Ceza HukukuYAĞMA SUÇU NEDİR? YAĞMA SUÇU ŞARTLARI VE CEZASI (TCK 148-149. MADDE)

YAĞMA SUÇU NEDİR?

YAĞMA SUÇU NEDİR?

Halk dilinde gasp olarak da bilinen yağma suçu kişiyi cebir veya tehditle bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur bırakma şeklinde işlenmektedir. Türk Ceza Kanunun 148. Maddesinde temel şekli 149. Maddesinde ise daha fazla cezayı gerektiren nitelikli şekli düzenlenmiştir.

TCK Madde 148:

(1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Cebir veya tehdit kullanılarak mağdurun, kendisini veya başkasını borç altına sokabilecek bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı vermeye, böyle bir senedin alınmasına karşı koymamaya, ilerde böyle bir senet haline getirilebilecek bir kağıdı imzalamaya veya var olan bir senedi imha etmeye veya imhasına karşı koymamaya mecbur edilmesi halinde de aynı ceza verilir.

(3) Mağdurun, herhangi bir vasıta ile kendisini bilmeyecek ve savunamayacak hale getirilmesi de, yağma suçunda cebir sayılır.

Madde metninden anlaşılacağı gibi ilk fıkrada taşınır malın yağması, ikinci fıkrada ise senedin yağması düzenlenmiştir.

Yağma suçu niteliği gereği cebir, tehdit ve hırsızlık suçlarını içinde barındıran bileşik bir suçtur. Araç ve amaç hareketlerinin birlikte gerçekleştirildiği bu suç aynı zamanda çok hareketli bir suçtur. Cebir veya tehdit araç hareket iken taşınır malı veya senedi almak amaç hareketini oluşturmaktadır. Malvarlığına karşı suçlar bölümünde düzenlenen yağma, diğer malvarlığına karşı olan suçlardaki gibi kişinin malvarlığına yönelik bir tehdit oluşturmakla birlikte aynı zamanda kişinin irade özgürlüğüne, vücut bütünlüğüne, hatta bazı durumlarda cinsel dokunulmazlığına yönelik bir suçtur. Ayrıca diğer malvarlığı suçlarının aksine yağma suçunda malın zorla alınması söz konusudur. Bireylerin birçok hak ve özgürlüğünü kısıtlayan bu suç tipi birey ve toplum açısından oldukça tehlikelidir. Bu özelliklere sahip yağma suçu için 148.maddede altı aydan on yıla kadar ceza öngörülmüştür.

YAĞMA SUÇUNUN ŞARTLARI NELERDİR?

YAĞMA SUÇUNUN ŞARTLARI NELERDİR?

1- Kişi cebir veya tehditle bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur bırakılmalıdır.

2- Cebir ve tehdit hareketlerinin muhakkak malın alınması amacı için kullanılması gerekir.

3- Kullanılan cebir veya tehdidin malın alınmasına veya alınmasına karşı koymamaya elverişli olması gerekir.

4-Mağdurun cebir veya tehdit hareketlerini algılama yeteneği bulunmalıdır.

YAĞMA SUÇUNDA KORUNAN HUKUKİ DEĞER

Birçok suç tipini içinde barındıran yağma suçunda korunan hukuki değer aynı zamanda içinde barındırdığı suçların koruduğu hukuki değerlerin tümünü içerir. Kişinin irade özgürlüğü, vücut bütünlüğü, malvarlığı ve cinsel dokunulmazlığı bu suç kapsamında korunan hukuki değerlerdir.

‘Bu suçla korunan hukuki değer yalnızca malvarlığı değil, aynı zamanda kişi özgürlüğü ve vücut dokunulmazlığıdır.’

(Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2012/16772 E.,2014/7662 K.)

YAĞMA SUÇUNUN UNSURLARI

YAĞMA SUÇUNUN UNSURLARI

MADDİ UNSURLAR

Fiil: 

Kişiyi cebir veya tehditle bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur bırakmak yağma suçunun fiil unsurunu oluştur. Malın alınmasıyla suç gerçekleşmiş olacaktır. Bu bakımdan neticeli bir suç değil sırf hareket suçudur. Ancak yağma suçu araç ve amaç hareketlerini bünyesinde barındıran çok hareketli bir suçtur, cebir veya tehdit araç hareketini oluştururken; malın alınması amaç harekettir. Cebir fiziki güç kullanmak suretiyle, tehdit ise kişiyi korkutarak iradi özgürlüğünü etkilemektir. Suçtan bahsedebilmek için muhakkak cebir ve tehdit hareketlerinin malın alınması amacı için kullanılması ve kullanılan cebir veya tehdidin malın alınmasına veya alınmasına karşı koymamaya elverişli olması gerekir.

