İcra ve İflas HukukuHACZEDİLEMEYEN MALLAR VE HAKLAR

Türk hukukunda icra ve iflas hükümlerini içeren 2004 sayılı Kanun alacaklının alacağına kavuşması için birtakım düzenlemeler öngörmüştür. Bu kapsamda hukukumuza kabul edilen bir icra prosedürü bulunmaktadır ve bu icra prosedürü kapsamında borcunu ödeyemeyen borçlunun malları haczedilerek satılır ve böylece alacaklı alacağına kavuşur.

Bu noktada aslolan husus, alacaklının alacağına kavuşmasıdır bu yüzden de kural olarak borçlunun tüm malvarlığı ve hakları haczedilebilir. Borçlunun haczedilemeyecek malvarlığı ve hakları kural olarak kanunda düzenlenmelidir.

Bu makalenin konusu da tam olarak bu istisnaları oluşturmaktadır. Bu makalede haczedilemeyen mallar ve haklar nelerdir sorusuna cevap verilecek ve bu kapsamda haczedilmezlik şikayetine değinilecektir. Keyifli okumalar dileriz.

İCRA VE İFLAS HUKUKUNDA HACİZ NE DEMEKTİR?

İcra prosedüründe alacaklının alacağına kavuşması için birtakım prosedürlerin belirlendiği yukarıda açıklanmıştı. Bu prosedürün bir parçası da hacizdir.

Alacağını ödemeyen borçluya karşı her zaman ilamsız icra takibinde bulunulabilmesi mümkündür. İcra dairesinden yapılan bu takibe müteakiben borçluya bir ödeme emri gönderilmektedir ve belirli bir süre verilerek bu ödeme emrine itirazı var ise bildirilmesi istenmektedir.

Bu bildirimden sonra borçlu, ödeme emrine süresi içinde itiraz etmez veya süresi içinde itiraz eder ve itirazdan sonra ilgili davalar açılır ve bu davaları da kaybederse artık ödeme emri kesinleşir.

Bu ödeme emrinin gerçekleşmesinden sonra icra takibini açan alacaklı, süresi içinde ve talep etmek suretiyle borçlunun malvarlığı için haciz işlemlerini başlatabilir. Bu noktada başlayan haczi, borcunu ödemeyen borçlunun malvarlığının devlet gücü yoluyla satılması şeklinde tanımlamamız mümkündür. Bu bağlamda haciz işleminde, alacağın ödenmesi adına borçluya ait mal ve haklara devlet, kanunen el koymaktadır.

Bu bilgilerden de anlaşılacağı üzere icra prosedüründe hem çok fazla süre vardır hem de birçok kurum talep yoluyla işletilebilmektedir. Dolayısıyla böyle bir durum ile karşı karşıya olan kişilerin bu noktada tek devam etmeleri yerine profesyonel bir destek almaları şiddetle tavsiye edilmektedir. Zira tek başına devam edildiğinde hak kayıplarının yaşanma olasılığı oldukça yüksektir.

İcra prosedürünün ve bu prosedürü takip eden haciz işlemlerinin doğrudan borçlunun malvarlığına yani mülkiyet hakkına kanunen el uzatılması olduğu düşünüldüğünde de sonuçları oldukça ağır olabilmektedir.

HACZİ MÜMKÜN OLMAYAN MAL (HACZEDİLMEZLİK) NE DEMEKTİR?

Türk hukukuna göre icra sisteminde kuralın alacaklının alacağa kavuşması olduğundan yukarıda bahsedilmişti. Buna bağlantılı olarak aslolan husus borçlunun mal ve haklarının haczedilmesidir.

Yer alan bu düzenlenmeye dair hiçbir istisnanın bulunmamasının toplumda kargaşa yaratacağından hiç şüphe yoktur. Bu sebepten dolayı kanun koyucu bazı mal ve hakları “haczedilemeyen mallar ve haklar” kapsamında kısıtlamıştır.

