işçi çalışıyorsa veya işçi işe iade şartlarını sağlamıyorsa, haksız fesih halinde kötü niyet tazminatı gündeme gelir. Özellikle işçi, SGK’ya şikâyette bulunduğu veya haklarını aradığı için işten çıkarıldıysa bu fesih “kötü niyetli” kabul edilir. Kötü niyet tazminatı, normal ihbar tazminatının üç katı tutarında ödenen bir tazminattır. Örneğin ihbar süresine göre hesaplanan tutar 4 hafta ücrete denk geliyorsa, kötü niyet tazminatı 12 haftalık ücret olacaktır. Bu tazminat, işçinin haksız ve kötü niyetli şekilde işten çıkarılmasına karşı caydırıcı bir yaptırımdır.

Özetlemek gerekirse, sigortasız çalışan bir işçi yasal olarak sigortalı işçiyle aynı haklara sahiptir; kıdem ve ihbar tazminatından yıllık izine, fazla mesai ücretinden diğer alacaklara kadar tüm haklarını talep etme imkânı vardır. Sigortasız olmak, işçinin hak kaybına uğramasına sebep olmaz; yeter ki işçi hakkını aramayı bilsin ve yasal süreçleri izlesin.

SİGORTASIZ ÇALIŞMA NASIL İSPATLANIR

SİGORTASIZ ÇALIŞMA NASIL İSPATLANIR

İŞÇİNİN HAKLARINIZI ARAMA YOLLARI (ŞİKAYET VE DAVA)

Sigortasız çalıştırıldığınızı düşünüyorsanız ya da bu durum işten ayrıldıktan sonra ortaya çıktıysa, haklarınızı aramak için birkaç yol vardır:

