Ceza HukukuÇocukların Cinsel İstismarı Suçu (TCK M.103)

Bu makalemizde çocukların cinsel istismarı suçunun oluşmasındaki şartlar, bu suç oluştuğunda verilecek ceza ve açılan kamu davasında ceza avukatının rolünden bahsedilecektir.

ÇOCUKLARIN CİNSEL İSTİSMARINA GİRİŞ

 

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 103.maddesinde çocukların cinsel istismarı suçunu düzenlemiştir. Kanun koyucu, normal cinsel saldırı suçuna ek olarak bu düzenlemeyi oluşturmayı uygun görmüş ve bu suretle de cinsel nitelikli eylemlerin çocuklara yöneldiği durumları daha ağır cezalara bağlama yolunu tercih etmiştir. İdeal hukuk bakımdan doğru olan bu düzenleme sonradan eklenen düzenlemelerle son haline kavuşmuştur.

Kanun ilk fıkrasında suçun temel halini düzenlemiş, 2. ve 3.fıkralarda ise nitelikli hallere yer vermiştir. Bununla beraber cinsel istismar deyiminden hangi hususların anlaşılacağını da iki farklı başlık altında ele almıştır.

 

ÇOCUKLARIN CİNSEL İSTİSMARINDA CİNSEL İSTİSMAR DEYİMİ

 

Kanun, cinsel istismar deyimini iki başlık altında düzenlemiştir. Ama öncelikle şunu belirtelim ki fiziki bir boyutu olmayan ve sadece söz vs. ile gerçekleştirilen davranışlar bu kapsamda değildir. Kanun koyucu bu hususu 105.maddedeki cinsel taciz suçunda hükme bağlamıştır. Cinsel taciz suçunun çocuğa karşı işlenmesi durumunda da daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hal öngörülmüştür. Şimdi cinsel istismar deyiminden neyin anlaşılması gerektiğini açıklayalım. Cinsel istismar deyiminden:

 

    • 15 yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış ya da
    • Yukarıdaki hallere girmeyen ve TCK m.6’ya göre çocuk olan kişiler için -yani 18 yaşından küçük- cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar anlaşılır.

O halde örneğin şu ihtimaller cinsel istismar kapsamındadır:

 

    • 15 yaşındaki kişiye yönelik cinsel davranışlar
    • 17 yaşında olup da akıl hastası olan kişiye yönelik cinsel davranışlar
    • 18 yaşından küçük herhangi birine yönelik iradeyi etkileyen bir nedene dayanarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar.

Bu anlamda ceza hukukunda 15 yaşından küçük çocukların herhangi bir şekilde cinsel davranışlara rıza açıklama ehliyeti yoktur. 16 – 18 yaş arası çocuklar için ise iradeyi etkileyen bir neden yoksa ve temyiz kudretini haiz iseler gerçekleştirilen cinsel davranışlar suç oluşturmaz. Ancak bu cinsel davranışın cinsel ilişki boyutuna taşınması halinde durum değişir. Öyle ki kanun koyucu 104.maddede reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu düzenlemiştir. Bu düzenlemeye göre cebir, tehdit ve hile olmaksızın, on beş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi, şikâyet üzerine, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Suçun mağdur ile arasında evlenme yasağı bulunan kişi tarafından işlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın, on yıldan on beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Bu durumla karşılaşıldığında İstanbul ceza avukatı Harbiye Hukuk Bürosu ile iletişime geçmeniz mağduriyetinizin artmaması adına öncelikli eyleminiz olmalıdır. 

 

ÇOCUKLARIN CİNSEL İSTİSMARINDA NİTELİKLİ HALLER

103.maddenin 2,3,4 ve 6.fıkralarında cinsel istismar suçunun nitelikli hallerine yer verilmiştir. İlgili düzenlemeler şöyledir: 

Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza on sekiz yıldan az olamaz.

Düzenlemeye göre cinsel istismarın, yani yukarıda sayılan hallerden birinin cinsel ilişki durumuna evrilmesi halinde bu nitelikli hal uygulanır. Ayrıca sadece fail tarafından gerçekleştirilen organ sokma değil, herhangi bir cisim sokma da bu kapsamdadır. Bu durumda verilecek hapis cezası 16 yıldan az olamaz. Eğer mağdur 12 yaşını tamamlamamış ise 18 yıldan az ceza verilemez. Son olarak belirtilmelidir ki mağdurun cinsiyeti önemli değildir. Yani hem yukarıdaki basit haller hem de bu ve diğer nitelikli haller hem kız hem de erkek çocuklara karşı işlenebilir.

