Fiziksel şiddet (darp) olayına maruz kaldıysanız, uğradığınız zararların nasıl telafi edileceğini merak etmeniz doğaldır. Bu noktada, fiziksel şiddet sonrası tazminat davası, mağdurların maddi zararlarını telafi etmeleri ve manevi zararları için tazminat alabilmeleri için Türk hukukunun sunduğu önemli bir yoldur. Türk Borçlar Kanunu ve Türk Ceza Kanunu çerçevesinde, maruz kalınan darp nedeniyle tazminat davası açarak yaşadığınız maddi kayıpları ve çektiğiniz manevi üzüntüyü hukuki yollarla tazmin etmek mümkündür. Özellikle bir manevi tazminat davası ile fiziksel saldırının yol açtığı acı ve psikolojik etkilerin karşılığı yasal olarak talep edilebilir. Bu yazımızda darp mağdurunun hakları çerçevesinde, saldırı sonrası talep edilebilecek maddi ve manevi tazminat türlerini ve bu süreçte dikkat edilmesi gereken temel noktaları açıklayacağız. Böylece, uğradığınız saldırı sonrası hangi adımları atabileceğiniz konusunda daha net bir fikir edinebilirsiniz.
İÇİNDEKİLER
- KASTEN YARALAMA (DARP) SUÇU NEDİR?
- DARP RAPORU NEDİR? NEDEN ÖNEMLİDİR?
- DARP NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASI NASIL AÇILIR?
- DARP NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASINDA HANGİ BELGELER GEREKLİDİR?
- DARP NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASINDA SÜREÇ NASIL İŞLER?
- DARP NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASI NE KADAR SÜRER?
- DARP EDİLEN KİŞİ NE KADAR TAZMİNAT ALIR?
- DARP NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASI İÇİN AVUKAT TUTMAK ZORUNLU MUDUR?
- SIKÇA SORULAN SORULAR
KASTEN YARALAMA (DARP) SUÇU NEDİR?
Kasten yaralama suçu, bir kişinin kasıtlı olarak başkasının vücut bütünlüğüne zarar vermesi anlamına gelir. Bu suç, illa bıçak gibi kesici veya delici aletlerle işlenmek zorunda değildir; yumruk atma veya tokat atma gibi fiziksel şiddet içeren eylemler de halk arasında “darp” olarak adlandırılan saldırılar kapsamında kasten yaralama suçu sayılır. En yaygın örnek, mağdura doğrudan fiziksel temasla acı veren (yumruk, tokat vb.) eylemlerdir. Böyle bir darp suçu gerçekleştiğinde mağdurun hemen darp raporu alması önemlidir. Hastaneden alınan bu rapor, uğranılan saldırıyı belgeleyerek mağdura, maruz kaldığı saldırı nedeniyle tazminat davası açma imkânı sağlar.
DARP RAPORU NEDİR? NEDEN ÖNEMLİDİR?
Darp raporu, bir saldırı mağdurunun sağlık kuruluşuna başvurmasıyla düzenlenen resmi bir muayene raporudur. Doktor tarafından ayrıntılı muayene sonucu hazırlanan bu raporda, mağdurun vücudunda tespit edilen darp izleri (morluk, şişlik, kesik, sıyrık gibi) ve bu yaralanmaların dereceleri detaylı şekilde belirtilir. Kısacası darp raporu, kişinin gerçekten fiziksel saldırıya uğradığını objektif olarak belgeleyen tıbbi bir kanıttır. Bu rapor, hem ceza soruşturması aşamasında hem de tazminat taleplerinde son derece kritik bir delil olarak kabul edilir. Mahkeme sürecinde hakim, darp raporundaki bulgulara dayanarak olayın ciddiyetini değerlendirir; bu nedenle mağdurların saldırı sonrası mutlaka darp raporu alması tavsiye edilir.
DARP NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASI NASIL AÇILIR?
