Doğum izni kadın işçi için doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam on altı haftadır. Çoğul gebeliklerde bu süreye ikişer hafta eklenir.

DOĞUM İZNI NEDİR? 

Doğum izni, iş hukukumuzda doğum yapacak olan veya yeni doğum yapmış olan kadınlar ile eşleri doğum yapmış olan babalara belli bir süre izin verilmesi durumudur. Bu izin ücretli izinler kapsamındadır. İşçiye çalışmadığı bu süre boyunca ücret ödenir. Halk arasında analık izni ya da babalık izni de denmektedir. Bu izin sadece doğum sonrasını değil doğum öncesini de kapsamaktadır. Ayrıca evlatlık alma durumlarında ise üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinen eşlerden birine veya evlat edinen işçiye, çocuğun aileye fiilen teslim edildiği tarihten itibaren sekiz hafta analık izni kullandırılır.

Doğum izni işveren tarafından kullandırılmaz ise hukuk büromuzu arayarak detaylı bilgi ve yardım alabilirsiniz.

DOĞUM İZNİ ÇEŞİTLERİ NELERDİR?

Doğum izni çeşitleri hamilelik sürecinin işleyişiyle parelellik gösterir. Buna göre doğum izni çeşitleri şunlardır:

  • Doğum izni
  • Çoğul gebelik doğum izni
  • Erken doğum izni
  • Süt izni
  • Hamilelik doktor kontrolü izni

DOĞUM İZNİNİN HUKUKİ DAYANAĞI NEDİR?

4857 sayılı İş Kanununun 74. maddesinin 1. fıkrası doğum izninin hukuki dayanağını oluşturmaktadır. İlgili maddeye göre “kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır, çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki hafta süre eklenir.’’

DOĞUM İZNİ SÜRESİ NEDİR?

Doğum izni , kadın işçiye verilen doğumdan öncesini ve sonrasını kapsayan izindir. Bu iznin süresi de genellikle 16 haftadır. İş kanunumuzda da bu iznin süresi şöyle ifade edilir:’’  kadın işçinin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam on altı haftalık süre için çalıştırılmaması esastır.’’ Bu 16 haftalık izin ücretli izindir . Ayrıca işçinin talep etmesi halinde 6 aya kadar ücretsiz izin kullanması mümkündür. Fakat doğum nedeniyle alınan bu 6 aylık ücretsiz izin süresi yıllık ücretli izin hakkının hesabında dikkate alınmaz.

ÇOĞUL GEBELİK HALİNDE DOĞUM İZNİ

Birden daha fazla bebeğin aynı anda ana rahminde olması durumuna çoğul gebelik adı verilir. Yani ikiz veya üçüz gibi birden çok çocuk bekleyen anne adaylarının gebelik süreçlerine çoğul gebelik durumu denir. Çoğul gebelikte anne adayları normal gebeliğe göre daha fazla izin hakkına sahiptir. Normal gebelik durumunda anne 32. haftada doğum iznine çıkabilirken çoğul gebelik durumunda anne adayları, gebeliğin 30. haftası itibarıyla izne çıkabilir. Yani doğum öncesinde  8 hafta değil 10 hafta izin yapabilmektedir.

İş Kanunu’nun 74. maddesinde çoğul gebelik  izninin süresiyle ilgili şöyle bir hüküm öngörülmüştür.“Çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki hafta süre eklenir.” Yani normal doğum izni süresi olan 16 haftaya 2 hafta daha eklenir ve çoğul gebe olan anne adayı 18 hafta izin hakkına sahip olur.

DOĞUM İZNİ NASIL HESAPLANIR?

Doğum izni hesaplanırken 40 haftalık gebelik süresi temel alınır ve anne adayı çalışana, gebeliğin son 8 haftası ve doğumdan sonraki ilk 8 hafta için olmak üzere toplamda 16 hafta izin hakkı verilir. Ancak her zaman süreç bu şekilde olmaz ve gebelik sürecine göre izin dönemi değişiklik gösterir. Örneğin iznin 4 haftasını doğumdan önce 12 haftasını da doğumdan önce kullanmak gibi ancak bu sürelerin kullanılmasında doktor onayı gerekir.

KİMLER DOĞUM İZNİNDEN YARARLANABİLİR?

