TERS İLİŞKİ BOŞANMA SEBEBİ MİDİR?

Eşler arasındaki cinsel uyum ve rıza, sağlıklı bir evliliğin temel taşlarından biridir. Bu nedenle ters ilişki (yani vajinal yoldan değil, anüs yoluyla gerçekleşen anal cinsel ilişki) gibi hassas konular, evlilikte ciddi sorunlara yol açabilmektedir. Peki, ters ilişki boşanma sebebi midir? Türk hukuku ve toplumunun bu konudaki yaklaşımı nasıldır? Dini açıdan anal ilişkiye bakış nedir? Bu yazıda, ters ilişkinin ne olduğu, evlilikteki yeri, yasal sonuçları ve boşanma davalarına etkisi sade ve anlaşılır bir dille ele alınacaktır.

Eşler arasında doğal olmayan cinsel ilişki talebi, hukuk dilinde cinsel şiddet kapsamında değerlendirilmektedir. Eğer eşlerden biri, diğer eşin rızası olmaksızın anal ilişki istiyor veya zorluyorsa, bu durum pek kötü muamele ya da onur kırıcı davranış olarak nitelendirilir ve Türk Medeni Kanunu’na göre boşanma sebebi teşkil eder.

TERS İLİŞKİ NEDİR? (ARKADAN İLİŞKİ)

Ters ilişki, halk arasında anal ilişki olarak da bilinen, cinsel birlikteliğin vajina dışındaki doğal olmayan yolla (anüs üzerinden) gerçekleştiği cinsel ilişki türünü ifade eder. Çiftler arasında bazen merak veya farklı bir cinsel deneyim isteğiyle gündeme gelse de Türk toplumunda ters ilişki genellikle tabu kabul edilir. Vajinal ilişki, üreme ve cinsel yaşamın “doğal” yolu olarak görülürken, anal yoldan ilişki çoğu kişi için alışılmışın dışında ve rahatsız edici bir deneyim anlamına gelir. Bu nedenle eşlerden birinin anal seks talebi, diğer eş üzerinde baskı ve cinsel rahatsızlık yaratabilir. Özellikle rızaya dayanmayan veya zorla gerçekleştirilen ters ilişki, evlilik birliğinde güven sorunlarına, psikolojik yaralanmalara ve fiziksel sağlık problemlerine yol açabilir.

Ters ilişkiyi anlamak için öncelikle cinsel sağlığa dair birkaç gerçeği bilmek önemlidir. Anüs bölgesi, vajina gibi kendiliğinden kayganlaşma özelliğine sahip değildir ve esneme kapasitesi sınırlıdır. Tıbbî araştırmalara göre anal ilişki sırasında anüs yeterince kayganlaşmadığı için ciltte yırtılmalar oluşabilir; bu da enfeksiyonlara davetiye çıkarır. Örneğin, korunma yöntemleri uygulansa bile anal seksin tamamen güvenli olmadığı, HIV gibi ciddi hastalıkların bulaşma riskini vajinal ilişkiye göre 30-50 kat artırdığı belirtilmektedir. Ayrıca anal yolla bulaşan HPV virüsleri nedeniyle makat bölgesinde siğiller, kanamalar ve ilerleyen dönemde anüs/rektum kanseri riskinin yükselmesi gibi sağlık sorunları görülebilmektedir. Bu sağlık riskleri, eşlerin ters ilişkiye temkinli yaklaşmasına yol açan başlıca nedenlerdir.

EVLİLİKTE CİNSEL BEKLENTİLER VE UYUM

Her evlilikte çiftlerin cinsel yaşamdan beklentileri ve sınırları farklı olabilir. Önemli olan, her iki tarafın da rıza ve saygı çerçevesinde ortak bir cinsel uyum yakalayabilmesidir. Eşlerin birbirlerinin istek ve sınırlarını gözetmesi, kimsenin istemediği bir davranışa zorlanmaması gerekir.

