İş HukukuTELAFİ ÇALIŞMASI NEDİR ŞARTLARI VE SINIRLARI

Telafi çalışması, işçinin belirli zorunlu nedenlerle çalışamadığı süreleri daha sonra telafi etmesi anlamına gelen bir çalışma türüdür. Başka bir deyişle telafi çalışması, işçinin eksik kalan mesai saatlerini ileride tamamlamasıdır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 64. maddesinde telafi çalışması düzenlenmiştir.

Bu maddeye göre: Zorlayıcı sebeplerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatil günlerinden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi ya da benzeri nedenlerle işyerinde normal çalışma süresinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil olması veya işçinin talebiyle kendisine izin verilmesi durumlarında, işveren iki ay içinde çalışılmayan süreler için telafi çalışması yaptırabilir. Telafi çalışması, fazla mesai değil telafi çalışması kavramıdır; yani yapılan çalışma normal çalışma süresinin telafisi olup kanunen fazla mesai sayılmaz.

Telafi çalışmasının amacı, işveren ve işçinin iş akdinden doğan karşılıklı yükümlülüklerini dengelemektir. Örneğin, beklenmeyen bir sebeple iş yerinde üretim durduğunda veya işçi kendi isteğiyle ekstra izin aldığında, ortaya çıkan eksik çalışma süresi telafi çalışmasıyla kapatılır. Bu sayede işçi, işini kaybetme riski olmadan işverene borçlu kaldığı süreyi çalışır; işveren de işin aksamamasını sağlar. Telafi çalışması uygulaması, işçi hakları ile işverenin işletme ihtiyaçları arasında bir denge kurmayı hedefler.

İş Kanunu Telafi Çalışması

Madde 7 —Zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine 4857 sayılı İş Kanunu, iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile öngörülen yasal izinleri dışında izin verilmesi hallerinde, işçinin çalışmadığı bu sürelerin telafisi için işçiye yaptırılacak çalışma, telafi çalışmasıdır.

Telafi çalışması yaptıracak işveren; bu çalışmanın 4857 sayılı İş Kanununun 64 üncü maddesinde sayılan nedenlerden hangisine dayandığını açık olarak belirtmek, hangi tarihte çalışmaya başlanacağını, ilgili işçilere bildirmek zorundadır.

Telafi çalışması, kaynağını oluşturan zorunlu nedenin ortadan kalkması ve işyerinin normal çalışma dönemine başlamasını takip eden 2 ay içerisinde yaptırılır. Telafi çalışması, günlük en çok çalışma süresi olan 11 saati aşmamak koşulu ile günde 3 saatten fazla olamaz. Telafi çalışması, tatil günlerinde yaptırılamaz.

TELAFİ ÇALIŞMASI HANGİ DURUMLARDA UYGULANIR?

Telafi çalışması, ancak İş Kanunu’nda belirtilen bazı özel durumlar gerçekleştiğinde yaptırılabilir. Bu durumlar şunlardır:

  • Zorunlu nedenlerle işin durması: Deprem, sel, yangın, salgın hastalık gibi öngörülemeyen ve kaçınılmaz zorlayıcı sebepler nedeniyle işin geçici olarak durması halinde telafi çalışması gündeme gelebilir. İşyerinde çalışılamayan bu süreler daha sonra telafi ettirilebilir.
  • Ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi: İşveren, örneğin resmi tatil ile hafta sonu arasına denk gelen günleri idari kararla tatil ederse veya bayram dönüşü işyerini birkaç gün açmazsa oluşan boş zamanı telafi çalışmasıyla kapatabilir.
  • Benzer nedenlerle normal çalışma süresinin önemli ölçüde azalması veya işyerinin tamamen tatil edilmesi: Yukarıdaki maddelere benzer şekilde, işyerinin faaliyetinin planlanamayan nedenlerle yavaşlaması ya da durması durumlarında da telafi çalışması uygulanabilir.
  • İşçinin talebiyle kendisine izin verilmesi: İşçi, yıllık izin gibi yasal hakları dışında kendi özel bir gerekçesiyle ekstra izin talep ederse ve işveren bu izni verirse, işveren sonradan bu izinli geçirilen süreleri telafi çalışması yaptırarak çalıştırabilir. Örneğin, işçinin düğünü veya eğitimi için birkaç gün ücretsiz izin alması durumunda, işveren bu günlerin telafisini isteyebilir.