Doğum izni, bütün kadın işçiler için tanınmış bir haktır. Ayrım yapılmaksızın çalışma hayatında bulunan bütün kadın işçiler bu haktan faydalanabilmektedir. Kadın işçinin, kamuda ya da özel sektörde çalışıyor olması önem arz etmez. Ayrıca eşi doğum yapan erkek çalışanlara da bu izin verilir ancak kadın çalışanlara verilen izine kıyasla daha kısa süreli ve sınırlı bir kapsama sahiptir. Erkek çalışana verilen bu doğum izni halk arasında babalık izni olarak da bilinir.

DOĞUM İZNİ NASIL KULLANILIR?

Doğum izni toplamda 16 hafta, yani 112 gündür. Bu izin süresi işveren tarafından kısıtlanamaz ancak arttırılabilir. Çalışan kadın işçi dilediği takdirde doğumdan önceki son 3 haftaya kadar çalışabilir. Bu durumda kullanmadığı doğum öncesi izin süresini doğum sonrasındaki 8 haftalık iznine ekleyerek kullanabilir.

DOĞUM İZNİ NE ZAMAN BAŞLAR?

Doğum izni, doğum öncesi 8 hafta ve doğum sonrası 8 hafta olmak üzere toplamda 16 haftadan oluşmaktadır. Bu doğrultuda doğum izni süresi hesabında gebelik 40 hafta olarak hesaplama yapıldığında kadın işçi gebeliğinin 32. haftasını tamamlaması itibariyle doğum iznine ayrılabilir. Ancak işçi çalışmaya devam etmek  istiyorsa doktordan rapor almak kaydıyla gebeliğinin 37. haftasına kadar çalışabilir. Doğum öncesinde kullanmadığı bu süre de doğum sonrasındaki izin süresine eklenir.

DOĞUM RAPORU NEDİR?

Doğum raporu işçinin doğum ödeneği yardımı alabilmek için hastaneden aldığı doğum yaptığına dair bir belgedir.

DOĞUM İZNİ PARASI NEDİR?

Kadın işçi doğum izninde olduğu süreç boyunca ( doğum öncesi ve sonrası 16 hafta ) çalışmadıkları sürenin parası devlet tarafından ödenir. Buna iş görmezlik ödeneği denmektedir. Bunun yanısıra işçiye doğum parası, doğum ödeneği ve doğum yardımı olarak adlandırılan bir ücret de ödenmektedir. Bu ücret annenin çalışıp çalışmamasına bakılmaksızın devlet tarafından ödenir. İlk çocuk için 300, ikinci çocuk için 400, üçüncü ve sonraki çocuklar için ise 600 TL ödeme yapılmaktadır. Ayrıca anneye emzirme ödeneği adı altında bir yardım daha yapılmaktadır. Bu ödenekten yararlanmak için kadının çalışıyor olması ya da kendi işini yapması veya eşinin kendi işini yapıyor ya da bir yerde çalışıyor olması yeterlidir.

Kadının çalışmadığı durumlarda ödenek kadının sigortalı eşine ödenmektedir.

DOĞUM İZNİ BORÇLANMASI NEDİR?

Doğum izni borçlanması, doğum nedeniyle çalışma hayatından bir süre boyunca uzak kalan kadınların, geriye dönük prim ödeme yapmasına imkan verilmesi durumudur. Doğum yapmadan önce,

  • Hizmet akdine tabi çalışması bulunan kadın sigortalılar (2925 sayılı Kanun, mülga 506 sayılı Kanun, 5510 sayılı Kanun- 4/1-a ),
  • Kendi nam ve hesabına bağımsız çalışma kapsamında sigortalı sayılan kadın sigortalılar

(Mülga 1479 sayılı Kanun, Mülga 2926 sayılı Kanun, 5510 sayılı Kanun- 4/b),

  • Kamu görevlisi kapsamında sigortalı sayılan kadın sigortalılar (Mülga 5434 sayılı Kanun, 5510 sayılı Kanun- 4/c) ile bunların hak sahipleri, doğum izni borçlanması için talepte bulunabilirler.

Ayrıca doğum izni borçlanması, sigorta giriş tarihinden sonra doğan en fazla 3 çocuk için yapılabilir. Doğum tarihinden sonraki 24 aylık sürede anne adına prim ödenmemiş olması koşulu ile doğum tarihinden sonraki 24 aylık süre borçlanılabilir. Yani her çocuk için 720 güne kadar doğum ödemesi yapılabilir.

