İş HukukuFazla Mesai Ücreti ve Hesaplama Rehberi

Fazla mesai ücreti, bir işçinin haftalık yasal çalışma süresini aşan çalışmalarına karşılık aldığı ekstra ücrettir. 4857 sayılı İş Kanunu’na göre haftalık 45 saat üzerindeki çalışmalar fazla mesai kapsamındadır. İşçilerin sağlığını korumak ve aşırı çalışmayı önlemek amacıyla kanun bazı sınırlamalar getirmiştir: Fazla mesai yapılabilmesi için işçinin yazılı onayı şarttır, bir yıl içinde en fazla 270 saat fazla mesai yaptırılabilir ve bir işçinin günlük toplam (normal + fazla) çalışma süresi 11 saati geçemez.

İşveren açısından fazla mesai ücretini ödemek yasal bir zorunluluktur. Ücretlerin şeffaf şekilde ödenmesi ilkesi gereğince fazla mesai ödemeleri maaş bordrosunda ayrı kalem olarak gösterilmelidir. Beş veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde tüm ücret ödemeleri gibi fazla mesai ücretlerinin de banka aracılığıyla ödenmesi gereklidir elden ödeme yasaktır. İşçi, yapmış olduğu fazla mesai karşılığını her zaman talep etme hakkına sahiptir. Bu talep mümkünse yazılı olarak yapılmalı ve ileride doğabilecek hukuki süreçler için delil niteliğinde saklanmalıdır.

İÇİNDEKİLER

FAZLA MESAİ NEDİR?

İş hukuku bakımından fazla mesai, kanuni çalışma sürelerinin üzerinde yapılan çalışmalardır. Türkiye’de genel haftalık çalışma süresi 45 saattir. İşçinin iş sözleşmesinde haftalık çalışma süresi 45 saatten daha az belirlenmişse, bu durumda sözleşmede belirtilen saati aşan ve 45 saate kadar olan çalışmalar fazla sürelerle çalışma olarak adlandırılır. Haftalık fiilen 45 saati aşan her çalışma saati ise fazla çalışma (fazla mesai) olarak kabul edilir. Örneğin sözleşmede haftalık 40 saat olarak belirlenen bir işte, haftada 42 saat çalışma yapılırsa, bu 2 saat fazla süreli çalışma sayılır; haftada 47 saat çalışılırsa 45 saati aşan 2 saat fazla mesai sayılır.

Fazla mesainin yasal çerçevesi İş Kanunu’nun 41. maddesi ve Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği ile çizilmiştir. Kanun, ülkenin genel yararları veya işin niteliği gibi nedenlerle fazla çalışma yapılabileceğini belirtse de, işçinin rızası olmadan fazla mesai yaptırılamaz. Fazla mesai kavramının oluşması için haftalık çalışma süresinin aşılması esas alınır. Bununla birlikte, günlük toplam çalışma süresinin 11 saati geçmesi de (haftalık 45 saati aşmasa bile) fazla çalışma olarak değerlendirilir. Kısaca, kanunun öngördüğü sınırlar dışında yapılan her fazla çalışma, fazla mesai kapsamına girer.

FAZLA MESAİ ÜCRETİ NEDİR?

Fazla mesai ücreti, işçinin yasal çalışma sürelerini aşan her bir çalışma saati için hak ettiği zamlı ücrettir. İş Kanunu’na göre işveren, işçiye fazla çalıştığı sürelerin karşılığını normal saatlik ücretinden daha yüksek bir oranla ödemek zorundadır. 4857 sayılı Kanun uyarınca haftalık 45 saatlik normal çalışma süresini aşan çalışmalar için %50 zamlı ücret ödenmesi gerekir. Başka bir deyişle, işçi fazla mesai yaptığı her saat için normal saatlik ücretinin bir buçuk katını almaya hak kazanır.

İş Kanunu’nun 41. maddesinde ayrıca, işçinin talebi halinde fazla mesai karşılığının serbest zaman olarak kullandırılabileceği belirtilmiştir. İşçi isterse, fazla mesai ücreti almak yerine fazla çalıştığı her 1 saat için 1 saat 30 dakika serbest zaman (ücretli izin) kullanabilir. Ancak bu tamamen işçinin tercihine bağlıdır; işveren tek taraflı olarak “ücret yerine izin” uygulamasına geçemez. İşçinin yazılı talebi yoksa, yapılan fazla çalışmanın ücreti zamlı olarak ödenmelidir.

FAZLA MESAİ ÜCRETİNİN YASAL DÜZENLEMESİ

Fazla mesai ve fazla mesai ücretine ilişkin hükümler 4857 sayılı İş Kanunu ve ilgili yönetmeliklerde ayrıntılı biçimde düzenlenmiştir. İş Kanunu’nun 41. maddesi fazla çalışmanın tanımını yapar ve fazla mesai durumunda ödenecek ücretin nasıl hesaplanacağını belirtir. Ayrıca İş Kanunu’na İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği’nin 4. maddesi, fazla mesai ücretinin oranlarını netleştirir.

Bu yasal düzenlemelere göre:

  • Fazla çalışma (haftalık 45 saati aşan kısım) için her bir saat ücret, işçinin normal saatlik ücretinin %50 artırılması ile hesaplanır. Yani 1 saatlik fazla mesai ücreti, normal saat ücretinin 1,5 katıdır.
  • Fazla sürelerle çalışma (sözleşme haftalık süresi 45 saatten düşük ise 45 saate kadar olan fazla saatler) için her bir saat ücret, normal saatlik ücretin %25 artırılması ile ödenir. Yani bu durumda 1 saatlik çalışma ücreti, normal saatlik ücretin 1,25 katı olarak hesaplanır.

Örneğin, bir işçinin saatlik brüt ücreti 100 TL ise, haftalık 45 saati aşan her bir saat fazla mesaisi için 150 TL (100 + %50 zam) ücret ödenmelidir. Eğer işçinin haftalık sözleşme süresi 40 saatse ve 42 saat çalışmışsa, bu 2 saat %25 zamlı ödenir (100 TL saatlik ücret için 125 TL olarak). Bu oranlar yasal asgari oranlar olup iş sözleşmeleriyle işçi lehine daha yüksek fazla mesai ücret oranı belirlenmesi mümkündür. İş Kanunu ayrıca yer altında maden işlerinde yapılan fazla mesailerin normal ücrete göre en az %100 zamlı ödeneceğini özel olarak hükme bağlamıştır.

FAZLA MESAİ ÜCRETİ NASIL HESAPLANIR?

Fazla mesai ücreti hesaplanırken işçinin brüt saatlik ücretinden yola çıkılır. Yasal olarak tam zamanlı bir çalışan için haftalık çalışma süresi 45 saat olduğu için, aylık çalışma saati yaklaşık 45 * 4 = 180 saat değil, ayın uzunluğuna göre hesaplama yapılır. Uygulamada aylık ortalama 225 saat (yıllık 270 saat sınırına dayanarak) bir kıstas alınır. Hesaplama adımları genel olarak şöyledir:

  1. Saatlik ücretin bulunması: İşçinin aylık brüt ücreti, yaklaşık 225’e bölünerek bir saatlik normal çalışma ücreti bulunur.
  2. Zamlı ücretin hesaplanması: Bulunan saatlik ücrete %50 zam eklenerek fazla mesai saat ücreti hesaplanır. (Eğer hesaplanan süreler 45 saate kadar olan “fazla süreli” çalışmalar ise %25 zam uygulanır.)

