İhtarname, bir kişi veya kurumun karşı tarafa resmi bir uyarı veya talep niteliğinde gönderdiği yazılı bildirime verilen addır. Günlük dilde bazen ihbarname olarak da anılır. Bu belge ile gönderen taraf, kanundan veya sözleşmeden doğan haklarını kullanacağını bildirir, karşı tarafı belirli bir konuda uyarmış veya talepte bulunmuş olur. İhtarname noter aracılığıyla gönderildiğinde resmi belge niteliği kazanır ve ileride ortaya çıkabilecek uyuşmazlıklarda delil olarak kullanılabilir. Peki ihtarname neden önemlidir ve nasıl hazırlanıp gönderilir? İşte Türkiye’de vatandaşların sıkça merak ettiği ihtarname ile ilgili tüm detaylar.
İÇİNDEKİLER
- İHTARNAME NEDİR?
- İHTARNAME NİÇİN GÖNDERİLİR?
- İHTARNAME NASIL YAZILIR?
- İHTARNAME NASIL GÖNDERİLİR?
- NOTERDEN İHTAR ÇEKME İŞLEMİ
- İHTARNAME ÜCRETİ VE MASRAFLARI
- İHTARNAME ÇEKERKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
- HANGİ DURUMLARDA İHTARNAME ÇEKİLİR?
- AVUKAT OLMADAN İHTARNAME ÇEKİLİR Mİ?
- İHTARNAME ÇEKİLDİKTEN SONRA NE OLUR?
- SIKÇA SORULAN SORULAR
- İhtarname ile ihbarname arasında fark var mı?
- İhtarnameyi noter olmadan gönderebilir miyim?
- Noterden ihtarname kaç günde karşı tarafa ulaşır?
- İhtarname ücreti ne kadar, bu masrafı kim öder?
- İhtarnameye cevap vermek gerekli mi?
- İhtarnameye nasıl cevap verilir?
- İki haklı ihtar nedir?
- İhtarname çekmeden dava açabilir miyim?
- Karşı taraf ihtarnameyi almazsa ne olur?
- İhtarname masraflarını karşı tarafa yükleyebilir miyim?
İHTARNAME NEDİR?
İhtarname, hukuki anlamda “bir hakkın kullanılması veya bir talebin iletilmesi amacıyla karşı tarafa yapılan yazılı bildirim” demektir. Noterlik Kanunu Yönetmeliği’nin 98. maddesinde, her türlü hukuki işlemlerde muhataba kanun, sözleşme, örf ve adetten doğan hak ve taleplerin yazılı olarak bildirilmesi işleminin ihtarname veya ihbarname olarak tanımlandığı belirtilmiştir. Bu resmi uyarı mektubu, genellikle noter aracılığıyla gönderilir ve bu sayede belgenin içeriği, gönderim tarihi ve karşı tarafa tebliği resmi olarak kayıt altına alınır. İhtarname göndermek, hak kayıplarını önlemek ve ileride mahkemede delil teşkil etmesini sağlamak amacıyla tercih edilen bir yöntemdir.
İhtarname ile gönderici, karşı taraftan belirli bir edimi yerine getirmesini ister veya belli bir haksız davranışı sonlandırması konusunda resmi uyarıda bulunur. Örneğin, bir alacaklı borçluya borcunu ödemesi için süre vererek ihtar çekebilir ya da bir kiraya veren, kiracısına sözleşmeye aykırı davranışlarını durdurması için ihtarname gönderebilir. İhtarname gönderilmesi bazı durumlarda kanunen zorunlu olmasa bile, çoğu zaman dava açmadan önce atılan önemli bir adım olarak tavsiye edilir. Böylece muhatap, ciddi bir girişimde bulunulduğunu anlar ve çoğunlukla sorumluluğunu yerine getirme yoluna gider.
İHTARNAME NİÇİN GÖNDERİLİR?
İhtarname gönderilmesinin çeşitli amaçları ve avantajları vardır:
- Hak Talebi veya Uyarı: Bir ihtarname, karşı tarafa açıkça bir talepte bulunmak (örneğin borcun ödenmesi, kusurlu malın değiştirilmesi gibi) veya bir uyarı yapmak (örneğin rahatsız edici davranışların sonlandırılması gibi) için gönderilir. Bu sayede muhatap, durumdan haberdar edilir ve kendisine yükümlülüklerini yerine getirmesi için resmi bir fırsat tanınır.
- Delil Oluşturma: Noter kanalıyla çekilen ihtarname, daha sonra çıkabilecek uyuşmazlıklarda kanıt olarak kullanılabilir. İhtarname sayesinde, gönderen tarafın karşı tarafa belirli bir isteği ilettiği ve süre tanıdığı resmi olarak kayıt altına alınır. Eğer ihtarnameye rağmen gereği yapılmazsa, gönderen taraf dava açma hakkını kullanırken elinde güçlü bir delil olmuş olur.
- Yasal Zorunluluk: Bazı durumlarda kanunlar, dava açmadan önce mutlaka ihtarname gönderilmesini şart koşar. Örneğin, kiracının kira ödememesi durumunda tahliye davası açılabilmesi için bir kira yılı içinde iki defa haklı ihtar gönderilmesi (iki haklı ihtar şartı) gerekmektedir. Bu “iki haklı ihtar” kuralı, kiraya verenin aynı kira döneminde iki ayrı ihtarla kiracıya ödenmeyen kiraları bildirmesini zorunlu kılar. Benzer şekilde, 10 yılını dolduran kiracının tahliyesi için de sözleşme bitiminden önce ihtar gönderilmesi şartı bulunmaktadır. Bazı tüketici haklarında (örneğin devremülk sözleşmesinden cayma hakkı) ilgili yönetmelikler, hakkın kullanılması için noterden ihtar çekilmesini zorunlu tutabilir.
