İdare HukukuBECAYİŞ NEDİR DETAYLI REHBER

Becayiş, diğer bir deyişle karşılıklı yer değiştirme, aynı kurumda görev yapan iki kamu personelinin karşılıklı olarak görev yerlerini değiştirmesini sağlayan bir atama şeklidir. Türk Dil Kurumu’na göre kelime anlamı “karşılıklı yer değiştirme” olan becayiş, kamu personeli arasında uygulanan özel bir atama türüdür. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 73. maddesinde, “aynı kurumun farklı yerlerde çalışan aynı sınıftaki memurlarının karşılıklı olarak yer değiştirme suretiyle atanmaları” şeklinde tanımlanmıştır. Bu tanıma göre becayiş, iki memurun karşılıklı isteğine dayalı olarak ve ilgili atamaya yetkili amirin onayıyla gerçekleşen bir nakil işlemidir.

Becayiş uygulamasında amaç, iki personelin de isteği doğrultusunda bulundukları görev yerlerini değiştirmeleridir. Örneğin, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı bir öğretmen ile aynı bakanlığa bağlı başka bir ildeki bir öğretmen anlaşarak görev yerlerini değiştirebilir. Benzer şekilde Sağlık Bakanlığı’nda çalışan iki hemşire gerekli şartları sağlamak kaydıyla becayiş yapabilir. Bu uygulama, tek taraflı atamalardan farklı olarak karşılıklı rıza ve eş zamanlı hareket etmeyi gerektirir. Her iki personel de birbirinin mevcut pozisyonuna atanır ve böylece karşılıklı bir görev yeri değişimi sağlanır.

HANGİ KAMU KURUMLARINDA UYGULANIR?

Becayiş hakkı, 657 sayılı Kanun kapsamında görev yapan devlet memurları için genel bir haktır ve prensipte tüm kamu kurumlarında uygulanabilir. Yani bakanlıklar, bağlı genel müdürlükler, üniversiteler gibi 657’ye tabi kadrolu memurların bulunduğu kurumlarda becayiş imkânı vardır. Ancak, becayiş sadece aynı kurum içinde mümkündür; farklı kurumlar arasında uygulanamaz. Kanundaki ifade gereği, örneğin Adalet Bakanlığı personeli ile Milli Eğitim Bakanlığı personeli becayiş yapamaz. Becayiş yapacak kişilerin aynı kurumda görev yapmaları ve aynı sınıfta/unvanda olmaları şarttır.

Uygulama teoride tüm kurumlar için geçerli olsa da, pratikte bazı kurumlar becayiş taleplerini daha yaygın uygularken bazıları çekimser kalmıştır. Örneğin, geçmişte Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) öğretmenler için becayiş uygulamasını uzun süre fiilen hayata geçirmemiştir. Sendikalar, öğretmenlerin karşılıklı yer değişimi taleplerinin kabul edilmesi için çağrılar yapmış ve hukuki girişimlerde bulunmuştur. Son yıllarda MEB, özellikle eş durumu gibi mazeret grubunda ataması yapılamayan öğretmenlere belli dönemlerde karşılıklı yer değiştirme hakkı tanıyabilmiştir.

Sağlık Bakanlığı ise becayiş uygulamasını yönetmelikle düzenlemiş ve belirli koşullarla sağlık personelinin karşılıklı atamasına izin vermektedir. Bunun dışında, Emniyet Teşkilatı gibi özel statülü kurumlarda da 657’ye tabi polis memurları teorik olarak becayiş yapma hakkına sahiptir; ancak emniyet atama yönetmeliğinde özel bir düzenleme bulunmadığından uygulamada pek rastlanmamaktadır.

Özetle, becayiş hakkı yasal olarak tüm devlet memurlarına tanınmıştır ve bakanlıklar başta olmak üzere belediyeler, üniversiteler, il müdürlükleri gibi birçok kamu kurumunda uygun şartlar sağlandığında kullanılabilir. Burada önemli olan, becayiş yapacak kişilerin aynı kurum ve hizmet sınıfında olmaları ve kurumun da bu talebe onay verecek bir prosedürünün bulunmasıdır. Kurumların iç mevzuatında becayiş hakkında açık hüküm olmasa bile, 657 sayılı Kanun’un getirdiği bu hakkın engellenemeyeceği yönünde yargı kararları mevcuttur. Yine de her kurumun yaklaşımı farklı olabileceğinden, kurumların atama ve yer değiştirme yönetmelikleri incelenmeli ve kurum içindeki personel dairesine danışılmalıdır.

YASAL DAYANAKLARI VE YÖNETMELİKLER

Becayiş uygulamasının temel yasal dayanağı, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 73. maddesidir. Bu maddede karşılıklı yer değiştirme hakkı açıkça tanımlanmış ve atamaya yetkili amirin onayına bağlı olduğu belirtilmiştir. Kanunun bu hükmü, tüm devlet memurlarını kapsayan genel bir düzenlemedir. Dolayısıyla bir kurumun özel yönetmeliğinde becayişe dair hüküm bulunmasa bile, kanunun verdiği hak geçerlidir. Nitekim Danıştay kararları da, kurumların yönetmeliklerinde becayiş maddesi olmasa bile kanundaki bu hükme dayanarak personelin becayiş talebini değerlendirmek zorunda olduğuna işaret etmiştir.

Kanun dışında, uygulamanın detayları için çeşitli yönetmelikler de söz konusudur. Özellikle Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik, memurların nakil ve yer değiştirme esaslarını düzenler. Bu genel yönetmelik kapsamında becayiş de dolaylı olarak yer bulur. Örneğin aile birliği, sağlık gibi mazeretlere bağlı yer değiştirme konuları düzenlenirken karşılıklı yer değişimi de bir atama yöntemi olarak kabul edilmektedir. Kurumların çoğu, kendi özel atama ve yer değiştirme yönetmeliklerinde becayişi ayrıca tanımlamıştır.

Her bakanlık veya büyük kamu kurumu, personel yönetmeliğinde “Karşılıklı Yer Değiştirme” başlıklı maddeler ile bu hakkın kullanım şartlarını belirleyebilir. Örneğin, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin 20. maddesi karşılıklı yer değiştirmeyi düzenler. Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yönetmeliği’nde 29. maddede becayiş şartları belirtilmiştir. Sağlık Bakanlığı yönetmeliğine göre, “aynı hizmet bölgesi içindeki illerde, aynı unvan ve branştaki personel standardın uygun olması hâlinde karşılıklı olarak yer değiştirebilir”. Bu, sağlık personeli için becayiş yapacakların aynı hizmet bölgesinde görev yapmasını şart koşan özel bir düzenlemedir. Benzer şekilde bazı diğer kurumlarda da bölge veya sınıf bakımından ek kısıtlar getiren hükümler bulunabilir.

