Yabancılar HukukuApostil Şerhi Nedir Ve Nasıl Alınır?

Apostil şerhi, uluslararası hukuki belgelerin geçerliliğini kanıtlayan bir onaydır. İlgili belge, kayıtlı noter veya yetkili makam tarafından apostilleştirilir.

APOSTİL BELGESİNDE NELER BULUNUR?

Konvansiyondaki düzenlemeye göre apostil belgesinde aşağıdaki şeyler bulunur: (http://www.sapanca.gov.tr/apostil-tasdik-serhi-ve-islemleri#:~:text=Apostil%2C%20bir%20belgenin%20gerçekliğinin%20tasdik,veya%20taraf%20devletler%20arasında%20geçerlidir.)

Belgenin düzenlendiği ülkenin adı

Belgeyi imzalayan kişinin adı

Belgeyi imzalayan kişinin sıfatı

Belgeye basılan mührün ait olduğu makamın adı

Tasdik edildiği yer

Tasdik edildiği tarih

Apostili düzenleyen makam

Apostil numarası

Apostili düzenleyen makamın mührü veya kaşesi

Apostili düzenleyen yetkilinin imzası

APOSTİL ŞERHİ NEREDEN DÜZENLENEBİLİR?

Apostil şerhi koymak hususunda Türkiye açısından yetki sahibi olan makamlar, apostil şerhinin niteliğine göre ikiye ayrılır:

Şayet idari bir belge söz konusuysa Valilikler, Valiler, Vali adına Vali Muavinleri ve Hukuk İşleri Müdürleri, Kaymakamlıklar,

Şayet adli bir belge söz konusuysa Ağır Ceza Mahkemesi kuruluşu olan merkezlerdeki Adalet Komisyonu Başkanlıkları yetkilidir.

KONUYA İLİŞİKİN YARGI KARARLARI

Yargıtay Kararı – 12. HD., E. 2015/14276 K. 2015/27632 T. 10.11.2015

Somut olayda, ödeme emrinin takip borçlusu P… … Ltd. Şti.’ne 24.11.2014 tarihinde tebliği üzerine, borçlu vekilince yasal yedi günlük süre içinde 01.12.2014’te icra dairesine verilen dilekçe ile borca edilmiş ve icra müdürlüğünün 23.12.2014 tarihli kararıyla takip durdurulmuştur. Bu durumda, sürede yapılan itiraz sonucu İİK’nin 66/1. maddesi gereğince takibin durdurulması usul ve yasaya uygun olup, sonradan tamamlanması mümkün olan apostil şerhine ilişkin eksiklik, usulüne uygun olarak yapılmış itirazı geçersiz hale getirmez. Ayrıca, icra mahkemesince borçlunun süresinde ve usule uygun olarak yaptığı itirazın geçersizliğine şikayet yoluyla karar verilemeyeceği gibi, bu ancak alacaklı tarafından açılacak itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davası ile mümkündür. Öte yandan, 3028 sayılı Kanun ile onaylanması uygun bulunan Yabancı Resmi Belgelerin Tasdiki Mecburiyetinin Kaldırılması Sözleşmesi’nin 1. maddesinin c bendine göre noter senetleri bu sözleşme kapsamında resmi belge olup, 2. maddesine göre ise, akit devletlerden her biri bu sözleşmenin uygulama alanına giren ve kendi ülkesinde kullanılacak olan belgeleri tasdik işleminden bağışık tutacaktır. Anılan sözleşmenin 3. maddesi gereğince de tasdik şerhinin belgenin verildiği devlet yetkili makamınca belgeye konulmasının yeterli olduğu vurgulanmıştır. HMK’nin 224. maddesine göre ise, yabancı devlet makamlarınca hazırlanan resmî belgelerin, Türkiye’de bu vasfı taşıması, belgenin verildiği devletin yetkili makamı veya ilgili Türk konsolosluk makamı tarafından onaylanmasına bağlıdır. Yukarıda değinilen yasal düzenlemeler gereğince, ülkemizin ve Almanya’nın 3028 sayılı Kanun ile onaylanması uygun bulunan Yabancı Resmi Belgelerin Tasdiki Mecburiyetinin Kaldırılması Sözleşmesi’nin tarafı olduğu, yabancı devlet makamlarınca düzenlenen şikayete konu vekaletnamenin Türkiye’de kullanılabilmesi için Türk makamlarının onayına gerek olmadığı gibi, icra müdürlüğünce borçlu vekiline gönderilmesine karar verilen muhtıra tebliğ edilmeden önce 24.4.2015 tarihinde apostil şerhli vekaletnamenin alacaklı vekilince takip dosyasına sunulduğu anlaşılmıştır. O halde, mahkemece şikâyetin tümden reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

Yargıtay Kararı – 11. HD., E. 2017/4867 K. 2019/1249 T. 18.2.2019

Dava, davacının murisine ait mevduatın banka tarafından ödenmemesi üzerine açılan alacak davası olup, mahkemece, davalı bankaya ödeme yapılması için sunulan vekaletname ekinde yer alan apostil şerhinin usulüne uygun olmadığı ancak davacı yanca bozmadan sonra sunulan apostil şerhiyle bu eksikliğin giderildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davalı bankanın ödeme yapmama gerekçelerinden birisi de apostil şerhinin usulüne uygun olmadığı iddiasıdır. Gerçekten de, dava dışı diğer mirasçı tarafından davacıya verilen vekaletnamenin Amerika Birleşik Devletleri’nde mukim bir noter tarafından düzenlendiği ancak apostil şerhinin İngiliz Milletler Topluluğu Ofisi tarafından verildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca, apostil şerhinin ödeme hususunda davacıyı yetkili kılan vekaletnameye ilişkin olarak verilip verilmediği hususunda da tereddüt bulunmaktadır, zira, apostil şerhinin metni incelendiğinde, şerhin M. Greenstein isimli bir avukat tarafından imzalanmış bir belgeye ilişkin olarak verildiği görülmekte, bahsi geçen avukat tarafından imzalanan belgenin ise davaya konu vekaletname olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Bu itibarla, davaya konu apostil şerhinin usulüne uygun bir apostil şerhi olarak kabulü mümkün değildir. Nitekim bankaya ödeme yapılması için sunulan apostil şerhinin usulüne uygun olmadığı mahkemenin de kabulündedir. Her davanın açıldığı tarihteki haklılık durumu gözetilerek sonuca bağlanması gerekir. Bu durumda, mahkemece, bankaya ödeme yapılması için sunulan vekaletname ekinde yer alan apostil şerhinin usulüne uygun olmadığı, bu nedenle bankanın ödeme yapmamakta haklı olduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir.

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak Gerekli alanlar işaretlendi *

Yorum Yap