Aile HukukuNAFAKA ARTIRIM DAVASI VE ŞARTLARI

Nafaka artırım davası, mahkeme tarafından verilen nafaka kararının, zaman içinde güncel ekonomik koşulların, tarafın ihtiyaçlarının değişmesi yahut miktarın ihtiyaç karşılayacak seviyede olmaması veya tarafların ekonomik durumunun değişmesi nedeniyle açılacak davadır. Nafaka artırım davası, son dönemde ülkemizde sıkça görülen davalardandır. Zira, boşanma sonrası mahkeme tarafından karar verilen nafaka miktarı, ülkemizde görülen enflasyon sebebiyle lehine nafaka hükmedilen çoğu kişinin ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelmiştir.

Hal böyle olunca nafaka, temel amacını yerine getiremez hale gelmektedir. Zira, nafaka boşanma sebebiyle yoksulluk sorunu ile karşı karşıya kalacak tarafı korumak adına kanunumuzda mevcuttur. Değişen ekonomik koşullar da nafakanın arttırılmasına sebebiyet vermesi durumunda her halde ilgili tarafça bu dava açılabilecektir. Nafaka artırım davası ile ilgili daha ayrıntılı bilgi almak için uzman aile hukuku avukatlarımıza buradan ulaşabilirsiniz.

NAFAKA ARTIRIM DAVASI NEDİR?

Türk Medeni Kanunu’na göre 4 çeşit nafaka türü vardır: Yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, tedbir nafakası ve yardım nafakası. Yoksulluk nafakası, boşanmada yoksulluğa düşecek olan tarafa kusuru daha az olan taraftan bir miktar para ödenmesini ifade eder. İştirak nafakası ise, velayeti kendisine bırakılmayan eşin çocuğun giderleri için diğer eşe ödediği parayı ifade eder. Tedbir nafakası ise, boşanma ve ayrılık davasında dava devam ederken ödenen bir nafaka türüdür. Yardım nafakası ise yoksulluğa düşen alt-üst soya ya da kardeşe ödenen bir nafaka türüdür.

Ancak tüm bu nafaka türlerinde kimi zaman tarafların ekonomik koşulları değişebilir veya kişilerin ihtiyaçları değişebilir. İşte bu gibi durumlarda hükmedilen nafaka miktarını hâkim artırabilir. Bu artırımın yapılması için açılacak davaya ise nafaka artırım davası denir.

Nafaka Nedir? Nafaka Hangi Durumlarda Ödenir?

NAFAKA ARTIRIM DAVASI ŞARTLARI

Türk Medeni Kanunu’nda nafaka artırımının yapılabilmesi için bir hüküm konulmuştur. Söz konusu kanunun 176/4 uyarınca; tarafların malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Buna göre nafaka artırımının hâkim tarafından yapılabilmesi için aşağıdaki şartların varlığı gerekmektedir:

  • Nafaka alacaklısının nafaka miktarının güncel ekonomik koşullar nezdinde artık yetersiz kalması,
  • Nafaka alacaklısının ihtiyaçlarında meydana gelen birtakım artışlar,
  • Nafaka ödeyenin mali durumunun iyileşmesine yönelik birtakım gelişmelerin yaşanması,
  • Anlaşmalı boşanma davası için düzenlenen anlaşmalı boşanma protokolünde tarafların nafakadan feragat ettiklerine dair bir beyanın bulunmaması gerekir.

Böylece bu şartlardan bir veya birkaçına dayanılarak nafaka artırım davası açılabilecektir.

NAFAKA ARTIRIM DAVASINI KİMLER AÇABİLİR?

Nafaka artırım davasını ancak nafaka alacaklısı açabilir. Bu durumda yoksulluk nafakası alan eş ve çocuk adına iştirak nafakası alan ve çocuğun velayetine sahip olan eş nafaka artırım davasını nafaka ödemekle yükümlü olan eşe karşı açabilecektir. Ayrıca nafaka artırım davası açılması için bir avukatla anlaşıldığında noterden avukata yetki verilerek avukatın da nafaka artırım davasını açabilmesi söz konusu olabilecektir. Noterden avukata nasıl vekalet verileceği hakkında detaylı bilgiye ulaşmak için buraya tıklamanız gerekmektedir.

NAFAKANIN GELECEK YILDAKİ ARTIŞ ORANI NEYE GÖRE BELİRLENİR?