Yine 103. Maddenin 3.fıkrasındaki düzenleme ise şöyledir:

Suçun;

a) Birden fazla kişi tarafından birlikte,

b) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,

c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından,

d) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,

e) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,

İşlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

4.fıkradaki düzenleme ise şöyledir:

Cinsel istismarın, birinci fıkranın (a) bendindeki çocuklara karşı cebir veya tehditle ya da (b) bendindeki çocuklara karşı silah kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Düzenlemeye göre yukarıda sayılan ilk haldeki çocuklar için cebir ve tehdit; ikinci haldeki çocuklar için ise silah kullanılarak cinsel istismarın gerçekleştirilmesi halinde verilecek ceza yarı oranında arttırılır.

5.fıkradaki düzenleme özel bir gerçek içtima hükmüdür. Söz konusu düzenleme şu şekildedir:

Cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

Buna göre failin başvurduğu cebir veya şiddet kasten yaralama suçunun ağır neticelerine (TCK m.87/4) neden olmuşsa ayrıca kasten yaralama suçundan da failin sorumluluğu doğacaktır.

6.ve son fıkra ise şu şekildedir:

Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.

 

ÇOCUKLARIN CİNSEL İSTİSMARI SUÇUNDA ŞİKÂYET SÜRESİ

 

Cinsel istismar suçu kural olarak şikâyete bağlı bir suç değildir. Suçun resen soruşturması ve kovuşturması yapılır. Bu suçta şikâyet ancak sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması hâlinde gerçekleşir.  İlgili düzenlemeye göre sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması hâlinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine bağlıdır. İstanbul ceza avukatı olarak şikayet sürecinde uzman ceza avukatlarımızdan danışmanlık hizmeti alabilirsiniz. 

 

ÇOCUKLARIN CİNSEL İSTİSMARI SUÇUNDA KORUNAN HUKUKİ DEĞER

Bu suçla korunan hukuki değer mağdur çocuğun yararıdır. Kanun koyucu cinsel istismar suçunda mağduru hem dışarıya hem de kendisine karşı korumuş ve cinsel davranışlara muhatap olmaması için rızasına itibar etmemiştir. Ceza hukuku kapsamında yapılan bu değerlendirme ile çocuğun menfaati öncelenmiş ve bu suça maruz kalan çocuk korunmuştur.

ÇOCUKLARIN CİNSEL İSTİSMARI SUÇUNDA DAVAZAMANAŞIMI

Zamanaşımı, tamamlanmış suçlarda suçun işlendiği günden, teşebbüs halinde kalan suçlarda son hareketin yapıldığı günden, kesintisiz suçlarda kesintinin gerçekleştiği ve zincirleme suçlarda son suçun işlendiği günden, çocuklara karşı üstsoy veya bunlar üzerinde hüküm ve nüfuzu olan kimseler tarafından işlenen suçlarda çocuğun onsekiz yaşını bitirdiği günden itibaren işlemeye başlar. Bu hususta alanında uzman bir ceza avukatı tarafından destek almanız elzemdir. 

 

ÇOCUKLARIN CİNSEL İSTİSMARI SUÇUNDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

Hukukumuzda ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili davalar için ağır ceza mahkemeleri görevli kılınmıştır 

Bundan dolayı, 

-TCK 103/1’de yer alan çocukların cinsel istismarı suçunun temel şeklinin yaptırımı 15 yıla kadar hapis cezasını gerektirdiğinden dolayı görevli mahkeme ağır ceza mahkemesidir.

-Aynı maddenin devamında yer alan sarkıntılık suçunun yaptırımı 8 yıl hapis cezasını gerektiği için görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir.

– Cinsel istismar suçunda cinsel organ ya da sair cisimlerin sokulması ile gerçekleşmesi ya da suçun daha ağır neticelere neden olacak şekilde gerçekleştirilmesi şeklinde işlenmesi halinde aynı şekilde ağır ceza mahkemesi görevli olacaktır.

Çocukların cinsel istismarı suçunda yetkili mahkeme ise suçun işlendiği yer mahkemesidir. Şayet bu suç teşebbüs halinde ise son icra hareketinin yapıldığı yer, devam eden bir nitelikteyse sona eren yer mahkemesi, zincirleme halinde işlenmiş ise de son suçun işlendiği yer mahkemesi yetkilidir. 