Haczedilemeyen mallar ve hakların toplumda gerek sosyal yaşantı gerek aile yaşantısı gerekse de başka sebeplerden dolayı haczedilmesi mümkün değildir. Haczedilemeyen mallar ve hakların neler olduğu hususu ise kanun koyucunun takdiri yetkisindedir. Bu husus 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda ve türlü yasal mevzuatlarda düzenlenmiştir.

HACZEDİLMEZLİK DEĞERLENDİRMESİNİ YAPMAKLA YETKİLİ ORGAN

Aslolan kuralın alacaklının alacağına kavuşması olmasının yanı sıra haczedilemeyen mallar ve hakların da olduğundan yukarıda bahsedilmiştir. Bu bağlamda eğer ortada yapılması yasak olan bir işlem varsa bunun denetimi de yapılmak zorundadır. Tam bu noktada okurların aklına “o halde kanunda düzenleme alanı bulan haczezilemeyen mal ve hakların haczedilemezlik değerlendirmesini kim yapmaktadır?” sorusu gelmektedir.

Bilindiği üzere haciz işlemleri re’sen yürümemektedir, talep üzerine haciz kurumu işletilebilmektedir. Bu talebin kapsamına hangi mal ve haklar bakımından haciz konulacağı hususu da yer almaktadır. Dolayısıyla borçlunun mal ve haklarının haczedilmesi talebi de yine alacaklıdan gelmektedir.

Bu talep kapsamında alacaklı, kanuna ve dolayısıyla da hukuk düzenine aykırı bir takım haciz taleplerinde bulunmuş olabilir. Bu noktada denetimi, haczedilemeyen mallar ve hakların neler olduğunu bilen icra müdürü ve memurları yapmaktadır. Dolayısıyla da haczedilemeyen mallar ve hakların denetimine yetkili organ icra dairesidir.

HUKUKSAL DÜZENLEMELERDE HACZEDİLEMEYEN MALLAR VE HAKLAR

Aslolan hususun alacaklının alacağına kavuşması kapsamında borçlunun mal ve haklarında haciz yapılması olmasına karşılık her mal ve hak için bu durumun mümkün olmadığını dolayısıyla haczedilemeyen mallar ve hakların hukuk düzenimizde ve kanunlarımızda yer aldığından yukarıda bahsedilmişti. Haczedilemeyen mallar ve haklar birçok farklı kanunda düzenlenmiştir. Bunlardan en önemlisi 2004 sayılı Kanun’da yer alan 82 ve 83. maddelerdir.

Bu maddelerde tamamı haczedilemeyen mallar ve haklar ile bir kısmının haczi caiz olan mal ve haklar düzenlenmiştir. Bu kanundan başka 442 sayılı Köy Kanunu, 5393 sayılı Belediye Kanunu, 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu, 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumuna İlişkin Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun, 4857 sayılı İş Kanunu gibi kanunlarda haczedilemeyen mallar ve haklara ilişkin düzenlemeler yer almaktadır.

TAMAMI HACZEDİLEMEYEN MALLAR VE HAKLAR

Haczedilemeyen mallar ve haklar konusunda tamamı haczedilemeyen mallar ve haklar ile bir kısmı haczedilemeyen mallar ve haklar bakımından ayrım yapılabilir.

Tamamı haczedilemeyen mallar ve haklardan ilki devir olanağı bulunmayan mal ve haklardır. Başka bir anlatımla bir mal veya hakkın devri mümkün değilse o mal veya hakkın haczedilmesi de mümkün olmamaktadır. Devri mümkün olmayan haklar aynı zamanda kişiye sıkı sıkıya bağlıdır.

Devri mümkün olmayan haklara oturma(sükna) hakkı örnek verilebilir. Aynı şekilde devri mümkün olmadığından dolayı manevi tazminatların da haczedilmesine olanak yoktur.