Örnek olarak 2025 yılı brüt asgari ücret üzerinden fazla mesai ücreti hesaplayalım: 2025’te aylık brüt asgari ücret 26.005,50 TL olarak belirlenmiştir. Bu tutar esas alınarak:

  • Saatlik normal ücret ≈ 26.005,50 TL / 225 saat = 115,58 TL (brüt saatlik ücret).
  • Saatlik fazla mesai ücreti = 115,58 TL × 1,5 = 173,37 TL (brüt fazla mesai ücreti).

Bu hesaplamaya göre asgari ücretle çalışan bir işçi, 1 saat fazla çalışma karşılığında brüt 173,37 TL kazanmaktadır. Yapılan fazla mesai ücretinin işçiye ödenirken net miktarı, SGK primi, gelir vergisi, damga vergisi gibi kesintiler yapıldıktan sonra elde edilir. Yani, fazla mesai ücreti de normal ücret gibi yasal kesintilere tabidir ve bu kesintiler sonrasında işçinin eline geçecek net tutar belirlenir.

Not: Fazla mesai ücretinin pratik olarak hesaplanmasını kolaylaştırmak için Harbiye Hukuk’un sunmuş olduğu fazla mesai hesaplama aracından yararlanılabilir. Bu araca brüt ücret ve haftalık çalışma saati bilgileri girilerek belirli bir dönem için hak edilen fazla mesai ücreti otomatik olarak hesaplanabilir.

FAZLA MESAİ ÜCRETİ NASIL VE NE ZAMAN ÖDENİR?

İşveren, fazla mesai yaptırdığı işçilerin bu çalışma sürelerini ve ücretlerini kayıt altına almak zorundadır. Fazla çalışma yaptırılan her işçi için, yapılan fazla mesai saatlerini gösteren bir belge düzenlenmeli ve bu belge işçinin özlük dosyasında saklanmalıdır. Bu, ileride doğabilecek uyuşmazlıklar için de önemli bir kanıttır.

Fazla mesai ücretinin ödenmesine gelince, kanunen aksi kararlaştırılmadıkça o ayki normal ücretle birlikte ödenir. Yani işçi, ay içinde yaptığı fazla mesai karşılığını genellikle o ayın ücret döneminde alır. Ücret ödemeleri yasal olarak Türk Lirası üzerinden yapılır ve kural olarak işyerinde elden ödeme mümkündür; ancak beş veya daha fazla işçi çalıştıran işverenlerin, tüm ücret ödemelerini (fazla mesai dahil) banka hesabına yatırması zorunludur. Bu nedenle büyük ölçekli işyerlerinde fazla mesai ücretleri de işçinin banka hesabına yatırılarak ödenir.

İşveren ücret bordrosunda, işçiye yaptığı fazla mesai ödemesini ayrıntılı şekilde göstermekle yükümlüdür. Bordroda normal ücret, varsa prim ve ikramiyeler ile fazla mesai ücreti kalemi ayrı ayrı belirtilmelidir. Böylece işçi, ay sonunda eline geçen ücretin hangi kısmının normal çalışma, hangi kısmının fazla mesai karşılığı olduğunu net olarak görmelidir. Fazla mesai ücreti, çoğu zaman işçinin normal saatlik ücretine göre hesaplandığından, işçinin zam alması durumunda fazla mesai ücreti de otomatik olarak yeni ücrete göre artacaktır.

Özetle, fazla mesai ücreti ilgili dönemin maaşıyla birlikte ödenir ve ödemeler bordroda şeffaf şekilde gösterilir. İşçi ücretinin düzenli ödendiği günü takiben (genellikle ay sonunda veya takip eden ayın başında) fazla mesai dâhil tüm hak edişlerini almalıdır.

FAZLA MESAİYE İLİŞKİN YASAL SINIRLAMALAR

İş Kanunu ve ilgili yönetmelikler, fazla çalışmaya bazı sınırlar getirmiştir. Bu sınırlar hem işçinin sağlığını korumak hem de yaşam dengesi ile iş dengesini sağlamak amacı taşır. Fazla mesai yapılırken uyulması gereken başlıca yasal sınırlamalar şunlardır:

  • Haftalık normal çalışma süresi 45 saattir. Bu süre, kural olarak işçinin haftalık çalışabileceği üst sınırdır. 45 saati aşan çalışmalar fazla mesaiye girer. (Esnek çalışmada denkleştirme uygulanan durumlar hariçtir.)
  • Bir yıl içinde en fazla 270 saat fazla mesai yapılabilir. İş Kanunu, bir takvim yılı içinde toplam fazla çalışma süresinin 270 saati aşamayacağını hükme bağlamıştır. Bu üst sınır işçilerin aşırı çalıştırılmasının önüne geçmek içindir. (Yıllık 270 saat kuralının ihlali, işçinin haklarına halel getirebilir ve işçiye bazı yasal imkanlar doğurabilir.)
  • Günlük toplam (normal + fazla) çalışma süresi en fazla 11 saattir. Bir işçinin günde, normal çalışma ve fazla çalışma süreleri toplamı 11 saati geçemez. Örneğin günlük 8 saat çalışan bir işçiye aynı gün en fazla 3 saat fazla mesai yaptırılabilir. Bu kural, işçinin yeterli dinlenme hakkını korumak içindir.
  • Fazla mesai için işçinin onayı gerekir. Zorunlu ve istisnai haller (ör. seferberlik, doğal afet gibi) dışında, işveren işçiyi tek taraflı kararla fazla çalıştıramaz. Her yıl başında işçiden yazılı fazla mesai onayı alınmalıdır. İşçi onay vermiyorsa, fazla mesai yapmayı reddetme hakkı vardır ve bu nedenle işçiye baskı yapılamaz.
  • Dinlenme sürelerine uyulmalıdır. İşçilere fazla mesai yaptırılırken hafta tatili (7 günde en az 24 saat kesintisiz dinlenme) hakkı sağlanmalı ve günlük çalışmalara uygun ara dinlenmeleri verilmelidir. İşçi, ne kadar fazla çalışırsa çalışsın, yasada öngörülen minimum dinlenme sürelerinden mahrum bırakılamaz. Yapılan fazla çalışmalarla orantılı şekilde işçinin dinlenme sürelerini kullanması sağlanmalıdır.

Yukarıdaki sınırlamalara rağmen fazla mesai gerekiyorsa, işverenin dikkatli olması gerekir. Özellikle 270 saat/yıl sınırının aşılması veya günlük 11 saat kuralının ihlali, işçi açısından haklı fesih imkânı doğurabilir veya işverene idari yaptırımlar uygulanabilir.

