Hafta tatili hakkı, 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında çalışanlara tanınmış temel bir dinlenme ve ücretli izin hakkıdır. Bu hak, her 7 günlük çalışma periyodunda işçilere en az 24 saat kesintisiz dinlenme (haftalık izin) sağlanmasını garanti eder. Anayasa’nın 50. maddesi de dinlenmenin çalışanların hakkı olduğunu vurgulayarak ücretli hafta tatili hakkının kanunla düzenleneceğini belirtir. Yani işveren, koşulları oluşan her çalışana haftada bir gün izin vermek ve çalışmasa bile o günün ücretini tam ödemek zorundadır. Bu düzenleme, çalışanların beden ve zihin sağlığını korumayı ve verimliliği artırmayı amaçlayan vazgeçilmez bir işçi hakkıdır.
Kısaca hafta tatili hakkı, işçilerin haftanın bir günü dinlenmesini ve maddi kayba uğramamasını sağlayan yasal bir güvencedir. Şimdi bu hakkın detaylarına, yasal dayanaklarına ve hafta tatili ücretinin ne şekilde hesaplandığına yakından bakalım.
İÇİNDEKİLER
- HAFTA TATİLİ NEDİR?
- HAFTA TATİLİ HAKKININ YASAL DAYANAĞI
- HAFTA TATİLİ ÜCRETİ NEDİR?
- HAFTA TATİLİNE HAK KAZANMA ŞARTLARI
- HAFTA TATİLİNDE ÇALIŞMA VE ÜCRETİ
- HAFTA TATİLİ ÜCRETİ HESAPLAMA ÖRNEKLERİ
- HAFTA TATİLİ HAKKININ İHLALİ VE YAPTIRIMLAR
- SIKÇA SORULAN SORULAR
- HAFTA TATİLİ HAKKI NEDİR?
- HAFTA TATİLİ HANGİ GÜN KULLANILIR?
- HAFTA TATİLİ KAÇ SAAT SÜRER?
- İŞÇİ HAFTA TATİLİNDE ÇALIŞTIRILABİLİR Mİ?
- HAFTA TATİLİNDE ÇALIŞAN ÜCRETİ NASIL ÖDENİR?
- PART-TIME ÇALIŞANLAR HAFTA TATİLİ ÜCRETİ ALABİLİR Mİ?
- HAFTA TATİLİ İZNİ KULLANDIRILMAZSA NE OLUR?
- HAFTA TATİLİ ÜCRETİ NASIL HESAPLANIR?
- HAFTA TATİLİ GENEL TATİLE (RESMİ TATİL) DENK GELİRSE NE OLUR?
- HAFTA TATİLİ HAKKI HANGİ KANUNDA YER ALIR?
- HAFTA TATİLİ ÜCRETİ ALACAĞI İÇİN ZAMAN AŞIMI SÜRESİ NEDİR?
HAFTA TATİLİ NEDİR?
Hafta tatili, işçiye her 7 günde en az bir kez tanınan kesintisiz 24 saatlik dinlenme iznidir. Genellikle pazar günü uygulanmakla birlikte, işin veya işyerinin özelliklerine göre haftanın başka bir günü de hafta tatili olarak belirlenebilir. Önemli olan, yedi günlük zaman dilimi içinde işçiye arada verilmeden 24 saat dinlenme fırsatının tanınmasıdır. Bu gün, çalışan açısından haftalık izin günü anlamına gelir ve işçi bu süre zarfında işe gelmez, çalışmaz.
Hafta tatilinin geleneksel olarak pazar günü olması, Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun’da pazarın tatil günü olarak belirtilmesinden kaynaklanır. Ancak bu durum mutlak değildir; özellikle vardiyalı çalışma, sağlık, güvenlik, turizm gibi sektörlerde hafta tatili farklı günlerde uygulanabilir. Yasal olarak tatilin hangi gün verildiği değil, her 7 günde bir tam 24 saatlik iznin kullandırılması esastır. İşçi ve işveren karşılıklı anlaşarak pazar dışında bir günü hafta tatili olarak belirleyebilir. Örneğin bazı işyerlerinde pazartesi veya herhangi başka bir gün hafta tatili olabilir.
