Ceza HukukuGÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU VE CEZASI (TCK 155. MADDE)

GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU NEDİR?

GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU NEDİR?

5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 155. maddesinde güveni kötüye kullanma suçu; 

1- “Başkasına ait olup da muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyetliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, kendisinin veya başkasının yararına olarak, zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunan veya bu devir olgusunu inkar eden kişi, şikayet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır. 

2- Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi halinde, bir yıldan yedi yıla kadar hapis ve üç bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.” şeklinde düzenlenmiştir.

GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇUNUN CEZASI NEDİR?

GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇUNUN CEZASI NEDİR?

Suçun temel şekli işlenmiş ise 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ve adli para cezası öngörülmüştür. Nitelikli halinin işlenmiş olduğu durumda ise 1 yıldan 7 yıla kadar hapis ve üç bin güne kadar adlî para cezası öngörülmüştür. Suçun nitelikli hallerinde de fail hakkında hem hapis cezasına hem de adli para cezasına birlikte hükmedilmektedir. Ceza hâkimi olayın özelliklerine göre cezaya hükmedecektir.

GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇUNUN ŞARTLARI NELERDİR?

GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇUNUN ŞARTLARI NELERDİR?

İlk olarak şahıslar arasında türü önemli olmaksızın sözleşmeden doğan bir ilişki bulunmalıdır. Yazılı veya sözlü bir şekilde yapılmış olması önem teşkil etmez. Faile teslim edilmiş mal, mal sahibinin rızası dahilinde teslim edilmelidir. Rıza olmaksızın elde edilmiş mal varsa ortada güveni kötüye kullanma suçundan söz edemeyiz. Mal sahibi mal üzerinde bazı işlemlerde bulunma, malı kullanma, saklama gibi yetkileri faile vermiş olmalıdır. Devredilmiş mal devredilme amacı dışında kullanılmışsa veya devredildiğini fail reddediyorsa bu durumda suçun unsurları oluşmuş olmaktadır. 

Güveni kötüye kullanma suçu TCK 155. maddesi kapsamında beş farklı şekilde oluşabilir:

1- TCK madde 155/1 Zilyetliğin devir amacı dışında kullanılması şeklindeki basit güveni kötüye kullanma suçu,

2- TCK 155/2. madde Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suretiyle,

3- TCK 155/2. madde Meslek veya sanat nedeniyle emniyeti suiistimal suretiyle,

4- TCK 155/2. madde Ticaret sebebiyle güveni kötüye kullanma suretiyle,

5- TCK 155/2. madde Başkasının mallarını yönetmek yetkisi çerçevesinde tevdi ve teslim edilen mallar ile ilgili emniyeti suiistimal suretiyle.

GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇUNDA İÇTİMA HÜKÜMLERİ NASIL UYGULANMAKTADIR?

GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇUNDA İÇTİMA HÜKÜMLERİ NASIL UYGULANMAKTADIR?

Aynı kişiye karşı farklı zamanlarda aynı suç işlenmişse TCK 43/1 zincirleme suç hükümleri,

Tek bir fiille birden fazla kişiye karşı işlenmişse TCK 43/2 aynı neviden fikri içtima hükümleri fail hakkında uygulama alanı bulacaktır.

Örneğin fail güveni kötüye kullanma suçu işlerken malın sahibi kişiden malı alıp mala zarar vererek suçu işlemişse fikri içtima hükümlerine göre fail hangi suçtan daha ağır cezayı alıyorsa failin sorumluluğu ona göre belirlenmektedir.

GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇUNDA HANGİ MAHKEME GÖREVLİDİR?

GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇUNDA HANGİ MAHKEME GÖREVLİDİR?

Güveni kötüye kullanma suçuna bakan mahkeme Asliye Ceza Mahkemesi’dir.

GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU ŞİKAYETE TABİ MİDİR VE ŞİKAYET SÜRESİ NEDİR?

GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU ŞİKAYETE TABİ MİDİR VE ŞİKAYET SÜRESİ NEDİR?

Güveni kötüye kullanma suçunun basit şekli şikayete tabi iken nitelikli halin varlığında şikayet şartı aranmamaktadır. Güveni kötüye kullanma suçu, basit ve nitelikli hal olmak üzere iki türlü işlenebilir. Suçun temel şekli şikayete tabidir (TCK 155/1) . Şikayet süresi, fiilin işlendiği ve failinin öğrenildiği tarihten itibaren 6 aydır. Bu 6 aylık süre hak düşürücü niteliktedir. 

