İş HukukuEvlenen Kadın İşçi Kıdem Tazminatı Alabilir Mi?

Evlilik Tazminatı Nedir?

Evlenen Kadın İşçi, evlendiği tarihten itibaren 1 yıl içerisinde kendi arzusu ile iş akdini sona erdirmesi halinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren iş sözleşmesinin devamı süresince hak etmiş olduğu kıdem tazminatı ödenir.

Bir yıldan artan süreler için aynı oran üzerinden ödeme yapılır.

Kadın işçinin bu hakkı kullanabilmesi için evlilik cüzdanını işverene ibraz etmesi yeterlidir.

Kadın çalışan evlilik sebebiyle işten ayrılacağını işveren söylediği tarihten itibaren iş yerinden ayrılış yapabilir, ihbar süresi vermesine gerek yoktur.

İş Kanunu’nun 14’üncü maddesinde, kıdem tazminatına hak kazanma koşullarını belirtilmiştir. Kanun, evlilik nedeniyle iş sözleşmesini 1 yıl içerisinde feshetme imkânını yalnızca kadın eşe vermektedir. Buna göre;

Evlilik Tazminatı Nasıl Hesaplanır?

“…kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile iş akdini sona erdirmesi… hallerinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren iş sözleşmesinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için aynı oran üzerinden ödeme yapılır”.  Hükmü yer almaktadır. Evlilik tazminatı hesaplaması bu kanun hükmüne göre yapılmaktadır.

Kadın işçinin evlendiği tarihten itibaren 1 yıl içinde iş sözleşmesini feshetmesi ve kıdem tazminatını işverenden talep etmesi gerekmektedir. Aksi halde evlilik feshi hakkından yararlanamaz. Kadın işçinin evlilik feshi hakkından faydalanabilmesi için iş sözleşmesinin devam ediyor olması şarttır.

Bir yıllık sürenin başlangıç tarihi resmi nikâhın yapıldığı tarihtir. Evlenme nedeniyle kadının işten ayrılması durumunda işveren işçisinin kıdem tazminatını ödemelidir. Ancak işveren tarafından ihbar tazminatının ödenmesi mümkün değildir.

Evlilik nedeniyle iş sözleşmesini sona erdirmek isteyen kadın işçinin, işverene dilekçe ve ekinde evlenme cüzdan fotokopisini içerecek şekilde müracaat ederek, kıdem tazminatını talep etmesi gerekir. Kıdem tazminatının ödenmesi için iş sözleşmesinin son bulduğu tarihte, kıdem tazminatının ödenmesi şartlarından biri olan çalışılmış sürelerin toplamının 1 yılı geçmiş olması gerekir. Aksi halde kıdem tazminatı ödenmez.

Kadın işçinin evlenme nedeniyle iş sözleşmesini feshetmesi, işçi ve işveren arasında bir takım anlaşmazlıklara sebep olacak ise, işçi hizmet akdini evlenme nedeniyle feshettiğini noter veya mail aracılığıyla işverene bildirmelidir. Noter yoluyla bildirim şart değildir. işçi kadın evlilik feshini işverene mesaj, mail vs. yazılı yollarla bildirebilir.

Evlilik Feshine İlişkin Yargıtay Kararı – 9. HD., E. 2010/10705 K. 2012/16586 T. 10.05.2012

“… 4857 sayılı İş Kanununun 120 nci maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte olan 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinin birinci fıkrasında, kadın işçinin evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde evlilik sebebiyle kıdem tazminatına hak kazanabilecek şekilde feshedebileceği hükme bağlanmıştır.

Kadın işçinin evlilik sebebiyle fesih hakkı, evlilik tarihinden itibaren başlar. Bu hak, sadece kadın eşe tanınmış olup, resmi evlilik işleminin tamamlanmasından itibaren bir yıl içinde kullanılmalıdır.

Kadın işçinin evlilik öncesinde bu hakkını kullanması da olanaksızdır. Yine evlilik öncesi çeşitli işlemlerin yapılmasının işe devamsızlık noktasında geçerli mazereti oluşturup oluşturmayacağı her bir olay yönünden değerlendirilmelidir.

Kadın işçinin yasanın tanıdığı fesih hakkını kullanması halinde, kıdem tazminatı talep hakkı doğar. Feshin işverence kabul edilmesi gerekmez. Aynı zamanda işçinin işverene ihbar öneli tanıması zorunluluğu da bulunmamaktadır.

Kadın işçinin, iş sözleşmesini evlilik nedenine dayalı olarak feshine rağmen başka bir işte çalışmaya başlamasının yasal hakkın kötüye kullanımı olup olmadığı her bir somut olay yönünden ayrı ayrı değerlendirilmelidir.

Evliliğin kadına yüklediği toplumsal sorumluluğun bir gereği olarak yasada belirtilen fesih hakkı tanınmıştır.

