İdare HukukuSINAV SONUCUNA İTİRAZ VE NOT TESPİT DAVASI

SINAV SONUÇLARI VE NOTLARA İTİRAZ

Bazı durumlarda sınava giren öğrenciler tarafından, sınav sonuçlarının hakkaniyetli olarak değerlendirilmediği gibi gerekçelerle, sınav sonucuna itiraz edilebilir. Sınav sonucuna itiraz edip sonuçtan tatmin olmayan kişi tarafından notun iptali talebiyle dava yoluna da başvurulabilir. Bu itiraz yolları her üniversitenin kendine özel yönetmelikleri uyarınca düzenlenmektedir. Sınav sonucunun ilan edilmesinden itibaren, üniversitenin yönetmeliğinde süresi net şekilde belirtilen birkaç gün içinde, sınav kağıdının yeniden incelenmesi için ilgili birime dilekçe ile başvurulduğu halde istenen sonuç elde edilemezse, sınav notunun iptali için idari yargıda dava açılabilir.

İstanbul İdare Hukuku Avukatı

SINAV SONUCUNA İTİRAZ NEDİR?

Öğrenciler bir dersten haksız yere düşük not aldıklarını düşündüklerinde sınav sonucuna itiraz ederler. Sınav sonucuna itiraz, öğrencinin bağlı olduğu yükseköğretim kurumuna yapılır. Kişi bağlı olduğu Kurumdaki tüm sınav sonucuna itiraz prosedürlerini yerine getirmesine rağmen istediği sonuca ulaşamamış ise sınav sonucunun haksız ve hukuka aykırı olduğu iddiası ile not tespit davası açabilir. Sınav notu tespit davası olarak bilinen dava aslında idari işleme karşı iptal davasıdır.

SINAV SONUCUNA İTİRAZDA DAVA YOLU/ NOT TESPİT DAVASI

Yükseköğretim Kanununun 43.maddesine göre “Yükseköğretim kurumlarında, kuruluş özelliklerine ve ihtiyaçlarına göre yapılan eğitim, öğretim ve buna dayalı olarak verilen diplomalarla ilgili esaslar her üniversitece hazırlanacak eğitim, öğretim ve sınav yönetmeliğinde belirtilir.” Bu ifadeden çıkarılacağı üzere sınav sonuçlarına nasıl ve ne şekilde itirazda bulunulacağına dair genel bir düzenleme bulunmamaktadır. Sınav sonucunun hatalı değerlendirildiğini düşünen ve sınav sonucuna itiraz etmek isteyen öğrenci, bağlı olduğu yükseköğretim kurumunun yayımladığı yönetmelikteki itiraz prosedürünü uygulamalıdır.

Sınav sonucuna itiraz eden ve bağlı olduğu Kurumun yayımlamış olduğu yönetmelikteki tüm yöntemleri uygulamasına rağmen, sınav sonucundaki hatanın giderilmediğini düşünen öğrenci, sınav notunun iptali talebiyle idari yargıda dava yoluna başvurabilir.

Bu davalarda, hatalı olduğu düşünülerek iptali talep edilen sınav notu, sınavın kapsamı, cevap anahtarı ve varsa emsal diğer öğrenci cevap kağıtları, ilgili yükseköğretim kurumundan getirtilerek, incelenmek üzere alanında uzman bilirkişilere gönderilir. Bilirkişi incelemesi sonucunda, itiraz edilen sınav sonucunun hatalı olduğu sonucuna varılır ise, dava konusu işlemin iptaline karar verilebilir. Mahiyeti itibarıyla sınav sonucuna itiraz davaları, idari işlemin iptali davası niteliğindedir.

SINAV SONUCUNA İTİRAZ DAVASINDA DAVANIN TARAFLARI

Hakkında haksız olarak not verilen ve sınav sonucuna itiraz eden öğrencinin kendisi davacıdır. Eğer 18 yaşından küçükse dava yasal temsilcileri tarafından açılır. Davalı taraf ise haksız olarak not veren idaredir. İlköğretim – lise seviyesinde öğrenci için davalı o yer kaymakamlık veya valiliğidir. Üniversite notuna karşı açılan not tespit davasında ise sadece rektörlük davalıdır.

