İş HukukuİŞ KAZASI HALİNDE HAKLARIMIZ NELERDİR? YAPILMASI GEREKENLER NELERDİR?

İŞ KAZASI NEDİR?

İŞ KAZASI NEDİR?

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 3.maddesinde verilen tanıma göre “işyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olaylar” iş kazası olarak nitelendirilir. 

Ayrıca başka bir tanıma göre de, kişinin çalışma hayatı sırasında ,5510 sayılı Kanunda belirlenen durumların birinde meydana gelen ve sigortalıyı bedenen veya ruhen engelli hale getiren olaylara iş kazası denmektedir. Bu kanunda belirtilen iş kazası durumları ise şunlardır: 

 Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, , 

  • İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle, 
  • Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, 
  • Hizmet akdi ile çalışan emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda, 
  • Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında,  
  • Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle meydana gelen olaylardır. 

İŞ KAZASI SİGORTASI KAPSAMINDA BULUNAN SİGORTALILAR KİMLERDİR? 

İŞ KAZASI SİGORTASI KAPSAMINDA BULUNAN SİGORTALILAR KİMLERDİR? 

  • Hizmet akdi ile çalışan kişiler (4/a kapsamına girenler ), 
  • Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar ile köy ve mahalle muhtarları (4/b kapsamına girenler) , 
  • Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevlerinde çalışanlar, 
  • Aday çırak, çırak ve stajyerler, 
  • Harp Malulleri ile Vazife Malullüğü aylığı bağlanmış malullerden Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında çalışanlar, 
  • Türkiye İş Kurumu kursiyerleri, 
  • Sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri, 
  • İntörn öğrenciler, 
  • Tarım ve orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışan sigortalı kişiler, • Ek 9 uncu maddede belirtilen şartlarda ev hizmetlerinde çalışan sigortalı kişiler.  

İŞ KAZASININ ŞARTLARI NELERDİR? 

İŞ KAZASININ ŞARTLARI NELERDİR? 

Bir olayın iş kazası kapsamına girebilmesi için dört unsurun bir arada bulunması gerekir. Bu unsurlar ise şunlardır: 

  • Kazaya uğrayanın sigortalı olması, 
  • Sigortalının yer ve zaman itibariyle 5510 sayılı kanunun 13.maddesinde sayılan hususlardan birine göre kazaya uğraması,  

[İlgili madde : İş kazası; a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, b) (Değişik: 17/4/2008-5754/8 md.) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle, c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, d) (Değişik: 17/4/2008-5754/8 md.) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda, 25 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 65 inci maddesiyle; 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “üçüncü” ibaresi “dördüncü”olarak değiştirilmiş; aynı Kanunun 66 ncı maddesiyle “işçi sendikaları” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve konfederasyonları” ibaresi eklenmiş ve metne işlenmiştir. 26 Bu bölüm başlığı “Kısa Vadeli Sigorta Hükümleri” iken, 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 65 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaydır.] 

  • Kişinin meydana gelen olay nedeniyle bedenen veya ruhen engelli duruma gelmesi, 
  • Kazada illiyet bağının bulunması gerekmektedir. (Kaza ile sigortalının bedenen ve ruhen gördüğü zarar arasında uygun nedensellik bağı bulunmalıdır. Yani çalışanın gördüğü zararın yaşadığı iş kazası nedeniyle ortaya çıkmasıdır.) 

İŞ KAZASI HALİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR NELERDİR? 

İŞ KAZASI HALİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR NELERDİR? 

Kazanın gerçekleşmesinden sonra öncelikle , kazanın gerçekleştiği alanın güvenliğinin sağlanması gerekir. Ardından yerine getirilmesi gereken süreç ve önemli hususlar  şu şekildedir: 

  • En yakın sağlık kuruluşlarına ve kolluk kuvvetlerine haber verilir, 
  • Kaza bölgesi boşaltılır ve güvenlik açısından kişilerin olay yerine girmesi engellenir, 
  • Daha sonraki süreçlerde ispat açısından çok önemli olduğu için delillerin korunması ve değiştirilmemesi gerekir, 
  • İşverenin bu kazadan haberinin olmaması durumunda , işverene haber verilmelidir. 
  • İş kazası tutanağı tutulur ( iş kazası formu doldurulurken olayın doğru bir şekilde, eksiksiz anlatılması gerekir.) ,  
  • Kazada yer alan tüm kişilerin evraklarının dosyaya eksiksiz ve güncel selinde koyulması gerekir, 
  • Şahitlerin ifadeleri ve imzaları eksiksiz olmalıdır, 
  • Sosyal Güvenlik Kurumu’na kazanın bildirilir( bildirme yükümlülüğü işverene aittir). 
  • İşçinin tedavisinin aksatılmadan yapılması gerekir. 