Normal şartlarda evlilikte düzenli ve sağlıklı bir cinsel ilişki, duygusal bağı kuvvetlendirir. Eğer eşlerden biri uzun süre cinsel ilişkiden kaçınıyorsa ya da diğerini sürekli reddediyorsa, bu durum da evlilik birliğini sarsabilir. Nitekim Yargıtay içtihatlarında eşin cinsel ilişkiden sürekli kaçınması da kusurlu bir davranış olarak değerlendirilmiş ve boşanma sebebi sayılmıştır. Bu açıdan bakıldığında, hem cinsel birlikteliğin hiç olmaması hem de eşlerin uygunsuz cinsel taleplerde bulunması evlilikte ciddi çatışmalara yol açabilir.

Dolayısıyla evlilikte cinsel uyumsuzluklar geniş bir yelpazede boşanma nedeni olabilmektedir. Bir uçta cinsel soğukluk, isteksizlik veya sağlık sorunları nedeniyle uzun süre cinsel ilişki yaşayamamak yer alırken, diğer uçta taraflardan birinin uygunsuz veya partnerini rahatsız eden cinsel istekleri (örneğin ters ilişki ısrarı) yer alır. Her iki durumda da ortaya çıkan cinsel geçimsizlik, çiftlerin arasındaki güven ve sevgi bağını zedeleyerek evlilik birliğini temelinden sarsabilir.

Evlilikte cinsel uyum eksikliği ve istenmeyen cinsel talepler çiftler arasında ciddi çatışmalara yol açabilir. Özellikle bir eşin istemediği halde anal birlikteliğe zorlanması, evlilikte onarılması güç yaralar açar.

TERS İLİŞKİ TALEBİ BOŞANMAYA YOL AÇAR MI?

Eşler arasında doğal olmayan cinsel ilişki talebi, hukuk dilinde cinsel şiddet kapsamında değerlendirilmektedir. Eğer eşlerden biri, diğer eşin rızası olmaksızın anal ilişki istiyor veya zorluyorsa, bu durum pek kötü muamele ya da onur kırıcı davranış olarak nitelendirilir ve Türk Medeni Kanunu’na göre boşanma sebebi teşkil eder. Nitekim Yargıtay kararlarında da “eşini doğal olmayan yollardan cinsel ilişkiye zorlamak” açıkça bir kusurlu davranış ve boşanmayı gerektiren bir olgu olarak kabul edilmiştir.

Örneğin, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2019 tarihli bir kararında, kocanın eşini ters ilişkiye zorladığına dair iddianın kanıtlanması halinde evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve boşanma kararı verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bu gibi vakalarda mahkeme, tarafların birlikte yaşamaya zorlanamayacağına hükmederek boşanmaya karar verebilmektedir. Kısacası, ters ilişki talebi ve özellikle zorlaması, hukuken evlilik birliğine aykırı ve kusurlu bir davranıştır; mağdur eş için boşanma davası açma hakkı doğurur.

Burada önemli bir ayrım yapmak gerekir: Eğer çiftler karşılıklı rıza göstererek anal birliktelik yaşıyorsa ve her iki taraf da bundan şikâyetçi değilse, doğal olarak ortada hukuken bir problem görülmez. Rızaya dayalı cinsel eylemler, mahkeme nezdinde boşanma nedeni olarak kabul edilmez; zira boşanma davası açılması, genellikle mağdur tarafın şikâyeti ile gündeme gelir. Ancak çoğu örnekte ters ilişki konusu, taraflardan birinin istememesi ve zorlamaya maruz kalması şeklinde ortaya çıktığı için hukuk sistemi bu durumu koruma altına almıştır. Özetle, ters ilişki boşanma sebebi midir? sorusunun cevabı: Evet, eğer taraflardan biri için bu eylem rızaya dayalı değilse ve baskıyla gerçekleşiyorsa, ters ilişki boşanma sebebi sayılabilir. Bu tür davranışlar evlilik birliğini temelinden sarsan, güven ve saygıyı yok eden olaylar olarak değerlendirilmektedir.

