Ceza HukukuTazyik Hapsi Nedir İtiraz ve İnfazı

Tazyik hapsi nedir? sorusu, özellikle icra ve aile hukuku alanlarında sıkça gündeme gelmektedir. Tazyik hapsi, bir kişinin hukuki bir yükümlülüğünü yerine getirmesi için onu geçici süreyle özgürlüğünden mahrum bırakan bir yaptırım türüdür. Bu uygulama, bir ceza niteliğinde değildir; daha çok disiplin hapsi veya zorlama hapsi olarak adlandırılan, kişinin davranışını değiştirmeye yönelik geçici bir önlemdir. Amacı, borçlu ya da yükümlü kişinin söz konusu yükümlülüğünü yerine getirmesini sağlamaktır.

Türk hukuk sisteminde disiplin (zorlama) hapsine; borçlunun mal beyanında bulunmaması, nafaka ödeme yükümlülüğünü ihlal etmesi veya 6284 sayılı Kanun kapsamında verilen koruma/uzaklaştırma tedbirlerine aykırı davranması gibi durumlarda başvurulur. Bu makalede tazyik hapsinin ne olduğu, hangi durumlarda uygulandığı, süresinin ne kadar olduğu, kaç kez verilebileceği, itiraz ve infaz süreçleri ile adli sicile etkisi gibi konular detaylı bir biçimde ele alınmıştır.

Tazyik Hapsinin Tanımı ve Hukuki Niteliği

Tazyik hapsi, bir kişinin belirli bir hukuki yükümlülüğü yerine getirmeye zorlanması amacıyla, sınırlı bir süre için özgürlüğünden yoksun bırakılması anlamına gelir. Bu yaptırım, ceza hukuku anlamında bir mahkumiyet cezası değildir; kamu düzenini veya özel bir hakkı korumak amacıyla uygulanan disiplin hapsi niteliğindedir.

Kanuni Dayanakları ve Temel Özellikleri

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 2. maddesi (l) bendinde tazyik hapsi, seçenek yaptırımlara çevrilemeyen ve adlî sicile geçirilemeyen özel bir hapis türü olarak tanımlanmıştır. Bu yasal tanımdan yola çıkarak, tazyik hapsinin başlıca özelliklerini şu şekilde özetleyebiliriz:

  • Ceza değildir: Tazyik hapsi, klasik ceza hukuku kapsamında değerlendirilen bir ceza yaptırımı değildir. Bir suçun karşılığı olarak değil, belirli bir yükümlülüğün yerine getirilmesini sağlamak için uygulanır.
  • Kanunda öngörülen hallerle sınırlıdır: Ancak kanunlarda açıkça belirtilen özel durumlarda ve şartlarda tazyik hapsine hükmedilebilir. Kanunda dayanağı olmayan hiçbir durumda disiplin hapsi uygulanamaz.
  • Yükümlülük yerine getirilince sona erer: Tazyik hapsine mahkûm edilen kişi, kendisine yüklenen borç veya yükümlülüğü yerine getirdiği anda derhal serbest bırakılır. Yani amaç gerçekleştiğinde hapis devam etmez.
  • Süre sınırlıdır: Hapis süresi, ilgili kanunların belirlediği azami süreyi aşamaz (aşağıda ayrıntıları ele alınacaktır).

Akademik kaynaklarda zorlama hapsi olarak da anılan bu yaptırımın, kişinin iradesine yönelik bir baskı unsuru olduğuna dikkat çekilmektedir. Örneğin, Prof. Dr. İzzet Özgenç’e göre kişi aslında bir yükümlülüğe aykırı davranmamak konusunda mutlak bir zorunluluk altında değildir; ancak kanun, bazı durumlarda bireyi yükümlülüğe uygun davranmaya belli ölçüde icbar edebilmektedir. Bu özgürlüğün geçici kısıtlanması hali disiplin hapsi niteliği taşıdığından, kanun koyucu bu yaptırımı “tazyik hapsi” olarak adlandırmıştır. Başka bir deyişle, tazyik hapsi kişinin cezalandırılması için değil, kanuni bir yükümlülüğün yerine getirilmesini sağlamak için devreye giren istisnai bir araçtır.

Tazyik Hapsi Hangi Durumlarda Uygulanır?

