Ceza HukukuKREDİ KARTI DOLANDIRICILIĞI SUÇU VE CEZASI (TCK 245. MADDE)

Kredi veya Banka Kartlarının Kötüye Kullanılması suçu ya da halk arasında yaygın adıyla bilinen “kredi kartı dolandırıcılığı” zaman zaman haber bültenlerinin konusunu oluşturur. Uygulamada oldukça sık rastlanılan bu suç tipi, Türk Ceza Kanunu’nun 3. Bölümü olan Topluma Karşı Suçlar içerisinden “Bilişim Alanında Suçlar” başlığıyla, kanunun 245. Maddesinde düzenlenmektedir. 5 fıkradan oluşan kanun hükmü, sistematik olarak ilk fıkrada suç tipini düzenlerken, 2 ve 3. Fıkralarda suçun daha ağır ceza gerektiren hallerini düzenler, 4. ve 5. Fıkralarda ise suçun muhakemesi hakkında bilgi vermektedir. 

 Kredi veya Banka Kartlarının Kötüye Kullanılması Suçu, başkasına ait banka veya kredi kartlarının, hukuka aykırı bir şekilde kullanılması, başkası adına sahte bir kart üretilmesi, satılması, devredilmesi, sahte kartın kabul edilmesiyle oluşan bir bilişim suçu tipidir. Her suç tipinde olduğu gibi, kredi veya banka kartlarının kötüye kullanılması suçunun da birtakım unsurları ve suçun elverişli olması açısından şekilleri vardır. 

Kredi veya banka kartlarının kötüye kullanılması suçu, üç farklı şekilde işlenebilir;

  • Başkasına ait gerçek bir banka veya kredi kartının kötüye kullanılması (245/1)
  • Sahte banka veya kredi kartı üretmek, satmak, devretmek, satın almak veya kabul etmek (245/2)
  • Sahte olan banka veya kredi kartını kullanarak kendisine veya başkasına yarar sağlamak (245/3)

Bahse konu olan üç farklı şekil, kredi kartı veya banka kartlarının kötüye kullanılması suçunu oluşturmaktadır ve cezalandırmaları birbirinden farklılık göstermektedir. Aşağıda, üç farklı şeklin unsurları detaylıca anlatılmıştır.

KREDİ VEYA BANKA KARTLARININ KÖTÜYE KULLANILMASI SUÇUNUN UNSURLARI

KREDİ VEYA BANKA KARTLARININ KÖTÜYE KULLANILMASI SUÇUNUN UNSURLARI

Suçu daha iyi anlayabilmek adına suçun unsurlarını maddi unsurlar ve manevi unsurlar olarak ikiye ayırmak gerekir. Fakat öncelikle suçla korunan hukuki değeri bilmek gerekmektedir.

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçuyla korunan hukuki değer karma niteliklidir. Yani birden fazla hukuki değer korunmaya çalışılır. Bilişim sistemlerinin güvenliği ve güvenilirliği, gerçek ve tüzel kişilere ait malvarlıkları, kamu güvenliği, ekonomik hayat gibi birden fazla hukuki değer bu suçla korunmaktadır.

Suçun Maddi Unsurları

 Maddi unsurlar suçun konusu, suçun faili, suçun mağduru, suçun hareket unsurları (eylem), suçun nedensellik bağı gibi unsurlardır.

Suçun Konusu: Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunda suçun konusu, haksız yere elde edilen kredi veya banka kartları, sahte kredi veya banka kartları gibi unsurlardan oluşur. Hülasa suçun konusu kredi kartı veya banka kartlarıdır.

Suçun Faili: Kredi veya banka kartlarının kötüye kullanılması suçunun faili herkes olabilir. Bir özgü suç değildir. Dolayısıyla, TCK 245. Maddede sayılan unsurları yerine getiren herkes bu suçun faili olabilir.

Suçun Mağduru: Kredi veya banka kartlarının kötüye kullanılması suçunun mağdurları kredi kartı veya banka kartı sahipleri olabilir. Kart sahibi gerçek veya tüzel kişi olabilir. Öte yandan bu suçun mağduru aynı zamanda banka kartı veya kredi kartının asıl sahibi olan bankalar veya finans kuruluşları da olabilmektedir.

Suçun Hareket Unsurları: 245. Maddeye baktığımızda, kredi kartı veya banka kartlarının kötüye kullanulması suçunun işlenebilmesi için üç tip hareket unsuru göze çarpmaktadır. 245/1, 245/2, 245/3 bu suçun birden fazla hareketle nasıl işlenebildiğini, yani eylem unsurunu göstermektedir.