Yukarıda sayılanlardan başka tamamı haczedilemeyen mallar ve haklara 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 82. maddesi örnek verilebilir. Bu maddede tamamı haczedilemeyen mallar ve haklar sayılmıştır. Bu makalenin “İCRA VE İFLAS KANUNU’NDA DÜZENLENEN HACZEDİLEMEYEN MALLAR VE HAKLAR” isimli başlığında tüm fıkralar tek tek incelenmiştir.

MEDENİ KANUN KAPSAMINDA HACZEDİLEMEYECEK HAKLAR

Haczedilemeyen mallar ve haklar yalnızca 2004 sayılı Kanun’da düzenlenmemektedir. Haczedilemeyen mallar ve haklar hususu, bu kanunun yanı sıra başta Türk Medeni Kanunu olmak üzere birçok kanunda kendisine düzenleme alanı bulmaktadır.

Türk Medeni Kanun madde 23 uyarınca kişiye sıkı sıkıya bağlı hakların haczi mümkün olmamaktadır. Buna bağlı olarak devri de mümkün olmadığından dolayı aynı kanunun 25. maddesinde düzenlenen manevi tazminatın da haczi mümkün değildir.

Medeni kanunda yer alan ve haczi caiz olmayan mal ve haklardan en önemlisi yoksulluk nafakasıdır. 2004 sayılı Kanun’un 83. maddesi uyarınca yoksulluk nafakasına haciz konulamayacağı hüküm altına alınmıştır.

Türk medeni Kanunu’nda 794. madde ve devamı maddelerinde düzenlenen intifa hakkının da bu bağlamda haczedilmesi mümkün değildir.

Yine kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olmasından ötürü Türk Medeni Kanunu 823. maddede yer alan oturma hakkının da haczi mümkün değildir.

Aynı kanunun 838. Maddesi uyarınca devri mümkün olmayan diğer irtifak haklarının da haczedilme imkanı bulunmamaktadır.

İCRA VE İFLAS KANUNU’NDA DÜZENLENEN HACZEDİLEMEYEN MALLAR VE

HAKLAR

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 82. Maddesinde haczedilemeyen mallar ve haklar düzenlenmiştir. Buna göre:

  • Devlet malları. Devlet mallarının haczedilemezliği önemli bir konudur. Haczedilemeyen mallar ve haklar kapsamında sayılan devlet malları için icra takibi yapılabilir ancak haciz işlemi uygulanamaz. Devletin malları ibaresinden anlaşılması gereken husus devletin ve kamu tüzel kişilerinin mallarının haczedilememesidir. Yoksa haczedilemeyen mallar ve haklar kapsamında dernek ve vakıf malları yer almamaktadır.
  • Ekonomik faaliyeti, sermayesinden ziyade bedenî çalışmasına dayanan borçlunun mesleğini sürdürebilmesi için gerekli olan her türlü eşya. Buradan ise borçlunun mesleğinin sermayeden ziyade bedeni iş gücüne dayandığı bir hali görmekteyiz. Eğer böyle bir borçlu varsa, bu borçlunun mesleğini devam ettirebilmesi adına gerekli eşyalar(mesela o iş için gerekli olan kıyafet) haczedilemeyen mallar ve haklar kapsamındadır.
  • Para, Kıymetli Evrak, Altın, Gümüş, Değerli Taş, Antika Veya Süs Eşyası Gibi Kıymetli Şeyler Hariç Olmak Üzere, Borçlu Ve Aynı Çatı Altında Yaşayan Aile Bireyleri İçin Lüzumlu Eşya; Aynı Amaçla Kullanılan Eşyanın Birden Fazla Olması Durumunda Bunlardan Biri. Bu fıkra ile kanun koyucunun alacak-borç ilişkisine bakış açısını görmekteyiz. Bu bağlamda amaç salt olarak alacaklının alacağına kavuşması değil, alacaklının alacağa kavuşmasının yanında borçlunun da hayatını devam ettirebilmesidir.