HUKUKİ AÇIDAN TERS İLİŞKİ VE YARGITAY KARARLARI

Türk hukukunda boşanma sebepleri özel ve genel sebepler olarak ikiye ayrılır. Ters ilişki talebi, kanunda açıkça adı geçen özel boşanma sebeplerinden biri değildir; ancak Türk Medeni Kanunu m.166 kapsamında “evlilik birliğinin sarsılması” genel nedenine dayandırılabilir. Mahkemeler, eşler arasındaki ciddi uyumsuzluk ve geçimsizlik yaratan her türlü olguyu bu genel madde çerçevesinde değerlendirebilir. Özellikle cinsel şiddet ve zorlamalar, evlilikte ortak hayatı çekilmez hale getirdiği için boşanma kararı verilmesinde etkili olmaktadır.

Yargıtay’ın içtihatları incelendiğinde, anal seks talebi veya zorlamasının sık sık boşanma davalarına konu olduğu görülür. Örneğin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2022 yılında onadığı emsal bir karar, eşine karşı ters ilişkiyi fiilen uyguladığını kabul eden kocayı tam kusurlu bulmuştur. Kararda, kadının maruz kaldığı bu davranışın evlilik birliğini temelden sarstığı ve müşterek hayatı çekilmez kıldığı belirtilmiş, bu nedenle kadının boşanma davasında haklı olduğuna hükmedilmiştir. Benzer şekilde Yargıtay, “eşlerden birinin diğerinden doğal olmayan yolla cinsel birliktelik talep etmesi” durumunda, bu iddia ispatlanırsa boşanma talebinin kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Hatta geçmişte yaşanmış olsa bile ters ilişkinin, evlilik birliğine etkisi ciddi ise boşanma nedeni olarak ileri sürülebileceği ifade edilmektedir.

Hukuken ters ilişki olgusu çoğunlukla “Pek fena muamele (pek kötü muamele)” veya “Onur kırıcı davranış” kavramları altında değerlendiriliyor. Türk Medeni Kanunu’nun 162. maddesi, eşlerden birinin diğerine karşı pek fena muamelede bulunması veya onur kırıcı davranış sergilemesini özel boşanma sebebi sayar. Eşini istemediği anormal cinsel ilişkiye zorlamak da bu kapsama girebilir. Nitekim bir hukuk yorumunda “Ters ilişkiye (anal seks) zorlama, hakaret, küçük düşürme gibi haller de boşanma sebepleri arasında sayılacaktır” denilerek bu durum açıkça vurgulanmıştır. Yani bir eşe yönelik cinsel sapkınlık veya şiddet içeren talepler, kanun gözünde affedilemez kusurlar olarak görülür ve mağdur eşe boşanma hakkı verir.

Özetle hukuki açıdan bakıldığında, ters ilişki talebi veya zorlaması Türk aile hukukunda kusurlu bir davranıştır. Eşlerin cinsel yaşam mahrem olsa da, bir tarafın vücut bütünlüğüne ve iradesine aykırı her türlü müdahale yargı tarafından ciddiye alınır. Boşanma davalarında yargıç, somut olayın koşullarına bakarak ters ilişki iddiasının evliliği çekilmez hale getirip getirmediğini değerlendirir. Yeterli delil ve tanık beyanıyla ispatlanmışsa, ters ilişki iddiası boşanma kararında önemli bir rol oynayabilir.