  1. SGK’ya Şikâyet: En pratik yollardan biri, işvereninizi SGK’ya şikâyet etmektir. Çalışırken sigortanız yapılmadıysa, bağlı olduğunuz SGK il veya ilçe müdürlüğüne bir dilekçe ile başvurarak durumu bildirebilirsiniz. Dilekçede işyerinin adı, adresi, çalışma süreniz gibi bilgileri açıkça yazmanız gerekir. Ayrıca ALO 170 Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi’ni arayarak da ihbarda bulunabilirsiniz. İhbar sonrasında SGK müfettişleri işyerine gidip denetim yapar. Denetimde sigortasız çalışan olduğunuz tespit edilirse, işverenin sizi o an sigortalı yapması sağlanır ve geriye dönük primlerin ödenmesi için rapor tutulur. Hâlihazırda işyerinde çalışıyorken şikâyet etmek, en hızlı sonuç alınan yoldur; çünkü müfettiş sizi fiilen işbaşında yakalarsa, en azından o günden itibaren sigortanız başlatılır. Geçmişe dönük olarak da genellikle bir yıla kadar sigortasız çalıştığınız süre kazanılabilir (daha uzun süreler için dava açmak gerekir). Unutmayın, SGK’ya yapılan şikâyetler işten ayrıldıktan sonra da değerlendirilebilir; ancak işten çıktıktan sonra ispat yükü biraz daha zorlaşabilir ve genellikle mahkeme süreci gerekebilir.
  2. Hizmet Tespit Davası: Sigortasız çalıştığınız süreleri mahkeme kararıyla tescil ettirmek için hizmet tespit davası açabilirsiniz. Bu dava, iş mahkemesinde açılır ve amacı, sigortasız geçen çalışma sürenizi resmen SGK’ye tescil ettirmektir. Kanun gereği hizmet tespit davasını, işten ayrıldığınız yılı takip eden takvim yılından başlayarak 5 yıl içinde açmanız gerekir. Örneğin 2023 yılında işten ayrıldıysanız, 2028 sonuna kadar bu davayı açma hakkınız vardır. Dava sırasında mahkeme, tanık beyanları, belge ve kayıtlar gibi delillerle gerçekten belirtilen tarihlerde çalışıp çalışmadığınızı inceler. Davayı kazanırsanız, mahkeme kararı SGK’ya bildirilir ve sigortasız çalıştığınız dönemler sizin adınıza tescil edilir. Böylece, emeklilikte prim günleriniz boşa gitmemiş olur; işveren de o dönemlerin primlerini gecikme cezasıyla ödemek zorunda kalır. Hizmet tespit davası, tamamen sigorta primleriyle ilgilidir; yani bu davada doğrudan tazminat parası talep edilmez, yalnızca çalışmaların SGK’ya kaydedilmesi sağlanır.
  3. İşçilik Alacakları Davası (Tazminat ve Ücret Davası): Hizmet tespitiyle birlikte veya sonrasında, sigortasız çalıştığınız dönem için ödenmeyen haklarınızı almak üzere işçilik alacakları davası açabilirsiniz. Bu davada kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, ödenmemiş maaşlar gibi haklar talep edilir. Genellikle uygulamada önce hizmet tespiti yapılıp ardından alacak davası açılması önerilir, fakat Yargıtay kararları işçiyi buna zorlamıyor; işçi dilerse doğrudan alacak davası açıp çalışma olgusunu ispatlayabilir. Yine de, sigorta kaydı olmadığı için mahkemeler çoğu zaman “önce hizmet tespiti yap, sonra gel” demekteydi, bu yaklaşım değişmeye başlamıştır. Dolayısıyla, tecrübeli bir iş hukuku avukatına danışarak her iki hakkınızı (hizmet tespiti ve alacaklar) en doğru şekilde kullanmanız yararlı olacaktır. Alacak davanızı kazanırsanız, mahkeme işverenin size hak ettiğiniz tazminat ve diğer ücretleri ödemesine karar verir.
  4. Haklı Nedenle Fesih ve Kıdem Tazminatı: Sigortasız çalıştırıldığınızı fark ettiğiniz anda, eğer hala aynı işyerinde çalışıyorsanız, iş akdini haklı nedenle feshedebilirsiniz. İş Kanunu madde 24’e göre, sigorta primlerinizin yatırılmaması işçiye derhal fesih (istifa) hakkı veren durumlardan biridir. Bu şekilde işi bırakırsanız kıdem tazminatınızı talep edebilirsiniz. Bu yöntemi tercih edecekseniz, noter aracılığıyla işverene durumu bildirip iş akdini feshetmek ve kıdem tazminatını istemek doğru olacaktır. İşveren ödemezse dava yoluyla kıdem tazminatınızı alabilirsiniz.
  5. İşe İade Davası: Yukarıda bahsettiğimiz gibi, sigortasız çalışan işçi haksız nedenle işten çıkarılırsa (örneğin sigortasız çalıştırıldığını SGK’ya ihbar ettiği için çıkarılmışsa), işe iade davası açabilir. İşe iade davası açmak için işyerinde 30 veya daha fazla işçi çalışıyor olmalı ve sizin de en az 6 aylık kıdeminiz bulunmalıdır. Dava sonunda mahkeme işe iadenize karar verirse, işverenin sizi 1 ay içinde işe geri alması gerekir; almazsa 4-8 aylık ücret tutarında iş güvencesi tazminatı öder. İşyerinde 30’dan az işçi varsa işe iade hükümleri uygulanmasa da, kötü niyet tazminatı talebiyle hakkınızı arayabileceğinizi unutmayın.
  6. Delil Toplama ve İspat: Haklarınızı aramaya karar verdiyseniz, çalıştığınızı kanıtlayacak tüm bilgi ve belgeleri bir araya getirin. Sigortasız çalıştığınız döneme ait varsa yazışmalar, işyerinden size verilmiş kartvizit, belge, e-posta, WhatsApp mesajları, fotoğraflar, müşterilerle/işyeriyle yaptığınız işle ilgili kayıtlar vb. hepsi delil değeri taşır. Ayrıca birlikte çalıştığınız arkadaşlarınız, hatta komşu işyerindeki kişiler bile tanık olarak dinlenebilir. İspat konusunda yalnız değilsiniz: SGK müfettiş raporları, işyeri kayıtları gibi resmi belgeler de size yardımcı olabilir. Örneğin, işyerine daha önce yapılan bir denetimde adınız geçmişse veya işveren, ücret bordrosunda adınızı göstermiş ama prim yatırmamışsa bunlar mahkemede güçlü deliller sayılır. Bu nedenle, elinize geçen her belgeyi saklayın ve dava sürecinde avukatınıza iletin.
  7. Yasal Destek Alma: Sigortasız çalışma gibi durumlarda hak aramak bazen uzun ve teknik bir süreç olabilir. Bu nedenle bir iş hukuku avukatından danışmanlık almak veya dava sürecinde temsil edilmek işinizi kolaylaştırır. Bir avukat, hem hangi dava/yol ile hangi hakları talep edeceğinizi belirlemede yardımcı olur, hem de süreci sizin adınıza takip edebilir. Unutmayın, haklı olduğunuz bir konuda çekinmeden yasal yolları kullanmak, hem size hak ettiğiniz kazancı sağlayacak hem de kayıt dışı çalışmanın önlenmesine katkı sunacaktır.
SİGORTASIZ ÇALIŞMA DURUMUNDA HAKLAR

SİGORTASIZ ÇALIŞMA DURUMUNDA HAKLAR

 

ÜCRETİN SİGORTAYA DÜŞÜK BİLDİRİLMESİ İLE İLGİLİ YARGITAY KARARI 

1.Ücret gerçek miktardan ödense de sigorta priminin asgari ücretten bildirilmesi haklı fesih imkanı verir.

