İş Hukuku

Kıdem Tazminatı

İş hayatında her gün birçok zorlukla mücadele etmek zorunda kalan işçinin, bu çalışmaları karşısında elde ettiği en önemli haklarından birisi kıdem tazminatıdır. İşçi, iş kanununda düzenleme altına alınan belli şartları yerine getirmesi halinde tazminata hak kazanmaktadır. Bu şartları iş kanununa göre işçi sayılmak, iş sözleşmesinin belirsiz süreli olması, en az bir yıl çalışmış olmak ve iş sözleşmesinin haklı fesihle sona ermiş olması veya işverenin haksız bir nedenle iş akdini feshetmesi şeklinde sıralayabiliriz.

İstanbul kıdem tazminatı avukatı Harbiye Hukuk Bürosu olarak hukuki destek ihtiyaçlarınıza etkili çözümler sunmaktayız. Kıdem tazminatı konusunda uzman avukat kadromuzla iletişime geçebilir, bizden danışmanlık alabilirsiniz.

Kıdem Tazminatında Esaslar

Kıdem tazminatında uygulanacak usul ve esaslar mülga 1475 sayılı İş Kanunu’nun halen yürürlükte olan 14’ünci maddesinde düzenleme altına alınmıştır. Buna göre;

  1. İşveren tarafından bu Kanunun 17 nci maddesinin II numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında,
  2. İşçi tarafından bu Kanunun 16 ncı maddesi uyarınca,
  3. Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla,
  4. Bağlı bulundukları kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla
  5. 506 Sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle,

Feshedilmesi veya kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi veya işçinin ölümü sebebiyle son bulması hallerinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında tazminat ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır.

İşçilerin kıdemleri, hizmet akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalıştıkları süreler göz önüne alınarak hesaplanır. İşyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanır. 12/7/1975 tarihinden, itibaren  işyerinin devri veya herhangi bir suretle el değiştirmesi halinde işlemiş kıdem tazminatlarından her iki işveren sorumludur. Ancak, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır. 12/7/1975 tarihinden evvel işyeri devrolmuş veya herhangi bir suretle el değiştirmişse devir mukavelesinde aksine bir hüküm yoksa işlemiş kıdem tazminatlarından yeni işveren sorumludur.

Tazminatın hesaplanması, son ücret üzerinden yapılır. Parça başı, akort, götürü veya yüzde usulü gibi ücretin sabit olmadığı hallerde son bir yıllık süre içinde ödenen ücretin o süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle bulunacak ortalama ücret bu tazminatın hesabına esas tutulur.

Ancak, son bir yıl içinde işçi ücretine zam yapıldığı takdirde, tazminata esas ücret, işçinin işten ayrılma tarihi ile zammın yapıldığı tarih arasında alınan ücretin aynı süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle hesaplanır.

Yukarıda açıklandığı üzere İş Kanununa tabi işçilerin hizmet akitlerinin muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla feshedilmesi halinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında tazminat ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinde ödeme yapılır.

Bu düzenlemelerden gayet açık ve net bir şekilde anlaşılacağı üzere; askerlik hizmeti nedeniyle işten ayrılan kişi çalıştığı iş yerinde en az bir yıl çalışma süresini doldurduysa tazminata hak kazanacaktır.

İstanbul kıdem tazminatı avukatı Harbiye Hukuk Bürosu olarak hazırladığımız bu makalemizde bedelli askerlik nedeniyle işten ayrılan işçinin tazminat hakkı için emsal karar paylaşılacaktır. Bilindiği üzere bedelli askerlik yapanların tazminat alıp alamayacağı tartışma konusu olmuş, durum Yargıtay ve BAM kararları ile açıklığa kavuşmuştu. Daha önceki yazılarımızda bedelli askerlikte kıdem tazminatı emsal karar olarak Konya Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararını paylaşmıştık. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2019/2257 Esas, 2020/167 Karar ve 24/01/2020 tarihli kararında bedelli askerlik yapanların tazminatı alabileceğine karar vermiştir.

