İdare HukukuİDARİ İŞLEMİN İPTALİ DAVASI VE ŞARTLARI

İÇİNDEKİLER

İDARİ İŞLEMİN İPTALİ DAVASI

İdari işlemin İptali davası, idari işlemlerin hukuka aykırılığı iddiası ve bu aykırılığın tespiti amacı ile açılan bir dava türüdür. Kural olarak idari işlemlerin iptal davaları açılabilmektedir. İdari işlemlerin iptal davasında dava açma süresi idare mahkemelerinde 60 gün vergi mahkemelerinde ise 30 gün olarak belirlenmiştir.

İdare hukuku kamu hukukunun bir alt dalı olduğundan davanın taraflarından biri devlettir, idaredir. İdare tek yanlı olarak bireylere sormadan birtakım idari işlemler yapar. Kişilere karşı yapılan bu tür işlemlerde bazen kişilerin aleyhine hükümler konulabilir ve kişiler mağdur olabilir. Bu tür durumlarda kişiler idari yargıya başvurarak idari işlemin iptal davası açmalıdırlar. İdari işlemin iptali davasında duruşma yapılmadığından ve dosya üzerinden karar verildiğinden adli yargıya oranla daha hızlı şekilde bireyler sonuç elde ederler.

İDARE HUKUKU AVUKATI İLETİŞİM

İDARİ İŞLEM NEDİR?

İdare hukuku kamu hukukunun bir alt dalı olduğundan davanın taraflarından biri devlettir, idaredir. İdare tek yanlı olarak bireylere sormadan birtakım idari işlemler yapar. İdari işlem, idarenin hukuki sonuç doğurmaya yönelmiş tek taraflı irade beyanıdır. Buna göre idari işlemin 2 unsuru vardır: hukuki sonuç ve irade beyanı. İdari işlemler sözleşmelerden tek yanlı olması bakımından ayrılır. Ayrıca yasama ve yürütmen kendi faaliyetleri ile ilgili olmayan hususları idari işlemlerle düzenleyebilir. Yani idari işlemlerin mutlaka yürütmenin içinde çıkma gibi bir zorunluluğu yoktur.

İDARİ İŞLEM TÜRLERİ NELERDİR?

İdari işlemler temelde 5 gruba ayrılır:

1)Düzenleyici işlemler: İdarenin düzenleyici işlem yapması asli bir şey değildir. Ancak Anayasa’da bazı konularda idareye doğrudan düzenleme yetkisi veren maddeler  vardır.

  • A)Genel Düzenleyici İşlemler: Anayasa’da düzenlenen tüzük ve yönetmelikler genel düzenleyici işlemlerdir. Genel düzenleyici işlemler genel, soyut ve objektif niteliktedirler.
  • B)Adsız Düzenleyici İşlemler: İdare, Genelge, Sirküler, Tebliğ vs. ismi altında yapılan Anayasa’da adı geçmeyen işlemler adsız düzenleyici işlemlerdir.
  • C)Genel Karar: Ortak özellikleri tanımlanmış ya da tanımlanabilir bir grup insana yöneltilen ya da bir şeyin kamusal niteliği ile ya da o şeyin kamuca kullanılması ile ilgili idari işlemler genel karardır olarak isimlendirilir.

2)Birel İşlemler: Birel işlem belli bir kişinin ya da nesnenin hukuki statüsünü etkileyen, onların hukuki statüsünü değiştiren onları bir hukuki statüden çıkarıp başka bir hukuki statüye sokan işlemlerdir.

3)Karma İşlemler :Hem birel hem de genel işlemlerin özelliklerini taşıyan işlemler karma işlemlerdir. Nitekim, İmar planları karma işlem grubuna girer.

4)Basit iradeli İşlemler : Belli bir makamdaki tek bir kamu görevlisinin iradesi ile ortaya çıkan işlemler basit iradeli işlemlerdir.

5)Birleşik İradeli İşlemler: Birden fazla iradenin bir araya gelmesi ile oluşan işlemler birleşik iradeli işlemlerdir.

