İdare hukuku, bireylerin haklarını koruma altına alırken devletin de hukuka uygun hareket etmesini sağlayan bir hukuk dalıdır. Ancak, bazen idarenin eylem veya işlemleri bireylerin haklarına zarar verebilir. İşte bu noktada, idareye açılacak tazminat davası devreye girer. Bu makale, idareye karşı tazminat davası açma sürecini, bu sürecin hukuki boyutlarını ve bu tür bir davanın nasıl başarılı bir şekilde yürütülebileceğini ele alacaktır. Makalemizin amacı, okuyuculara idareye açılacak tazminat davasının önemini ve bu davaların nasıl yürütüleceğini anlamalarına yardımcı olmaktır.

İÇİNDEKİLER

İDAREYE AÇILACAK TAZMİNAT DAVALARI NELERDİR?

İdareye açılacak tazminat davası, idarenin hukuka aykırı eylem ve işlemleri sonucunda bireylerin uğradığı zararın giderilmesi amacıyla açılır. İdareye açılacak tazminat davası gibi davalarda, idarenin hukuka aykırı eylem ve işlemlerinin doğrudan sonucu olarak ortaya çıkan maddi ve manevi zararlar söz konusu olabilir. İdareye açılacak tazminat davası, idarenin hukuka aykırı eylem ve işlemleri sonucunda bireylerin uğradığı zararın giderilmesi amacıyla açılır. İşte idareye açılacak tazminat davasına konu olabilecek bazı örnekler:

  • Hizmetin Kötü İşlemesi: İdarenin hizmetlerini yürütürken gerekli özeni göstermemesi sonucu bireylerin uğradığı zararlar.
  • Hizmetin Geç İşlemesi: İdarenin hizmetlerini zamanında yerine getirmemesi sonucu bireylerin uğradığı zararlar.
  • Hizmetin Hiç İşlememesi: İdarenin hizmetlerini hiç yerine getirmemesi sonucu bireylerin uğradığı zararlar.
  • İdarenin Araçlarının Kazaya Karışması: Örneğin, belediyenin temizlik kamyonu geri gelirken vatandaşa zarar verirse, sakatlanan kişi hastane masrafı maddi zararları ve manevi zararları için idareye dava açabilir.
  • Memur Hatası Nedeniyle Başvurusu Reddedilen Ve Zarara Uğrayan Kişi: Dosyası karıştığı için memur hatası nedeniyle başvurusu reddedilen ve zarara uğrayan kişi, idare aleyhine tazminat davası açabilir.
  • Sağlık Hizmetlerinin Yürütüldüğü Devlet Hastanelerinde Çalışan Kamu Personelinin Verdiği Zararlar
  • Karayolları, su işleri belediyeler tarafından yürütülen hizmetlerde gerekli tedbirlerin alınmaması nedeniyle uğranana zaralar
  • Terör Olaylarında Uğranan Zaralar
  • Askeri Faaliyetler Sırasında Meydana Gelen Patlama Nedeniyle Ortaya Çıkan Bedensel Zararlar

İdareye açılacak tazminat davasının başarılı olabilmesi için, bireyin uğradığı zararın idarenin hukuka aykırı eylem ve işlemleri sonucunda ortaya çıktığını ispat etmesi gerekmektedir.

TAM YARGI DAVASI TAZMİNAT DAVASI MIDIR?

Evet, tam yargı davası, idarenin herhangi bir işlemi, eylemi veya ihmali nedeniyle zarara uğrayan kişinin maddi ve manevi zararının tazmini amacıyla açtığı bir idari dava türüdür. Bu dava türü, özel hukuktaki tazminat veya alacak davasına benzer bir idari dava olarak nitelendirilebilir. İdare hukukunda dört çeşit tam yargı davası vardır:

  1. Tazminat Davası Niteliğinde Tam Yargı Davası: İdarenin işlem ve eylemleriyle kişilere zarar verdiğinde zarara uğrayanların idari yargıda maddi ve manevi tazminat davası açarak zararın giderilmesini sağladıkları tam yargı davasıdır.
  2. İstirdat Davası Niteliğinde Tam Yargı Davası: İstirdat, yani geri alma davası, hukuka aykırı bir şekilde idarenin hesabına geçen bir malvarlığının veya parasal değerin geri alınması talebiyle açılan bir tam yargı davası çeşididir.
  3. Vergi Davası Niteliğinde Tam Yargı Davası: Vergi yükümlüsü, sorumluluğu kapsamında bulunan verginin esasına veya miktarına karşı vergi mahkemesinde dava açabilir.
  4. İdari Sözleşmelerden Doğan Tam Yargı Davası: İdari sözleşmelerin uygulanması sırasında çıkan uyuşmazlıklar tam yargı davası yoluyla çözülür.

Bu nedenle, tam yargı davası bir tür tazminat davasıdır. Ancak, tam yargı davası sadece tazminat davası değildir, aynı zamanda idarenin hizmet kusuruna dayanan maddi ve manevi tazminat davası, istirdat davası, vergi davası ve idari sözleşmelerden doğan dava gibi çeşitli dava türlerini de içerir.

İPTAL DAVASI İLE TAM YARGI DAVASI FARKLARI NEDİR? BİRLİKTE AÇILABİLİR Mİ?

İptal davası ve tam yargı davası, idari yargılama hukukunun önemli iki davasıdır ve aralarında belirgin farklılıklar bulunmaktadır.

İptal Davası:

  • İptal davası, hukuka aykırı olduğu ileri sürülen idari işlemlerin geçmişe etkili bir şekilde ortadan kaldırılması için açılan idari davalardır.
  • İptal davası, idare hukukuna özgü bir dava tipi olup davanın konusunu yalnızca idari işlemler oluşturmaktadır.
  • İptal davası açabilmenin en önemli şartı; menfaat ihlalinin varlığıdır.

Tam Yargı Davası:

  • Tam yargı davası, idari işlem ve eylemlerden doğan zararın giderilmesi için açıldığıdır.
  • Tam yargı davasının açılabilmesi için kişisel hakkın ihlal edilmesi gerekmektedir.
  • Tam yargı davasının açılabilmesi için ortada bir zararın olması gerekmektedir ve söz konusu zarar idarenin eylem ya da işleminden kaynaklanmalıdır.

Birlikte Açılabilirler mi?

  • İptal davası ve tam yargı davası birlikte açılabileceği gibi iptal davasının sonucunda verilen iptal kararından sonra da tam yargı davası açılabilir.
  • Bu durumda kesinleşen iptal kararının tebliğinden itibaren davacının 60 gün içerisinde tam yargı davasını açması gerekir.

HANGİ NEDENLERLE İDAREDEN TAZMİNAT İSTENEBİLİR?

İdareye açılacak tazminat davasının çeşitli nedenleri olabilir. İşte bazı örnekler:

  1. Haksız Eylem: İdarenin hukuka aykırı eylem veya işlemleri sonucunda kişinin malvarlığına zarar gelmişse, bu durumda idareye karşı tazminat davası açılabilir. Bu tür bir dava, idarenin hukuka aykırı eylem veya işlemlerinin kişinin malvarlığında bir azalmaya neden olduğu durumlarda geçerlidir.
  2. Hizmet Kusuru: İdarenin bir hizmeti yerine getirirken gösterdiği kusur sonucunda kişi zarar görmüşse, bu durumda da idareye karşı tazminat davası açılabilir. Örneğin, idarenin bir yolun bakımını yapmaması sonucunda bir kişi trafik kazası geçirirse, bu durumda idareye karşı tazminat davası açılabilir.
  3. Sözleşme İhlali: İdare ile kişi arasında yapılan bir sözleşmenin idare tarafından ihlal edilmesi durumunda da tazminat talep edilebilir. Örneğin, idare ile kişi arasında yapılan bir taşınmaz satış sözleşmesinde, idarenin sözleşme şartlarını yerine getirmemesi durumunda tazminat talep edilebilir.

