BABALIK DAVASI NEDİR? BABALIK DAVASI NASIL AÇILIR?

Ülkemizde son yıllarda babalık tespiti davası müessesesi en çok açılan davalar arasında yer almaktadır. Makalemizde babalık davası nedir?, nasıl açılır, hangi mahkeme yetkilidir gibi soruların cevabını rahatlıkla bulabileceksiniz. Babalık davası avukat desteği için iletişim sayfamızdan konunun uzmanı avukatlarımızla randevu oluşturup detaylı bilgi alabilirsiniz.

BABALIK DAVASI NEDİR?

Türk Medeni Kanunu’nun 301. maddesinde  babalık davası nedir, açıklamıştır. Bu, evlilik dışı çocuğun veya annenin açabileceği, baba ile çocuk arasında soy bağının kurulmasını sağlayan bir davadır.

Çocuk ile ana arasında doğumla kurulan soy bağı baba ile birçok şekilde kurulur. Bunlar ana ile evlilik, tanıma ve babalık davasıdır.

Tanıma, babanın evlilik dışı doğan çocuğun kendisinden olduğunu kabul etmesini ifade eden tek taraflı bir işlemdir. Babanın çocuğu tanıması ile kurulan soybağında ananın veya çocuğun kabulü aranmaz. Evlilik dışında doğmuş olan çocuğun genetik babası çocuğunu kendi isteğiyle her zaman tanıyabilir. Fakat tanıma tamamen babanın insiyatifinde olan tek taraflı bir hukuki işlemdir. Bazı durumlarda ise baba evlilik dışında doğmuş çocuğuyla soybağı kurulmasını istemez ve kendiliğinden tanımaz. Bu durumda evlilik dışı doğmuş olan çocuğun babasının belirlenmesi, soybağının kurulması ve babanın çocuğu nüfusuna alması için babalık tespiti davası açılır. Başka bir anlatımla çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesi sağlamak amacıyla açılan davaya babalık tespiti davası denir.

BABALIK DAVASININ ŞARTLARI NELERDİR? 

  • Babalık tespiti davasının açılabilmesi için, çocuğu doğuran annenin belli olması gerekir. Annesi belli olmayan bir çocuk hakkında babalık davası açılamaz.
  • Çocuk ile başka bir erkek arasında soybağı ilişkisi bulunmaması gerekir.
  • Babalık davasında kanun tarafından getirilen birtakım ihbar yükümlülüklerinin yerine getirilmesi gerekir. Babalık davasının taraflarını düzenleyen 301. maddenin üçüncü fıkrasında, babalık davasının Cumhuriyet Savcısına ve Hazineye ihbar edilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Ayrıca aynı fıkrada davanın, dava ana tarafından açılmış ise kayyıma, kayyım tarafından açılmış ise anaya da ihbar edilmesi gerektiği düzenlenmiştir. 

BABALIK DAVASI NASIL AÇILIR?  

Kanun koyucu babalık tespiti davası açmak için bir takım şartlar koymuştur. Öncelikle bu şartları inceleyelim. Babalık tespiti davası açmanın ilk şartı Yargıtay tarafından da benimsenen görüşe göre annenin belirli olması şartıdır. Yani çocuk ile anne arasında kurulmuş olan bir soybağı ilişkisi mevcut olmalıdır.

Babalık tespiti için ikinci şart ise, çocuk ile başka bir erkek arasında soybağının kurulmamış olmasıdır. Eğer çocukla bir başkası arasında soybağı kurulmuşsa, babalık davasının açılabilmesi için öncelikle soybağının reddi davasıyla bu soybağının ortadan kaldırılması gerekir. Yani ana gebe kaldığı sırada evli ise, babalık davası ancak daha önce mahkemece soybağının reddine hükmedilmiş olmasından sonra açılabilir.

Davayı açabilmenin son şartı ise ihbardır. Babalık tespiti davasını açan kişi bu durumu Cumhuriyet Savcısına ve hazineye ihbar etmelidir. Ayrıca, ana tarafından açılacak babalık davasında, çocuğun yararı ile ananın yararının çatışabileceği esasından hareketle ananın açacağı babalık tespiti davasının kayyıma, kayyım tarafından açılacak babalık tespiti davasının anaya bildirilmesi istenmiştir.