Davacı davalıya ait işyerinde çalışırken asgari ücretin üzerinde maaş almasına rağmen işverence sigorta primlerinin asgari ücret üzerinden yatırıldığını, talebine rağmen gerçeğe uygun düzenleme yapılmadığını, bu nedenle iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı istemiş, davalı ise davacının, işi kendi isteği ile bıraktığını, iddiasının aksine asgari ücret ile çalıştığını, savunmuştur.

Mahkemece, davacının iş sözleşmesini işi terk ederek kendisinin feshettiği gerekçesi ile kıdem tazminatı talebi red edilmiş ise de, bu kabul dosya kapsamına uygun değildir. Mahkemece yapılan emsal ücret araştırmasına ve tanık beyanına göre davacı konumundaki bir işçinin asgari ücretle çalışmayacağı belirlenmiş olup, sigorta primlerinin gerçek ücret üzerinden yatırılmaması 4857 sayılı Yasanın 24 II-e hükmü gereği işçiye iş sözleşmesini haklı nedenle fesih imkanı verir. Bu nedenle davacının kıdem tazminatı isteminin kabulü gerekirken hatalı değerlendirme ile reddi bozmayı gerektirmiştir.

9. HD. 2014/36293 E. 2015/52 K. 12/01/2015

2. Ücret gerçek miktardan ödense de sigorta priminin asgari ücretten bildirilmesi (sefer priminin dahil edilmemesi)haklı fesih imkanı verir.

Davacının, davalı işyerinde asgari ücret ve sefer primi ile çalıştığı sabittir. Davacının sigorta primleri asgari ücret üzerinden yatırılmıştır. Davacının gerçek ücreti asgari ücret ve sefer priminden oluşmaktadır. Bu durumda davacının sigorta primi bu ücret üzerinden yatırılması gerekir. Davacı iş sözleşmesini bu nedenle haklı olarak 9.5.2008 tarihinde feshetmiştir. Bu tarihten sonra 10.5.2008 tarihinde işverene verdiği istifa dilekçesinin bir önemi yoktur. Davacının kıdem tazminatı hüküm altına alınması gerekirken mahkemece kıdem tazminatının reddi isabetsizdir.

9. HD. 2010/6681 E. 2012/15197 K. 02.05.2012

3. Ücretin ve sigorta priminin eksik ödenmesi haklı fesih imkanı verir.

Davacı işçinin iş sözleşmesinde öngörülen ücretin eksik ödendiğini ileri sürerek iş sözleşmesini feshettiği, bir süre eksik ödemeye göz yumduğu ancak bu durumun sosyal güvenlik haklarını da ilgilendirmesi sebebiyle fesih yoluna gittiği anlaşılmaktadır.

İş sözleşmesi ile kararlaştırılan ücretin eksik ödenmesi ve işçinin bir süre bu esik ödemeye itiraz etmemesi halinde çalışma koşullarının işçi aleyhine esaslı değişikliğinden söz edilemez. Değişikliğin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca işverence yazılı olarak yapılması ve işçi tarafından 6 iş günü içinde yazılı olarak kabulü gerekir.

Somut olayda işverence böyle bir prosedür işletilmemiştir. Davacının eksik ücret ve sigorta primi ödenmesine dayalı olarak iş sözleşmesini haklı olarak feshettiği dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Kıdem tazminatı ile ücret farkı isteklerinin kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmelidir. Dosya içinde mevcut bilirkişi raporları bu yönden bir değerlendirmeye tabi tutularak sonuca gidilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.

9. HD. 2012/3255 E. 2014/17162 K. 27.05.2014

SIKÇA SORULAN SORULAR

Soru: Sigortasız çalışmak yasak mı, yasal bir cezası var mı?

Cevap: Evet, sigortasız işçi çalıştırmak yasaktır. İşverenin, işçiyi sigortasız çalıştırdığı tespit edilirse kanunen idari para cezaları uygulanır. Örneğin, 2024 yılı için bir işçiyi bir ay sigortasız çalıştırmanın cezası 20 bin TL’nin üzerindedir. Ayrıca bir yıl sigortasız çalıştırmanın cezası, bir yıllık asgari ücretin 38 katına kadar çıkabilmektedir. İşveren, cezaya ek olarak ödenmemiş primleri faiziyle ödemek zorunda kalır. Bu yaptırımlar, kayıt dışı istihdamı önlemek amacıyla uygulanır.