Bu bağlamda borçlunun mutfağında yer alan buzdolabı gibi veya evinde bulunan yatak benzeri eşyalar haczedilemez. Bunların birden çok olması halinde ise bir tanesi borçluya bırakılmak kaydıyla haciz mümkündür.

  • Borçlu Çiftçi İse Kendisinin Ve Ailesinin Geçimi İçin Zaruri Olan Arazi Ve Çift Hayvanları Ve Nakil Vasıtaları Ve Diğer Eklenti Ve Ziraat Aletleri; Değilse, Sanat Ve Mesleği İçin Lüzumlu Olan Alet, Edevat Ve Kitapları Ve Arabacı, Kayıkçı, Hamal Gibi Küçük Nakliye Erbabının Geçimlerini Temin Eden Nakil Vasıtaları. Bu bağlamda çapa, tarım için at, öküz, eşek gibi hayvanlar örnek verilebilir. Bunlar da haczedilemeyen mallar ve haklar kapsamındadır.

Bu noktada eşyanın sermaye ağırlıklı olup olmaması hususuna dikkat edilmesi gerekmektedir. Örnek verilecek olursa bir güzellik merkezinde bulunan koltuk haczedilemezken bir işletmenin sahip olduğu jenaratör haczedilebilir.

  • Borçlu Ve Ailesinin İdareleri İçin Lüzumlu İse Borçlunun Tercih Edeceği Bir Süt Veren Mandası Veya İneği Veyahut Üç Keçi Veya Koyunu Ve Bunların Üç Aylık Yem Ve Yataklıkları. Bu noktada kanunun lafzından da anlaşılacağı üzere burada borçlunun çiftçi olmasına gerek yoktur. Bunun yanı sıra aynı zamanda borçluya seçim hakkı tanınmıştır.
  • Borçlunun Ve Ailesinin İki Aylık Yiyecek Ve Yakacakları Ve Borçlu Çiftçi İse Gelecek Mahsul İçin Lazım Olan Tohumluğu. Burada süre sınırlandırması bulunmaktadır ve borçlunun çiftçi olması halinde ek bir düzenleme yer almaktadır. Bunlar da haczedilemeyen mallar ve haklar kapsamındadır.
  • Borçlu Bağ, Bahçe Veya Meyve Veya Sebze Yetiştiricisi İse Kendisinin Ve Ailesinin Geçimi İçin Zaruri Olan Bağ Bahçe Ve Bu Sanat İçin Lüzumlu Bulunan Alet Ve Edevat; Geçimi Hayvan Yetiştirmeye Münhasır Olan Borçlunun Kendisi Ve Ailesinin Maişetleri İçin Zaruri Olan Miktarı Ve Bu Hayvanların Üç Aylık Yem Ve Yataklıkları. Oldukça uzun olan bu fıkrada haczedilemeyen mallar ve haklar bakımından yeterli açıklama bulunmaktadır.

Sadece unutulmaması gereken nokta şudur ki bu 82. maddenin 5. fıkrası uyarınca haciz yapılamamasının sebebi borçlunun süt ihtiyacı iken bu yani 7. Fıkrası uyarınca haciz yapılamamasının sebebi borçlunun direkt olarak geçimini hayvan yetiştiriciliğinden sağlamasıdır. Pratikte pek farkı olmamakla birlikte teorik olarak fark bu şekildedir.

  • Borçlar Kanununun 510 uncu maddesi mucibince haczolunmamak üzere tesis edilmiş olan kaydı hayatla iratlar.
  • Memleketin ordu ve zabıta hizmetlerinde malül olanlara bağlanan emeklilik maaşları ile bu hizmetlerden birinin ifası sebebiyle ailelerine bağlanan maaşlar ve ordunun hava ve denizaltı mensuplarına verilen uçuş ve dalış tazminat ve ikramiyeleri, Askeri malüllerle, şehit yetimlerine verilen terfi zammı ve 1485 numaralı kanun hükmüne göre verilen inhisar beyiye hisseleri
  • Bir muavenet sandığı veya cemiyeti tarafından hastalık, zaruret ve ölüm gibi hallerde bağlanan maaşlar. Burada yardımlaşma sandıklarından elde edilen gelirlerin haczedilemeyeceğinden bahsedilmektedir.
  • Vücut veya sıhhat üzerine ika edilen zararlar için tazminat olarak mutazarrırın kendisine veya ailesine toptan veya irat şeklinde verilen veya verilmesi lazım gelen paralar. Burada bahsedilen tazminat manevi tazminat değildir. Manevi tazminatın da haczi mümkün değildir ancak manevi tazminatın haczinin mümkün olmaması durumunun dayanağı bu hüküm değildir.