SINAV SONUCUNA İTİRAZ DAVASI AÇMA SÜRESİ

Sınav sonucuna itiraz davası adında açılan iptal davalarında dava açma süresi idari işlemin öğrenilmesinden itibaren 60 gündür. Ancak sınav sonucuna itiraz davaları alelade iptal davaları gibi değildir. Eğitim – öğretim yılı devam ettiği için uygulamada çok hızlı bir şekilde bu davaların açıldığını yani 60 günün beklenmediği görülür.

SINAV SONUCUNA İTİRAZ DAVASINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

Sınav sonucuna itiraz davası idareye karşı açılabilen bir davadır. Sınav notuna itiraz edilerek açılan iptal davalarında idare mahkemeleri görevlidir. Genel yetki kuralı gereği, dava konusu olan idari işlemi yapan idarenin bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir.

Yani sonuç olarak ilgili okulun bulunduğu yerin adli olarak bağlı olduğu yer idare mahkemesinde sınav notunun tespiti (iptali) talepli iptal davası açılır.

NOT TESPİT DAVASINDA YÜRÜTMENİN DURDURULMASI

Yürütmenin durdurulması kararı; idari işlemin yürütülmesini (icra edilmesini) açılan idari davanın sonuna kadar durduran ve dava konusu idari işlemin tüm hukuki sonuçlarını askıya alan tedbir mahiyetinde bir karardır. Yürütmenin durdurulması kararı (YD Kararı) verilebilmesi için idari işlem aleyhine iptal davası niteliğinde bir idari dava açılmış olması gerekir (İYUK 27). İptal davası açılmadan tek başına yürütmenin durdurulması talepli bir dava açılması mümkün değildir.

İptal davalarının en önemli unsuru çoğunlukla davanın başında verilen tedbir mahiyetindeki yürütmenin durdurulması kararıdır. Yürütmenin durdurulması kararının amacı, hukuka aykırı olduğu açık olan idari işlemin yaratacağı muhtemel zararları önleyerek adil yargılanma hakkını temin etmektir. Yürütmenin durdurulması kararı, aleyhine idari dava açılan işlemin icrasını erteleyerek idarenin davanın sonucunu beklemeden işlemi uygulamasını önlemektedir. Böylece idari işlem nedeniyle kişilerin zarara uğraması bu geçici nitelikteki kararla engellenmektedir.

Davanın başında veya ilerleyen aşamalarında (istinaf veya temyiz aşaması da dahil) yürütmenin durdurulması talebinde bulunulabilir. Yürütmeyi durdurma talebinin kabulüne karar verilmesi halinde, yürütmenin durdurulması tedbiri davanın sonuna kadar devam eder, yani idari işlemin uygulanması dava sonuna kadar askıya alınır. Kişi sanki o sınavı geçmiş gibi işlem görür ve yargılama sonuna kadar öyle devam eder. İptal davasının reddi halinde daha önce verilen yürütmeyi durdurma kararı da etkisiz hale gelerek ortadan kalkar.

Sınav sonucuna itiraz davalarında yürütmenin durdurulması kararı oldukça önemlidir. Özellikle mezuniyet aşamasında veya sınıfı geçme sınırında olan kişilerin bu kararı alabilmeleri için ciddi bir yürütmenin durdurulması talebi oluşturmaları gerekir.

Eğer kişinin yürütmenin durdurulması talebi reddedilirse bu ret kararına karşı kararın kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde bölge idare mahkemesine itirazda bulunulabilir. Bölge idare mahkemesinin bu konuda verdiği karar kesindir.

SINAV SONUCUNA İTİRAZ VE NOT TESPİT DAVASINDA BİLİRKİŞİ SÜRECİ

Sınav sonucuna itiraz ve not tespit davasında bilirkişi incelemesinden çıkan sonuç çok önemlidir. Sınav sonucuna itiraz ve not tespit davasında mahkeme tarafından ilgili yükseköğretim kurumundan sınav kâğıdı ve diğer dokumanlar talep edilerek dosya bilirkişi incelemesine gönderilir.

