Trans bireylerin isim değişikliği davası, yasal olarak nüfus kütüğünde kayıtlı olan ismin değiştirilmesi için işletilmesi gereken hukuki bir süreçtir. Kişiler belirli hallerde nüfus kütüğünde kayıtlı isimden farklı bir isimle tanınırlık sağlayabilmektedirler. Nitekim trans bireyler de yaygın olarak kimliklerinin isim hanesinde kayıtlı isim dışında farklı bir isimle sosyal hayatlarında tanınıyor olabilmektedirler. Trans bireylerin isim değişikliği yapabilmeleri…
Mehir, İslam hukuku kökenli olup, evlilikle birlikte kadına maddi güvence sağlamak amacıyla verilen bir mal ya da ekonomik değeri olan varlıklardır. Mehirin amacı, evlilik birliği süresince veya evliliğin sona ermesi durumunda kadına maddi bir destek sağlamaktır. Mehirin verildiği zamana göre mehir, ikiye ayrılmaktadır: mehr-i muaccel ve mehr-i müeccel. Türk hukukunda mehir ile ilgili doğrudan bir…
Çocuklar, toplumun en savunmasız bireyleri arasında yer alırlar ve yetişkinlerin sağladığı koruma, bakım ve rehberliğe büyük ölçüde ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle çocuk hakları, yalnızca hukuki bir terim değil, çocukların fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimlerini sağlamak için oluşturulmuş evrensel bir koruma çerçevesidir. Çocuk hakları, her çocuğun eşit ve adil bir şekilde büyüme, eğitim, sağlık, korunma ve…
Cinsiyet değiştirme davasının açılabilmesi için ön koşul olarak cinsiyet değişikliğine izin verilmesi davası açılması gerekmektedir. Cinsiyet değişikliğine izin verilmesi davasından lehe sonuç alınmasının ardından kişi, cinsiyet değiştirme davası açabilecektir. Cinsiyet değiştirme davası esasen kadının erkeğe veya erkeğin kadına dönüşmesi sonucunu sağlama amacı taşıyan davalardır. Türk Medeni Kanunu kapsamında düzenlemesine yer verilen cinsiyet değiştirme davası açabilmek…
Butlan, hukuki işlemlerin geçersizliğini ifade eden bir kavram olup, sözleşmeler ve diğer hukuki işlemler açısından büyük bir öneme sahiptir. Hukuk sistemlerinde sözleşmelerin ve hukuki işlemlerin geçerli olabilmesi için belirli şartlara uygun olması gerekmektedir. Bu şartlar sağlanmadığında hukuki işlemler geçersiz sayılır ve bu geçersizlik durumuna “butlan” adı verilir. Butlan, özellikle sözleşmelerin taraflarının haklarını koruma ve hukuki…
Resmi nikah ve dini nikah, Türk toplumunda evlilik sürecinin farklı boyutlarını temsil eder. Resmi nikah, Türk Medeni Kanunu çerçevesinde evliliğin hukuki geçerliliğini sağlarken, dini nikah ise genellikle bireylerin inançlarına uygun şekilde evliliği kutsallaştırma amacı taşır. Ancak, Türkiye’de yalnızca dini nikah kıyılmasının cezai sorumluluk açısından bir sakıncası yoktur. Anayasa Mahkemesi “TCK 230/5 “Aralarında evlenme olmaksızın, evlenmenin…
İmam nikahı diğer adıyla, Türkiye’de dini bir nikah türü olup, İslam inancına göre evlilik bağını oluşturur. Ancak, Türk hukukunda resmi bir geçerliliği bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanunu’na göre, evlilik işlemleri yalnızca devlet tarafından yetkilendirilen memurlar aracılığıyla yapılmakta olup, dini nikahtan önce mutlaka resmi nikah kıyılması zorunludur. Resmi nikah olmaksızın yalnızca imam nikahı ile yapılan evlilikler, hukuki…
Evli kadınların bekarlık soyadını kullanması, medeni hukukta sıkça tartışılan konulardan biridir. Türk Medeni Kanunu, evlilikle birlikte kadınların kocasının soyadını almasını zorunlu kılarken, çeşitli yasal düzenlemeler ve Anayasa Mahkemesi’nin kararları sayesinde kadınlar artık yalnızca bekarlık soyadlarını kullanma hakkına sahip olabilmektedir. Bu yazıda, evli kadının bekarlık soyadını kullanma süreci, yasal dayanaklar ve hukuki prosedürler detaylı bir şekilde…
Uzaklaştırma kararı, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunda öngörülen bir koruma tedbiridir. Şiddete uğramış ya da şiddet tehditi altında bulunan kişi veya kişiler, yetkili mercilere dilekçe ile başvurarak bu konuda karar verilmesini talep edebilirler. Şiddet eylemleri sadece Türkiye’de değil dünyada da çok büyük sorun teşkil etmektedir. Devletler, ulusal ve uluslararası…
Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin en yıkıcı sonuçlarından biri hiç şüphesiz kadına karşı şiddettir. Aile içi şiddet de dahil olmak üzere kadına karşı şiddet bireysel ve toplumsal yaşamı olumsuz etkilemekle kalmayıp kadınların sindirilmesi, ast konuma itilmesi, kötü muameleye maruz kalması ve namus cinayetlerine kurban edilmesi gibi bir dizi kabul edilemez ağır neticelere sebep olmaktadır. 2011 yılında kabul…