  • A)Kolektif işlem: Kurul, meclis, encümen vs. kararları birer kolektif işlemdir. Birden fazla irade aynı amaç ve sonucu doğurmak üzere açıklanır ve bunun sonucunda bir işlem meydana gelir.  Bu tür işlemlere kolektif işlem denir.
  • B)Birleşme İşlem: Birbirinden bağımsız makam ya da organların iradesi ile ortaya çıkan işlemlere birleşme işlemi denir. Örneğin kararnameler birer birleşme işlemidir.

İPTAL DAVASI NEDİR?

İptal davası, idari yargıda açılan ve idari işlemlerin hukuka uygunluğunun yargı yoluyla denetimini amaçlayan bir dava türüdür. İptal davası, İdari Yargılama Usul’ünün 2.maddesine göre şu şekilde düzenlenmiştir: İptal davası, idari işlemlerin yetki, sebep, şekil, konu ve amaç yönlerinden biri ile hukuka aykırı olmaları nedeniyle menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan bir idari dava türüdür.

İptal davasına bakmakla görevli mahkemeler ise şunlardır:

  1. İdare Mahkemeleri
  2. Vergi Mahkemeleri
  3. Bölge İdare Mahkemeleri
  4. Danıştay

İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler; yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinde gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler. (İdari Yargılama Usulü Kanunu madde 2/2)

İDARİ İŞLEMİN İPTALİ DAVASINA KONU OLAN İŞLEMLER

İptal davası, idari işlemlerin yetki, sebep, şekil, konu ve amaç yönlerinden biri ile hukuka aykırı olmaları nedeniyle menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan bir idari dava türüdür. İdare hukuku kamu hukukunun bir alt dalı olduğundan davanın taraflarından biri devlettir, idaredir. İdare tek yanlı olarak bireylere sormadan birtakım idari işlemler yapar. İdari işlem, idarenin hukuki sonuç doğurmaya yönelmiş tek taraflı irade beyanıdır. Buna göre kural olarak her türlü idari işleme karşı iptal davası açılabilir.

İDARİ İŞLEMİN İPTALİ DAVASINA KONU EDİLEMEYECEK İŞLEMLER NELERDİR?

İptal davası, idari işlemlerin yetki, sebep, şekil, konu ve amaç yönlerinden biri ile hukuka aykırı olmaları nedeniyle menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan bir idari dava türüdür. İdare hukuku kamu hukukunun bir alt dalı olduğundan davanın taraflarından biri devlettir, idaredir. İdare tek yanlı olarak bireylere sormadan birtakım idari işlemler yapar. İdari işlem, idarenin hukuki sonuç doğurmaya yönelmiş tek taraflı irade beyanıdır. Ancak idarenin icrai nitelik taşımayan işlemleri iptal davasına konu edilemez. Örneğin hazırlık işlemleri, gösterici işlemler ve iç düzen işlemleri idari davaya konu edilemez. Yine aynı şekilde İdari Yargılama Usulü Kanunu 15/1-b kapsamında kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem yoksa idari dava açılamaz.

BİREYSEL İDARİ İŞLEMİNİN İPTALİ DAVASI

Bireysel İdari İşlemler, kişisel ve özel durumlara ilişkin işlemlerdir. Bireysel işlemlerin muhatabı belli kişilerdir. Örneğin Memur atama, disiplin cezaları, ruhsat verme işlemleri bireysel idari işlemlerdir. Bireysel idari işlemlere karşı yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından iptal davası açılabilir. İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler; yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinde gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler.

Bireysel idari işleme karşı açılan davalar, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılır. Dilekçeler Danıştayda Evrak Müdürlüğünce kaydedilir ve Genel Sekreterlikçe görevli dairelere havale olunur. Bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde dilekçeler, evrak bürosunca kaydedilerek ilgili mahkemelere havale olunur. Dilekçe sahibine evrakın tarih ve sayısını gösterir ücretsiz bir alındı kâğıdı verilir. Daha sonra ilk incelemeler yapılır. Bu davalarda süreler, tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar.

İDARİ İŞLEMİN İPTALİ DAVASINI KİMLER AÇABİLİR?

İdari işlemin iptali davasının kimlerin açabileceği, İdari Yargılama Usul’ünün 2.maddesine göre şu şekilde düzenlenmiştir: İptal davası, idari işlemlerin yetki, sebep, şekil, konu ve amaç yönlerinden biri ile hukuka aykırı olmaları nedeniyle menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan bir idari dava türüdür. Dolayısı ile o idari işlemlerden menfaatleri ihlal edilen herkes tarafından iptal davası açılabilir.