İŞ KAZASININ BİLDİRİM SÜRESİ NE KADARDIR?

İŞ KAZASININ BİLDİRİM SÜRESİ NE KADARDIR?

İş kazasını bildirmesi gereken kişi işverendir. Kanuna göre iş kazasının meydana gelmesinden itibaren 3 iş günü içinde SGK iş kazası bildirimi yapılması zorunludur. Kanuni süresi içinde iş kazası SGK bildirimi yapmayan işverene birtakım yaptırımlar uygulanmaktadır. Kendi Adına ve Hesabına Bağımsız Çalışanlar İle Köy ve Mahalle Muhtarlarının (4/b) iş kazası yaşaması halinde ise Sosyal Güvenlik Kurumuna olayın gerçekleşmesinden itibaren bir ayı geçmemek kaydıyla rahatsızlığının bildirim yapmaya engel olmadığı günden sonraki üç işgünü içinde bildirmeleri gerekmektedir. 

İŞ KAZASI GEÇİREN İŞÇİ NELER YAPMALI?

İŞ KAZASI GEÇİREN İŞÇİ NELER YAPMALI?

  • İş kazası geçiren işçi hastane belgelerinin iş kazası olarak düzenlenip düzenlenmediğini kontrol etmelidir. 
  • İşverenin bu kazadan haberinin olmaması durumunda , işverene haber verilmelidir. 
  • Eğer iş kazası işveren tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu ‘na bildirilmediyse işçinin bildirimde bulunması gerekir. 
  • İş kazası geçiren işçinin kolluk tarafından alınan ilk ifadesi çok önemlidir. Eğer işçi bu ifadede kazanın kendi kusuru olduğu ve işvereninden şikayetçi olmadığı söyler ise ceza davası açılmaz. 
  • İşçi daha sonrasında isterse maddi ve manevi tazminat davası açabilir. 

İŞ KAZASI DURUMUNDA İŞVEREN NELER YAPMALI?

İŞ KAZASI DURUMUNDA İŞVEREN NELER YAPMALI?

İş kazası gerçekleştikten sonra işverenin öncelikle güvenli ortamı sağlaması gerekir. Akabinde sağlık görevlileri ile kolluk görevlilerine haber vermelidir. 

İşçiye ilk müdahale yapıldıktan sonra iş kazası raporunun hazırlanması işverenin yükümlülüğü altındadır. Bu rapor hazırlanırken olayın eksiksiz şekilde kayda geçirilmesi gerekir. Tanıkların ifadeleri ve imzaları da bu raporda olmalıdır. Sonrasında 3 gün içinde iş kazasının SGK’ya bildirilmesi gerekir. Ayrıca işveren,  işçinin tedavi sürecini takip etmeli ve gerekli desteği vermelidir. 

İŞ KAZASI TUTANAĞININ TUTULMASI

İŞ KAZASI TUTANAĞININ TUTULMASI

Kanunda iş kazası olarak nitelendirilen hallerin yaşanması durumunda , kazanın ardından işveren tarafından düzenlenmesi gereken ve kaza ile ilgili her şeyin raporlandığı belgeye iş kazası tutanağı denir. Bu tutanağa ilişkin hükümler ise 4857 Sayılı İş Kanunu ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda yer alır. 

İş kazası ardından işveren tarafından gecikmeksizin iş kazası tutanağı hazırlanmalıdır. Tutanakta iş kazasının nasıl meydana geldiği en ince ayrıntılarıyla birlikte eksiksiz anlatılmalıdır. Ayrıca kazanın  nasıl meydana geldiği ana tanık olan başka işçiler varsa bu işçilerin de ifadelerine ve imzalarına  tutanakta yer verilmelidir. 

Kazayı geçiren işçiye ait tüm bilgiler (örneğin; çalıştığı bölüm, bölümdeki görevleri, işe başlama tarihi) eksiksiz bir şekilde tutanağa yazılmalıdır. İş kazası olduğunda işçiye iş yeri hekimi tarafından ya da başka biri tarafından müdahalede bulunulması durumunda bu hususun da tutanakta yer alması gerekir. 