Bir darp (kasten yaralama) olayı nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası açmak için izlenmesi gereken bazı adımlar vardır. Bu süreç genel hatlarıyla aşağıdaki şekilde ilerler:
- Darp Raporu Alınması: Mağdur, uğradığı fiziksel şiddetin resmi olarak kayıt altına alınması için ilk olarak bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Hastanede yapılan muayene neticesinde alınan darp raporu, saldırının kanıtlanması açısından ilk ve en önemli adımdır. Bu rapor olmadan da dava açılabilir ancak rapor, davanın seyrini mağdur lehine güçlendirecektir.
- Hukuki Danışmanlık Alınması: Dava açmadan önce bir avukattan profesyonel destek almak çok faydalı olacaktır. Özellikle tazminat hukuku ve dava prosedürleri konusunda deneyimli bir tazminat avukatı ile görüşmek, sürecin doğru planlanmasını sağlar. Avukat, mağdura hakları ve yapılması gerekenler hakkında yol göstererek gerekli belgelerin toplanması ve stratejinin belirlenmesi konularında danışmanlık yapacaktır.
- Dava Dilekçesinin Hazırlanması: Mağdur adına hazırlanacak dava dilekçesinde, darp olayının tüm detayları, mağdurun uğradığı maddi ve manevi zararlar, talepler ve hukuki dayanaklar açıkça belirtilmelidir. Bu dilekçe genellikle bir avukat tarafından özenle kaleme alınır. Dilekçede, olayın tarihi ve yeri, tarafların kimlik bilgileri, varsa tanıklar ve deliller listelenir. Hazırlanan dilekçe, ilgili mahkemeye sunularak tazminat davası resmi olarak açılır.
DARP NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASINDA HANGİ BELGELER GEREKLİDİR?
Bir darp olayı sonrası açılacak tazminat davasında, iddiaların ispatı için olabildiğince güçlü ve çeşitli deliller sunulmalıdır. Aşağıda bu süreçte gerekli olabilecek belge ve deliller listelenmiştir:
- Olay Tutanağı veya Şikayet Dilekçesi: Saldırı sonrası polis çağrıldıysa düzenlenen polis tutanağı ya da doğrudan savcılığa yapılan suç duyurusu kayıtları, olayın resmi makamlarca kayıt altına alındığını gösteren önemli belgelerdir. Bu tutanak veya dilekçede olayın zamanı, yeri ve tarafların beyanları yer alır.
- Fotoğraflar ve Görsel Deliller: Darp sonucu oluşan yaraların veya olay yerinin net olarak göründüğü fotoğraflar çok değerlidir. Morluk, yara, kanama gibi izleri gösteren fotoğraflar, saldırının ciddiyetini ortaya koyar. Mümkünse olay anına ait güvenlik kamerası görüntüleri veya cep telefonu kayıtları da delil olarak sunulabilir.
- Tanık İfadeleri: Saldırıya tanık olan kişiler varsa, bu kişilerin isimleri ve iletişim bilgileri ile olaya dair yazılı beyanları dosyaya eklenmelidir. Tanık ifadeleri, olayın nasıl gerçekleştiğini destekleyen önemli kanıtlardır. Mahkeme, tanıkları duruşmada dinleyerek olayı aydınlatabilir.
- Hastane Raporları ve Tıbbi Belgeler: Darp raporu dışında, mağdurun tedavi sürecine ilişkin tüm doktor raporları ve epikrizler toplanmalıdır. Yaralanmanın ciddiyetini gösteren röntgen, MR gibi tetkik sonuçları da delil sayılır. Bu belgeler, maruz kalınan fiziksel zararın kapsamını ortaya koyar.
- Masraf Belgeleri: Saldırı nedeniyle oluşan maddi zararların ispatı için hastane faturaları, ilaç reçeteleri, fizik tedavi giderleri gibi tıbbi masrafları gösteren tüm makbuzlar dosyaya konulmalıdır. Ayrıca darp yüzünden mağdur işe gidemedi ise, uğradığı gelir kaybını gösteren belgeler (maaş bordrosu, iş göremezlik raporu vb.) sunulabilir.
- Diğer Belgeler: Olaydan önce mağdur tarafından fail tarafa gönderilmiş bir ihtarname veya uzlaşma teşebbüsü varsa bunların kopyaları eklenmelidir. Ayrıca darp olayı ile ilgili varsa önceki şikayet kayıtları da göz önüne alınabilir.