Çalışma hayatının evlilikle birlikte gereği gibi yürütülemeyeceği düşüncesi, aile birliğinin korunması ve kadının aile ile ilgili görevleri, yasa koyucuyu bu doğrultuda bir düzenlemeye yöneltmiştir. Bununla birlikte Anayasal temeli olan çalışma hak ve hürriyetinin ortadan kaldırılması düşünülemez. Kadın işçinin evlilik nedenine bağlı feshinin ardından kısa bir süre sonra yeniden çalışmasının gerekleri ortaya çıkmış olabilir. Hatta kadın işçi evlilik nedenine dayalı feshin ardından ara vermeksizin başka bir işyerinde çalışmaya başlayabilir ve bu durum evliliğin kadına yüklediği görevlerin yerine getirilmesi noktasında daha olumlu sonuçlar doğurabilir.

Somut olayda davacı 22.08.2006 tarihli dilekçesi ile evlilik nedeniyle davalı işyerinden ayrılmak istediğini belirtmiş 11.09.2006 tarihine kadar çalışarak bu tarihte davalı işyerinden ayrılmıştır.

İşveren davacının çalışma süresine göre 11.079,29 TL kıdem tazminatı tahakkuk ettirmiş bu miktardan 2500 TL sini ödemiştir. Bakiye miktarın davacının davalı şirketten ayrılmasının akabinde 02.10.2006 tarihinde geçmişte davalı şirketin yönetim kurulu başkanlığını da yapan ancak daha sonra şirketle husumetli hale gelen K2 ‘ın kurucu ortağı olduğu F1 şirketinde çalışmaya başladığının öğrenilmesi sebebiyle ödenmesinden vazgeçilmiş, ve davacının tekrar başka bir işyerinde çalışmaya başlaması sebebiyle kötüniyetli olduğu savunulmuştur.

Mahkeme davacının davalı işyerinden evlilik nedeniyle ayrılmasından 21 gün sonra başka bir şirkette çalışmaya başlamasını hakkın kötüye kullanımı kabul ederek davanın reddine karar vermiştir.

Dosya içeriğinde davacının yasal hakkını kötüye kullandığını gösteren somut deliller bulunmamaktadır. Dinlenen taraf tanıkları davacının işyerinden evlilik nedeniyle ayrıldığını ifade etmişlerdir. Yani fesih tarihinde davacının iradesinin evlilik nedeniyle ayrılmak olduğunu belirtmişlerdir. Fabrika müdürü olan davalı tanığının ” bana F1 Otomotivden teklif aldığını söylemişti. O dönemde evlilikle ilgili bir şey yoktu. Ben de kendisini kalması yönünde ikna etmeye çalışıyordum. Daha sonra evlilik gerekçesiyle işten ayrıldı. ” şeklindeki beyanı da davacının gayesinin evlenmesi sebebiyle ayrılmak olduğunu göstermektedir.

1982 Anayasa’ sının “ Sosyal ve Ekonomik Ödevler ” başlıklı 3. bölümünün 48. maddesinde “ Çalışma Hürriyeti ” düzenlenmiştir. Bu madde gereğince herkes dilediği alanda çalışma ve sözleşme yapma hürriyetine sahiptir. Başka bir anlatımla “ Çalışma Hürriyeti” Anayasa da yerini bulmuş bir hak olup davacının bu hakkını kötüye kullanmış olduğundan söz edilemez.

Dairemizin 2001/16313- 1306 E,K sayılı ilamında özetle kadın işçinin evlilik nedeniyle ayrılmasından sonra tekrar başka bir işe girmesi onun kötü niyetli olduğu anlamına gelmez. Zira böyle bir durumda Anayasal çalışma hakkının ön planda geldiği kabul edilmelidir. Bundan başka aile hayatı gerekleri de her zaman göz önünde tutulmalıdır ifadesiyle kadın işçinin tekrar çalışmaya başlamasında hukuksal bir engel olmadığı vurgulanmıştır.

Yine HGK nın 27.04.1988 gün 88/9-225 E, 1988/369 K sayılı ilamında “…. bu hüküm kuşkusuz aile birliğini koruma amacıyla getirilmiş olup çalışma hayatını evlilikle birlikte gereği gibi yürütemeyeceği düşüncesinde olan kadına yasa ile tanınmış bir olanaktır. Bir işyerinde çalışmakta iken evlenen bir kadın Yasa’nın tanıdığı olanaktan yararlanarak kıdem tazminatını almak suretiyle ayrılmışsa daha sonraki dönemlerde çalışma hakkını kaybettiğinden söz edilemez. Diğer taraftan önceki işinden ayrılan kadın ayrılmasını hemen takiben çalışma ile evliliği öncekine göre daha kolaylıkla yürütebileceği yeni bir iş bularak çalışmasını da sürdürebilir. Bu kuşkusuz sübjektif bir değerlendirmedir. Olayda hakkın kötüye kullanılması söz konusu değildir. ” denilmiştir.