- Uyuşmazlığı Çözme İmkanı: İhtarname, çoğu zaman taraflar arasında sorunu mahkemeye gitmeden çözme fırsatı yaratır. Karşı taraf, gelen ihtar üzerine sorumluluğunun farkına varıp gereğini yaparsa, uyuşmazlık barışçıl şekilde çözülebilir. Özellikle ticari ilişkilerde, dava öncesi noter ihtarı göndermek tarafların anlaşma zemini bulmasına katkı sağlayabilir.
Özetle, ihtarname göndermek hem hak düşürücü süreleri kaçırmamak, hem ileride hak talebinde bulunurken elini güçlendirmek, hem de karşı tarafa son bir fırsat vermek için önemli bir araçtır.
İHTARNAME NASIL YAZILIR?
İhtarname, içerik ve şekil olarak resmi bir dilekçe formatında hazırlanmalıdır. Açık, net ve saygılı bir üslup kullanılmalı; olaylar ve talepler tane tane ve anlaşılır şekilde ifade edilmelidir. İhtarname metninde bulunması gereken bazı unsurlar şunlardır:
- Tarafların Kimlik ve Adres Bilgileri: İhtarı gönderen (ihtarı çeken) kişinin ve ihtarın gönderileceği muhatabın adı, soyadı (veya unvanı) ile açık adresi doğru şekilde yazılmalıdır. Noter, tebligatı bu adreslere yapacağı için adreslerin güncel ve tam olması önemlidir.
- İhtarın Konusu ve Talepler: İhtarnameye konu olan mesele ve karşı taraftan istenen şeyler net biçimde belirtilmelidir. Örneğin “… tarihli kira sözleşmesine aykırı olarak ödenmeyen kira bedellerinin 7 gün içinde ödenmesi ihtarı” gibi somut bir talep yazılmalıdır. Varsa ilgili hukuki dayanaklar (kanun maddesi, sözleşme hükmü) kısaca zikredilebilir.
- Süre Verme: İhtarname genellikle karşı tarafa belirli bir süre tanır. Bu süre içinde istenen şey yapılmazsa dava, icra takibi gibi yasal yollara başvurulacağı ihtar edilir. Bu nedenle yazıda “… gün içinde … yapılmazsa yasal işlem başlatılacaktır” gibi bir ifade ile süre tanınması yaygındır.
- İhtar Çekenin İmzası: İhtarı gönderen kişi, hazırladığı metnin altını imzalamalıdır. Eğer ihtarname bir avukat tarafından hazırlanıyorsa, avukat da imzalar ve kendi bilgilerini ekler.
- Noter Onayı ve Tebliğ Şerhi: İhtarname noter aracılığıyla gönderileceği için, noterin belgeye koyacağı imza, mühür ve tebliğ şerhi de belgenin sonunda bulunur. Noter tebliğ şerhinde ihtarın ne zaman, kime gönderildiğini ve tebliğ tarihini belirtir.
İhtarname yazarken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, ileride sizin aleyhinize kullanılabilecek ifadelerden kaçınmaktır. Duygusal, tehditkar veya karşı tarafı hakaret eden üsluptan kaçınılmalı; mümkün olduğunca nesnel ve resmi bir dil kullanılmalıdır. Unutmayın, yazdığınız her cümle ileride mahkemede karşınıza çıkabilir. Bu nedenle, ihtarname metnini hazırlarken hukuki danışmanlık almak faydalı olacaktır. Özellikle içerik karmaşık ise veya büyük hak kayıpları söz konusuysa, bir avukatın desteğiyle ihtarname hazırlamak en doğru yaklaşım olacaktır.
İHTARNAME NASIL GÖNDERİLİR?
İhtarnamenin karşı tarafa ulaştırılması için en yaygın ve güvenli yöntem noter aracılığıyla göndermektir. Noter kanalıyla gönderilen bir ihtarname, resmi tebligat yerine geçer ve karşı tarafa ulaştığına dair tebliğ belgesi düzenlenir. İhtarname göndermenin başlıca yolları şunlardır:
- Noter Aracılığıyla Göndermek: Profesyonel ve resmi ilişkilerde ihtarnameyi noter üzerinden göndermek en geçerli yoldur. Noter, hazırlanan metni alıcıya iadeli taahhütlü posta yoluyla gönderir ve teslim bilgisini kayıt altına alır. Noter gönderiminde, belgenin her sayfası noter mühürüyle onaylanır. Gönderilen ihtarnamenin bir nüshası muhataba tebliğ edilirken, bir nüshası noterde kalır, bir nüshası da gönderen kişiye verilir[5]. Bu sayede ileride belgenin içeriği inkar edilemez ve resmi bir delil olarak kullanılabilir.