İŞÇİYE DOĞUM İZNİNİN KULLANDIRILMAMASI

Doğum öncesi ve sonrasındaki izinlerin kullandırılması konusunda işverenin takdir hakkı yoktur. Bu izinler işçiye kanuni olarak verilmiş bir haktır ve kanundaki bu düzenlemeler emredici niteliktedir. Söz konusu izinlerin kullandırılmaması halinde işveren veya vekiline idari para cezası uygulanır.

DOĞUM İZNİ KULLANDIRILMAYAN İŞÇİ NE YAPABİLİR?

Doğum izni kullandırılmayan işçi bu sebeple iş sözleşmesini haklı olarak feshedebilir. Sözleşmeyi feshettikten sonra kıdem tazminatı gibi haklara da sahip olur. Buna dayanak olarak da Yargıtay  22. Hukuk Dairesi 16.01.2017 tarihli kararı örnek gösterilebilir. Bu karar göre: ‘’İsteği halinde kadın işçiye on altı haftalık sürenin tamamlanmasından veya çoğul gebelik halinde on sekiz haftalık süreden sonra altı aya kadar izin verileceği iş yasasında düzenlenmiştir.  Söz konusu iznin kullanılması talebi işverene fesih hakkı vermeyeceği gibi kullandırılmaması davacının feshini haklı hale getirecektir. Bu anlamda izin talebinin kabulünün de kanuni bir yükümlülük olduğu görülmektedir. İşveren tarafından ücretsiz izin talebi kabul edilmeyen kadın işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini kabul ederek kıdem tazminatına ve ihbar tazminatına hükmetmiştir.’’

Haklı nedenle fesih karşı tarafın kabulüne gerek duyulmaksızın tek taraflı irade beyanıyla iş akdini derhal sona erdirir. Yani işçinin tek taraflı olarak doğum iznini kullandırtmadığı için iş sözleşmesini feshettiğinin işverene bildirmesi yeterlidir. Bu irade beyanı karşı tarafa ulaştığı, onun hukuki alanına girdiği andan itibaren hukuki sonuç doğurur.

DOĞUM İZNNİN TAMAMI DOĞUMDAN SONRA KULLANILABİLİR Mİ?

Normal şartlarda işçi gebeliğinin 32. haftasından sonra doğum iznine çıkması gerekir ancak işçi çalışmaya devam etmek istiyor ise doktordan rapor almalıdır. Fakat bu çalışma süresi en çok 5 hafta olabilir. Yani işçi en fazla hamileliğinin 37. Haftasına kadar çalışabilir. Bu sebeple tam 40 haftada doğum yapan bir işçi doğum izninin tamamını doğumdan sonra kullanamaz en fazla 13 haftasını doğumdan sonra kullanabilir. Erken doğum halinde ise doğumun ne zaman gerçekleştiğine bağlı olarak doğum izninin tamamının doğumdan sonra kullanılabilmesi mümkün olabilir.

ERKEN DOĞUM HALİNDE DOĞUM İZNİ NASIL KULLANILIR?

Kişinin erken doğum yapması halinde doğumdan önce kullanamadığı iznin süresi doğumdan sonraya eklenir. Örneğin işçi 32. haftasında izne çıkmış  ancak izne çıktıktan 1 hafta sonra doğum yapmış olsun. Doğumdan önce kullanamadığı 7 haftalık izin doğumdan sonraki 8 haftanın üzerine eklenir ve doğumdan sonra 15 hafta izin kullanmış olur.

DOĞUM NEDENİYLE KISMİ ÇALIŞMA HAKKI NEDİR?

İş Kanunu kapsamında kullanılan doğum sonrası analık hali izninin bitiminden itibaren çocuğunun bakımı ve yetiştirilmesi amacıyla ve çocuğun hayatta olması kaydıyla kadın işçi ile üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinen kadın veya erkek işçilere belirli koşullar altında 60 ila 360 gün arasında haftalık çalışma süresinin yarısı kadar verilen ücretsiz izne doğum nedeniyle kısmi çalışma hakkı denir. Kısmi çalışma süresi birinci doğumda 60 gün, ikinci doğumda 120 gün, sonraki doğumlarda ise 180 gündür. Çoğul doğumlarda bu sürelere 30 gün eklenmektedir. Çocuğun engelli doğması hâlinde bu süreler 360 gün olarak uygulanmaktadır.