Bu izin günü, işçinin fiziksel ve zihinsel olarak yenilenmesini sağlar. Sürekli çalışmanın insan doğasına aykırı olduğu, ara vermeden çalışmanın verimliliği de düşürdüğü bir gerçektir. Bu nedenle hafta tatili hakkı, çalışma hayatında iş sağlığı ve güvenliği ile verimlilik açısından kritik bir role sahiptir. Hem ulusal yasalar hem de uluslararası normlar, haftada bir gün dinlenme ilkesini çalışma koşullarının ayrılmaz bir parçası sayar.
HAFTA TATİLİ HAKKININ YASAL DAYANAĞI
Hafta tatili hakkının temeli, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 46. maddesine dayanır. İlgili maddeye göre, kanun kapsamındaki işyerlerinde işçilere, tatil gününden önce belirlenen iş günlerinde çalışmaları koşuluyla, her yedi günlük dönem içinde kesintisiz en az 24 saat hafta tatili izni verilmesi zorunludur. Bu hüküm gereği, bir çalışan haftanın iş günlerinde düzenli şekilde çalışmışsa haftanın sonunda ücretinden kesinti olmadan bir gün izin yapma hakkı kazanır.
Kanun maddesi ayrıca işverenin, çalışılmayan hafta tatili günü için ücret ödeme yükümlülüğünü açıkça belirtir: İşçi hafta tatili gününde çalıştırılmasa dahi o günün ücretine hak kazanır. Yani bir işçi, haftanın 6 günü çalışıp pazar günü izinli olduğunda, pazar günü hiçbir iş yapmasa bile o günkü ücretini tam alacaktır. Bu ücret, işçinin bir günlük kazancına eşit olup herhangi bir iş karşılığı olmaksızın ödenir. Böylece çalışan, haftalık izin kullandığı için maddi kayba uğramaz.
Hafta tatili hakkı sadece İş Kanunu’nda değil, aynı zamanda Anayasa’da da güvence altına alınmıştır. Anayasa’nın Çalışma Şartları ve Dinlenme Hakkı başlıklı 50. maddesinde “Dinlenmek, çalışanların hakkıdır. Ücretli hafta ve bayram tatili ile ücretli yıllık izin hakları ve şartları kanunla düzenlenir.” ifadesi yer almaktadır. Bu anayasal ilke, hafta tatili uygulamasının hukuk düzenimizde ne denli temel görüldüğünü gösterir. Ayrıca Basın İş Kanunu, Deniz İş Kanunu gibi özel kanunlar kapsamındaki işçiler için de benzer haftalık tatil hükümleri bulunmaktadır.
Özetle, Türk çalışma mevzuatı işçiye haftada en az bir gün izin verilmesini emredici kural olarak düzenlemiştir. Bu kural nispi emredici niteliktedir; yani işçi lehine daha fazla (örneğin 2 gün hafta tatili) verilebilir, ancak daha azına veya tamamen kaldırılmasına dair sözleşme hükümleri geçersizdir. İşçi, kanunen vazgeçilemez bir hak olan hafta tatilini hiçbir şekilde feragat edemez; böyle bir feragat olsa bile hukuken geçerliliği yoktur.
HAFTA TATİLİ ÜCRETİ NEDİR?
Hafta tatili ücreti, işçinin hafta tatili izni kullandığı gün için hiç çalışmadan hak ettiği ücret anlamına gelir. İş Kanunu’na göre çalışan, hafta tatili günü çalıştırılmadığında o günün yevmiyesine (günlük ücretine) hak kazanır. Bu, işverenin haftalık izinde olan işçiye ücretsiz izin vermeyeceği, aksine çalışmasa bile ücretini tam ödeyeceği anlamına gelir.