BAŞKASINA AİT GERÇEK BİR KREDİ VEYA BANKA KARTININ KÖTÜYE KULLANILMASI (TCK 245/1):

BAŞKASINA AİT GERÇEK BİR KREDİ VEYA BANKA KARTININ KÖTÜYE KULLANILMASI (TCK 245/1):

Başkasına ait bir banka veya kredi kartını, her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimse, kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın bunu kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar sağlarsa…” 

Madde içeriğine baktığımız vakit, başkasına ait olma, ele geçirme şekli, rıza dışı hareketler ve yarar sağlama olguları vurgulanmaktadır. Her birini kanunilik ilkesi çerçevesinde değerlendirmek gerekirse, suçun oluşması için kullanılan kartın başkasına ait olması gerekir. Belirtmek gerekir ki, bu kartın gerçek bir kart olması, yani ikinci fıkrada yer alan “sahte” kart kapsamında olmaması gerekmektedir. Şayet sahte kart kapsamına girerse, 245/3’te yer alan tanıma uyacaktır. 

Vurgulanan bir diğer husus ise “her ne suretle olursa olsun ele geçiren” cümlesidir. Buradan anlaşılması gereken, ele geçirme şeklinin kredi kartı veya banka kartının kötüye kullanılması suçunun oluşup oluşmaması açısından herhangi bir önemi yoktur. Önemli olan fail tarafından rıza dışında kullanılıp kendisi ya da başkası adına yarar sağlanmış olmasıdır.  Fail, kartı hırsızlık yaparak veya yağma suçunu (TCK 148) işleyerek elde etmiş olabileceği gibi suç teşkil etmeyecek bir şekilde de elde etmiş olabilir. Bu tarz durumlarda fail, banka veya kredi kartının kötüye kullanılması suçunun yanı sıra eğer elde etme şekli bir suç teşkil etmekteyse, ayrıca o suçtan da cezalandırılır. Bir diğer husus ise kredi veya banka kartının herhangi bir yerde bulunması ve kullanılmasıdır. Kredi ve banka kartları kişilere özeldir. Dolayısıyla kartı bulan kişi, kartı sahibine teslim etmekle, en azından bunun için uğraşmakla mükelleftir. Kullanması da kredi ve banka kartının kötüye kullanılması suçunu oluşturur. 

Peki, suç teşkil etmeden nasıl elde edilmiş olabilir? Örneğin mağdur, kendi rızasıyla kartını herhangi bir amaçla üçüncü bir kişiye vermiş, fakat kartı geri vermesi gereken kişi bu gerekliliğine uymamış ve kartı kullanmaya devam etmiştir. Bu durumda mağdurun rızası suistimal edilmiş ve fail haksız yere kartı kullanarak kendisine veya bir başkasına yarar sağlamıştır. Burada aynı zamanda vurgulanan bir diğer husus rıza dışı hareketler olgusu görülmektedir. Dolayısıyla fail, yapmış olduğu eylemleri, mağdurun rızası dışında yapmış olmalıdır. (YCGK-K.2022/441)

Yarar sağlama olgusundan ise, kişinin yalnızca kendisine yarar sağlaması düşünülmemelidir. Zaten madde içerisinde “kendisine veya bir başkasına…” ibaresinin kullanılması bunu ifade eder. Örneğin (B), (A)’nın rızası olmaksızın elde etmiş olduğu kredi kartıyla çocuklarına alışveriş yapar. Bu durumda (B), kredi veya banka kartlarının kötüye kullanılması suçunu işlemiş olacaktır. 

SAHTE BANKA VEYA KREDİ KARTI ÜRETMEK, SATMAK, DEVRETMEK, SATIN ALMAK VEYA KABUL ETMEK (TCK 245/2)

SAHTE BANKA VEYA KREDİ KARTI ÜRETMEK, SATMAK, DEVRETMEK, SATIN ALMAK VEYA KABUL ETMEK (TCK 245/2)

Kanun koyucu, bu fıkrada birden fazla hareketten bahsetmiştir. Belirtmek gerekir ki bu hareketler “Seçimlik” hareketlerdir. Seçimlik hareketler, yasanın göstermiş olduğu hareketlerin herhangi birinin yapılması halinde suçun oluştuğu hareket tipleridir. Bu bağlamda baktığımızda, maddede sayılan hareketlerden yalnızca birini yapan kişi kredi kartı ve banka kartlarının kötüye kullanılması suçunu işlemiş olur.  Burada önemli olan nokta sahte kartın üretimi, satışı, devredilmesi, satın alınması veya kabul edilmesi eylemleri için sahte olan kartın gerçek olan bir banka hesabıyla ilişkili olması gerekmektedir. Bir başka deyişle sahte-gerçek karması bir durum söz konusu olmalıdır. Esasında, sahte olan bir banka veya kredi kartının kullanılabilir olması için gerçek bir hesapla ilişkisi olması gerekmektedir. Aksi halde sahte olan karttan herhangi bir yarar sağlanması mümkün olmayacaktır. Benzer bir durum ise bankalara sahte evraklarla başvurarak sahte bir kart çıkarılmasını sağlamaktır. Uygulamada görülebilen bir durum olarak bu hareketin de banka veya kredi kartlarının kullanılması suçunu oluşturduğu kabul edilir. 