İDARİ İŞLEMİN İPTALİ DAVASINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

İptal davasında görevli mahkemeler duruma göre idare mahkemesi, vergi mahkemesi ve Danıştay Kanunu madde 24’te sayılı haller ile sınırlı kalmak kaydıyla Danıştay olabilir. Bu davalarda, İdari Yargılama Usulü Kanunu veya özel Kanunlarda aksi gösterilmedikçe, iptal istenen idari işlemi oluşturan idari mercin bulunduğu yer mahkemesi yetkili olacaktır. Özel yetki kuralları yoksa genel yetki kuralları uygulanacaktır. Aşağıda sayılan durumlar özel yetki kurallarındandır ve öncelikle uygulanır:

1) Kamu görevlilerinin atanması ve nakilleri ile ilgili davalarda yetkili mahkeme, kamu görevlilerinin yeni veya eski görev yeri idare mahkemesidir.

2)Kamu görevlilerinin görevlerine son verilmesi, emekli edilmeleri veya görevden uzaklaştırılmaları ile ilgili davalarda yetkili mahkeme, kamu görevlisinin son görev yaptığı yer idare mahkemesidir.

3)Kamu görevlilerinin görevle ilişkisinin kesilmesi sonucunu doğurmayan disiplin cezaları ile ilerleme, yükselme, sicil, intibak ve diğer özlük ve parasal hakları ve mahalli idarelerin organları ile bu organların üyelerinin geçici bir tedbir olarak görevden uzaklaştırılmalarıyla ilgili davalarda yetkili mahkeme ilgilinin görevli bulunduğu yer idare mahkemesidir.

4)Özel kanunlardaki hükümler saklı kalmak kaydıyla, hâkim ve savcıların mali ve sosyal haklarına ve sicillerine ilişkin konularla, müfettiş hal kâğıtlarına karşı açacakları ve idare mahkemelerinin görevine giren davalarda yetkili mahkeme, hâkim veya savcının görev yaptığı yerin idari yargı yetkisi yönünden bağlı olduğu bölge idare mahkemesine en yakın bölge idare mahkemesinin bulunduğu yer idare mahkemesidir.

İDARİ İŞLEMİN İPTALİ DAVASI NASIL AÇILIR?

İdari işlemin iptali davası, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılır. Dilekçelerde; Tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adresleri ile gerçek kişilere ait Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, Davanın konu ve sebepleri ile dayandığı deliller, Davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihi,  Vergi, resim, harç, benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarına ilişkin davalarla tam yargı davalarında uyuşmazlık konusu miktar,  Vergi davalarında davanın ilgili bulunduğu verginin veya vergi cezasının nevi ve yılı, tebliğ edilen ihbarnamenin tarihi ve numarası ve varsa mükellef hesap numarası, gösterilir.

Dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örnekleri dava dilekçesine eklenir. Dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örnekleri karşı taraf sayısından bir fazla olur. Dilekçeler ve savunmalar ile davalara ilişkin her türlü evrak, Danıştay veya ait olduğu mahkeme başkanlıklarına veya bunlara gönderilmek üzere idare veya vergi mahkemesi başkanlıklarına, idare veya vergi mahkemesi bulunmayan yerlerde büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde kalıp kalmadığına bakılmaksızın asliye hukuk hakimliklerine veya yabancı memleketlerde Türk konsolosluklarına verilebilir. Bu şekilde idari işlemin iptali davası açılabilir.

İDARİ İŞLEMİN İPTALİ DAVASINDA İLK İNCELEME

Dilekçeler Danıştay’da Evrak Müdürlüğünce kaydedilir ve Genel Sekreterlikçe görevli dairelere havale olunur. Bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde dilekçeler, evrak bürosunca kaydedilerek ilgili mahkemelere havale olunur. Dilekçe sahibine evrakın tarih ve sayısını gösterir ücretsiz bir alındı kâğıdı verilir. Dilekçeler, Danıştay’da daire başkanının görevlendireceği bir tetkik hakimi, idare ve vergi mahkemelerinde ise mahkeme başkanı veya görevlendireceği bir üye tarafından:

  1. Görev ve yetki
  2. İdari merci tecavüzü,
  3. Ehliyet,
  4. İdari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı,
  5. Süre aşımı,
  6. Husumet,
  7. 3 ve 5 inci maddelere uygun olup olmadıkları, Yönlerinden sırasıyla incelenir.