Suçun nitelikli hali ise, şikayete tabi olmayıp suçlar arasında olmayıp şikayet süresi yoktur. Suçun nitelikli hallerinin dava zamanaşımı süresi 15 yıldır. Zarar gören kişi zamanaşımı süresi içinde her zaman şikayet hakkını kullanılabilir.

GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇUNDA SORUŞTURMA AŞAMASI NASIL OLUR?

GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇUNDA SORUŞTURMA AŞAMASI NASIL OLUR?

Suçun temel hali şikayete tabi tutulmuşken nitelikli halinin işlenmiş olması durumunda şikayete tabi değildir. Fakat nitelikli bir hal olmasına rağmen TCK 167/2’de belirtilen kişiler arasında gerçekleşmesi durumunda şikayete tabi tutulmaktadır. Şikayet hakkı zarar gören kişiye aittir (TCK 73/7).

HİZMET NEDENİYLE GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA NEDİR?

HİZMET NEDENİYLE GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA NEDİR?

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma bu suçun nitelikli hallerinden biri olarak TCK’de sayılmıştır. Fail ile mağdur arasında TBK hükümlerince bir hizmet sözleşmesi bulunmalıdır. Buradaki hizmet ilişkisi geçici bir ilişki değil sürekli nitelik arz etmelidir. Bu hizmet karşılığı bir ücret ödenmelidir. 

MESLEK VEYA SANATIN İCRASI GEREĞİ KENDİSİNE BIRAKILAN EŞYA ÜZERİNDE GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA NEDİR?

MESLEK VEYA SANATIN İCRASI GEREĞİ KENDİSİNE BIRAKILAN EŞYA ÜZERİNDE GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA NEDİR?

Bu duruma örnek olarak bir terziyi veya kuru temizlemeciyi örnek gösterebiliriz. Bir kişi elbisesini terziye teslim eder ve bu teslim ettiği elbise başka amaçlar için kullanılırsa bu durumda meslek veya sanatın icrası gereği kendisine bırakılan eşya üzerinde güveni kötüye kullanma oluştuğunu söyleyebiliriz.

GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇUNA İŞTİRAK MÜMKÜN MÜDÜR?

GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇUNA İŞTİRAK MÜMKÜN MÜDÜR?

TCK 155. madde kapsamında güveni kötüye kullanma suçunun faili suça konu malın zilyetliğinin devredildiği kişi olabilir. Suça iştirak eden şahıs azmettiren veya yardım eden olarak cezalandırılır

GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇUNDA CEZASIZLIK VE CEZADA İNDİRİM SEBEPLERİ NELERDİR?

GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇUNDA CEZASIZLIK VE CEZADA İNDİRİM SEBEPLERİ NELERDİR?

TCK 167. maddede düzenlenen cezasızlık ve cezada indirim sebepleri şunlardır:

  1. a) Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin
  2. b) Üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin veya evlat edinen veya evlatlığın
  3. c) Aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin, Zararına olarak işlenmesi halinde, ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz. Bu suçların, haklarında ayrılık kararı verilmiş olan eşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamayan kardeşlerden birinin
  4. d) Aynı konutta beraber yaşamakta olan amca, dayı, hala, teyze, yeğen veya ikinci derecede kayın hısımlarının zararına olarak işlenmesi halinde; ilgili akraba hakkında şikayet üzerine verilecek ceza, yarısı oranında indirilir.
  5. e) Altsoy veya üstsoya karşı işlenmiş ise şahsi cezasızlık hükümleri uyarınca kişiye ceza verilmemektedir. Aynı derecedeki kayın akraba için de bu cezasızlık hali geçerlidir. Şahsın kaynanası- kayınbabası vb. de bu kurala dahildir. Aynı şekilde Evlat edinen ve evlatlık arasında bu suçun işlenmesi durumunda da cezasızlık söz konusu olacaktır.

GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇUNDA ETKİN PİŞMANLIK HÜKÜMLERİ

GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇUNDA ETKİN PİŞMANLIK HÜKÜMLERİ

TCK 168’e göre güveni kötüye kullanma suçunda etkin pişmanlık hükümleri uygulama alanı bulabilmektedir. Etkin pişmanlık hükümlerinin faile uygulanabilmesi için bazı şartların gerçekleşmesi gerekmektedir. Bunlara bakıldığında suçun işlenmesinden sonra kovuşturma aşamasına geçilmeden fail işlediği suçtan pişman olmuş ve mağdurun uğradığı zararı gidermişse (aynen gidermiş olabilir, kısmen gidermiş olabilir veya tazmin etmiş olabilir.) suçun temel şeklinden üçte iki oranında indirim uygulanır. Kovuşturma aşamasından sonra bu şartlar gerçekleşirse faile verilen ceza yarı oranda indirilir. Şunu da belirtmek gerekir ki fail mağdurun zararını aynen giderememekle beraber kısmen giderecek veya tazmin etme suretiyle giderecekse mağdurun rızası bulunmalıdır.

GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇUNDA UZLAŞMA KURUMU NASIL İŞLEMEKTEDİR?

GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇUNDA UZLAŞMA KURUMU NASIL İŞLEMEKTEDİR?

Güveni kötüye kullanma suçunun temel şekli şikayete tâbidir ve CMK m. 253 gereği bu suçun temel şekli uzlaşma kapsamındadır. Suçun TCK 155/1’deki temel şekli taraflar için bir dava şartı olup eğer taraflar bu uzlaştırmadan sonuç alamazlarsa yargılama yoluna gidilmektedir. Nitelikli hali ise re’sen soruşturma kapsamında olduğundan şikayete tabi olmasa da yeni düzenlemeler ile uzlaştırma kapsamına alınmıştır.

GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇUNDA TAZMİNAT

GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇUNDA TAZMİNAT

Ceza hukuku kapsamına giren bir suç oluştuğu zaman eğer ortada maddi veya manevi bir zarar doğmuşsa tazminat davası açılabilir.  Türk Borçlar Kanunu madde 49’a göre ortada maddi veya manevi bir zarar söz konusu olmalıdır.

TBK’nın 49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür…” şeklinde düzenlenmiştir. Madde metni incelendiğinde sorumluluğun şartları;

1- Hukuka aykırı fiil,

2- Zarar,

3- Kusur,

4- İlliyet bağı şeklinde sıralanabilecektir.

GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇUYLA İLGİLİ YARGITAY KARARLARI

GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇUYLA İLGİLİ YARGITAY KARARLARI

“Sanıkların, katılan şirkete ait çalıştıkları mağazada kendilerine teslim edilmiş olan 642 parça ürünü yapılan sayım neticesinde teslim etmeyip uhdelerinde tutarak haksız yarar sağladıkları, bu suretle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda; sanık savunmaları, katılan … tanık beyanları ile oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, sanıkların üzerlerine atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediklerinin sabit olmadığı gerekçesine dayanan sanıkların beraatlerine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin sübuta ve eksik incelemeye ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 31/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”

“Sanığın, katılanların motorlu taşıtları ile ilgili sigorta, bandrol ve vize işlemlerini yaptırmak amacıyla kendilerinden para aldığı ve parayı aldıktan sonra gerekli işlemleri yapmayarak her bir katılana karşı ayrı ayrı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanığın, katılanların motorlu taşıtları ile ilgili sigorta, bandrol ve vize işlemlerini yaptırmak amacıyla kendilerinden para aldıktan sonra gerekli işlemleri yapmamaktan ibaret olduğu, sanık ile katılanlar arasında TCK 155/2 kapsamında vekalet ya da ücret ilişkisinin bulunmadığı, bu haliyle sanığın eyleminin uzlaştırma kapsamında kalan basit güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeden belirtilen suçtan mahkumiyeti yerine suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı açısından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 16/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”

“Sanığın, rent a car işi yapan müştekiden… plakalı otomobili 06/06/2012 tarihinde bir aylığına kiraladığı, 06/07/2012 tarihinde otomobilin teslim etmesi gerektiği halde sanığın iade etmeyerek hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia olunan olayda; rent a car işi yapan müştekiden araç kiralayıp iade etmemek şeklinde gerçekleşen eylemin kül halinde 5237 sayılı TCK’nın 155/1. maddesinde düzenlenen ve takibi şikayete tabi olan güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı, müştekinin 05.03.2013 tarihli celsede zararının tamamının karşılandığı ve şikayetçi olmadığına dair beyanı dikkate alındığında, sanığa yüklenen güveni kötüye kullanma suçunun soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayete bağlı olduğu, sanığın şikayetten vazgeçmeyi kabul etmesi halinde CMK 223/8. maddesi gereği düşme kararı verilmesi gerektiği gözetilerek, 5237 sayılı TCK’nın 73/6. maddesi gereğince şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği hususunda sanığın beyanı saptanarak sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken vasıfta hataya düşülmek sureti ile hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,…”

Harbiye Hukuk

CEREN AYDIN

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak Gerekli alanlar işaretlendi *

Yorum Yap