İDARE ALEYHİNE TAZMİNAT DAVASI AÇMANIN ŞARTLARI NELERDİR?

İdareye açılacak tazminat davası konusunda bilgi vermek gerekirse, idareye açılacak tazminat davasının bazı belirli şartları vardır:

  1. Hukuka Aykırılık: İdarenin eylem veya işleminin hukuka aykırı olması gerekmektedir. Hukuka uygun bir işlem veya eylem nedeniyle tazminat talep edilemez.
  2. Zarar: İdarenin hukuka aykırı işlem veya eylemi sonucunda bir zararın doğmuş olması gerekmektedir. Zarar, maddi (somut) veya manevi (soyut) olabilir.
  3. İlliyet Bağı: Zarar ile idarenin hukuka aykırı işlem veya eylemi arasında nedensellik bağı bulunmalıdır. Yani, zararın idarenin hukuka aykırı işlem veya eylemi sonucunda doğmuş olması gerekmektedir.
  4. Zararın Öngörülebilir Olması: Zararın, idarenin hukuka aykırı işlem veya eylemi sırasında öngörülebilir olması gerekmektedir. Öngörülemeyen zararlar için tazminat talep edilemez.
  5. Zararın Kesinleşmiş Olması: Zararın kesinleşmiş, yani gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Potansiyel zararlar için tazminat talep edilemez.

TAM YARGI DAVASINDA İDARENİN HİZMET KUSURU NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASI

Tam yargı davası kapsamında, idarenin hizmet kusuru nedeniyle tazminat davası açılabilir. İdarenin hizmet kusurundan dolayı zarar gören kişiler, idare aleyhine tam yargı davası açarak maddi ve manevi tazminat talep edebilirler.

Hizmet kusuru, idarenin kamu hizmetini yerine getirirken gerekli özen ve dikkati göstermemesi sonucu ortaya çıkan hukuka aykırılıktır. Bu durumda, idarenin hizmet kusuru nedeniyle zarara uğrayan kişi, zararının tazmin edilmesi için idare aleyhine tam yargı davası açabilir.

Tam yargı davasında, idarenin hizmet kusurunun zarara neden olduğunu ispat etmek gerekmektedir. Zararın gerçekleşmiş ve kesinleşmiş olması, zarar ile idarenin hukuka aykırı işlem veya eylemi arasında nedensellik bağı bulunması ve zararın öngörülebilir olması gerekmektedir.

İDARENİN KUSURSUZ SORUMLULUK HALİ NEDENİYLE TAM YARGI DAVASI

Tam yargı davası kapsamında, idarenin kusursuz sorumluluk hali nedeniyle tazminat davası açılabilir. Kusursuz sorumluluk, idarenin daha çok tehlikeli veya risk içeren faaliyetleri için kabul edilmiştir. Kusursuz sorumluluk; kamu külfetinin (mükellefiyetinin) eşit paylaşılması, eşitlik, hakkaniyet, adalet ve nesafet ilkeleri çerçevesinde idareye yüklenen bir sorumluluk türüdür.

Kusursuz sorumluluk hallerinde idarenin kusurlu olup olmadığı irdelenmemekte, illiyet bağının varlığı yeterli görülmektedir. Yani, zararın idarenin hukuka aykırı işlem veya eylemi sonucunda doğmuş olması gerekmektedir.

Örneğin, idarenin sorumluluğunda bulunan yağmur veya atık sularının toplanması ile ilgili yapıların yol ile bağlantısını sağlayan logar kapaklarının bakım, onarım ve gözetim sorumluluğu davalı idareye ait olduğu bir durumda, kazaya neden olan logar kapağının pimlerinin trafik güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde sıkıştırılmaması karşısında kapakların bakım ve onarımını yapmayan idarenin kamu hizmetini eksik yapması nedeniyle hizmet kusuru işlediği açık olduğundan davacının maddi tazminat isteminin davalı idarenin adli yargı yerinde tespit edilen kusuru oranında tazmin edilmesi gerekir.