Hafta tatili ücreti, işçinin çıplak ücreti üzerinden hesaplanır. Yani sadece temel ücreti esas alınır; prim, ikramiye, sosyal yardımlar gibi ek ödemeler bu ücrete dahil edilmez. Aylık maaşla çalışanlar için genellikle bu hak fiilen maaşlarına yansıtılmış durumdadır (maaşları içinde hafta tatili günlerinin ücreti de ödenmiş olur). Saatlik ücretle çalışanlar için ise hafta tatili ücreti, 7.5 saatlik (bir çalışma günü karşılığı) ücret tutarına denk olacak şekilde hesaplanır. Örneğin saat ücreti 20 TL olan bir işçinin hafta tatili ücreti 20 x 7,5 = 150 TL olacaktır.
Bu ücretten yararlanabilmenin koşulu, işçinin hafta içindeki çalışma günlerinde işini aksatmamış olmasıdır. Eğer işçi, haklı bir mazeret olmaksızın hafta içi çalışma günlerinde görevine gelmemiş veya devamsızlık yapmışsa o hafta için hafta tatili ücretine hak kazanamayabilir. Ancak kanunen çalışılmış sayılan haller (örneğin resmi tatiller, yıllık izin, evlilik izni, hastalık raporu gibi durumlar) işçinin fiilen çalışmadığı halde çalışılmış kabul edilerek hafta tatili hakkına engel teşkil etmez.
Yani işçi hafta içinde raporlu olsa bile ya da kanunen izinli sayılan bir gün geçirmiş olsa bile, bu durumlar çalışılmış gün olarak kabul edilir ve hafta tatili ücreti hakkı saklı kalır. Örneğin bir çalışan, hafta içi 5 gün çalışıp 1 günü de resmi tatil nedeniyle iş yapmadıysa, bu resmi tatil günü çalışılmış gibi sayılır ve çalışan yine hafta tatili ücretine hak kazanır.
Sonuç olarak, hafta tatili ücreti işçinin hak edilmiş dinlenme gününün ücretidir. Bu ücret, işçiye moral ve motivasyon sağlar ve haftalık iznini gönül rahatlığıyla kullanmasına imkan tanır. İşverenin de bu ücreti zamanında ve tam olarak ödemesi yasal bir yükümlülüktür.
HAFTA TATİLİNE HAK KAZANMA ŞARTLARI
Hafta tatili hakkından yararlanabilmek için bazı şartların yerine gelmesi gerekir. İş Kanunu madde 46, bu hakkın doğması için “tatil gününden önce, Kanun’un 63. maddesine göre belirlenen iş günlerinde çalışılmış olması” koşulunu arar. Madde 63, haftalık çalışma süresinin genellikle 45 saat ve iş günlerinin de 6 gün olarak düzenlenebileceğini belirtir. Bu çerçevede, işçinin haftalık çalışma günlerinde görevini yerine getirmesi hafta tatili iznine hak kazanmasının temel şartıdır.
Önemle vurgulayalım: Haftalık 45 saati tamamlamak, hafta tatili iznine hak kazanmak için mutlak bir koşul değildir. Yani işçi o hafta 45 saatten az çalışmış olsa bile (örneğin yarım günler çalışmış olabilir), eğer işverenin belirlediği çalışma günlerinde çalışmış sayılıyorsa yine hafta tatili hakkına sahip olmalıdır. Bu noktada, işçinin çalışmış sayılacağı özel durumlar devreye girer. Kanun, işçinin çalışmış sayılacağı haller olarak bazı durumları saymıştır:
- Kanunen çalışma süresinden sayılan süreler: Örneğin, işçi işverenin izniyle işe gelmediyse veya resmi tatil günleri gibi kanundan doğan tatil günlerinde çalışmadıysa, bu süreler çalışılmış kabul edilir.
- Mazeret izinleri: İş Kanunu Ek 2. maddede sayılan evlilik izni (3 gün), yakın ölümü izni (3 gün), eşin doğum yapması izni (5 gün) gibi ücretli izinler de çalışılmış gün hükmündedir.
- Raporlu hastalık ve diğer izinler: Hekim raporu ile verilen istirahatler veya işverenin bir haftalık dilim içinde verdiği diğer izinler de hafta tatili hesabında çalışılmış kabul edilir.
- İşverenin kendi inisiyatifiyle tatil ettiği günler: Zorlayıcı bir sebep olmaksızın işveren haftanın bir-iki gününde işi durdurduysa, o günler de sanki işçi çalışmış gibi değerlendirilir.