Yukarıdaki haller dışında telafi çalışması yaptırılması yasaya aykırı olacaktır. Yani işveren keyfi olarak veya sıradan iş yoğunluğu gerekçesiyle telafi çalışması kararı alamaz. Telafi çalışmasının dayanağı mutlaka kanunda sayılan durumlardan biri olmalıdır. Ayrıca, telafi çalışması işçinin rızasıyla aldığı izinler için geçerlidir; örneğin işçi yasal yıllık iznini kullanmışsa bunun için telafi çalışması yaptırılamaz. Telafi uygulamasının yasal zemini, çalışanların beklenmedik durumlarda mağdur olmadan izin kullanabilmesini ve işlerin de aksayan sürelerin ardından normal seyrine dönmesini sağlamaktır.

TELAFİ ÇALIŞMASI NASIL UYGULANIR?

Telafi çalışmasının yapılmasına karar verme hakkı işverene aittir. İş Kanunu, telafi çalışması yaptırma yetkisini işverene tanımıştır. Dolayısıyla, telafi çalışmasına başlanırken işçinin onayının alınması zorunlu değildir. Bu yönüyle telafi çalışması, fazla mesai onayı gerektiren fazla çalışmadan ayrılır. Oysa ki fazla mesai yaptırmak için genellikle işçiden önceden yazılı onay alınması gerekir (yıllık fazla mesai muvafakatnamesi gibi). Telafi çalışmasında ise kanun, işçinin rızasını aramamıştır. İşveren, kanunun öngördüğü şartlar oluştuğunda tek taraflı şekilde telafi çalışmasına karar verebilir.

Ancak işveren telafi çalışmasına karar verirken bazı yöntem ve prosedürlere uymak zorundadır. İş Kanunu’na İlişkin Çalışma Yönetmeliği’nin 7. maddesi, işverene önemli bir yükümlülük getirir: İşveren, telafi çalışmasının hangi sebeple gerekli hale geldiğini ve telafi çalışmasına hangi tarihte başlanacağını işçiye bildirmek zorundadır. Bu bildirim yazılı olabileceği gibi, işyerinde ilan panosuna asılarak veya elektronik posta yoluyla da yapılabilir. Önemli olan, işçinin telafi çalışmasının gerekçesini ve ne zaman başlayacağını açıkça öğrenmesidir.

Telafi çalışması kararı, zorunlu nedenin ortadan kalkmasından veya işyerinin normal çalışma düzenine dönmesinden itibaren alınmalıdır. Kanuna göre işveren, telafi gerektiren durum sona erdikten sonra iki ay içinde telafi çalışmasını yaptırmak zorundadır. Bu sürenin geçirilmesi halinde artık telafi çalışması yaptıramaz (Cumhurbaşkanı bu iki aylık süreyi gerektiğinde iki katına kadar uzatmaya yetkilidir, ancak olağan koşullarda süre 2 aydır). Örneğin, yoğun kar yağışı yüzünden Şubat ayında 3 gün işyerini kapatan bir işveren, bu 3 günlük kaybı en geç Haziran ayı sonuna kadar telafi ettirmelidir.

Telafi çalışmasına başlarken işveren, çalışanlara ne kadar süre telafi çalışması yapılacağını ve günlük telafi programını bildirmelidir. Genellikle telafi çalışması, normal çalışma günlerinde mesai bitiminden sonra veya işe erken başlanarak yapılır. İşçi, kendisine bildirilen telafi çalışma programına uymakla yükümlüdür. Burada işçinin ayrıca bir onay vermesine gerek olmadığı gibi, meşru bir sebep olmaksızın telafi çalışmasını yapmayı reddetmesi iş sözleşmesinin ihlali sayılabilir. Bu nedenle, telafi çalışması yasal sınırlar içinde planlandıysa işçi bu çalışmayı gerçekleştirmelidir.

