Ceza HukukuSUÇ İŞLEMEK AMACIYLA ÖRGÜT KURMA SUÇU VE CEZASI (TCK 220. MADDE)

ÖRGÜT KURMA, YÖNETME VE ÖRGÜT ÜYELİĞİ SUÇU NEDİR? (SUÇ İŞLEMEK AMACIYLA ÖRGÜT KURMA SUÇU)

ÖRGÜT KURMA, YÖNETME VE ÖRGÜT ÜYELİĞİ SUÇU NEDİR?

Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma: Türk Ceza Kanunu 220. maddeye göre; en az üç kişinin, suç işlemeye yarayan araç ve gerece sahip olarak, iş bölümü ve hiyerarşik bir düzen içerisinde amaçladıkları suçları işlemek için süreklilik içerisinde bir araya gelmesiyle suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu ortaya çıkar.

Örgüt Yöneticiliği Suçu: Hiyerarşik yapılanmada en üstte olup örgütsel faaliyetin hepsini veya bir kısmının koordine edilmesi veya yönetilmesi ile oluşur.

Örgüt Üyeliği Suçu: Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ, canlı, geçişken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup, üyeliğin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de örgüt yöneticileri veya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir. Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli değildir. (16. Ceza Dairesi         2020/6239 E. ,  2021/3333 K.)

Örgüt Adına Suç İşleme: Örgütün içerisindeki hiyerarşide yer almamakla birlikte örgüte duyduğu sempati nedeniyle veya yarar sağlamak amacıyla suç işlenmesi sonucu örgüt adına suç işleme suçu oluşur. Bu suçun oluşabilmesi için örgüt ile fail arasında organik bağ bulunmamasına rağmen suçun örgütün bilgisi dahilinde gerçekleştirilmiş olması veya örgüt tarafından istenilmiş olması gerekir. Bu suç karşılıksız olarak veya menfaat uğruna işlenmiş olabilir. 

Örgüte Bilerek veya İsteyerek Yardım Etme Suçu: Örgütün dışında yer alan birinin bilerek ve isteyerek örgütün suçuna veya örgütsel faaliyete yiyecek sağlama, giyecek sağlama, yer sağlama, silah temin etme gibi yardımlarda bulunması sonucu oluşur.

Türkiye ceza mevzuatında halihazırda üç çeşit örgütlü suç düzenlemesi mevcuttur:

  • Genel (adi) suç örgütü (5237 sayılı TCK m.220),
  • Silahsız terör örgütü (3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu (TMK) m.1-m.7/1.)
  • Silahlı terör örgütü (5237 sayılı TCK’nın m.314, TMK m.7/1).

SUÇ ÖRGÜTÜ KURMA, ÖRGÜT YÖNETİCİLİĞİ VEYA ÜYELİĞİ SUÇLARINDA ÖRGÜTÜN UNSURLARI

SUÇ ÖRGÜTÜ KURMA, ÖRGÜT YÖNETİCİLİĞİ VEYA ÜYELİĞİ SUÇLARINDA ÖRGÜTÜN UNSURLARI

Bir insanın topluluğunun suç işlemek amacıyla gelişigüzel bir araya gelmesi suç örgütünü oluşturmaz. Yargıtay’a göre, suç örgütünün varlığından bahsedebilmek için asgari şu koşulların bir arada bulunması gerekir:

  1. Üye Sayısı:Suç örgütünün üye sayısı en az 3 veya daha fazla kişi olmalıdır.
  2. Hiyerarşik İlişki:Suç örgütünden bahsedebilmek için örgütün bir yapılanması bulunmalıdır. Üyeler arasında gevşek veya katı bir hiyerarşik ilişki olmalıdır. Suç örgütü adeta bir güç kaynağı haline gelmeli, üyeleri üzerinde de bir hakimiyet oluşturmalıdır. Örgütün yöneticisi bir veya birden fazla kişi olabilir. Önemli olan üyeler arasında emir-talimat ilişkisinin mevcut olmasıdır.
  3. Suç İşleme Amacı:Suç örgütünün suç işlemek amacıyla oluşturulmuş olması gerekir. Örgüt fiilen suç işlemese bile, üyelerin suç işleme amacıyla bir araya gelmesi yeterlidir. Suçların konu ve mağdur itibariyle somutlaştırılması bazı durumlarda mümkün olsa da şart değildir. Ancak, örgütün suç işlemek amacıyla bir araya geldiğinin tespit edilmesi gerekir. Örgütün bazı suçlara dair hazırlık hareketleri içesinde bulunması; örneğin, silah temin etmesi, keşif yapması, yakalanmayı engelleyecek bazı önlemler alması vb. gibi hareketlerden kişilerin örgütsel bir şekilde suç işleme amacı etrafında bir araya gelip gelmedikleri anlaşılabilir. Suç örgütü, doğası gereği birden fazla belirsiz sayıda suç işlemeyi hedeflemelidir. Tek bir suçu işlemek için bir araya gelen bir topluluğun sayısı ne olursa olsun örgütlü suçtan bahsetmek mümkün değildir, işlenen fiil ancak “iştirak” veya “toplu suç” gibi kavramlarla açıklanabilir.
  4. Örgütsel Faaliyetin Sürekliliği:Örgütsel faaliyet süreklilik arz eder. Yani, örgüt üyeleri suç işleme iradesiyle devamlılık arz edecek bir şekilde bir araya gelmektedir. Devamlılığın tespit edilmesi noktasında yalnız amaç suçların sürekli bir şekilde işlenmesi değil, öncelikli olarak, amaç suçları sürekli biçimde işleme kararlılığının mevcut olup olmadığının araştırılması gerekir. Kişilerin belirli bir suçu işlemek veya bir suç işlemek için bir araya gelmesi halinde, örgütten değil ancak suça iştirak iradesinden söz edilebilecektir. Örneğin, 5 kişinin bir kişiye karşı dolandırıcılık suçu işlemek üzere bir araya gelmesi, plan yapması ve koordineli bir şekilde suçu icra ederek tamamlaması halinde suç örgütünden değil, iştirak halinde suç işlenmesinden bahsedilebilir.
  5. Elverişlilik:Örgütün amaçlanan suçları işlemeye elverişli, üye, araç ve gerece sahip olması gerekir. Örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından, amaçlanan suçları işlemeye elverişli olmaması halinde, örgütsel bir suç işleyeceğinden bahsetmek mümkün değildir. Suç işlemeye elverişli araç ve gerece sahip olmaktan kastedilen, örgütün silahlı olması da değildir. Suç örgütü, silahlı olabileceği gibi silahsız da olabilir. Örneğin, hiçbir şekilde silah kullanmadan tehdit, şantaj, hırsızlık, yağma, uyuşturucu madde ticareti, gümrük kaçakçılığı, ihaleye fesat karıştırma vb. gibi suçları örgütsel faaliyet çerçevesinde işlemek mümkündür. Suç işlemek için örgüt kurulması bir somut tehlike suçudur. Her ne kadar en az üç kişinin belli amaç etrafında suç işlemek üzere devamlı surette fiilen birleşmesi suretiyle örgüt meydana gelebilirse de kurulan örgüt, güdülen amaç bakımından somut bir tehlike oluşturmayabilir. Bu nedenle, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından, amaçlanan suçları işlemeye elverişli olması aranmalıdır. Elverişlilik, basit bir birleşmeyi değil, kamu düzeni için somut bir tehlike oluşturacak daha sıkı bir birleşmeyi gerektirir.

ÖRGÜT KURMA VEYA YÖNETME SUÇUNUN CEZASI

ÖRGÜT KURMA VEYA YÖNETME SUÇUNUN CEZASI

Suç işleme amacıyla örgüt kurma veya yönetme suçu ve cezası Türk Ceza Kanunu’nun 220. maddesinde düzenlenmiştir.