BABALIK DAVASINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME NERESİDİR? 

Babalık tespiti davasında görevli mahkeme, aile mahkemeleridir. Aile Mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde Asliye Hukuk Mahkemeleri davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakar. Görev kamu düzenine ilişkin olup mahkemelerce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir.

Babalık tespiti davasında yetkili mahkeme, taraflardan birinin dava veya doğum tarihindeki yerleşim yeri mahkemesidir. Tarafların Türkiye’de yerleşim yeri bulunmaması halinde ise ilgilinin Türkiye’de sakin olduğu yer mahkemesinde, ilgili Türkiye’de sakin değilse son yerleşim yeri mahkemesinde, o da bulunmadığı takdirde Ankara, İstanbul ya da İzmir mahkemelerinin birinde dava açılır.

BABALIK DAVASINI KİMLER AÇABİLİR?

Babalık tespiti davası açma hakkı anne ve çocuğa verilmiştir. Bu dava babaya ya da baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılabilir. Babalık davası, sanılanın aksine baba olduğunu iddia eden kişi tarafından açılamamaktadır. Yargıtay’ın görüşüne göre “Baba olduğunu iddia eden kişi babalık davası açamaz. Tanıma mümkün iken dava açmakta hukuki yarar yoktur”. Bu sebeple TMK m.301’e göre dava açma hakkı ana ve çocuğa tanınmıştır. Ana ve çocuk babalık davasını ayrı ayrı açabilecekleri gibi, birlikte de açabilirler. Ana ve çocuğun dava hakları birbirinden bağımsız olduğu için ananın veya çocuğun davadan feragat etmesi veya sulh yoluna gitmesi de diğerinin dava hakkını etkilememektedir. Bu sebeple çocuğun davada temsilini kayyım üstlenmektedir.

BABALIK DAVASI AÇMADA SÜRE

Babalık tespiti davası çocuk doğduktan önce veya sonra açılabilir. Ana, davayı çocuğun doğumundan itibaren bir yıl içinde açabilir. Türk Medeni Kanunu’nun 303. maddesindeki hükme göre annenin dava açma hakkı doğumdan başlayarak bir yıl geçmekle düşer. Çocuk ile bir başkası arasında babalık ilişkisi bulunuyorsa bu ilişkinin ortadan kalktığı tarihte bir yıllık süre işlemeye başlar. Bir yıllık sürenin dolmasının ardından gecikmeyi haklı kılan sebeplerin varlığı halinde 1 ay içinde dava açılabilecektir. Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen bu süreler niteliği gereği hak düşürücü sürelerdir. Yani, bu süreler geçirildikten sonra babalık tespiti davası açmak mümkün değildir.

Çocuk açısından ise, Çocuğa tayin edilen kayyımın veya ergin olduktan sonra çocuğun açacağı babalık tespiti davası için Kanun’un 303/2’de düzenlenen süreler Anayasa Mahkemesi tarafından Anayasaya aykırılık nedeniyle iptal edilmiştir. Çocuğun açacağı babalık tespiti davası, TMK m.303’de bir süre sınırına tabi olmayacaktır. Dolayısıyla kayyım da babalık tespiti davasını, görevi devam ettiği süre içinde açabilecektir.

ANNENİN BABALIK DAVASI AÇMA SÜRESİ

Anne, babalık davasını doğumdan itibaren 1 yıllık süre içerisinde açmalıdır. Ancak eğer çocuk ile başka bir erkek arasında zaten soybağı ilişkisi varsa, bu bir yıllık hak düşürücü süre soybağı ilişkisinin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar. Bir yıllık süre geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilir. Tüm bunlarla beraber anne, babalık tespiti davasını çocuğun doğumundan önce de açabilecektir.

ÇOCUĞUN BABALIK DAVASI AÇMA SÜRESİ

Çocuk ergin olduktan sonra bizzat babalık davası açabilmektedir. Anayasa Mahkemesinin 27.10.2011 tarihli 2010/71 Esas, 2011/143 Karar sayılı kararıyla ve yine Anayasa Mahkemesinin 15.03.2012 tarihli ve 2011/116 Esas, 2012/39 Karar sayılı kararıyla çocuk yönünden hak düşürücü süreler iptal edilmiştir. Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarından sonra, çocuk tarafından açılan babalık tespiti davasında artık herhangi bir hak düşürücü süre söz konusu değildir.