Önemle belirtelim ki telafi çalışması, ücret kesintisi yapılması amacıyla uygulanan bir yöntem değildir. İşveren, telafi çalışması yaptırarak “boşa geçen sürelerin ücretini kesmek” yoluna gidemez. Aksine, telafi çalışmasında prensip, işçinin ücretinin aynı şekilde ödenmeye devam etmesidir. Telafi çalışması sayesinde, işçi çalışamadığı süre için sonradan çalışarak ücretini hak etmiş olur ve işveren de ekstra bir ücret ödemeden işi tamamlattırmış olur. Eğer işveren telafi çalışması yaptırmak yerine işçiyi o dönemde ücretsiz izne çıkarmaya kalkarsa veya ücretten düşme yaparsa, bu yasal olmaz. Telafi çalışmasında işçinin ücreti korunur, ücrette kesinti yapılmaz ve telafi saatleri için ayrıca zamlı ücret ödenmesi de gerekmez.

telafi çalışması nedir

telafi çalışması nedir

TELAFİ ÇALIŞMASININ SÜRESİ VE SINIRLARI

İş Kanunu, telafi çalışmasının uygulanmasına bazı sınırlamalar getirmiştir. Amaç, işçinin dinlenme hakkını ve çalışma sürelerinin makul sınırlar içinde kalmasını sağlamaktır. Telafi çalışması yaptırırken uyulması gereken başlıca kurallar şöyledir:

  • İKİ Ay İçinde Tamamlama: Telafi çalışmasının en önemli süresel sınırı, yukarıda da belirtildiği gibi, işin aksadığı tarihten itibaren en geç 2 ay içinde telafi ettirilmesidir. Bu süre iş kanunu telafi süresi olarak da bilinir. Örneğin, Ocak ayında meydana gelen bir zorunlu duraklamanın telafisi Mayıs ayına kadar bitirilmelidir. Süre geçtikten sonra telafi çalışması yaptırılamaz.
  • Günlük Azami 3 Saat Telafi: Telafi çalışmaları, bir işgününde en fazla üç saat Normal günlük çalışma süresine ek olarak en fazla 3 saat telafi yaptırılabilir. Bu kural, günlük en fazla 11 saat çalışma sınırından kaynaklanır. Örneğin, günlük 8 saat çalışan bir işçiye aynı gün en fazla 3 saat telafi çalışması yaptırılabilir. Böylece toplam çalışma 11 saati geçmez. 11 saat kuralı işçinin günlük dinlenme hakkını korumak içindir.
  • Tatil Günlerinde Telafi Yasak: Hafta tatili (örneğin Pazar günü) veya resmi/ulusal tatil günlerinde telafi çalışması yaptırılamaz. Kanun, telafi çalışmalarının işyerinde çalışılan normal günler içinde yapılabileceğini öngörür. Bu nedenle, işçinin haftalık izin gününde (hafta tatilinde) veya bayram, genel tatil günlerinde telafi için işe çağrılması kural olarak mümkün değildir. Telafi çalışması sadece işçinin normalde çalıştığı günlerde yapılmalıdır. Örneğin, haftada 5 gün çalışan ve Cumartesi-Pazar izinli olan bir işçiye Cumartesi telafi çalışması yaptırmak, işçi kabul etmedikçe doğru değildir. İşçi isterse resmi tatil gününde çalışıp o günü normal mesai gibi saydırabilir, ancak bu durumda yapılan çalışma telafi değil, işçinin tatilini başka güne taşıması anlamına gelir. Genel kural olarak telafi çalışması, tatil günlerine denk getirilemez.
  • İş Sağlığı ve Güvenliği: Telafi çalışması yaptırılırken, iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uyulması ve işçinin yeterli dinlenme sürelerinin sağlanması zorunludur. Günlük 11 saatten fazla çalışmak, işçinin yorgun düşmesine ve hata/iş kazası riskinin artmasına yol açabilir. Bu nedenle 11 saatlik üst sınır hem kanuni hem de sağlık açısından kritik bir sınırdır. Aynı şekilde, işçilere telafi çalışması yaptırılırken ara dinlenme süreleri (öğle arası, molalar) aynen kullandırılmalıdır. Telafi çalışması, iş yoğun bir dönemde dinlenme sürelerini ortadan kaldırmak anlamına gelmez; sadece boş geçen günlerin sonradan doldurulmasıdır. İşveren, telafi çalışması sürecinde de çalışanların iş güvenliği tedbirlerine uymasını sağlamalı, gerekiyorsa vardiya planlarını dinlenme ilkesine göre düzenlemelidir.
  • Fazla Mesai Sayılmaması: Telafi çalışmasının en önemli sınırlarından biri de, bu çalışmaların kanunen fazla çalışma (fazla mesai) sayılmamasıdır. İş Kanunu md.64 açıkça “Bu çalışmalar fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmaz” demektedir. Dolayısıyla telafi için yapılan saatler, işçinin yıllık fazla mesai hesabına dahil edilmez. Örneğin, bir yıl içinde yıllık 270 saat fazla mesai üst sınırı telafi saatlerini kapsamaz. Telafi çalışması yapan işçi, fazla mesai ücretine hak kazanmaz; çünkü zaten önceki dönemde çalışmadan aldığı normal ücretini telafi etmektedir.