Kazada uzuv kaybı meydana gelirse bu durumun da belirtilmesi gerekir. Eğer işçi görevi nedeniyle kullandığı bir araç nedeniyle kaza geçirmiş ise bu araç gereçler de varsa fotoğraflarıyla birlikte tutanağa eklenmelidir. Eğer olay yerinde kamera vs. varsa olay anının görüntülerinin, daha sonrasında olay yerinin fotoğrafları çekilerek dosyaya eklenmesi gerekir. 

İŞ KAZASI TUTANAĞI ÖRNEĞİ: 

İŞ KAZASI TUTANAĞI ÖRNEĞİ: 

Kaza Geçiren Çalışanın Bilgileri: (Bu kısma çalışanın kimlik bilgileri yazılır) 

Çalışanın Görev Yaptığı Birim: 

İşe Başlama Tarihi: 

Kaza Saati: 

Kazanın Gerçekleştiği Adres: 

Uzuv Kaybı (Var/Yok): 

Tıbbi Müdahale (Var/Yok): 

Açıklamalar: İş kazasının nasıl gerçekleştiği tüm detaylarıyla birlikte işveren tarafından açıklanmalıdır. İş kazasına uğrayan işçi kendini ifade edebilecek durumda ise kendisi de tutanağa eklemeler yapabilir. Ancak ekleme yaptıysa bunu belirtip altına imza etmesi gerekir. 

Tanık İfadesi: Kazanın gerçekleştiği ana şahit olan tanıkların ad soyad TC kimlik no bilgileri ile birlikte olayla ilgili açıklamaları yazılır. 

Kazaya Ait Fotoğraflar: Kaza işçinin kullandığı bir makine/araç/gereç nedeniyle meydana geldi ise bunlara ilişkin fotoğrafların eklenmesi gereklidir. Ya da olayla ilgili kamera görüntüsü varsa bu görüntülerin eklenmesi gerekir. 

Tutanaktaki tüm bilgiler eksiksiz bir şekilde doldurulduktan sonra işveren ve varsa tanıklar tarafından imza altına alınır. Eğer işçi imza atmak istemiyorsa imzadan imtina ettiğine dair ibare eklenebilir. Ya da tutanaktaki açıklamaları kısmen kabul ediyorsa “yukarıdaki şu şu kısma katılmayarak tutanağı imzalıyorum” şeklinde bir çekince ekleyerek imza atabilir. 

İŞ KAZASININ İLGİLİ KURUMLARA BİLDİRİLMESİ 

İŞ KAZASININ İLGİLİ KURUMLARA BİLDİRİLMESİ 

Hizmet akdine tabi çalışan sigortalıların (4a) iş kazası hallerinin bildirimi işverenleri tarafından yapılır ve bu kapsamdaki işverenlerin iş kazasını; kolluk kuvvetlerine olayın gerçekleşmesiyle birlikte hemen, Sosyal Güvenlik Kurumuna ise olayın olduğu tarihten sonraki üç işgünü içerisinde bildirmesi  gerekir. 

İşverenler bu iş kazası bildirimlerini; 

Kendi Adına ve Hesabına Bağımsız Çalışanlar İle Köy ve Mahalle Muhtarlarının (4/b) iş kazası yaşaması halinde ise bildirimi kendileri yapmalıdır. Bu kişiler (4/b sigorta kapsamındakiler)  iş kazasını; Sosyal Güvenlik Kurumuna olayın gerçekleşmesinden itibaren bir ayı geçmemek kaydıyla rahatsızlığının bildirim yapmaya engel olmadığı günden sonraki üç işgünü içinde bildirmeleri gerekmektedir. 

Tarım veya Orman İşlerinde Hizmet Akdiyle Süreksiz Olarak Çalışanların İş Kazası yaşaması durumunda ise bildirimi kendileri veya işverenleri tarafından yapılmalıdır. Kendilerinin/işverenlerin iş kazasını;  kolluk kuvvetlerine olayın gerçekleşmesiyle birlikte hemen, Sosyal Güvenlik Kurumuna ise olayın olduğu tarihten sonraki üç işgünü içerisinde bildirmesi  gerekir. 