- İadeli Taahhütlü Posta veya APS: Noter şart olmayan durumlarda, kişi kendi hazırladığı ihtar mektubunu PTT aracılığıyla iadeli taahhütlü posta ya da APS (Acele Posta) ile de gönderebilir. Bu yöntem, noter kadar güçlü bir ispat sağlamasa da yine de elinizde karşı tarafın adresine gönderim yapıldığına ve teslim alındığına dair posta belgeleri olur. Özellikle daha basit uyarılar veya düşük meblağlı taleplerde bazı kişiler posta yolunu tercih edebilir. Ancak posta ile gönderilen ihtarnamelerde metnin içeriği noter tarafından onaylanmadığı için sonradan içerik inkarı yaşanabilir (karşı taraf “mektup boştu” gibi iddialarda bulunabilir). Bu nedenle önemli konularda posta yerine noter kullanılması önerilir.
- Elektronik İhtar (Kayıtlı E-Posta): Bazı kurumsal işlemlerde KEP (Kayıtlı Elektronik Posta) yoluyla da ihtar niteliğinde bildirim yapılabilir. Özellikle şirketler arası yazışmalarda KEP üzerinden gönderilen e-postalar hukuken geçerli delil sayılmaktadır. Ancak KEP kullanımı yaygın vatandaşlar için değil, daha çok ticari işletmeler içindir ve her iki tarafın da kayıtlı e-posta adresine sahip olmasını gerektirir.
- Diğer Yollar: WhatsApp, normal e-posta, SMS gibi araçlarla da karşı tarafa ulaşıp uyarı yapmak mümkün olsa da bunlar resmi bir tebligat yerine geçmez. Karşı tarafın bu mesajları aldığı mahkemede ispatlanamayabilir veya hukuki geçerlilikleri tartışmalı olabilir. Bu nedenle, resmi sonuç doğurması istenen durumlarda bu yollar sadece bilgilendirme amaçlı kullanılmalı, esasen noter veya iadeli posta gibi yöntemlerle yazılı bildirim ayrıca yapılmalıdır.
Öneri: Her ne kadar kanunen zorunlu olmasa bile, özellikle önemli konularda ve ticari ilişkilerde noter kanalıyla ihtar göndermek en sağlıklı yöntemdir. Noterden gönderim, ileride hakkınızı ararken “ihtar gönderdim” diyerek somut bir evrak sunmanızı sağlar. İhtarı noter yerine posta ile gönderdiyseniz, gönderim dekontlarını ve teslim alındı belgesini mutlaka saklayın.
NOTERDEN İHTAR ÇEKME İŞLEMİ
Noter üzerinden ihtarname göndermek için izlenecek adımlar genellikle şöyledir:
- İhtarname Metninin Hazırlanması: Öncelikle iletmek istediğiniz hususları içeren ihtarname metnini hazırlamanız gerekir. Yukarıda bahsedilen şekil şartlarına uygun bir metin oluşturun. İsterseniz kendiniz yazabilirsiniz, isterseniz bir avukatın yardımıyla profesyonel bir metin hazırlatabilirsiniz. Metin, mümkün olduğunca kısa ve öz olmalıdır; zira noter masrafı metnin uzunluğuna göre artar.
- Notere Başvuru: Hazırladığınız metinle birlikte herhangi bir noterliğe başvurabilirsiniz. Notere giderken nüfus cüzdanınızı (TC kimlik kartınızı) yanınıza almayı unutmayın. İhtarnameyi gönderecek olan kişi olarak sizin kimlik bilgileriniz ve imzanız gerekecektir. Karşı tarafın adres bilgilerini de doğru şekilde notere iletin.
- Metnin Noterde Onayı: Noter, getirdiğiniz metni resmi formatta yazarak çıktı alır veya siz zaten yazılı getirdiyseniz kontrol ederek onaylar. Eğer isterseniz notere sözlü olarak da ihtar metnini dikte edebilirsiniz; noter sizin beyanlarınızı yazıya geçirir. Noter, metnin alt kısmına kendi imzasını, mührünü ve tebliğ şerhini İhtarname genellikle 3 nüsha hazırlanır: bir nüsha sizde kalır, biri noterde, biri de muhataba gönderilir[8].
- Gönderim ve Tebligat: Noter, ihtarnameyi genellikle PTT aracılığıyla iadeli taahhütlü olarak karşı tarafın adresine yollar. Bu aşamada notere posta ücreti ve yasal harçları ödemeniz gerekir. Noter ücreti, ihtarnamenin her sayfası için belirlenen tarifeye göre ve alıcı sayısına göre hesaplanır. İhtarınız tek bir kişiye gidiyorsa ve metin bir sayfa ise ücret daha az; birden fazla kişiye gidiyorsa veya metin uzun ise ücret artacaktır. Ortalama olarak 2025 yılı için bir kişiye noter ihtarname göndermenin ücreti yaklaşık 1500 TL civarındadır, ancak net tutar içeriğe ve sayfa sayısına göre değişir[9]. En güncel noter ücretleri için kendi bölgenizdeki notere danışmanız tavsiye edilir (2025 noter ücretleri makalemizde de bu konudan bahsedilmiştir).
- Tebliğ ve Tebliğ Belgesi: İhtarname muhataba ulaştığında, noter size bunun tebliğ edildiğine dair resmi belgeyi verir (genelde tebliğ şerhini içeren bir nüsha). Eğer muhatap adreste bulunamazsa veya tebligatı almazsa, PTT memuru durumu not düşer ve evrak iade olur. Bu durumda noter evrakın iade geldiğini size bildirir. Tebligat, muhatabın kabul etmemesi halinde bile genellikle ilanen tebliğ veya muhtara teslim gibi yöntemlerle yapılmış sayılabilir; yani muhatap kaçınsa dahi hukuken tebliğ gerçekleşmiş kabul edilebilir.