EVLİLİK DIŞI ÇOCUĞUN BABALIK DAVASI

Evlilik içerisinde soybağı babalık karinesi ile kurulur. Bu noktada evlilik içerisinde doğan çocuğun babası kocadır. Ancak evlilik dışı doğan çocuk ile baba arasında soybağının kurulması ise farklı yöntemlerle olur, bunlardan biri de babalık tespiti davasıdır.

BABALIK KARİNESİ NEDİR

Eğer çocuk evlilik dışında ancak boşandıktan sonraki 300 gün içerisinde doğmuşsa o halde yine babalık karinesi gereği eski eş ile çocuk arasında soybağı kurulacaktır.

BABALIK DAVASI NASIL İSPATLANIR?

Babalık karinesine göre davalı, çocuğun doğumundan önceki 300 ila 180 gün arasında anayla cinsel ilişkiye girmiş ise bu durumun babalık için karine oluşturulacağı kabul edilmiştir. Davacı tarafından bu ilişkinin varlığını kanıtlamak için her türlü delil kullanılabilir.

KENDİSİNE BABALIK DAVASI AÇILMIŞ OLAN KİŞİ BABALIĞI KABUL ETMEZSE NE OLUR?

Babalık davası resen araştırma ilkesinin geçerli olduğu bir davadır. Bu nedenle taraflarca talep edilmemiş olsa dahi hakim tarafından soybağının tespiti için ilgililerden kan ve doku örneği alınmasına karar verilebilir. Davalı tarafından rıza gösterilmemesi durumunda uyuşmazlığın çözümü için gerekli olması ve rıza vermeyen bakımından herhangi bir tehlike arz etmemesi durumunda hâkim zor kullanılarak örnek alınmasına karar verebilir. Babalığın ispatı konusunda en yaygın ispat yöntemi ise günümüzde DNA testidir.

T.C. YARGITAY Hukuk Genel Kurulu Esas No: 2017/1927 Karar No: 2018/1471 Karar “BABALIK DAVASINDA İHTARA RAGMEN BABA GELMEZ VEYA GELİR DE KAN ÖRNEKLERİNİ VERMEZ İSE BU İNCELEMELERİN ‘ZOR KULLANARAK YAPILMASINA KARAR VERİLMELİDİR.”

BABALIK DAVASINDA ÇOCUĞA KAYYIM ATAMA

Küçük için babalık davası açılacağı zaman mahkemece belirlenecek bir kayyım davayı takip edecektir. Çocuğun dava için kayyım ihtiyacı 18 yaşından öncesi içindir. 18 yaşını geçen çocuk için kayyım atanamayacağı gibi ergin olması dolayısıyla kendisi bu davayı açabilecektir. Ayrıca çocuk ergin olmazdan önce açılan babalık davası devam ederken ergin olursa dava artık çocuğa ihbar edilmek durumundadır.

Eğer babalık davası yalnızca anne tarafından açılmış ise davanın çocuk açısından da devam edip sonuç doğurması için çocuğa yalnızca kayyım atanmış olması yeterli değildir. Kayyımın HMK anlamında usule uygun olarak davaya katılma talebinde bulunması ile birlikte ayrıca davayı takip etmesi gerekir. Eğer kayyım bunu yapmayarak davayı takip etmezse babalık davası çocuk açısından devam etmez.

Çocuk için atanacak olan kayyım, çocuğun annesi olamayacağı gibi çocuk ile menfaatleri uyuşmayan birisi de olamaz. Vesayet makamınca belirlenen kayyım, babalık davasında feragat hakkına sahip olmadığı gibi vesayet makamının izni olmadıkça davada sulh yoluna gidemez.

BABALIK DAVASININ SONUÇLARI NELERDİR?

Dava sonucunda gerçekten dava açılan babanın çocuğu ise, çocuk eşit şartlarda babanın mirasçısı olur. Bunun yanı sıra eğer anne ve baba evli ise çocuk, babanın soyadını alır. Anne ve baba bekar ise, çocuk annenin soyadını alır. Eğer baba ölmüş ise ve babalık davası olumlu sonuçlanmış ise, babanın mirasçıları çocuğa karşı yükümlü olurlar. Babalık olasılığı kuvvetli bulunursa ödenmesine karar verilen nafaka tedbir nafakası olup, bu nafaka mahkeme tarafından verilen babalık kararının kesinleşmesine kadar devam eder ve babalık kararı kesinleştikten sonra da iştirak nafakasına dönüşür.