İDARENİN SORUMLULUĞUNU KALDIRAN VEYA AZALTAN NEDENLER

İdarenin sorumluluğunu kaldıran veya azaltan bazı durumlar vardır:

  1. Mücbir Sebep: İdarenin iradesi dışında oluşan, öngörülemez ve karşı konulamaz olaylar, idarenin sorumluluğunu tamamen kaldırır. Bu kavram nispi olup uygulaması giderek azalmaktadır.
  2. Beklenmeyen Hal: İdarenin faaliyetleri içinde gerçekleşen, ancak öngörülemez ve önlenemez olaylardır. Beklenmeyen hâl, idarenin kusursuz sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.
  3. Zarar Görenin veya Üçüncü Bir Kişinin Davranışı: Zarar görenin veya üçüncü bir kişinin davranışı da idarenin sorumluluğunu tamamen ortadan kaldırır veya azaltır.

Bu durumlar genellikle illiyet bağına ilişkindir ve idarenin kusursuz sorumluluğu konusunda etkili olmaktadır. Bu nedenle, idarenin sorumluluğunu kaldıran veya azaltan bu durumların varlığı, bir tazminat davasının sonucunu belirleyebilir.

KİMLER İDARE ALEYHİNE TAZMİNAT DAVASI AÇABİLİR?

İdareye açılacak tazminat davası konusunda, idare aleyhine tazminat davası açabilecek kişiler genellikle idarenin hukuka aykırı işlem veya eylemi sonucunda zarara uğrayan kişilerdir. İdareye açılacak tazminat davasını açabilecek kişiler genellikle aşağıdaki kategorilere girer:

  • Gerçek Kişiler: İdarenin hukuka aykırı işlem veya eylemi sonucunda maddi veya manevi zarara uğrayan gerçek kişiler, idareye açılacak tazminat davasının taraflarındandır.
  • Tüzel Kişiler: İdarenin hukuka aykırı işlem veya eylemi sonucunda zarara uğrayan tüzel kişiler de idareye açılacak tazminat davasının taraflarındandır.
  • Kamu İdareleri: Diğer kamu idareleri de, idarenin hukuka aykırı işlem veya eylemi sonucunda zarara uğramaları durumunda idare aleyhine tazminat davası açabilir.

İDARE ALEYHİNE AÇILAN TAM YARGI DAVASINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME NERESİDİR?

İdareye açılacak tam yargı davası konusunda, idare aleyhine açılan tam yargı davalarında görevli ve yetkili mahkemeler genellikle idare mahkemeleridir. Ancak, dava konusu edilen eylem ve/veya işleme göre yetkili mahkeme farklılık arz edebilir.

Ayrıca, bazı durumlarda vergi mahkemeleri ve Danıştay da tam yargı davalarına bakabilir. Örneğin, vergi yükümlüsü, sorumluluğu kapsamında bulunan verginin esasına veya miktarına karşı vergi mahkemesinde dava açabilir.

İDARE ALEYHİNE AÇILAN TAZMİNAT DAVASINDA DAVA AÇMA SÜRESİ NEDİR?

İdareye açılacak tazminat davasında dava açma süresi, zarara uğrayanların haksız ve hukuka aykırı eylemi öğrenmelerinden başlayarak 1 yıl ve herhalde eylem gününden başlayarak 5 yıldır. Ancak, genel dava açma süresi olan 60 gün de dikkate alınmalıdır. İdareye açılacak tazminat davasının süresi, zarara sebep olan olayın idarenin işleminden mi yoksa eyleminden mi kaynaklandığına göre değişiklik gösterebilir.

İDARE ALEYHİNE AÇILAN TAZMİNAT DAVASINDA ZAMANAŞIMI VAR MIDIR?

