Aile Hukuku

SOSYAL MEDYA İÇERİKLERİ BOŞANMADA DELİL OLARAK KULLANILABİLİR Mİ?

Türk Medeni Hukukunda sosyal medya paylaşımlarına has bir boşanma sebebi yoktur. Somut olaylarda hakimin olayın hangi boşanma sebebi kategorisine gireceğini tespit etmesi gerekir.

 Boşanma davalarında hukuka aykırı olarak elde edilen sosyal medya içerikleri (facebook,instagram,watsap,snapchat vb uygulama içerikleri ve sms yazışmaları ekran görüntüleri) Hmk 189/2’ye göre delil olarak kabul edilmez.

 Hukuka aykırı olarak elde edilmiş olan deliller mahkeme tarafından bir vakıanın ispatında dikkate alınamaz.” hükmü ile açıkça hukuka aykırı olarak elde edilmiş delilerin ispat gücü olmayacağı kabul edilmiştir.

Nitekim BAM ve Yargıtay kararları da bu yöndedir.

İzmir BAM 18. HD.E.2018/965 K.2020/419 T.23,03,2020

‘’Davacı kocanın güven sarsıcı davranışları ve sadakat yükümlülüğünün ihlaline ilişkin deliller davacı kocanın sosyal medya hesaplarından e-mail hesaplarından ve telefonundaki fotoğraf ve ses kayıtlarından belirlenmiştir. Tartışılması gereken husus kusura dayanak yapılan delillerin hukuki yoldan elde edilip edilmediğine ilişkindir. Davacı koca, bu delillerin karısı tarafından

kendisinin mail hesabına kullandığı cihazı güvenli cihaz olarak kayıt edildiğinden kendi bilgisi dışında elde edildiği ve defalarca şifre değiştirmesine rağmen birleşen dosya davacısı kadının bu bilgilere ulaşabildiğine ilişkindir. Birleşen dosya davacısı kadın ise davacının daha önce kendisinin kullandığı telefonu kendisine sattığını ancak telefon içeriğinden kendisine ait bilgileri silmediğinden kendisi kullanıma açtığında kocasının bahsi geçen hesaplarına fotoğraf ve ses kayıtlarına erişebildiğine ilişkindir. Delillere ne şekilde ulaşıldığı tam olarak ispatlanmamış ise de davacı kocanın delillerin elde edilmesinde açık rızasının bulunmadığı sabittir. Başka bir deyiş ile kadının iddia ettiği gibi telefonun davalı kadına satılmış olması halinde dahi, kadının telefon içeriğinde bulunan ve davacı kocaya ait özel bilgilere onun rızası olmaksızın erişmesi ve delil olarak kullanmak amacıyla örnek ve çıktı alması, elde edilen delillerin hukuki olarak yasak yollardan elde edilmiş olmaları sebebiyle yasak delil vasfında sayılmalarını gerektirir. Bu hali ile davacı kocanın karısı tarafından kendisine ait bilgilerin yasak bir şekilde elde edilip kullanıldığına ilişkin istinaf isteminin kabulü gerekmiştir.’’

SOSYAL MEDYA İÇERİKLERİ HANGİ DURUMLARDA HUKUKA UYGUN KABUL EDİLİR?

SOSYAL MEDYA İÇERİKLERİ HANGİ DURUMLARDA HUKUKA UYGUN KABUL EDİLİR?

SOSYAL MEDYA İÇERİKLERİ HANGİ DURUMLARDA HUKUKA UYGUN KABUL EDİLİR?

1.)Eşlerin sosyal medya üzerinden herkese açık yaptıkları paylaşımlar delil olarak kabul edilir.

2.)Eşlerin bu platformlar üzerinden birbiri ile yaptıkları yazışmalar ve paylaşımlar özel hayatın gizliliği kapsamına girmez.

3.)Boşanma davalarında bu içeriklerin  delil olarak değerlendirilmesi için başka delillerle desteklenmesi gerekir.

