İdare HukukuMEMURLARA VERİLEN DİSİPLİN CEZALARI NELERDİR

Kamu görevlilerinin görevlerini yerine getirirken uymaları gereken disiplin cezaları hem hizmetin düzeni hem de devlet memurunun mesleki itibarı açısından büyük önem taşır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, disiplin cezalarının türlerini, uygulanma şartlarını ve memurun süreç boyunca sahip olduğu hakları ayrıntılı şekilde düzenlemiştir. Disiplin cezaları, memurun kariyerini ve sicilini etkileyebilecek sonuçlar doğurabileceği gibi, hukuka aykırı uygulamalara karşı itiraz ve dava açma hakkı da memurlar için güvence sağlamaktadır.

657 SAYILI KANUNA GÖRE DİSİPLİN CEZALARININ TÜRLERİ

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesi uyarınca kamu görevlilerinin görev ve sorumluluklarına aykırı davranışları karşısında uygulanabilecek disiplin cezaları beş grupta düzenlenmiştir. Bu cezalar, kamu hizmetinin saygınlığını korumak ve kamu düzenini sağlamak amacı taşır.

Uyarma Cezası Nedir, Hangi Durumlarda Verilir?

Uyarma cezası, memurun görevinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğini belirten en hafif disiplin cezasıdır.

Kanun maddesi uyarma cezası verilecek halleri şu şekilde belirtir,

Uyarma cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:

  1. Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kayıtsızlık göstermek veya düzensiz davranmak,
  2. Özürsüz veya izinsiz olarak göreve geç gelmek, erken ayrılmak, görev mahallini terketmek,
  3. Kurumca belirlenen tasarruf tedbirlerine riayet etmemek,
  4. Usulsüz müracaat veya şikayette bulunmak,
  5. Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışta bulunmak,
  6. Görevine veya iş sahiplerine karşı kayıtsızlık göstermek veya ilgisiz kalmak,
  7. Belirlenen kılık ve kıyafet hükümlerine aykırı davranmak,
  8. Görevin işbirliği içinde yapılması ilkesine aykırı davranışlarda bulunmak.

Kınama Cezası Nedir, Ne Zaman Uygulanır?

Kınama cezası, memurun görevinde ve davranışlarında kusurlu bulunduğunu ifade eden bir yaptırımdır. Memura verilen kınama cezası, memura yazılı olarak bildirilir ve memurun dosyasına işler.

Kınama cezası verilecek haller kanun maddesinde şu şekilde sayılmıştır;

  1. Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmî belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kusurlu davranmak,
  2. Eşlerinin, reşit olmayan veya mahcur olan çocuklarının kazanç getiren sürekli faaliyetlerini belirlenen sürede kurumuna bildirmemek,
  3. Görev sırasında amire hal ve hareketi ile saygısız davranmak,
  4. Hizmet dışında Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak,
  5. Devlete ait resmi araç, gereç ve benzeri eşyayı özel işlerinde kullanmak,
  6. Devlete ait resmî belge, araç, gereç ve benzeri eşyayı kaybetmek,
  7. İş arkadaşlarına, maiyetindeki personele ve iş sahiplerine kötü muamelede bulunmak,
  8. İş arkadaşlarına ve iş sahiplerine söz veya hareketle sataşmak,
  9. Görev mahallinde genel ahlak ve edep dışı davranışlarda bulunmak ve bu tür yazı yazmak, işaret, resim ve benzeri şekiller çizmek ve yapmak
  10. Verilen emirlere itiraz etmek,
  11. Borçlarını kasten ödemeyerek hakkında yasal yollara başvurulmasına neden olmak,
  12. Kurumların huzur, sükün ve çalışma düzenini bozmak.
  13. Yetkili olmadığı halde basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç vermek.

Aylıktan Kesme Cezası Ne Anlama Gelir?

Aylıktan kesme cezası, memurun brüt aylığından 1/30 ile 1/8 arasında kesinti yapılması şeklinde uygulanır.

Aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:

  1. Kasıtlı olarak; verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçleri korumamak, bakımını yapmamak, hor kullanmak,
  2. Özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek,
  3. Devlete ait resmi belge, araç, gereç ve benzerlerini özel menfaat sağlamak için kullanmak,
  4. Görevle ilgili konularda yükümlü olduğu kişilere yalan ve yanlış beyanda bulunmak,
  5. Görev sırasında amirine sözle saygısızlık etmek,
  6. Görev yeri sınırları içerisinde her hangi bir yerin toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz olarak kullanılmasına yardımcı olmak,
  7. Hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak,

Kademe İlerlemesinin Durdurulması Cezası

Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, memurun bulunduğu kademede 1 ila 3 yıl süreyle ilerlemesinin engellenmesidir.

Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:

  • a) Göreve sarhoş gelmek, görev yerinde alkollü içki içmek,
  • b) Özürsüz ve kesintisiz 3 – 9 gün göreve gelmemek,
  • c) Görevi ile ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak,
  • d) Amirine veya maiyetindekilere karşı küçük düşürücü veya aşağılayıcı fiil ve hareketler yapmak,
  • e) Görev yeri sınırları içinde herhangi bir yeri toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz kullanmak veya kullandırmak,
  • f) Gerçeğe aykırı rapor ve belge düzenlemek,
  • h) Ticaret yapmak veya Devlet memurlarına yasaklanan diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunmak,
  • ı) Görevin yerine getirilmesinde dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ayrımı yapmak, kişilerin yarar veya zararını hedef tutan davranışlarda bulunmak,
  • j) Belirlenen durum ve sürelerde mal bildiriminde bulunmamak,
  • k) Açıklanması yasaklanan bilgileri açıklamak,
  • l) Amirine, maiyetindekilere, iş arkadaşları veya iş sahiplerine hakarette bulunmak veya bunları tehdit etmek,
  • m) Diplomatik statüsünden yararlanmak suretiyle yurt dışında, haklı bir sebep göstermeksizin ödeme kabiliyetinin üstünde borçlanmak ve borçlarını ödemedeki tutum ve davranışlarıyla Devlet itibarını zedelemek veya zorunlu bir sebebe dayanmaksızın borcunu ödemeden yurda dönmek
  • n) Verilen görev ve emirleri kasten yapmamak,
  • o) Herhangi bir siyasi parti yararına veya zararına fiilen faaliyette bulunmak.

5.      Devlet Memurluğundan Çıkarma Cezası

Devlet memurluğundan çıkarma, kamu hizmetiyle ilişiğin tamamen kesilmesi anlamına gelen en ağır disiplin cezasıdır.

Bu haller en açık şekilde şunlardır,

  1. İdeolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükün ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, kamu hizmetlerinin yürütülmesini engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek veya yardımda bulunmak,[182]
  2. Yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek,
  3. Siyasi partiye girmek,
  4. Özürsüz olarak (…)bir yılda toplam 20 gün göreve gelmemek,
  5. Savaş, olağanüstü hal veya genel afetlere ilişkin konularda amirlerin verdiği görev veya emirleri yapmamak,
  6. Amirlerine, maiyetindekilere ve iş sahiplerine fiili tecavüzde bulunmak,
  7. Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak,
  8. Yetki almadan gizli bilgileri açıklamak,
  9. Siyasi ve ideolojik eylemlerden arananları görev mahallinde gizlemek,
  10. Yurt dışında Devletin itibarını düşürecek veya görev haysiyetini zedeleyecek tutum ve davranışlarda bulunmak,
  11. 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanuna aykırı fiilleri işlemek.
  12. Terör örgütleriyle eylem birliği içerisinde olmak, bu örgütlere yardım etmek, kamu imkân ve kaynaklarını bu örgütleri desteklemeye yönelik kullanmak ya da kullandırmak, bu örgütlerin propagandasını yapmak.

DİSİPLİN CEZASI VERİLMEDEN ÖNCE İZLENMESİ GEREKEN USULLER

Disiplin cezaları, kamu görevlilerinin görev ve davranışlarına ilişkin yükümlülükleri ihlal etmeleri durumunda uygulanabilir. Ancak bu cezaların geçerli olabilmesi için belirli usullerin titizlikle izlenmesi gerekir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre disiplin cezası verilmeden önce memurun savunma hakkı mutlaka tanınmalı ve soruşturma süreci usule uygun şekilde yürütülmelidir.

1-Olayın Öğrenilmesi ve Soruşturma Emri:

Disiplin amiri, memurun kusurlu davranışını öğrendiğinde öncelikle konunun aydınlatılması amacıyla bir disiplin soruşturması yapılmasına karar verir. Bu aşamada görevlendirilen soruşturmacı, olayı inceleyerek delilleri toplar.