Bu belgelerin eksiksiz ve düzenli şekilde sunulması, davanın ispat açısından güçlü olmasını sağlar. Tazminat davası dosyası hazırlanırken tüm bu evrakların bir araya getirilip mahkemeye sunulması, hak talebinin dayanaklarını netleştirecektir. Aynı zamanda, bu belgelerin bir avukat tarafından incelenerek dosyaya eklenmesi, davanın sağlıklı ilerlemesi açısından tavsiye edilir.
DARP NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASINDA SÜREÇ NASIL İŞLER?
Bir saldırı mağduru için en kritik adımlardan biri, olayın hemen ardından yapılması gerekenlerin zaman kaybetmeden yerine getirilmesidir. Öncelikle mağdur, darp olayından sonra derhal bir hastaneye başvurmalı ve darp raporu almalıdır. Bu acil adım, hem sağlık durumunun tespiti hem de ileride yürütülecek hukuki süreç için gerekli delillerin toplanması bakımından önem taşır.
Sağlık kontrolünün akabinde mağdur, kendisine şiddet uygulayan kişi hakkında vakit kaybetmeden resmi mercilere şikayette bulunmalıdır. Bir polis merkezine giderek tutanak tutturmak veya doğrudan savcılığa şikayet dilekçesi vermek suretiyle saldırgan hakkında hukuki süreç başlatılabilir. Mağdurun yaptığı bu şikayet başvurusu, olayı adli makamlara taşır ve failin cezai sorumluluğunun araştırılmasını sağlar. Şikayet üzerine savcılık derhal bir soruşturma başlatacaktır. Bu soruşturma kapsamında darp olayına ilişkin tüm deliller toplanır: Olayın ne zaman ve nerede gerçekleştiği, varsa tanıkların ifadeleri, cep telefonu kayıtları veya güvenlik kamerası görüntüleri gibi bilgiler titizlikle incelenir. Ardından şüpheli (saldırıyı gerçekleştiren kişi) tespit edilip ifadesine başvurulur. Savcılık, toplanan deliller ışığında ya iddianame düzenleyerek ceza davası açar ya da delil yetersizliği gibi nedenlerle takipsizlik kararı verir.
Yukarıdaki adımlar, darp eylemine ilişkin ceza soruşturması sürecini özetlemektedir. Ceza soruşturması devam ederken veya sonrasında mağdur, bu olaydan kaynaklı maddi-manevi zararların giderilmesi için hukuk mahkemesinde tazminat davasını da açmış olacaktır. Ceza davası ve tazminat davası ayrı kulvarlarda ilerlese de birbirini etkileyebilir; örneğin, ceza davasındaki mahkûmiyet kararı, hukuk mahkemesinde mağdurun uğradığı haksız fiilin sabit olduğu yönünde güçlü bir dayanak oluşturur. Tazminat davasının seyri ise mahkemenin iş yükü, tarafların delilleri sunma hızı ve olası itirazlara göre değişir. Aşağıda, bu sürenin ne kadar olabileceği ele alınmıştır.
DARP NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASI NE KADAR SÜRER?
Tazminat davalarının sonuçlanma süresi, davanın kapsamına ve yargılama aşamalarına bağlı olarak farklılık gösterir. Darp nedeniyle açılan tazminat davaları, genellikle birkaç temel aşamadan geçer:
Ön İnceleme ve İddiaların Sunulması: Davanın açılmasının ardından mahkeme, tarafların dilekçelerini ve delillerini inceler. İlk duruşmalarda davacı ve davalı tarafın iddiaları dinlenir, varsa tanıklar mahkeme huzurunda ifade verir.
Bilirkişi İncelemesi: Saldırı sonucu mağdurda oluşan yaralanmaların derecesi (örneğin kalıcı bir hasar veya iş gücü kaybı olup olmadığı) ve olayın meydana geliş şekli çoğu zaman bilirkişi incelemesine konu olur. Mahkeme, kusur tespiti ve maluliyet oranı gibi teknik konularda uzman bir bilirkişiden rapor ister. Bilirkişi raporu, tarafların kusur durumunu ve mağdurun uğradığı zararları ortaya koyar.