Anne bu davayı babaya ya da baba ölmüşse mirasçılarına karşı açabilmektedir. Babalık davası ana tarafından açıldığı takdirde, çocuğun baba olduğu iddia edilen kişiyle arasındaki soybağının kurulması istenir. Ayrıca Annenin babalık davasında babadan isteyebilecekleri şunlardır: Doğum giderleri, Doğumdan önceki ve sonraki altışar haftalık geçim giderleri, Gebelik ve doğumun gerektirdiği diğer giderler, Nafakadır. Çocuk ölü doğmuş olsa bile hâkim, bu giderlerin karşılanmasına karar verebilir. Üçüncü kişiler veya sosyal güvenlik kuruluşlarınca anaya yapılan ödemeler, hakkaniyet ölçüsünde tazminattan indirilir.

BABALIK DAVASININ BABA VE ÇOCUK AÇISINDAN SONUÇLARI

En temelde soybağı ilişkisi kurulmuş olacaktır. Babalık davasının asıl konusu da zaten budur. Bunun haricinde tazminat, nafaka talebi vb. ikincil konulardandır. Bununla beraber babalık hükmü kurulduktan sonra çocuğun velayetinin kimde kalacağı meselesi hükme bağlanır. TMK m. 337 hükmü gereğince velayet anneye verilecektir. Ancak annenin 18 yaşından küçük olması, kısıtlanmış olması, hayatta olmaması veya velayet hakkı mahkeme kararı ile elinden alınmış olması halinde çocuğun yasal temsilcisi olarak bir vasi belirlenir yahut velayet hakkı babaya verilir.

Babalık davası davacı lehine sonuçlandığı takdirde yenilik doğuran bir hak kazanılmış olacaktır. Mahkemenin verdiği babalık hükmü ile birlikte çocuk ile baba arasındaki soybağı sanki doğum anından itibaren kurulmuş gibi geçmişe etkili olarak sonuç doğar.

Bu şekilde baba ile çocuk arasında geçmişe etkili olarak doğan soybağı yenilik doğurucu özelliğe sahip olduğu gibi herkese karşı ileri sürülebilir güçtedir. Buna bağlı olarak çocuk eğer baba ölmüşse babaya sanki ölüm anında mirasçı olmuş gibi mirastan hak kazanır. Ancak çocuk geçmişe dönük nafaka talebinde bulunamaz.

Bununla beraber çocuk için nafakaya hükmedilecektir. Ancak çocuk için tazminat talebinde bulunulamaz. Yukarıda anne bakımından sonuçlar kısmında ise tam tersi idi. Anne için tazminat talebi söz konusu olabilirken nafaka talebi söz konusu olamıyordu. Çocuk için nafaka hükmü mahkemece re’sen verilir. Ancak talep edilmesinde de bir sakınca bulunmaz.

Nafaka ve tazminat talepleri yukarıda ayrıntılı değindiğimiz 304. madde haricinde mirasçılara yöneltilemez. Ancak baba bu taleplerin muhatabı olabilir. Babalık davası davalı lehine sonuçlandığı zaman diğer mirasçılar ile yakın akrabalık  kurulmuş olacağından, şartların sağlanması durumunda yardım nafakası talepli nafaka davası açmak mümkün olabilir.

BABALIK DAVASININ SOYADI VE MİRASÇILIK BAKIMINDAN SONUÇLARI

Babalık davası sonucunda eski düzenlemeler çerçevesinde çocuk, ananın soyadını kullanmaya devam etmekteydi. Anayasa Mahkemesi tarafından ilgili hükmün iptal edilmesi ile birlikte artık çocuk babalık davasında lehine hüküm verilmesi durumunda isterse babasının soyadını taşıyabilir.

Bir çocuğun miras payının belirlenmesinde evlilik birliği içerisinde doğmuş olma ya da olmama önem taşımaz. Babalık davası sonucunda, hakkında soybağı kurulan çocuk babaya diğer çocukları gibi 1. zümre mirasçısı olur. Yani evlilik birliği içerisinde doğmuş kardeşler gibi eşit miras payına sahip olur.