2-Delillerin Toplanması ve Tanıkların Dinlenmesi:

Soruşturmacı, olayla ilgili bilgi ve belgeleri toplar, gerekirse tanık ifadelerine başvurur. Amaç iddiaların doğruluğunu objektif biçimde ortaya koymaktır.

3-Savunma Hakkının Tanınması:

Disiplin cezası verilebilmesi için memura isnat edilen fiiller açıkça bildirilir ve kendisine en az yedi gün süre verilerek yazılı savunması istenir. Savunma alınmadan disiplin cezası verilmesi, usul yönünden sakat bir işlem sayılır ve iptal sebebidir. Buna ilişkin detaylı açıklamayı aşağıda yapacağız.

4-Disiplin Amirinin Değerlendirmesi:

Savunma ve soruşturma raporu değerlendirildikten sonra disiplin amiri fiilin niteliğine göre uygun cezayı belirler. Eğer eylem daha ağır bir cezayı gerektiriyorsa dosya yetkili disiplin kuruluna gönderilir.

5-Sürelerin Gözetilmesi:

657 sayılı Kanun’un 127. maddesi uyarınca; uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında bir ay içinde disiplin soruşturmasına, memurluktan çıkarma cezasında altı ay içinde disiplin kovuşturmasına başlanmazsa ceza verilemez. Ayrıca fiilin işlendiği tarihten itibaren iki yıl geçtikten sonra disiplin cezası verilmesi de mümkün değildir.

SAVUNMA HAKKI: MEMURA SAVUNMA ALINMADAN CEZA VERİLEBİLİR Mİ?

Savunma hakkı, disiplin hukukunda adil ve hukuka uygun bir sürecin en temel güvencesidir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 129. maddesi, “Devlet memuruna savunma hakkı tanınmadan disiplin cezası verilemez.” hükmünü içermektedir. Bu nedenle, herhangi bir disiplin cezası verilmeden önce memura isnat edilen fiillerin açık biçimde bildirilmesi ve kendisine savunma yapma imkânının tanınması zorunludur.

Savunma istem yazısında, memura hangi fiil nedeniyle cezalandırılacağı, hangi delillerin bulunduğu ve kaç gün içinde savunma yapması gerektiği belirtilmelidir. Kanuna göre memura savunma için en az yedi gün süre verilmesi gerekir. Bu süre dolmadan veya savunma alınmadan ceza verilmesi işlemi usul yönünden sakatlar ve idari yargı tarafından iptal edilmesine yol açabilir.

DİSİPLİN CEZASININ SİCİLE ETKİSİ VE NE ZAMAN SİLİNİR?

Disiplin cezaları, memurun özlük dosyasına işlenir ve belirli bir süre boyunca memurun sicilinde yer alır. Bu durum memurun görevde yükselme, atama veya ödüllendirme gibi işlemlerinde olumsuz sonuçlar doğurabilir. Ancak 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, disiplin cezalarının süresiz olarak memurun sicilinde kalmasını öngörmemiştir. Kanun belirli koşullar altında bu cezaların silinmesine imkân tanımıştır.

657 sayılı Kanun’un 133. maddesi uyarınca disiplin cezası alan memur, cezanın uygulanmasından itibaren beş yıl içinde aynı türden bir fiili tekrar işlemez ve sicil yönünden olumlu bir tutum sergilerse, cezasının özlük dosyasından silinmesini yazılı olarak isteyebilir.
İlgili amir, memurun genel davranışlarını ve görevindeki tutumunu dikkate alarak bu talebi değerlendirir. Uygun görülmesi hâlinde ceza özlük dosyasından çıkarılır.

MEMURLARA VERİLEN DİSİPLİN CEZALARI NELERDİR

MEMURLARA VERİLEN DİSİPLİN CEZALARI NELERDİR

DİSİPLİN CEZASININ TERFİ VE KARİYER ÜZERİNDEKİ SONUÇLARI

Disiplin cezaları, yalnızca bir yaptırım olmanın ötesinde memurun mesleki gelişimi ve kariyer planlaması üzerinde doğrudan etkiler doğurur. Kamu görevinde disiplinli, güvenilir ve sicili temiz bir personel olmak, terfi ve görevde yükselme süreçlerinde temel kriterlerden biridir. Bu nedenle memura verilen her disiplin cezası, kariyer basamaklarında ilerlemesini geciktirebilir ya da belirli unvanlara atanmasının önünde engel oluşturabilir.