Noter aracılığıyla ihtarname göndermek, her adımı kayıt altına alındığı için güvenlidir. Dikkat edilmesi gereken nokta, ihtar metninin son halini noterde onaylamadan önce iyice kontrol etmektir. Noterde işlem tamamlandıktan sonra değişiklik yapmak isterseniz tekrar yeni bir işlem gerekir ve ek masraf çıkabilir.
İHTARNAME ÜCRETİ VE MASRAFLARI
İhtarname çekerken karşınıza çıkacak masraflar temelde noter harcı, posta ücreti ve KDV gibi kalemlerden oluşur. Noter ihtarname ücreti, Türkiye Noterler Birliği’nin belirlediği tarifelere göre, ihtar metninin kaç sayfa olduğuna ve kaç nüsha gönderileceğine bağlı olarak hesaplanır. Örneğin 2025 yılı için tek bir alıcıya gönderilen 1 sayfalık bir ihtarname yaklaşık 1500 TL tutabilmektedir. Metin uzadıkça veya alıcı sayısı arttıkça bu tutar yükselecektir. Ayrıca, posta masrafı (iadeli taahhütlü gönderim ücreti) ve noter hizmet bedeli de eklenecektir.
Masraf kalemleri genel olarak şunlardır:
- Noter Yazım Ücreti: İhtarname metninin her 1000 karakteri için belirlenen bir yazım ücreti vardır. Noter, belgenin uzunluğuna göre bu ücreti hesaplar.
- Noter Onay ve Harç Ücreti: Noter işlemi için kanunen alınan harçlar ve damga vergisi bu kısma dahildir. Her belge için sabit bir harç alınır, ayrıca nüsha sayısına göre de değişebilir.
- Posta Ücreti: İhtarname, iadeli taahhütlü olarak gönderileceği için PTT’nin belirlediği posta ücreti tahsil edilir. Genellikle birkaç on TL tutarında olur (mesafe ve ağırlığa göre değişebilir).
- Hizmet Bedeli ve KDV: Noterlik hizmeti KDV’ye tabidir, ayrıca ufak bir servis ücreti de eklenebilir.
İhtarname masrafını kural olarak ihtarı çeken taraf yani gönderen öder. Karşı taraftan bu masrafları talep etmek gibi bir uygulama yoktur; çünkü ihtarname dava değildir, bir bildirimdir. Ancak ihtarnameye konu olan asıl talebiniz (örneğin bir borcun ödenmesi) mahkeme sürecine girerse, yargılama sonunda mahkeme uygun görürse yaptığınız zorunlu masrafları (noter ihtar ücreti dahil) karşı taraftan isteyebilirsiniz. İhtarname gönderirken en doğru ve güncel masraf bilgisi için notere sormak en iyisidir. Noter size kalem kalem tutarı bildirecektir.
İHTARNAME ÇEKERKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
İhtarname hazırlayıp göndermeden önce bazı önemli noktalara dikkat ederek daha etkili ve sorunsuz bir süreç geçirebilirsiniz:
- Bilgilerin Doğruluğu: İhtarnameye yazdığınız isimler, adresler, tarih gibi bilgilerin tam ve doğru olduğundan emin olun. Yanlış adres yazılırsa ihtarname karşı tarafa ulaşmaz ve boşa masraf yapmış olursunuz. Muhatabın güncel adresini bilmiyorsanız resmi kayıtlar veya biliniyorsa MERNİS adresi kullanılabilir.
- Somut ve Net Olun: İhtar metninde ne istediğinizi veya neye itiraz ettiğinizi açıkça belirtin. Belirsiz veya muğlak ifadeler karşı tarafça ciddiye alınmayabilir. Örneğin “… borcunuzu ödemenizi ihtaren talep ederim” demek yerine, “… tarihli sözleşmeden kaynaklanan 000 TL borcunuzu bu ihtarın tebliğinden itibaren 7 gün içinde ödemenizi ihtaren talep ederim” şeklinde somut tutar ve süre belirtmek daha etkilidir.
- Resmi Üslup Koruyun: İhtarname, resmi bir belgedir. Muhataba kızgın dahi olsanız, saygılı ve hukuka uygun bir dil kullanın. Hakaret, tehdit veya şantaj içeren ifadeler kullanmayın. Bu tür uygunsuz ifadeler, hem sizin aleyhinize delil olabilir hem de suç teşkil edebilir.
- Gereksiz Detaydan Kaçının: Konuyla ilgisi olmayan kişisel düşünceler, uzun hikayeler veya gereksiz detaylarla metni doldurmayın. İhtarname ne kadar uzun olursa masraf o kadar artar ve karşı tarafın ana mesajı gözden kaçırma ihtimali doğar. Bu nedenle kısa, öz ve sadece gerekli hususlara yer veren bir metin hazırlayın.
- Hukuki Danışmanlık: Önemli bir konuda ihtar çekiyorsanız (yüksek miktarlı borç, kira tahliyesi, iş akdi feshi vs.), metni göndermeden önce bir avukata danışmanız faydalı olacaktır. Avukat, metindeki hukuki çelişkileri veya aleyhe olabilecek ifadeleri tespit edip düzeltmenize yardımcı olur. Bu sayede ilerde doğabilecek riskleri en aza indirmiş olursunuz.