FAZLA MESAİ ÜCRETİ ÖDENMEYEN İŞÇİNİN HAKLARI

Fazla mesai yapan işçi, bu çalışmalarının karşılığını mutlaka almalıdır. İşveren fazla mesai ücretini ödemezse, işçinin başvurabileceği çeşitli yasal haklar ve yollar vardır. Bu durumda işçi, hem iş ilişkisinin devamı sırasında hakkını arayabilir hem de gerekiyorsa işten ayrılarak yasal yollara başvurabilir. Fazla mesai ücreti alamayan bir işçinin sahip olduğu temel haklar şunlardır:

  • Haklı nedenle fesih hakkı: İşçi, fazla mesai ücretinin ödenmemesi halinde iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir. İş Kanunu m.24’e göre ücretlerin kanun veya sözleşmeye uygun şekilde ödenmemesi çalışan için haklı fesih sebebidir. Bu şekilde ayrılan işçi kıdem tazminatı alma hakkına sahip olur. (İşçi haklı nedenle ayrıldığı için kendi isteğiyle çıkmış olsa da ihbar tazminatı talep edebileceği de doktrinde kabul edilmektedir.)
  • Geçmişe dönük alacakları talep etme hakkı: İşçi, ödenmemiş fazla mesai ücretlerini zamanaşımı süresi içerisinde geriye dönük olarak isteyebilir. Ücret alacakları için kanuni zamanaşımı süresi 5 yıldır. Bu 5 yıllık süre içinde kalmak şartıyla geçmiş dönem fazla mesai ücretlerinin tamamını talep edebilir.
  • Arabulucuya başvurma hakkı: 7036 sayılı Kanun gereği, işçilik alacaklarına dair dava açmadan önce arabuluculuk sürecine başvurmak zorunludur. Fazla mesai ücreti ödenmemesi durumunda da işçi öncelikle arabulucuya başvurmalıdır. Arabuluculuk görüşmeleri genellikle 3 hafta içinde sonuçlanır. Anlaşma sağlanamazsa arabulucu, anlaşmama tutanağı düzenler ve işçi dava açma hakkını kazanır (Bkz. Arabuluculuk Başvurusu Nasıl Yapılır?).
  • Dava açma hakkı: Arabuluculuk neticesinde çözüm alınamazsa işçi, iş mahkemesinde dava açarak ödenmeyen fazla mesai ücretlerini talep edebilir. Dava yoluna gitmeden önce arabuluculuk sürecinin tamamlanmış olması şarttır. Dava sürecinde işçi, geriye dönük en fazla 5 yıllık alacaklarını talep edebilecektir. Mahkeme, haklı bulursa işvereni ödenmeyen fazla mesai ücretlerini faiziyle birlikte ödemeye mahkûm eder.
  • Delil sunma hakkı: Fazla mesai yaptığını ve ücretinin ödenmediğini iddia eden işçi, bunu ispat etmek için çeşitli deliller sunabilir. İşçi; puantaj kayıtları, işyeri giriş-çıkış saatlerini gösteren kayıtlar, maaş bordroları, işyeri iç yazışmaları gibi yazılı delilleri kullanabilir. Ayrıca aynı dönemde birlikte çalıştığı iş arkadaşlarının tanık beyanlarından yararlanabilir. Yargılama sırasında mahkeme gerek görürse bilirkişi incelemesi de yaptırabilir ve uzman raporunu delil olarak değerlendirebilir. (Delillerin toplanması ve sunulması konusunda bir iş hukuku avukatı desteği almak süreci hızlandırabilir.)

Yukarıdaki haklar, fazla mesai ücreti ödenmeyen işçinin hem iş sözleşmesini sürdürürken hem de sonlandırırken başvurabileceği seçeneklerdir. İşçi, dilerse işyerinde çalışmaya devam edip arabuluculuk ve dava yoluyla alacaklarını talep edebilir veya iş akdini feshedip hem tazminatlarını hem alacaklarını isteyebilir.

FAZLA MESAİ ÜCRETİNİN ÖDENMEMESİ VE HAKLI FESİH

Fazla mesai ücreti, yasal olarak işçinin çalışmasının karşılığı olan ve ödenmesi zorunlu bir ücrettir. İşverenin bu ödemeyi yapmaması, kanundan doğan yükümlülüğünü ihlal etmesi anlamına gelir. İş Kanunu’nun 24. maddesine göre, işçinin hak ettiği ücreti kanun veya sözleşme hükümlerine uygun şekilde hesap edilmez veya ödenmezse, işçi iş sözleşmesini derhal ve haklı nedenle feshedebilir. Fazla mesai ücreti de ücret kapsamında olduğundan, ödenmemesi bu maddeye göre haklı fesih sebebidir.

İşçi, fazla mesai ücretini alamadığı için iş akdini haklı nedenle feshederse (kendi isteğiyle ayrılır ancak bu bir haklı istifa sayılır), bazı tazminat haklarına kavuşur. Öncelikle, gerekli kıdemi varsa kıdem tazminatına hak kazanır. Ayrıca haklı fesih bir bildirimsiz (derhal) fesih olduğundan ihbar süresine uyma zorunluluğu yoktur; bu nedenle işveren işçiden ihbar süresi çalışmasını isteyemez. (İşçi açısından ise kendi ayrıldığı için ihbar tazminatı talebi tartışmalıdır; genelde işçi haklı nedenle istifa ettiğinde ihbar tazminatı alamaz, çünkü ihbar tazminatı iş sözleşmesini fesheden tarafa tanınmaz.) Bunun yanında, işçi ödenmeyen tüm ücret ve fazla mesai alacaklarının da ödenmesini talep edebilir. Haklı fesih ile işten ayrılan işçi, uğradığı hak kayıpları için arabulucu sonrasında dava yoluna giderek tüm alacaklarını faiziyle birlikte talep edebilir.

Özetle, fazla mesai ücretinin ödenmemesi, işçiye iş sözleşmesini tek taraflı ve derhal sonlandırma hakkı verir. Bu yolla ayrılan işçi, kıdem tazminatı başta olmak üzere yasal haklarını alabilir ve ödenmeyen ücretleri için hukuki yollara başvurabilir. İşverenin ücret ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemesi ciddi bir sözleşme ihlali olduğundan, yasalar işçiyi bu durumda koruma altına almıştır.

FAZLA MESAİ ÜCRETİ DAVASI

Fazla mesai ücretlerini alamayan işçi, arabuluculuk aşaması sonuçsuz kalırsa yargı yoluna başvurabilir. Fazla mesai ücreti davası, işçinin geçmişe dönük ödenmemiş fazla çalışma ücretlerini tahsil etmek için işveren aleyhine açtığı bir işçilik alacağı davasıdır. Bu davada işçi, çalıştığı fazla saatleri ve bu saatlerin ücretlerinin ödenmediğini ortaya koymalıdır.

Dava açmadan önce zorunlu arabuluculuk sürecinin tamamlanması gerektiğini tekrar vurgulayalım. Arabuluculukta anlaşma olmazsa, işçi iş mahkemesinde davasını açabilir. Dava dilekçesinde talep edilebilecek fazla mesai alacağı, dava tarihinden geriye doğru en fazla 5 yıllık süreyi kapsar (daha eski alacaklar zamanaşımına uğramıştır). Örneğin 2025 yılında açılan bir davada 2020 ve sonrasına ait ödenmemiş mesai ücretleri istenebilir.