Bilirkişi, bu incelemede öğrencinin sınav kâğıdını ve kurumca esas alınan cevap anahtarını inceler. Ardından genellikle en yüksek ve en düşük notları alan öğrencilerin kağıtları ve davacı ile aynı notu almış öğrencilerin sınav kağıtları kurumdan talep edilir. Kurumdan talep edilecek sınav kağıtları ve inceleme yöntemi tamamen uyuşmazlığın mahiyetine ve bilirkişilerin takdirine bağlıdır.

İnceleme sonucunda bilirkişi tarafından hazırlanan rapor, mahkemeye sunulur. Davanın tarafları, sunulan bilirkişi raporuna itiraz ederek ek rapor talep edebilir veya yeni bir bilirkişiden tekrar rapor alınmasını talep edebilir. Taraf vekillerinin bu taleplerinin, mahkemece yerinde bulunup bulunmamasına bağlı olarak, dosya tekrardan bilirkişiye gönderilebilir. Bilirkişi incelemesinin sonucunda son karar mahkemenindir.  Mahkemece dosya kapsamındaki rapor ve itirazlar göz önünde bulundurularak bir hüküm kurulur.

NOT TESPİT DAVASINDA TAZMİNAT

Sınav sonucuna itiraz ve not tespit davası bir iptal davasıdır. Öğrenciye verilen hatalı not öğrencinin birtakım zararlara uğramasına sebebiyet vermiş olabilir. Bu takdirde kişinin bu zararları talep etme hakkı doğar. Bu da ancak tam yargı davası ile söz konusu olabilir. Tam yargı davası idari işlem ve eylemlerden doğan zararları tazmin etmeye yönelik bir davadır. Bu dava İdari Yargılama Usulü Kanunu 12. Madde gereğince iptal davası ile birlikte açılabileceği gibi iptal davasının sonuçlanması veya bu dava sonucu verilen kararın kesinleşmesi üzerine de açılabilir.

Dersin hocasının yanlış not takdir etmesi bir hizmet kusuru sayılmamaktadır. Tek başına tazminat nedeni olmamaktadır. Ancak bu hukuka aykırı not verme işlemi sonucunda kişi başka nedenlerden zarara uğramışsa bu zararları idareden talep edebilir.

SINAV SONUCUNA İTİRAZIN REDDİNİN İPTALİ VE NOT TESPİT DAVASINDA VERİLEBİLECEK KARARLAR VE SONUÇLARI

Bilirkişi raporu sonucunda ve hâkimde oluşan kanaat neticesinde öğrenciye hatalı not verildiği ve sınav sonucuna itirazın yerinde olduğu tespit edilirse idari işlem iptal edilir. İdari Yargılama Usulü Kanunu 28. Madde gereğince idare mahkeme kararını geciktirmeksizin ve değiştirmeksizin uygular. Daha sonra bu karara uygun yeni bir işlem tesis eder. Eski işlem hiç var olmamış sonucu doğar ve idare, mahkeme kararındaki esaslara uygun bir not vererek bu kararın gereklerini yerine getirir. Öğrencinin iddia edip mahkemenin tespit ettiği hukuka aykırılık giderilmiş olur. Bu karara karşı idarenin istinafa gitme hakkı doğar. Kararın tebliğinden itibaren 30 gün içinde idare, Bölge İdare Mahkemesine istinaf başvurusunda bulunabilir.

Not verme işleminin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle sınav sonucuna itiraz davasının reddine karar verilmesi durumunda ise bu sefer aleyhine karar verilen öğrenci kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde istinaf merciine başvurma hakkına sahiptir. Bu davada İdari Yargılama Usulü Kanunu madde 45 ve 46 uyarınca istinaf kararları kesindir. Dolayısıyla temyiz yolu kapalıdır. İdari Yargılama Usulü Kanunu 46. maddede sayılan temyiz edilebilir kararlar arasında bu dava sonucunda verilen kararlar sayılmamıştır.