- Tebligatı Takip Edin: İhtarnameyi gönderdikten sonra noterden veya e-Devlet üzerinden tebligatın akıbetini takip edin. Karşı tarafın ne zaman tebliğ aldığı bilgisini öğrenin ve belgelendirin. Eğer uzun süre tebliğ gerçekleşmezse notere durumunu sorabilir veya adresin doğruluğunu teyit edebilirsiniz.
Bu noktalara dikkat ederek gönderilen bir ihtarname, amacına uygun şekilde muhatap üzerinde etkisini gösterecektir. Özellikle noter ihtarında yapılan yaygın hatalardan kaçınmak (örneğin yanlış kişiye göndermek, imzalamayı unutmak gibi) önemlidir.
HANGİ DURUMLARDA İHTARNAME ÇEKİLİR?
İhtarname, pek çok farklı hukuki ilişkide kullanılabilen bir araçtır. Türkiye’de vatandaşlar arasında en sık görülen ihtarname kullanım alanları şöyle özetlenebilir:
- Kira İlişkilerinde: Ev sahibi (kiraya veren) ile kiracı arasındaki uyuşmazlıklarda ihtarname çok sık başvurulan bir yöntemdir. Kiracının kira bedelini ödememesi, kiralanan yere zarar vermesi, sözleşme bitiminde evi boşaltmaması gibi durumlarda ev sahibi kiracısına noter aracılığıyla ihtar çekebilir. Özellikle kira ödememenin tekrarı halinde iki haklı ihtar şartı devreye girer ve kiracıya aynı dönemde iki kere yazılı ihtar gönderilmiş olması, sonraki tahliye davası için gerekli olur. Ayrıca yeni malikin kiracıyı çıkarma hakkı (ev sahibinin evi satıp alan kişinin, satın aldıktan sonra 1 ay içinde ihtarla bildirip 6 ay sonunda tahliye istemesi) için de yazılı ihtarname gönderilmesi gerekir. Benzer şekilde, 10 yılını dolduran kiracının tahliyesinde de en az 3 ay önceden yazılı bildirim (ihtar) şartı aranır. Kira hukuku kapsamındaki bu tür durumlarda kiracıya ihtarname göndermek, dava açmadan önce atılması gereken zorunlu veya faydalı bir adımdır.
- Borç-Alacak Uyuşmazlıklarında: Bir alacaklının borçluya, borcunu ödemesi için ihtarname çekmesi çok yaygındır. Örneğin, birine verdiğiniz borç para geri ödenmiyorsa ya da sattığınız malın bedeli zamanında gelmediyse, dava veya icra takibi öncesinde noter aracılığıyla ödeme talebi içeren bir ihtarname gönderebilirsiniz. Bankalar da benzer şekilde kredi borcu ödenmezse müşterilerine yazılı ihtarlar gönderir; bu ihtarlar genellikle borcun ödenmesi için süre verir ve aksi halde yasal takip başlatılacağını bildirir (banka ihtarları posta veya elektronik yollarla da yapılabilmektedir). Kısacası, para alacaklarında ihtarname, borçluyu uyarmak ve borcu ifaya davet etmek için etkili bir yöntemdir.
- İşçi-İşveren İlişkilerinde: İş hukuku alanında da ihtarname kullanımı söz konusudur. Özellikle işçilik alacaklarının ödenmemesi durumunda işçiler, haklarını almak için mahkemeye gitmeden önce işverene noter aracılığıyla ihtar çekebilirler. Örneğin kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti gibi hakları ödenmeyen bir çalışan, önce işverene bir ihtarname göndererek şu kadar tutarı, yasal faiziyle birlikte ödenmesini talep edebilir. Bu ihtar, ileride açılacak dava için işçinin talebini ispatlar nitelikte çok faydalıdır (tazminatını alamayan işçiler ne yapmalı başlıklı içerikte bu adımlar detaylı anlatılmaktadır). Diğer yandan, işveren tarafı da bazen çalışanına uyarı vermek için ihtar mektubu gönderebilir (örneğin devamsızlık yapan işçiye uyarı yazısı), ancak bu genellikle noter değil, iş yerindeki iç yazışma yoluyla olur. Önemli bir nokta: eğer bir işçi haklı nedenle iş akdini feshedecek (örneğin maaşı ödenmediği için istifa edecek ve tazminat talep edecek) ise, bunu yaparken noter kanalıyla ihtar çekerek sebeplerini yazılı bildirmesi hak kaybını önlemek açısından önem taşır. İş hukukunda arabuluculuk aşaması da zorunlu olduğundan, ihtarname çoğu zaman resmi süreç öncesi son uyarı işlevi görür.
- Tüketici İşlemlerinde: Tüketici hukukunda, vatandaşlar ayıplı (kusurlu) mal veya hizmet nedeniyle satıcıya ihtarname gönderebilmektedir. Örneğin satın aldığınız bir ürün bozuk çıktı ve satıcı sorunu çözmüyorsa, noterden gönderilecek bir ihtar ile ürünün değiştirilmesini veya bedel iadesini talep edebilirsiniz. Yine devremülk sözleşmesinden cayma gibi belirli tüketici haklarında kanun, bu cayma talebinin noter ihtarı ile bildirilmesini şart koşar. Devremülk cayma hakkı ihtarname örneği incelendiğinde, yönetmelik gereği tüketicinin belirli süre içinde noterden ihtar çekerek sözleşmeden dönebileceği görülmektedir. Tüketici konularında çekilen ihtarnameler, karşı firmaya son bir çözüm şansı verir; çözüm olmazsa Tüketici Hakem Heyeti’ne veya mahkemeye başvuru yolu açılır.