Haczedilemeyen mallar ve haklar kapsamında manevi tazminat alacağı haczedilemez çünkü manevi tazminat alacağı, maddi hukuk bakımından başkasına devredilmesi imkanı bulunmayan bir alacak türüdür.

  • Borçlunun haline münasip evi. Maddenin belki de en önemli fıkralarından bir tanesi bu fıkradır. Bu fıkra uyarınca borçlunun haline münasip evi, haczedilemeyen mallar ve haklar kapsamındadır. Haline münasip ev teriminden anlaşılması gereken husus önemlidir.

Her şeyden önce buradaki münasiplik denetimi kapsamında hiç şüphe yoktur ki borçlunun sosyal durumuna bakılması gerekmektedir. Yani borçlunun evinde kendi ailesi dışında başka kişiler de olabilir ve bunlara bakıyor olabilir. Dolayısıyla münasiplik konusu somut olaydan somut olaya değişmekte ve tek bir doğru olmamaktadır.

Aynı zamanda borçlu; haline münasip bir evi olması şartını, borçlunun sadece tek bir evi olduğunda kendiliğinden karşılamaz. Eğer küçük bir ailesi varsa ve yaşadığı ev ailesine kıyasla büyük bir evse bu noktada bir tespit yapılmalı ve evin satılması, borçluya da münasip bir eve geçebileceği miktar bırakılmalıdır.

  • Öğrenci Bursları. Öğrenci burslarının da haczi mümkün değildir.
  • Sonraki fıkralar uyarınca haczedilemeyen mallar ve haklar bakımından önemli bir kural da aynı maddenin 2, 4, 5, 7 ve 12. fıkralardaki istisnadır. Bu fıkralarda sayılan ilgili durumlar bakımından haciz yapılabilmesi takdirinin yüksek olmasına bağlıdır. Başka bir deyişle, yukarıda da açıklandığı şekilde haczin mümkün olmamasına karşılık, 2,4,5,7 ve 12. fıkralardaki malların değeri yüksekse, uygun bir kısmı borçluya bırakılmak kaydıyla
  1. maddeden başka bir de aynı kanunun bir sonraki yani 83. Maddesinde tamamı değil ancak bir kısmı haczedilemeyen mallar ve haklar gösterilmiştir. Kanun hükmünde:

Maaşlar, tahsisat ve her nevi ücretler, intifa hakları ve hasılatı, ilama müstenit olmayan nafakalar, tekaüt maaşları, sigortalar veya tekaüt sandıkları tarafından tahsis edilen iratlar, borçlu ve ailesinin geçinmeleri için icra memurunca lüzumlu olarak takdir edilen miktar tenzil edildikten sonra haczolunabilir. Ancak haczolunacak miktar bunların dörtte birinden az olamaz. Birden fazla haciz var ise sıraya konur. Sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemez.

Şeklinde düzenlenmiştir. Bu düzenleme uyarınca borçlunun kendisi ve ailesinin geçimi için belirli bir ücret bırakılmakta ve geri kalanı haczedilmektedir. Bu yüzden bir kısmı haczedilebilen mal ve haklar bölümünde yer almaktadır.