‘Cebir ve tehdit karşısında, mağdurun başka bir seçeneğinin kalmaması ve bu durumda failin malı doğrudan alması söz konusudur. Yani mağdur malı teslim etmektedir. Bu suçla yalnızca korunan hukuki değer malvarlığı değil, aynı zamanda kişi özgürlüğü ve vücut dokunulmazlığıdır. Yağma icrai hareketle işlenen bir suçtur. Yağma suçunun maddi unsuru hareket kısmıdır. Kullanılan cebir ve tehdidin, kişiyi malı teslim etmeye veya alınmasına ses çıkartmamaya yöneltmeye elverişli olması gerekir’

(Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2014/4873 E.,2016/3979 K.)

TEHDİT TCK Madde 106- (1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı dokuz aydan az olamaz. Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikayeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.

(2) Tehdidin;

  1. a) Silahla,
  2. b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle,
  3. c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
  4. d) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,

İşlenmesi halinde, fail hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(3) Tehdit amacıyla kasten öldürme, kasten yaralama veya malvarlığına zarar verme suçunun işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ceza verilir.

Suç kapsamına alının tehdit hareketi kişinin kendisine yöneltilmiş olması gerekemez kendisin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ile yağma suçu oluşturulur. Maddede kullanılan yakın ifadesinin tanımı yapılmamıştır. 

CEBİR TCK Madde 108- (1) Bir şeyi yapması veya yapmaması ya da kendisinin yapmasına müsaade etmesi için bir kişiye karşı cebir kullanılması halinde, kasten yaralama suçundan verilecek ceza üçte birinden yarısına kadar artırılarak hükmolunur.

TCK Madde 148/3-Mağdurun, herhangi bir vasıta ile kendisini bilmeyecek ve savunamayacak hale getirilmesi de, yağma suçunda cebir sayılır.

Çok hareketli suç tipi olan yağma suçunun oluşabilmesi için cebir veya tehditten sonra malın alınması hareketinin de gerçekleşmiş olması gerekir.Aksi durumda suç teşebbüs aşamasında kalır. Senedin yağması suçunda ise fiil unsurunu cebir veya tehdit kullanarak; ‘kişinin kendisini veya başkasını borç altına sokabilecek bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı vermeye mecbur etmek, ‘kişiyi ilerde böyle bir senet haline getirilebilecek bir kağıdı imzalamaya mecbur etmek, ‘kişiyi var olan bir senedi imha etmeye veya imhasına karşı koymamaya mecbur etmek’, fiillerinin işlenmesiyle oluşacaktır.

YAĞMA SUÇU NE ŞEKİLDE İŞLENEBİLİR?

YAĞMA SUÇU NE ŞEKİLDE İŞLENEBİLİR?

Yağma suçu taşınır mal yağması ve senedin yağması şeklinde düzenlenmiştir. TCK 148. Maddenin ilk fıkrasında düzenlenen suçun temel şeklinin konusu taşınır maldır. Kanun maddesinde bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur bırakma ifadesinden malın taşınır mal olduğu anlaşılmaktadır. Niteliği gereği taşınmazlar bu suçun konusunu oluşturamayacaktır. Taşınır mal kavramıyla ifade edilmesine rağmen muhakkak ekonomik malvarlığı değeri olmasına gerek yoktur. Ancak maddi bir varlığı olmalıdır. 