Özetle, becayişin yasal zemini 657 sayılı Kanun’a dayanır ve kurumların atama-yerdeğiştirme yönetmelikleri ile somutlaştırılır. İlgili personel için uygulanacak usul ve şartlar, bu yönetmeliklerde detaylandırılır. Becayiş talebinde bulunacak memurların, kendi kurumlarının yürürlükteki yönetmeliklerini incelemesi önemlidir. Ayrıca, becayiş konusunda tereddüt veya engel çıkması halinde, kanuni hakkın korunması için idare hukuku yoluna başvurulması da mümkündür (idarenin olumsuz kararına karşı idare mahkemesinde iptal davası açmak gibi).

Ancak unutulmamalıdır ki, 657 sayılı Kanun’daki düzenleme uyarınca idareye bir takdir yetkisi tanınmıştır; yani yönetim, kamu hizmetinin gereklerini gözeterek becayiş talebini uygun bulmayabilir. Bu nedenle, yasal dayanaklar memurlara bu hakkı verse de, fiili uygulama idarenin onayına bağlı kalmaktadır.

BECAYİŞ NEDİR

BECAYİŞ NEDİR

KİMLER BECAYİŞ YAPABİLİR?

Becayiş yapabilecek kişiler, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi kadrolu memurlardır. Yani devlet memuru statüsündeki kamu personelleri karşılıklı yer değiştirme hakkından yararlanabilir. Kadroya sahip olup farklı illerde veya birimlerde çalışan memurlar, gereken şartları taşımaları halinde birbirleriyle becayiş yapabilirler. Örneğin öğretmen, hemşire, mühendis, polis memuru, vergi dairesi memuru gibi unvanlarda kadrolu görev yapanlar bu kapsamdadır.

Becayiş talebinde bulunacak memurların aynı sınıfta ve unvanda olmaları gerekir. Hizmet sınıfı ve unvan, personelin meslek ve görev tanımını ifade eder. Örneğin Genel İdare Hizmetleri Sınıfı’ndaki bir memur, yine GİH sınıfından aynı unvana sahip bir başka memurla becayiş yapabilir. Öğretmenler yalnızca diğer öğretmenlerle, doktorlar doktorlarla, polisler polislerle kendi aralarında becayiş yapabilir. Farklı unvan veya sınıftaki personelin becayiş yapması mümkün değildir. Çünkü karşılıklı atama yapılabilmesi için her iki pozisyonun da aynı nitelikte olması şarttır.

Ayrıca becayiş yapacak memurların aynı kurum bünyesinde çalışıyor olması gerekmektedir. Örneğin Adalet Bakanlığı’nda görevli bir zabıt kâtibi, başka bir şehirdeki Adalet Bakanlığı zabıt kâtibi ile yer değiştirebilir; ancak Adalet Bakanlığı personeli, Sağlık Bakanlığı personeliyle becayiş yapamaz. Kurumlar arası geçiş, becayiş kapsamında değerlendirilmemektedir (kurum değiştirmek isteyen memurlar için kurumlar arası nakil prosedürü ayrıdır ve tek taraflı bir işlemdir).

Sözleşmeli personel (4/B statüsünde çalışanlar) durumuna gelince: Kanundaki becayiş hakkı teknik olarak kadrolu memurları kapsar. Sözleşmeli personel, memur tanımına girmediği için klasik anlamda becayiş hakları bulunmuyordu. Ancak son yıllarda bazı kurumlar sözleşmeli çalışanlar için de karşılıklı yer değişimi imkânları tanımaya başlamıştır.

Örneğin Adalet Bakanlığı, çeşitli adliyelerde görev yapan 4/B sözleşmeli personelin karşılıklı yer değiştirmesine yönelik ilkeler belirlemiştir. Genel olarak ise sözleşmeli personelin yer değişikliği, kadrolu memurlara göre daha kısıtlıdır ve becayiş yöntemiyle değil, ancak kurum içi özel düzenlemelerle yapılabilir. 2023 itibarıyla birçok sözleşmeli personel kadroya geçirilmiş olduğundan, bu personel kadrolu statüye geçince becayiş haklarından da yararlanabilir hale gelmiştir.

Özel statülü kamu görevlileri (hakimler, savcılar, askerî personel gibi farklı kanunlara tabi olanlar) becayiş kapsamı dışındadır, çünkü onlar 657 sayılı Kanun’a tabi memur sayılmaz. Ancak Emniyet Hizmetleri Sınıfı’na dahil polis memurları 657’nin kapsamındadır, bu nedenle polisler de prensipte becayiş yapabilir. Yine de Emniyet Teşkilatı’nın atama usulleri özel olduğu için, pratikte polis becayişi pek uygulanmamaktadır.

Sonuç olarak, becayiş yapabilecek kişiler: Kurumlarında asaleti tasdik olmuş (aday memurluğu bitmiş) kadrolu memurlardır. Her iki tarafın da bu tanıma uyması gerekir. Aday memur olarak görev yapanlar (örneğin henüz bir yıllık deneme süresini tamamlamamış olanlar) genellikle becayiş yapamazlar. Ayrıca zorunlu hizmet yükümlülüğü bulunan memurlar (örneğin kura ile atanıp belli süre görev yapma şartı olanlar) bu süreyi tamamlamadan becayiş hakkını kullanamayabilir. Bu detaylar kurumun mevzuatına göre değişebileceği için, “kimler becayiş yapabilir” sorusunda en sağlıklı yaklaşım, 657’ye tabi ve gerekli koşulları sağlayan tüm kadrolu memurlar şeklinde özetlemektir.

BECAYİŞ İÇİN GEREKEN ŞARTLAR NELERDİR?