İdareye açılacak tazminat davasında zamanaşımı süresi bulunmaktadır. İdareye açılacak tazminat davasında süre, İdari Yargılama Usulü Kanunu’na göre zarara uğrayanların haksız ve hukuka aykırı eylemi öğrenmelerinden başlayarak 1 yıl ve herhalde eylem gününden başlayarak 5 yıldır. Ancak, genel dava açma süresi olan 60 gün de dikkate alınmalıdır.

Zamanaşımı süresi, hukukta belirli bir hakkın kullanılabilmesi için kanunlarla belirlenen süreyi ifade eder. İdareye açılacak tazminat davasının süresi zarfında hakkın kullanılmaması durumunda, hakkın kullanılması hakkı sona erer. İdareye açılacak tazminat davasında da bu süreler geçerlidir ve dikkate alınmalıdır.

İDARE ALEYHİNE AÇILAN TAZMİNAT DAVASINDA ZORUNLU İDARİ BAŞVURU VAR MIDIR?

İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idareye açılacak tazminat davasından önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir. Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında otuz gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren, dava süresi içinde dava açılabilir.

Ancak, bazı durumlarda idari başvuru şartı bulunmayabilir. Örneğin, mahkeme kararlarının uygulanmaması üzerine açılacak tazminat davalarının düzenlendiği 2577 sayılı Kanun’un 28. Maddesinde dava açılması için idareye başvuru şartı bulunmamaktadır.

İDAREYE AÇILACAK TAZMİNAT DAVASINDA HUSUMET

İdareye açılacak tazminat davasında husumet, yani davanın kimlere karşı açılacağı önemli bir konudur.

Husumet, idareye açılacak tazminat davasının  kimlere karşı açılacağını belirler. İdareye açılacak tazminat davasında husumet genellikle zararı veren idareye yöneltilir. Ancak, zarar veren kişi küçük ya da vesayet altında ise dava velisine ya da vasisine yöneltilir. Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi durumunda, ilgili kamu kurumunun hizmet kusuru oluşur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır.

Örneğin, idarenin araçlarını karayolunda kazaya karışması durumunda, belediyenin temizlik kamyonu geri gelirken vatandaşa zarar verirse, sakatlanan kişi hastane masrafı, maddi zararları ve manevi zararlarını idareye açılacak tazminat davasında talep edebilir. Dosyası karıştığı için memur hatası nedeniyle başvurusu reddedilen ve zarara uğrayan kişi, idareye açılacak tazminat davasında haklarını talep edebilir.

HARBİYE HUKUK BÜROSU TAM YARGI DAVASI HİZMETLERİMİZ

Harbiye Hukuk Bürosu, tam yargı davalarında uzmanlaşmıştır. İdari işlemler ve eylemler ile hakları ihlal edilen müvekkillerimizin haklarını savunuruz. Hukuki danışmanlık hizmetlerimiz, dava dosyasının hazırlanması, duruşmalarda temsil, davaların sonuçlandırılması ve icrası gibi konuları içerir. Her davanın kendine özgü olduğunu anlıyoruz ve her müvekkilimize özel bir yaklaşım sunuyoruz. Adaleti sağlamak için çalışıyoruz.

SIKÇA SORULAN SORULAR

İdare Aleyhine Tazminat Davası Nerede Açılır?

İdare aleyhine tazminat davası, zararın meydana geldiği yer İdare Mahkemesinde açılır. Ayrıca, Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemeleri kararlarına göre işlem tesis edilmeyen veya eylemde bulunulmayan hallerde idare aleyhine Danıştay ve ilgili idari mahkemede maddi ve manevi tazminat davası açılabilir.

Kamu Görevlilerinin Kişisel Kusuru Nedeniyle Tam Yargı Davası Açılabilir Mi?