ÖZEL KANUNLARDA DÜZENLENEN HACZEDİLEMEYEN MALLAR VE HAKLAR

Her ne kadar aslolan hususun haciz yoluyla alacaklının alacağa kavuşması olması olsa da kanuni düzenlemeler eşliğinde bazı mal ve hakların haczedilemez olduğunu ve bu bağlamda 2004 sayılı Kanun’un düzenlemelerinden yukarıda bahsedilmişti.

Haczedilemeyen mallar ve haklar yalnızca 2004 sayılı Kanun’da düzenleme alanı bulmamakta başka kanunlarda da yer almaktadır:

  • 4857 sayılı Kanun’un 35. Maddesi uyarınca işçinin aylık ücretinin çeyreğinden fazlası haczedilemez.
  • 442 sayılı Köy Kanunu madde 8 uyarınca köyün orta malı devlet malı sayıldığından dolayı 2004 sayılı Kanun’un 82/1 atfıyla haczi mümkün değildir.
  • 5411 sayılı Kanun uyarınca Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun mallarının haczi mümkün değildir.
  • 5199 sayılı Kanun uyarınca ticari amaç güdülmemesi şartıyla bakılan ev hayvanlarının haczi mümkün değildir.
  • 5502 sayılı Kanun uyarınca Sosyal Güvenlik Kurumu’nun malları haczedilemez.
  • 5809 sayılı Kanun uyarınca telefon numarası, hat kullanımı, internet alan adları gibi mal ve hakların haczi mümkün değildir.

BİR KISMI HACZEDİLEMEYEN MALLAR VE HAKLAR

Hacze konu mallar bakımından tamamı haczedilemeyen mallar ve haklar ile bir kısmı haczedilemeyen mallar ve haklar olarak ikili ayrım yapılabilmesinin mümkün olduğundan yukarıda bahsedilmişti. Bu ayrım kanun sistematiğinde de yer almakta ve tamamı haczedilemeyen mallar ve haklar 2004 sayılı Kanun’un 82. Maddesinde düzenlenirken bir kısmı haczedilemeyen mallar ve haklar aynı kanunun bir sonraki maddesinde düzenlenmiştir. bu hüküm uyarınca:

  • Her türlü ücret ve maaşın,
  • İntifa hakları ve o haklardan elde edilen gelirin,
  • İlama bağlı olmayan nafakanın,
  • Sigorta ve tekaüt(emekli) sandığından yapılan yardımların,

Bir kısmı haczedilebilmektedir. Kanun hükmü uyarınca belirlenecek olan “bir kısım” çeyrekten az olamamaktadır. İşçi ücretine dair özel kanun uyarınca işçi ücretinin çeyreğinden fazlası haczedilemez dolayısıyla da İcra ve İflas Kanunu uyarınca belirlenen en alt limit olan 1/4, işçi ücreti bakımından en üst limittir.

 HACZEDİLMEZLİK ŞİKÂYETİ NEDİR? NASIL YAPILIR?

Makalenin bu kısmına kadar haczedilemeyen mallar ve haklar hakkında bilgi verildi. Bu bağlamda haczedilmezlik şikayetine de değinilmesinde oldukça önem vardır.

Haczedilmezlik şikayeti kurumu hemen herkesçe duyulmuştur. Peki herkesin duymuş olduğu bu haczedilmezlik şikayeti nedir? Bir malın haczedilip haczedilemeyeceğinin takdirinin icra müdürünce yapıldığından yukarıda bahsedilmişti.

Takdir hakkı icra müdüründeyken icra müdürünün kanuna aykırı hareket etme olanağı da bulunmaktadır. İşte böyle durumlarda haczedilmezlik şikayeti ön plana çıkmaktadır.

Haczedilmezlik şikayeti yolu ile icra müdürünün vermiş olduğu hatalı kararlar düzeltilmeye çalışılmaktadır. Haczedilmezlik şikayeti bakımından icra müdürünün davranışı tamamı haczedilemeyen bir malın haczedilmesi üzerine kanuna aykırılıktan kaynaklı bir durum olabileceği gibi bir kısmı haczedilemeyen mal üzerinde, kanunda öngörülen sınırlardan fazla haciz konulmasından dolayı somut olay kaynaklı bir durum da olabilir. İki durumda da haczedilmezlik şikayeti yapılması mümkündür.