Dilekçeler bu yönlerden kanuna aykırı görülürse durum; görevli daire veya mahkemeye bir rapor ile bildirilir. Tek hakimle çözümlenecek dava dilekçeleri için rapor düzenlenmez ve 15 inci madde hükümleri ilgili hakim tarafından uygulanır. 3 üncü fıkraya göre yapılacak inceleme ve bu fıkra ile 5 inci fıkraya göre yapılacak işlemler dilekçenin alındığı tarihten itibaren en geç onbeş gün içinde sonuçlandırılır. İlk incelemeyi yapanlar, bu noktalardan kanuna aykırılık görmezler veya daire veya mahkeme tarafından ilk inceleme raporu yerinde görülmezse, tebligat işlemi yapılır.

Yukarıdaki hususların ilk incelemeden sonra tespit edilmesi halinde de davanın her safhasında 15 nci madde hükmü uygulanır. Danıştay veya idare ve vergi mahkemelerince yukarıdaki maddenin 3 üncü fıkrasında yazılı hususlarda kanuna aykırılık görülürse, 14 üncü maddenin;

  1. 3/a bendine göre adli yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine; idari yargının görevli olduğu konularda ise görevli veya yetkili olmayan mahkemeye açılan davanın görev veya yetki yönünden reddedilerek dava dosyasının görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesine,
  2. 3/c, 3/d ve 3/e bentlerinde yazılı hallerde davanın reddine,
  3. 3/f bendine göre, davanın hasım gösterilmeden veya yanlış hasım gösterilerek açılması halinde, dava dilekçesinin tespit edilecek gerçek hasma tebliğine,
  4. 3/g bendinde yazılı halde otuz gün içinde 3 ve 5 inci maddelere uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak yahut (c) bendinde yazılı hallerde, ehliyetli olan şahsın avukat olmayan vekili tarafından dava açılmış ise otuz gün içinde bizzat veya bir avukat vasıtasıyla dava açılmak üzere dilekçelerin reddine,
  5. 3/b bendinde yazılı halde dilekçelerin görevli idare merciine tevdiine, Karar verilir.

İlk inceleme üzerine Danıştay veya mahkemelerce verilen; bu maddenin 1/a bendinde belirtilen idari yargının görevli olduğu konularda davanın görev ve yetki yönünden reddine ilişkin kararlarla, 1/c bendinde yazılı gerçek hasma tebliğ ve 1/d bendindeki dilekçe red kararları dışında, ilgisine göre istinaf ya da temyiz yoluna başvurulabilir. 1 inci fıkranın (d) bendine göre dilekçenin reddedilmesi üzerine, yeniden verilen dilekçelerde aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde dava reddedilir.

İDARİ DAVA AÇMADAN ÖNCE İDAREYE BAŞVURU ZORUNLU MU?

İlgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebilir. Bu başvurma, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur. Otuz gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İsteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresi yeniden işlemeye başlar ve başvurma tarihine kadar geçmiş süre de hesaba katılır. Yani idari işlemin iptali davası açılmadan önce idareye başvurulmalı, idare bunu yerine getirmediği takdirde dava açılmalıdır.

İDARİ MERCİ TECAVÜZÜ NEDİR?

Kanunla öngörülen zorunlu idari başvuru yolları kullanılmadan dava açılmasına idari merci tecavüzü denir. Dilekçeler, Danıştayda daire başkanının görevlendireceği bir tetkik hakimi, idare ve vergi mahkemelerinde ise mahkeme başkanı veya görevlendireceği bir üye tarafından:

  1. Görev ve yetki
  2. İdari merci tecavüzü,
  3. Ehliyet,
  4. İdari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı,
  5. Süre aşımı,
  6. Husumet,
  7. 3 ve 5 inci maddelere uygun olup olmadıkları, Yönlerinden sırasıyla incelenir.

İdari merci tecavüzü ilk incelemeye konu olan hususlar sıralamasında, birinci sırada yer alan görev ve yetkiden sonra ikinci sırada incelenen bir husustur.  İdari merci tecavüzü halinde dosyanın görevli idari merciye tevdiine karar verilir.

