İdare HukukuDİSİPLİN CEZALARINDA ZAMANAŞIMI SÜRELERİ

Disiplin cezalarında zamanaşımı, kamu görevlilerinin hem haklarını koruyan hem de idarenin düzenini sağlayan önemli bir mekanizmadır. Ceza türüne göre değişen süreler soruşturmanın ne zaman başlatılacağını ve cezanın ne zaman verilebileceğini belirler. Sürelerin doğru hesaplanması, memura savunma hakkının tanınması, tebligatların usulüne uygun yapılması ve sürecin eksiksiz yürütülmesi, disiplin işlemlerinin geçerliliği açısından kritik öneme sahiptir.

Zamanaşımı dolduğunda ceza verilemez ve verilmişse işlem geçersiz sayılır. Ayrıca sicilden silinme süreleri, memurun kariyerine doğrudan etki ederken, itiraz ve dava yolları da hak kaybını önlemenin yollarını sunar. Kısacası zamanaşımı hem idarenin hem de memurun haklarını dengede tutan temel bir ilke olarak öne çıkar.

DİSİPLİN CEZASINDA ZAMANAŞIMI NEDİR?

Disiplin cezalarında zamanaşımı, kamu görevlisinin işlediği fiil nedeniyle idarenin disiplin cezası verme yetkisinin belirli bir süreyle sınırlandırılması anlamına gelir. Yani, bir memur hakkında disiplin suçu işlendiği tespit edilse bile, bu fiil belli bir süre içinde soruşturulmaz veya ceza verilmezse artık idare bu konuda işlem yapamaz.

Zamanaşımı kavramı, hem kamu görevlisinin belirsizlik içinde kalmaması hem de idarenin keyfi biçimde geçmişe dönük ceza vermesinin önlenmesi açısından büyük önem taşır. Yani disiplin cezalarında zamanaşımı, “disiplin suçunun işlendiği tarihten itibaren belirli sürede ceza verilmemesi hâlinde, artık ceza verilememesi” anlamına gelir. Bu sürelerin ne kadar olduğu ise kanunlarda açıkça düzenlenmiştir ve her disiplin cezası türü için farklılık gösterebilir.

SÜRE NE ZAMAN BAŞLAR: OLAY TARİHİ Mİ, ÖĞRENME TARİHİ Mİ?

Disiplin cezalarında zamanaşımı süresinin ne zaman başlayacağı, yani olayın işlendiği tarih mi yoksa fiilin öğrenildiği tarih mi esas alınacağı, uygulamada en çok tartışılan konulardan biridir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre burada iki farklı başlangıç noktası vardır.

Birincisi, fiilin öğrenilmesinden itibaren başlayan zamanaşımıdır. Uyarma, kınama ,aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında bu süre bir ay; memurluktan çıkarma cezalarında ise altı aydır. Yani idare, fiili öğrendikten sonra bu süreler içinde soruşturmayı başlatmak zorundadır.

İkincisi ise, fiilin işlendiği tarihten itibaren iki yıllık mutlak zamanaşımı süresidir. Bu süre geçtiğinde, idare artık hiçbir şekilde disiplin soruşturması açamaz. Fiilin geç öğrenilmesi ya da sonradan fark edilmesi bu durumu değiştirmez.

CEZA TÜRÜNE GÖRE ZAMANAŞIMI SÜRELERİ

(UYARMA, KINAMA, AYLIĞTAN KESME, KADEME DURDURMA, ÇIKARMA)

Disiplin cezalarında uygulanacak zamanaşımı süreleri, verilen cezanın türüne ve ağırlığına göre farklılık gösterir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 127. maddesi bu konuda açık hükümler içerir.

Uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezaları için zamanaşımı süresi daha kısadır. İdare, bu tür hafif nitelikteki fiilleri öğrendiği tarihten itibaren bir ay içinde disiplin soruşturması açmalıdır. Bu süre içinde işlem başlatılmazsa, artık o fiil nedeniyle ceza verilemez.

Memurluktan çıkarma cezaları ise daha ağır yaptırımlar olduğu için, bu hallerde soruşturma açma süresi öğrenme tarihinden itibaren altı aydır.

Ancak her durumda, fiilin işlendiği tarihten itibaren iki yıl geçtikten sonra artık disiplin soruşturması açılamaz. Bu iki yıllık süre “mutlak zamanaşımı” olarak adlandırılır ve idarenin geç öğrenme veya ihmal gerekçesiyle bu süreyi aşması mümkün değildir.