Disiplin cezası bulunan memurlar genellikle değerlendirme ve atama süreçlerinde sicili temiz olan personellere kıyasla dezavantajlı konumda olurlar. Kamu kurumları, idari görevler veya terfi gerektiren kadrolar için disiplin yönünden olumsuz kaydı bulunmayan çalışanları tercih eder. Bu durum disiplin sicilinin memur kariyerinde ne kadar belirleyici olduğunu açıkça göstermektedir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu uyarınca kademe ilerlemesi ve derece yükselmesi yapılabilmesi için memurun disiplin cezası almamış olması veya almış olduğu cezanın süresi içinde sicilden silinmiş bulunması gerekir. Özellikle kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, uygulandığı tarihten itibaren bir ila üç yıl arasında memurun ilerlemesini engeller ve maaş artışıyla birlikte kariyer gelişimini de doğrudan etkiler. Kınama, aylıktan kesme gibi cezalar da görevde yükselme sınavları veya yöneticilik pozisyonları açısından olumsuz sonuçlar doğurabilir.

Bununla birlikte disiplin cezalarının kalıcı etkisi bulunmamaktadır. Kanun gereği beş yıl boyunca aynı fiili tekrarlamayan ve görevinde olumlu davranışlar sergileyen memurlar cezalarının silinmesini talep edebilir. Ceza sicilden silindiğinde memur yeniden temiz sicilli sayılır ve terfi, unvan değişikliği ya da ödül değerlendirmelerinde önceki cezanın olumsuz etkisi ortadan kalkar.

DİSİPLİN CEZASINA KARŞI İTİRAZ VE DAVA AÇMA YOLLARI

Disiplin cezaları idari işlemler niteliğinde olduğundan bu kararlara karşı hem idari itiraz hem de yargı yoluna başvuru imkânı bulunmaktadır. Memura verilen disiplin cezasının haksız veya hukuka aykırı olduğunu düşünen kamu görevlisi öncelikle ilgili mevzuatta öngörülen süreler içinde verilen uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı disiplin kuruluna, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı yüksek disiplin kuruluna itiraz edilebilir.

İtiraz Yolu

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre, uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarına karşı itiraz süresi yedi gündür. Bu süre kararın memura tebliğ edildiği günden itibaren işlemeye başlar. İtiraz mercii yapılan başvuruyu genellikle otuz gün içinde inceleyerek karara bağlar. Devlet memurluğundan çıkarma cezalarında ise itiraz merci yetkili disiplin kurulu veya yüksek disiplin kuruludur. Kurul yapılan inceleme sonunda cezayı onaylayabilir, hafifletebilir veya kaldırabilir. İtirazın reddedilmesi hâlinde karar kesinleşir.

Yargı Yolu

Kesinleşen disiplin cezalarına karşı memurlar idari yargıda iptal davası açabilir. Dava açma süresi cezanın tebliğ tarihinden itibaren altmış gündür ve davalar idare mahkemelerinde görülür. Mahkeme, işlemde yetki, şekil, sebep, konu ve amaç unsurlarının hukuka uygunluğunu denetler. Savunma hakkı tanınmadan ceza verilmesi, soruşturmanın usule aykırı yürütülmesi veya delillerin eksik değerlendirilmesi gibi durumlar, disiplin cezasının iptaline yol açabilecek temel gerekçelerdendir.

DİSİPLİN CEZASINA KARŞI YÜRÜTMEYİ DURDURMA TALEBİ

Anayasa 125/5 m.

“İdarî işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idarî işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe gösterilerek yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir.”

Disiplin cezaları idari işlemler niteliğinde olduğundan, bu işlemlere karşı açılan iptal davalarında yürütmenin durdurulması talebinde bulunmak mümkündür. Yürütmenin durdurulması, dava konusu işlemin uygulanması hâlinde telafisi güç veya imkânsız zararlar doğacaksa ve işlemin açıkça hukuka aykırı olduğu kanaatine varılırsa mahkemece verilen geçici bir koruma tedbiridir.