- Diğer Sözleşmesel Uyuşmazlıklarda: Ortaklık sözleşmeleri, satım sözleşmeleri, inşaat sözleşmeleri gibi pek çok özel hukuk ilişkisinde taraflar ihtarname yoluna gidebilir. Örneğin bir müteahhit sözleşmede kararlaştırılan sürede inşaatı bitiremezse, iş sahibi noter ihtarıyla gecikmeyi protesto edebilir ve belirli bir ek süre tanıyabilir. Yine paylı mülkiyette bir ortak, diğerine evi boşaltması için ihtar gönderebilir (ecrimisil talebi öncesi intifadan men ihtarı gibi). Miras paylaşımında anlaşmazlık varsa mirasçı, diğerine pay dağıtımı için ihtar gönderebilir. Bu örnekler çoğaltılabilir; genel olarak her türlü hukuki ilişki ve sözleşme ihlalinde dava öncesi yazılı bildirim ihtarnameyle yapılabilir.
Görüldüğü gibi ihtarname, kira, borç, iş, tüketici gibi geniş bir yelpazede karşımıza çıkar. Önemli olan, ilgili duruma özgü yasal gereklilikleri de göz önünde bulundurarak ihtarnameyi doğru zamanda ve doğru içerikle göndermektir.
AVUKAT OLMADAN İHTARNAME ÇEKİLİR Mİ?
Evet, avukat tutmadan da ihtarname çekmek mümkündür. Türk hukukunda ihtarname göndermek için avukat bulundurma zorunluluğu yoktur. Her vatandaş, kendi hazırladığı ihtar metniyle notere gidip ihtar çekebilir. Noterler, vatandaşların talepleri doğrultusunda ihtarnameyi düzenlemek ve göndermekle yükümlüdür. Hatta dilerseniz notere sözlü beyan ederek de ihtar metninin yazılmasını sağlayabilirsiniz.
Ancak avukat olmadan ihtar çekmek mümkün olsa da her zaman tavsiye edilmeyebilir. Çünkü ihtarname yazımı hukuki bilgi gerektirebilir ve hatalı bir ifade ileride hak kaybına yol açabilir. Örneğin, alacak talep ederken yanlış bir tarih veya tutar belirtirseniz, ya da kiracıya ihtar çekerken kanunen gerekli unsurları eksik yazarsanız ihtarname amacına ulaşmayabilir. Avukatlar, spesifik durumunuza uygun şekilde doğru içerikte ihtarname hazırlayarak sizi hukuki risklerden koruyabilir. Özellikle hukuki dayanakların vurgulanması, ileride karşı tarafın savunmalarına karşı şimdiden tedbir alınması gibi stratejiler avukatlar tarafından daha iyi uygulanır.
Eğer basit bir konuysa (örneğin arkadaşınıza verdiğiniz borcun iadesi için uyarı mektubu gibi) kendi başınıza da halledebilirsiniz. Fakat konu teknikse veya yüksek meblağlar söz konusuysa, bir avukata danıştıktan sonra ihtar çekmeniz en doğrusu olacaktır. Unutmayın, ihtarnameye verilecek para ve vakit, olası bir davada kaybedeceklerinizi önleyebilir. Bu yüzden profesyonel destek almak uzun vadede kazançlı olabilir.
İHTARNAME ÇEKİLDİKTEN SONRA NE OLUR?
İhtarnameyi gönderdiniz, peki sonrasında süreç nasıl işler? Bu, büyük ölçüde karşı tarafın tavrına bağlıdır:
- Karşı Taraf Gereğini Yaparsa: İhtarname amacına ulaştıysa ve muhatap talebinizi yerine getirdiyse (örneğin borcunu ödedi, kiracı evden çıktı, işveren tazminatınızı ödedi), sorun çözülmüş demektir. Bu durumda ihtarname dosyayı kapatan bir araç olarak kalır ve genellikle başka bir işlem yapmanıza gerek kalmaz. Yine de, karşı tarafın yükümlülüğü yerine getirdiğine dair belgeleri saklamayı unutmayın (dekont, teslim tutanağı vb.), ileride ispat ihtiyacı doğabilir.
- Karşı Taraf Sessiz Kalırsa veya Reddederse: Belirttiğiniz süre dolmasına rağmen muhatap hiçbir adım atmaz ya da ihtarınıza olumsuz yaklaşıp talebinizi reddederse, artık bir uyuşmazlık hali kesinleşmiş demektir. Bu noktada sizin açınızdan yapılacak bir sonraki adım genellikle yasal yollara başvurmak olacaktır. Örneğin alacak için ihtara rağmen ödeme olmadıysa icra takibi başlatabilir veya alacak davası açabilirsiniz. Kiracı evden çıkmadıysa kiracı tahliye davası açılabilir. İşçi alacaklarında arabuluculuk ve dava süreçlerine geçilebilir. İhtarname göndermiş olmanız, bu hukuki süreçlerde elinizi güçlendirecektir. Mahkemeye, “önce ben ihtar çektim, karşı tarafı uyardım ama sonuç alamadım” diyerek iyi niyetinizi ve karşı tarafın kusurunu vurgulayabilirsiniz.