Yukarıdaki haller, işçinin elinde olmayan nedenlerle çalışmadığı durumlarda hafta tatili hakkının kaybolmamasını sağlar. Örneğin, hafta içinde 1 gün sağlık raporu almış bir çalışan, geri kalan günler çalıştıysa, rapor aldığı gün çalışmış gibi sayılacağından yine hafta tatiline hak kazanacaktır. Aynı şekilde işveren o hafta içi bir gün fabrikayı kapattıysa, bu da çalışılmış addolunur.
Diğer yandan, işçinin kendi kusuruyla çalışmadığı durumlar hafta tatili hakkını etkileyebilir. Eğer işçi mazeretsiz devamsızlık yaparsa veya disiplin cezası gerektiren bir tutumla işe gelmezse, o hafta için ücretli hafta tatili hakkını yitirebilir. Çünkü şartlardan biri, iş günlerinde çalışmış (ya da çalışılmış sayılmış) olmaktır. Bu nedenle çalışanların devamsızlık yapmamaya özen göstermesi, hafta tatili ücretini almaları açısından önemlidir.
Kısmi süreli (part-time) çalışanlar için hafta tatili hakkı konusunda özel bir durum söz konusudur. Uzun süre, kısmi süreli çalışanların 45 saati doldurmadıkları için hafta tatili ücreti hak etmediği düşünülse de günümüzde daha eşitlikçi bir yaklaşım benimsenmiştir. İş Teftiş Kurulu ve Yargıtay’ın yeni içtihatlarına göre, kısmi süreli çalışan da haftanın çalışması gereken tüm günlerinde çalışmışsa orantılı şekilde hafta tatili ücreti hak eder.
Örneğin, haftanın 5 iş günü yarım gün çalışan biri, hafta tatili gününde çalışmadığı için bir günlük ücretini orantılı şekilde alabilir. Ancak haftada sadece 2-3 tam gün çalışıp diğer günler zaten çalışmayan bir part-time işçi, ekstra bir tatil günü ücreti hakkı elde edemeyebilir. Kısaca, part-time çalışanların hafta tatili ücreti, çalıştıkları süreyle orantılı olarak hesaplanır ve tam zamanlı emsaline kıyasla kısıtlı olabilir. Bu durumda iş sözleşmesindeki hükümler ve işyerinin uygulamaları da belirleyici olabilmektedir. Yine de kanun, kısmi çalışıyor diye işçiyi hafta tatili ücretinden mahrum bırakacak şekilde ayrımcılık yapılamayacağını ortaya koymaktadır.
HAFTA TATİLİNDE ÇALIŞMA VE ÜCRETİ
Hafta tatilinde çalıştırılmamak, kanunun esas kabul ettiği durumdur. Yani işveren normal şartlarda işçiyi hafta tatili gününde çalıştırmamalı, işçi de haftalık iznini kullanmalıdır. Ancak bazı sektörlerde veya olağanüstü durumlarda işçiler hafta tatili gününde de çalışmak durumunda kalabiliyor. Peki, böyle bir durumda ücretlendirme nasıl yapılır?
Eğer işçi, hafta tatili gününde dinlenmek yerine çalıştırılırsa kanunen normalden daha yüksek bir ücret ödenmesi gerekir. İş Kanunu’nun 46. maddesi, işçi çalıştırılmasa bile o günün ücretinin ödeneceğini söylüyor. Çalıştırılırsa ise bu durumu Fazla Çalışma kurallarıyla birlikte değerlendirmek gerekir. Yargıtay kararları ve yerleşik uygulamaya göre, hafta tatili gününde çalışan bir işçiye toplam 2,5 yevmiye tutarında ücret ödenmelidir. Bu hesaplama şu şekilde açıklanabilir:
- 1 yevmiye hafta tatili ücreti: İşçi, çalışmasa bile hak ettiği günlük ücreti (hafta tatili hakkı).
- 1 yevmiye normal çalışma ücreti: Fiilen tatil günü çalıştığı için o gün yaptığı çalışmanın karşılığı.
