Miras HukukuTenkis Davası Nedir?

TENKİS DAVASI NEDİR?

Miras bırakanın ölüme bağlı tasarrufları bazı sınırlandırmalara tabi tutulmuştur.Murisin altsoyunun, eşinin, ana ve babasının saklı payına ilişkindir. Muris (miras bırakan), ölüme bağlı tasarruflarda bulunurken saklı payları ihlal etmemek zorundadır. 

Tenkis davası; Murisin, saklı pay sahibi mirasçıların haklarına tecavüz edecek şekilde terekesinde tasarrufta bulunması halinde açılan davadır. Bu dava, murisin ölümünden sonra açılabilir. Bir başka deyişle murisin yaşamında tenkis davası açılamaz.

Tenkis davası; korumaya yönelik, yenilik doğuran, tasarruf değiştiren bir davadır. 

Tenkis davasında; tasarruf edilebilecek kısmı aşan tasarrufun tenkisi istenebilir.

Tenkis davasına ilişkin saklı pay hesaplamaları, orantılı tenkis gibi uzmanlık gerektiren kısımlar için miras hukukunda uzmanlaşmış avukatlarımızı arayabilir, daha detaylı bilgi alabilirsiniz.

TENKİS DAVASI NASIL AÇILIR?

KİMLER AÇABİLİR?

Tenkis davası açabilmek, kişiye sıkı sıkıya bağlı olan bir haktır. Dolayısıyla tenkis davasını hak sahibi dışında bir başkası açamaz. Tenkis davasını, saklı payları tecavüze uğrayan mirasçılar açabilmektedir. Murisin kendi terekesinde tasarruf sınırını aşması ile birlikte mirasçıların saklı pay hakları zedelenmez ise tenkis davası yine açılamayacaktır. 

GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME HANGİSİDİR?

TMK m.576 gereğince yetkili mahkeme, miras bırakanın yerleşim yeri mahkemesidir. Yine görevli mahkeme, uyuşmazlığın mal ve şahıs varlığına ilişkin olması sebebiyle Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. 

TENKİS DAVASINDA ZAMANAŞIMI

TMK m.571’de de belirtildiği üzere tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer. 

YARGITAY KARARLARI

YARGITAY KARARLARI

YARGITAY KARARLARI

 

  1. HD., E. 2008/3560 K. 2009/9328 T. 11.5.2009

“…Dava, mirasbırakanın sağlararası karşılıksız kazandırmalarının tenkisi isteğine ilişkindir. (TMK.md. 560) Mirasbırakan 10.3.2006’da ölmüş, dava ise 12.3.2007 tarihinde açılmıştır. Türk Medeni Kanununun 571. maddesi uyarınca; tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her halde vasiyetnamelerde, açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılma tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer. Bu süre, hakdüşürücü nitelikte olup, hakim tarafından yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınır. Türk Medeni Kanununun 571. maddesindeki süre, maddi hukukun tayin ettiği süre olup, Borçlar Kanununun zamanaşımı konusunda benimsediği ilkelerden kıyas yoluyla yararlanılarak, sürenin başlangıç ve bitiş günü belirlenmelidir. Borçlar Kanununun 130. maddesinin yollamasıyla aynı yasanın 76/3. ve 77. maddeleri gereğince, sürenin son günü tatil olarak kabul edilen güne tesadüf ederse, tatili, takip eden günde son bulur. Olayda, mirasın açılma tarihinden başlayan bir yıllık dava açma süresinin son günü tatile tesadüf ettiğinden, dava süresinde açılmıştır. O halde, işin esasının incelenmesi gerekirken davanın süresinde açılmadığından bahisle reddi doğru bulunmamıştır…”

HD., E. 2019/3058 K. 2019/4703 T. 19.9.2019

“…Bilindiği üzere, tenkis davalarında dava dilekçesinde gösterilen değer harca esas değer olup tahminidir. Asıl dava değeri hesap sonucu (saklı paya elatma belirlendikten sonra) ortaya çıkar.

Somut olayda, dava açılırken yatırılan peşin harç yeterli bulunmaktadır.

Hal böyle olunca, işin esasına girilerek hesap sonucu belirlenecek asıl dava değeri üzerinden harcın tamamlatılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir…”

HD., E. 2016/17197 K. 2016/12228 T. 27.10.2016

“…Tenkis davası, TMK’nın 560-562. maddelerinde düzenlenen, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen gerek ölüme bağlı ve gerekse sağlararası kazandırmalarının kural olarak saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar tarafından mirasbırakanın tasarruf edebileceği sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu davalardandır. Bu yönüyle, tenkis davası Miras Hukukuna özgü bir iptal davası olarak kabul edilmelidir. Tenkis, saklı payın yaptırımıdır ve saklı pay tamamlanıncaya kadar, önce ölüme bağlı tasarruflardan, bu yetmezse, en yeni tarihlisinden en eskisine doğru geriye gidilmek üzere sağlararası kazandırmalardan yapılır. (TMK md. 570)

Somut olayda; davacıların dava dilekçelerinde beyanlarında, vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkis talebinde bulundukları anlaşılmaktadır.

Bu durumda; mahkemece, TMK.nun tenkise ilişkin hükümleri doğrultusunda da inceleme ve araştırma yapılarak ve ilgili …. 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/188 Esas sayılı dosyanın da incelenerek, sonuca göre karar verilmesi gerekirken, tenkis talebi hakkında yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir…”

  1. HD., E. 2012/5336 K. 2012/8728 T. 5.11.2012

“…Davalı taraf murisin davacıyı mirasçılıktan çıkardığını, davacının tenkis davası açamayacağını belirtmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 510 ve 511. maddesinde mirasçılıktan çıkarılma nedenleri ve sonuçları belirtilmiş olup, mirasçılıktan çıkarılan kişinin tenkis davası açamayacağı ifade edilmiştir. Mahkemece davalının bu yöndeki itirazları değerlendirilmeden, hesap bilirkişisinin raporu ile iktifa edilerek hüküm kurulmuş olması isabetli olmamıştır. O halde mahkemece davacı tarafın muris tarafından mirasçılıktan çıkarılması nedeniyle aynı kanunun 512. maddesindeki düzenlemeler dolayısıyla davacının tenkis davası açıp açamayacağı toplanan deliller dikkate alınmak suretiyle değerlendirilmeli, sonucuna göre bir karar verilmelidir…”

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak Gerekli alanlar işaretlendi *

Yorum Yap