Tazyik hapsi, belirli kanunlarda açıkça düzenlenen bazı yükümlülük ihlallerinde uygulanabilir. Aşağıda, hangi durumlarda tazyik hapsine başvurulduğu örnekleriyle birlikte açıklanmıştır:

Ödeme Taahhüdünün İhlali

İcra takibi sırasında borçlunun alacaklıya verdiği ödeme taahhüdünü yerine getirmemesi, tazyik hapsinin en sık uygulandığı durumlardan biridir. Uygun bir ödeme taahhüdü, borcun tüm kalemlerini (ana para, faiz, vekalet ücreti, masraflar vb.) kapsayan ve borçlunun kendi özgür iradesiyle yazılı olarak yaptığı bir anlaşmadır. Borçlu, bu taahhütte belirttiği tutarı ve takvimi aksatmadan ödemek zorundadır.

Eğer borçlu, alacaklıya verdiği ödeme sözünü (taahhüdünü) süresi içinde yerine getirmezse, alacaklının şikayeti üzerine icra mahkemesi tarafından borçlu hakkında disiplin hapsi kararı verilebilir. İcra İflas Kanunu uyarınca bu hapis süresi en fazla 3 aya kadar olabilir. Tazyik hapsi burada, borçluyu ödeme yapmaya zorlayan bir yaptırım aracı olarak devreye girer. Borçlu borcunu öderse hapis uygulanmaz veya derhal son bulur; ödeme yapılmadığı takdirde ise belirlenen süre kadar hapis yatılır.

Mal Beyanında Bulunmama

Bir icra takibi kesinleştikten sonra borçlu, kanunen mal beyanında bulunmakla yükümlüdür. Mal beyanı, borçlunun sahip olduğu taşınır ve taşınmaz malları ile alacaklarını resmi olarak bildirmesi anlamına gelir. Bu beyan, alacaklının alacağını tahsil edebilmesi için borçlunun ekonomik durumunun şeffaflaşmasını sağlar.

Eğer borçlu, yasal süresi içinde mal beyanında bulunmaz veya gerçeğe aykırı (yanlış/eksik) mal beyanında bulunursa, İcra ve İflas Kanunu’nun 76. maddesi uyarınca hakkında disiplin hapsi kararı verilebilir. Bu durumda uygulanan hapis cezası niteliği gereği bir tazyik hapsidir. Amaç, borçluyu doğru ve eksiksiz mal beyanında bulunmaya zorlamaktır. Borçlu istenen beyanı yaptığı anda süreçteki hapis tehdidi ortadan kalkar.

Nafaka Borcunun Ödenmemesi

Mahkeme kararıyla hükmedilmiş nafaka borcunun ödenmemesi de tazyik hapsi uygulanabilecek durumlardan biridir. Özellikle iştirak nafakası veya yoksulluk nafakası gibi ödenmesi kanunen zorunlu kılınan nafakaların tahsili için bu yaptırım devreye girebilir. Nafaka alacaklısı (nafaka hakkı olan kişi), borçludan alacağını alamazsa icra takibi başlatır. İcra emri tebliğ edilmesine rağmen borçlu nafaka borcunu ödemezse, nafaka alacaklısı icra mahkemesine başvurarak borçlu hakkında zorlama hapsi talep edebilir.

Bu uygulama, nafaka gibi aile hukuku kaynaklı alacakların korunması ve düzenli ödenmesini sağlamak amacını taşır. Borçlu, nafaka borcunu ödeyerek yükümlülüğünü yerine getirdiği takdirde hapse girmez veya hapisten çıkarılır. Ödeme yapılmadığı durumdaysa, icra mahkemesi borçluya kanunda öngörülen süreye (genellikle 3 aya kadar) kadar tazyik hapsi verebilir. Bu süre içinde ödeme yapılırsa hapis sona erdirilir.

6284 Sayılı Kanun Kapsamında Tedbir Kararlarına Aykırılık

6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu kapsamında verilen koruyucu veya önleyici tedbir kararlarına uymamak da tazyik hapsi ile sonuçlanabilir. Örneğin, bir aile mahkemesinin şiddet uygulayan eş hakkında verdiği uzaklaştırma kararı veya benzeri tedbirlere aykırı hareket edildiğinde, kanun bu ihlali “zorlama hapsi” adı altında hapisle cezalandırmaktadır. Bu da bir tür tazyik hapsidir ve amacı, şiddet mağdurunu korumak için verilen mahkeme kararına uyulmasını sağlamaktır.