- 0,5 yevmiye fazla mesai ücreti: Hafta tatilinde çalışmak, haftalık 45 saati aştığından fazla mesai sayılır ve %50 zamlı ücret getirdiği için yarım günlük ek ücrete denk gelir.
Bu üç kısmın toplamı, çalışılan hafta tatili günü için 2,5 günlük ücret yapar. Örnek vermek gerekirse; günlük brüt ücreti 500 TL olan bir işçi, hafta tatilinde çalışmazsa o gün için 500 TL ücretini alacaktır. Eğer aynı işçi hafta tatilinde çalıştırılmışsa, o gün için toplam 1.000 TL (2 yevmiye) normal+tatil ücreti ve ayrıca fazla mesai karşılığı 0,5 yevmiye tutarında 250 TL alarak toplam 1.250 TL kazanmalıdır. Bu tutar, normal günlük kazancının 2,5 katıdır.
Bazı kaynaklarda hafta tatilinde çalışma ücreti için “çifte yevmiye” ifadesi de kullanılır. Bu, işçinin tatil gününde çalışması halinde o günün ücretinin iki katı ödenmesi gerektiğini belirtir ki aslında yukarıdaki hesaplamayla paraleldir (işçinin eline geçen, normalde alacağı tutarın iki katı olacaktır). Önemli nokta, hafta tatilinde çalıştırmanın istisnai bir durum olması ve sürekli hale getirilmemesidir. Kanun, haftada bir gün dinlenmeyi vazgeçilmez gördüğü için işçinin onayı olmadan tatil gününde çalıştırılması doğru değildir. Eğer işin niteliği gereği böyle bir çalışma yapılmışsa da telafi edici izin verilmesi veya yukarıda belirtilen zamlı ücretin ödenmesi zorunludur.
Hafta tatilinde çalıştırılan işçi ertesi hafta ya da ilerleyen bir zamanda telafi izni kullandırılarak dinlendirilebilir ancak bu, ödenecek ücreti ortadan kaldırmaz. Yani işveren “nasıl olsa başka gün izin verdim” diyerek hafta tatili ücretini ödememezlik yapamaz. Hem ücreti ödemek hem de mümkün olan ilk fırsatta işçiye bir gün izin vermek yükümlülükleri bulunmaktadır. Aksi takdirde işçi, yasal hakları için girişimde bulunabilir.
HAFTA TATİLİ ÜCRETİ HESAPLAMA ÖRNEKLERİ
Hafta tatili ücreti, işçinin bir günlük temel ücretine eşittir. Bunu hesaplarken işçinin ücret türü önem kazanır. Şayet işçi aylık ücretli ise, ücreti zaten ay içindeki tüm çalışma günleri ve hafta tatilleri dâhil hesaplandığından ekstra bir hesaplama yapmaya genellikle gerek kalmaz. Ancak işçinin çalışmadığı hafta tatili günü için de maaşından kesinti yapılmaması, bu hakkın fiilen verildiğini gösterir. Aylık ücretli bir çalışanın günlük ücreti, genellikle aylık brüt ücretin 30’a bölünmesi ile bulunur (Ayda 30 gün varsayımı). Örneğin brüt 6.000 TL aylık maaşı olan bir çalışan için bir günlük brüt ücret 200 TL’dir; hafta tatili ücreti de bu tutardır.
Saatlik veya parça başı ücretle çalışanların hafta tatili ücreti hesaplanırken, günlük ortalama çalışma süresi esas alınır. İş Kanunu uygulamasında bir işgününün 7,5 saat olarak kabul edilmesi yaygındır. Bu durumda saatlik ücretle çalışan bir kişinin hafta tatili ücreti = saatlik ücreti x 7,5 saat şeklinde hesaplanır. Eğer kişi parça başı veya akort usulü çalışıyorsa, o hafta içinde kazandığı toplam ücretin çalışılan günlere bölünmesiyle bulunan ortalama günlük kazanç, tatil günü ücreti olarak ödenir. Yüzde usulü (bahşiş vb ile gelir sağlanan) işlerde de hafta tatili ücreti işveren tarafından işçiye ayrıca ödenmelidir.