 

ÇOCUKLARIN CİNSEL İSTİSMARI SUÇU HAKKINDA YARGITAY KARARLARI

 

Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin 04.02.2020 tarih 2016/5076 Esas, 2020/788 K. Sayılı kararında 

 

    • Çocukların Cinsel İstismarı Suçu 
    • TCK 103. Madde
    • Korunan Hukuki Değer: Kanun koyucu cinsel istismar suçunda mağduru hem dışarıya hem de kendisine karşı korumuş ve cinsel davranışlara muhatap olmaması için rızasına itibar etmemiştir.

Sanığın, olay günü mağdurenin kollarından tutarak öpmek istemesi eyleminde fiziksel temasın gerçekleşmesi nedeniyle çocuğun cinsel istismarı suçunun tamamlandığının tüm dosya içeriğinden anlaşılması karşısında, eylemin teşebbüs aşamasında kaldığından bahisle yazılı şekilde hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin 15.01.2020 tarih 2016/2153 Esas, 2020/425 K. Sayılı kararında

 

    • Çocukların Cinsel İstismarı Suçu ve Cezası
    • TCK 103. Madde
    • Korunan Hukuki Değer: Kanun koyucu cinsel istismar suçunda mağduru hem dışarıya hem de kendisine karşı korumuş ve cinsel davranışlara muhatap olmaması için rızasına itibar etmemiştir.

Tüm dosya kapsamına göre olay günü suça sürüklenen çocuğun, yolda yürümekte olan müştekinin kalçasına dokunma şeklindeki fiziksel temas içeren eyleminin kısa süreli, ani ve kesintili gerçekleşmesinden dolayı sarkıntılık düzeyinde kaldığı ve mahkemece suça sürüklenen çocuk hakkında temel cezanın alt sınırdan tespit edilmesi nedeniyle sonuç ceza miktarının değişmediği…

Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin 24.11.2020 tarih 2016/5431 Esas, 2020/5228 K. Sayılı kararında

 

    • Çocukların Cinsel İstismarı Suçu ve Cezası
    • TCK 103. Madde
    • Korunan Hukuki Değer: Kanun koyucu cinsel istismar suçunda mağduru hem dışarıya hem de kendisine karşı korumuş ve cinsel davranışlara muhatap olmaması için rızasına itibar etmemiştir.

Mağdurenin aşamalardaki beyanları, savunma ile tüm dosya içeriğine göre sanığın, olay günü oturduğu binanın giriş kısmında gördüğü on iki yaşındaki mağdureye imalı bir şekilde “aşkım sokak nerede” diye sormasının ardından kendisine olumsuz yanıt vermiştir.

Mağdureye yaklaşarak öpmek için uzandığı sırada bağırması üzerine onun aşılabilir mukavemeti dışında eylemini tamamlamasına engel harici bir neden bulunmaksızın olay yerinden ayrıldığı anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK’nın 36. maddesinde yer alan gönüllü vazgeçme düzenlemesi de nazara alındığında mevcut haliyle sanığın fiziksel temas içermeyen eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 105/1. maddesinde yer alan cinsel taciz suçunu oluşturduğu gözetilerek mahkûmiyeti yerine suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarına teşebbüs suçundan hüküm kurulması…

CEZA HUKUKU VE ÇOCUKLARIN CİNSEL İSTİSMARI SUÇU AVUKATI EKİBİMİZE ULAŞIN

Çocukların cinsel istismarı suçu, mağdurun ceza yargılaması sürecinde ikinci kez mağdur olmasına yol açabilecek bir suç türü olduğu için mutlaka uzman bir ceza avukatından hukuki yardım alınması gerekmektedir. Bu noktada İstanbul ceza avukatı olarak Harbiye Hukuk Bürosu alanında uzman ceza hukuku avukatları ile sizlere danışmanlık hizmeti vermekte ve yargılamalarda sizleri temsil etmektedir. Çocukların cinsel istismarı suçunda birikimleriyle sizi temsil edecek avukat kadromuzla iletişime geçmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

İstanbul ceza avukatı Harbiye Hukuk Bürosu, deneyimli ceza hukuku kadrosu, çözüm odaklı yaklaşımı, hızlı ve etkili çözümlerle çocuğun cinsel istismarı suçundaki mağduriyetinizi gidermek adına sizi temsile hazır.

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak Gerekli alanlar işaretlendi *

Yorum Yap