Bu sürelerin aşılması, verilen disiplin cezalarının iptali sonucunu doğurur.

SORUŞTURMA AÇMA SÜRESİ VE NİHAİ CEZA VERME SÜRESİ

Disiplin cezalarında zamanaşımı iki aşamada değerlendirilir: soruşturma açma süresi ve nihai ceza verme süresi. Bu iki kavram birbirinden farklıdır ve her biri disiplin sürecinin ayrı bir evresine ilişkindir.

  1. Soruşturma Açma Süresi

Soruşturma açma süresi, idarenin disiplin suçunu öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Kanuna göre:

  • Uyarma, kınama, kademe ilerlemesinin durdurulması ve aylıktan kesme cezalarında idare, fiili öğrendiği günden itibaren 1 ay içinde disiplin soruşturmasına başlanmalıdır
  • Devlet memurluğundan çıkarma cezalarında ise 6 ay içinde disiplin kovuşturmasına başlanmalıdır

Bu süreler içinde soruşturma açılmazsa, artık o fiil için disiplin cezası verilmesi mümkün değildir. Amaç, disiplin sürecinin sürüncemede bırakılmaması ve kamu görevlisinin belirsizlik içinde kalmamasıdır.

  1. Nihai Ceza Verme Süresi

Soruşturma başlatılmış olsa bile, disiplin cezasının süresiz şekilde verilmesi mümkün değildir. Kanun, nihai ceza verme süresi olarak fiilin işlendiği tarihten itibaren iki yılı esas almıştır.
Yani, fiil işlendiği tarihten itibaren iki yıl içinde ceza verilmezse, artık idarenin ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrar.

Bu süre, disiplin sürecinin makul bir zaman diliminde tamamlanmasını ve hem kamu düzeninin hem de personel haklarının korunmasını sağlar.

Kısaca özetlemek gerekirse:

  • Soruşturma zamanaşımı: Öğrenme tarihinden itibaren başlar.
  • Ceza verme zamanaşımı: Fiilin işlendiği tarihten itibaren iki yıl içinde tamamlanmalıdır.

Bu iki süre birbirine bağlı olsa da, başlangıç noktaları ve hukuki sonuçları bakımından farklıdır.

ZAMANAŞIMINI DURDURAN/KESEN HALLER

(SAVUNMA, MÜCBİR SEBEP, GÖREVLENDİRME)

Disiplin cezalarında zamanaşımı süreleri, her ne kadar kanunla belirlenmiş olsa da bazı durumlarda bu sürelerin işlememesi veya durması mümkündür. Bu haller, genellikle disiplin sürecinin idarenin iradesi dışında uzadığı, yani kusurla değil, zorunlu nedenlerle geciktiği durumlarda ortaya çıkar.

  1. Savunma Süreci:

Disiplin soruşturmalarında, ilgili memura savunma hakkı tanınması zorunludur. Memura savunma için verilen süre içinde örneğin savunma istem yazısının tebliğinden savunma süresi dolana kadar geçen zaman zamanaşımı süresi işlemez. Çünkü bu dönem, idarenin eylemsizliği değil, yasal zorunluluk gereği bekleme süresidir.

  1. Mücbir Sebepler:

Doğal afet, salgın, uzun süreli hastalık, savaş hali gibi idarenin veya memurun iradesi dışında ortaya çıkan durumlar zamanaşımı süresini durdurur. Bu tür hallerde disiplin süreci fiilen yürütülemediği için, zamanaşımı süresi bu engel ortadan kalkıncaya kadar işlemez.

  1. Görevlendirme veya Yer Değişikliği:

Disiplin soruşturmasına konu memurun geçici görevle başka yere gönderilmesi veya idare tarafından soruşturmacı görevlendirilmesinde gecikme olması da süreleri etkileyebilir. Özellikle memurun uzun süreli görev, izin veya geçici görevlendirme nedeniyle fiilen savunma verememesi hâlinde, zamanaşımı süresi işlemeye ara verir.

Belirtmek gerekir ki, zamanaşımı süreleri mutlak değildir; ancak bu sürelerin durması veya kesilmesi istisnai hallerde mümkündür. İdarenin keyfi gecikmeleri değil, hukuken zorunlu veya fiilen kaçınılmaz durumlar zamanaşımını etkileyebilir. Bu da disiplin hukukunda hem idarenin etkinliğini hem de memurun haklarını dengeleyen önemli bir ilkedir.