Örnek 1: Bir garsonun sabit aylığı olmadığını, bahşiş usulü çalıştığını düşünelim. Hafta tatili ücretini işveren kendisi karşılamak durumundadır. Diyelim garsonun haftada 6 gün çalışarak kazandığı ortalama günlük ücreti 300 TL olsun, işveren hafta tatili günü için de 300 TL ödeme yapmalıdır.
Örnek 2: Part-time bir çalışan haftanın 5 günü günde 4 saat çalışıyor olsun (toplam 20 saat/hafta). Bu çalışan da haftanın 5 günü çalışmasını tamamladığı için 6. gün hafta tatili ücretine hak kazanacaktır. Saat ücreti 50 TL ise, günlük 4 saat x 50 = 200 TL kazanıyor. Bu durumda hafta tatili ücreti de 200 TL olarak ödenmelidir (çalıştığı süreye orantılı bir tam günlük kazanç). Ancak haftada 2 gün çalışan bir part-time için hafta tatili ücreti söz konusu olmayacaktır, zira zaten 5 gün fiilen çalışmamaktadır.
Örnek 3: Haftalık 45 saatlik mesai süresini pazartesiden cumartesiye tamamlayan ve pazar günü tatil yapan bir işçi, o hafta tatilinde çalışmamışsa 1 günlük ücretini (örneğin 400 TL) alır. Eğer aynı işçi pazar günü 8 saat çalışırsa, toplam hafta tatili ücreti 400 x 2,5 = 1.000 TL olmalıdır (400 TL normal tatil ücreti + 400 TL çalışmanın karşılığı + 200 TL fazla mesai zammı).
Görüldüğü gibi hesaplamalar, işçinin ücret tipine ve çalışma düzenine göre değişse de prensip aynıdır: Hafta tatili izni ücreti işçinin normal bir gün kazancından az olamaz. Çalışma olursa da fazla mesai dâhil edilerek artırılır.
HAFTA TATİLİ HAKKININ İHLALİ VE YAPTIRIMLAR
Hafta tatili hakkı, kanunen korunan bir hak olduğu için işverenin buna uymaması durumunda bazı yaptırımlar ve sonuçlar gündeme gelir. Öncelikle, işçiye hafta tatili kullandırmamak yasaya aykırıdır. İş Kanunu’nun 63. maddesi, çalışma sürelerine uyulmamasını idari para cezası gerektiren bir fiil olarak düzenlemiştir. Dolayısıyla işçiye haftalık izin verilmemesi veya eksik verilmesi, iş müfettişlerince tespit edildiğinde işverene idari para cezası uygulanabilir. 2024 yılı için bu ceza miktarı, her bir ihlal için yaklaşık 14.739 TL olarak belirlenmiştir (her yıl yeniden değerleme oranıyla artmaktadır).
Bunun yanında, hafta tatilini kullandırmamak veya ücretini ödememek, işçi açısından haklı fesih sebebi de oluşturabilir. İş Kanunu madde 24/II-(f), işverenin çalışma koşullarını uygulamaması halinde işçinin derhal ve tazminatlı fesih yapabileceğini öngörür. Nitekim Yargıtay kararları da hafta tatili izni verilmeyen işçinin, bu durumu haklı nedenle fesih gerekçesi yapabileceğini söyler. Bu şu anlama gelir: Eğer işveren sürekli olarak hafta tatili kullandırmıyor veya tatil gününde işçiyi çalışmaya zorluyorsa, işçi sözleşmesini tek taraflı olarak sona erdirip kıdem tazminatı ve diğer yasal haklarını talep edebilir. Böyle bir durumda önce arabulucuya başvurup anlaşma sağlanamazsa iş mahkemesine dava açmak mümkündür.
Hafta tatili ücretinin ödenmemesi de ayrı bir ihlal konusudur. İş Kanunu’na göre ücret en geç ayda bir ödenir; dolayısıyla hafta tatili ücreti, normal ücretle birlikte zamanında ödenmezse işçi yine haklı fesih hakkını kullanabilir (ücretin ödenmemesi, 24/II-e bendine göre haklı fesih sebebidir). Ayrıca ödenmeyen hafta tatili ücretleri için işçi geriye dönük 5 yıl içinde dava açarak alacağını faiziyle talep edebilir. Bu tür alacak davalarında işçinin o gün çalışmadığını fakat hafta tatili ücreti yatırılmadığını ispatlaması gerekebilir; genelde bordrolar ve işyeri kayıtları delil olarak sunulur.