İş kazası bildirimlerini ise ; 

  “İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirgesi” ile doğrudan ya da posta yoluyla Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü / Sosyal Güvenlik Merkezine gönderilerek yapabilirler. Belirtilen form, http:// eski.sgk.gov.tr/wps/portal/sgk/tr/calisan/form_ve_dilekceler/formlar adresinden  “SGK-032-İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirim Formu” linki tıklanarak excel formatında bilgisayara indirilebilir. 

İŞ KAZASI NEDENİYLE HANGİ DAVALAR AÇILABİLİR? 

İŞ KAZASI NEDENİYLE HANGİ DAVALAR AÇILABİLİR? 

İş kazası durumunda neticesine göre 3 türlü dava açmak mümkündür. Bu davalar ise şunlardır: Ceza soruşturması ve ceza davası , maddi ve manevi tazminat davası ,Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından açılabilecek rücu davaları. 

İş kazasının meydana gelmesi durumunda, işçinin yaralanması, ölümü hallerinde ilgili kolluk birimi ve Cumhuriyet Savcısı gerekli soruşturmayı yaparak ilgililer aleyhine ceza davası açar ancak işçi bu kazanın kendi kusuruyla olduğu ve işverenin suçsuz olduğu söylerse davaya devam edilmez. Bunun yanı sıra işçi veya işçinin ölümü halinde mirasçıları tarafından tazminata yönelik talepler için hukuk davaları da açılabilir. Tazminat davaları maddi veya manevi tazminat niteliğinde olabilir. Bu davalarda amaç iş kazası neticesinde işçinin uğramış olduğu maddi manevi zararı tazmin etmek olmalıdır. Bunun yanı sıra kusurun işverene ait olması veya üçüncü bir kişiye veya işçiye ait olması hallerinde SGK, ödemiş olduğu bedeller için kusur kime aitse onlara rücu davası açabilir. 

İŞ KAZASI GEÇİRDİM İŞVERENE KARŞI DAVA AÇABİLİR MİYİM? 

İŞ KAZASI GEÇİRDİM İŞVERENE KARŞI DAVA AÇABİLİR MİYİM? 

Evet açabilirsiniz. Olayın gerçekleşmesinden itibaren 6 ay içerisinde işveren ve kazada kusuru bulunan kişiler hakkında suç duyurusunda bulunabilirsiniz. Sonrasında savcı tarafından soruşturma yapılır ve gerekli görülürse ceza davası açılır. Bunun yanısıra uğradığınız maddi ve manevi zararları tazmin etme amacıyla maddi ve manevi tazminat davası açmanız da mümkündür. 

İŞ KAZASI GEÇİREN İŞÇİNİN HAKLARI NELERDİR? 

İŞ KAZASI GEÇİREN İŞÇİNİN HAKLARI NELERDİR? 

İş kazası geçiren işçi hem Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan hak ve ödenekler edebilir hem de işvereninden tazminat talebinde bulunabilir. 

İşçi Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan talep edebileceği hak ve ödenekler şunlardır:  

  • Geçici iş göremezlik ödeneği, 
  • Sürekli iş göremezlik geliri, 
  • İşçinin ölümü halinde ise hak sahiplerine ölüm geliri bağlanması. 

İşverenden talep edebileceği tazminatlar ise şunlarıdır:  

  • İş Gücü Kaybı Tazminatı: Belirli derecede çalışma gücünü kaybeden işçinin işverenden iş gücü kaybı tazminatını talep edebilir. 
  • Destekten Yoksun Kalma Tazminatı: İş kazası sonucunda işçinin ölmesi halinde işçinin kalan yakınları işverenden destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilir. 
  • Maddi Tazminat: Somut olayın özelliklerine göre işçinin maddi kayıpları maddi tazminat kalemi olarak işverence ödenir. 
  • Manevi Tazminat: İşçinin son olarak manevi tazminat talep etme hakkı vardır. İşçinin ölümü durumunda ise manevi tazminat ölen işçinin yakınları tarafından talep edilmektedir. 

İŞ KAZASI KAYNAKLI MADDİ TAZMİNAT

İŞ KAZASI KAYNAKLI MADDİ TAZMİNAT

Maddi tazminatın kapsamı 2 farklı şekilde belirlenir . Bunlar ; işçinin bedensel zarar görmesi ve işçinin ölmesi durumudur. 