Senedin yağmasının konusu: TCK 148/2’de ‘Cebir veya tehdit kullanılarak mağdurun, kendisini veya başkasını borç altına sokabilecek bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı vermeye, böyle bir senedin alınmasına karşı koymamaya, ilerde böyle bir senet haline getirilebilecek bir kağıdı imzalamaya veya var olan bir senedi imha etmeye veya imhasına karşı koymamaya mecbur edilmesi halinde de aynı ceza verilir.’ düzenlemesiyle suçun konusu bakımından farklılık arz etmektedir. Senedin yağması suçunda suçun konusu kişiyi borç altına sokabilecek senet veya ileride böyle bir senet haline getirilebilecek kağıt oluşturur. Yağma suçunun oluşabilmesi için bu senedin muhakkak kişiyi borç altına sokan senet veya ileride böyle bir senet haline getirilebilecek kağıt olmalıdır. Kişinin kendi aleyhine delil teşkil etme iradesiyle düzenlenen belge Hukuk Muhakemeleri Kanunu kapsamında senet teşkil etse de, bu suçun oluşması için muhakkak borç doğuran bir senet olmalıdır

YAĞMA SUÇUNDA FAİL VE MAĞDUR:

YAĞMA SUÇUNDA FAİL VE MAĞDUR:

Yağma suçunun faili ve mağduru herkes olabilir.  Ancak fiilin içinde barındırdığı araç hareketler; cebir veya tehdit irade özgürlüğüne kaşı hareketlerdir. Eğer kişi bunları algılama yeteneğine sahip değilse kişinin iradesinin etkilendiğinden söz edilemez. Bu durumda hırsızlık suçu gündeme gelecektir. Mağdurun algılama yeteneği fail tarafından bozulmuşsa TCK 148/3 :

Mağdurun, herhangi bir vasıta ile kendisini bilmeyecek ve savunamayacak hale getirilmesi de, yağma suçunda cebir sayılır.

‘Fail, bilerek mağdura uyuşturucu madde vererek veya sarhoş ederek onun algılama yeteneğini azaltmış ise ve oluşturulan bu zayıflık anında mal alınmışa eylem, TCK’nın 148/3 kapsamında mefruz cebir kapsamında değerlendirileceğinden yağma suçunu oluşturacaktır.’

(Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2012/12830 E.,2014/5138 K.)

NİTELİKLİ YAĞMA SUÇU NEDİR? (Madde 149)

NİTELİKLİ YAĞMA SUÇU NEDİR? (Madde 149)

TCK’nın 149. Maddesinde bu suçun daha fazla cezayı gerektiren hallerinin oluşması durumunda nitelikli yağma gündeme gelecektir. Bazı durumlarda fiilin icrası sırasında suçun mağdur üzerindeki etkisi ve korkutucu gücü artmaktadır. Mağdur üzerindeki etkiyi öngören kanun koyucu suçun temel şeklindeki cezayı bu durumlarda yetersiz görmüş ve bu nitelikli durumlar için daha fazla ceza  içeren düzenlemeler getirmiştir.

1-Suçun silahla işlenmesi

Suçun silahla işlenmesi daha fazla cezayı gerektiren nitelikli hal düzenlemesidir.

Silah, TCK 6. maddesinde; ateşli silahlar, patlayıcı maddeler, saldırı ve savunmada kullanılmak üzere yapılmış her türlü kesici, delici veya bereleyici alet, saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli diğer şeyler, yakıcı, aşındırıcı, yaralayıcı, boğucu, zehirleyici, sürekli hastalığa yol açıcı nükleer, radyoaktif, kimyasal, biyolojik maddeler, şeklinde tanımlanmıştır.

Bu nitelikli halin oluşması için yalnızca kişinin üzerinde silah bulunması yeterli değildir, fiilen suçun işlenmesi sırasında kullanılmalı ve kullanılan silah korkutmaya elverişli olmalıdır. Yargıtay silahın korkutucu gücünden faydalanılmış olmasını aramaktadır.

‘…Olayda silah olarak kabul edilen şırınganın yağma suçu işlenirken silah olmanın verdiği korkutucu gücünden faydalanılmadığı anlaşıldığından, koşulları oluşmadığı halde 5237 sayılı TCK’nın 149/1-a maddesi ile uygulama yapılması…’

(Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2012/11132 E.,2012/13202 K.)

2-Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koymak suretiyle işlenmesi

Bu nitelikli halin uygulanması için failin fiilin icra hareketlerine başlamadan önce kendini tanınmayacak hale koyması yeterlidir. Mağdurun tanıyıp tanımamasının veya icraya başladıktan sonra kendini tanınmayacak hale koymasının bir etkisi olmayacaktır.