- Cevap İhtarname Gelirse: Bazı durumlarda muhatap, kendisine gelen ihtarnameye karşı cevabi ihtarname gönderebilir. Bu, karşı tarafın sizin iddialarınızı kabul etmediğini veya kendi bakış açısını resmi olarak ortaya koyduğunu gösterir. Örneğin kiracınıza evi boşaltması için ihtar gönderdiniz, o da size dönüp ihtarname ile “ev aile konutumdur, çıkmam” gibi bir cevap verebilir. Cevabi ihtarname gelmesi, anlaşmazlığın devam ettiğini gösterir. Siz yine de kendi ihtarınızı göndermiş olmanın avantajını yitirmezsiniz; karşı tarafın cevabı sadece ileride mahkemede kendi savunmasını önceden ilettiğini gösterir. Böyle bir durumda eğer uzlaşma ihtimali yoksa, hukuki süreçlere başvurmaktan başka çare kalmayabilir.
- Süreç ve Arabuluculuk: Özellikle işçi-işveren ve ticari alacak uyuşmazlıklarında, ihtar sonrasında arabuluculuk süreci de işletilebilir. Bazı davalarda arabulucuya başvurmak zaten dava şartıdır. İhtar çekmiş olmak arabuluculuk müzakerelerinde sizin iyi niyetli olduğunuzu ve anlaşma zemini yaratmaya çalıştığınızı gösterir. Karşı taraf arabuluculukta da uzlaşmazsa, bu tutanak tutularak dava açma hakkı doğar.
- Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süreler: İhtarname gönderilmesi bazı durumlarda zamanaşımı süresini kesebilir veya hak düşürücü süreyi durdurabilir. Örneğin alacak davalarında ihtarname gönderilmesi, temerrüt tarihini belirlediği için faiz başlangıcı açısından önemlidir. Ayrıca ihtar çekmek, bazı hakların kaybını önlemek için gerekli sürelerde yapılır. Karşı taraf ihtarı aldıktan sonra genellikle bir ihtar süresi işler, bu sürenin sonunda hala harekete geçmezse gecikmeye düşer.
Kısaca, ihtarname bir son değil başlangıç adımıdır. Ya anlaşma sağlanır ya da hukuki sürecin kapısı aralanır. Her iki durumda da ihtarname çekmiş olmak sizin lehinizedir: ya sorun çözüldü diye sevinirsiniz ya da çözülmediyse bile elinizde artık resmi bir koz vardır. Unutmayın, ihtarnameye rağmen yükümlülüklerini yerine getirmeyen taraf, genellikle mahkemede de daha zayıf bir konumda olacaktır.

İHTARNAME NEDİR NASIL ÇEKİLİR
SIKÇA SORULAN SORULAR
İhtarname ile ihbarname arasında fark var mı?
Hukuken ihtarname ve ihbarname genelde aynı anlama gelir; her ikisi de karşı tarafa yapılan yazılı bildirimlerdir. Noterlik Kanunu’nda da “ihtarname veya ihbarname” birlikte anılır. Günlük dilde fark olmaksızın kullanılsa da, bazıları “ihbarname” terimini daha genel bildirimler için, “ihtarname”yi ise uyarı/talep içerenler için kullanır. Pratikte ikisi de resmi uyarı mektubudur.
İhtarnameyi noter olmadan gönderebilir miyim?
Evet, kendi yazdığınız bir ihtar mektubunu iadeli taahhütlü posta ile de gönderebilirsiniz. Bu durumda noter ücreti ödemezsiniz. Ancak noter onayı olmadığı için ihtar mektubunun içeriği tartışmaya açık kalabilir. Posta ile gönderimde sadece zarfın ulaştığı ispatlanır, mektup içeriği kesin olarak ispatlanamaz. Bu yüzden önemli konularda noter aracılığıyla göndermek daha güvenlidir.
Noterden ihtarname kaç günde karşı tarafa ulaşır?
Noter, ihtarnameyi genellikle aynı gün veya ertesi iş günü postaya verir. İadeli taahhütlü postanın teslim süresi ise alıcının bulunduğu yere göre değişir. Aynı şehirde ise 1-2 günde, farklı şehirde ise birkaç gün içinde ulaşması beklenir. Ortalama olarak 3-5 iş günü içinde ihtarname karşı tarafa tebliğ edilir. Eğer alıcı adreste yoksa, posta görevlisi ihbar bırakır ve belli bir süre içinde postaneden almazsa gönderi iade döner. Bu süreçler dahil olursa bazen 1-2 haftayı bulabilir.
İhtarname ücreti ne kadar, bu masrafı kim öder?
Noterden ihtarname göndermenin ücreti, ihtarın sayfa sayısına ve gideceği kişi sayısına göre değişir. 2025 yılı için kabaca tek bir kişiye bir sayfalık ihtarname yaklaşık 1500 TL tutarındadır. Metin uzunsa veya ek varsa tutar artabilir. Bu masrafı ihtarı çeken kişi peşin öder. Karşı tarafın ihtarnameyi alması için bir ücret ödemez. İleride dava açılır ve kazanırsanız, mahkeme bu zorunlu masrafı karşı tarafa yükleyebilir; ama ihtarı gönderirken parayı siz ödersiniz.
İhtarnameye cevap vermek gerekli mi?