Ancak 6284 sayılı Kanun kapsamındaki tazyik hapsinin uygulanabilmesi için bazı şartlar vardır. Öncelikle, tedbir kararı şiddet uygulayan kişiye usulüne uygun bir biçimde tebliğ edilmiş olmalıdır. Ayrıca mahkeme kararında, tedbire aykırı davranılması halinde hapis uygulanacağı uyarısının açıkça yer alması gerekmektedir. Bu şartlar sağlanmışsa, tedbir kararını ihlal eden kişi hakkında aile mahkemesi tarafından 3 günden 30 güne kadar zorlama hapsi (tazyik hapsi) kararı verilebilir. İhlalin tekrar etmesi durumunda ise hakim, ihlalin niteliğine göre cezayı 15 günden 30 güne kadar artırılmış sürelerle uygulayabilir. Bu yaptırım, tedbir kararlarına uyulmamasını caydırmayı ve aile içi şiddeti önlemeyi hedefleyen önemli bir araçtır.

Tazyik Hapsinin Özellikleri ve Sınırları

Tazyik hapsi, diğer hapis türlerinden farklı kendine özgü kural ve sınırlamalara tabidir. Aşağıda, tazyik hapsinin özellikleri ve sınırları maddeler halinde açıklanmaktadır:

Alternatif Yaptırıma Çevrilemez

Tazyik hapsinin, adli para cezası gibi alternatif bir yaptırıma çevrilmesi mümkün değildir. Yani borçlu veya yükümlü kişi, “hapis yerine para cezası ödeyeyim” gibi bir tercihte bulunamaz; mahkeme de böyle bir seçim yapamaz. Bunun yanı sıra tazyik hapsi, ertelenemez ve hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı da uygulanamaz. Kısacası, bu tür hapis kararı verildiyse, kişi ya yükümlülüğünü yerine getirerek kurtulacak ya da kanunda belirtilen süre kadar fiilen hapis yatacaktır.

Adli Sicil Kaydına İşlenmez

Tazyik hapsi, bir ceza mahkumiyeti olarak değerlendirilmediği için adli sicil kaydına (sabıkaya) işlenmez. Disiplin hapsi şeklinde infaz edilen bu hapis, kişinin sabıka kaydında görünmez ve ileride karşısına bir engel olarak çıkmaz. Örneğin, tazyik hapsine girip çıkan bir kişi adli sicil belgesi (sabıka kaydı) aldığında bu durum belirtilmez. Bu yönüyle tazyik hapsi, cezai yaptırımlardan farklı bir hukuki yaptırım olarak karşımıza çıkar.

Şartlı Salıverilme ve Denetimli Serbestlik Uygulanmaz

Ceza infaz sistemine özgü şartlı salıverilme (şartlı tahliye) veya denetimli serbestlik gibi kurumlar, tazyik hapsi için söz konusu değildir. Örneğin, adli bir cezayı çeken hükümlü, cezasının bir kısmını yattıktan sonra şartlı tahliye ile salıverilebilir veya son dönemini denetimli serbestlikle dışarıda geçirebilir. Oysa tazyik hapsinde bu tür uygulamalar geçerli değildir. Zorlama hapsine mahkum olan kişi için iyi hal indirimi, şartlı tahliye ya da benzeri herhangi bir infaz indirimi uygulanmaz. Kişi ya belirlenen süreyi tamamen cezaevinde geçirir ya da bu süre dolmadan önce yükümlülüğünü yerine getirip tahliye olma imkanından yararlanır.

Azami Süreyi Aşamaz

Tazyik hapsinin süresi, dayanağını oluşturan kanunda belirtilen azami süreyle sınırlıdır. Bu sürenin üzerinde bir hapis uygulanması mümkün değildir. Örneğin, icra hukuku kaynaklı (borç ödememe, mal beyanında bulunmama gibi) tazyik hapsi kararlarında en fazla 3 ay hapis öngörülebilir. Benzer şekilde, 6284 sayılı Kanun kapsamında uygulanan zorlama hapsi için de en fazla 30 gün sınırı vardır. Hakim bu üst sınırları aşan bir süre belirleyemez; kanunda öngörülen en yüksek hapis süresi mutlak sınırdır.