Kamu görevlileri aleyhine kişisel kast ve kusurlarının varlığı halinde Adli Yargıda dava açılabileceğinin kabulü mümkün değildir. Ancak, tedavinin zararlı sonucundan (ölümden ve bedensel zarardan) kamu görevlisi doktorun veya yardımcı personelin haksız eylem niteliğinde “görevden ayrılabilir kişisel kusurları” varsa, haklarında adli yargıda dava açılabilmektedir.

Sosyal Risk Nedeniyle Sorumluluk Nedir?

Sosyal risk ilkesi, idare tarafından önlenmesi beklenen, ancak önlenemeyen tehlikelerin sebep olduğu ve toplum içinde yaşamanın kaçınılmaz sonucu olarak ortaya çıkan zararlar bakımından kabul edilmiş ve bir kusursuz sorumluluk ilkesi olarak uygulanmıştır.

İdareye Karşı Kişilerin İdari Yargıda Açtığı Tazminat Davasına Ne Denir?

İdari kişiye karşı açılacak tazminat davası olarak nitelendirilen davanın diğer adı tam yargı davasıdır.

İdari Yargıda Manevi Tazminat Miktarı Dava Sırasında Artırılabilir Mi?

Tam yargı davasında, adli yargıdan farklı olarak dava açıldıktan sonra maddi tazminat ile birlikte manevi tazminat talebi de 1 defaya mahsus olacak şekilde arttırılabilir.

Tazminat Davası Açan Davayı Kaybederse Ne Olur?

Tazminat davasını kaybetmeniz durumunda davalı idare vekil ile temsil edildi ise vekalet ücreti ödemek zorunda kalırsınız.

İdare Aleyhine Tazminat Davası Nasıl Açılır?

İdarenin herhangi bir işlemi, eylemi veya ihmali nedeniyle zarara uğrayan kişinin maddi ve manevi zararının tazmini amacıyla zararın nedenine göre öncelikle ilgili idareye başvurulması akabinde zarar ve sebepleri ile illiyet bağının anlatıldığı bir dilekçe ile idare mahkemesinde dava açılacaktır.

Tam Yargı Davası Zamanaşımı Nedir?

Tam yargı davasında zamanaşımı süresi, İdari Yargılama Yasası’nın 13. Maddesine göre belirlenmiştir. Zarara uğrayanların haksız ve hukuka aykırı eylemi öğrenmelerinden başlayarak 1 yıl ve herhalde eylem gününden başlayarak 5 yıl şeklinde tazminat davalarında zamanaşımı süresi belirlenmiştir. Bu süreler, davanın açılabilmesi için geçerli olan maksimum sürelerdir. Eğer bu süreler içinde dava açılmazsa, dava hakkı zamanaşımına uğrar.

Tam Yargı Davası Nerede Açılır?

Tam yargı davası, idari işlem ya da eylemin özelliklerine göre Danıştay, vergi veya idare mahkemesinde açılabilen bir idari dava türüdür.

İdari Merci Tecavüzü Nedir?

İdari merci tecavüzü, dava açılmasından önce idareye başvuru zorunluluğunun kanunla öngörüldüğü durumlarda, bu başvurunun yerine getirilmeden idari dava açılması halidir.

İdare Aleyhine Hükmedilen Tazminat Nasıl Tahsil Edilir?

Kesinleşmiş bir mahkeme kararının ardından, davacı veya vekili, idare aleyhine hükmedilen tazminat miktarı, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin yatırılacağı banka hesabını davalı idareye bildirir; bu bildirimden itibaren otuz gün içinde ödeme yapılmalıdır, eğer ödeme yapılmazsa, karar genel hükümler dairesinde infaz ve icra edilir; bu süreçte, idareden vekalet ücreti talebi dilekçesi, kesinleşen mahkeme kararının bir kopyası ve onaylanmış vekaletname örneği de talep edilir.