Becayiş hakkından yararlanmak isteyen memurların sağlaması gereken bazı şartlar vardır. Bu şartlar hem kanuni düzenleme hem de kurumların yönetmelikleriyle belirlenmiştir. Genel olarak aranan becayiş şartlarını şöyle sıralayabiliriz:

  • Aynı Kurumda Görev Yapma: İki memur da aynı bakanlık veya kurum bünyesinde çalışıyor olmalıdır. Kurumları farklı olan memurlar arasında becayiş olmaz. Örneğin ikisi de Sağlık Bakanlığı personeli olan memurlar, ya da ikisi de Milli Eğitim Bakanlığı personeli olan öğretmenler karşılıklı yer değiştirebilir.
  • Farklı Görev Yerlerinde Bulunma: Becayiş yapılabilmesi için memurların halihazırda başka başka yerlerde görev yapıyor olmaları gerekir. Yani aynı il veya ilçede, aynı birimde çalışan iki memurun becayiş yapmasına gerek yoktur; onlar zaten isterlerse kurum içinde yer değiştirebilir veya pozisyon değişimi talep edebilir. Becayiş genellikle farklı şehirler veya uzak ilçeler arasındaki personel için söz konusudur. İki memurun görev yerlerinin birbirinden farklı olması beklenir.
  • Aynı Hizmet Sınıfı ve Unvan: Karşılıklı yer değiştirecek memurlar aynı hizmet sınıfından (örn. GİH, TH, SH gibi) ve aynı unvanda olmalıdırlar. Kadro unvanı farklı olan kişilerin becayiş talebi onaylanmaz. Örneğin birinin mühendis diğerinin tekniker olması durumunda becayiş yapılamaz. Her ikisinin de örneğin öğretmen kadrosunda olması gerekir. Ayrıca unvan aynı olsa bile dereceler ve kadro durumlarının uygun olması lazımdır (her iki tarafta da boş kadro ya da standardın bulunması gibi teknik hususlar idarece değerlendirilir).
  • Asaleti Onaylanmış Olma (Adaylık Süresini Tamamlama): Çoğu kurum, becayiş talebinde bulunacak memurun en az 1 yıl fiilen görev yapmış olmasını şart koşar. Aday memur statüsündekiler (atanalı henüz bir yıl olmamış veya henüz asli memurluğa geçmemiş olanlar) becayiş yapamaz. Fiilen en az bir yıl görev yapma şartı, personelin kuruma uyum sağlaması ve geçici tayin isteklerinin önüne geçilmesi amacını taşır. Örneğin bazı yönetmeliklerde “bulunduğu yerde fiilen en az 1 yıl çalışmış olan personel becayiş talebinde bulunabilir” şeklinde ifade bulunmaktadır.
  • İdarenin Uygun Bulması: Kanuni tanımda da vurgulandığı gibi, becayişin gerçekleşebilmesi için atamaya yetkili amirin uygun bulması şarttır. Yani her iki memur da dilekçe verip anlaşmış olsalar dahi, ilgili kurumun yetkili makamı (örneğin bakanlık merkez teşkilatı veya valilik/kaymakamlık) bu değişimi onaylamalıdır. İdare, kamu hizmetinin aksatılmaması, personel planlaması gibi nedenlerle talebi değerlendirir ve uygun görmezse reddedebilir. Bu onay şartı, becayişi bir “hak” olmaktan ziyade “izin verilen bir imkân” konumuna getirmektedir. Ancak objektif olarak bakıldığında, becayiş talebi kamu yararına aykırılık oluşturmadığı sürece idarenin onay vermemesi için bir neden bulunmamalıdır.
  • Diğer Özel Şartlar: Bazı kurumlar ilave koşullar getirebilir. Örneğin Sağlık Bakanlığı, becayiş yapacak sağlık personelinin aynı hizmet bölgesi içinde bulunmasını şart koşar (örneğin ikisi de 2. hizmet bölgesi illerde görevli olmalı gibi). Yine bazı kurumlar, hizmet puanı veya bölge hizmet süresi şartı arayabilir. Becayiş yapacak memurların bulundukları yerde belirli bir süre görev yapmış olmaları ya da gitmek istedikleri yerdeki pozisyona uygun nitelikleri taşımaları (örneğin o bölge için gerekli sertifika, dil şartı vb.) da kontrol edilebilir.
  • Karşılıklı İstek ve Eş Zamanlı Başvuru: Becayiş için iki memurun da bu değişimi istemesi ve aynı zaman diliminde başvuru yapması gerekir. Tek taraflı olarak bir memurun “ben falanca yerdeki kişiyle yer değiştirmek istiyorum” diye başvurması yeterli olmaz; karşı tarafın da eş zamanlı talebi sunması lazımdır. Bu nedenle becayiş genellikle memurların kendi aralarında iletişim kurup anlaşmalarıyla başlar. Her iki memur da kendi kurumlarına gerekli dilekçeleri vererek karşılıklı atama talebini resmi hâle getirir.

Yukarıdaki şartlar sağlandığında, becayiş talebi idarece değerlendirilmeye alınır. Eğer herhangi bir şart eksikse, talep işleme konulmayabilir veya reddedilir. Örneğin unvan farklıysa ya da bir tarafın görev yaptığı yerde münhal (boş) kadro yoksa onay çıkmayabilir. Bu yüzden becayiş planlayan memurların, şartları dikkatlice kontrol etmeleri ve mümkünse insan kaynakları birimleriyle önceden görüşerek bilgi almaları önerilir.

BECAYİŞ BAŞVURU SÜRECİ VE BELGELER

Becayiş yapmak isteyen memurların öncelikle birbirlerini bulmaları ve anlaşmaları gerekir. Genellikle bu süreç, aynı kurumda farklı yerlerde çalışan personelin kendi isteklerini duyurmasıyla başlar. Özellikle öğretmenler ve sağlık çalışanları arasında becayiş için kurulmuş platformlar, forum siteleri bulunmaktadır. İki memur karşılıklı olarak anlaşmaya vardığında, resmi başvuru süreci başlar.

Başvuru süreci nasıl işler? Öncelikle her iki memur da kendi bağlı bulundukları birime (kurumun personel dairesine veya çalıştıkları yere göre değişebilir, örneğin il/ilçe müdürlüğü, okul, hastane yönetimi vb.) bir becayiş dilekçesi verir. Bu dilekçede, kendi unvanı ve görev yeri bilgilerini, karşılıklı yer değiştirmek istediği diğer memurun adını, unvanını ve görev yerini açıkça belirtir. Dilekçe, “… kurumunuzda … unvanıyla görev yapan … ile karşılıklı yer değiştirmek istiyorum” şeklinde bir talebi içermelidir. İki memurun da ayrı ayrı dilekçe vermesi esastır. Bazı kurumlar için karşılıklı dilekçelerin aynı anda işleme konulması adına, memurlar dilekçelerini aynı tarihlerde vermeye özen göstermelidir.

Başvuru sırasında genellikle şu belgeler istenir veya kullanılır:

  • Dilekçe: Karşılıklı yer değiştirme talebini içeren resmi başvuru yazısı. Bu dilekçede kişisel bilgiler, halen çalışılan görev yeri, karşılıklı değişim yapılmak istenen kişinin bilgileri ve talebin gerekçesi belirtilir. Dilekçe her memur tarafından ayrı yazılır ve imzalanır.
  • Hizmet Belgesi: Kurum içinden temin edilen, memurun hizmet süresini ve unvanını gösteren belge. (Her iki memur için de gerekebilir, idare karşı tarafın unvan ve hizmet bilgilerini teyit etmek isterse.)
  • Onay Formları: Bazı kurumlar özel becayiş başvuru formları düzenlemiştir. Örneğin Aile Bakanlığı gibi kurumlarda “Karşılıklı Yer Değiştirme İstek Formu” bulunur. Bu formda her iki memurun bilgileri tek sayfada yer alır ve karşılıklı imzaları alınabilir. Eğer kurumunuzda böyle bir form mevcutsa dilekçe yerine veya dilekçeye ek olarak bu form doldurulur.
  • Ek Bilgi ve Belgeler: Kurumlar arası olmamakla birlikte, eğer idare uygun görürse, her iki memur hakkında disiplin cezası durumları, mecburi hizmet durumu gibi konularda belge veya beyan istenebilir. Genellikle standart dilekçe yeterlidir ve ek bir belgeye gerek kalmaz.