Aynı Yükümlülük İçin Tekrar Tazyik Hapsi Verilemez

Tazyik hapsi, aynı borç veya yükümlülüğün ihlali nedeniyle birden fazla kez uygulanamaz. Yani bir kişi belirli bir yükümlülüğü yerine getirmediği için disiplin hapsine tabi tutulmuş ve bu hapis cezasını infaz etmişse, aynı yükümlülüğü ihlal etmeye devam ediyor diye tekrar tazyik hapsine çarptırılamaz. Bu durum, özellikle taksitli borç ödemelerinde önem taşır. Örneğin borçlu, borcunu taksitlendirmiş olsun: İlk taksiti ödemediği için hakkında 1 ay tazyik hapsi verilip infaz edildiğinde, sonraki taksitleri de ödemedi diye aynı taahhüt için ikinci kez hapis kararı çıkartılamaz. Kanun koyucu, cezalandırma değil, yükümlülüğü ifa ettirme amacı güdüldüğü için aynı fiil nedeniyle mükerrer hapsi yasaklamıştır. Aksi halde, bir kişi aynı borç nedeniyle defalarca hapse atılarak orantılılık ve hukuki güvenlik ilkeleri zedelenmiş olur.

Yargılama Nasıl Yapılır?

Öncelikle duruşma, icra takibinin yapıldığı yerdeki icra ceza mahkemesi tarafından gerçekleştirilecektir. Tazyik hapsi dilekçesi sunularak (dava açmak suretiyle) şikayet gerçekleştirilir. Aşağıda da belirttiğimiz üzere şikayet süresi 3 aydır.

Burada dava açarken yani şikayet yapılırken oldukça dikkat edilmesi gereken şart ve usul kuralları vardır. Yani savcılık şikayeti gibi değildir. Çok ciddi usul kurallar vardır ve bunlara uyulmazsa şikayet reddedilir.

Şikayet üzerine duruşma günü verilir ve eğer şartlar tam sağlanmışsa çoğu zaman ilk celsede kişinin tazyiken hapis yatmasına hükmedilir. Bu davada tanık dinlettirilebilir, delil sunulabilir ancak davada savcılığın bir görevi bulunmaz. Yani taraflar şikayetçi ve şikayet olunandır.

Tazyik Hapsi Nedir İtiraz ve İnfazı

Tazyik Hapsi Nedir İtiraz ve İnfazı

Tazyik Hapsi Nasıl Uygulanır?

Tazyik hapsi, yalnızca mahkeme kararıyla ve kanunda öngörülen usule uygun şekilde uygulanabilir. Uygulama süreci, klasik ceza davalarından ve infaz rejiminden farklı özel kurallara tabidir. Disiplin hapsi niteliğindeki bu yaptırımın nasıl hayata geçirildiği aşağıda açıklanmıştır.

Bir tazyik hapsi kararının uygulanabilmesi için öncelikle, dayanağı olan yükümlülüğün ihlal edildiğinin mahkemece tespit edilmesi ve kararın kesinleşmesi gerekir. Örneğin, borçlunun ödeme taahhüdünü ihlal ettiği icra mahkemesinde tespit edilip hakkında tazyik hapsi kararı verilmeli ve bu karar itiraz edilmeyerek (veya itiraz reddedilerek) kesin hüküm haline gelmelidir. Kararın kesinleşmesinden sonra ise infaz aşamasına geçilir.

Tazyik Hapsinin İnfazı Nasıl Yapılır?

Tazyik hapsi kararı kesinleştiğinde, infaz süreci Cumhuriyet savcılığı tarafından başlatılır. Kararın gereği olarak kişi, genel ceza infaz kurumlarına (cezaevi) gönderilir ve hapis infaz edilir. Ancak tazyik hapsinin infazı, normal bir cezanın infazından farklıdır; zira bu hapis, ceza infaz rejimine tabi değil, özel disiplin hükümlerine tabi bir infaz türüdür.