Türk Medeni Kanunu’nun 176.maddesine göre hâkim, istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir. Dolayısı ile artış oranı her somut olay nezdinde tarafların sosyal ve ekonomik durumuna göre belirlenecektir.

Zamanın geçmesiyle birlikte paranın alım gücünün düşmesi neticesinde hakim tarafından hükmedilen nafaka miktarının nafaka alacaklısının ihtiyacını karşılamaması muhtemeldir. Bu durumların tarafı zora sokmaması adına nafaka artış oranı devreye girmektedir. Nafaka artış oranı, mahkeme tarafından karar verilen nafaka miktarının ilerleyen süreçte enflasyon sonucunda değersizleşmemesini sağlamaktadır. Yani, nafaka artış oranı ekonomik koşullarda görülebilecek değişikliklerin mağduriyete yol açmamasını sağlayacak bir mekanizmadır. Ayrıca belirtmek gerekir ki nafaka artış oranının belirlenmiş olması, tarafların da birbirine karşı husumet beslemesini engeller, sürecin daha ılımlı geçmesini sağlar.

Hakim nafaka kararını verdikten sonra nafaka artırımına dair bir hüküm kurmuşsa nafaka artışı kendiliğinden gerçekleşir. Bu durumda tarafın artırım için bir talepte bulunmasına gerek olmayacaktır. Ancak mahkeme tarafından bir karar verilmemişse nafaka artırımı için dava açılması gerekecektir.

Ayrıca Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2016/11305 E. 2016/11631 K. sayılı 17.10.2016 tarihli kararı şu şekildedir: TMK. nın 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.

ÇOCUĞUN NAFAKA ARTIRIM DAVASI

Türk Medeni Kanunu madde 182/3’e göre velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlâk bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Buna göre koşulları gerçekleştiğinde çocuk lehine nafakaya bir diğer anlatımla iştirak nafakasına hâkim tarafından hükmedilebilir. Değişen birtakım koşullar, çocuk için velayete sahip olan eşe ödenen iştirak nafakasında artırıma gidilmesine neden olabilir. Bunun için öncelikle bir dava dilekçesi hazırlanması gerekecektir. Bu dilekçede davacı tarafından talepler yazıldıktan sonra bunların somut delillerinin de eklenmesi gerekecektir.

Örnek olarak çocuğun giderlerinin neler olduğu ispatlanabilir, birtakım faturalar dosyaya eklenebilir. Davalı taraf da bu iddialara karşı cevap dilekçesini hazırlayacaktır. Bu dava basit yargılama usulüne göre görüleceğinden karşılıklı tek dilekçeler verildikten sonra basit yargılama usulü ile dava hızlı bir şekilde sonuçlandırılacaktır.

YOKSULLUK NAFAKASI ARTIRIM DAVASI

Yoksulluk nafakası, boşanmada yoksulluğa düşecek olan tarafa kusuru daha az olan taraftan bir miktar para ödenmesini ifade eder. Paranın değerinde meydana gelen bir miktar değişimler ve tarafların ekonomik durumlarında meydana gelen değişimler yoksulluk nafakasını artırım davasının açılmasına sebep olabilir. Burada, kendisine yoksulluk nafakası ödenen eş bu davayı diğer eş aleyhine açabilecektir. Bunun için öncelikle bir dava dilekçesi hazırlanacak ve mahkemeye sunulacaktır. Mahkeme burada iki tarafın da ekonomik durumu hakkında bilgi toplayacak ve gereken araştırmayı yapacaktır. Burada önemli olan bu nafakanın tek seferde ödenmemiş olmasıdır. Eğer ki bu nafaka tek seferde ödenmişse, böyle bir nafaka artırım davası açılamayacaktır. Zira burada nafaka ödenmesi tamamlanmış olacaktır.

TEDBİR NAFAKASI ARTIRIM DAVASI

Tedbir nafakası, boşanma ve ayrılık davasında eşlerden birinin barınması ve varsa çocukların geçiminin sağlanması için dava sürecinde ödenen bir nafaka türüdür. Bu yargılama sürecinde de paranın değerinde meydana gelen azalmalar ve taraflarda meydana gelen ekonomik durumun değişmesi sonucunda tedbir nafakasının miktarında artırım yapabilir. Kendisine bu nafaka ödenen eş diğer eşe karşı bu davayı açacaktır ve bunu yine bir dilekçe ile yapacaktır. Hâkim somut olay hakkında gereken araştırmaları yapacaktır ve bunun sonucunda bu davayı sonuçlandıracaktır. Bu dava boşanma ve ayrılığa karar verecek olan mahkemede açılmak zorundadır, aksi takdirde dava usulden reddedilecektir.