Dilekçeler verildikten sonra süreç kuruma geçer. Önce memurların bağlı olduğu birim amirleri (örneğin okul müdürü, hastane başhekimi, şube müdürü vb.) talep hakkında görüş bildirir veya uygun bulursa üst makama iletir. Sonrasında kurumun personel atama birimi, iki memurun dosyasını eşleştirir ve karşılıklı atama oluru hazırlanır. Atamaya yetkili amir (bakanlık merkezinde ise bakanlık atama birimi, il düzeyinde ise ilgili bölge müdürü veya valilik gibi) bu karşılıklı yer değiştirmeyi onaylar. Onay yazısı çıktığında artık resmi olarak atamalar yapılmış olur.

Başvurunun değerlendirilmesi ve sonuçlanması kuruma göre değişen bir süre alır. Genelde becayiş işlemleri, rutin atama dönemleri dışında yapıldığı için biraz zaman alabilir. Kurumun yoğunluğu ve onay mercilerinin hızı bu sürede etkilidir. Kimi kurumda birkaç hafta içinde sonuç alınabilirken, özellikle merkez teşkilat onayı gereken durumlarda birkaç ay sürebilmektedir. (Ortalama 2-3 ayda sonuçlanabileceği, hatta bazı durumlarda 6 aya kadar uzayabileceği tecrübelerle sabittir.)

Becayiş dilekçesi nasıl yazılır? Dilekçe resmi üslupta, memurun şu anki görev yerinin bağlı olduğu makama hitaben yazılır. Örneğin bir öğretmen için “… İl Milli Eğitim Müdürlüğüne” şeklinde, bir sağlık memuru için “… İl Sağlık Müdürlüğüne” şeklinde olabilir. İçerikte kendini tanıtıcı bilgiler ve isteğin açıklaması yer alır. Kısaca şöyle bir metin uygun olur:

“… tarihinden beri … ilinde … unvanı ile görev yapmaktayım. … ilinde … unvanıyla görev yapan … (diğer memurun adı soyadı, sicil no) ile karşılıklı yer değiştirme (becayiş) talebimiz bulunmaktadır. 657 sayılı Kanun’un 73. maddesi gereği söz konusu memur ile görev yerlerimizin karşılıklı olarak değiştirilmesini arz ederim.”

Dilekçede iki memur birbirini refere edeceği için karşı tarafın bilgileri doğru ve eksiksiz yazılmalıdır. İmza ve iletişim bilgileri de eklenmelidir.

Başvuru sırasında memurların mümkünse eş zamanlı hareket etmesi önemlidir. Bir tarafın onayı çıkıp diğer tarafın çıkmazsa süreç tamamlanamaz. Genelde atama onayı ikisi için aynı anda verilir ve eş zamanlı yürürlüğe girer. Onay çıktıktan sonra memurlar, belirlenen tarihte yeni görev yerlerinde işe başlarlar. Kurum içi yazışmalarla personelin ilişik kesme ve başlama işlemleri gerçekleştirilir.

Becayiş başvurusunda “muvafakat” aranmaz çünkü her iki personel de aynı kurum çatısı altındadır. Kurumlar arası nakilde diğer kurumun muvafakat vermesi gerekirdi, ancak becayişte tek kurum içinde hareket edilir. Yine de, eğer memurlar il düzeyinde farklı yönetimlere bağlıysa (örneğin biri bir bakanlığın İstanbul ilinde, diğeri Ankara ilinde) iki farklı il müdürlüğünün koordinasyonu gerekebilir. Bu durumda üst kurum (bakanlık) koordinasyonu sağlar ve onay yazısını iki ile gönderir.

ATAMA VE YER DEĞİŞİKLİĞİ İLE FARKLARI

Becayiş, bir tür atama ve yer değiştirme işlemi olmakla birlikte klasik atama süreçlerinden bazı yönleriyle farklılık gösterir. Aşağıda, becayişin normal atama/nakil işlemlerinden temel farklarını bulabilirsiniz:

  • Tek Taraflı Değil Karşılıklı Olması: Normal bir atama veya tayin talebinde, memur tek taraflı olarak bir yere atanmak ister (örneğin eş durumu tayini, sağlık mazereti tayini gibi) ya da kurum ihtiyaca binaen memuru başka yere atar. Becayişte ise iki memur aynı anda ve karşılıklı olarak yer değiştirir. Yani bu işlemde iki taraf da aktiftir ve biri olmadan diğeri gerçekleşemez. Bu karşılıklılık, becayişin en ayırt edici özelliğidir.
  • Mazeret veya Hizmet Gereği Olması Gerekmez: Standart yer değiştirmelerde genellikle bir mazeret (eş durumu, sağlık durumu, can güvenliği vb.) ya da hizmet gereği/rotasyon söz konusu olur. Becayişte ise iki memurun anlaşması yeterlidir, ayrıca bir mazeret şartı aranmaz. Tamamen gönüllülük esasına dayalıdır ve iki tarafın da kendi isteği ön plandadır. Kurum, hizmetine büyük bir zarar gelmeyeceğini öngörüyorsa bu gönüllü değişime onay verir. Bu yönüyle becayiş, klasik mazeret tayinlerinden farklıdır; personelin kişisel tercihine dayalı bir imkân sunar.
  • Aynı Anda İki Atama Gerçekleşir: Becayiş işlemi onaylandığında, fiilen iki atama kararı çıkmış olur. Memurlar birbirlerinin kadrolarına atandığı için kurum aynı anda iki atama yapar. Oysa normal bir nakil talebinde tek bir atama kararı ile memur yeni görev yerine gönderilir. Becayiş, koordineli bir şekilde iki kişinin görev yerini değiştirir, bu nedenle planlama olarak daha karmaşıktır ve senkronizasyon gerektirir. İdare, iki atamayı da birbirine bağlı olarak yürürlüğe koyar; birinde sorun çıksa diğerini de durdurur.
  • Takdir Yetkisi ve Onay Süreci: Her atama işleminde olduğu gibi becayişte de idarenin takdir yetkisi vardır. Ancak normal atamalarda idare çoğunlukla ya hizmet gereği re’sen atar ya da memurun mazeretine dayanarak bazı yükümlülükler çerçevesinde karar verir. Becayişte idare, memurların arzusuna binaen bir kolaylaştırıcı rol oynar. Teorik olarak idare becayiş talebini reddedebilir, çünkü bu bir mecburi atama değildir. Örneğin bir kurum, belirli kritik görevlerdeki personelin yerinden ayrılmasını uygun görmeyip becayiş isteğini geri çevirebilir. Normal mazeret atamalarında memur gerekli şartları sağlıyorsa idare onaylamak durumunda kalabilir (özellikle yasal hakkı ise), ama becayiş tamamen idarenin iznine bağlıdır.
  • Atama Hakkı veya Süre Sınırlaması: Devlet memurları için belirli periyotlarda isteğe bağlı yer değiştirme hakları veya atama dönemleri vardır (özellikle öğretmenlerde yaz döneminde il içi/iller arası tayin, sağlık personelinde dönemsel kur’a atamaları gibi). Becayiş için kanunen belirlenmiş bir dönem yoktur; yılın herhangi bir zamanında yapılabilir. Yine de uygulamada kurumlar, eğitim öğretim yılı ortasında öğretmen değişimi olmaması veya hizmet aksamasını önlemek için becayiş taleplerini ara tatil veya yaz tatili döneminde gerçekleştirmeyi tercih edebilir. Bununla birlikte yasal olarak becayiş yapmak için belirli bir süre bekleme zorunluluğu yoktur, talep uygun görülürse yıl içinde herhangi bir zamanda onaylanabilir. Bu, becayişin önemli bir avantajıdır. Ayrıca memurların standart atama haklarından (örneğin her 2-3 yılda bir tayin isteme hakkı gibi) ayrı olarak, becayiş ekstra bir imkân sağlar.
  • Hakların Etkilenmesi: Becayiş yoluyla yer değiştiren memurlar, bu işlemi bir naklen atama olarak gerçekleştirmiş olurlar. Bu durum, bazı kurumlarda atama sayısı kısıtlarına dâhil edilebilir. Örneğin belirli bir bölgede çalışma süresi veya puan sistemi varsa, becayiş yapan memurlar yeni yerlerinde sıfırdan başlamış sayılabilirler.
  • Fakat genellikle becayiş, memurun mevcut kazanımlarını (kıdem, terfi, derece-kademe) etkilemez; sadece görev yeri değişikliği olur. Becayiş sonrası memurun yolluk (harcırah) hakkı konusu kurumdan kuruma değişebilir, bazı kurumlar karşılıklı atamada harcırah ödenmeyeceğini belirtir, bazıları ise normal tayin gibi yolluk öder. Bu da farklardan biridir. Normal atamada genellikle memura yol giderleri ödenir, becayişte iki taraf da kendi isteğiyle yer değiştirdiğinden harcırah ödenmeyebilir.
  • İptal ve Geri Dönüş Meselesi: Normal atamalarda memur, atama çıktıktan sonra gitmek istemezse feragat dilekçesi verebilir fakat bu her zaman kabul edilmez; atama gerçekleşir. Becayişte ise iki tarafın da uyum içinde hareket etmesi gerektiğinden, son anda bir taraf vazgeçerse diğer tarafın ataması da riske girer. İdare, biri olmadan diğerini tek başına atamayacağı için, taraflardan biri becayişten çekilirse işlem iptal edilmiş sayılır. Bu nedenle becayiş kararından geri dönmek isteyen olursa, bunu hemen idareye bildirmelidir ki diğer memur mağdur olmasın.
  • Bu yönüyle karşılıklı güven gerektiren bir işlemdir. Becayiş onaylanıp atamalar yapıldıktan sonra ise memurların eski yerlerine geri dönme talepleri, artık yeni bir atama gerektirir ve rutin nakil prosedürüne tabi olur.

Özetle, becayiş ile normal atama arasındaki fark, birinin memurlar arası karşılıklı bir anlaşmaya dayanması, diğerinin tek taraflı idari bir tasarruf olmasıdır. Becayiş daha esnek ve çalışan inisiyatifine açık bir yöntem gibi görünse de, son söz yine idarededir ve standart atama işlemleriyle aynı ciddiyette yürütülür. Memurlar için avantajı, normalde tayin olamayacakları bir yere, karşılıklı anlaşma sayesinde gidebilmeleridir. Dezavantajı ise bu hakkın tamamen karşılıklı olmasına bağlı olması ve her zaman bir eşleşme bulma gerekliliğidir.

UYGULAMADAKİ SORUNLAR VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR

Becayiş uygulaması, kâğıt üzerinde memurlar için oldukça yararlı bir hak olmakla beraber, uygulamada çeşitli sorunlar ve dikkat edilmesi gereken noktalar mevcuttur:

  1. Eşleşme Bulma Zorluğu: Becayiş yapabilmek için öncelikle uygun bir memur ile eşleşmek gerekir. Her memurun gitmek istediği yerde, onun mevcut görev yerine gelmek isteyen bir başkasının olması her zaman kolay değildir. Özellikle çok tercih edilen bir yerden, az tercih edilen bir yere karşılıklı değişim bulmak zor olabilir. Bu nedenle memurlar bazen sosyal medya gruplarında, forumlarda “… ilinden … iline becayiş isteyen var mı?” şeklinde ilanlar paylaşırlar. Küçük kurumlarda veya nadir unvanlarda çalışanların kendilerine uygun becayiş adayı bulması zaman alabilir. Bu sorunu aşmak için sabırlı olmak ve iletişim ağlarını geniş tutmak gerekir.
  2. Kurumların Yaklaşımı ve Onay Süreci: Bazı kurumlar becayişe sıcak bakarken bazıları mesafeli durabilir. Uygulamada, kimi amirler nitelikli personelini kaybetmek istemediği için becayiş dilekçelerine olumsuz yaklaşabilir. Özellikle kurum içi işleyişi çok etkileyebilecek pozisyonlarda (örneğin tek uzmanı olan bir birim) idare, personelin ayrılmasını tercih etmeyebilir. Ayrıca becayiş taleplerini değerlendirme süresi kuruma göre değişir; bu belirsizlik memurlar için stresli olabilir. Dikkat edilmesi gereken, dilekçe verildikten sonra mevcut görevlerin aksatmaksızın sürdürülmesi ve resmi onay gelene kadar yer değiştirmeyecek şekilde hazırlıklı olmaktır. Onay çıkmadan eşyaları toplamak, mevcut görev yerinde rehavete kapılmak doğru olmaz.
  3. Özel Şartlara Uyum: Yukarıda belirtildiği gibi, bazı bakanlıklar aynı hizmet bölgesi veya belli bir hizmet süresi gibi ek şartlar arar. Becayiş düşünen memurlar, karşılıklı anlaştıkları kişiyle bu şartları karşılaştırmalıdır. Örneğin Sağlık Bakanlığı’nda biri 1. hizmet bölgesinde, diğeri 2. hizmet bölgesinde ise mevcut yönetmeliklere göre becayiş mümkün olmayabilir. Bu durumda ya ikisi de aynı bölge illerden birini seçmeli ya da talepleri reddedilecektir. Sonuç: Başvuru öncesi kurum mevzuatınıza göre özel bir kısıtlama olup olmadığını kontrol edin.
  4. Mecburi Hizmet ve Yükümlülükler: Eğer memurlardan birinin çalıştığı yerde belli bir süre görev yapma mecburiyeti varsa (örneğin kura ile atanmış doktorların 2 yıl çalışma zorunluluğu gibi), becayiş bu süre dolmadan genelde yapılamaz. Bazı durumlarda idare esneklik gösterip karşılıklı atamayı gerçekleştirse bile, memurlar kalan mecburi hizmetlerini yeni yerlerinde tamamlamak zorundadır. Bu da bir taraf için sorun teşkil edebilir. Dikkat edilmesi gereken nokta, her iki memurun da yükümlülüklerini bilerek adım atmasıdır.
  5. Becayiş Sonrası Sınırlamalar: Becayiş işlemi gerçekleştikten sonra memurlar, yeni görev yerlerine atanmış olurlar. Bu noktadan itibaren, genellikle en az 1 yıl boyunca başka bir tayin talebinde bulunamazlar. Birçok kurum, becayiş dahil herhangi bir atamayla bir yere gelen memurun, hemen tekrar tayin isteyip ayrılmasını istemez. Örneğin öğretmenlerde kural olarak yer değiştirme suretiyle atananlar (becayiş dâhil) bulundukları ilde en az bir hizmet yılı geçirmedikçe tekrar il dışı tayin isteyememektedir. Bu nedenle becayiş yaparken gidilen yerin, en azından orta vadede kalınabilecek bir yer olduğundan emin olunmalıdır. “Beğenmezsem bir dahaki sene yine tayin isterim” düşüncesiyle hareket etmek, yönetmelik engeline takılabilir.
  6. Karar Değiştirme ve İptal Durumu: Becayiş karşılıklı iyi niyete dayandığı için süreç içinde taraflardan birinin vazgeçmesi diğerini de etkiler. Dilekçeler verilmişken ya da onay aşamasında biri fikrini değiştirirse, hemen idareye yazılı olarak bildirmelidir. Aksi takdirde atama gerçekleşir ve istemediği halde yer değiştirmiş konuma düşebilir. Onay çıktıktan sonra vazgeçmek ise çok daha kritiktir; çünkü artık idari bir karar oluşmuştur. Bu noktada memur yeni yerine başlamazsa “görevine süresinde başlamama” durumuna düşebilir. 657 sayılı Kanun’a göre, atandığı yerde göreve belli süre içinde başlamayan memur hakkında “çekilmiş sayılma” işlemi yapılabilir. Bu, memurun istifa etmiş sayılarak görevine son verilmesi demektir. Böyle bir olumsuz sonuç yaşamamak için, becayiş kararını kesinleştirmeden önce çok iyi düşünmek gerekir. Eğer onay çıkıp da iki memur da yeni yerlerine başladıysa, değişiklikten geri dönüş yoktur; tekrar eski yerlerine dönmeleri için yeniden karşılıklı bir tayin ayarlanması gibi zorlu bir süreç gerekir (pratikte bu neredeyse imkânsızdır).
  7. Yasal Yollar ve İtiraz: Becayiş talebiniz tüm şartları taşıdığı halde idarece hiçbir makul sebep olmaksızın reddedildiyse, yasal haklarınızı düşünebilirsiniz. Ancak burada durum biraz karışıktır. Çünkü kanun, onay verme yetkisini idareye bıraktığından, idarenin takdir hakkını kullanmasını yargı makamı genellikle hukuka aykırı görmeyebilir. Yine de eğer idare, kanunun öngördüğü şartları yanlış yorumlayarak (mesela “yönetmeliğimizde yok” gibi hatalı bir gerekçeyle) reddettiyse, bu karara karşı idare mahkemesinde iptal davası açılabilir. Böyle bir dava, ret kararının tebliğinden itibaren 60 gün içinde açılmalıdır. Mahkeme süreci, idarenin takdirini aşırı veya objektif esaslara aykırı kullanıp kullanmadığına bakacaktır. Bu yol elbette zaman alıcıdır ve sonucu belirsizdir. Uygulamada memurlar genelde dava yoluna gitmek yerine, aynı kurum içinde farklı yöntemlerle çözümler aramayı veya tekrar eşleşme bulup yeniden başvurmayı tercih etmektedir.
  8. Güvenilirlik ve Şeffaflık: Becayiş planlayan memurların, sürecin başından sonuna kadar birbirleriyle iletişim halinde ve dürüst olmaları çok önemlidir. Eğer bir tarafın atama onayı çıkıp diğerinin çıkmazsa veya biri süreci geciktirirse, mağduriyet yaşanabilir. Bu nedenle her adımda karşılıklı bilgi paylaşılmalıdır. Ayrıca, becayiş talebi kesinleşene kadar çevredeki kişilerle paylaşım konusunda temkinli olmak da gerekebilir (özellikle amirler olumsuz bakıyorsa erken duyulmaması istenebilir). Süreç tamamlandığında ise görev devri ve teslim işleri düzgün yapılmalıdır.
  9. Maddi Konular: Becayiş kendi isteğinizle bir tayin olduğu için, çıkan masraflar konusu memurun sorumluluğundadır. Bazı memurlar, çok istenen bir yere gidebilmek için karşı tarafa maddi teklif yapmaya kalkışabilmektedir ki bu kesinlikle etik ve yasal değildir. Unutmayın, devlet memurluğunda görev yeri para karşılığı pazarlık konusu yapılamaz; böyle bir durum disiplin cezası gerektirir. Dolayısıyla becayiş sürecinde herhangi bir menfaat beklentisi içine girmek veya üçüncü taraflara ücret ödemek gibi illegal işlere karışılmamalıdır. Karşılıklı yer değiştirme tamamen gönüllülük ve karşılıklı anlaşma ile, temiz şekilde yürütülmelidir.
  10. Yeni Yere Uyum: Son olarak, becayiş sonrası memurlar kendilerini yeni bir çalışma ortamında bulurlar. Yeni bir şehre veya kuruma alışma süreci olacaktır. Bu açıdan bakıldığında becayiş de nihayetinde bir tayindir; memurun sosyal ve ailevi planlamasını iyi yapması gerekir. Eş veya çocuk durumları, ev taşıma, okul değiştirme gibi hususlar becayiş öncesi gözden geçirilmelidir. Kimi zaman memurlar sırf büyük şehre gelmek için becayiş yapıp sonradan yüksek yaşam maliyetleri veya uyum sorunları yüzünden pişman olabilmektedir. Bu nedenle dikkat edilmesi gereken, becayiş kararını sadece anlık isteklere göre değil, uzun vadeli koşullara göre de değerlendirmektir.