İspat yükü davayı açan işçidedir. Yani işçi gerçekten fazla çalıştığını ve karşılığının ödenmediğini ispatlamakla yükümlüdür. Mahkeme sürecinde işçi tarafı, fazla mesai yaptığını gösteren bordrolar (özellikle imzalı bordrolarda fazla mesai kısımları boş veya sıfırsa bu da bir göstergedir), giriş-çıkış kayıtları, fazla mesai onay formları, elektronik kayıtlar gibi deliller sunar. Eğer yazılı delil yeterli değilse veya mevcut değilse, işçi tanık ifadelerine başvurabilir. Genellikle aynı işyerinde çalışmış iş arkadaşlarının tanıklığı bu konuda önem taşır.

Mahkeme, sunulan delilleri değerlendirirken işçinin imzalı ücret bordrolarında görünen fazla mesai ödemelerini dikkate alır. Eğer bordrolarda işçi fazla mesai yaptığı halde ücret almadığını iddia ediyorsa ve bordrolarda fazla mesai görünmüyorsa, tanık beyanları ve diğer belgeler kritik hale gelir. Uygulamada, bilirkişi marifetiyle işçinin hangi dönemlerde ne kadar fazla mesai yaptığı ve buna karşılık ne kadar alacaklı olduğu hesaplanır. Bilirkişi hesap raporu, mahkemenin kararına temel oluşturur.

Dava sonunda mahkeme, işçinin gerçekten fazla mesai yaptığını ve ücretinin ödenmediğini tespit ederse, işverenin bu tutarı faiziyle ödemesine karar verir. Faiz genellikle dava tarihinden veya iş akdinin sona erdiği tarihten itibaren işletilir (işçilik alacaklarında yasal faiz uygulanır). İşçi davayı kazandığında, mahkeme masrafları ve avukatlık ücreti de genellikle işverene yükletilir.

Not: Yargılama sürecinde hak kaybına uğramamak için ve ispat açısından stratejik davranmak adına bir iş hukuku avukatından profesyonel destek almak faydalı olacaktır. Zira fazla mesai davaları, teknik hesaplamalar ve yargısal içtihatlar barındıran, uzmanlık gerektiren dava türlerindendir.

FAZLA MESAİ ÜCRETİ DAVASINDA ZORUNLU ARABULUCULUK

İşçi alacaklarından kaynaklanan davalarda dava şartı olarak arabuluculuk uygulaması bulunmaktadır. 2018’den bu yana yürürlükte olan bu düzenlemeye göre, fazla mesai ücreti alacağı için doğrudan dava açılamaz; önce arabulucuya başvurulması gerekir. Bu nedenle, fazla mesai ücretini alamayan bir işçi önce arabuluculuk sürecini tamamlamalıdır.

Zorunlu arabuluculuk süreci kısaca şu şekilde işler: İşçi veya vekili, işverenle anlaşmazlık konusu olan fazla mesai ücreti alacağı için arabuluculuk bürosuna bir başvuru yapar. Adliyelerde bulunan arabuluculuk merkezleri, başvuru üzerine bir arabulucu atar. Arabulucu, işçi ve işverenle iletişime geçerek bir toplantı düzenler. Bu görüşmeler en fazla 3 hafta içinde sonuçlanmak zorundadır (gerekirse arabulucu bu süreyi 1 hafta uzatabilir). Görüşme sonucunda taraflar anlaşırsa, anlaşılan tutar ve şartlar bir anlaşma belgesine yazılır ve bu belge mahkeme kararı gibi geçerli olur. Eğer taraflar anlaşamazsa, arabulucu bunu bir son tutanak ile belgelendirir.

Anlaşmazlık tutanağı tutulması halinde, işçi 6 gün içinde arabuluculuk son tutanağını da ekleyerek iş mahkemesinde davasını açabilir. Arabuluculuk aşaması tamamlanmadan dava açılırsa, mahkeme dava şartı yokluğundan davayı reddeder. Bu nedenle arabuluculuk süreci usulüne uygun yürütülmeli ve sonlandırılmalıdır.

Zorunlu arabuluculuk, mahkemelerin iş yükünü azaltmak ve tarafların kısa sürede uzlaşmasını sağlamak amacı taşır. Birçok işçilik alacağı uyuşmazlığı arabuluculukta çözülebilmektedir. Özellikle fazla mesai gibi hesap kitap gerektiren konularda arabuluculukta işveren bir miktar ödeme teklif ederek anlaşma yoluna gidebilir. İşçi için arabuluculuk masrafsız bir süreçtir; anlaşma sağlanamazsa da hakkını aramak için yargı yolu her zaman açıktır.

FAZLA MESAİ ÜCRETİ DAVASINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

Fazla mesai ücreti alacağı için açılacak davalarda, hangi mahkemenin bakacağı ve hangi yer mahkemesinin yetkili olduğu hususu önemlidir. Görevli mahkeme, bu davalarda İş Mahkemeleri’dir. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’na göre işçi ile işveren arasındaki ücret, tazminat vb. iş ilişkisi kaynaklı tüm uyuşmazlıklar iş mahkemelerinin görev alanındadır. İş Mahkemesi bulunmayan yerlerde dava, Asliye Hukuk Mahkemesi’nde (iş davalarına bakmak üzere) açılabilir.

Yetkili mahkeme (coğrafi yetki) ise genel kurallara tabidir: Davalı işverenin ikametgâhının (yerleşim yerinin) bulunduğu yer iş mahkemesi veya işin yapıldığı, işyerinin bulunduğu yer iş mahkemesi davaya bakmaya yetkilidir. Örneğin işçi İstanbul’da çalışmış ancak işverenin merkezi Ankara’da ise, dava İstanbul’da veya Ankara’da açılabilir. İşveren bir tüzel kişi (şirket) ise şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesi yetkili olacaktır. Ayrıca fazla mesai yapılan işyeri neredeyse oranın mahkemesi de yetki kurallarında belirtilmiştir.

İş hukuku davalarında, genellikle işçi lehine yetki seçimlik hakları esnektir. İşçi kendisi için kolaylık sağlayacak yetkili yer mahkemesini tercih edebilir. Yine de, açılan davada yetki itirazı olmaması için dava dilekçesinde yetki hususunu doğru belirlemek önemlidir. Bu konuda da hukuki danışmanlık almak yararlı olabilir.

Özetle, fazla mesai ücreti davasına İş Mahkemesi bakar; davanın açılacağı yer olarak da işverenin yerleşim yeri veya işin/fazla mesainin yapıldığı işyerinin bulunduğu yer mahkemesi tercih edilebilir.

FAZLA MESAİ ÜCRETİ ZAMANAŞIMI SÜRESİ

İşçi alacaklarında zamanaşımı süresi 2017’de yapılan değişiklikle kısaltılmıştır. Mevcut yasal duruma göre fazla mesai ücreti alacakları 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre, bir alacağın talep edilebileceği maksimum süreyi ifade eder. 5 yıllık zamanaşımı süresi, fazla mesainin yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar.