Babalık Davasında Neler Talep Edilebilir?

Annenin babalık tespiti davası açması ile beraber çocuk ile soybağının kurulması yanında isteyebileceği birtakım kalemler mevcuttur:

  1. Doğum giderleri,
  2. Doğumdan önceki altı haftalık geçim giderleri
  3. Doğumdan sonraki altı haftalık geçim giderleri,
  4. Gebelik ve doğumun gerektirdiği diğer giderler.

Annenin bu kalemleri talep edebilmesi için çocuğun sağ doğması şart değildir. Çocuk ölü doğmuş olsa bile anne bu taleplerde bulunabilecektir.

Sayılan bu taleplerle birlikte iştirak nafakasına da hükmedilebilir. Çünkü soybağının kurulmasının akabinde davalı baba da anne kadar müşterek çocuğun bakımı konusunda yükümlülük altına girecektir.

BABALIK DAVASI NASIL İSPATLANIR?

Günümüzde artık babalık tespiti davasının ispatı yönünde büyük problemlerle karşılaşılmamaktadır. Çünkü DNA testleri babalık davalarında en büyük ispat araçlarından biridir. Baba olduğu iddia edilen kişi zorunlu olan ve kendi sağlığına zarar vermeyecek araştırma ve incelemelere rıza göstermek zorundadır. Eğer bu rızayı vermezse hakim, baba olduğu iddia edilen kişi aleyhine karar verebilir.

DNA testinin yanında baba olduğu iddia edilen kişinin çocuğun doğumundan önceki 300.gün ile 180.gün arasında anne ile cinsel ilişkide bulunmuş olması, babalığa karine sayılacaktır. Dolayısıyla anne bu karineden faydalanarak davalı ile aralarındaki cinsel ilişkiyi ispat edip soybağının kurulmasını sağlayabilir. Cinsel ilişkinin ispatı her türlü delille mümkündür.

Aynı husus boşanma durumunda da geçerlidir. Boşanmanın ardından 300 gün içinde doğan çocuğun babası karine olarak eski koca olacaktır. Zaten karine gereği doğan çocuğun babası eski koca olduğundan bu noktada eski kocaya karşı babalık davası açılamayacaktır.

Medeni Kanun babalık karinesinin çürütülmesine de imkân vermiştir. Kanunun 302. Maddesine göre davalı, çocuğun babası olmasının olanaksızlığını veya bir üçüncü kişinin baba olma olasılığının kendisininkinden daha fazla olduğunu ispatlarsa babalık karinesi geçerliliğini yitirir.

BABALIK DAVASINDA DNA TESTİNDEN KAÇINMA

DNA testi, soybağının reddi ve babalık tespiti davalarında en önemli delildir. Reddedilen veya soybağı kurulmak istenen babanın inceleme için örnek vermek istememesi durumunda HMK 292/1. maddesi uygulama alanı bulur ve mahkemece zorla örnek alınması yoluna gidilir. Mahkemece, test için örnek vermekten kaçan kişinin, kolluk marifeti ile Adli Tıp Kurumuna sevki sağlanır.

BABALIK DAVASINDA DAVALI, DAVAYI KABUL EDERSE NE OLUR?

Örneğin anne A, çocuğu Ç’nin babasının B olduğunu iddia ederek dava açmıştır. Dava dilekçesini alan B iddiayı kabul etmiş ve kendisinin gerçekten Ç’nin babası olduğunu beyan etmiştir. Bu durumda dava sonlanacak mıdır? Hayır, sonlanmayacaktır. Yukarıda bahsedildiği üzere hakim babalık davasında re’sen araştırma yapar. Dolayısıyla hakim araştırılması gereken hususları araştırıp, sonucuna göre karar vermelidir.

BABALIK DAVASINDA TANIK BEYANLARININ ROLÜ

Babalık tespiti davasında tanık beyanlarının rolü son derece zayıf kalmaktadır. Zaten Türk Medeni Kanunumuzun yukarıda alıntılamış olduğumuz 284. maddesi nedeniyle hakimin maddi olguları resen araştırma ve delilleri serbestçe takdir etme yetkisi mevcuttur. Bu nedenle davada yalnızca tanık beyanlarına dayanılmış olsa dahi hakim tarafından detaylı inceleme yapılabilir ve tarafların DNA testine tabii tutulmalarına hükmedilebilir.