Yukarıdaki kurallara uymak hem işveren hem de işçi açısından önemlidir. İşveren, telafi çalışması yaptıracağım derken yasal sınırları aşarsa cezai yaptırımlarla karşılaşabilir. İşçi ise haklarının farkında olmalı; örneğin günde 3 saatten fazla telafi istenirse veya hafta tatilinde işe çağrılırsa bunun yasal olmadığını bilmelidir. İş sağlığı ve güvenliği bakımından da bu sınırlar, çalışanların aşırı yorulmasını engelleyerek iş kazalarının önüne geçmeyi amaçlar.

TELAFİ ÇALIŞMASINDA İŞÇİ ve İŞVERENİN HAKLARI

Telafi çalışması sürecinde işverenin yükümlülükleri ve işçinin hakları dengeli bir şekilde düzenlenmiştir:

İşverenin Sorumlulukları: Telafi çalışması kararı alan işveren, öncelikle yukarıda belirtilen yasal sınır ve koşullara uymak zorundadır. İşveren, telafi sebebini ve telafi takvimini işçilerine bildirmeli, telafi çalışmasını dört aylık süre içinde planlamalıdır. Telafi çalışması yaptırırken ücret kesintisi yapmamak en temel kuraldır – işçi, telafi çalışması nedeniyle maaşında herhangi bir düşüş yaşamamalıdır.

Ayrıca işveren, telafi çalışması sırasında çalışanların güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. Normal mesai saatlerinde geçerli olan iş güvenliği önlemleri, telafi saatlerinde de eksiksiz uygulanmalıdır. İşçilere yasal dinlenme molaları verilmeye devam edilmeli, hafta tatili hakkı kullandırılmalı ve günlük toplam çalışma süresi 11 saati aşmayacak şekilde program yapılmalıdır. İşveren telafi çalışmasını cezalandırma aracı gibi kullanamaz; örneğin işçiyi istemediği bir zamanda keyfi telafiye zorlamak doğru değildir. Kısacası, işveren kanunun çizdiği çerçevede hareket etmek zorundadır.

İşçinin Hakları: Telafi çalışması döneminde işçinin en temel hakkı, normal ücretini aynen alma hakkıdır. İşçi, telafi çalışması yapsa da yapmasa da, daha önce çalışamadığı sürelerin ücretini zaten hak etmiş sayılır ve telafi ile bunu sadece işverene borcunu ödemiş olur. Dolayısıyla işveren, “çalışmadığın günlerin maaşını kestim” diyemez. Bir diğer hak, işçinin telafi çalışmasının kanuna uygun yapılmasını talep etme hakkıdır. Örneğin işçi günde 3 saatten fazla telafi yapmaya zorlanamaz; böyle bir durumda durumu kabul etmeme ve yasal mercilere şikayet etme hakkı vardır. Yine hafta tatilinde telafi talep edilirse işçi bunu reddedebilir, çünkü kanun tatil gününde telafiyi yasaklamıştır.