KONUYA İLİŞKİN ÖRNEK YARGITAY KARARLARI

KONUYA İLİŞKİN ÖRNEK YARGITAY KARARLARI

KONUYA İLİŞKİN ÖRNEK YARGITAY KARARLARI

  • Kadının evlendikten sonra kullanmaya devam ettiği sosyal medya uygulamalarında yer alan hesaplarında, kızlık soyadını kullanmaya devam etmesinin boşanmada kusur olarak yükletilemeyeceğine ilişkin karar,

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/1499 E., 2021/2952 K. sayılı kararı

2-Davacı erkek tarafından evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak boşanma davası açılmış, ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, davacı erkeğin kadına ağır hakaretler ettiği, kapıyı kilitleyerek kadını eve almadığı, kadına telefonda ithamlarda bulunduğu, davalı kadının ise sosyal medya hesaplarında 7 yıl boyunca kızlık soyadını kullandığı, erkeğin ilk evliliğinden olan çocuklarının erkeği ziyaret etmesinden rahatsızlık duyduğu ve erkeğe hakaret ettiği gerekçesiyle boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek; erkeğin boşanma davasının kabulüne, tarafların tazminat taleplerinin reddine ve kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, ilk derece mahkemesinin bu kararı taraflarca istinaf edilmiş ve bölge adliye mahkemesince tarafların istinaf taleplerinin esastan reddine karar vermiştir. Hüküm taraflarca yukarıda gösterildiği şekilde temyiz edilmiştir.

       Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; özellikle davalı kadına yüklenen “Sosyal medya hesaplarında kızlık soyadının kullanması” bu kişinin güven sarsıcı davranışının kanıtı olarak kabul edilemeyeceği gibi, güven sarsıcı davranış olarak da nitelendirilemeyeceğinden mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen tarafların diğer kusurlu davranışlarına göre davacı erkeğin ağır kusurlu, davalı kadının ise az kusurlu olduğu anlaşılmaktadır.

YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ 2022/4815 E., 2022/6778 K. SAYILI KARARI

  • Sosyal medya görüntülerinin zinaya muhakkak gözüyle bakılmasını gerektirir nitelikte olması halinde zina nedeniyle boşanmaya karar verilmesi gerektiğine ilişkin karar,

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/4815 E., 2022/6778 K. sayılı kararı

Zina hukuki sebebine dayalı boşanma davalarında, dava hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer (TMK.md.161/2). Öncelikle, her ne kadar mahkemece, erkeğin davasının hak düşürücü sürede açılmadığı ve af olgusundan bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de; hak düşürücü sürenin dolduğunu ispat külfeti davalı-davacı kadında olup dosyadaki mevcut delillere göre, davaya dayanak zina vakıasının davacı erkek tarafından tam olarak hangi tarihte öğrenildiği davalı-davacı kadınca ispatlanamadığı ve dosya kapsamından da bu tarihin tespit edilemediği anlaşılmakla; hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediği gibi, dosyadaki delillerle af olgusunun da ispatlanamadığı anlaşıldığından, bu yönüyle de davanın reddi doğru görülmemiştir. Diğer taraftan davacı-davalı erkek, eşinin bir başka erkekle kendisini aldattığına yönelik iddiasını dava dilekçesi ekinde sunduğu sosyal medya görüntüleri ve mesajlara dayandırmıştır. Yapılan incelemede sosyal medya yazışma ve görüntüleri içerikleri itibarıyla zinaya muhakkak gözüyle bakılmasını gerektirir niteliğinde olup, bu durum zinanın varlığına delalet eder. Açıklanan durum karşısında kadının zina eyleminin ispatlanmış olduğu gözetilerek Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesi koşullarının oluştuğunun kabulü ile zina (TMK. m. 161) hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davacı-davalı erkeğin zina (TMK m. 161) hukuki sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak Gerekli alanlar işaretlendi *

Yorum Yap