Babalık tespiti davasında yalnızca tanık beyanına dayalı olarak hüküm kurulması mümkün olamamaktadır. Bu neviden bir hükmün bir şekilde kurulmuş olması halinde ise istinaf ve temyiz incelemesi sonucunda bozulması son derece mümkündür. Bu nedenle sürecin sürüncemede bırakılmaması adına mutlaka DNA testi gerçekleştirilmesi talep edilmeli ve bu testin de usulüne uygun bir şekilde alınması sağlanmalıdır.

BABA OLDUĞUNU İDDİA EDEN KİŞİ HANGİ DAVAYI AÇABİLİR?

Baba olduğunu iddia eden kişi babalık davası açamayacaktır. Eğer çocuk ile başka bir kişi arasında soybağı kurulmamışsa baba dava açmadan tanıma beyanıyla çocuk ile arasında soybağının kurulmasını sağlayabilecektir.

Ancak eğer çocuk ile başka bir adam arasında soybağı kurulmuşsa, bu halde baba olduğunu iddia eden kişi tanıma beyanında bulunamayacaktır. Bu varsayımda baba olduğunu iddia eden kişi diğer şartlarda mevcutsa soybağının reddi davasını açmalıdır. Çünkü hukuk düzeni halihazırda çocuk ile soybağı kurulmuş birinin varlığı halinde yeni bir soybağı tesisine imkân vermemektedir. Bu düzenlemenin temelinde de çocuğun aynı anda 2 kişi ile arasında soybağının kurulmasını engellemek, çocuğu bu noktada korumak yer almaktadır. Sonuç olarak baba olduğunu iddia eden kişi soybağının reddi davasını açabilir.

BABALIK DAVASI KAÇ AYDA SONUÇLANIR?

Adalet Bakanlığı tarafından yargılamalarda hedef süreler belirlenmiştir. Bu noktada babalık tespiti davasında hedef süre 330 gündür. Ancak bu süre davanın sonuçlanması için kesin bir süre değildir. Zira mahkemelerin iş yoğunluğuna, davanın ne kadar karışık olduğuna, delillerin inandırıcılık boyutuna göre dava süresi uzayıp kısalabilecektir.

BABALIK DAVASI MAHKEME MASRAFLARI VE AVUKATLIK ÜCRETİ

Babalık tespiti davasında mahkeme veznesine dava harcı ve diğer giderlere ilişkin ödeme yapılmalıdır. Şahitlere ve diğer delillere bağlı olarak değişen bir harç söz konusu olacaktır. Ayrıca babalık davasında yukarıda bahsettiğimiz üzere re’sen araştırma ilkesi söz konusudur. Bu nedenle bir takım inceleme ve araştırma tarafların talep etmesine gerek kalmaksızın mahkemece yapılır. Buna bağlı olarak örneğin bazı tıbbi inceleme masrafları hazine tarafından ödenir. Babalık davasının fer’isi niteliğinde olan nafaka talebi için de ayrı bir harç ödenmesine gerek yoktur.

Avukat ücreti; müvekkil ile avukat arasında serbest şekilde kararlaştırılır. Buna yönelik tek sınırlama baronun her sene güncellediği avukatlık asgari ücret tarifesidir. Ancak bu ücret; davanın kapsamı, avukatın alacağı iş yükü, araştırma ve incelemelerin çeşitliliği vb. birçok unsur etki eder. Bu müvekkil ile avukat arasındaki anlaşmaya göre değişecektir.

BABALIK DAVASINDA AVUKAT TUTMAK ZORUNLU MUDUR?

Babalık tespiti davalarında avukat tutmak ve davayı avukat ile takip etmek mecburi değildir. Ancak hukuki hatalar yaparak ananın ya da çocuğun menfaatlerine zarar vermemek adına bir avukatla davanın takip edilmesi faydalı olacaktır.