İtirazlar ve Ek Raporlar: Taraflardan biri, bilirkişi tarafından hazırlanan rapordaki tespitlere katılmazsa buna yazılı olarak itiraz edebilir. Mahkeme, itirazı haklı bulursa konuyu aynı bilirkişiye ek rapor için geri gönderebilir veya yeni bir bilirkişi atayabilir. Bu süreç, davanın süresini uzatan en önemli faktörlerden biridir.
Yukarıdaki aşamalar ışığında, yerel mahkemelerde görülen tazminat davaları genellikle ortalama 1.5 – 2 yıl içinde sonuçlanmaktadır. Dava dosyasının kapsamı, tarafların işbirliği düzeyi ve yukarıda bahsedilen itiraz süreçleri bu süreyi etkileyebilir. Özellikle sık itiraz edilen veya karmaşık tıbbi değerlendirmeler gerektiren durumlarda, davanın sonuçlanması 2 yılı aşabilir. Bununla birlikte, mahkeme kararından sonra dosyanın istinaf veya temyiz gibi kanun yollarına gitmesi halinde, bu aşamaların da birkaç ay ila birkaçı yıl alabileceği unutulmamalıdır. Özetle, darp nedeniyle açılan bir tazminat davasının kesin olarak ne kadar süreceğini önceden kestirmek zor olsa da ilk derece mahkemesi düzeyinde yaklaşık iki yıl içinde hükme bağlandığı söylenebilir.
DARP EDİLEN KİŞİ NE KADAR TAZMİNAT ALIR?
Bir darp olayında mağdura ödenecek tazminat miktarı, her somut olayın koşullarına göre değişiklik gösterir. Hakim, olayın gerçekleşme şekli, mağdurun maruz kaldığı zararın boyutu ve tarafların kusur oranı gibi ölçütleri dikkate alarak tazminat tutarını belirler. Tazminat, genel olarak manevi tazminat ve maddi tazminat olmak üzere iki başlık altında değerlendirilebilir:
- Manevi Tazminat: Mağdurun çektiği acı, korku, küçük düşme gibi manevi zararların karşılığı olarak takdir edilir. 2024 yılı itibarıyla uygulamada, darp nedeniyle hükmedilen manevi tazminat tutarları genellikle en az 25.000 TL civarında olmaktadır. Bu tutar, mağdurun yaşadığı üzüntü ve ıstırap göz önüne alınarak, benzer durumlar için yargı içtihatlarında şekillenmiş bir yaklaşımdır. Elbette mahkeme, saldırının vahametine göre bu tutarı artırabilir. Örneğin mağdurun hayatını uzun süre etkileyecek ciddi bir travma söz konusuysa veya failin özel kastı ve saldırganlığı çok yüksekse manevi tazminat miktarı daha yüksek takdir edilebilir.
- Maddi Tazminat: Mağdurun uğradığı somut ekonomik kayıpların karşılanması için ödenir. Maddi tazminatın hesaplanması, mağdurun cepten yaptığı harcamalar ve yoksun kaldığı gelirlerin toplanmasıyla yapılır. Örneğin tedavi giderleri, hastane ve ameliyat masrafları, ilaç ve fizik tedavi ücretleri, cihaz protez masrafları gibi doğrudan harcamalar maddi tazminat kapsamına girer. Ayrıca mağdur, darp nedeniyle iş gücünden belli bir süre mahrum kalmışsa bu döneme ilişkin gelir kaybını da talep edebilir. Örneğin, saldırı yüzünden 2 ay çalışamayan ve bu süreye dair ücret alamayan bir işçi, kaybettiği maaşlarını maddi tazminat olarak isteyebilir. Maddi tazminat tutarının belirlenmesinde önemli olan, mağdurun belgeleyebildiği zarar kalemlerinin toplamıdır. Mahkeme, sunulan faturalar ve kayıtlar doğrultusunda bu kalemleri tek tek değerlendirir ve uygun gördüğü miktarın saldırgan tarafından mağdura ödenmesine karar verir.
DARP NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASI İÇİN AVUKAT TUTMAK ZORUNLU MUDUR?