Özetle, işverenin hafta tatili kuralına uymaması hem idari yaptırıma hem de işçi açısından sözleşmeyi fesih hakkına yol açabilir. Bu da işverenler için maddi cezalar ve itibar kaybı demektir. Dolayısıyla işverenlerin, hafta tatili günlerini düzenlerken ve ücret ödemelerini yaparken kanuna tam uyum göstermeleri büyük önem taşır. Çalışanlar da böyle bir hak ihlaliyle karşılaştıklarında yasal yollara başvurabileceklerini bilmelidir.
Ödenmeyen Hafta Tatili Ücreti
İşçinin hafta tatili ücretinin ödenmemesi halinde, işçiler bu konuda tanınan hukuki imkânlardan yararlanabilir. İş Kanunu 32/5. maddesi: “Ücret en geç ayda bir ödenir. İş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri ile ödeme süresi bir haftaya kadar indirilebilir.” Bu düzenleme, ödeme periyodunu ortaya koyar. Hafta tatili ücreti de normal ücretin bir parçası sayıldığından, diğer ücretlerle aynı tarihte ödenmelidir. İşveren, işçinin ücretini muaccel olduğu tarihten itibaren 20 gün içinde ödemezse, işçi iş görme borcunu ifadan kaçınabilir. Bu durumda işçinin çalışmaması, haklı nedenle fesih sebebi yapılamaz.
İş Kanunu 34. maddesi:
“Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır.” Buna göre, hak edilen hafta tatili ücreti ödenmezse, alacak tutarı mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden hesaplanır.
Hafta tatili ücretinin ödenmemesi nedeniyle talepte bulunmak için belirli bir süre vardır; aksi halde alacak zamanaşımına uğrar. Hafta tatili ücreti de bir ücret alacağı olduğundan zamanaşımı süresi 5 yıldır. Bu süre, ödemenin yapılması gereken ancak yapılmadığı tarihte işlemeye başlar. Birden fazla hafta için ödeme yapılmamışsa, her bir hafta tatili ücreti açısından ayrı ayrı zamanaşımı hesabı yapılır. İş sözleşmesinin devam ediyor olması, zamanaşımının işlemesine engel değildir.
Alacağın Talebine Dair Davada Görevli ve Yetkili Mahkeme
Hafta tatili ücreti alacağına ilişkin davalarda görevli mahkeme İş Mahkemesidir. Ancak işçilik alacaklarında dava şartı arabuluculuk bulunduğundan, doğrudan dava açmak mümkün değildir. Önce arabuluculuğa başvurulur; anlaşma sağlanamazsa, arabuluculuk son tutanağı eklenerek İş Mahkemesinde dava açılabilir. Yetki bakımından ise, gerçek veya tüzel kişiliğin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri yahut işin yapıldığı yer mahkemesi yetkilidir.

HAFTA TATİLİ HAKKI VE ÜCRETİ
SIKÇA SORULAN SORULAR
HAFTA TATİLİ HAKKI NEDİR?
Hafta tatili hakkı, çalışanların her 7 günlük çalışma dönemi içinde en az 1 gün kesintisiz dinlenme (haftalık izin) yapma hakkıdır. Bu gün için işveren, işçiye çalışmasa bile ücretini ödemek zorundadır.
HAFTA TATİLİ HANGİ GÜN KULLANILIR?
Genellikle pazar günü kullanılmakla birlikte, hafta tatili herhangi bir gün olabilir. İşin niteliğine göre işçi ve işveren anlaşmasıyla örneğin pazartesi veya başka bir gün de hafta tatili olarak belirlenebilir.
HAFTA TATİLİ KAÇ SAAT SÜRER?