3-Birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi

Fiilin birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi mağdurun daha fazla korkmasına yol açacaktır. Bu yüzden daha fazla ceza gerektiren nitelikli hal olarak öngörülmüştür. Birden daha fazla kişinin fail olduğu durumlarda geçerlidir, azmettiren ve yardım eden şeklinde iştirak halinde bu nitelikli hal oluşmaz.

4-Yol kesmek suretiyle ya da konutta, işyerinde veya bunların eklentilerinde işlenmesi

Kişinin seyahat özgürlüğünün ve konut dokunulmazlığının korunması kapsamında daha fazla cezayı gerektiren nitelikli hal olarak öngörülmüştür.

5-Beden ve ruh sağlığı bakımından kendisini savunamayacak durumda olan kişiye karşı işlenmesi

Beden veya ruh sağlığı bakımından kendisini savunmayacak durumda olan kişinin daha fazla korunması gerektiği açıktır. Ancak bu suçun oluşabilmesi için beden veyua ruh sağlığı bakımından kendini savunamayacak durumda olan kişi cebir veya tehdidi algılayabiliyor olması gerekir aksi durumda suçun temel şekli de nitelikli hali de oluşmayacaktır. 

6-Var olan veya var sayılan suç örgütünün oluşturdukları korkutucu güçten yararlanmak suretiyle işlenmesi

Bu nitelikli halin uygulanması için failin örgüt üyesi veya kurucusu olması gerekmez hatta böyle bir örgütün olması dahi gerekmez. Yalnızca mağduru korkutacak bu durumun fail tarafından mağdura söylenmesi veya örgüt adına hareket ettiğini ima ederek mağdurun direncini kırmaya çalışması gerekir.

7-Suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla işlenmesi

Bir önceki bendin aksine bu bentteki nitelikli halin gerçekleşmesi için gerçekten bir suç örgütü mevcut olmalı ve failin bu örgüte yarar sağlama maksatlı bu suçu işlemiş olması gerekir. Buradan anlaşılması gereken yarar yağma sonucu elde edilen yarar değildir, madde gerekçesinde yararın geniş yorumlanması gerektiği söylenmiştir. Yağma sonucu elde edilen yarar suç örgütüne tahsis edilmemiş olsa bile bu suçun işlenmesiyle mevcut suç örgütüne bir menfaat tesisi söz konusuysa bu nitelikli hal oluşmuştur ve ceza artırımı yoluna gidilecektir.

8-Gece vakti işlenmesi

Gece vakti deyimi TCK madde 6/1-e’de güneşin batmasından bir saat sonra başlayan ve doğmasından bir saat evvele kadar devam eden zaman süresi olarak tanımlanmıştır. Suçun gece vakti işlenmesi sonucu mağdurda daha fazla korku tesir edeceğinden daha fazla ceza gerektiren nitelikli hal olarak düzenlenmiştir.

TCK Madde 149:

 (1) Yağma suçunun;

  1. a) Silahla,
  2. b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle,
  3. c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
  4. d) Yol kesmek suretiyle ya da konutta, işyerinde veya bunların eklentilerinde,
  5. e) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
  6. f) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,
  7. g) Suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla,
  8. h) Gece vaktinde,

İşlenmesi halinde, fail hakkında on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(2) Yağma suçunun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

YAĞMA SUÇUNDA DAHA AZ CEZAYI GEREKTİREN NİTELİKLİ HALLER

1-Kişinin bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla işlenmesi:

‘-Azmettiren bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla hareket etse bile, failin, alacaklı ticari işletmenin diğer ortağı ya da mirasçı (baba-oğul-kardeş gibi) ve benzeri bir sıfatla hukuki ilişkinin tarafı olmaması halinde, işlenen yağma suçuna azmettirmeden sorumlu tutulacak, buna mukabil azmettiren aynı zamanda müşterek fail olarak tehdit ve/veya cebir kullandığı taktirde, “Failliğin şerikliğe nazaran önceliği prensibi” uyarınca müşterek fail sıfatıyla cezalandırılacağından TCK’nın 40/1. maddesi uyarınca, aynı Kanunun 150/1. maddesinden yararlanacak, hukuki ilişkinin tarafı olmayan diğer fail ya da müşterek failler ise; kendi işledikleri, 149. madde kapsamındaki nitelikli yağma suçundan sorumlu olacaktır.’

(Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/25285 E., 2022/4444 K.)

2- Suçunun konusunu oluşturan malın değerinin az olması

TCK 150. Maddenin 2. Fıkrasına göre yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilebilir. Ancak yağma suçunda korunan hukuki değer yalnızca malvarlığı değildir,vücut bütünlüğü ve iradi özgürlüğü de korunmaktadır.Bu bakımdan ceza almaması gibi bir durum söz konusu olmayacaktır.Kanun maddesinde ‘indirilebilir’ ifadesi geçmektedir. Hakim, somut olayın şartlarına göre takdir ederse ceza indirimi yapabilir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu bu yağma suçunda suç konusunun değerinin azlığı nedeniyle indirim yapılabilmesi için bazı kıstaslar belirlemiştir.

‘5237 sayılı Yasa’nın 150/2. maddesi yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığını, cezayı azaltan bir hal olarak düzenlemiş ise de; yağma suçu ile korunan hukuksal değerin, münhasıran mal varlığı olmayıp, aynı zamanda kişi özgürlüğü ve vücut bütünlüğü olduğu için, bu düzenleme Hakime yağma suçunda, cebir ve tehdidin kişi üzerindeki etkisine bakılmaksızın “Sırf alınan malın değerine bakarak” cezayı indirme yetkisi vermemektedir.5237 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girmesinin akabinde, Dairemiz verdiği kararlarını da geliştirerek, bugüne kadar süre gelen ve istikrar kazanan uygulamalarında, malın değerinin azlığı konusunda objektif ve sübjektif esasları birlikte değerlendirerek yeni bir kıstas getirmiştir.Ceza Genel Kurulu’nca da kabul gören bu uygulamaya göre;5237 sayılı TCK’nın 150. maddesinin 2. fıkrasındaki “Malın değerinin azlığı” kavramının 765 sayılı TCK’nın 522. maddesindeki “Hafif’ ve “Pek hafif’ ölçütleriyle, her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlamak dışında benzerliği bulunmadığı, değer azlığının 5237 sayılı TCK’ya özgü ayrı ve yeni bir kavram olduğu, yasa koyucunun amacı ile suçun işleniş biçimi,olayın özelliği ve sanığın özgülenen kastı da gözetilmek suretiyle, daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak da gerçekten az olan şeylerin alınması durumunda, yasal ve yeterli gerekçeleri de gösterilip açıklanmak suretiyle uygulanabilecektir.Yani değer azlığı, “Sadece daha çoğunu alabilme imkanı varken yalnızca ihtiyacı kadarını almak şeklinde, sübjektif ölçüte göre değil, aynı zamanda alınan eşyanın değerinin objektif olarak da gerçekten az olup olmadığına ve sanığın özgülediği kastına göre belirlenecektir.’

(Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2020/1359 E.,2021/11210 K.)

YAĞMA SUÇU YALNIZ KASTEN İŞLENEBİLİR

YAĞMA SUÇU YALNIZ KASTEN İŞLENEBİLİR

Yağma suçunun manevi unsuru kasttır, taksirli hali kanunda düzenlenmemiştir. Kastın yanında yarar sağlama amacı olması gerektiği her ne kadar doktrinde tartışmalı olsa da çoğunluk görüşü ve Yargıtay’a göre yarar sağlama amacının bulunması gerektiği kabul edilmektedir.

YAĞMA SUÇUNDA TEŞEBBÜS

YAĞMA SUÇUNDA TEŞEBBÜS

Teşebbüs: Yağma suçu sırf hareket suçudur. Eğer icra hareketleri parçalara ayrılabiliyorsa teşebbüs mümkündür. Çok hareketli bir suç olduğu için cebir veya tehdit gerçekleştirilmiş ancak mal alınamamışsa teşebbüs gerçekleşmiş olacaktır. Suç tamamlandıktan sonra malın iadesi halinde is gönüllü vazgeçme değil etkin pişmanlık söz konusu olur. 

YAĞMA SUÇUNDA ETKİN PİŞMANLIK:

YAĞMA SUÇUNDA ETKİN PİŞMANLIK:

Kişinin işlediği suçtan pişmanlık duyarak mağdurun zararını karşılayan kişi etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanır. TCK 168/1-3:

 (1) Hırsızlık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflâs, taksirli iflâs suçları tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.