TAM YARGI DAVASI DİLEKÇE ÖRNEĞİ

 

….. İDARE MAHKEMESİ’NE

 

DAVACI : XXXXXXX

 

VEKİLİ : XXXXXXX

 

DAVALI : XXXXXXX

 

İDAREYE BAŞVURU TARİHİ : XXXXXXX

 

ZIMNEN RED TARİHİ : XXXXXXX

 

KONU : Müvekkile yönelik uygulanan tıbbi uygulama hatasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat talebimizden ibarettir.

 

AÇIKLAMALAR :

Müvekkil XXXXXXX, …. Tarihinde XXXXXXX Hastanesi’nde muayene olmuş, hekimler tarafından yapılan muayene sonucunda Müvekkile ……. Tanısı konularak operasyon önerilmiştir.

Bunun üzerine Müvekkil ….. tarihinde …… operasyonu geçirmiş olup, operasyon sonrasında bacaklarında his kaybı ve yürümede zorlanma yaşamaya başlamıştır.

Müvekkilde meydana gelen maddi ve manevi zararların tazmini talebi ile …… tarihinde XXXXXXX Hastanesi’ne başvurulmuş olup, …. Tarihinde idarenin cevap süresi olan 30 günün dolması ile tarafımıza herhangi bir yanıt gelmemiştir. Bu nedenle …… tarihinde talebimiz zımnen reddedilmiş sayılmaktadır.

Müvekkile operasyon öncesinde gerekli bilgilendirme yapılmamış olup, aydınlatma yükümlülüğü yerine getirilmemiş, yalnızca maktu formlar imzalatılmıştır. Müvekkil, komplikasyonlar, operasyon öncesi ve sonrası süreç gibi konular hakkında hiçbir bilgi kendisine açıklanmadan operasyona alınmıştır.

Operasyonun hatalı yapılması nedeniyle Müvekkilin her iki bacağında da his kaybı meydana gelmiş, Müvekkil destek almadan tek başına yürüyemez hale gelmiştir. Bu kapsamda Müvekkil’e operasyonun uygulandığı XXXXXXX Hastanesi’nin devlet hastanesi olması nedeniyle idarenin sorumluluğu mevcuttur.

Yukarıda izah edilen sebeplerden dolayı Müvekkilde hem maddi hem de manevi birçok zarar meydana gelmiştir.

Müvekkil tüm muayeneleri ve operasyon için toplam XXXXXXX TL ödeme gerçekleştirmiştir.

Ayrıca Müvekkilin işgörmezlik nedeniyle uğradığı zarar XXXXXXX TL’dir.

Gerçekleştirilen yanlış operasyon sebebi ile Müvekkil süreç sonrasında da birçok farklı doktora muayene olmak, tetkik ve tedaviler yaptırmak zorunda kalmıştır. Bu kapsamda Müvekkil bu muayene ve tedavilerine de toplam XXXXXXX TL ödemiştir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle Müvekkil’in Davalı Hastane tarafından görmüş olduğu maddi zararların tazmini için XXXXXXX TL, manevi zararların tazmini için XXXXXXX TL, toplam XXXXXXX TL tazminat talebimiz ile birlikte işbu davayı açma zorunluluğumuz doğmuştur.

 

HUKUKİ SEBEPLER : İYUK, Borçlar Kanunu, Hasta Hakları Yönetmeliği ve ilgili her türlü yasal mevzuat.

 

HUKUKİ DELİLLER :

Başvuru dilekçesi ve alma haber kağıdı

Müvekkile ait tedavi evrakları

Hasta dosyası

Bilirkişi incelemesi,

Emsal yargı kararları,

Tanık, sair yasal deliller ve her türlü delil.

 

NETİCE VE TALEP : Yukarıda arz ve izah edilen nedenler ile, tıbbi uygulama hatası sonucunda Müvekkilin uğramış olduğu zararlar açısından XXXXXXX TL maddi, XXXXXXX TL manevi zararın, olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekaleten talep ederiz.

 

DAVACI VEKİLİ

XXXXXXX

 

SULTAN DİLARA BARDİ

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak Gerekli alanlar işaretlendi *

Yorum Yap