SINAV SONUCUNA İTİRAZ VE NOT TESPİT DAVASI

SINAV SONUCUNA İTİRAZ VE NOT TESPİT DAVASI

MERKEZİ ORTAK SINAV SONUÇLARINA İTİRAZ VE NOT TESPİT DAVASI SÜRECİ

Milli Eğitim Bakanlığının veya ÖSYM’nin düzenlemiş olduğu merkezi ve ortak sınavlar sürecinde ilgili idareler tarafından tesis edilen sınava ilişkin idari işlemlere de iptal davası açılabilmektedir. Ancak diğer sınavlara veya idari işlemlere ilişkin uygulanan süreç bu davalarda uygulanmamaktadır. Bu sınavlara yönelik tesis edilen idari işlemlerden biri olan notlandırma işlemi de bu özel idari yargılama usulüne tabidir. Çünkü bu sınavlara ilişkin uyuşmazlıkların hızlıca çözümlendirilmesi gerekmektedir.

Bu özel yargılama usulü İdari Yargılama Usulü Kanunu madde 20/B’de geçen bir usuldür. Bu uyuşmazlıklarda usul şöyledir:

  1. Millî Eğitim Bakanlığı ile Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılan merkezî ve ortak sınavlar, bu sınavlara ilişkin iş ve işlemler ile sınav sonuçları hakkında açılan davalara ilişkin yargılama usulünde:
  2. a) Dava açma süresi on gündür.
  3. b) Bu Kanunun 11 inci maddesi hükümleri uygulanmaz.
  4. c) Yedi gün içinde ilk inceleme yapılır ve dava dilekçesi ile ekleri tebliğe çıkarılır.

ç) Savunma süresi dava dilekçesinin tebliğinden itibaren üç gün olup, bu süre bir defaya mahsus olmak üzere en fazla üç gün uzatılabilir. Savunmanın verilmesi veya savunma verme süresinin geçmesiyle dosya tekemmül etmiş sayılır.

  1. d) Yürütmenin durdurulması talebine ilişkin olarak verilecek kararlara itiraz edilemez.
  2. e) Bu davalar dosyanın tekemmülünden itibaren en geç on beş gün içinde karara bağlanır. Ara kararı verilmesi, keşif, bilirkişi incelemesi ya da duruşma yapılması gibi işlemler ivedilikle sonuçlandırılır.
  3. f) Verilen nihai kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren beş gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.
  4. g) Temyiz dilekçeleri üç gün içinde incelenir ve tebliğe çıkarılır. Bu Kanunun 48 inci maddesinin bu maddeye aykırı olmayan hükümleri kıyasen uygulanır.

ğ) Temyiz dilekçelerine cevap verme süresi beş gündür.

  1. h) Danıştay evrak üzerinde yaptığı inceleme sonunda, maddi vakalar hakkında edinilen bilgiyi yeterli görürse veya temyiz sadece hukuki noktalara ilişkin ise yahut temyiz olunan karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise işin esası hakkında karar verir. Aksi hâlde gerekli inceleme ve tahkikatı kendisi yaparak esas hakkında yeniden karar verir. Ancak, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan temyizi haklı bulduğu hâllerde kararı bozmakla birlikte dosyayı geri gönderir. Temyiz üzerine verilen kararlar kesindir.

ı) Temyiz istemi en geç on beş gün içinde karara bağlanır. Karar en geç yedi gün içinde tebliğe çıkarılır.

  1. Milli Eğitim Bakanlığı ile Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılan merkezî ve ortak sınavlar, bu sınavlara ilişkin iş ve işlemler ile sınav sonuçları hakkında açılan davalarda verilen yürütmenin durdurulması ve iptal kararları, söz konusu sınava katılan kişilerin lehine sonuç doğuracak şekilde uygulanır.