İşçinin bedensel zarar görmesi durumunda maddi tazminat davası açılması durumunda geçici iş göremezlik veya  sürekli iş göremezlik nedeniyle oluşan kayıplar için tazminat talep edilir. 

Geçici iş göremezlik nedeniyle oluşan kayıplar için ;kişinin yaşanan kaza nedeniyle kalıcı bir sakatlığı olmadığı halde tedavi gördüğü süre boyunca çalışamadığı için  uğradığı maddi zarar olarak tanımlanır. 

Sürekli iş göremezlik nedeniyle oluşan kayıplar ise; işçinin kalıcı sakatlık yaşaması sebebiyle uğradığı çalışma gücü ve kazanç kayıplarıdır. Kalıcı sakatlık veya sürekli iş göremez halinde kişinin beden gücünde bir azalma olmaktadır. Kişinin maluliyet oranı (beden gücünde yaşadığı kayıp oranı) hekim raporuyla tespit edilir ve maddi tazminat belirlenen oran üzerinden hesaplanır. Tedavi boyunca yapılan her türlü masraflar ile ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan maddi kayıplar bedensel zarar halinde talep edilebilecek maddi tazminat kalemlerindendir.   

İşçinin ölümü halinde maddi tazminat davasının kapsamı ise TBK md. 53’e göre şunlardır: 

  • Cenaze giderleri. 
  • Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 
  • Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar. Destekten yoksun kalma tazminatı, ölüm halinde ölenin anne, baba, eş ve çocuklarının isteyebileceği maddi tazminattır. 

Açılacak olan tazminat davası hem asıl işverene hem de tüm alt işverenlere karşı açılabilir. Bu dava iş mahkemelerinde açılır ve yetkili mahkeme ise iş kazasının gerçekleştiği yer veya işverenin adresinde bulunan mahkemelerdir. Ayrıca dava kazanın gerçekleşmesinden itibaren 10 yıl içinde açılmalıdır. 

İŞ KAZASI KAYNAKLI MANEVİ TAZMİNAT

İŞ KAZASI KAYNAKLI MANEVİ TAZMİNAT

İşçinin iş kazası sebebiyle manevi tazminat talep edebilmesinin dayanağı TBK madde 56/2’dir. Bu maddeye göre ‘’Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.’’  

Bu davada istenecek tazminatın miktarının belirlenmesinde ise şu kriterler dikkate alınır:   

  • Somut durumun özellikleri, 
  • Tarafların mali durumları, 
  • Tarafların olaydaki kusurlarının ağırlığı (kusur oranları), 
  • Meydana gelen manevi zararın büyüklüğü (Örneğin, ölüm, yaralanma veya sadece üzüntü duyulması), 
  • Olay tarihi itibariyle paranın satın alma gücü, 
  • Manevi tazminat olarak belirlenecek miktar,  
  • Tazminat sorumlusunu fakirleştirmemeli, alacaklısını da zenginleştirmemeli ilkesi.  

Bu dava da yine maddi tazminat davası gibi hem asıl işverene hem de tüm alt işverenlere karşı açılabilir, iş kazasının gerçekleştiği yer veya işverenin adresinde bulunan iş mahkemelerinde açılır ve kazanın gerçekleşmesinden itibaren 10 yıl içinde açılmalıdır. 

İŞ KAZASI ZAMANAŞIMI

İŞ KAZASI ZAMANAŞIMI

Yürürlükte olan Türk Borçlar Kanununun 417. maddesinde yer alan hükme göre  iş sözleşmesine aykırılıktan dolayı kaynaklanan vücut bütünlüğünün zarar görmesi vb. gibi zararların tazmininde sözleşmeden doğan sorumluluk hükümleri uygulanır. İş kazası işveren ile işçi arasındaki sözleşmeye aykırılıktan kaynaklandığından ötürü sözleşmeye aykırılık hükümleri yani TBK 146 uygulanır. Buna göre de bu davalarda 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanır. 

Kişi ceza davası açmak istiyor ise 6 aylık şikayet süresi içinde suç duyurusunda bulunmalıdır. 

İŞ KAZASI GEÇİREN İŞÇİNİN AVUKATA BAŞVURMASININ ÖNEMİ

İŞ KAZASI GEÇİREN İŞÇİNİN AVUKATA BAŞVURMASININ ÖNEMİ

İş kazası geçiren işçi avukata başvurmadan dava ile ilgili işlemlere kendisi devam etmek isterse edebilir fakat bu süreç bazı usuli şartlara tabiidir ve bu şartlara uyulmaması durumu hak kayıplarına neden olabilmektedir. İşçi hak kaybına uğramamak ve uğradığı zararları olduğunca tazmin edebilmek için avukata başvurmalıdır.  