ZORLA TERS İLİŞKİNİN ETKİLERİ (CİNSEL ŞİDDET VE TRAVMA)

Rızaya dayanmayan her cinsel davranış gibi, zorla yaşanan anal ilişki de cinsel şiddet kapsamındadır ve çok ciddi olumsuz etkilere yol açar. Eşin istemediği halde anal ilişkiye zorlanması, öncelikle kişi üzerinde derin bir travma bırakabilir. Bu durum, mağdur eşte korku, utanç, öfke ve depresyon gibi psikolojik sorunlara zemin hazırlar. Evlilik içerisinde güvensizlik oluşur; kişi kendini değersizleştirilmiş ve bedeni üzerinde söz hakkı yokmuş gibi hissedebilir. Özellikle kadının istememesine rağmen erkeğin anal birliktelik dayatması, onur kırıcı bir tutum olarak kadının kişilik haklarını zedeler.

Fiziksel olarak da zorla ters ilişki, ciddi acı ve yaralanmalara neden olabilir. Anüs bölgesindeki yırtıklar, kanamalar, enfeksiyon riskleri bir yana, kişi istemediği bir acıya maruz kaldığı için beden bütünlüğü ihlal edilmiş olur. Bu bağlamda, hukukun cinsel şiddet olarak tanımladığı bu eylem, boşanmada kusur oranı belirlenirken de en ağır kusurlardan biri sayılır. Yargıtay, evlilik içinde gerçekleşen cinsel şiddet olaylarında mağdur eşin boşanma davasında haklılığını genellikle kabul etmektedir.

Unutulmamalıdır ki evlilik, taraflara birbirlerinin vücutları üzerinde sınırsız hak tanımaz. Eşlerin cinsel hayatı karşılıklı rıza ve anlayışla yürütülmelidir. İstismara varan, zorlama içeren hiçbir davranış sevgi ve saygı temeline dayalı bir evlilikte kabul edilemez. Bu tür bir durumda kalan birey, hem kendi haklarını korumak hem de bedensel-ruhsal sağlığını güvenceye almak adına yasal yollara başvurmayı düşünebilir. Zorla cinsel ilişkiye maruz kalan bir kişi, sadece boşanma davası açmakla kalmayıp aynı zamanda Türk Ceza Kanunu kapsamında cinsel saldırı suçu nedeniyle cezai şikâyette de bulunabilir. Türk Ceza Kanunu’na göre eşe karşı gerçekleştirilen cinsel saldırı da suçtur ve hapis cezasıyla sonuçlanabilir. Dolayısıyla ters ilişkiye zorlama, hem boşanma sebebi hem de suç teşkil eden çok ciddi bir ihlaldir.

BOŞANMA DAVASINDA TERS İLİŞKİYİ İSPATLAMAK

Ters ilişki iddiasıyla boşanma davası açıldığında, iddianın ispatı kritik bir önem taşır. Mahkemede hakim, böyle hassas bir konuda tarafların beyanlarını ve sunulan delilleri titizlikle değerlendirir. Peki, ters ilişkinin yaşandığı nasıl kanıtlanabilir?

Öncelikle mağdur taraf, eşinin kendisini anal ilişkiye zorladığını çeşitli şekillerde belgelemeye çalışacaktır. Doktor raporları, bu noktada en somut delillerden biridir. Zorla gerçekleşen anal ilişki sonrasında sağlık kuruluşundan alınacak raporlar, anüs bölgesindeki yırtık, travma veya enfeksiyon bulgularını ortaya koyabilir. Nitekim uygulamada, ters ilişki iddiasını desteklemek için adli muayene raporları sıkça kullanılmaktadır. Ayrıca eşler arasındaki yazışmalar (mesajlar, e-postalar), olaya tanık olmuş üçüncü kişilerin tanık ifadeleri, hatta varsa durumu kanıtlayacak fotoğraf veya video kayıtları da delil olarak sunulabilir.