Telafi çalışması fazla mesai sayılmadığından, işçi bu saatler için fazla mesai ücreti talep edeme – bu bir hak kaybı değildir, zira işçi telafi yaptığı saatlerin ücretini daha önce almıştır. İşçinin bir diğer hakkı da iş sağlığı ve güvenliği koşullarının sağlanmasını bekleme hakkıdır. Yani telafi yaparken aşırı yorgun düşmemek, gerekli koruyucu ekipmanların kullanılması, güvenlik prosedürlerinin sürdürülmesi işçinin vazgeçilmez hakkıdır. Son olarak, eğer işveren telafi çalışması adı altında yasayı suiistimal ederse – örneğin telafi gerekmediği halde fazla çalışma yaptırıp ücret ödememeye kalkarsa – işçinin bunu iş müfettişliğine şikâyet etme ve gerekli görüldüğünde iş akdini feshetme hakkı doğabilir. Nitekim çalışma süreleri kurallarının ihlali, işçiye haklı fesih imkânı tanıyabilmektedir.

Özetle, telafi çalışması sürecinde işçi, yasal haklarının güvencesi altındadır. İşveren kanuna uygun davranıyorsa işçi de telafi çalışmasına katılmakla yükümlüdür; ancak işveren yükümlülüklerini ihlal ederse işçi buna itiraz etme hakkına sahiptir. Her iki tarafın da telafi çalışmasını bir işbirliği ve çözüm mekanizması olarak görmesi, olası uyuşmazlıkları engelleyecektir.

FAZLA MESAİ DEĞİL, TELAFİ ÇALIŞMASI (TELAFİ vs. FAZLA MESAİ)

Telafi çalışması uygulaması, sık sık fazla mesai kavramı ile karıştırılır. Oysa telafi çalışması ile fazla mesai arasında önemli farklar vardır:

  • Amaç ve Neden Farkı: Fazla mesai, işçinin haftalık 45 saati aşan veya sözleşmesindeki çalışma süresini geçen her ek çalışmasıdır. Genelde iş yoğunluğunun artmasıyla veya acil ihtiyaçlarla yaptırılır. Telafi çalışması ise işçinin çalış(a)madığı süreleri kapatmaya yöneliktir. Yani fazla mesai işverenin ekstra iş ihtiyacıyla, telafi çalışması ise geçmişte eksik kalan mesainin tamamlanmasıyla ilgilidir.
  • İşçinin Onayı: Fazla mesai yaptırmak, kural olarak işçinin rıza ve onayına bağlıdır. Kanunen, işçi fazla mesai yapmak zorunda değildir ve işveren her yıl başında işçiden yazılı onay almak durumundadır. Zorla fazla mesai yaptırılamaz; aksi halde işçi hukuki yollara başvurabilir. Telafi çalışmasında ise işçinin onayı aranmamıştır, işveren tek taraflı olarak telafi kararı alabilir. Telafi durumu, önceden işçinin de menfaatine (izin kullanması gibi) olduğu için kanun bu noktada işverenin inisiyatifini kabul etmiştir.
  • Ücretlendirme: Fazla mesai yapıldığında işçiye %50 zamlı ücret ödenmesi yasal zorunluluktur. Örneğin bir işçi saatlik 50 TL alıyorsa fazla mesai saat ücreti 75 TL olur. Alternatif olarak işçi, fazla mesai karşılığında serbest zaman (izin) kullanma hakkına da sahiptir. Telafi çalışmasında ise zamlı ücret ödemesi yoktur, işçi telafi yaptığı saatler için ekstra ücret almaz. Bunun nedeni, telafi saatlerinin zaten önceden ücretinin ödenmiş olması veya ücretli izin şeklinde kullanılmış olmasıdır. Telafi, fazla mesai gibi bir ekstra çalışma değil, karşılıksız kalmış bir çalışmanın sonradan yerine getirilmesi olarak görülür.
  • Yıllık Süre Sınırı: Fazla mesai için kanun koyucu bir işçinin yılda en fazla 270 saat fazla mesai yapabileceğini belirtmiştir. Bu sınır, işçinin aşırı çalışmasını engellemek içindir. Telafi çalışması, fazla mesai sayılmadığından bu 270 saatlik sınıra tabi değildir. İşveren telafi çalışması yaptırdığında yıllık fazla mesai kotası etkilenmez.
  • Hafta Tatili ve Gece Çalışması: Fazla mesai, bazı durumlarda hafta tatilinde de yaptırılabilir (sonraki bir gün izin vererek veya mesai ücreti ödeyerek). Telafi çalışması ise yukarıda belirtildiği gibi hafta tatilinde yaptırılamaz. Ayrıca gece dönemine denk gelen telafi çalışmaları da genel gece çalışması kurallarına uygun olmak zorundadır (gece en fazla 7,5 saat çalışılabilir kuralı, telafi durumunda da geçerlidir).
  • İşçiden Reddetme Hakkı: Fazla mesai konusunda işçi, onay vermediği sürece çalışmaya zorlanamaz; eğer onay vermiş olsa bile sonradan fazla mesai yapmayı reddetme hakkı vardır. Telafi çalışmasında ise, meşru bir telafi kararı alındığında işçi bunu reddedemez, çünkü bu zaten önceden kullandığı bir iznin veya beklenmedik boş zamanın karşılığıdır. Telafi çalışmasını haksız bir nedenle yapmayı kabul etmemek, işveren açısından disiplin sebebi olabilir.