İŞ KAZASI HAKKINDA SIKÇA SORULAN SORULAR

İŞ KAZASI HAKKINDA SIKÇA SORULAN SORULAR

İş Kazası Sebebiyle SGK Tarafından Sağlanacak Ödenek Ve Haklara Sahip Olabilmek İçin Belirli Bir Prim Süresi Gerekir Mi? 

İşçinin SGK tarafından sağlanacak ödenek ve haklara sahip olabilmek için belirli bir prim süresince çalışmış olması gerekmez. İşçi işe girdiği gün kaza geçirse bile bu hakları talep edebilir. 

İş kazası 3 gün içinde bildirmezse ne olur? 

Eğer bir işveren iş kazası bildirimini 3 iş günü içerisinde gerçekleştirmezse Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu gereği iş kazası bildirmeme cezası uygulanır. Bu cezanın tutarı ise her yıl güncellenmektedir. 

İş kazası sadece çalışırken meydana gelen kazaları mı kapsar? 

Hayır, kazanın sadece çalışırken meydana gelmesi gerekmez. Örneğin  işçilerin patronun tuttuğu bir araç ile işlerine gider gelirken veya bir işyerinden patronun emri doğrultusunda işyeri dışındaki başka bir işe giderken yolda kaza yapmaları durumunda bu kaza da iş kazası kapsamına girer. 

İş Kazasında İşverenin Sorumluluğu Sınırlandırılabilir Mi? 

Meydana gelen iş kazalarından dolayı, işverenin sorumluluğunun sınırlı olduğu bazı haller vardır . Bu haller ;mücbir sebep, zarar görenin ağır kusuru, üçüncü şahsın ağır kusuru ve kaçınılmazlık ilkesinin uygulanmasının gerekli olduğu hallerdir. 

  • Mücbir Sebep: Mücbir sebep, işverenin faaliyet ve işletmesi dışında oluşan kesin ve kaçınılması mümkün olmayan durumları ifade etmektedir. Ancak mücbir sebep halinde işverenin hiçbir kusurunun olmaması gerekir. 
  • Zarar Görenin Ağır Kusuru: İşçinin kazanın meydana gelmesi sırasında  çalışmasını gerçekleştirirken, kendisinden beklenen en temel basit ve olağan özeni göstermemiş olması durumunda onun bu hareketi işverenin sorumluluğunun ortadan kalkmasına teşkil edebilir. 
  • Üçüncü Şahsın Ağır Kusuru: Kazanın meydana gelmesinde üçüncü şahsın ağır kusuru nedensonuç bağını kesebilecek yoğunlukta ise bu durumda işverenin sorumluluğu ortadan kalkabilir. İşveren işletme tehlikelerine karşı önlem alma borcunu yerine getirdiği halde, üçüncü şahsın ağır kusuru sebebiyle iş kazası meydana gelmekte ve zarar doğmaktadır. 
  • Kaçınılmazlık İlkesi: İş kazasının olmaması için gerekli tüm şartlar bilim ve teknik kullanılarak sağlansa dahi iş kazasının yine de gerçekleşeceği durumlarda bu ilke söz konusu olur ve bu durumda iş kazası kaçınılmaz bir biçimde meydana geldiğinden işverenin sorumluluğu ortadan kalkmaktadır. 

Kaza sonrası, kazazede işçinin dinlenme süresi ne kadardır? 

Kaza sonrasında işçinin ne kadar dinleneceğine devlet hastaneleri karar verir. Hastane tarafından verilen dinlenme süresince işçinin işten çıkarılması mümkün değildir. Ancak bu dinlenme süresinin işçinin ihbar süresini 6 hafta geçmesi durumunda ise işveren işçiyi tazminatlarını vererek işten çıkartabilir. 