Yürütmenin Durdurulması Şartları

İdari yargılama hukukuna göre yürütmenin durdurulabilmesi için iki temel şartın birlikte gerçekleşmesi gerekir. Anayasa da  geçti gibi Bunlardan ilki, dava konusu işlemin açıkça hukuka aykırı olması; ikincisi ise işlemin uygulanması hâlinde telafisi güç veya imkânsız zararların ortaya çıkma ihtimalidir.

Disiplin cezasının uygulanması sonucunda memurun maaşında kesinti yapılması, kademe ilerlemesinin engellenmesi veya görev yerinin değişmesi gibi sonuçlar doğabilir. Bu tür durumlarda mahkemeler, telafisi güç zararların doğabileceği kanaatine vararak yürütmenin durdurulmasına karar verebilir. Bu karar, işlemin tamamen iptal edildiği anlamına gelmeyip yalnızca davanın kesin kararı verilene kadar cezanın uygulanmasını askıya alır.

DİSİPLİN CEZASI İPTAL EDİLİRSE NE OLUR?

Disiplin cezasının iptali, memurun hukuka aykırı bir işlem nedeniyle uğradığı hak kaybının geri kazanılması anlamına gelir. İdare mahkemesi veya Danıştay, disiplin cezasının hukuka aykırı olduğuna karar verdiğinde, ceza geçersiz hâle gelir ve memurun sicilindeki kayıt silinir. Bu durum, memurun maaşından yapılan kesintilerin geri ödenmesini, kademe ilerlemesi veya terfi haklarının normale dönmesini sağlar.

İptal kararı ile birlikte memurun mesleki itibarı da yeniden korunmuş olur. Özellikle kademe ilerlemesinin durdurulması veya aylıktan kesme gibi cezalar iptal edilmediği sürece memurun kariyerini doğrudan etkilerken iptal sonrası bu olumsuzluklar ortadan kalkar. Ayrıca iptal kararı, memurun disiplin sicilinin temizlenmesini ve ilerideki terfi, atama veya ödül süreçlerinde yeniden değerlendirilmesini mümkün kılar.

Bununla birlikte iptal kararının uygulanması idare tarafından hemen gerçekleştirilir ve memur varsa uğradığı maddi zararların telafisi için ayrıca talepte bulunabilir. Mahkeme kararıyla disiplin cezasının ortadan kaldırılması, memurun hukuki güvenceye kavuşmasını sağlar ve idarenin sorumluluğunu ortaya koyar.

DİSİPLİN CEZASI SÜRECİNDE MEMURUN HAKLARI

Disiplin soruşturması sürecinde memurun en temel hakkı savunma hakkıdır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 130. maddesine göre, memura isnat edilen fiiller açıkça bildirilmeden ve savunma için makul süre tanınmadan ceza verilmesi mümkün değildir. Bu nedenle soruşturma boyunca memurdan yazılı veya sözlü savunma alınmalı, delillere erişmesine ve kendisini hukuken ifade etmesine fırsat tanınmalıdır.

Memurun ayrıca adil bir soruşturma yürütülmesini isteme hakkı vardır. Bu kapsamda, soruşturmanın tarafsız bir şekilde yürütülmesi, delillerin objektif olarak toplanması ve memurun lehine olan hususların da değerlendirilmesi gerekir. Soruşturmacının ön yargısız davranması ve sürecin gizliliğine riayet etmesi memurun kişilik haklarının korunması açısından önemlidir.

Disiplin sürecinde memur hakkında düzenlenen rapor ve belgelere karşı itiraz etme, gerekirse dava açma hakkına da sahiptir. Cezaya ilişkin kararın hukuka aykırı olduğunu düşünen memur önce disiplin amirine itiraz edebilir. Eğer bu itirazdan sonuç alınamazsa idari yargıya başvurarak işlemin iptalini talep edebilir.

Ayrıca disiplin soruşturması sürecinde memur, vekille temsil edilme, yani bir avukat aracılığıyla savunmasını yapma hakkına da sahiptir. Bu hak özellikle ağır disiplin cezaları söz konusu olduğunda büyük önem taşır. Tüm bu güvenceler memurun yalnızca idarenin karşısında korunmasını değil, aynı zamanda hukuki güvenliğin ve adil yargılanma ilkesinin kamu hizmeti içinde de uygulanmasını sağlar.