NAFAKA ARTIŞI HESAPLANMASI

Taraflar veya hâkim, nafaka artış oranını belirlerken şu seçenekleri göz önünde tutabilir:

  • Tarafların kendi istekleri doğrultusunda yüzde şeklinde belirledikleri artış miktarı,
  • 12 aylık ÜFE miktarı,
  • Yasal faiz miktarı

Nafaka artışı, genelde Türkiye İstatistik Kurumu tarafından hesaplanan tüketici fiyat endeksine göre belirlenir. Buna ÜFE değeri denir. Her yılın ocak ayında açıklanan ÜFE değeri üzerinden nafaka artışı hesaplanır. Nafakanın bağlandığı tarih baz alınarak her yıl aynı ayda olmak üzere TÜİK tarafından belirlenecek ÜFE artış oranında geçerli nafaka miktarının arttırılması gerekmektedir. Yargıtay’ın da bu konu hakkında bir kararı vardır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ( 2013/1557 E. – 2015/2021 K.) kararına göre; TÜİK’in yayınladığı ÜFE 12 aylık ortalama artış oranı nazara alınmak suretiyle nafaka artışının yapılması gerekmektedir.

NAFAKA ARTIRIM DAVASINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

Nafaka artırım davasında yetkili mahkeme nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesidir. Görevli mahkeme ise Aile Mahkemesi’dir. Yargıtay bir kararında bu konu ile ilgili Hukuk Muhakemeleri Usulü kanuna atıfta bulunmuştur. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6.maddesine göre genel yetkili mahkeme, davalı gerçek ya da tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeridir. Ayrıca Türk Medeni Kanunu’nun 177.maddesinde ise nafaka artırımı için özel bir hüküm düzenlenmiştir. Buna göre, boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında, nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.

NAFAKA ARTIRIM DAVASINDA YARGILAMA USULÜ

Nafaka artırım davası basit yargılama usulüne göre görülür. Taraflar bu usule göre tek dava dilekçesi sunarak yargılamayı başlatırlar. Basit yargılama usulüne tabi olduğundan mahkeme, kendisine ibraz edilen delilleri ve beyanları yeterli gördüğü takdirde duruşma yapılmasına gerek olmadan dosya üzerinden karar verebilmektedir. Böyle bir durum olmadığı takdirde duruşma yapılarak karar verilecektir. Nafaka artırım davası en fazla iki duruşma yapılmak suretiyle karara bağlanır. Yapılacak duruşmalar arasında ise en fazla bir aylık süre bulunur. Buradan hareketle nafaka artırım davası, boşanma davasına kıyasen farklı usule tabi olduğundan çok daha kısa sürede neticelenir. Böylece taleplere kısa sürede cevap verilmiş olunur.

NAFAKA ARTIRIM DAVASI KAÇ YILDA BİR AÇILIR?

Nafaka artırım davasının kaç yılda bir açılması için spesifik bir zaman aralığı yoktur. Koşulların gerçekleştiğinin düşünüldüğü her an bu dava açılabilir. Örneğin, yılda 2 kez de nafakanın artırımı için dava açılabilmesi mümkündür. Ancak başlangıçta nafaka artırımı için açılacak olan davanın nafaka ile ilgili kararın kesinleşmesinden sonra makul süre içinde açılması kişinin hakim tarafından kötü niyetli olarak nitelendirilmemesi açısından önemli olabilir.

NAFAKA ARTIRIM DAVASINDA ZAMANAŞIMI VE HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE

Nafaka artırım davası için öngörülmüş kesin bir zamanaşımı ya da hak düşürücü süre yoktur. Ancak, Türk Medeni Kanunumuzun 178. maddesinde açıkça düzenlenmiş olduğu üzere, boşanma davasının karara bağlanması ve bu kararın kesinleşmesinden itibaren bir yıl geçmesinin ardından, nafakaya ilişkin talep hakları zamanaşımına uğrayacaktır. Dolayısı ile ilk kez nafaka talebi boşanma davası karara bağlandıktan sonra en geç 1 yıl içinde yapılacak, nafaka artırım davası ise koşulların gerçekleştiğinin düşünüldüğü anda açılabilecektir.