Özetle, becayiş uygulamasında yaşanabilecek sorunları en aza indirmek için bilgi sahibi olmak, şartları eksiksiz yerine getirmek ve süreci yakından takip etmek gerekiyor. Her iki tarafın da sorumluluklarını bilerek hareket etmesi halinde, becayiş sorunsuz ve her iki memur için de kazançlı bir tayin yöntemi olabilir.

BECAYİŞ NEDİR DETAYLI REHBER

BECAYİŞ NEDİR DETAYLI REHBER

SIKÇA SORULAN SORULAR

1- Becayiş Ne Demektir?

Becayiş, devlet memurlarının karşılıklı olarak görev yerlerini değiştirmesi anlamına gelir. Yani iki memur anlaşarak birbirinin bulunduğu yerde görev almak üzere yer değiştirirler. Buna Türkçede “karşılıklı yer değiştirme” de denir. Örneğin A şehrinde görev yapan bir memurla B şehrindeki bir memur becayiş yaptığında, A’daki memur B’ye, B’deki memur A’ya atanmış olur. Bu işlem her iki memurun talebi ve kurumun onayı ile gerçekleştirilir.

2- Becayiş Hangi Kurumlarda Uygulanır?

Becayiş, prensipte tüm 657 sayılı Kanun’a tabi kurumlarda uygulanabilir. Bakanlıklar, kamu müdürlükleri, üniversiteler, belediyeler gibi memur çalıştıran kurumların hepsinde karşılıklı yer değiştirme hakkı vardır. Ancak uygulamada becayiş en çok Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı gibi geniş personel ağı olan kurumlarda gündeme gelir. Farklı kurumlar arasında becayiş yapılmaz; iki memur aynı kurumun çatısı altında olmalıdır. Örneğin bir öğretmen ancak MEB bünyesindeki başka bir öğretmenle becayiş yapabilir, Sağlık Bakanlığı personeliyle yapamaz.

3- Becayiş Yapmak İçin Kaç Yıl Çalışmak Gerekir?

Genel kural olarak, becayiş yapabilmek için memurun bulunduğu görev yerinde en az 1 yıl hizmet süresini doldurmuş olması gerekir. Birçok kurum, aday memurluk süresi tamamlanmadan veya atandığı yerde bir yılını doldurmadan personelin yer değiştirme talebini kabul etmez. Örneğin öğretmenler için ilk atandıkları yerde en az 1 yıl görev yapma şartı vardır. Bazı kurumlarda bu süre 2-3 yıla çıkabilir, ancak 1 yıl en yaygın uygulamadır. Yani memuriyete yeni başlayanlar veya henüz yeterli süreyi doldurmayanlar becayiş başvurusu yapamaz.

4- Sözleşmeli Personel Becayiş Yapabilir mi?

Sözleşmeli personel (4/B statüsünde çalışanlar) klasik anlamda becayiş hakkına sahip değildir, çünkü 657 sayılı Kanun’un karşılıklı yer değiştirme hükmü kadrolu memurları kapsar. Ancak bazı kurumlar son yıllarda sözleşmeli personel için de karşılıklı yer değişimi imkânı tanıyabilmiştir. Örneğin Adalet Bakanlığı belirli mahallerdeki sözleşmeli zabıt kâtiplerinin becayiş yapabilmesi için ilkeler belirlemiştir. Genel olarak ise sözleşmeli personelin yer değiştirmesi, kadrolular kadar esnek değildir. 2023’te pek çok sözleşmeli çalışan kadroya geçirildiği için, kadroya geçenler artık becayiş yapabilir hale gelmiştir. Fakat halen sözleşmeli olanlar, kurumlarının özel bir düzenlemesi yoksa becayiş yapamaz; ancak kadroya geçtikten sonra bu haktan yararlanabilirler.

5- Öğretmenler Becayiş Yapabilir mi?

Evet, öğretmenler yasaya göre becayiş yapabilirler. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı kadrolu öğretmenler, farklı illerde görev yapan diğer öğretmenlerle karşılıklı yer değiştirme talebinde bulunabilir. Ancak MEB uygulamasında becayiş uzun süre kullanılmamıştır. Son yıllarda özellikle özür grubu atamasında sorun yaşayan öğretmenler için dönemsel becayiş hakkı tanınmaya başlanmıştır. Öğretmen becayişi genellikle yarı yıl tatili veya yaz tatili döneminde yapılmaktadır ki eğitim öğretim aksamasın. Şartlar olarak her iki öğretmenin de en az 1 yıl görev yapmış olması ve alanlarının (branşlarının) aynı olması gerekir. MEB, becayiş taleplerini idari takdirle değerlendirir; uygun görülürse onaylar. Kısaca, öğretmenlere becayiş mümkündür ama belirli dönemlerle sınırlı ve idarenin inisiyatifindedir.

6- Polisler Becayiş Yapabilir mi?

Polis memurları, Emniyet Hizmetleri Sınıfı personeli olmalarına rağmen 657 sayılı Kanun hükümlerine tabidir, dolayısıyla teorik olarak becayiş yapma hakları vardır. Örneğin başka illerde görev yapan iki polis, Genel Müdürlük onayıyla karşılıklı yer değiştirebilir. Ancak Emniyet Teşkilatı’nın atama usulleri farklı olduğundan, uygulamada polisler arasında becayiş neredeyse hiç görülmemektedir. Polis atamaları genelde rotasyon ve kura esasına göre yapıldığından, karşılıklı değişim talepleri fiilen uygulanmamaktadır. Yine de kanunen engel yoktur; eğer iki polis memuru anlaşır ve Teşkilat da uygun görürse, becayiş yapmaları mümkündür. Bu durum, Emniyet’in personel yönetimi politikalarına bağlıdır ve istisnai bir uygulama olarak değerlendirilebilir.

7- Becayiş Başvurusu Nasıl ve Nereye Yapılır?