İLGİLİ YARGITAY KARARLARI 

İŞ KAZASI İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI 

YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ     E. 2016/115      K. 2017/2948 

‘’Dava, iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahibi yakınları olan eş, anne ve babasının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Somut olayda iş kazasının gerçekleşmesinde % 

100 oranında kaçınılmazlığın etkili olduğu tesbit edildiğine göre yasal ilkeler göz önünde bulundurularak, özellikle nimet ve külfet dengesinin sağlanması açısından kaçınılmazlığın % 60’ı davalı işverene yüklenmek suretiyle davalı işverenin sorumluluğunun belirlenmesi gerekirken, davalının kaçınılmazlığın %50’si oranında sorumluluğunu doğuracak şekilde ve olayda uygulanma ihtimali bulunmayan hakkaniyet indirimine yönelik hukuki düzenlemeye atıfla, davalı işverenin sorumluluğu hafifletilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun 55. maddesinde yer alan “kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemelerin zarar veya tazminattan indirilemeyeceği” düzenlemesi dikkate alındığında iş kazasının gerçekleşmesinde %100 oranında kaçınılmazlık faktörünün etkili olması sebebiyle davacı eş ve anneye bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin rücuya kabil olmaması sebebiyle tazminat alacağından indirilmesinin mümkün olmadığı gözetilmeden, bağlanan gelirin tazminat alacağından indirilmek suretiyle karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de; hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir. Davacı eş için takdir edilen manevi tazminat ile davacı anne ve babanın her biri için takdir edilen manevi tazminatın az olduğu açıktır. Öte yandan “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer” şeklindeki düzenlenme karşısında iş kazası sebebiyle takdir edilen tazminat alacakları için davalı şirketin daha önce temerrüde düşürüldüğünün ispat edilememiş olması sebebiyle sigorta şirketinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulması gerekirken; kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulması sonucunu doğuracak şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.’’ 

YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ   E. 2015/2558     K. 2015/5241 

Somut olayda, iş kazası olduğu iddia olunan olayın iş kazası ihbarı veya sürekli işgöremezlik oranı tespiti istemiyle … … Kurumuna bildirilmediği, davacı tarafa iş kazası ihbarı veya sürekli işgöremezlik oranı tespiti istemiyle Kuruma başvurması için önel verilmediği, olayın iş kazası olarak nitelendirilemeyeceği gerekçesiyle eksik araştırma ile davanın görev yönünden reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. 

 

Yapılacak iş; olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilip edilmediğinin belirlenmesi için davacı tarafa Kuruma müraacat edilmek üzere önel vermek; olayın Kurum tarafından iş kazası olarak nitelendirilmemesi halinde; … … Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden dolayı işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için davacı tarafa önel vermek, açılacak tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak, verilen önelin sonucuna göre tüm delilleri bir arada değerlendirerek karar vermekten ibarettir. 

Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, prosedüre uygun biçimde olayın iş kazası sonucu meydana gelip gelmediği hususu açıklığa kavuşturulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 

YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ    E.2017/3634       K.2017/3634 

Davaya konu olan ve tespiti istenen “iş kazası” mevzuatımızda 506 sayılı Kanunun 11-a ve 5510 sayılı Kanunun 13. maddesi ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, her iki kanunda da iş kazası tanımlanmamış, kazanın hangi hal ve durumlarda iş kazası sayılacağı yer ve zaman koşulları ile sınırlandırılarak belirlenmiştir. 

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 13. maddesinde İş Kazası; 

“a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,  

b)İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle, 

  1. Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, 
  2. Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda, 
  3. Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özüre uğratan olaydır.” şeklinde belirlenmiştir.  

İş kazası nedeniyle sosyal sigorta yardımlarının yapılabilmesi öncelikle Kurumun zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası olduğunu kabul etmesine bağlıdır. İş kazası olgusu Kurumca kabul edilmezse somut olayda olduğu gibi sigortalının ya da hak sahiplerinin olayın iş kazası olduğunu dava yolu ile tespit ettirmesi gerekmektedir. 

Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında incelemeye konu dava değerlendirildiğinde, Kurum Müfettiş raporunda ifadesi alınan tanık ifadeleri de gözetilerek ve ayrıca şirket çalışanlarının bordroları da celbedilip ilgileri belirlenmek suretiyle aradaki ilişkinin hizmet akdimi yoksa istisna akdimi olduğu irdelenmeli ve toplanan ve toplanacak delillere göre karar verilmelidir.  

O hâlde, temyiz eden davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.

HARBİYE HUKUK BÜROSU

  KÜBRA UYSAL

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak Gerekli alanlar işaretlendi *

Yorum Yap