SAHTE BANKA VEYA KREDİ KARTINI KULLANARAK YARAR SAĞLAMA (TCK 245/3)

SAHTE BANKA VEYA KREDİ KARTINI KULLANARAK YARAR SAĞLAMA (TCK 245/3)

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunun bir diğer şekli ise üçüncü fıkrada belirtilen sahte kartın kullanılarak yarar sağlanmasıdır. Failin bu fıkradan ötürü cezalandırılabilmesi için, sahte banka veya kredi kartını kullanması tek başına yeterli değildir. Kartı kullanarak bir yarar elde etmeli ve aynı zamanda da bir başkasının zarar görmüş olması gerekmektedir. Bir zarar oluşmasını arayan bu suçlara, suç teorisi içerisinde “zarar suçları” adı verilmektedir. Zarar suçlarında yapılan eylemin bir kimseye zarar vermesi şarttır. Failin kartı kullanarak kendisine veya bir başkasına herhangi bir yarar sağlayamadığı durumda suç tamamlanmış olmaz. Fakat yapılan eylem teşebbüs aşamasında kalmaktadır.  Dolayısıyla fail, bu suç kapsamında kredi veya banka kartlarının kötüye kullanılmasına teşebbüs nedeniyle cezalandırılır.

Suçun Manevi Unsuru: Kredi kartı veya banka kartının kötüye kullanılması suçunun bütün şekilleri kasten işlenen suçlardır. Taksirle işlenmesi mümkün değildir.

BANKA VEYA KREDİ KARTININ KÖTÜYE KULLANILMASI SUÇUNUN CEZASI (245/1-2-3)

BANKA VEYA KREDİ KARTININ KÖTÜYE KULLANILMASI SUÇUNUN CEZASI (245/1-2-3)

Suçun temel halinden bahseden 1. Fıkra, bir başkasının izinsiz olarak kredi veya banka kartını elde etmesini ve o kartı kullanarak yarar sağlamasını cezalandırmaktadır. Bahse konu olan hareketin cezası 3 yıldan 6 yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar da adli para cezasıdır. 

İkinci fıkra ise başkasına ait bir hesapla ilişkilendirilen sahte kredi veya banka kartının üretilmesini, satılmasını, devredilmesini, satın alınmasını ve kabul edilmesini yasaklamıştır. 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasına ve on bin güne kadar da adli para cezasına hükmedilebilir.

Üçüncü fıkra sahte bir kredi veya banka kartının kullanılması suretiyle failin kendisine veya bir başkasına yarar sağlaması hareketini cezalandırmaktadır. Bu hareketin cezası ise 4 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası ve beş bin güne kadar adli para cezasıdır. 

Kanun koyucu, yukarıda altı çizili olarak görülebildiği üzere “ve” bağlacını kullanmaktadır. Buradan çıkarılması gereken yorum, failin hem hapis cezasıyla hem de adli para cezasıyla ceza alacak olmasıdır. Cezanın alt ve üst sınırların belirlenmesi ve adli para cezasının ne kadarlık tutarla hesaplanacağının tespiti için, Ceza Kanunu’nun genel hükümler isimli birinci ayrımında, Cezanın Belirlenmesi ve Bireyselleşmesi başlıklı 61. Maddesince hâkim karar verir.

BAŞKASINA AİT KREDİ VEYA BANKA KARTINI KULLANMA SUÇUNUN MUHAKEMESİ VE ŞAHSİ CEZASIZLIK HALİ (245/4-245/5)

BAŞKASINA AİT KREDİ VEYA BANKA KARTINI KULLANMA SUÇUNUN MUHAKEMESİ VE ŞAHSİ CEZASIZLIK HALİ (245/4-245/5)

Banka veya kredi kartının kötüye kullanılması suçunun muhakemesinde, suçun şikâyete tabi olmadığını, savcılık tarafından re’sen soruşturulduğunu söylemek mümkündür. Bu suçun yargılamasının yapılacağı mahkeme asliye ceza mahkemeleri olmakla birlikte, mağdurun yerleşim yerinde bulunan asliye ceza mahkemelerinde yargılaması yapılır. Fakat uygulamada zaman zaman haksız menfaatin temin edildiği yerlerde bulunan mahkemelerde de yargılamanın yapıldığı görülebilmektedir. 