DİSİPLİN CEZASI DAVASINDA AVUKATLA ÇALIŞMANIN AVANTAJLARI

Disiplin cezalarına karşı açılan davalar, yalnızca mevzuat bilgisini değil aynı zamanda stratejik bir hukuki yaklaşımı da gerektirir. Bu süreçte profesyonel bir avukatla çalışmak, memurun hak kaybı yaşamasını önlemek ve idarenin olası hatalı işlemlerini ortaya çıkarmak açısından büyük önem taşır. Avukat, verilen cezanın dayandığı hukuki gerekçeleri ve usul işlemlerini detaylı biçimde inceleyerek, savunmayı en güçlü temeller üzerine inşa eder. Dava ve itiraz dilekçelerinin yasal dayanaklara uygun, somut delillerle desteklenmiş şekilde hazırlanması, davanın başarıyla sonuçlanması için belirleyici bir etkendir. Ayrıca yürütmenin durdurulması taleplerinin zamanında sunulması, memurun maddi ve manevi olarak zarar görmesinin önüne geçer.

Harbiye Hukuk Bürosu olarak, disiplin cezalarına ilişkin süreçlerde memurların haklarını korumak için kapsamlı ve titiz bir çalışma yürütüyoruz. Öncelikle cezanın hukuka uygunluğunu ayrıntılı biçimde değerlendiriyor; usule veya esasa aykırılık tespit edilmesi halinde etkili bir savunma planı oluşturuyoruz. Gerek idari itiraz gerekse dava aşamalarında müvekkillerimizi aktif biçimde temsil ediyor, yürütmenin durdurulması ve cezanın iptali için tüm yasal yolları etkin şekilde kullanıyoruz. Bununla birlikte, iptal kararlarının uygulanması, disiplin sicilinin temizlenmesi ve memurun mesleki itibarının korunması süreçlerinde de hukuki destek sunarak müvekkillerimizin kariyerine zarar gelmemesi için süreci sonuna kadar takip ediyoruz.

SIK SORULAN SORULAR

Uyarma Cezası Sicile İşler Mi?

Evet, uyarma cezası memurun siciline işlenir ancak devlet memurluğundan çıkarma cezasından başka bir disiplin cezasına çarptırılmış olan memur uyarma ve kınama cezalarının uygulanmasından 5 sene, diğer cezaların uygulanmasından 10 sene sonra atamaya yetkili amire başvurarak, verilmiş olan cezalarının özlük dosyasından silinmesini isteyebilir.

Disiplin Cezası Ne Zaman Silinir?

657 sayılı Kanun’a göre disiplin cezası, memur aynı türden bir fiili beş yıl boyunca tekrar işlemez ve görevinde olumlu davranışlar sergilerse, yazılı talep üzerine sicilden silinir.

Disiplin Cezasına Kaç Gün İçinde İtiraz Edilir?

Uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı yedi gün, kademe ilerlemesinin durdurulması veya memurluktan çıkarma cezalarına karşı ise disiplin kurullarına itiraz süresi mevzuatta belirtilen süreler içinde kullanılmalıdır.

Memura Savunma Alınmadan Ceza Verilirse Ne Olur?

Savunma alınmadan verilen disiplin cezası hukuka aykırıdır ve iptal edilir. Memurun savunma hakkı, disiplin sürecinin en temel güvencesidir. Ve usulen muhakkak yerine getirilmesi gereken bir aşamadır.

Disiplin Cezası Alan Memur Terfi Edebilir Mi?

Disiplin sicilinde kayıt bulunan memurun terfi ve kademe ilerlemesi genellikle engellenir. Ancak ceza silinirse veya iptal edilirse, memur yeniden terfi edebilir ve kariyer hakkı korunur.

Disiplin Cezası İptal Edilirse Geriye Dönük Haklar Alınır Mı?

Evet, iptal kararının ardından memurun maaşından kesilen tutarlar geri ödenir, kademe ve terfi hakları eski durumuna döner. Sicil kaydı da temizlenir.

Disiplin Cezası Davası Ne Kadar Sürer?

Disiplin cezasına karşı açılan iptal davaları genellikle 1-2 yıl arasında sonuçlanır. Süre, davanın karmaşıklığı ve mahkemenin yoğunluğuna göre değişebilir.

Av. Gönül Şahika SAYGI

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Yorum Yap