Önemle vurgulayalım: Zamanaşımı süresi, iş ilişkisi devam ederken de işler. Yani işçi halen çalışırken geçmişte ödenmemiş fazla mesai ücretleri için zaman aşımı geçmeye devam eder. Örneğin 2018 yılında yapılan ve ödenmeyen bir fazla mesai ücreti alacağı, 2023 yılı sonunda zamanaşımına uğrar (5 yıl dolmuş olacağından). İşçinin işten ayrılması, istifa etmesi veya işverenin kısmi ödeme yapması zamanaşımını durdurmaz; sadece belirli hukuki işlemler (dava açmak, arabulucuya başvurmak, borcun ikrarı gibi) zamanaşımını kesebilir veya durdurabilir. Örneğin arabuluculuğa başvurulduğunda, arabuluculuk süreci boyunca zamanaşımı durur ve süreç bitince kaldığı yerden devam eder.

Zamanaşımına uğrayan alacaklar mahkemede talep edilse bile, işveren tarafından zamanaşımı defi ileri sürülürse yargılama konusu yapılamaz. Bu nedenle işçiler, fazla mesai ücreti gibi alacaklarını en geç 5 yıl içinde talep etmeli, aksi halde bu haklarını kaybedebilirler. İşçinin işten çıkışı üzerinden 5 yıl geçmiş tüm fazla mesai alacakları da zamanaşımına uğramış sayılır.

Sonuç olarak, ücret alacaklarında zamanaşımı 5 yıldır. İşçi, fazla mesai ücretlerini alacağı zaman çizelgesini buna göre planlamalı ve hak kaybına uğramamak için sürelere dikkat etmelidir.

FAZLA MESAİ ALACAĞININ İSPATI VE DELİLLER

Fazla mesai yaptığını ve ücretinin ödenmediğini iddia eden işçi, bu iddiasını ispat etmek durumundadır. Türk hukukunda kural olarak iddia sahibi iddiasını ispatla yükümlüdür. Dolayısıyla fazla mesai alacağı talep eden işçi, yaptığı fazla çalışmaları kanıtlayacak deliller sunmalıdır. Uygulamada fazla mesai alacağının ispatında kullanılabilecek başlıca deliller ve yöntemler şunlardır:

  • Yazılı belgeler: İşçinin imzaladığı maaş bordroları, işyerine ait puantaj (devam kontrol) kayıtları, güvenlik giriş-çıkış kayıtları, işyeri içi elektronik kayıtlar, işle ilgili e-mailler ve mesajlar gibi belgeler fazla çalışmayı gösterebilir. Örneğin işçinin kart basma kayıtları veya dijital giriş-çıkış verileri, onun günde kaç saat işyerinde kaldığını ortaya koyabilir. Bordrolarda fazla mesai sütunu boş ise, işçinin fazla mesai yapmadığı ya da yapsa bile ödenmediği şeklinde yorumlanabilir.
  • Tanık ifadeleri: Yazılı belge bulunmuyorsa ya da yetersizse, tanık beyanı çok önem kazanır. Aynı işyerinde çalışmış veya halen çalışan kişiler, işçinin fazla mesai yapıp yapmadığı konusunda tanıklık edebilir. Yargıtay, tanıkların aynı dönemde birlikte çalışmış olmasına özellikle önem vermektedir. Tanık anlatımları tutarlı ve somut ise mahkeme nezdinde güçlü bir delil olacaktır.
  • Bilirkişi incelemesi: Dava aşamasında mahkeme, sunulan belgeleri ve beyanları değerlendirerek gerekirse bilirkişi raporu alır. Bilirkişi, işçinin çalışma saatlerini ve alacaklarını hesaplar. Özellikle bordrolar ve kayıtlar mevcutsa, bilirkişi bu kayıtlar üzerinden fazla mesai hesaplaması yapar. Bilirkişi raporu, hem işçi hem işverenin iddialarını teknik bir değerlendirmeyle sunar ve yargılamada kanaat oluşturur.

İşçi için ideal olan, fazla mesai yaptığını yazılı belgelerle ispatlayabilmesidir. Örneğin giriş çıkış kayıtlarının bulunması, elektronik kart sistemi raporları, vardiya çizelgeleri gibi deliller çok değerlidir. Eğer işveren fazla mesai yaptırdığı halde bordrolara bunu yansıtmamışsa ve işçi de imzalamışsa, işçi o döneme ilişkin bordrolara “ihtirazi kayıt” koymadan imzaladığı için işini zorlaştırmış olabilir. Bu durumda tanık deliline başvurmak gerekebilir.

Sonuç olarak, fazla mesai alacağı talebinde en güçlü delil kombinasyonu bordrolar + işyeri kayıtları + tanık beyanlarıdır. İspat yükünün işçide olması nedeniyle, işçilerin fazla çalışmalarına dair kayıt tutması veya kanıt olabilecek belgeleri saklaması önerilir. Hukuki süreçte de uzman bir avukat yardımıyla delillerin etkin sunulması, davanın başarı şansını artıracaktır.

FAZLA MESAİ ÜCRETİ YERİNE İZİN KULLANDIRILMASI

İş Kanunu’nun 41. maddesi, işçiye fazla mesai ücreti yerine serbest zaman kullanma hakkı tanımıştır. Buna göre işçi, yaptığı fazla çalışmalar karşılığında zamlı ücret almak yerine izin kullanmak isterse, bu talebini işverene iletebilir. İşveren de bu talep doğrultusunda işçiye serbest zaman izni kullandırabilir.

Serbest zaman süresi kanunda açıkça belirtilmiştir: İşçi fazla çalıştığı her 1 saat karşılığında 1 saat 30 dakika (90 dakika) serbest zaman kullanabilir. Eğer işçinin yaptığı çalışma fazla sürelerle çalışma niteliğinde ise (haftalık 45 saati aşmayan fakat sözleşme süresini aşan çalışma), her 1 saat için 1 saat 15 dakika (75 dakika) serbest zaman hakkı doğar. İşçi hak ettiği serbest zamanı 6 ay içinde kullanmak zorundadır. Yani fazla mesainin yapıldığı tarihten itibaren 6 ay geçtikten sonra kullandırılmayan serbest zamanlar için işveren artık işçiye izin yerine ücreti ödemelidir.

Burada önemli olan, serbest zaman uygulamasının işçinin isteğine bağlı olmasıdır. İşveren tek taraflı olarak “fazla mesai ücretini ödemiyorum, onun yerine izin veriyorum” diyemez. Böyle bir durumda işçi kabul etmezse, yine ücret ödemesi yapılmalıdır. Uygulamada genellikle işçiden fazla mesai onayı alınırken, ücret yerine izin kullanmak isterse belirtebileceği de formlarda sorulur. İşçi böyle bir talepte bulunmuşsa bu belgeye dayanarak serbest zaman verilebilir. Aksi halde, fazla mesai karşılığı ücret ödenmesi kuraldır.

Serbest zaman hakkı, fazla mesai yapan işçiye dinlenerek telafi imkanı sunduğundan işçi lehine bir uygulamadır. Özellikle yoğun çalışma dönemlerinde fazla mesai yapan bir işçi, daha sakin dönemlerde bu biriken izinlerini kullanarak yorgunluğunu atabilir. Ancak tekrar vurgulayalım, bu hak işçinin talebine bağlıdır. İşçi isterse fazla mesai ücretini almaktan vazgeçip izin kullanabilir; istemezse ücretini talep eder.