KREDİ VEYA BANKA KARTININ KÖTÜYE KULLANILMASI SUÇUNDA ŞAHSİ CEZASIZLIK HALİ (245/4)

KREDİ VEYA BANKA KARTININ KÖTÜYE KULLANILMASI SUÇUNDA ŞAHSİ CEZASIZLIK HALİ (245/4)

Türk Ceza Kanunu, 245/4 içerisinde, birinci fıkradaki başkasına ait kredi veya banka kartını kullanma suçuna atıf yaparak bir şahsi cezasızlık hali öngörmüştür. Kanuna göre bazı yakın akrabalarının gerçek kartlarını izinsiz bir şekilde kullanan faile ceza verilmez. Bunlar kanunda aşağıdaki şekilde sıralanmıştır;

  1. Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin,
  2. Üst soy veya alt soyun ya da bu derecede kayın hısımlarından birinin veya evlat edinen ya da evlatlığın,
  3. Aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin

Zararına olarak işlenmesi halinde faile ceza verilmez.

KREDİ VEYA BANKA KARTININ KÖTÜYE KULLANILMASI SUÇUNDA ETKİN PİŞMANLIK (245/5)

KREDİ VEYA BANKA KARTININ KÖTÜYE KULLANILMASI SUÇUNDA ETKİN PİŞMANLIK (245/5)

Etkin pişmanlık kurumu, failin suçun tamamlanmasından sonra suçun neden olduğu zararın sonuçlarını gidermesiyle etkin pişmanlıktan yararlanabilmesidir.  Kanun, tıpkı bir önceki fıkrada olduğu gibi 5. Fıkrada da ilk fıkradaki başkasına ait kredi veya banka kartının kötüye kullanılması suçuna atıf yapar. Bununla birlikte, “malvarlığına karşı suçlarda düzenlenen etkin pişmanlık kurumuna (TCK 168/1-2) da atıfta bulunur. Buna göre başkasına ait banka veya kredi kartını kötüye kullanan kişi oluşan zararı giderdiğinde ceza indirimi alabilecektir. Ayrıca henüz dava açılmadan önce yani savcılık aşamasındayken suça ilişkin gereken bilgileri verirse indirimden yararlanabilir. Şu şekilde söylenebilir;

  1. Fail, mahkemede dava açılmadan önce, henüz savcılık aşamasındayken suça ilişkin bilgi verir ve suçu kimlerle birlikte işlediği, suçun azmettireni, yardım edenini kısacası suça iştirak eden kimseleri açıklarsa veya mağdurun uğradığı zararı tazmin ederse 2/3 oranında ceza indirimine hak kazanabilir.
  2. Fail, dava açıldıktan sonra fakat hüküm verilmeden önce suça ilişkin bilgi verir veya mağdurun zararını tazmin ederse 1/2 oranına kadar ceza indiriminden yararlanabilir.

Not: Etkin pişmanlık ve şahsi cezasızlık sebepleri, TCK 245/1’de bahsedilen başkasına ait kredi veya banka kartının kötüye kullanılması suçu için geçerlidir. 245/2 ve 245/3’ün işlediği hallerde fail bu imkanlardan yararlanamaz.

KREDİ KARTI DOLANDIRICILIĞI İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI

KREDİ KARTI DOLANDIRICILIĞI İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI

“Sanığın, ATM’ye maaşını çekmeye gelen katılanlar A. ve M.’ye yardım edeceği bahanesi ile onların bankamatik kartlarını kullanarak hesaplarında bulunan parayı ATM üzerinden daha önce bankamatik kartını çaldığı şikayetçi T’nin hesabına aktardıktan sonra çaldığı kartı kullanıp çekmek şeklinde gerçekleşen eylemini bankanın bilişim sisteminden yararlanmak suretiyle gerçekleştirdiği, …” (Y8CD- K:2017/1630).

“Sahte banka veya kredi kartı üretme, kabul etme ve sahte oluşturulmuş banka veya kredi kartı ile ATM cihazından para çekme ya da alış veriş yapma eylemlerinin mağduru, kredi ya da banka kartını üreten banka veya finans kuruluşu olması nedeniyle; sanığın, F. K.’ya ait nüfus cüzdanı fotokopisiyle katılan F…Bank’tan sahte kredi kartı çıkartmak eyleminin bir bütün halinde TCK.nun 245/2., 43. maddelerine uyan suçu (başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üretme suçu) oluşturduğu ve bu kartlarla değişik zamanlarda harcama yapmaktan ibaret eyleminin ise yine TCK.nun 245/3. ve 43. maddesine uyan suçu (zincirleme şekilde sahte kredi veya banka kartını kullanma suçu) oluşturduğu gözetilmeden, eylem kül halinde değerlendirilerek sadece TCK.nun 245/1. maddesinden hüküm kurulması suretiyle eksik ceza tayini hukuka aykırı olup hükmün bozulması gerekir” (Y8CD-K:2015/4706).

Yargıtay

HARBİYE HUKUK BÜROSU

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak Gerekli alanlar işaretlendi *

Yorum Yap