Burada değinilmesi gereken bir diğer husus da icra müdürünün takdir yetkisinin sınırıdır. İcra müdürünün takdir yetkisi, haczi talep olunan mal veya hakkın kanunen haczedilip haczedilememesinden ibarettir. Dolayısıyla da talep doğrultusunda yapılan hacizde borçlu eğer ilgili haczin kanuna aykırı olduğunu düşünüyorsa haczedilmezlik şikayeti yolunu işleterek icra müdürünün yapmış olduğu haczin kaldırılması istemelidir.

Haczedilmezlik şikayeti başvurusu icra mahkemesine yapılmalıdır. Haczedilmezlik şikayetinde başvuru süresi ise haczin öğrenilme tarihinden itibaren yedi gündür. Ancak bazı hallerde haczedilmezlik şikayeti süreye bağlı değildir. Bilhassa kamu düzenini ilgilendiren bu durumlara, 2004 sayılı Kanun’un 82. maddesinin 1. fıkrasında sayılan devlet malları örnek verilebilir. O halde devlet malının haczedilmesi hali gibi kamu düzenini yakından ilgilendiren hallerde haczedilmezlik şikayeti süreye bağlı değildir.

HACZEDİLEMEYEN MALLAR VE HAKLAR

HACZEDİLEMEYEN MALLAR VE HAKLAR

HARBİYE HUKUK BÜROSU İCRA AVUKATI HUKUK & DANIŞMANLIK HİZMETLERİMİZ

Makalenin bu bölümüne kadar haczedilemeyen mallar ve haklar ile bu hacizlerin yapılması halinde işletilebilecek olan haczedilmezlik şikayeti kurumu anlatılmıştır.

Türk hukukunda 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda öngörülen icra prosedürü karmaşık bir prosedürdür. Karmaşık bir prosedür olmasının yanı sıra icra prosedürü bir dava değildir. Bu yüzden bir icra dosyasının icra dairesi yoluyla sürekli ve aktif bir şekilde takip edilmesi gerekmektedir.

Bu bağlamda icra prosedürünün büyük bir kısmı talep ile çalışmaktadır. Bununla beraber icra, borçlunun hayatını oldukça yakından ilgilendirir zira borçlunun mülkiyet hakkına devlet eliyle doğrudan bir müdahale söz konusudur. Aynı zamanda yukarıda da “HACZEDİLMEZLİK ŞİKÂYETİ NEDİR? NASIL YAPILIR?” başlığında açıklandığı üzere kısa bir şikayet süresi ve sıkı bir prosedür vardır.

Bu prosedürlerin doğru yürütülememesi, borçlunun çok ciddi hak kayıplarına uğramasına sebebiyet vermektedir. Tam da burada Harbiye Hukuk Bürosu olarak bizler devreye girmekteyiz. Bu noktada profesyonel kadromuzla sizlere tam donanımlı bir şekilde icra hukuku hizmeti verebilmekten dolayı büyük bir gurur ve mutluluk duymaktayız.

SIKÇA SORULAN SORULAR

Hangi Mallar Haczedilemez?

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda öngörülen tamamı haczedilemeyen mallar ile özel kanunlarda ayrıca öngörülmüş mallar haczedilemez. Aynı şekilde 2004 sayılı Kanun’da bir kısmı haczedilebilen mallarda da aşkın tutarda bir mal haczi yapılması mümkün değildir.

Haciz Konulamayacak Alacaklar Nelerdir?

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu madde 83 uyarınca her türlü ücret alacağına ilişkin aşkın tutarda haciz yapılamaz. Bundan başka devri mümkün olmayan alacaklar ile İcra ve İflas Kanunu madde 82 kapsamında yasaklanan alacaklara haciz konulamaz.