Borçlu/yükümlü kişi, cezaevine girmeden önce yükümlülüğünü yerine getirirse (örneğin son anda borcunu öderse) infaz işlemi durdurulur ve kişi hapse girmez. Eğer hapsin infazı başladıktan sonra kişi yükümlülüğünü yerine getirirse, bu durumda da derhal salıverilme imkanı vardır. Borçlu, yükümlülüğünü yerine getirdiğine dair ilgili belgelerle ceza infaz savcılığına başvurarak tahliyesini talep eder; savcılık gerekli incelemeyi yapıp yükümlülüğün ifa edildiğini tespit edince kişi derhal serbest bırakılır. Bu esneklik, tazyik hapsinin amacına uygun olarak, kişinin yükümlülüğünü yerine getirmesi halinde özgürlüğüne kavuşmasını sağlamaktadır.

Tazyik hapsi infaz edilirken, hükümlü konumundaki kişi hakkında bazı cezaevi uygulamaları devre dışı kalır:

  • Adli kontrol hükümlerinden yararlanamaz (örneğin imza atma karşılığı serbest kalma gibi bir seçenek yoktur).
  • Denetimli serbestlik uygulamasından faydalanamaz (cezasının son bölümünü dışarıda geçirme imkanı tanınmaz).
  • Koşullu salıverme (şartlı tahliye) hükümleri işlemez (iyi halle cezadan indirim yapılarak erken tahliye edilmez).

Tazyik hapsinin infaz süresi, yukarıda belirtildiği gibi kanuni azami süreyi aşamaz. Örneğin, icra dosyasından kaynaklanan bir disiplin hapsinde en fazla 3 ay hapis uygulanabilir. Eğer mahkeme daha kısa bir süre belirlemişse o süre geçerlidir; ancak belirlenen süre ne olursa olsun, azami süre dolduğunda (örneğimizde 3 ayın sonunda) borçlu hala yükümlülüğünü yerine getirmemiş olsa bile artık tahliye edilir. Böylece tazyik hapsi, süresi dolduktan sonra uzatılamayan bir yaptırım olarak karşımıza çıkar.

Tazyik Hapsine Nasıl İtiraz Edilir?

İcra ceza mahkemelerinin verdiği tazyik hapsi kararlarına karşı, diğer ceza kararlarında olduğu gibi istinaf veya temyiz yoluna başvurulamaz. Bu kararlar kesin hüküm niteliğinde olup, sadece itiraz kanun yoluyla denetlenebilir. Karar yüzüne karşı verildiyse tefhim tarihinden, gıyaben verildiyse tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde itiraz etme hakkı vardır.

Tazyik hapsi kararına itiraz dilekçesi, kararı veren icra ceza mahkemesine sunulur. Ancak bu itirazı genellikle aynı yer yargı çevresindeki bir üst dereceli (veya numaralı) icra ceza mahkemesi incelemektedir. Örneğin, kararı veren mahkeme İcra Ceza 1 ise, itirazı İcra Ceza 2 Mahkemesi değerlendirir. İtiraz mahkemesi, dosyayı ve kararı inceleyerek tazyik hapsi kararının usul ve yasaya uygun olup olmadığını kontrol eder. İtirazın haklı bulunması halinde karar kaldırılabilir veya düzeltilip onanabilir; itiraz haksız görülürse de reddedilir. İstinaf/temyiz yolu kapalı olduğu için, itiraz üzerine verilen karar kesindir.

Tazyik Hapsi Ne Zaman Kesinleşir?

Tazyik hapsi kararının kesinleşmesi, itiraz hakkının kullanımıyla doğrudan ilgilidir. Mahkemenin verdiği disiplin hapsi kararı, eğer taraflara bildirildiği (tefhim/tebliğ edildiği) tarihten itibaren 7 gün içinde itiraz edilmezse kesinleşir. Bu süre içinde itiraz edilirse, itirazı inceleyen mahkemenin vereceği kararın sonucuna göre hüküm kesinleşir. Yani itiraz reddedilirse, ret kararının verildiği tarihte tazyik hapsi kararı kesin hüküm halini alır.

Bir tazyik hapsi kararı kesinleşmeden infaz edilemez. Kesinleşme, hapis cezasının uygulanabilir hale gelmesi için gerekli bir aşamadır. Dolayısıyla, karar verildikten sonra itiraz süresinin dikkatle takip edilmesi önemlidir. Borçlu açısından, yasal süresi içinde itiraz edilmemesi durumunda hapis tehlikesi başlayacaktır. Alacaklı açısından da, kararın kesinleşmesi talep edilen yaptırımın uygulanabilmesi için beklenmesi gereken bir süreçtir. Kısaca, itiraz süresi dolup karar kesinleşmeden hiç kimse hapse konulamaz.