Kısmi Çalışma Hakkından Yararlanma Koşulları

  • İşçinin adına doğum veya evlat edinme tarihinden önceki son üç yılda en az 600 gün süre ile işsizlik sigortası primi bildirilmiş olması,
  • Haftalık çalışma süresinin yarısı kadar fiilen çalışılması,
  • Hak sahipliğine konu olan çocuğun hayatta olması,
  • Analık hali izninin bittiği tarihten itibaren 30 gün içerisinde en yakın İŞKUR birimine doğum ve evlat edinme sonrası yarım çalışma belgesiyle şahsen ya da elektronik ortamda başvurmak.

EŞİ DOĞUM YAPAN ÇALIŞANLARIN DOĞUM İZNİ

Eşi doğum yapmış olan erkek çalışanın ailesiyle ve yeni doğan çocuğu ile vakit geçirmesi adına babalık izni düzenlemesi getirilmiştir. Babalık izni, çalışanın tercihine bırakılmıştır ve bunun için, kişinin işveren kişi veya kuruma babalık iznini kullanmayı talep ettiğine dair dilekçe vermesi gerekmektedir.

DOĞUM İZNİ HAKKINDA SIKÇA SORULAN SORULAR

Doğum izni parası almak için ne kadar sigortalı olmak gerekir?

Doğumdan önceki 1 yıl içinde en az 90 gün kısa vadeli sigorta primi yatırılmış olması gerekmektedir.

Doğum izni parası için nereye başvurulur?

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüklerine veya Sosyal Hizmet Merkezlerine giderek başvuru yapılması gerekir. Başvuru yapmadan önce nüfus müdürlüğüne giderek yeni doğan çocuğun geçici kimlik belgesinin alınması gerekir.

 Doğum İzni Borçlanmasının Şartları Nedir?

Doğumdan önce;

  • Hizmet akdi kapsamında çalışanlar için (2925 sayılı Kanun, mülga 506 sayılı Kanun, 5510 sayılı Kanun- 4/a) sigortalılıklarının tescil edilmiş ve adına prim bildirilmiş/tahakkuk etmiş olması,
  • Kendi nam ve hesabına bağımsız çalışma kapsamında olan sigortalılar için (Mülga 1479 sayılı Kanun, Mülga 2926 sayılı Kanun, 5510 sayılı Kanun- 4/b) sigortalılıkların tescil edilmiş ve ödenmiş yahut tahakkuk etmiş prim borcunun olması,
  • Kamu görevlisi kapsamında sigortalı sayılanlar için sigortalılar (Mülga 5434 sayılı

Kanun, 5510 sayılı Kanun- 4/c) sigortalılıklarının tescil edilmiş olması,

  • Kadın sigortalının doğumdan önce çalışmaya başlayarak sigortalılık şartını yerine getirmesi,
  • Doğumdan sonra borçlanılacak süre içerisinde adına prim ödenmemesi,
  • Borçlanacağı sürede çocuğunun yaşaması, gerekmektedir.

Doğum Sonrası Ücretsiz İzin Şartları Nelerdir?

Doğum sonrası ücretsiz izin kullanılabilmesi için bir şart öngörülmemiştir. Doğum yapmış olan işçinin isteği halinde, kadın işçiye doğum öncesi ve sonrası toplam 16 haftalık doğum izninin bitiminden itibaren 6 aylık ücretsiz izin verilir.

4 Aylık Doğum İzninde Maaş Alınır Mı?

Doğum izni ücretli izinler kapsamına girdiği için maaşın belli bir kısmı devlet tarafından ödenir. Doğum izni süresince yani 16 hafta boyunca doğum iznine çıkmış olan işçi maaşını veya geçici iş göremezlik ödeneğini almaya devam eder.

DOĞUM İZNİ İLE İLGILI YARGITAY KARARLARI

  1. Hukuk Dairesi 2014/28783 E. ,  2014/30841 K.

‘’Somut olayda, davacı işçinin doğum yaptığı, doğum sonrasında kullandığı ücretli izinlerinden sonra, 22.07.2012 tarihinden itibaren birinci 3 aylık ücretsiz izni kullandığı bu sürenin 22.10.2012 tarihinde sona erdiği, davacının aynı gün ikinci 3 aylık doğum izni talebinde bulunduğu, davalı işveren tarafından davacının talebinin kabul edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının ikinci dönem 3 aylık doğum iznin başlangıcı 22.10.2012 bitişi ise 22.01.2013 olup, davacı bu sürenin bitiminde ise gelmediğinden davacının iş sözleşmesinin devamsızlık haklı sebebine dayalı olarak feshi doğrudur. Anılan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.’’