Evde Haczedilemeyecek Şeyler Nelerdir?

İcra ve İflas Kanunu madde 82 uyarınca evdeki lüzumlu eşyalar haczedilemez. Bu bağlamda buzdolabı, tencere, fırın, televizyon gibi eşyalar lüzumlu eşya olarak sayılabilir. Lüzumlu eşyaların birden fazla olması halinde bunlardan bir tanesi borçluya bırakılmak kaydıyla haciz mümkündür.

Öğrenci Bursu Haczedilir Mi?

İcra ve İflas Kanunu 82. madde uyarınca öğrenci bursunun haczi mümkün değildir.

Nafaka Haczedilir Mi?

Yoksulluk nafakasının haczi mümkün değildir.

İşyerinde Haczedilemeyecek Mallar Nelerdir?

İcra ve İflas Kanunu 82/1-2 maddesine uygun malların haczedilme olanağı bulunmamaktadır.

Haczedilemeyen Mallar Haczedilirse Ne Olur?

İcra müdürünün kanuna veya olaya aykırı takdiri sonucunda haczedilemeyecek bir mal haczedilmişse borçlu, haczedilmezlik şikayeti yoluyla icra mahkemesine ilgili haciz için şikayette bulunup haczin kaldırılmasını isteyebilir.

HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYET DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ

Haczi kabil olmayan bir malın haczedilmesi durumunda bu durumun icra mahkemesine şikayet yoluyla bildirilebileceğinden ve yapılan bu bildirimden sonra haczin kaldırılabileceğinden yukarıda bahsedilmişti. Bu makalede son olarak örnek bir dilekçe göstermek makale konusu durumun daha iyi anlaşılmasına olanak sağlayacaktır.

Unutulmaması gereken bir durum vardır ki o da her davanın dilekçesinin kendisine özel olması gerektiğidir çünkü her somut olay birbirinden oldukça farklıdır. Dolayısıyla herhangi bir yerden bulunan bir dilekçenin kopyala yapıştır şekilde kullanılarak dava açılması veya bu şekilde alınan dilekçelerle icra takibine dair işlemler yapılması, davayı açan veya icra takibinde işlemler yapan kişinin oldukça aleyhine sonuçlar doğurabilir. Bu yüzden eğer böyle bir durumunuz varsa Harbiye Hukuk Bürosu olarak bizlerden profesyonel destek almanız süreci sağlıklı bir şekilde atlatmanızı sağlayacaktır.

İSTANBUL İCRA HUKUK MAHKEMESİNE

ŞİKAYET EDEN

(BORÇLU)                              : A

VEKİLİ                                    : Av. Haşim ELMAS

KARŞI TARAF

(ALACAKLI)                          : B

DAVA KONUSU                     : Haczedilmezlik şikayetimizden ibarettir.

 AÇIKLAMALAR                   :

  • İstanbul 5. İcra Müdürlüğünün 2024/1 sayılı esas dosyası yoluyla müvekkilim A adına takip yapılmıştır.
  • Yapılan bu takip uyarınca müvekkilimin dükkanında bulunan tek dikiş makinesi haczedilmiştir.
  • Yapılan bu haciz sebebiyle müvekkilim işine devam edememektedir. Bu durum da İcra ve İflas Kanunu’nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 2. bendine aykırılık teşkil etmektedir.

HUKUKİ DELİLLER                 :   Haciz tutanakları ve her türlü yasal delil

HUKUKİ NEDENLER               : İcra ve İflas Kanunu 82/1-2 ve her türlü yasal mevzuat

TALEP VE İSTEM                     : Yukarıda açıklanan sebeplerle haczedilen dikiş makinesi üzerinde haczin kaldırılmasını yapılan bu haczedilmezlik şikayeti kapsamında vekaleten arz ve talep ederim.

 

Ensar Emin GÜNAY

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak Gerekli alanlar işaretlendi *

Yorum Yap