Tazyik Hapsi Kaç Kez Uygulanabilir?

Tazyik hapsi, aynı hukuki yükümlülüğün ihlali için kural olarak yalnızca bir kez uygulanabilir. Yani bir borç veya yükümlülük nedeniyle borçlu zaten disiplin hapsine tabi tutulmuş ve bu hapis cezasını çekmişse, aynı borcun devam eden ihlalleri için tekrar tekrar tazyik hapsi verilemez.

Bu durum uygulamada en çok taksitli borç ödemelerinde ortaya çıkar. Örneğin, borçlu borcunu belirli taksitler halinde ödemeyi taahhüt etmiş olsun. İlk taksitin ödenmemesi nedeniyle mahkeme borçluya tazyik hapsi verdi ve borçlu bu hapis cezasını çekti (ya da ödeme yapıp çıktı). Daha sonra borçlu ikinci veya üçüncü taksiti de ödemediğinde, alacaklı yeniden tazyik hapsi talep edemeyecektir. Çünkü borçlu aynı taahhüdü (aynı borcu) zaten ihlal ettiği için bir kez disiplin hapsine çarptırılmıştır. Kanun, cezalandırma amacı olmadığı için aynı eylemden ötürü ikinci bir hapis yaptırımını öngörmemiştir.

Burada önemli olan, her bir ayrı yükümlülüğün müstakil değerlendirilecek olmasıdır. Farklı borçlar veya farklı mahkeme kararlarıyla belirlenmiş yükümlülükler için elbette ayrı ayrı tazyik hapsi kararları verilebilir. Ancak aynı borç veya aynı mahkeme ilamından doğan yükümlülük için bir defadan fazla disiplin hapsi uygulanması kanunen mümkün değildir. Bu düzenleme, hukuki öngörülebilirlik ve ölçülülük ilkesinin bir gereği olarak yasada yer almaktadır. Dolayısıyla alacaklı açısından da, bir borç için tazyik hapsine başvurulduktan sonra tekrar aynı borç için talepte bulunulamayacağını bilmek önemlidir.

Tazyik Hapsi Zamanaşımı

Tazyik hapsinde zamanaşımı, hükmün kesinleşmesi ile kanunda belirtilen sürenin geçmesi ve bu şekilde kararın uygulanmasından vazgeçilmesi olarak açıklanabilir.

Şikayet Süresi: İİK madde347 düzenlemesine göre zorlama hapsi için şikayet süresi 3 aydır. Örneğin kişinin geçmişe dönük son 3 aylık nafakasını ödememesinden ötürü tazyiken hapsi söz konusu olabilir.

Tazyik Hapsi Kaç Defa Yapılır: Buradaki sınırlama kaç defa yapılacağı şeklinde değil de süre olarak yapılan bir sınırlamadır. Örneğin kişi nafaka borcunu kaç kere ödemezse hepsi için hapis yatabilir. Ancak burada zamansal azami sınırlar vardır. Gene icra taahhüdüne uymayan kişi mesela her uymaması için tazyik hapsine maruz kalır ancak her halükarda toplam hapis süresi 3 ayı geçemez.

Zorlama hapsine ilişkin zamanaşımı süresi İİK. 354. maddesinde düzenlenmiştir. Mahkemece verilen kararın uygulanmasında kararın kesinleşmesinden itibaren iki yıllık zamanaşımı öngörülmüştür.

Tazyik Hapsi ile İlgili Yargıtay Kararları

Yargıtay içtihatları, tazyik hapsinin uygulanmasına ilişkin önemli prensipler ortaya koymuştur. Aşağıda, konuya ışık tutan bazı Yargıtay kararları özetlenmiştir:

Ödeme Taahhüdünün Kapsamı Usulüne Uygun Olmalı

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 28.02.2023 tarihli kararında (E. 2023/1670, K. 2023/1205), geçerli bir tazyik hapsi kararı verilebilmesi için borçlunun icra takibinde yaptığı ödeme taahhüdünün içeriğinin açık ve usulüne uygun olması gerektiğini vurgulamıştır. Kararda, taahhütte borcun tamamının belirtilmesi; faiz, vekalet ücreti ve takip masrafları gibi tüm kalemlerin ayrıntılı şekilde gösterilmesi şart koşulmuştur. Bu koşulları taşımayan eksik veya belirsiz taahhütlerin hukuken geçersiz sayılacağı ifade edilmiştir. Sonuç olarak, borçlunun verdiği ödeme sözünün kapsamı net değilse tazyik hapsi kararı da verilemez.