Türk hukuk sisteminde, bazı istisnai durumlar haricinde, herkes kendi açtığı davada kendisini temsil etme hakkına sahiptir. Yani darp nedeniyle tazminat davası açacak olan bir kişi, dilerse avukat tutmaksızın davayı kendi başına açıp yürütebilir. Mevzuatımıza göre avukat ile temsil, yalnızca belirli durumlarda zorunlu kılınmıştır ve bunların dışında taraf ehliyeti olan herkes, mahkeme önünde kendi davasını takip edebilir. Bu bağlamda darp mağduru da yasal olarak bir avukat tutmadan tazminat talebini mahkemeye taşıyabilir.
Ancak uygulamada bir avukat ile çalışmanın büyük avantajları bulunmaktadır. Hukuki süreçler teknik detaylar içerir ve prosedürlere uygun hareket etmek çoğu zaman uzmanlık gerektirir. Özellikle tazminat hukuku alanında deneyimli bir avukat, dava dosyasının hazırlık aşamasından sonuna dek atılması gereken adımları bilir ve süreci en etkili şekilde yönetir. Bir avukat yardımıyla dava açmak, usuli hataların ve eksikliklerin önüne geçilmesine yardımcı olur. Örneğin dilekçelerin doğru şekilde yazılması, delillerin eksiksiz sunulması, sürelerin kaçırılmaması gibi hususlarda avukatınız sizi yönlendirecektir. Bu sayede hak kaybı yaşama riski en aza iner. Ayrıca avukatlar, müvekkillerinin menfaatlerini korumak adına karşı tarafla görüşmeler yapabilir, gerekirse uzlaşma zemini yoklayabilir ve davanın seyrini lehinize çevirebilecek hamleleri zamanında gerçekleştirebilir.
Özetlemek gerekirse; kanunen bir avukat tutma zorunluluğu bulunmamakla beraber, darp nedeniyle tazminat davası sürecinin sağlıklı ve hızlı ilerlemesi için alanında uzman bir avukatın hukuki desteğini almak son derece faydalıdır. Avukat, sizin adınıza süreçteki teknik detayları takip ederken siz de yaşadığınız olayın sonuçlarının telafisine odaklanabilirsiniz.
Konu ile ilgili daha fazla bilgi ve danışmanlık almak için İstanbul Tazminat Avukatı sayfamızı ziyaret edebilir ve bizimle iletişime geçerek profesyonel hukuk desteği alabilirsiniz.

DARP NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASI
SIKÇA SORULAN SORULAR
Darp Nedeniyle Tazminat Davası Zamanaşımı Süresi Kaç Yıl?
Darp (kasten yaralama) fiiline dayalı tazminat davalarında genel zamanaşımı süresi, haksız fiilin ve failin öğrenilmesinden itibaren 2 yıl ve her hâlde fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren 10 yıl olarak uygulanır. Ancak darp olayı aynı zamanda Türk Ceza Kanunu’na göre suç teşkil ettiğinden, ceza zamanaşımı süresi daha uzun ise (kasten yaralama suçu için ceza zamanaşımı süresi örneğin 8 yıl olabilir) bu süre tazminat davası için de geçerli olur. Yani mağdur, olaydan uzun süre geçse bile ceza zamanaşımı dolmadığı müddetçe hukuk davası açabilir. Her halükarda, delillerin tazelenmemesi ve hak kaybı riskine karşı mümkün olan en kısa sürede davayı açmak en doğrusudur.
Darp Raporu Olmadan Tazminat Davası Açılabilir Mi?
Evet, darp raporu olmadan da tazminat davası açmak mümkündür; ancak davayı kazanabilmek için darp olayını başka delillerle ispatlamak gerekecektir. Örneğin tanık ifadeleri, saldırı sonrası çekilmiş fotoğraflar veya kamera kayıtları darp edildiğinizi gösterebilir. Darp raporu, mağdurun vücudundaki yaralanmaları resmi olarak belgeleyen güçlü bir delildir ve yokluğunda mahkeme ikna olmakta zorlanabilir. Bu nedenle rapor alınmamışsa, mevcut diğer delillerin eksiksiz sunulması ve tutarlı bir şekilde saldırının ispatlanması çok önemlidir. Özetle, rapor olmadan dava açılabilir ancak darp raporu dava başarısını önemli ölçüde artıran bir belgedir.