FAZLA MESAİ YAPTIRILMASI YASAK OLAN KİŞİLER

Kanun koyucu, bazı iş kolları ve bazı işçi grupları için fazla mesaiyi yasaklamıştır. Bunun temel amacı, belirli işlerde çalışanların sağlık ve güvenliğini korumak, hassas grupları ise aşırı yorgunluğun risklerinden uzak tutmaktır. Fazla mesai yaptırılması yasak olan durumlar şöyle özetlenebilir:

  • Günde 7,5 saat veya daha az çalışılması gereken işler: Sağlık kuralları gereği ağır ve tehlikeli sayılan işlerin bazılarında işçinin günlük çalışma süresi en çok 7,5 saat olabilir. Bu tür işlerde (örneğin bazı kimyasallarla çalışma, kurşun ve ağır metal işlerinde çalışma gibi) fazla mesai yasaktır.
  • Yer altında ve su altında çalışılan işler: Maden ocakları, tünel kazıları, kanalizasyon ve kablo döşeme işleri, su altı inşaatları gibi işlerde fazla mesai yaptırılması kesinlikle yasaktır. Bu işler doğaları gereği zaten çok riskli ve yıpratıcı olduğundan, kanun normal çalışma süresini bile düşük tutmuş, fazlasını tamamen yasaklamıştır.
  • 18 yaşından küçük işçiler: 18 yaşını doldurmamış (çocuk veya genç işçi statüsündeki) çalışanlara hiçbir şekilde fazla mesai yaptırılamaz. Bu işçiler yasal olarak günde en fazla 8 saat çalışabilir ve fazla çalışma yasağı kesindir.
  • Sağlık durumu elverişli olmayanlar: Sağlık raporu ile fazla çalışması sakıncalı bulunan işçiler fazla mesai yapamaz. Örneğin kronik rahatsızlığı olan veya engelli işçilerden doktor raporu ile “fazla çalışması uygun değildir” kararı olanlar, işveren tarafından fazla mesaiye bırakılmamalıdır.
  • Hamile, yeni doğum yapmış ve emziren anneler: Gebe işçilerin ve doğum yapmış, henüz bebeğini emziren çalışanların sağlıkları ve bebeklerinin bakımı açısından fazla mesaiye kalmaları yasaktır. Bu durumdaki işçiler için gece çalışması ve ağır iş sınırlamaları da olduğu gibi, fazla mesai de yaptırılamaz.
  • Kısmi süreli (part-time) çalışanlar: İş Kanunu’na göre part-time çalışan işçilere, çalışma süreleri tam süreli işçinin haftalık saatinin altında olduğu için, fazla mesai uygulatmak mümkün değildir. Zaten kısmi süreli işçinin haftalık çalışma süresi 45 saatin altında bir süredir; bu işçilere bu sürenin üzerine çıkaracak şekilde çalışma yaptırmak kanunen fazla mesai yasağına takılır.

Yukarıda sayılan durumlarda işverenler yasal olarak işçiye fazla mesai yaptıramazlar. Eğer yaptırırlarsa, işçi bundan imtina etme hakkına sahiptir ve işveren bu nedenle herhangi bir yaptırım uygulayamaz. Aksi takdirde işçi için haklı fesih gibi sonuçlar gündeme gelebilir ve işveren idari para cezalarıyla karşılaşabilir.

Belirtilmelidir ki, örneğin 17 yaşındaki bir işçi kendi rızasıyla dahi kalsa fazla mesai yapamaz; ya da hamile bir çalışan fazla mesaiye kalmak istese bile bu yasal olarak mümkün değildir. Bu yasaklar, ilgili işçinin rızası olsa dahi kamu düzenine ilişkin olduğu için ihlal edilemez.

Fazla Mesai Ücreti ve Hesaplama Rehberi

Fazla Mesai Ücreti ve Hesaplama Rehberi


SIKÇA SORULAN SORULAR

En Fazla Kaç Saat Fazla Mesai Yapılabilir?

Bir işçinin günlük normal + fazla çalışma süresi toplamı en fazla 11 saat olabilir. Yani bir işçi bir günde en fazla 11 saat çalıştırılabilir (8 saat normal mesai + 3 saat fazla mesai gibi). Bunun yanında bir işçi bir takvim yılı içinde en fazla 270 saat fazla mesai yapabilir. Kanun, yıllık 270 saatten fazla mesaiyi yasaklamıştır.

Fazla Mesai Ücretinin Banka Üzerinden Yatırılması Gerekir Mi?

Eğer işveren 5 veya daha fazla işçi çalıştırıyorsa, işçinin tüm ücretleri gibi fazla mesai ücretini de banka kanalıyla ödemek zorundadır. 5’ten az işçi çalıştıran işyerlerinde kanunen ücreti elden ödeme yasağı yoktur, ancak ispat kolaylığı açısından ücretlerin banka üzerinden ödenmesi tavsiye edilir. Büyük işyerlerinde ise banka üzerinden ödeme yapmamak idari ceza konusu olabilir.

Fazla Mesai Ücreti Nasıl Kanıtlanır?

Fazla mesai ücreti alacağı olduğunu iddia eden işçi, bu iddiasını belgeler ve tanık ile kanıtlayabilir. İşyerindeki mesai çizelgeleri, kart basma kayıtları, güvenlik kamera kayıtları gibi belgeler fazla çalışmayı gösterir. Ayrıca birlikte çalışılan iş arkadaşlarının tanık beyanları da önemli delillerdir. İmzalı ücret bordroları da incelenir; bordrolarda fazla mesai ödemesi görünmiyorsa işçi bu dönemler için çalıştığını tanıkla kanıtlayabilir. Kısaca, puantaj kayıtları, giriş-çıkış saatleri, bordro ve tanıklar en yaygın kanıt araçlarıdır.

Fazla Mesaide Asgari Ücret Saatlik Ne Kadardan Hesaplanır?

2025 yılı için brüt asgari ücret baz alındığında, fazla mesai saat ücreti yaklaşık 173,37 TL olarak hesaplanır. Bu rakam, asgari ücretli bir çalışan için normal saatlik ücretin %50 zamlı halidir. Hesaplama: 2025 brüt asgari ücret olan 26.005,50 TL aylık ücret, aylık ortalama 225 saate bölünür (saatlik ~115,58 TL) ve %50 zam uygulanır (115,58 × 1,5 ≈ 173,37 TL). Bu tutar brüt olup, net ödemede vergiler düşülecektir.

Fazla Mesai Ücreti Nasıl Hesaplanır?

Fazla mesai ücreti, işçinin saatlik ücreti 1,5 ile çarpılarak hesaplanır (yani %50 artırımlı). Önce işçinin bir saatlik normal ücreti bulunur, sonra her fazla saat için bu ücretin yarısı kadar ek yapılır. Örneğin saatlik 50 TL kazanan bir işçi, fazla mesai yaptığında saatlik ücreti 75 TL’ye çıkar (50 + 25 TL zam). Eğer sözleşmede haftalık çalışma süresi düşük belirlenmişse ve 45 saate kadar olan kısım “fazla sürelerle çalışma” ise bu saatlerin ücreti 1,25 katsayı ile (yani %25 zamlı) ödenir.

İşveren İşçiyi Fazla Mesaiye Zorlayabilir Mi?