İDARİ İŞLEMİN İPTALİ DAVASINDA SÜRELERİN HESAPLANMASI

İdari işlemin iptali davasında dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür.  Bu süreler;

  1. İdari uyuşmazlıklarda; yazılı bildirimin yapıldığı
  2. Vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarından doğan uyuşmazlıklarda: Tahakkuku tahsile bağlı olan vergilerde tahsilatın; tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine geçen işlemlerde tebliğin; tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin; tescile bağlı vergilerde tescilin yapıldığı ve idarenin dava açması gereken konularda ise ilgili merci veya komisyon kararının idareye geldiği; Tarihi izleyen günden başlar.

Adresleri belli olmayanlara özel kanunlarındaki hükümlere göre ilan yoluyla bildirim yapılan hallerde, özel kanununda aksine bir hüküm bulunmadıkça süre, son ilan tarihini izleyen günden itibaren on beş gün sonra işlemeye başlar. İlanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresi, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlar.

Süreler, tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar.  Tatil günleri sürelere dahildir. Şu kadarki, sürenin son günü tatil gününe rastlarsa, süre tatil gününü izleyen çalışma gününün bitimine kadar uzar. Bu Kanunda yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu süreler, ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır.

İDARİ İŞLEMİN İPTALİ DAVASI VE ŞARTLARI

İDARİ İŞLEMİN İPTALİ DAVASINDA DOSYALARIN İNCELENMESİ

Danıştay, bölge idare mahkemeleri ile idare ve vergi mahkemeleri, bakmakta oldukları davalara ait her türlü incelemeyi kendiliğinden yapar. Mahkemeler belirlenen süre içinde lüzum gördükleri evrakın gönderilmesini ve her türlü bilgilerin verilmesini taraflardan ve ilgili diğer yerlerden isteyebilirler. Bu husustaki kararların, ilgililerce, süresi içinde yerine getirilmesi mecburidir. Haklı sebeplerin bulunması halinde bu süre, bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir.

Taraflardan biri ara kararının icaplarını yerine getirmediği takdirde, bu durumun verilecek karar üzerindeki etkisi mahkemece önceden takdir edilir ve ara kararında bu husus ayrıca belirtilir. Ancak, istenen bilgi ve belgeler Devletin güvenliğine veya yüksek menfaatlerine veya Devletin güvenliği ve yüksek menfaatleriyle birlikte yabancı devletlere de ilişkin ise, Cumhurbaşkanı ya da ilgili Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakan, gerekçesini bildirmek suretiyle, söz konusu bilgi ve belgeleri vermeyebilir. Verilmeyen bilgi ve belgelere dayanılarak ileri sürülen savunmaya göre karar verilemez.

Danıştay, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde dosyalar, bu Kanun ve diğer kanunlarda belirtilen öncelik veya ivedilik durumları ile Danıştay için Başkanlar Kurulunca; diğer mahkemeler için Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca konu itibariyle tespit edilip Resmi Gazete’de ilan edilecek öncelikli işler göz önünde bulundurulmak suretiyle geliş tarihlerine göre incelenir ve tekemmül ettikleri sıra dahilinde bir karara bağlanır. Bunların dışında kalan dosyalar ise tekemmül ettikleri sıraya göre ve tekemmül tarihinden itibaren en geç altı ay içinde sonuçlandırılır.

Bölge idare mahkemelerindeki istinaf kanun yolu incelemeleri ile idare ve vergi mahkemelerinde heyet halinde görülen davalarda, birinci fıkrada belirtilen bilgi ve belgelerin istenmesine ve ek süre verilmesine ilişkin ara kararları daire başkanı, mahkeme başkanı veya dosyanın havale edildiği üye tarafından da verilebilir.

İDARİ İŞLEMİN İPTALİ DAVASINDA DELİLLER NELERDİR?

İdari işlemin iptali davasında deliller şunlardır:

  • Tanık delili,
  • Yemin delili,
  • Hukuka aykırı olarak elde edilmiş olan bazı bulgular
  • Gizli nitelikteki bazı bilgi ve belgelerdir.

İDARİ İŞLEMİN İPTALİ HANGİ HALLERDE MÜMKÜNDÜR?