USUL HATALARI: TEBLİGAT, SAVUNMA HAKKI VE DELİLLER

(Tebligatın usulü, savunma süresi verilmemesi, eksik inceleme gibi iptal sebepleri)

Disiplin cezalarının hukuka uygun olabilmesi için yalnızca fiilin sabit olması yeterli değildir; aynı zamanda sürecin de usulüne uygun yürütülmesi gerekir. Usul hataları, disiplin cezasının iptaline neden olabilecek en önemli unsurlardan biridir. Danıştay kararlarında da sıklıkla vurgulandığı üzere, “usul esastan önce gelir.”

  1. Tebligatın Usulüne Uygun Yapılmaması:

Disiplin sürecinde memura gönderilen her tebligatın —özellikle savunma istem yazısının— usulüne uygun olarak yapılması zorunludur. Tebligatın yanlış adrese yapılması, teslim alınmadan işlem tesis edilmesi veya elektronik tebligat sürecinin tamamlanmaması, hem savunma hakkını ihlal eder hem de işlemi sakatlar. Bu tür eksiklikler, Danıştay içtihatlarında doğrudan iptal sebebi olarak kabul edilmektedir.

  1. Savunma Hakkı Tanınmaması veya Yetersiz Süre Verilmesi:

Disiplin cezalarında en temel ilke, memura kendini savunma fırsatı verilmesidir. 657 sayılı Kanun’un 130. maddesi açıkça “Savunma hakkı tanınmadan disiplin cezası verilemez” der.
Eğer memura savunma istem yazısı hiç tebliğ edilmemişse ya da savunmasını hazırlaması için makul bir süre (en az 7 gün) verilmemişse, bu durum cezanın hukuken geçersiz olmasına yol açar. Savunma hakkı, sadece şekli bir formalite değil; adil yargılama ve hukuk devleti ilkelerinin bir yansımasıdır.

  1. Eksik veya Yetersiz İnceleme:

Disiplin soruşturmasında delillerin tam olarak toplanmaması, tanıkların dinlenmemesi, tutanak veya ifadelerin çelişkili bırakılması da eksik inceleme anlamına gelir. İdare, cezayı verirken tüm delilleri objektif şekilde değerlendirmekle yükümlüdür. Eksik inceleme sonucunda verilen kararlar, hem gerekçe yönünden yetersiz sayılır hem de hukuka aykırı işlem niteliği taşır. Bu nedenle idari yargıda sıklıkla iptal edilmektedir.

ZAMANAŞIMI DOLDUĞUNDA İŞLEMİN AKIBETİ (İPTAL/GEÇERSİZLİK)

Disiplin hukukunda zamanaşımı süresinin dolması, idarenin ceza verme yetkisinin ortadan kalkması anlamına gelir. Yani idare, süresi geçmiş bir fiil hakkında artık disiplin cezası veremez. Buna rağmen zamanaşımı süresi dolduktan sonra ceza verilmişse, bu işlem hukuken geçersiz hale gelir.

Zamanaşımının dolması, idare açısından bir yetki kaybı doğurur. Çünkü 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 127. maddesinde belirtilen süreler, yalnızca usulî değil; emredici nitelikte hükümlerdir. Dolayısıyla bu sürelerin aşılması, idarenin işlem yapma yetkisini tamamen ortadan kaldırır.

Bu durumda verilen disiplin cezası:

  • Hukuka aykırı,
  • Yetki yönünden sakat,
  • Yargı denetiminde iptali gereken bir işlem niteliği taşır.

Danıştay kararlarında da bu konu açık biçimde ortaya konmuştur. Zamanaşımı süresi geçmiş bir fiil için verilen disiplin cezası, “yetki yönünden hukuka aykırı” olduğundan iptal edilir.
Yani zamanaşımı dolduktan sonra yapılan disiplin işlemleri, baştan itibaren geçersizdir, sonradan düzeltilmesi de mümkün değildir. Netice itibariyle zamanaşımı süresi dolmuşsa disiplin soruşturması açılamaz, ceza verilemez, verilmişse işlem iptale tabidir. Bu durum, kamu görevlisinin hukuki güvenliğini koruyan en önemli güvencelerden biridir.