Normal koşullarda hayır, işveren işçiyi zorla fazla mesaiye bırakamaz. İş Kanunu’na göre fazla mesai için işçinin yazılı onayı olmalıdır. Sadece olağanüstü hallerde (örneğin seferberlik ilanı, doğal afetler, genel salgın hastalık, milli güvenlik gibi durumlar) işçinin onayı aranmaksızın geçici süreyle fazla çalışma yaptırılması mümkün olabilir. Bu istisnalar dışında işçi rızası olmadan fazla çalışmaya zorlanamaz. İşverenin işçiyi zorlaması durumunda işçi fazla mesai yapmayı reddedebilir ve bu nedenle disiplin cezası veya işten çıkarma gibi yaptırımlarla karşılaşamaz. Hatta sürekli baskı olması ve aşırı mesaiye zorlama durumu işçiye haklı fesih hakkı bile verebilir.

İşçi Fazla Mesai Yapmayı Reddedebilir Mi?

Evet, işçi fazla mesai yapmayı reddedebilir. Kanun gereği, işçinin yazılı onayı olmadan fazla çalışma yaptıramazlar. İşçi, işe girerken veya çalışma sırasında fazla mesaiye onay vermemişse ya da verdiği onayı sonradan geri çekmişse, fazla çalışmak zorunda değildir. Herhangi bir istisnai durum (afet, acil durum) yoksa, işçi fazla mesaiye kalmayı kabul etmeyebilir. Bu nedenle işveren, işçinin onayı olmadan onu mesaiye bırakırsa, işçi bundan kaçınabilir ve bu durumdan ötürü iş sözleşmesi feshedilemez. Kısaca, fazla mesai zorunlu değil, gönüllülük esasına bağlıdır.

Fazla Mesai Ücreti Ödenmezse İşçi Ne Yapmalıdır?

Böyle bir durumda işçinin izleyeceği birkaç adım vardır: İlk olarak işverenle iletişime geçip ödenmeyen fazla mesai ücretini talep etmelidir. İşveren ödemezse, işçi yasal süreci başlatmak için öncelikle arabuluculuğa başvurmalıdır (zira arabulucuya başvuru dava şartıdır). Arabuluculuk görüşmesinde anlaşma sağlanamazsa işçi iş mahkemesinde dava açabilir. Dava yoluyla geriye dönük 5 yıllık alacaklarını faiziyle talep edebilir. Öte yandan, fazla mesai ücretinin ödenmemesi haklı fesih sebebi sayıldığından işçi isterse iş akdini feshedip (istifa edip) kıdem tazminatı talep edebilir. Haklı nedenle fesih halinde ihbar süresi beklemeden işten ayrılabilir. Ancak bu yollara başvurmadan önce genellikle arabuluculuk ve işverenle görüşme süreci tüketilmelidir. Özetle, ücretini alamayan işçi arabulucu → dava yolunu izlemeli ve gerekiyorsa haklı nedenle sözleşmeyi sonlandırmalıdır.

Fazla Mesai Ücreti Vergiye Tabi Midir?

Evet, fazla mesai ücreti de normal ücret gibi gelir vergisine tabidir. Ayrıca damga vergisi kesilir ve SGK primine esas kazanca dahil edilir. Yani nasıl ki maaştan vergi ve prim kesiliyorsa, fazla mesai ödemelerinden de yasal kesintiler yapılır. Örneğin işçinin fazla mesaiyle elde ettiği kazanç toplam brüt ücrete eklendiğinden, gelir vergisi dilimi artabilir. Özetle, fazla mesai ücretleri vergi ve sosyal güvenlik prim kesintilerine tabi tutulur.

İşveren Fazla Mesai Ücretini Elden Ödeyebilir Mi?

İşveren 5’ten az işçi çalıştıran bir işyeri ise kanunen ücretleri elden ödemesi mümkün (yasak değil) olmakla birlikte, ispat zorluğu yaratacağından önerilmez. Eğer işyerinde 5 veya daha fazla işçi varsa, yönetmelik gereği ücretler banka aracılığıyla ödenmek zorundadır. Bu durumda fazla mesai ücreti de banka hesabına yatırılmalıdır, elden ödeme yapılması mevzuata aykırıdır. Banka ödemesi hem işçiyi hem işvereni korur; taraflar “ödendi ödenmedi” tartışmasına girmez. Elden ödeme yapılması halinde işçi aldığı ücreti imzalı bordroyla onaylamadıysa, ileride bu ödemenin yapılmadığını bile iddia edebilir. Bu nedenle, işverenlerin fazla mesai ücretlerini elden değil banka kanalıyla ödemesi gerekir (büyük işyerlerinde bu zaten zorunludur).

Fazla Mesai Ücreti SGK Primine Dahil Edilir Mi?

Evet, tüm ücret niteliğindeki kazançlar SGK primine esas kazanca dahildir. Fazla mesai ücreti de bir ücret unsuru olduğundan, işçinin SGK primine tabi kazancına eklenir. Ay içinde işçi ne kadar fazla mesai ücreti aldıysa, işveren o miktar üzerinden de sosyal sigorta primi öder ve bunu SGK’ya bildirir. Sonuç olarak fazla mesai ödemeleri brüt ücrete eklenir ve emeklilik dahil sosyal güvenlik hesaplarına yansır.

Fazla Mesai Ücreti Bordroda Görünmek Zorunda Mı?

Evet, işçiye yapılan her ödeme bordroda kalem kalem gösterilmelidir. Ücret bordrosu, işçinin o ayki tüm kazanç ve kesintilerini içeren resmi belgedir. İşveren, ödediği fazla mesai ücretini bordroda ayrı bir satırda göstermek zorundadır. Bu hem şeffaflık hem de ispat için gereklidir. Bordroda fazla mesai görünmüyorsa, ileride işçi “bana ödenmedi” diyerek talepte bulunabilir. Ayrıca bordroda görünmeyen bir ödemenin vergisi ve primi de yatırılmamış olacağından işverene yaptırım uygulanabilir. Dolayısıyla, fazla çalışma yapıldıysa bunun ücreti bordroda yer almalı ve işçi bordroyu imzalayarak aldığı ücreti onaylamalıdır.

Fazla Mesai Ücreti İşçinin Maaşına Dahil Edilebilir Mi?

Hayır, fazla mesai ücreti normal maaşa karıştırılamaz, ayrı hesaplanması ve ödenmesi gerekir. Uygulamada bazı iş sözleşmelerine “ücrete şu kadar saat fazla mesai dahildir” şeklinde hükümler konulsa da, bu durumda bile yıllık 270 saati aşan kısımdaki fazla mesailer ayrı ödenmelidir. Kanun prensip olarak fazla mesaiyi ayrı bir çalışma ve ayrı bir ödeme olarak görür. Bu nedenle işçinin aylık maaşına “fazla mesai ücretleri içinde” denilerek sabit bir ek yapılıyorsa, bu uygulama sınırlıdır: Yargıtay, ancak yüksek ücretli pozisyonlarda makul bir fazla mesai ödeneğinin maaşa dahil edilebileceğini, fakat ücretin içinde sayılan fazla mesainin yıllık 270 saati aşmaması gerektiğini belirtmiştir. Kısaca, fazla mesai ücreti yasal olarak ayrı bir hakediştir ve bordroda ayrıca gösterilmelidir; genel kural bu ücretin normal maaştan ayrı hesaplanmasıdır.