Bu kapsamda bedelli askerlik kıdem tazminatı emsal karar olarak Adana 6. İş Mahkemesi de aynı doğrultuda karar vermiştir. Kararda; 1475 sayılı eski iş kanununun halen yürürlükte olan 14’üncü maddesine göre işçinin iş sözleşmesinin muvazzaf askerlik dolayısıyla feshedilmesi halinde, işçi tazminata hak kazanacağından, işten askerlik için ayrılan davacının tazminat talebinin kabulüne karar verildiği vurgulanmıştır. İstanbul kıdem tazminatı avukatı olarak bedelli askerlik yapanlara tazminat ödenir mi sorusunun cevabı olan kararı aşağıda paylaşacağız.

1)Bedelli Askerlikte Kıdem Tazminatı Ödenir mi?

Bilindiği üzere 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14/3. maddesinde ise askerlik nedeniyle iş sözleşmesini fesheden işçinin kıdem tazminatına hak kazanacağı düzenlenmiş ve bedelli askerlikte kıdem tazminatı yönünden bu hususta bir değişiklik yapılmamıştır. Esasında iş akdini bedelli askerlik nedeniyle fesheden işçiye tazminat ödenmesi gerekliliği hususunda bir çelişki bulunmamaktadır. Buna rağmen 7146 sayılı Kanun’un işçinin ücretsiz izinli sayılması yönünde bir düzenleme yaptığından uygulamada sorunlar ortaya çıkmıştır. Halbuki 1475 sayılı İş Kanunu doğrultusunda bedelli askerlikte kıdem tazminatının işçiye ödenmesi gerekir. Zira 7146 sayılı Kanun’un düzenlemesi işçinin bedelli askerlikte kıdem tazminatı hakkını ortadan kaldırmamakta ayrıca işçiye işe geri dönebileceği yönünde bir nevi teminat vermektedir.

Bedelli askerlikte kıdem tazminatı konusunda emsal karar olarak, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2019/2257 Esas, 2020/167 Karar ve 24/01/2020 tarihli güncel kararında 1475 sayılı İş Kanunu kapsamında iş akdini askerlik sebebiyle fesheden kişinin bedelli askerlikte kıdem tazminatı hak edeceğine karar vermiştir.

Kararda özetle; “4857 sayılı Kanuna tabi olarak çalışanlardan zorunlu (muvazzaf) askerliğini yapanların askerlikten kaynaklanan kıdem tazminatı ve askerlik dönüşü işe başlama şeklinde iki önemli hakkı vardır. Askerlik nedeniyle işten ayrılan işçinin kıdem tazminatı alabileceğine dair düzenleme İş Kanunu’nun ilgili maddesine yer almakta olup, bu maddede herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. 7146 sayılı Kanunda, temel askerlik süresince çalışanın işyeri tarafından ücretsiz izinli olarak sayılacağına yer verildiğinden, bedelli askerlik nedeniyle işine ara verecek işçinin askere gideceğini belirterek iş akdini feshetmemişse dönüşünde aynı yerde çalışma hakkına da sahiptir. Ancak bunun yerine ücretsiz izin talep edebilir. Bu durumda ise ortada bir fesih olmadığından feshe bağlı alacak olan kıdem tazminatı talebinden söz edilemez. Yani işçinin seçimlik hakkı vardır. Davacı 1475 Kanun’a göre fesih hakkını kullanarak kıdem tazminatı talep etmiştir. Davalı işveren işten ayrılış bildirgesini 03 (işçi istifası) koduyla vermiştir. Dava ve ıslah dilekçesinde talep edilen miktarlar dikkate alınarak bilirkişi raporunda hesaplanan 6.288,48 TL kıdem tazminatı alacağı için kabulü gerekmektedir.”