Aynı Borç İçin Birden Fazla Hapis Verilemez

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 12.09.2023 tarihli bir başka kararında (E. 2023/5921, K. 2023/4874), borçlunun aynı ödeme taahhüdü altında birden fazla taksiti ödememiş olmasının, birden fazla tazyik hapsi verilmesine gerekçe yapılamayacağını belirtmiştir. Karara göre, aynı taahhütname kapsamındaki tüm taksitler tek bir bütün olarak görülür ve bu taahhüdün ihlali için en fazla bir kez disiplin hapsi uygulanabilir. Yargıtay, toplam hapis süresinin de kanunen 3 ayı geçemeyeceğini özellikle vurgulamıştır. Bu karar, yukarıda da değinilen “aynı yükümlülük için tekrarlanan hapis yasaktır” ilkesini somut bir olaya dayandırarak teyit etmektedir.

Nafaka Ödenmezse Tazyik Hapsi Mümkündür

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 05.12.2006 tarihli kararında (E. 2006/304, K. 2006/273), nafaka borcunun ödenmemesi halinde borçlu hakkında tazyik hapsi kararı verilebileceğini kabul etmiştir. Kararda, icra emrinin tebliğinden sonra cari (işleyen) nafaka borcunu kasten ödemeyen borçlunun, İcra ve İflas Kanunu gereğince disiplin hapsine tabi tutulmasının kanuna uygun olduğu belirtilmiştir. Yüksek Mahkeme bu yaklaşımıyla, nafaka alacaklarının ödenmesini sağlama konusunda zorlama hapsinin kullanılmasının meşru ve gerekli olduğuna işaret etmiştir. Böylece nafaka alacaklılarının haklarının korunmasına özel bir önem atfedildiği görülmektedir.

İnfazdan Sonra Aynı Fiil İçin Yeniden Hapis Verilemez

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 29.09.2009 tarihli bir diğer kararında (E. 2009/16-HD-188, K. 2009/205), infaz edilmiş bir tazyik hapsi kararı sonrasında aynı fiil nedeniyle yeniden hapis verilip verilemeyeceği tartışılmıştır. Yargıtay, borçlu hakkında verilen tazyik hapsi kararı infaz edildikten sonra, aynı taahhüdün sonraki taksitlerinin de ödenmemesi durumunda yeniden disiplin hapsi verilemeyeceğine hükmetmiştir. Bu kararın dayanağı olarak da ölçülülük ilkesi gösterilmiştir. Yani, bir kişi zaten bir taahhüdü ihlalden ötürü hapis yatmışsa, aynı taahhüdün kalan kısımları için tekrar hapse konulması orantısız bulunmuştur. Bu içtihat, tazyik hapsinin amacının cezalandırma değil, ifayı sağlama olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır.

Sıkça Sorulan Sorular

Tazyik hapsi nedir, ceza mıdır?

Hayır, tazyik hapsi bir ceza değildir. Disiplin hapsi kategorisinde olan tazyik hapsi, bir mahkeme hükmünün veya kanuni yükümlülüğün yerine getirilmesini sağlamak amacıyla uygulanan geçici özgürlük kısıtlamasıdır. Bu yaptırım, ceza mahkemesi kararına dayanmaz; genellikle icra ceza mahkemesi gibi özel yetkili mahkemeler tarafından verilir. Ayrıca tazyik hapsi kararları adli sicil kaydına (sabıka kaydına) işlenmez. Yani, tazyik hapsine tabi tutulmak kişinin sabıka kaydında yer almaz ve klasik anlamda bir cezai mahkumiyet sayılmaz.

Tazyik hapsi kalktı mı?