İTİRAZ VE İPTAL DAVASI SÜRELERİ (KISA REHBER)

Disiplin cezasına karşı başvuru yolları, cezanın türüne göre farklılık gösterir. Devlet Memurları Kanunu’nda bazı disiplin cezaları için idari itiraz yolu, bazıları içinse doğrudan yargı yolu öngörülmüştür. Süreler oldukça kısadır; bu nedenle hak kaybı yaşanmaması için dikkatli olunmalıdır.

  1. Uyarma, Kınama ve Aylıktan Kesme Cezaları

Bu üç ceza türü için öncelikle itiraz yoluna başvurmak zorunludur.

  • İtiraz süresi, cezanın tebliğ edildiği tarihten itibaren 7 gündür.
  • İtiraz, disiplin kuruluna yapılır.
  • Eğer itiraz reddedilirse veya kurul 30 gün içinde cevap vermezse memur bu işlemin iptali için idare mahkemesinde 60 gün içinde dava açabilir.
  1. Kademe İlerlemesinin Durdurulması Cezası

Bu ceza türüne karşı da itiraz yoluna başvuru zorunludur.

  • İtiraz süresi, cezanın tebliğ edildiği tarihten itibaren 7 gündür.
  • İtiraz, yüksek disiplin kuruluna yapılır.
  • Eğer itiraz reddedilirse veya kurul 30 gün içinde cevap vermezse memur bu işlemin iptali için idare mahkemesinde 60 gün içinde dava açabilir.
  1. Devlet Memurluğundan Çıkarma Cezası

Memurluktan çıkarma cezası, disiplin hukukundaki en ağır yaptırım olup, bu cezaya karşı idari itiraz yolu kapalıdır. Yani, memur doğrudan yargı yoluna başvurmak zorundadır.

  • Cezanın tebliğinden itibaren 60 gün içinde idare mahkemesinde iptal davası açılabilir.
  • Herhangi bir üst makama itiraz zorunluluğu bulunmaz.
  1. İtirazın Sonucu Üzerine Dava Açma

Eğer memur, önce itiraz etmiş ve bu itiraz reddedilmişse; 60 günlük dava açma süresi, itiraz kararının tebliğinden itibaren başlar.

Kısa Özet Rehber:

Ceza Türüİtiraz SüresiDava Açma SüresiBaşvuru Yolu
Uyarma7 gün60 günÖnce disiplin kurulu, sonra idare mahkemesi
Kınama7 gün60 günÖnce disiplin kurulu, sonra idare mahkemesi
Aylıktan Kesme7 gün60 günÖnce disiplin kurulu, sonra idare mahkemesi
Kademe Durdurma7 gün60 günÖnce yüksek disiplin kurulu, sonra idare mahkemesi
Memurluktan Çıkarma60 günDoğrudan idare mahkemesi

SİCİLDEN SİLİNME: SÜRELER, ŞARTLAR VE ETKİLERİ

Disiplin cezası alan bir memur için cezadan sonraki en önemli aşama, bu cezanın sicilden silinmesi sürecidir. Çünkü disiplin cezası, memurun özlük dosyasında yer aldığı sürece terfi, görevde yükselme veya ödül gibi birçok idari işlemde olumsuz etki doğurabilir. Bu nedenle, kanun belirli sürelerin geçmesiyle birlikte cezanın etkisinin ortadan kalkmasını ve memurun sicilinin temizlenmesini öngörmüştür.

  1. Sicilden Silinme Süreleri

Devlet Memurları Kanunu’nun 133. maddesine göre, disiplin cezaları belirli sürelerin sonunda özlük dosyasından silinebilir:

  • Uyarma cezası: 5 yıl,
  • Kınama cezası: 5 yıl,
  • Aylıktan kesme cezası: 10 yıl,
  • Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası: 10 yıl.
  • Devlet memurluğundan çıkarma cezası ise en ağır yaptırım olduğundan, sicilden silinmesi mümkün değildir. Bu ceza, memuriyetin sona ermesi anlamına geldiği için kalıcı sonuç doğurur.
  1. Silinme Şartları

Belirtilen sürelerin geçmesi tek başına yeterli değildir. Memurun bu süre içinde yeni bir disiplin cezası almamış olması gerekir. Ayrıca memur, sürenin dolmasından sonra disiplin amirine yazılı başvuru yaparak cezasının silinmesini talep eder. İdare, memurun geçmiş hizmetini ve davranışlarını değerlendirerek uygun görürse silme işlemini gerçekleştirir.