İdari işlemin iptalleri aşağıdaki hallerde mümkün olabilir:

  • Yetki Yönünden Hukuka Aykırılık
  • Şekil Yönünden Hukuka Aykırılık
  • Usûl Yönünden Hukuka Aykırılık
  • Sebep Yönünden Hukuka Aykırılık
  • Konu Yönünden Hukuka Aykırılık
  • Maksat Yönünden Hukuka Aykırılık

Nitekim İptal davası, idari işlemlerin yetki, sebep, şekil, konu ve amaç yönlerinden biri ile hukuka aykırı olmaları nedeniyle menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan bir idari dava türüdür. Bu koşullardan biri ya da birkaçı gerçekleştiği takdirde süreler ve usul kurallarına da uygun olmak kaydıyla iptal davası menfaati ihlal edilenler tarafından açılabilir.

İDARE MAHKEMESİ İŞLEMİN İPTAL KARARININ UYGULANMASI

İptal davalarının sonucunda mahkeme, idari işlemin hukuka aykırı olduğuna karar verdiği takdirde, idari işlemi iptal eder. İdari işlemin iptal edilmesi halinde, bu idari işlem ortadan kalkar ve idari işlemle elde edilen sonuçlar da buna bağlı olarak ortadan kaldırılır. İdari yargı organlarınca verilen iptal kararları, iptal edilen işlemi tesis edildiği tarihten itibaren hükümsüz hale getirirler. Bu kararlar, diğer yargı mercilerin iptal kararlarından farklı olarak geçmişe de yürütülerek etki ederler.

İDARİ İŞLEMİN İPTALİ DAVASINDA 2024 YILI HARÇ VE MASRAFLAR

İdare ve Vergi Mahkemelerinde Dava Açılırken Peşin Alınan Posta Giderleri

  • Yeni Dava Açılışında Posta Masrafı: 870,00 TL
  • Yeni Dava (Duruşma ve Yürütmeyi Durdurma İstemsiz): 870,00 TL
  • Yeni Dava (Duruşma ve Yürütmeyi Durdurma İstemli): 392,00 TL
  • Temyiz (Duruşma ve Yürütmeyi Durdurma İstemli): 600 – 800 TL

İdare Mahkemesi Harçları;

  • Başvuru Harcı: 427,60 TL
  • Karar Harcı: 427,60 TL
  • Yürütmeyi Durdurma Harcı: 704,50 TL
  • Delil Tespiti Harcı: 704,50 TL
  • Suret Harcı (İdare): 22,10 TL x Sayfa Sayısı
  • Vekalet Harcı: 60,80 TL
  • Vekalet Pulu: 96,00 TL
  • Keşif Harcı: 030,30 TL

İdare Mahkemesi Kararının Temyiz, İtiraz ve Karar Düzeltme Taleplerinde;

  • Temyiz Yoluna Başvuru Harcı: 107,80 TL
  • Temyiz Karar Harcı: 891,50 TL
  • Temyiz Yürütmeyi Durdurma Harcı: 704,50 TL
  • Danıştay Karar Düzeltme Harcı: 891,50 TL
  • Bölge İstinaf Başvuru Harcı: 169,40 TL
  • Yürütmeyi Durdurmaya İtiraz Harcı (İstinaf): 169,40 TL
  • Danıştay Başvuru Harcı (İdare): 656,90 TL
  • Danıştay Yürütmeyi Durdurma Harcı (İdare): 704,50 TL
  • Danıştay Karar Harcı: 891,50 TL

Vergi Mahkemesi Harçları;

  • Başvuru Harcı: 427,60 TL
  • Suret Harcı: 14,70 TL x Sayfa Sayısı
  • Vekalet Harcı: 60,80 TL

Vergi Mahkemesi Kararının Temyiz ve İtirazlarında;

  • Temyiz Başvuru Harcı: 863,00 TL
  • Temyiz Yürütmeyi Durdurma Harcı: 891,50 TL
  • İstinaf Harcı: 239,30 TL
  • Danıştay Başvuru Harcı : 891,50 TL
  • Danıştay Yürütmeyi Durdurma Harcı : 891,50 TL

İDARE MAHKEMESİNDE DURUŞMA NASIL YAPILIR?