Soru: Sigortasız çalışan işçi ne yapmalı, nereye şikayet edebilir?

Cevap: Sigortasız çalıştırılan bir işçi öncelikle durumu SGK’ya şikâyet edebilir. Bunun için SGK İl Müdürlüğü’ne yazılı dilekçe verebilir veya ALO 170 hattını arayabilir. Ayrıca e-Devlet üzerinden CİMER’e başvurarak da ihbarda bulunmak mümkündür. Şikâyet üzerine SGK müfettişleri işyerine denetime gelir. Denetimde sigortasız çalıştığınız belirlenirse işverene ceza kesilir ve sigorta girişiniz yapılır. İşten ayrılmışsanız, 5 yıl içinde hizmet tespit davası açarak sigortasız çalışma sürenizi mahkeme kararıyla tescil ettirebilirsiniz.

Soru: Sigortasız çalışan işçi kıdem tazminatı alabilir mi?

Cevap: Evet, alabilir. Kıdem tazminatı için en az 1 yıl aynı işverene bağlı çalışmış olmak gerekir. Sigortasız çalışmış olmanız bu süreyi ve hakkı ortadan kaldırmaz. Eğer işten çıkışınız, işveren kaynaklı bir nedense (örneğin haksız yere işten çıkarılma) ya da siz sigortasız çalıştırıldığınız için işi bırakmışsanız (haklı nedenle fesih), kıdem tazminatı talep edebilirsiniz. Örneğin 2 yıl sigortasız çalışan bir işçi, şartlar uygunsa 2 yıllık çalışmasına karşılık kıdem tazminatını almalıdır.

Soru: Sigortasız işçi ihbar tazminatı alabilir mi?

Cevap: İhbar tazminatı, işverenin fesihte uyacağı bildirim süresine uymaması durumunda ödenir. Eğer sigortasız işçiyi işveren aniden, ihbar süresini kullandırmadan işten çıkarırsa, işçi ihbar tazminatına hak kazanır. Bu süre çalışmanın uzunluğuna göre değişir (2 hafta ile 8 hafta arası). Ancak işçi kendi istifa ederse veya haklı nedenle işi bırakırsa ihbar tazminatı alamaz, çünkü ihbar tazminatı işverenin bildirim yapmadan çıkardığı durumlar için geçerlidir.

Soru: Sigortasız çalıştığımı nasıl ispatlarım?

Cevap: Sigortasız çalıştığınızı ispatlamak için her türlü delilden yararlanabilirsiniz. Mahkemeler tanık ifadelerini kabul eder; birlikte çalıştığınız iş arkadaşlarınızın veya çevredeki kişilerin tanıklığı önemlidir. Bunun yanında yazılı belgeler güçlü kanıt oluşturur: İşyerine ait giriş çıkış kayıtları, maaş bordroları (isminiz olmasa bile imzanız bulunan belgeler), işyeri içi yazışmalar, e-postalar, WhatsApp mesajları, güvenlik kamerası kayıtları, müşterilerden gelen teşekkür mesajları, işyerinde çekilmiş fotoğraflar vb. hepsi delil sayılabilir. Ayrıca SGK denetim raporları veya iş müfettişi tespitleri de varsa bunlar doğrudan kanıttır. İmkânınız varsa, çalıştığınız döneme ait kanıt olabilecek evrakların kopyalarını saklamak ileride çok faydalı olur.

Soru: İşe başladığımda sigortam hemen yapılmalı mı? Deneme süresi boyunca sigortasız çalıştırılabilir miyim?

Cevap: Sigorta, işe başladığınız ilk günden itibaren yapılmalıdır. Yasalar deneme süresi dahi olsa işçiyi sigortasız bırakmaya izin vermez. Yani “2 ay deneme süresinde sigorta yapmıyoruz” gibi bir uygulama kanunen geçersizdir. İşe girdiğiniz gün sigorta girişiniz yapılmak zorundadır. Aksi takdirde işveren sigortasız çalıştırma suçunu işlemiş olur ve ceza uygulanır. Siz de bu dönemi daha sonra hizmet tespiti ile sigortalı hale getirebilirsiniz.

Soru: Sigortasız çalışırken iş kazası geçirirsem ne olur?