Resmî Tatillerde Fazla Mesai Ücreti Nasıl Hesaplanır?

Resmî tatil günleri (ulusal bayram ve genel tatiller) için kanun özel bir ücret kuralı getirmiştir. Resmî tatilde çalışan bir işçi, çalıştığı her tatil günü için toplam 2 günlük ücrete hak kazanır. Bunun anlamı şudur: Normalde tatil günü çalışmayıp dinlenen işçiye o günün ücreti tam ödenir. Eğer işçi tatil yapmayıp çalışırsa, bu dinlenmeden feragat ettiği için ek bir günlük ücret daha ödenir. Sonuç olarak tatil günü çalışan işçi, bir günlük maaşının yanı sıra ilave bir yevmiye alır (toplamda 2 yevmiye). Örneğin 1 Mayıs (resmî tatil) günü çalışan bir işçi o gün için normal ücret + tatil ücreti olmak üzere 2 günlük ücrete hak kazanır. Eğer tatil günü yaptığı çalışma ayrıca günlük 7,5 saati aşıp fazla mesaiye giriyorsa, fazla mesai ücreti de ayrıca ödenir. Yani tatil günü çalışmanın ücreti, normal güne göre daha yüksektir. Özetle, resmî tatilde çalışma ücreti çift yevmiyedir.

Gece Yapılan Fazla Mesai İçin Farklı Ücret Uygulanır Mı?

Türk İş Kanunu’na göre gece çalışma süresi 7,5 saati geçemez. Gece dönemi genellikle 20:00-06:00 arasındadır. Gece 7,5 saatin üzerinde çalışmak yasak olduğu için normalde yasal olarak gece fazla mesai kavramı doğmaz; bu sınır aşılırsa zaten bir mevzuat ihlali söz konusu olur. Ancak bazı istisnai sektörlerde (turizm, sağlık gibi) gece 7,5 saatten fazla çalışma izinle yapılabilir. Ücretlendirme bakımından, gece yapılan fazla mesai için kanun ekstra bir zam oranı öngörmemiştir. Fazla mesai ücreti hesaplaması gündüzle aynıdır. Yani gece de olsa 45 saati aşan her saat için %50 zamlı ücret ödenir. Bununla birlikte, birçok işyeri gece çalışması için (fazla mesai olsun olmasın) çalışanlarına ekstra bir prim veya servis, yemek gibi olanaklar sağlayabilir; bu tamamen işyeri uygulamasına kalmıştır. Yasal olarak ise gece fazlasında farklı yüzde uygulanmaz, 1 saat fazla mesai ücreti her zaman normal saatin 1,5 katıdır.

İşçi Fazla Mesai Ücretini Almadığını Mahkemede Nasıl İspatlar?

İşçi, fazla mesai yaptığını ancak ücretini alamadığını iddia ediyorsa, bunu bordroları ve banka kayıtlarını sunarak ispatlayabilir. Öncelikle işçinin imzaladığı maaş bordroları incelenir: Eğer bordrolarda fazla mesai sütunu boş veya 0 görünüyorsa ve işçi gerçekten çalıştığını kanıtlayabilirse, bu bordrolar ücretin ödenmediğine delalet eder. İşçi bankaya yatan maaş dekontlarını da mahkemeye sunabilir; fazla mesai ödenmediyse banka ödemelerinde sadece normal maaş tutarı görülecektir. Ayrıca işçi tanık da dinletebilir: Örneğin aynı bölümde çalışmış bir arkadaşının “Evet, bu kişi fazla mesai yapıyordu, ancak bordrolarda görünmüyor” şeklindeki ifadesi değerlidir. Kısacası, bordro + banka kayıtları + tanık üçlüsü, işçinin alamadığı fazla mesai ücretini ispatlamada en sık kullanılan yöntemlerdir. Buna ek olarak işyeri içindeki e-posta yazışmaları, iş teslim kayıtları gibi dolaylı deliller de tabloyu güçlendirebilir.

Fazla Mesai Ücreti İçin Tanık Beyanı Geçerli Midir?

Evet, tanık beyanı fazla mesai alacağı davalarında çok önemli ve geçerli bir delildir. Özellikle yazılı belge az olduğu durumlarda mahkemeler, tanık ifadelerine büyük ağırlık verir. Tanık olarak genellikle aynı işyerinde çalışmış kişiler dinlenir. Örneğin davacı işçiyle birlikte mesaiye kalan başka işçiler veya o dönem amiri olan kişi tanıklık yapabilir. Tanıklar, davacının hangi dönemlerde ne şekilde fazla mesai yaptığını anlatır. Mahkeme tanık beyanlarını değerlendirirken tutarlılık ve doğruluk arar. Eğer birden fazla tanığın anlatımı birbiriyle uyumlu ve işçinin iddiasını destekler nitelikteyse, mahkeme fazla mesai olgusunu kabul edebilir. Ancak tek başına tanık beyanı yeterli olmayabilir; imzalı bordroda fazla mesai ücreti ödendiği yazıyorsa örneğin, tanık “ödenmedi” dese bile mahkeme bunu kolay kolay dikkate almaz. Yine de, tanık beyanı özellikle bordrolarda görünmeyen fazla mesai iddialarında geçerli ve güçlü bir delildir.

Fazla Çalışma Bir Yılda En Fazla Kaç Saat Olabilir?

Bir takvim yılı içerisinde en fazla 270 saat fazla çalışma yapılabilir. İş Kanunu, yıllık fazla mesai üst sınırını 270 saat olarak belirlemiştir. Bu da aylık ortalama 22,5 saat, haftalık ortalama ~5 saat civarı fazla mesaiye tekabül eder. 270 saat sınırının aşılması kanunen yasaklanmıştır. Eğer işveren bir yılda bu sınırın üzerinde çalıştırırsa, işçi için haklı nedenle fesih imkanı doğabilir ve işveren idari para cezasıyla karşılaşabilir.

Fazla Çalışma Ücreti Yerine Serbest Zaman Kullanılabilir Mi?

Evet, işçinin talebi üzerine fazla çalışma ücreti yerine serbest zaman kullanılabilir. İş Kanunu madde 41’e göre işçi isterse, fazla çalıştığı her saat karşılığı zamlı ücret almak yerine 1 saat 30 dakika izin kullanma hakkına sahiptir. Bu uygulama “serbest zaman” olarak adlandırılır. İşçi bu talebini yazılı olarak işverene iletir ve işveren de işçinin istediği zaman diliminde (işlerin uygunluğunu gözeterek) serbest zaman kullandırır. Ancak serbest zaman hakkı, fazla mesainin yapıldığı tarihten itibaren 6 ay içinde kullandırılmalıdır. Aksi halde, kullanılmayan kısım için ücret ödenmesi gerekir. Ayrıca tekrar vurgulayalım: İşveren kendiliğinden serbest zaman uygulayamaz, bu tamamen işçinin tercihine bağlıdır. Serbest zaman kullanılması halinde işçinin maaşından bir kesinti yapılmaz; yalnızca fazla mesai için ayrıca ücret ödenmez çünkü karşılığında izin verilmiştir.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Post comment