Görüldüğü üzere, telafi çalışması fazla mesai değildir ve ikisini birbirinden ayıran hukuki farklar bulunmaktadır. Kısaca özetlemek gerekirse: Telafi çalışması bir cezalandırma veya fazla çalışma değil, geçmişteki çalışılmayan sürenin dengelenmesidir. İşçi ekstra ücret almaz ama ücreti de kesilmez; işveren de işin aksamasını telafi etmiş olur. Fazla mesai ise işçiye ek ücret kazandıran, işçinin onayına tabi olan ve yıllık sınırları olan ayrı bir çalışma türüdür. Bu ikisini karıştırmamak, hak ve yükümlülükleri doğru anlamak açısından önemlidir.

TELAFİ ÇALIŞMASI NEDİR ŞARTLARI VE SINIRLARI

TELAFİ ÇALIŞMASI NEDİR ŞARTLARI VE SINIRLARI

SIKÇA SORULAN SORULAR

Telafi çalışması nedir?

Telafi çalışması, işçinin zorunlu sebeplerle veya kendi talebiyle çalışamadığı süreleri daha sonra ekstra çalışarak telafi etmesi demektir. İş Kanunu md.64’te düzenlenmiştir ve işçinin eksik kalan mesaisinin sonradan tamamlanmasını sağlar.

Telafi çalışması hangi durumlarda yaptırılabilir?

Telafi çalışması ancak kanunun öngördüğü durumlarda yapılır: Zorlayıcı sebeplerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatil öncesi/sonrası işyerinin tatil edilmesi, işyerinde benzeri nedenlerle normalden az çalışılması veya işçinin isteğiyle kendisine ekstra izin verilmesi hallerinde telafi çalışması yaptırılabilir.

Telafi çalışması için işçinin onayı gerekir mi?

Hayır, telafi çalışması kararı için işçinin onayı aranmaz. İşveren, tek taraflı olarak telafi çalışması kararı alabilir. Bu yönüyle telafi çalışması, işçinin onayına bağlı olan fazla mesai uygulamasından farklıdır.

Telafi çalışması ne kadar süre içinde yaptırılmalıdır?

Telafi çalışması, telafiye neden olan durumun ortaya çıkmasından itibaren 2 ay içinde tamamlanmalıdır. Kanunen belirlenen bu telafi süresi geçtikten sonra telafi çalışması yaptırılamaz.

Bir günde en fazla kaç saat telafi çalışması yapılabilir?

Telafi çalışması, günlük normal çalışma süresine ek olarak en fazla 3 saat olabilir. Günlük toplam çalışma (normal + telafi) 11 saati aşamaz. Örneğin günlük 8 saat çalışan bir işçiye, aynı gün en fazla 3 saat telafi yaptırılabilir.

Telafi çalışması hafta tatilinde veya resmi tatilde yapılabilir mi?

Hayır. İş Kanunu’na göre telafi çalışması tatil günlerinde yaptırılamaz. Hafta tatili (örneğin Pazar) veya bayram gibi resmi tatil günlerinde işçi telafi için çalıştırılamaz. Telafi, sadece işçinin normalde çalıştığı günlere dağıtılmalıdır.

Telafi çalışması yapan işçi fazla mesai ücreti alır mı?