SÖZLÜ VE UYGULAMALI SINAVLARDA SINAV SONUÇLARININ YARGISAL DENETİMİ

Sözlü sınavların iptali için açılan bir çok davada Danıştay, sınavla ilgili yazılı bir delil bulunmaması nedeniyle, bu sınavda ilgilinin başarılı olup olmadığının bilirkişi incelemesi yaptırılarak yargı yolu ile denetlenmesi imkanı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Danıştay 11. Dairesi, 25.06.1979 tarihli bir kararında bir öğrencinin güz döneminde girdiği ve sözlü olarak yapılan sınavlarda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, anılan sınavın sözlü olarak yapılmış olması ve sözlü sınava ait yazılı delil bulunmaması nedeniyle delil tespiti yoluyla bilirkişi incelemesi yaptırılarak iddiaların doğruluğunun saptanamayacağından davanın reddine karar vermiştir.

Ancak, son dönemde sözlü sınavların teknolojik imkanlardan yararlanılarak kayıt altına alınması gerektiğine hükmetmiştir.

Anayasanın 125.maddesine göre, “yargı yetkisi idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır…(İdarenin) takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez”.

Genel kabul gören görüşe göre, “açık takdir hatası” ve “ölçülülük ilkesine aykırılık” hali dışında idarenin yetkisi denetlenmemelidir. Sözlü sınavlarda, özellikle uygulamalı alanlarda, adayların sınav esnasında göstereceği performansa puan verilmektedir. Hangi soruların sorulacağı, hangi durumlarda kaç puanın verileceği ve adayın yeterli performansı gösterip gösteremediği hususlarının bütün yönleriyle önceden nesnel kurallarla düzenlenmesi mümkün değildir. Bu konular sınavı yapan kişilerin takdirine bırakılmıştır. Açık takdir hatası olarak değerlendirilebilecek bir durum olmadığı müddetçe yargı organları verilen nota müdahale etmemelidir.

SINAV SONUCUNA İTİRAZ (NOT TESPİT DAVASI) EMSAL KARARLAR

  • …Üniversitesi… Fakültesinde 4. sınıf öğrencisi olan davacının GRA 408 Grafik Tasarım 6, GRA 406 Proje 2 ve GRA 314 İllüstrasyon 3 derslerinde daha evvel NA olarak açıklanan notunun, Adana 2. İdare Mahkemesinde açılan davalar sonucu yürütmenin durdurulması kararı verilmesine üzerine FF olarak belirlenmesine ilişkin 04.03.2016 tarih ve 9435 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davada; Adana 2. İdare Mahkemesinin üç dersle ilgili vermiş olduğu yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararları üzerine davalı idarece bu üç ders için bir sınav takvimi belirlenmek suretiyle öğrenciye sınav hakkı verilerek Mahkeme kararlarının uygulandığı, ancak her üç dersin de uygulamalı dersler olduğu, buna göre bu dersler için dönem içerisinde
  • yapılacak proje konusu kapsamındaki uygulamalar için yapılan araştırma, sunulan eskizler üzerinden karşılıklı fikir alışverişleri ile uygulamanın sonlandırılması yoluna gidilerek sonrasında her öğrencinin belirlenen sınav tarih ve saatinde ders yürütücüsüne son düzeltmelerini yapıp sunum dosyası şeklinde teslimlerini gerçekleştirdiği; uyuşmazlıkta da, devamsız sayılıp teslimleri alınmayan davacının, Mahkemenin yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararları uyarınca derse devam etmiş öğrenci olarak kabul edildiğinden, tıpkı diğer öğrencilerde olduğu gibi Mahkeme kararı uyarınca davacının Dekanlığa teslim ettiği yılsonu teslimlerinin değerlendirilerek her üç ders için bu teslimler üzerinden not tespiti yapılması gerekirken, bu usule uyulmaksızın tesis edilen işlemde Mahkeme kararlarına ve hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yönünde verilen Adana 1. İdare Mahkemesi’nin 21/02/2017 gün ve E: 2016/284 K: 2017/291 sayılı kararının onanmasına karar verilmiştir.

DİLARA GÜL ERBAŞ

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak Gerekli alanlar işaretlendi *

Yorum Yap