(2) Etkin pişmanlığın kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmezden önce gösterilmesi halinde, verilecek cezanın yarısına kadarı indirilir.

(3) Yağma suçundan dolayı etkin pişmanlık gösteren kişiye verilecek cezanın, birinci fıkraya giren hallerde yarısına, ikinci fıkraya giren hallerde üçte birine kadarı indirilir.

YAĞMA SUÇUNDA İŞTİRAK:

YAĞMA SUÇUNDA İŞTİRAK:

Bu suça her iştirak mümkündür. Ancak alacağını tahsil amacıyla bizzat cebir ve tehdit kullanmayıp alacağını tahsil amacıyla yağma suçuna azmettiren kişi  TCK’nın 150.maddesindeki ‘Kişinin bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla tehdit veya cebir kullanması halinde, ancak tehdit veya kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.’ Hükmünden yararlanamayacaktır.

İçtima:

Yağma suçu bünyesinde cebir, tehdit ve hırsızlık gibi suçları barındıran bileşik suçtur. Bileşik suçlarda içtima hükümleri uygulanmayacaktır. Ancak TCK 149’de gerçek içtima kuralı benimsenmiştir. Yağma suçunun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, fail ayrıca kasten yaralama suçundan da cezalandırılacaktır.

TCK’da aynı fıkrada düzenlenen ağırlaştırıcı nedenlerin birden fazlası aynı anda gerçekleşmişse örneğin yağma suçunun gece vakti silahla işlenmesi durumunda bir kez ceza artırımı yoluna gidilir ancak bu husus hakimin ceza tayininde üst sınıra yaklaşması demektir.

SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMA USULÜ VE ZAMANAŞIMI

SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMA USULÜ VE ZAMANAŞIMI

Yağma suçu kovuşturulması ve soruşturulması şikayete bağlı bir suç değildir ancak ilgili mercilerin haberi varsa re’sen ancak haberi yoksa ihbar üzerine soruşturma ve kovuşturmaya başlanabilir. Türk Ceza Kanunu’nun dava zamanaşımını düzenleyen 66.maddeisne göre bu suçun işlenmesinden 15 yıl geçmesine rağmen re’sen veya ihbar üzerine soruşturma başlatılmazsa dava zamanaşımı süresi dolacaktır. Suçun işlendiği sırada fail,oniki yaşını doldurmuş ancak onbeş yaşını doldurmamışsa bu sürenin yarısı,onbeş yaşını doldurup da onsekiz yaşını doldurmamışsa bu sürenin üçte ikisinin geçmesiyle dava zamanaşımı dolacaktır.(TCK 66/2)

YAĞMA SUÇUNUN YAPTIRIMI NEDİR?

YAĞMA SUÇUNUN YAPTIRIMI NEDİR?

TCK 148.maddede düzenlenen temel şekli için 6 ile 10 yıl arasında ,nitelikli yağmayı düzenleyen 149.maddede 10 ile 15 yıl arasında ceza belirlenmiştir. Nitelikli hallerin birden fazlasının aynı anda bulunması durumunda hakim üst sınıra yaklaşarak ceza tayin edecektir.

Kişinin bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla tehdit veya cebir kullanması halinde, ancak tehdit veya kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.(TCK150/1)Yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilebilir.(TCK150/2)

YAĞMA SUÇUNDA MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT MÜMKÜN MÜ?

YAĞMA SUÇUNDA MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT MÜMKÜN MÜ?

Malvarlığına karşı suçlar bölümünde düzenlenen yağma suçundan ötürü zarara uğramış mağdur zararının maddi tazminat yoluyla karşılanmasını, suç işlenirken maruz kaldığı cebir veya tehdit dolayısıyla da manevi olarak zarar görmüşse de manevi tazminat talep edebilir. Ancak bunlar ceza muhakemesi kapsamı dışındadır, tazminat istemleri için ayrıca hukuk mahkemelerinde dava açılması gerekir.

YAĞMA SUÇUNDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

YAĞMA SUÇUNDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

Yağma suçunda görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemesi, yetkili mahkeme ise Ceza Muhakemeleri Kanunu 12/1’e göre suçun işlendiği yer mahkemesidir.

 

 

HARBİYE HUKUK BÜROSU

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak Gerekli alanlar işaretlendi *

Yorum Yap