Hafta tatili en az 24 saat sürmelidir. Kanun kesintisiz bir tam gün izin öngörür. 24 saatten daha az bir süre izin verilirse, bu hafta tatili sayılmaz ve işçinin hakkı ihlal edilmiş olur.
İŞÇİ HAFTA TATİLİNDE ÇALIŞTIRILABİLİR Mİ?
Esas olarak hayır, işçi hafta tatilinde çalıştırılmamalıdır. Ancak zorunlu durumlarda veya bazı sektörlerde çalışma gerekirse, işçinin onayıyla tatil gününde çalıştırılabilir. Bu durumda işçiye o gün için zamlı ücret ödenmesi veya telafi izni verilmesi gerekir.
HAFTA TATİLİNDE ÇALIŞAN ÜCRETİ NASIL ÖDENİR?
Hafta tatilinde çalışma halinde işçiye normalden daha yüksek ücret ödenir. Genel uygulama, işçinin o gün için 2,5 yevmiye ücret alması yönündedir. Yani normal günlük ücretinin iki buçuk katı tutarında ödeme yapılır (1 gün tatil ücreti + 1 gün çalışma ücreti + %50 zamlı mesai ücreti).
PART-TIME ÇALIŞANLAR HAFTA TATİLİ ÜCRETİ ALABİLİR Mİ?
Kısmi süreli (part-time) çalışanlar da haftanın çalıştıkları tüm günlerinde işbaşı yaptıysa orantılı şekilde hafta tatili ücreti alabilir. Eğer part-time işçi haftanın yalnızca belli günlerinde çalışıyorsa, zaten çalışmadığı günler dışında ayrıca bir tatil ücreti hak etmez. Ancak haftanın her iş günü kısa da olsa çalıştıysa, bir günlük ücreti hafta tatili olarak talep edebilir.
HAFTA TATİLİ İZNİ KULLANDIRILMAZSA NE OLUR?
İşçiye hafta tatili izni verilmezse, işveren yasalara aykırı davranmış olur. Bu durumda işçi durumu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na şikâyet edebilir veya iş akdini haklı nedenle feshedip kıdem tazminatı talep edebilir. Ayrıca işveren idari para cezasıyla karşılaşabilir.
HAFTA TATİLİ ÜCRETİ NASIL HESAPLANIR?
Hafta tatili ücreti işçinin bir günlük brüt ücreti kadardır. Aylık maaş alanlarda maaşa dâhildir. Saatlik ücretle çalışanlarda 7,5 saatlik ücret olarak hesaplanır. Örneğin günlük brüt 300 TL kazanan biri, hafta tatili ücreti olarak 300 TL alacaktır.
HAFTA TATİLİ GENEL TATİLE (RESMİ TATİL) DENK GELİRSE NE OLUR?
Hafta tatili günü bir resmi tatil (örneğin bayram) gününe rastlarsa, işçi o gün için hem hafta tatili ücreti hem de genel tatil ücreti hak eder. Genellikle işçiye bir günlük ekstra ücret daha ödenir. Yani pazar günü aynı zamanda bayram ise ve işçi çalışmazsa, o günün ücreti iki farklı gerekçeyle de ödenir. Çalışırsa da ayrıca her iki tatilin ücretleri ve varsa mesai ücreti birlikte hesaplanır.
HAFTA TATİLİ HAKKI HANGİ KANUNDA YER ALIR?
Hafta tatili hakkı, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 46. maddesinde düzenlenmiştir. Ayrıca Anayasa’nın 50. maddesinde ilke olarak belirtilir. İş Kanunu’na tabi olmayan bazı sektörler için özel kanunlarda (Basın İş Kanunu, Deniz İş Kanunu gibi) benzer hükümler bulunmaktadır.
HAFTA TATİLİ ÜCRETİ ALACAĞI İÇİN ZAMAN AŞIMI SÜRESİ NEDİR?
İşçilik alacaklarında zaman aşımı süresi 5 yıldır. Hafta tatili ücreti de bu kapsamdadır. İşçi, ödenmeyen hafta tatili ücretlerini geriye dönük 5 yıl içinde talep etmezse zaman aşımına uğrar. 5 yıl içinde yasal yollara başvurulursa faiziyle birlikte tahsil edilebilir.