Almaz. Telafi çalışması, kanunen fazla mesai sayılmadığı için bu saatler için fazla mesai ücreti ödenmez. İşçi zaten çalışamadığı sürenin ücretini önceden almış veya izinli sayılmıştır, telafi yaparak bunu karşılamış olur.

Telafi çalışması yaparken işçinin ücreti kesilir mi?

Hayır, kesinlikle kesilmez. Telafi çalışması, ücret kesintisi yapmak için değil, aksine işçinin ücretini hak etmesini sağlamak için vardır. İşçi telafi yapıyor diye maaşından bir kesinti yapılamaz; normal ücretini almaya devam eder.

Telafi çalışması fazla mesaiye dahil midir?

Dahil değildir. Telafi çalışması saatleri, yıllık 270 saatlik fazla mesai sınırına ve haftalık 45 saat hesabına dahil edilmez. Kanun, telafi çalışmalarının fazla çalışma sayılmayacağını açıkça hükme bağlamıştır.

 İşveren telafi çalışması yaptırırken nelere dikkat etmelidir?

İşveren, telafi çalışması yaptırırken kanuni sınırlara uymalıdır: 4 ay içinde telafiyi bitirmek, günde 3 saati aşmamak, tatil günlerinde yaptırmamak başlıca kurallardır. Ayrıca işçilere telafi çalışmasının nedeni ve başlayacağı tarih önceden bildirilmeli, iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri telafi saatlerinde de sürdürülmelidir.

İşçi telafi çalışmasını reddedebilir mi?

Meşru şartlarda belirlenen telafi çalışmasını işçinin reddetme hakkı yoktur. Telafi çalışması, daha önce işçiye tanınan bir boş zamanın karşılığıdır. Eğer işveren telafi çalışmasını yasal sınırlar içinde planladıysa, işçinin bunu yapması beklenir. Ancak telafi çalışması yasal kurallara aykırı şekilde istenirse (örneğin tatil gününde telafi talebi gibi), işçi bu duruma itiraz edebilir.

Telafi çalışması kurallarına uyulmazsa cezai yaptırımı var mıdır?

Evet. İşveren, telafi çalışmasında çalışma süresi kurallarını ihlal ederse idari para cezasıyla karşılaşabilir. 4857 sayılı İş Kanunu’na göre çalışma saatlerine aykırı davranışın cezası her bir işçi için belirli bir para cezasıdır (2024 yılı için yaklaşık 1.683 TL idi). Ayrıca kural dışı telafi çalışması yaptırmak, işçiye iş akdini fesih gibi haklar da verebilir.

 Telafi çalışması ile kısa çalışma aynı şey mi?

Hayır, bunlar farklı kavramlardır. Kısa çalışma, ekonomik kriz veya genel zorlayıcı sebeplerle işyerindeki çalışma sürelerinin Bakanlık kararıyla düşürülmesi ve işçilere İşsizlik Sigortası Fonu’ndan ödeme yapılmasıdır. Telafi çalışması ise işyerinin kendi inisiyatifiyle, çalışılamayan sürelerin sonradan çalışılmasıdır. Kısa çalışma döneminde işçi çalışmaz ve devlet desteği alır; telafi çalışmasında işçi normal ücretini alıp daha sonra çalışmayı telafi eder.

Telafi çalışması yaptım, bu saatler yıllık izin hakkımı etkiler mi?

Hayır, telafi çalışması yapmak yıllık ücretli izin hakkınızı veya kıdeminizi etkilemez. Telafi saatleri, normal çalışma süresinin bir parçası olarak değerlendirilir. Sadece geçmişte eksik çalıştığınız süreleri kapattığınız için yıllık izin günleriniz veya diğer haklarınızda bir azalma olmaz.

Telafi çalışması yaparken mola verilir mi?

Evet, telafi çalışması sırasında da işçilere yasal ara dinlenme (mola) süreleri kullandırılmalıdır. Nasıl ki normal mesai içinde çay, yemek molası hakkınız varsa, telafi için çalıştığınız ek saatlerde de bu hak devam eder. İşveren telafi çalışması yaptırıyor diye mola vermeme gibi bir uygulama yapamaz.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Post comment