Somut olayımızda davalı işyerinde müdür yardımcısı olarak çalışan davacı, yeni işyerinde daha yüksek bir ücretle ve müdür konumunda çalışmaya başlamış olup artık davacının yasal hakkını kullanarak evlilik sebebiyle davalı işyerinden ayrıldığı ve hakkın kötüye kullanılması söz konusu olmadan anayasal hakkını kullanarak yeni bir işte çalışmaya başladığının kabulü dosya içeriğine uygundur…”

Yargıtay Kararı – 9. HD., E. 2010/37179 K. 2013/1571 T. 16.1.2013

“… HGK’nın 27.04.1988 gün 88/ 9-225 E, 1988/ 369 K sayılı ilamında “…. bu hüküm kuşkusuz aile birliğini koruma amacıyla getirilmiş olup çalışma hayatını evlilikle birlikte gereği gibi yürütemeyeceği düşüncesinde olan kadına yasa ile tanınmış bir olanaktır. Bir işyerinde çalışmakta iken evlenen bir kadın Yasa’nın tanıdığı olanaktan yararlanarak kıdem tazminatını almak suretiyle ayrılmışsa daha sonraki dönemlerde çalışma hakkını kaybettiğinden söz edilemez. Diğer taraftan önceki işinden ayrılan kadın ayrılmasını hemen takiben çalışma ile evliliği öncekine göre daha kolaylıkla yürütebileceği yeni bir iş bularak çalışmasını da sürdürebilir. Bu kuşkusuz sübjektif bir değerlendirmedir. Olayda hakkın kötüye kullanılması söz konusu değildir. ” denilmiştir.

Bu bağlamda evlenmekle bir yıl içinde ayrılan davacının başka yerde işe girmesi kıdem tazminatı hakkını ortadan kaldırmaz. Davacının kıdem tazminatı talebinin kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddi hatalıdır.

Fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacağı yönünden davacı ile aynı yerde çalışan davacı tanığı H.. E..’ın açtığı davada fazla mesai ve genel tatil ücreti talebinin hüküm altına alındığı, bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmakla, davacının davasında anılan alacak taleplerinin sırf tanığın davasının bulunması nedeniyle reddi hatalı olup, davacının iddialarının dosyadaki delillerle birlikte değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekirken hatalı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir…”

Evlilik Tazminatı (Kıdem Tazminatı) İle İlgili Sık Sorulanlar

  1. İşçinin Evlenmesi Haklı Nedenle Fesih Sebebi Midir?

Kanun, evlilik nedeniyle iş sözleşmesini haklı nedenle 1 yıl içerisinde feshetme imkânını yalnızca kadın eşe vermektedir.

  1. Evlenen Kadın İşçi Ne Zaman Fesih Yapmalıdır?

Kadın işçinin evlendiği tarihten itibaren 1 yıl içinde iş sözleşmesini feshetmesi gerekmektedir. Bununla birlikte bir yıllık sürenin başlangıç tarihi resmi nikâhın yapıldığı tarihtir.

  1. Evlilik Feshi İkinci Kez Yapılan Evliliklerde De Kullanılabilir mi?

Evlilik feshi kanunda sayıyla sınırlanmamıştır. Kadın işçi evlilik feshi imkanını her evlilik işleminde kullanabilir. Kötü niyetli boşanma ve evlenmeler bu durumun istisnasıdır. İşveren hakkın kötüye kullanımını engellemek için sahte evlilik durumlarında evlilik tazminatı ödemesini reddetme hakkı vardır.

  1. Erkekler Evlilik Nedeniyle İş Akdini Fesih Edebilir Mi?

Evlilik nedeniyle fesih hakkı sadece kadın çalışanlar kullanabilir. Erkek işçiler evlilik nedeniyle fesih hakkını kullanamaz.

  1. Evlilik Nedeniyle İş Sözleşmesini Sona Erdirmek İsteyen Kadın İşçi Ne Yapmalıdır?

Evlilik nedeniyle iş sözleşmesini sona erdirmek isteyen kadın işçinin, işverene dilekçe ve ekinde evlenme cüzdan fotokopisini içerecek şekilde müracaat ederek, evlilik tazminatını talep etmesi gerekir. İşveren evlilik tazminatını hesaplayarak işçiye yatırmak zorundadır.

İş Hukuku ve İş Davaları Avukatı Ekibimizin İşçi Hakları Hizmetleri

  • Kıdem, ihbar tazminatlarının temini,
  • İşe iade davaları,
  • İş Hukuku arabuluculuk başvurusu ve sürecin takibi,
  • Ödenmeyen veya eksik ödenen Fazla mesai, resmi ve dini tatil ücretlerine ilişkin davalar,
  • İş hukukunda güncel mevzuata uyumlu iş sözleşmelerinin hazırlanması,
  • Mobbing ve kötü niyet tazminatlarına ilişkin davalar,
  • İş hukukundan kaynaklı diğer tüm uyuşmazlıklara ilişkin davalar

İşçi Hakları ve İşveren Hakları konusunda İstanbul İşçi Avukatı ve İş Hukuku Avukatı İçin Hukuk Büromuza Ulaşabilirsiniz. İstanbul’ da faaliyet gösteren Harbiye Hukuk Bürosu alanında uzman kadrosu ile iş hukuku ve işçi hakları ile ilgili tüm uyuşmazlık konularında işçi ve işveren arasında arabuluculuk ve danışmanlık yapmaktadır.