NAFAKA ARTIRIM DAVASI VE ŞARTLARI

ANLAŞMALI BOŞANMADA NAFAKA ARTIRIM DAVASI AÇILABİLİR Mİ?

Anlaşmalı boşanma durumunda taraflar nafaka miktarı üzerinde anlaştıklarını anlaşmalı boşanma protokolünde düzenlemelidirler. Zira bu konuda uyuşmak zorundadırlar. Anlaşmalı boşanma davası sonuçlandıktan sonra koşullar sağlandığında her zaman nafaka artırım davası açılabilecektir. Bunun önünde herhangi bir engel bulunmamaktadır. Taraflar nafaka artırımı konusunda belli bir yüzdede anlaşmış olabilirler. Bunu protokol maddesine de aynı şekilde yazmalıdırlar. Ancak nafaka artırımı konusun mahkemenin takdirine bırakılmış ise Yargıtayın yerleşmiş kararlarında belirlenmiş olan ÜFE artış oranına göre belirlenecektir.

NAFAKA ARTIRIM DAVASI NE KADAR SÜREDE SONUÇLANIR?

Nafaka artırım davası basit yargılama usulüne göre yürütüldüğünden diğer davalara oranla daha kısa sürede sonuçlanmaktadır. Ancak bu durum davadan davaya ve mahkemenin yoğunluğuna göre değişebilir. Genellikle nafaka artırım davasında iki ya da üç duruşma görülmektedir. Kural olarak bu duruşmaların arasında 1 ay bulunması gerekmektedir. Ancak bazen bir takım zorunluluklar halinde duruşmalar arasındaki zaman farkı değişiklikler gösterebilmektedir. Sonuç olarak kesin süre verilmemekle beraber 6-8 ay gibi bir sürede bitmesi olasıdır.

NAFAKA ARTIRIM DAVASI REDDİ

Nafaka artırım talebiyle açılan davaya kabul veya ret cevabı, Türk Medeni Kanunu’nun 4. Maddesinde düzenlenen hakkaniyet ilkesi gereğince ve kişilerin ekonomik durumlarının göz önünde bulundurularak karar verilir. Hâkim nafaka davasının artırılmasıyla ilgili gerekli araştırmaları yaptığında ve davalının ekonomik durumunda bir iyileşme meydana gelmediğini tespit ettiğinde nafaka artırım davasının reddine karar verebilecektir. Dolayısı ile davacı bu iddialarını ispat edemediğinde nafaka artırımının mahkemece reddine karar verilmesi söz konusu olabilecektir. Böyle bir durumda nafaka miktarı önceden belirlenmiş olan miktar üzerinden aynen devam edecektir.

NAFAKA ARTIRIM DAVASI MAHKEME MASRAFLARI

Nafaka artırım davasında davacıdan şu masraflar ve ücretler talep edilir:

  • Başvuru Harcı: 269,85 TL
  • Gider Avansı: 1.120,00 TL
  • Peşin Harç: 269,85 TL
  • Tebligat Gideri: 700 TL
  • Vekalet Pulu ve Vekalet Harcı: 98,90 TL
  • Bilirkişi Ücreti: 770 TL
  • Keşif Gideri: 1912,35 TL
  • Tanık Gideri:80 TL
  • Diğer İş ve İşlemler:150 TL

Toplam: 5370,95 TL

NAFAKA ARTIRIM DAVASI AVUKATLIK ÜCRETLERİ:

Nafaka artırım davasında avukatlık ücreti, Türkiye Barolar Birliği’nin yayınladığı 2023- 2024 Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca en az 17.900 TL olmalıdır. Bu miktar bağlayıcı olmayıp tavsiye niteliğindedir. Somut olayın özelliklerine göre taraflar bu rakamın üstünde bir ücret konusunda da anlaşma yapabilirler. Avukatlık asgari ücret tarifesine ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.

NİSANUR CEBECİ

NAFAKA NASIL HESAPLANIR? NAFAKA HESAPLAMA

Nafaka Nedir? Nafaka Hangi Durumlarda Ödenir?

Nafaka Nedir? Nafaka Hangi Durumlarda Ödenir?

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak Gerekli alanlar işaretlendi *

Yorum Yap