Suç işlemek amacıyla örgüt kurma

Madde 220- (1) Kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kuranlar veya yönetenler, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli olması halinde, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak, örgütün varlığı için üye sayısının en az üç kişi olması gerekir.[80]

(3) Örgütün silahlı olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza dörtte birinden yarısına kadar artırılır.

(4) Örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı da cezaya hükmolunur.

(5) Örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılır.

SUÇ İŞLEMEK AMACIYLA ÖRGÜT ÜYELİĞİ SUÇUNUN CEZASI

Suç işlemek amacıyla örgüt üyeliği suçu ve cezası Türk Ceza Kanunu’nun 220. maddesinde düzenlenmiştir.

TCK m.220

(2) Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olanlar, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Örgütün silahlı olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza dörtte birinden yarısına kadar artırılır.

(4) Örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı da cezaya hükmolunur.

ÖRGÜTE YARDIM ETME SUÇUNUN CEZASI

ÖRGÜTE YARDIM ETME SUÇUNUN CEZASI

Örgüte yardım etme suçu ve cezası Türk Ceza Kanunu’nun 220. Maddesinde düzenlenmiştir.

TCK m.220

(3) Örgütün silahlı olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza dörtte birinden yarısına kadar artırılır.

(4) Örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı da cezaya hükmolunur.

(7) Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişi, örgüt üyesi olarak cezalandırılır. Örgüt üyeliğinden dolayı verilecek ceza, yapılan yardımın niteliğine göre üçte birine kadar indirilebilir.

ÖRGÜT PROPAGANDASI YAPMA SUÇUNUN CEZASI

ÖRGÜT PROPAGANDASI YAPMA SUÇUNUN CEZASI

Örgüt propagandası yapma suçu ve cezası Türk Ceza Kanunu’nun 220.maddesinin 8.fıkrasında düzenlenmiştir.

TCK m.220

 (8) Örgütün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

ÖRGÜT KURMA, YÖNETME VE ÖRGÜT ÜYELİĞİ SUÇLARINDA ŞİKAYET SÜRESİ VAR MIDIR?

ÖRGÜT KURMA, YÖNETME VE ÖRGÜT ÜYELİĞİ SUÇLARINDA ŞİKAYET SÜRESİ VAR MIDIR?

Örgüt Kurma, Yönetme ve Örgüt Üyeliği suçları şikayete bağlı suçlardan değildir. Bu yüzden şikayet süresi yoktur. Örgüt Kurma, Yönetme ve Örgüt Üyeliği suçlarının soruşturma aşaması ihbar sonucu veya savcılığın re’sen harekete geçmesi sonucu başlar. Şikâyetin geri çekilmesi soruşturmayı sonlandırmaz. 

ÖRGÜT KURMA, YÖNETME VE ÖRGÜT ÜYELİĞİ SUÇLARI HAKKINDA DAVA ZAMANAŞIMI

ÖRGÜT KURMA, YÖNETME VE ÖRGÜT ÜYELİĞİ SUÇLARI HAKKINDA DAVA ZAMANAŞIMI

Dava zamanaşımı, suçun işlendiği tarihten itibaren belirli bir süre geçmesine rağmen dava açılmamış veya dava açılmış ya da kanuni süre içerisinde sonlandırılmamış ise ceza davasının düşmesi sonucunu doğuran hukuki müessesedir. Örgüt kurma veya yönetme suçlarında dava zamanaşımı süresi 15 yıl, örgüt üyeliği suçu nedeniyle dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.

ADLİ PARA CEZASI, ERTELEME VE HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI

ADLİ PARA CEZASI, ERTELEME VE HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI

Adli Para Cezası, işlenen bir suç sonucu yargılamayı gerçekleştiren mahkeme tarafından suçlu kişiye devletin hazinesine belirli bir miktar para ödemesine karar verilmesidir. Adli para cezası, İşlenen bir suç sonucunda hapis cezasıyla veya tek başına uygulanabilir. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma veya yönetme suçu kapsamında hükmedilen hapis cezasının miktarı nedeniyle adli para cezasına çevrilemez. Ancak, örgüt üyeliği, örgüte yardım etme, örgüte adına suç işleme, örgüt propagandası suçlarının cezaları adli para cezasına çevrilebilir.