Becayiş başvurusu, memurun kendi kurumuna verdiği dilekçe ile yapılır. Her iki memur da ayrı ayrı dilekçelerini yazarak çalıştıkları birime (örneğin kurumlarının il müdürlüğüne, kendi birim amirliklerine veya personel dairesine) sunarlar. Dilekçede karşılıklı yer değiştirmek istenen memurun adı, unvanı ve görev yeri belirtilir. Başvuru merci, kurumun iç düzenine göre değişebilir ama genellikle ilk önce çalıştığınız yerdeki amirinize verirsiniz, o da ilgili makamlara iletir. Örneğin bir öğretmen becayiş dilekçesini okul müdürlüğüne verir, oradan ilçe ve il milli eğitime gönderilir. Süreç sonunda karar bakanlıkça verilir.

Sağlık çalışanı ise hastane/ilçe sağlık yöneticisine verir, oradan il sağlık müdürlüğü ve bakanlık değerlendirir. Özetle: Dilekçenizi verin, üst makamlar onaya sunacaktır. Başvuru esnasında özel bir form isteniyorsa onu da doldurmanız gerekebilir. Başvurunun yapıldığı tarih ve evrak kayıt numarası alınması, süreci takip için önemlidir.

8- Becayiş Dilekçesi Nasıl Yazılır?

Becayiş dilekçesi resmi üslupla ve gerekli bilgileri içerecek şekilde yazılmalıdır. Dilekçe, memurun şu an görev yaptığı kurum/makama hitaben düzenlenir. İçinde şu bilgiler yer alır: Kendi kimlik ve görev bilgileriniz, karşılıklı yer değiştirmek istediğiniz memurun adı, unvanı ve çalıştığı yer, talebinizin dayanağı (657 sayılı Kanun 73. maddeye atıf yapabilirsiniz) ve isteğiniz. Sonunda tarih atıp imzalamanız gerekir. Kısa bir örnek ifade vermek gerekirse:

“… tarihinden bu yana … ili … kurumunda … unvanıyla görev yapmaktayım. … ilinde aynı unvanla görev yapan … (isim) ile karşılıklı olarak görev yerlerimizi değiştirmek istiyoruz. 657 sayılı DMK 73. madde kapsamındaki becayiş hakkımızı kullanmak amacıyla gereğini arz ederim.”

Dilekçe ekine karşı tarafın da benzer talepte bulunduğunu belirtmek için onun dilekçesinin bir örneğini veya en azından ismini yazmanız iyi olur. Dilekçede anlaşılır ve resmi bir dil kullanmaya dikkat edin. Eğer kurumunuzun belirlediği bir becayiş formu varsa (personel dairesinden öğrenebilirsiniz), o formu doldurup vermek de gerekebilir. Genellikle dilekçe yeterli olmaktadır.

9- Becayiş İşlemi Kaç Günde Sonuçlanır?

Becayiş işleminin sonuçlanma süresi kurumdan kuruma değişir. Sabit bir süre olmamakla birlikte, ortalama 2-3 ay içerisinde sonuç alınabildiği söylenebilir. Bazı durumlarda işlemler çok daha hızlı bitip birkaç haftada onay çıkabileceği gibi, yoğun dönemlere denk gelirse 4-6 aya kadar uzaması da mümkündür. Süreci etkileyen unsurlar şunlardır: başvurunun yapıldığı zamanki iş yoğunluğu, onay merciinin hızlı çalışması, evrakların iletilmesi süreci, araya giren tatil dönemleri vb. Örneğin okul tatili öncesi yapılan bir becayiş başvurusu, yaz tatilinde neticelenip Eylül’de öğretmenlerin yer değiştirmesi sağlanabilir.

Sağlık Bakanlığı gibi kurumlardaki becayiş talepleri genelde belirli dönemlerde topluca değerlendirilir. Kurum içi yazışmaların elektronik ortamda yapıldığı yerlerde süreç daha çabuk tamamlanır. Sonuç olarak, net bir süre vermek zor; en iyisi başvuruyu erkenden yapmak ve sabırlı olmaktır. Başvurunuzun durumunu ara ara kurumunuzun personel biriminden takip edebilirsiniz.

10- Becayiş Talebi Reddedilirse Ne Yapılmalı?

Eğer becayiş talebiniz idare tarafından uygun görülmez ve reddedilirse, öncelikle reddin sebebini anlamaya çalışın. Genelde kurumlar gerekçe belirtir: Örneğin “Hizmet gereği uygun değildir”, “Standart kadro bulunmamaktadır” gibi. Bu durumda yapabilecekleriniz şunlardır:

  • Kuruma İtiraz/İkna Girişimi: Reddin haklı bir sebebe dayanmadığını düşünüyorsanız, amirlerinizle konuşup itiraz edebilirsiniz. Bazı durumlarda üst makama dilekçe yazarak yeniden değerlendirme talebi iletilebilir. Örneğin reddin nedeni kadro eksikliği ise, o kadroya başka atama planlanıp planlanmadığını sorabilirsiniz. Ancak idare aynı kararı tekrarlarsa fazla zorlamak doğru olmayabilir.
  • Tekrar Deneme: Becayiş mümkün olmadıysa, belki farklı bir memurla yeni bir becayiş planlayabilirsiniz. İlk denemede olmadı diye sonsuza dek yasaklanmış sayılmaz. Şartlar değiştiğinde (örneğin altı ay sonra) yeniden bir eşleşme bularak tekrar dilekçe verme şansınız var. Tabi yine kurum onayına tabi olacağınızı unutmayın.
  • Yasal Yollara Başvurma: Eğer reddedilen talebinizde tüm koşullar uygun olduğu halde keyfi bir engelle karşılaştığınızı düşünüyorsanız, idari dava açmak bir seçenek olabilir. İdare mahkemesinde, ret işleminin iptali için dava açabilirsiniz. Bunun süresi, ret kararının size tebliğ edilmesinden itibaren 60 gündür. Mahkeme, idarenin takdir yetkisini hukuka uygun kullanıp kullanmadığını değerlendirir. Ancak burada garantili bir sonuç yoktur; mahkeme, idarenin takdirini genellikle kabul eder. Yine de emsal bazı kararlarda, kurumların somut gerekçe olmadan becayişi engellemesinin hukuka aykırı bulunduğu görülmüştür.

Özetle, becayiş talebiniz reddedilirse önce iç hukuk yollarını (kurum içi itiraz, yeniden başvuru gibi) değerlendirmek, sonuç alamazsanız hukuki danışmanlık alarak dava yolunu düşünmek uygun olur. Ayrıca reddedildiyse moral bozmayın; belki koşullar uygun değildi. İleride şartlar değiştiğinde veya farklı bir eşleşmeyle tekrar şansınızı deneyebilirsiniz. Unutmayın ki becayiş bir hak olsa da nihai karar idareye ait, bu yüzden bazen kabullenmek de gerekebilir.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Post comment