  1. Hukuk Dairesi 2012/16123 E. ,  2013/286 K.

‘’Doğuma dayalı borçlanma hakkından yararlanabilmek için doğum sırasında aktif sigortalı olma şartının aranıp aranmayacağı hususunda ise, geçmişte hizmet akdine dayalı olarak zorunlu sigortalılık tescilinin yapılmış olması, bu haktan yararlanabilmesi için yeterli sayılmalıdır. Kadının fiziksel yapısı, doğurganlık işlevi, aile yükümlülükleri ile çalışma yaşamındaki konumu yanında, doğum borçlanmasıyla amaçlanan sonucun tam olarak elde edilebilmesi için, bu tip borçlanmalarda aranan doğum öncesi sigortalılık, herhangi bir süre sınırına tabi tutulmamalıdır. Aksine bir yorum, kanunda bu yönde bir sınırlamanın olmadığı da gözetildiğinde, sosyal güvenlik hakkına aykırılık oluşturacaktır.

Ancak, 5510 sayılı Kanunun 41/1. a düzenlemesinde, “a” bendinin ilk kısmında yer verilen borçlanma imkanı, çalışırken ücretsiz doğum ya da analık izni kullanılan sürelere ilişkindir ki bu doğal olarak daha önce sigortalı olmayı gerektirir. Aynı bendin ikinci kısmındaki borçlanma imkanı ise doğrudan ve sadece 4 /1.a kapsamındaki sigortalı kadına tanınmış ve borçlanacağı süre (doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla hizmet akdine istinaden işyerinde çalışmayacağı süre) olarak tanımlanmıştır. Dolayısıyla bu imkandan yararlanabilmek için de, geçmişte hizmet akdine dayalı olarak zorunlu sigortalılık tescilinin yapılmış olması, gerekli sayılmalıdır.

Somut olayda, ilk kez 506 sayılı Kanun kapsamında 01.10.1992 tarihinden itibaren zorunlu sigortalı olduğu anlaşılan davacının, Hukuk Genel Kurulu’nun 18.05.2011 günlü … Karar sayılı ilamında da da belirtildiği şekilde sigortalılık başlangıcı öncesinde gerçekleşen 26.08.1982 ve 15.11.1984 tarihlerindeki doğumlar nedeniyle doğum borçlanması yapamayacağı göz önünde tutulmaksızın yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.’’

(Kapatılan)21. Hukuk Dairesi      2010/424 E.  ,  2011/747 K.

‘’Somut olayda, ilk kez 506 sayılı Kanun kapsamında 9.10.1972 tarihinde zorunlu sigortalı olduğu anlaşılan davacının 24.7.1983 tarihinde gerçekleştirdiği doğum sebebiyle, ancak doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla hizmet akdine istinaden işyerinde çalışmaması ve çocuğunun yaşaması şartlarının dışında, başkaca bir şart aranmaksızın borçlanma hakkına sahip olduğu, ilgili maddede, doğumun çalıştığı işyerinden ayrıldıktan sonra 300 gün süre içinde gerçekleşmesi gerektiği şeklinde bir düzenleme bulunmadığı, Kurumun genelgesinin ise Yasanın açık hükmü karşısında hiç bir uygulanırlığının ve bağlayıcılığının bulunmadığı kabul edilmelidir.

Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. ‘’

İŞ HUKUKU VE İŞ DAVALARI AVUKATI EKİBİMİZİN İŞÇİ HAKLARI HİZMETLERİ

İşçi Hakları ve İşveren Hakları konusunda İstanbul İşçi Avukatı ve İş Hukuku Avukatı İçin Hukuk Büromuza Ulaşabilirsiniz

İstanbul’ da faaliyet gösteren Harbiye Hukuk Bürosu alanında uzman kadrosu ile iş hukuku ve işçi hakları ile ilgili tüm uyuşmazlık konularında işçi ve işveren arasında arabuluculuk ve danışmanlık yapmaktadır. İstanbul iş hukuku avukatı ve İstanbul işçi avukatı için Harbiye Hukuk Bürosuyla iletişime geçip işçi hakları konusunda detaylı hukuki destek alabilirsiniz.

                                                                                                                         KÜBRA UYSAL

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak Gerekli alanlar işaretlendi *

Yorum Yap