Yargıtay kararları, ters ilişki gibi iddiaların ispatında kuvvetli ve inandırıcı delil aranması gerektiğini vurgular. Mahkemeler, tek tarafın ifadesiyle karar vermek istemediğinden, iddiayı destekleyen objektif kanıtlar önem kazanır. Örneğin, bir kadın boşanma dilekçesinde kocasının kendisini anal sekse zorladığını belirtiyorsa, bu iddiayı doğrulayacak şekilde daha önce yakın çevresine durumu anlatmış olması (tanık beyanlarıyla ortaya konabilir) veya olay sonrası hastaneye gidip darp raporu almış olması güçlü delillerdir. Telefonunda eşinin bu yöndeki taleplerine dair mesajlar da sunulabilir. Kısacası, iddia eden taraf, ters ilişki vakasını ne kadar somut verilerle ortaya koyarsa davası o ölçüde sağlam olacaktır.

Bunun yanı sıra, hukuken zamanaşımı konusu da göz önünde bulundurulmalıdır. Türk Medeni Kanunu’na göre özel boşanma sebebi sayılan olaylarda, olayın öğrenilmesinden veya gerçekleşmesinden itibaren 6 ay içinde dava açılması gerekir; aksi takdirde hak düşürücü süre dolmuş sayılır (mutlak süre ise 5 yıldır). Ters ilişki vakası da bir boşanma sebebi olduğunda, yargı kararları bu sürelerin dikkate alınması gerektiğini vurgulamaktadır. Uygulamada genellikle mağdur eş, maruz kaldığı anal şiddet olayından kısa süre sonra boşanma davası açmaktadır. Eğer taraflar bu olayı tolere edip evliliğe devam eder ve uzun süre dava açmazsa, daha sonra aynı olayı gerekçe göstermek yasal süreler bakımından sorun yaratabilir. Bu yüzden, ters ilişkiye dayalı bir boşanma düşünülüyorsa 6 ay içinde dava açılması önerilir.

Toparlarsak, boşanma davasında ters ilişki iddiasının başarılı olabilmesi için:

• Tıbbi raporlar (anal muayene bulguları),
• Tanıklar (olayı duyan/gören kişiler),
• Yazılı deliller (mesajlar, mektuplar),
• Dijital deliller (fotoğraf, video)

gibi destekleyici unsurlarla iddianın kanıtlanması şarttır. Ayrıca davanın, olayın tazeliğini koruduğu makul süre içinde açılması hukuki süreç açısından önemlidir. Yeterli delil sunulduğunda ve zamanında başvuru yapıldığında, Yargıtay içtihatları ters ilişki iddiası ispatlandığında boşanma kararının çıkabileceğini göstermektedir.

SONUÇ

Ters ilişki, çiftlerin özel yaşamına dair bir konu olsa da, evlilik birliğinin huzuru ve devamlılığı üzerinde büyük etkiye sahiptir. Eğer iki eş de karşılıklı rızaya dayanarak anal ilişkiyi deneyimlemiş ve bundan rahatsız olmamışlarsa, bu durum evliliklerinde bir sorun yaratmayabilir. Ancak uygulamada çoğu ters ilişki vakası, taraflardan birinin istememesi ve diğerinin ısrarı veya zorlaması şeklinde ortaya çıkmaktadır. Bu durumda anal ilişki, sadece yatak odasında kalmayan bir mesele haline gelir; eşler arasındaki sevgi, saygı ve güveni sarsarak hukuki sürece taşınır.

Bugün Türk hukuk sistemi, zorla anal ilişkiyi açıkça bir boşanma gerekçesi olarak kabul etmektedir. Yargıtay’ın çeşitli kararları, evlilik içinde yaşanan cinsel şiddetin, birlik temellerini yıkan ve birlikte yaşamayı imkânsız kılan bir kusur olduğunu ortaya koymuştur. Bir eşin “ters ilişki” talebi nedeniyle diğer eşi terk etmesi veya boşanma davası açması, hukuk tarafından meşru bir hak arayışı olarak değerlendirilir. Özellikle son yıllarda verilen yüksek mahkeme kararları, anal yolla cinsel ilişkiye zorlama iddialarının ciddiyetini vurgulayarak mağdur eşleri koruyan içtihatlar oluşturmuştur.