BABALIK DAVASINDA AVUKATIN ÖNEMİ

Yazımızda önemli ayrıntılarına değinmeye çalıştığımız babalık tespiti uygulamada gördüğümüz kadarıyla  süreler, davanın husumet sorunları vesaire durumlar nedeniyle problemli davalardandır. İlgili sürecin hızlı ve etkin sürdürülmesi bu nedenle büyük bir ihtiyaçtır. Bununla beraber sebepleri ve sonuçları bakımından önemli konuları içerir. Hukuki işleyiş bakımından hukuk bilgisi ihtiyacı hissedilecektir. Bu nedenlere bağlı olarak deneyim sahibi bir avukatın hukuki desteğine başvurmak her zaman kişinin yararına olacaktır.

BABALIK DAVASI AÇMAK – BABALIK DAVASI AVUKATI

Babalık tespiti davaları anne veya çocuk istediğinde açılabilir, şayet baba vefat etmiş ise bu dava türü mirasçılarına karşı açılabilmektedir. Bu davayı açabilmek için öncelikli olarak iyi bir avukat bulmanız, davanın seyri ve hızlı ilerlemesi için oldukça önemlidir. Babalık davalarında aranan ilk şart çocuğun doğduğu annenin kim olduğunun bilinmesi gerektiğidir. Diğer bir şart ise çocuğun başka bir erkek arasında soybağının kurulu olmaması gerekir. Örnek vermek gerekirse, evli olan bayanın kocasından farklı bir erkekten hamile kalmış olması ve çocuğun bu birliktelik içerisinde dünyaya gelmesi durumunda TMK’ya göre doğan çocuğun evli olan babaya bağlı olacaktır.

Babalık davalarındaki başvurunun olumlu olabilmesi için son şart ise ihbar yükümlülüğüdür. Yani babalık davası açmak isteyen taraf kim ise Cumhuriyet Savcısı’na ve Hazineye ihbar etmesi gerekecektir. Biz HARBİYE Hukuk Bürosu olarak İSTANBUL VE ANKARA ili ve çevre illerde açmak istediğiniz tüm davalara alanında uzman avukatlarımız ile katılım sağlıyoruz. Bu bağlamda uzman avukatlarımız ile başarılı sonuçlar alabilmeniz ve davalarınızın seyrine etki edecek adımlar atabilmemiz kaçınılmazdır. Detaylı bilgi almak ve BABALIK DAVASI AVUKATI tutmak için hemen incelediğiniz kurumsal sitemiz üzerinde yer alan numaralardan bize ulaşın.

BABALIK DAVASI DİLEKÇE ÖRNEĞİ

İstanbul Nöbetçi Aile Mahkemesine

Davacı              : A (T.C. Kimlik No.: 1111111111111111)

Adres               : İstanbul

Vekili                : Av. HAŞİM ELMAS

Adres               : İSTANBUL

Davalı               : B (T.C. Kimlik No.: 111111111111)

Adres               : KAĞITHANE

Konu                : Babalığın tespiti ve çocuk A ile davalı B arasında soybağının kurulması talebidir.

Açıklamalarımız:

Müvekkilim 2023 tarihinde Doğus Hastanesinde doğmuştur. Müvekkil annesi ve davalının evlilik dışı ilişkisi sonucu dünyaya gelmiştir. Müvekkil ile annesi arasında soybağı doğum ile kurulmuş olup babası ile soybağı kurulmamıştır. Müvekkil davalıdan talep etmesine rağmen davalı tanıma beyanında bulunmamıştır. İşbu sebeple Sayın Mahkemenizce müvekkil ile davalı arasında soybağının kurulması talep olunmaktadır.

Deliller: Karşı tarafça sunulacak delillere karşı delil sunma hakkımızı saklı tutmak kaydıyla şimdilik Nüfus kayıtları, hastane kayıtları, tanık, bilirkişi incelemesi, yemin, DNA testi, tıbbi inceleme raporu ve ilgili her türlü delil.

Hukuki Sebepler: Türk Medeni Kanunu Madde 282 /2, 301,303 ve ilgili mevzuat.

Netice ve Talep: Yukarıda açıklanan ve sayın mahkemenizce re’sen dikkate alınacak nedenlerle;

İşbu davamızın kabulüne, müvekkilin davalının çocuğu olduğunun tespiti ile davalı ile arasında soybağının kurulmasına, her türlü yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz.

Davacı Vekili

Avukat HAŞİM ELMAS

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak Gerekli alanlar işaretlendi *

Yorum Yap