Cevap: Sigortasız çalışan bir işçi iş kazası geçirirse, öncelikle sağlık hizmeti alması esastır – hastaneye başvurduğunuzda acil durumlarda sigortalılık aranmaz. Ancak sonrasında, SGK bu kazayı ve işçinin sigortasız olduğunu tespit ederse, işveren hakkında işlem yapar. İşveren, sigorta yapmadığı için kazayla ilgili tüm masrafları ödemek zorunda kalır. Örneğin hastane masrafları, ilaç, tedavi giderleri, işçinin çalışamadığı süredeki ücret kaybı gibi maliyetler işverene fatura edilir. Ayrıca işçinin sürekli bir sakatlığı oluşursa, bağlanacak aylık gelir de işverenden talep edilir. İşçi de ayrıca işverene karşı maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Yani sigortasız olsanız bile, iş kazasında mağdur olmamanız için yasa size haklar tanımıştır, fakat süreçte işveren zor durumda kalacaktır.

Soru: Sigorta yapmayan işveren hakkında nereye başvurulur?

Cevap: Sigorta yapmayan, işçisini sigortasız çalıştıran işvereni ihbar etmek için SGK en yetkili mercidir. SGK’ya doğrudan dilekçe verebileceğiniz gibi, ALO 170 hattına arayarak işvereninizi şikâyet edebilirsiniz. Ayrıca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı iş müfettişlerine şikâyet veya CİMER üzerinden başvuru da mümkündür. Bu ihbarlar gizli tutulur ve müfettişler gerekli incelemeyi yapar. Tespit halinde işveren hem para cezası alır hem de çalışmadığınız dönemlerin primlerini öder. Eğer işveren sizi bu nedenle işten çıkarırsa, yukarıda bahsettiğimiz işe iade davası veya kötü niyet tazminatı gibi haklarınızı arayabilirsiniz.

Soru: Sigortasız çalıştırılan işçi işten ayrıldıktan sonra haklarını alabilir mi?

Cevap: Evet. İşten ayrılmış olsanız bile geriye dönük haklarınızı talep edebilirsiniz. Öncelikle 5 yıl içinde hizmet tespit davası açarak sigortasız çalıştığınız süreleri SGK’ya kaydettirebilirsiniz. Bu sayede emeklilik haklarınızı korumuş olursunuz. Ardından kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin ücreti gibi alacaklarınız için işverene dava açabilirsiniz. Dava sürecinde tanık ve belgelerle geçmişte çalıştığınızı ispatlamanız gerekecektir. Mahkeme, sigortasız çalışmanızı ve alacaklarınızı tespit ederse, işverenin size bu ödemeleri yapmasına karar verir. Kısacası işten ayrıldıktan sonra da hakkınızı aramak mümkündür; önemli olan yasal süreleri kaçırmamaktır.

Soru: Sigortasız çalıştığım dönem emekliliğimi etkiler mi?

Cevap: Sigortasız çalıştığınız dönem, SGK kayıtlarına girmediği için emeklilik prim gününüzü eksik bırakır. Bu da emeklilik tarihinizi geciktirebilir veya maaşınızı düşürebilir. Ancak hizmet tespit davası ile sigortasız geçen günlerinizi geriye dönük olarak saydırabilirsiniz. Dava sonucunda o süreler SGK’ya bildirilir ve primler işverenden tahsil edilir. Böylece emeklilik hesabınıza dahil olur. Eğer hizmet tespiti yapmazsanız, sigortasız çalıştığınız günler ne yazık ki emeklilik hesabında yok sayılacaktır. Bu yüzden sigortasız çalışılan sürelerin telafisi için harekete geçmek önemlidir.

Soru: Özel sektörde sigortasız çalışmak ile kamu sektörü arasında fark var mı?

Cevap: Kamu kurumlarında çalışanlar genellikle 4/a (SSK) kapsamında değil, 4/c (Emekli Sandığı) kapsamında sigortalıdır ve kamuda sigortasız işçi çalıştırılması neredeyse söz konusu olmaz. Özel sektörde ise bazen kayıt dışı istihdam görülebilmektedir. Ancak haklar açısından bakıldığında, özel sektörde sigortasız çalıştırılan işçi de tüm yasal haklara sahiptir. Kamuya kıyasla özel sektörde hakkınızı aramak için (şikâyet, dava gibi) yöntemler kullanmanız gerekebilir, zira kamuda otomatik denetim mekanizmaları daha sık işler. Sonuç olarak, özel sektör veya kamu fark etmeksizin bir işçi çalışıyorsa sigortalı olmalıdır; sigortasız çalıştırılmışsa, yukarıdaki tüm haklar ve yasal yollar aynen geçerlidir.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Post comment