Ters ilişki meselesi aynı zamanda toplumun ahlaki ve dini değerleriyle de yakından ilgilidir. Çoğu kişi için kabul edilemez görülen bu eylem, aile mahremiyetinde sorunlara yol açtığında boşanma sebebi olarak gündeme gelebilmektedir. Evlilikte hiçbir eşin, diğerini istemediği bir cinsel davranışa zorlamaya hakkı yoktur. Evlilik karşılıklı sevgi kadar saygı da gerektirir; bedensel ve duygusal sınırların ihlali bu saygıyı yok eder.

Sonuç olarak, “Ters ilişki boşanma sebebi midir?” sorusunun cevabını hem hukuki hem toplumsal açıdan olumlu vermek mümkündür: Evet, ters ilişki talebi ve özellikle zorlama halinde bu durum boşanma nedeni sayılabilir. Eşlerin birbirine karşı böyle bir konuda anlayışsız ve zorlayıcı tutumu, şiddetli geçimsizlik nedeni olup evlilik birliğinin temelden sarsıldığı gerekçesiyle boşanma kararıyla neticelenebilir. Her ne kadar çiftlerin özel yaşamı kendi aralarında kalsa da, kimsenin bedeni ve onuru baskıya tabi tutulmamalıdır. Eğer böyle bir durum yaşanıyorsa, mağdur eş hem kendi sağlığı hem de hakları için gerekli adımları atmaktan çekinmemelidir.

Not: Bu konuda sorun yaşayan bireylerin, güvenilir bir boşanma avukata ve gerekiyorsa psikolojik destek uzmanına başvurarak durumlarını değerlendirmeleri önerilir. Unutmayın ki hukuken de dinen de kimsenin istemediği bir cinsel eyleme zorlanması kabul edilemez; yasal yollar her zaman mevcuttur.

TERS İLİŞKİ BOŞANMA SEBEBİ MİDİR

SIKÇA SORULAN SORULAR

Ters ilişki ne demektir?

Ters ilişki, cinsel ilişkinin vajinal yol yerine anüs yoluyla gerçekleştirilmesidir. Halk arasında anal seks olarak da bilinir. Doğal olmayan yoldan gerçekleştirildiği için birçok kişi tarafından hassas ve tabu bir konudur.

Evlilikte ters ilişki normal midir?

Pek çok çift için evlilikteki cinsel hayat vajinal birliktelik üzerine kuruludur. Ters ilişki, bazı çiftler arasında rıza ile denense bile genel olarak yaygın veya normal kabul edilmez. Eşlerin her ikisi de onay verirse kişisel tercih meselesi olabilir, ancak çoğunlukla istenmeyen bir taleptir.

Ters ilişki boşanma sebebi sayılır mı?

Eğer eşlerden biri diğerini ters ilişkiye zorluyorsa ya da bu konuda ısrar edip evlilikte ciddi bir çatışma yaratıyorsa evet, boşanma sebebi sayılabilir. Mahkeme, rızaya dayanmayan anal ilişkiyi cinsel şiddet kapsamında değerlendirir ve evlilik birliğini sarsan bir neden olarak görür.

Hangi kanun maddesi ters ilişkiyi boşanma nedeni kapsamına alır?

Türk Medeni Kanunu’nda ters ilişkiden açıkça bahseden bir madde yoktur. Ancak MK m.162 “pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış” hükmü ile MK m.166 “evlilik birliğinin sarsılması” genel sebebi, ters ilişki vakalarının değerlendirilmesinde uygulanır. Zorla anal ilişki, bu maddeler kapsamında boşanma gerekçesi yapılabilir.

Eşim anal ilişki istiyor, ne yapmalıyım?