İdari yargılamada incelemeler için kural olarak duruşma yapılmaz ve dosya üzerinden hakimler karar verir. Duruşma açılması ise istisnai hallerde ve talep üzerine olur. Duruşma talebi, dava dilekçesi ile cevap ve savunmalarda istenebilir.

İPTAL VE TAZMİNAT DAVASININ BİRLİKTE AÇILMASI MÜMKÜN MÜ?

İptal ve tazminat davalarının birlikte açılması mümkündür. Bu husus İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda şu şekilde düzenlenmiştir: İlgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştaya ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler.

İDARE HUKUKUNDA KENDİLİĞİNDEN ARAŞTIRMA İLKESİ

İdare hukukunda kendiliğinde araştırma ilkesi İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20. Maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir: Danıştay, bölge idare mahkemeleri ile idare ve vergi mahkemeleri, bakmakta oldukları davalara ait her türlü incelemeyi kendiliğinden yapar. Mahkemeler belirlenen süre içinde lüzum gördükleri evrakın gönderilmesini ve her türlü bilgilerin verilmesini taraflardan ve ilgili diğer yerlerden isteyebilirler. Bu husustaki kararların, ilgililerce, süresi içinde yerine getirilmesi mecburidir.

Haklı sebeplerin bulunması halinde bu süre, bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir.  Taraflardan biri ara kararının icaplarını yerine getirmediği takdirde, bu durumun verilecek karar üzerindeki etkisi mahkemece önceden takdir edilir ve ara kararında bu husus ayrıca belirtilir.

Dolayısıyla İdare Hukuku’nda kendiliğinden araştırma ilkesinin kural olarak varlığından söz edebiliriz.

İPTAL DAVASINDA DAVAYA MÜDAHELE TALEBİNDE BULUNULUR MU?

İptal davasında davaya müdahale talebi İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda şu şekilde düzenlenmiştir: Bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda; hakimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, dosyanın taraflar ve ilgililerce incelenmesi, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sükûnunu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemler, elektronik işlemler ile ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla duruşma icrasında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygulanır.

İdari yargılama usulünde, davaya müdahale, gerekli olup, idari yargının amaç ve işlevine de hizmet edecek bir usulü müessesidir. Bu durumda Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ndaki ilgili hükümler davada uygulanır.

İPTAL DAVASINDA İDDİA VE SAVUNMANIN GENİŞLETİLMESİ YASAĞI VAR MIDIR?

İptal davasında iddia ve savunmanın genişletilme yasağı şu şekilde İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda düzenlenmiştir: Taraflar, sürenin geçmesinden sonra verecekleri savunmalara veya ikinci dilekçelere dayanarak hak iddia edemezler. Ancak, tam yargı davalarında dava dilekçesinde belirtilen miktar, süre veya diğer usul kuralları gözetilmeksizin nihai karar verilinceye kadar, harcı ödenmek suretiyle bir defaya mahsus olmak üzere artırılabilir ve miktarın artırılmasına ilişkin dilekçe otuz gün içinde cevap verilmek üzere karşı tarafa tebliğ edilir.

Dolayısı ile iptal davasında tıpkı Adli Yargı’da olduğu gibi iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağı vardır. İddia ve savunmalar sadece belli aşamalarda öne sürülecek daha sonra öne sürülemeyecektir.

İPTAL DAVASINDA YÜRÜTME DURDURMA

Yürütmenin durdurulması; idari işlemin yürütülmesini (sonuç doğurmasının) açılan idari davasının sonuna kadar ve dava konusu idari işlemin tüm hukuki sonuçlarını geçici olarak durduran, tedbir mahiyetinde bir ara karardır. Yürütmenin durdurulması kararı iptal davası ile birlikte talep edilir. Söz konusu konu İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda şu şekilde düzenlenmiştir: Danıştayda veya idari mahkemelerde dava açılması dava edilen idari işlemin yürütülmesini durdurmaz.

Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler. Uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerin yürütülmesi, savunma alındıktan sonra yeniden karar verilmek üzere, idarenin savunması alınmaksızın da durdurulabilir. Ancak, kamu görevlileri hakkında tesis edilen atama, naklen atama, görev ve unvan değişikliği, geçici veya sürekli görevlendirmelere ilişkin idari işlemler, uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerden sayılmaz.