Darp Nedeniyle Manevi Tazminat Ne Kadar?
Darp (kasten yaralama) nedeniyle talep edilen manevi tazminat tutarı, olayın özelliklerine ve mağdurun yaşadığı manevi zararın derecesine göre değişir. Uygulamada mahkemeler, darp olaylarında mağdur lehine manevi tazminat olarak genellikle en az 20-30 bin TL civarında bir rakam takdir etmektedir. Nitekim 2024 yılı itibarıyla birçok karar, 25.000 TL düzeyinde manevi tazminata hükmedildiğini göstermektedir. Bu tutar, mağdurun maruz kaldığı acı, üzüntü, korku ve psikolojik yıkımı bir nebze de olsa karşılamak amacıyla, hakkaniyet ilkesi gözetilerek belirlenir. Elbette daha ağır durumlarda (örneğin kalıcı bir sakatlık bırakan saldırılarda) manevi tazminat tutarı bu rakamların oldukça üzerinde olabilir. Sonuç olarak her dava için miktar hakim tarafından takdir edilecek olup, benzer olaylar ışığında en az 25 bin TL civarında manevi tazminata hükmedilmesi beklenebilir.
Darp Nedeniyle Maddi Tazminat Nasıl Hesaplanır?
Darp sonucu açılan davalarda istenen maddi tazminat, mağdurun uğradığı ekonomik zararların tamamını kapsayacak şekilde hesaplanır. Mahkeme, mağdurun belgelediği tüm maddi kayıpları tek tek değerlendirir. Bu hesaplamada öncelikle mağdurun tedavi masrafları toplanır: Hastane ve ameliyat faturaları, ilaç giderleri, rehabilitasyon veya fizik tedavi ücretleri gibi doğrudan harcamalar maddi zararın bir parçasıdır. Ayrıca mağdurun, darp nedeniyle çalışamadığı dönem boyunca uğradığı kazanç kaybı da maddi tazminata dahildir. Örneğin, saldırı yüzünden 2 ay iş göremez raporu alan bir kişi, bu sürede alamadığı maaşını tazminat olarak talep edebilir. Bunların yanı sıra, eğer mağdurun eşyalarında zarar meydana geldiyse (örneğin saldırı esnasında gözlüğünün kırılması, telefonunun hasar görmesi gibi) bunların masrafları da istenebilir. Tüm bu kalemlerin toplamı, talep edilen maddi tazminat miktarını oluşturur. Hakim, sunulan faturalar ve kayıtlar doğrultusunda uygun bulduğu tutarda maddi tazminata hükmeder ve bu tutarın faiziyle birlikte saldırgan tarafından ödenmesine karar verilir.
Darp Tazminat Davası Hangi Mahkemede Açılır?
Darp fiili nedeniyle maddi ve manevi tazminat talepli davalar, hukuk yargılaması usulüne tabi olarak Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılır. Bu tür haksız fiil kaynaklı tazminat davalarında görevli mahkeme Asliye Hukuk’tur. Yetkili mahkeme ise genel kurallara göre belirlenir: Dava, istenirse darp olayının meydana geldiği yer mahkemesinde veya davalı (saldırgan) kişinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Örneğin saldırı İstanbul’da gerçekleşmişse mağdur, İstanbul’daki Asliye Hukuk Mahkemesi’nde davayı açabileceği gibi, failin ikametgahı Ankara ise Ankara’daki mahkemede de davayı açma hakkına sahiptir. Bu noktada mağdur, kendisi için hangi yer mahkemesi daha elverişliyse orada davayı açmayı tercih edebilir. Unutulmamalıdır ki ceza davası ayrı bir süreç olup, tazminat davası bu ceza davasından bağımsız olarak hukuk mahkemesinde görülür. Tazminat davasının karara bağlanabilmesi için genellikle ceza davasının sonucunun beklenmesine gerek yoktur, ancak bazı durumlarda hukuk mahkemesi, ceza davasının sonucunu bekletici mesele yaparak kesinleşmesini dikkate alabilir.