2)Askerlik Sebebiyle İşten Ayrılanlar İhbar Tazminatı Alabilir mi?

İhbar tazminatı, iş hayatında iş akdinin tek taraflı feshedilmesi ile ortaya çıkan ihbar tazminatı, iş akdini tek taraflı fesheden aleyhine diğer tarafın ödemek zorunda kaldığı tazminattır. İhbar tazminatını işçi de işveren de duruma göre talep edebilmektedir. İhbar tazminatının hak edilebilmesi için haklı bir nedene dayandırılmaksınız iş akdinin tek taraflı olarak sonlandırılması gerekmektedir. Haksız bir nedenle iş akdinizin sonlandırıldığını düşünüyorsanız İstanbul kıdem tazminatı avukatı Harbiye Hukuk Bürosu ile irtibata geçip hukuki danışmanlık alabilirsiniz.

İş Kanunu tarafından ihbar tazminatının süreleri düzenlenmiştir. Buna göre;

Belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir. İş sözleşmeleri;

  1. İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra,
  2. İşi altı aydan bir buçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra,
  3. İşi bir buçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra,
  4. İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra, feshedilmiş sayılır.

Bu süreler asgari olup sözleşmeler ile artırılabilir. Bildirim şartına uymayan taraf, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır. İşveren bildirim süresine ait ücreti peşin vermek suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. Bu hususta bir hak kaybına uğradığınızı düşünmekteyseniz İstanbul kıdem tazminatı avukatı Harbiye Hukuk Bürosu ile iletişime geçip bizlerden hukuki danışmanlık alabilirsiniz.

Yukarıda ihbar tazminatının genel esaslarına değindik. Peki askerlik hizmeti için işten ayrılan işçi ihbar tazminatına hak kazanabilir mi?

Askerlik hizmeti nedeni ile işten ayrılan işçi; tazminatına hak kazanmasına rağmen ihbar tazminatına hak kazanamaz. Bununla birlikte işçisi askerlik sebebine bağlı olarak işten ayrılan işveren de ihbar tazminatı talep edemez. Dolayısı ile askerlik nedeni ile işten ayrılmalarda gerek işçi açısından gerekse de işveren açısından ihbar tazminatının oluşmayacağını söyleyebiliriz. Bu konu ile ilgili örnek Yargıtay içtihadı şu şekildedir:

“İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir neden olmaksızın ve usulüne uygun bildirim öneli tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. İhbar tazminatı, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olması nedeniyle, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. İşçinin 1475 sayılı Yasanın 14. maddesi hükümleri uyarınca emeklilik, evlilik, muvazzaf askerlik gibi nedenlerle iş sözleşmesini feshetmesi durumunda ihbar tazminatı talep hakkı bulunmamaktadır. Anılan fesihlerde işveren de ihbar tazminatı talep edemez.” (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/11087 E., 2019/13276 K. Sayılı Kararı)

İş Hukuku ve Kıdem Tazminatı Avukatımıza Ulaşın

İş Kanunu tarafından tanınmış bir hak olan tazminat, işçinin askerlik vazifesi nedeniyle iş yerinden ayrılması durumunda da hak edilmektedir. Bu hususta İstanbul kıdem tazminatı avukatı olarak Harbiye Hukuk Bürosu alanında uzman iş hukuku avukatları ile sizlere danışmanlık hizmeti vermektedir. İş hukuku alanındaki birikimleriyle sizi temsil edecek avukat kadromuzla iletişime geçmek için iletişim sekmesine tıklayabilir uzman kadromuzdan danışmanlık alabilirsiniz.

İstanbul kıdem tazminatı avukatı Harbiye Hukuk Bürosu, deneyimli iş hukuku kadrosu, çözüm odaklı yaklaşımı, hızlı ve etkili çözümlerle kıdem tazminatı başta olmak üzere işçilik alacaklarında sizlere danışmanlık vermeye hazırdır.