Tarafınıza gelen bir ihtarnameye cevap vermek yasal bir zorunluluk değildir, ancak stratejik olarak önemli olabilir. Eğer ihtarnamedeki talepleri kabul etmiyorsanız veya farklı bir bakış açınız varsa, cevaben bir ihtarname ile kendi beyanlarınızı iletebilirsiniz. Cevap vermezseniz hukuken “kabul etmiş sayılmazsınız”, ancak sessiz kalmak karşı tarafa dava yolunu açabilir. Özellikle süre verilmişse ve yapmanız gereken bir şey varsa (borç ödeme gibi) ve yapmazsanız, ihtarnameyi gönderen dava açabilir. Cevap verirseniz en azından kayıt altına kendi savunmanızı geçirmiş olursunuz.
İhtarnameye nasıl cevap verilir?
İhtarnameye cevap vermek istiyorsanız, tıpkı gelen ihtar gibi siz de noterden bir cevap ihtarnamesi çekebilirsiniz. Cevap ihtarında, karşı tarafın iddialarını kabul etmediğinizi, kendi haklı gerekçelerinizi veya farklı bilgiler varsa onları açıklarsınız. Bu cevap da aynı şekilde noter kanalıyla gönderilir ve resmi kayda girer. Örneğin “… tarihli ihtarnameye cevaben; iddia ettiğiniz borç tarafımca 5 Mayıs’ta ödenmiştir, herhangi bir gecikme söz konusu değildir” gibi bir cevabi ihtar çekilebilir. Cevap süresi için kanunen belirlenmiş bir gün yoktur, ancak ihtarnamede bir süre belirtilmişse o süre geçmeden cevap vermek anlamlıdır.
İki haklı ihtar nedir?
İki haklı ihtar, kira hukukunda özel bir durumdur. Kiracının, kira bedelini ödememesi halinde kiraya verenin bir kira yılı içinde iki kez haklı sebeple ihtar göndermesi anlamına gelir. Kiracı bir kira yılı içinde iki defa kira geciktirip her seferinde ev sahibi tarafından yazılı olarak uyarılırsa (noterden ihtarname ile), buna “iki haklı ihtar” denir. Bu şart gerçekleştiğinde kiraya veren, kira döneminin sonunda tahliye davası açma hakkı elde eder. İki haklı ihtarın amacı, kronik şekilde kira ödemeyen kiracının tahliyesine yasal zemin hazırlamaktır.
İhtarname çekmeden dava açabilir miyim?
Birçok durumda dava açmak için önce ihtarname çekmek zorunlu değildir, doğrudan dava açabilirsiniz. Ancak bazı özel hallerde kanun ihtar şartı arar (mesela az önce bahsettiğimiz kira konusunda veya devremülk cayma gibi). Zorunlu olmasa bile ihtar çekmeden dava açmak pek tavsiye edilmez. Çünkü mahkeme süreçlerinde hakim, davacı tarafın önceden bir uyarıda bulunup bulunmadığına bakabilir. İhtarname çekmiş olmak, dava öncesi iyi niyet göstergesidir ve karşı tarafı uyardığınızı gösterir. İhtarname olmadan açılan davalarda karşı taraf, “bana hiç bildirimde bulunmadı, direkt dava açtı” diyerek sitem edebilir. Bu nedenle, zaman elveriyorsa ve hak kaybına yol açmayacaksa önce ihtar gönderip sonra dava açmak daha sağlıklı olur.
Karşı taraf ihtarnameyi almazsa ne olur?
Eğer muhatap noter ihtarnamesini teslim almazsa (örneğin evde yok, PTT ihbar bırakıyor ama postaneden almıyor ya da bilerek kabul etmiyor), genellikle posta iade olur ve durum noterin eline döner. Noter bu durumda tebliğ yapılamadığına dair durumu size bildirir. Ancak merak etmeyin, usul hukuku gereği tebligatın ulaşmaması halinde bile belirli prosedürler ile tebliğ gerçekleştirilmiş sayılabilir. Örneğin muhatap hiç adreste bulunamadıysa muhtara veya mahalle muhtarına tebliğ bırakılır; bu durumda yasal olarak 15 gün içinde almazsa tebliğ yapılmış sayılır. Yani karşı tarafın ihtarı almaktan kaçması onu tamamen sorumluluktan kurtarmaz. Yine de ihtarınız hiç tebliğ edilemediyse ve önemli bir konuysa, belki farklı bir adres deneyebilir veya dava aşamasında ilanen tebligat gibi yollara başvurabilirsiniz. Noter ihtarında adres çok kritik olduğu için, güncel adresi bulmak önemlidir.
İhtarname masraflarını karşı tarafa yükleyebilir miyim?
Tek başına ihtarname masrafını karşı tarafa fatura etme imkanınız yoktur. Yani ihtarname çekerken ödediğiniz ücreti, hemen akabinde karşı taraftan isteme hakkınız bulunmaz. Ancak konu mahkemeye taşınır ve siz haklı bulunursanız, yargılama giderleri kapsamında ihtarname için yaptığınız masraf da karşı taraftan tahsil edilmek üzere mahkeme kararıyla hükmedilebilir. Bunun için dava dilekçenizde ihtarname masrafını da talep etmeniz yerinde olur. Mahkeme, noter makbuzunu sunmanız halinde bu miktarı genellikle karşı tarafa yükler. Sonuç olarak, davayı kazanırsanız ihtar masrafınız dolaylı olarak geri gelebilir; ama davadan önce bunu talep edemezsiniz.