Yürütmenin durdurulması kararlarında idari işlemin hangi gerekçelerle hukuka açıkça aykırı olduğu ve işlemin uygulanması halinde doğacak telafisi güç veya imkânsız zararların neler olduğunun belirtilmesi zorunludur. Sadece ilgili kanun veya Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi hükmünün iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurulduğu gerekçesiyle yürütmenin durdurulması kararı verilemez. Dava dilekçesi ve eklerinden yürütmenin durdurulması isteminin yerinde olmadığı anlaşılırsa, davalı idarenin savunması alınmaksızın istem reddedilebilir.

İPTAL DAVASINDA YÜRÜTMENİN KOŞULLARI NELERDİR?

Yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi için idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının bir arada bulunması gerekmektedir. Söz konusu konu İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda şu şekilde düzenlenmiştir: Danıştayda veya idari mahkemelerde dava açılması dava edilen idari işlemin yürütülmesini durdurmaz. Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler.

İPTAL DAVASINDA İDARENİN TAKDİR YETKİSİ

İdare mahkemesi hâkimi, idarenin yerine geçerek karar veremez ve yerindelik denetimi yapamaz. Dolayısıyla iptal davası sonucunda hâkim yalnızca dava konusu idari işlemin iptaline karar verebilme yetkisine sahip olup, kurulacak hüküm ile idare adına işlem tesis edebilmesi mümkün değildir. Bu husus İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2.maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir: İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler; yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinde gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler.

İDARE MAHKEMESİ KARARI NE ZAMAN UYGULANIR?

İptal davalarının sonucunda mahkeme, idari işlemin hukuka aykırı olduğuna karar verdiği takdirde, idari işlemi iptal eder. İdari işlemin iptal edilmesi halinde, bu idari işlem ortadan kalkar ve idari işlemle elde edilen sonuçlar da buna bağlı olarak ortadan kaldırılır. İdari yargı organlarınca verilen iptal kararları, iptal edilen işlemi tesis edildiği tarihten itibaren hükümsüz hale getirirler. Bu kararlar, diğer yargı mercilerin iptal kararlarından farklı olarak geçmişe de yürütülerek etki ederler.

Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez.

İDARİ İŞLEMİN İPTALİ DAVASINDA AVUKAT ZORUNLU MU? İDARE HUKUKU AVUKATI

Türk Hukuku’nda avukat tutma zorunluluğu kural olarak yoktur. Ancak iptal davalarının açılması, açılan davaların usulüne uygun şekilde sürdürülmesi gerektiğinde gerekli yerlere itirazların yapılması ve hak kayıplarına uğranılmaması açısından avukatlarla çalışmak her zaman daha doğru olacaktır.

İdari işlemlere itiraz ve iptal davası hakkındaki her türlü sorularınız ve sorunlarınız için bize ulaşın!

Harbiye Hukuk Bürosu idare avukatları müvekkillerinin haklarını tam anlamıyla koruyan onlara her konuda destek veren bir hukuk bürosudur. Harbiye Hukuk bürosuna güvenerek haklarınızın güvenle korunduğundan emin olabilirsiniz. Zira Harbiye Hukuk Bürosu her alanda olduğu gibi bu alanında da uzman avukatlarla beraber müvekkillerine en iyi ve kaliteli hizmeti sunmaktadır. Siz de Harbiye Hukuk sayfasında bulunan iletişim sütununa tıklayarak bu hizmetlerden faydalanabilirsiniz. Harbiye Hukuk bürosu alanında uzman kadrosuyla, çözüm odaklı, hızlı ve etkili çözümleriyle sizlere hizmet vermeye her zaman hazırdır.

                                                                                                                   NİSANUR CEBECİ

DEVLET MEMURLARI DİSİPLİN CEZALARI VE SÜRECİ-2024

DEVLET MEMURLUĞUNDAN ÇIKARMA CEZASININ İPTALİNE İLİŞKİN EMSAL YARGI KARARLARI-2024

DEVLET MEMURLARI KINAMA CEZASI-2024

AYLIKTAN KESME CEZASININ İPTALİNE İLİŞKİN EMSAL YARGI KARARLARI-2024

DEVLET MEMURLUĞUNDAN ÇIKARMA CEZASI-2024

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak Gerekli alanlar işaretlendi *

Yorum Yap