Eşinizin anal seks isteği sizin için rahatsız edici veya istenmeyen bir şeyse, öncelikle onunla dürüstçe konuşmalısınız. Kendi sınırlarınızı net bir şekilde ifade edin. Eğer eşiniz ısrar etmeye veya zorlamaya kalkarsa, bu kabul edilemez bir durumdur. Bu noktada bir uzmana (cinsel terapist gibi) danışmak veya aile büyükleriyle konuşmak bir seçenek olabilir. Zorlama söz konusuysa, yasal olarak hakkınızı aramayı (boşanma davası veya gerekirse suç duyurusu) düşünebilirsiniz.

Anal ilişkiye zorlanmak suç mudur?

Evet. Rıza olmadan anal ilişkiye zorlamak, evlilik içinde bile olsa Türk Ceza Kanunu’na göre cinsel saldırı suçunu oluşturur. Eşin bedenine karşı gerçekleştirilen istenmeyen cinsel fiillerde ceza kanunu devreye girebilir. Bu nedenle, ters ilişkiye zorlanan kişi sadece boşanma davası değil, aynı zamanda ceza davası da açabilir.

Ters ilişkiyi nasıl ispatlayabilirim?

Boşanma davasında ters ilişki iddiasını ispatlamak için doktor raporları, mesajlaşma kayıtları, tanık ifadeleri gibi deliller kullanılabilir. Örneğin, anal muayenede tespit edilen yaralanmalar raporlanabilir veya eşinizin bu yöndeki talebini gösteren yazılı mesajlar sunulabilir. Somut ve inandırıcı deliller, mahkemeyi ikna etmede büyük rol oynar.

Evlilikte anal seks her zaman boşanmaya yol açar mı?

Hayır, eğer her iki eş de anal ilişki konusunda rızaya sahipse ve bu durum evliliklerinde bir sorun yaratmıyorsa boşanma söz konusu olmaz. Boşanma genellikle isteksiz tarafın şikâyeti ile gündeme gelir. Yani anal seksin kendisinden ziyade, bunun dayatma veya huzursuzluk nedeni olması boşanmaya yol açar.

Ters ilişki yaşandıktan sonra ne kadar süre içinde dava açılmalı?

Eşinin ters ilişki zorlamasına maruz kalan kişi, mümkünse olayın ardından 6 ay içinde boşanma davası açmalıdır. Türk Medeni Kanunu’na göre, affedilmeyen kusurlu fiillerde 6 ay içinde dava açılmazsa, bu olay af edilmiş sayılabilir (hak düşürücü süreye uğrar). Ayrıca her halükarda olayın üzerinden 5 yıl geçtikten sonra artık o olaya dayalı boşanma davası açılamaz.

Eşim istemediğim halde farklı cinsel fantezilere zorluyor, bu da boşanma sebebi midir?

Evet. Evlilikte taraflardan birinin istemediği herhangi bir uç cinsel fanteziye zorlanması (sadece anal değil, başka ekstrem talepler de olabilir) boşanmada kusur olarak değerlendirilebilir. Örneğin grup seks talebi, acı veren fanteziler veya partneri rencide eden alışılmadık istekler de “hayatın olağan akışına uygun olmayan cinsel talepler” olarak görülüp boşanma gerekçesi yapılabilir. Burada önemli olan, talebin diğer eşe psikolojik veya fiziksel zarar verip vermediğidir.

Boşanma sürecinde ters ilişki iddiası nafaka veya tazminatı etkiler mi?

Büyük olasılıkla evet. Eğer mahkeme, ters ilişkiye zorlayan tarafı tam kusurlu bulursa, mağdur eş lehine maddi ve manevi tazminat ödenmesine karar verilebilir. Ayrıca kusurlu eş, boşanma sonucunda yoksulluk nafakası talep ederse, tam kusurlu olduğu için nafaka hakkı da olmayacaktır. Yani ters ilişki gibi bir nedenle kusurlu bulunan taraf, boşanmanın mali sonuçları açısından da yükümlülük altına girebilir.