Erteleme, şartların gerçekleşmesi durumda mahkeme tarafından verilen cezanın infazından vazgeçilmesidir. TCK m.220’de düzenlenen tüm suçlar için cezanın ertelenmesi kararı verilmesi mümkündür.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (Hagb), Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder. (CMK m.231) TCK m.220’de düzenlenen tüm suçlar için hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir.

ÖRGÜT KURMA, YÖNETME VE ÖRGÜT ÜYELİĞİ SUÇLARI HAKKINDA GÖREVLİ MAHKEME

ÖRGÜT KURMA, YÖNETME VE ÖRGÜT ÜYELİĞİ SUÇLARI HAKKINDA GÖREVLİ MAHKEME

TCK 220’de düzenlenen Örgüt Kurma, Yönetme ve Örgüt Üyeliği suçları hakkında görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir. Örgütün işlediği iddia edilen suçlar Ağır Ceza Mahkemesinin yetki alanına giriyorsa görevli mahkeme ağır ceza mahkemesi olur. 

ÖRGÜT KURMA, YÖNETME VE ÖRGÜT ÜYELİĞİ SUÇLARI HAKKINDA YARGITAY KARARI

ÖRGÜT KURMA, YÖNETME VE ÖRGÜT ÜYELİĞİ SUÇLARI HAKKINDA YARGITAY KARARI

5237 Sayılı TCK’nın 220. maddesinde düzenlenen “suç işlemek için örgüt kurmak” suçunun işlendiğinin ve örgütün varlığının kabul edilebilmesi için; üye sayısının en az üç kişi olması, üyeler arasında soyut bir birleşme değil gevşek de olsa hiyerarşik bir ilişkinin bulunması, suç işlenmese bile suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşmenin olması, niteliği itibarıyla devamlılık göstermesi; oluşumun yapısı ve üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaçlanan suçları işlemeye elverişli olması; üyeleri üzerinde hâkimiyet tesis eden bir güç kaynağı niteliğini kazanması gerekir. Örgüt yapılanmasında işlenmesi amaçlanan suçların konu ve mağdur bakımından somutlaştırılması mümkün, ancak zorunlu değildir. Soyut olarak sanık sayısının üç kişiden fazla olması örgütün varlığının kabulü için yeterli olmayıp bu durumda iştirak ilişkisinden söz edilebilir. Somut olaylarda, sanıklar arasında hiyerarşik ilişki bulunduğu ve yapılanmanın üyeleri üzerinde hâkimiyet tesis eden bir güç kaynağı niteliğini kazandığı konusunda yeterli ve kesin delil bulunmadığı, buna bağlı olarak TCK’nın 220. maddesinde düzenlenen “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanıklar hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması hukuka aykırıdır.

Sanık M. Ö. hakkında “suç işlemek amacıyla teşkil edilmiş örgütün faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:

1-) Sanığın, hükme esas alınan telefon konuşmalarının kendisine ait olmadığını söylemesi karşısında;

a-) Ses kayıtları getirtilip dinletilerek kendisine ait olup olmadığının sorulması,

b-) Telefon konuşmalarındaki seslerin kendisine ait olmadığını belirtmesi halinde; ses örnekleri alınarak, ses kayıtlarının sanığa ait olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’ne veya uzman bir kurum ya da kuruluşa ses analizi yaptırılarak rapor alınması, telefon konuşmalarının sanığa ait olduğunun belirlenmesi durumunda, diğer sanıklar A. T. ve S. B.’in sanık hakkındaki beyanlarının doğru olduğu, aksi halde samimi olarak kabul edilemeyeceği dikkate alınarak sanığın hukukî durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması bozma nedenidir (Yargıtay 10. Ceza Dairesi – Karar: 2016/1643).

 

Yargıtay

TCK

HARBİYE HUKUK BÜROSU

Dilara Gül ERBAŞ

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak Gerekli alanlar işaretlendi *

Yorum Yap