Hayır, tazyik hapsi 2025 yılı itibariyle halen yürürlüktedir. Son yıllarda mevzuatta bu konuda herhangi bir kaldırma veya değişiklik yapılmamıştır. Hem İcra ve İflas Kanunu’nda borçlularla ilgili disiplin hapsi hükümleri, hem de 6284 sayılı Kanun’da tedbir kararlarına aykırılık halinde zorlama hapsi öngören düzenleme geçerliliğini korumaktadır. Dolayısıyla “tazyik hapsi kalktı” şeklindeki söylentiler doğru değildir; hukukumuzda tazyik hapsi müessesesi uygulanmaya devam etmektedir.

3 ay disiplin hapsi ne kadar sürer?

Disiplin hapsi (tazyik hapsi) en fazla üç ay sürer; ancak uygulamada bu hapis daha erken sona erebilir. Burada 3 ay, kanunun koyduğu azami sınırdır. Örneğin bir borçlu hakkında 3 ay disiplin hapsi kararı verildiyse, kişi en fazla 3 ay cezaevinde kalacaktır. Fakat borçlu ya da yükümlü kişi, hapis yatarken dahi yükümlülüğünü yerine getirirse (örneğin borcunu öderse) infaz derhal sona erdirilir ve kişi serbest bırakılır. Eğer yükümlülük yerine getirilmezse, hapis cezası azami süre olan 3 ay dolana kadar devam eder ve sürenin bitiminde kişi tahliye edilir. Kısaca, “3 ay disiplin hapsi” ifadesi en üst sınırı belirtir; fiilen daha kısa sürebilmesi borçlunun davranışına bağlıdır.

Disiplin hapsinde eve polis gelir mi?

Evet. Tazyik hapsi (disiplin hapsi) kararı kesinleşip infaz aşamasına geçtiğinde, kolluk kuvvetleri bu kararı yerine getirmekle görevlidir. Şayet hakkında kesinleşmiş bir tazyik hapsi kararı bulunan kişi kendi isteğiyle gelip teslim olmazsa, polis (jandarma) gibi kolluk kuvvetleri, savcılığın talimatıyla kişinin adresine giderek yakalama işlemi yapabilir. Bu durumda borçlu, evinden veya bulunduğu yerden kolluk zoruyla alınarak ceza infaz kurumuna götürülür. Uygulamada, hapis cezası infaz edilecek kişinin adresine polis memurları giderek kendisini cezaevine teslim olmaya davet edebilir; eğer kişi teslim olmaktan kaçınırsa, zorla götürme (yakalama) işlemi gerçekleştirilir. Yani disiplin hapsine hükmedilen bir kişi, polis nezaretinde cezaevine götürülebilir.

Disiplin hapsinde 10 günlük süre nedir?

“10 günlük süre”, 6284 sayılı Kanun kapsamındaki zorlama (tazyik) hapsinde ilk ihlal için öngörülen hapsedilme süresini ifade eder. Aile Mahkemesi tarafından şiddet uygulayan hakkında verilen koruma veya uzaklaştırma kararının ilk kez ihlal edilmesi durumunda hakim, kanun gereği 3 günden 10 güne kadar tazyik hapsine karar verebilir. Buradaki 10 gün, ilk ihlal için verilebilecek en yüksek hapis süresidir. Eğer aynı kişi koruma tedbirini ikinci kez ihlal ederse, bu durumda hakim cezayı artırabilir: Tekrarında tazyik hapsi süresi 15 günden 30 güne kadar tertip edilebilir. Özetle, “10 günlük disiplin hapsi” ifadesi, 6284 sayılı Kanun’un ilk ihlal için belirlediği üst sınırdır; sonraki ihlallerde bu süre daha yüksek aralıklarda (15–30 gün) uygulanır.


Tazyik hapsi, hukuk düzenimizde borçluları ve yükümlüleri sorumluluklarını yerine getirmeye zorlayan önemli bir enstrümandır. Yukarıda ayrıntılarıyla ele alındığı üzere, bu yaptırım ceza amacı gütmemekte, aksine hukuki yükümlülüklerin ifasını sağlama işlevi görmektedir. Borçlu ve alacaklılar bakımından hak ve yükümlülüklerin dengeli bir biçimde korunabilmesi için, tazyik hapsine ilişkin kuralların doğru bilinmesi büyük önem taşımaktadır. Böylece hem borçlular haklarını suistimal etmekten kaçınacak, hem de alacaklılar alacaklarını tahsil için kanunun kendilerine tanıdığı imkanları etkin şekilde kullanabilecektir.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Post comment