  1. Sicilden Silinmenin Etkileri

Cezanın özlük dosyasından çıkarılması, memurun sicilinin temizlenmesi anlamına gelir. Bu durum, özellikle terfi ve kademe ilerlemesinde, görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarında, takdirname ve ödül değerlendirmelerinde memura olumlu yansır. Ayrıca, silinmiş bir ceza hukuken hiç verilmemiş sayılır. Dolayısıyla geçmişte alınan cezanın sonraki değerlendirmelerde dikkate alınması mümkün değildir.

DİSİPLİN CEZALARINDA ZAMANAŞIMI SÜRELERİ

DİSİPLİN CEZALARINDA ZAMANAŞIMI SÜRELERİ

SIKÇA SORULAN SORULAR (SSS)

Disiplin Cezasında Zamanaşımı Ne Demek?

Disiplin cezasında zamanaşımı, memurun işlediği disiplin suçuna ilişkin ceza verilmesi için idarenin sahip olduğu sürenin sınırlı olmasıdır. Belirlenen süre geçtikten sonra ceza verilemez.

Zamanaşımı Süresi Olay Tarihinden Mi, Öğrenme Tarihinden Mi Başlar?

Disiplin cezalarında zamanaşımı süresi, fiilin idarece öğrenildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Ancak bunun yanında, fiilin işlendiği tarihten itibaren iki yıllık mutlak zamanaşımı bulunur. Yani idare fiili geç öğrense bile, olay tarihinden itibaren iki yıl geçtikten sonra artık ceza veremez.

Disiplin Soruşturması Ne Kadar Sürede Başlatılmalı?

 Hafif cezalar (uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe durdurma) 1 ay içinde, memurluktan çıkarma cezası 6 ay içinde başlatılmalıdır. Bu süreler, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren başlar.

Zamanaşımı Geçerse Disiplin Cezası İptal Olur Mu?

Evet. Zamanaşımı dolmuşsa idare artık ceza veremez; ceza verilmişse işlem hukuken geçersizdir eğer buna rağmen bir ceza verilmişse iptali talep edilmelidir.

Savunma Alınmadan Ceza Verilirse Ne Yapılır?

Savunma hakkı tanınmadan verilen disiplin cezası hukuka aykırıdır. Memur, iptal için idari yargıya başvurabilir.

Tebligat Gecikirse Zamanaşımı Etkilenir Mi?

Tebligatın usulüne uygun yapılmaması veya gecikmesi, zamanaşımını durduran haller arasında sayılır. Süre, tebligat tamamlandığı andan itibaren işlemeye başlar.

Uyarma/Kınama İle Ağır Disiplin Cezalarında Süre Farkı Var Mı?

Evet. Hafif cezalar için soruşturma süresi 1 ay, ağır cezalar için 6 aydır. Nihai ceza verme süresi her iki grupta da 2 yıldır.

Disiplin Cezasına Kaç Gün İçinde İtiraz Edilir?

Disiplin amirleri tarafından verilen uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı disiplin kuruluna, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı yüksek disiplin kuruluna itiraz edilebilir. İtirazda süre, kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren yedi gündür. Süresi içinde itiraz edilmeyen disiplin cezaları kesinleşir.

Disiplin Cezası Sicilden Ne Zaman Silinir?

Uyarma ve kınama cezaları alındıktan 5 yıl sonra, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezaları ise 10 yıl sonra sicilden silinir. Ancak memurluktan çıkarma cezası kalıcı olduğundan sicilden silinmesi mümkün değildir.

Zamanaşımı Dolduktan Sonra Geriye Dönük Ceza Verilebilir Mi?

Hayır. Süre dolduktan sonra ceza verilmesi hukuken mümkün değildir; verilen ceza iptal edilir.

Öğrenme Tarihini Kim, Nasıl İspatlar?

Öğrenme tarihi, disiplin soruşturmasını başlatan idare tarafından belgelerle, tebligat kayıtlarıyla veya ilgili yazışmalarla ispatlanır.

Disiplin Cezasına Dava Açma Süresi Kaç Gündür?

Disiplin cezasına itiraz edilmiş ve bu itiraz reddedilmişse, memur itiraz kararının tebliğinden itibaren 60 gün içinde idare mahkemesinde dava açabilir. Doğrudan yargı yoluna tabi cezalar için ise, cezanın tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içinde dava açılması gerekmektedir.

Zelal ÖZSOY

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Yorum Yap