Trafik kazası nedeniyle tazminat davası uygulamada sıklıkla karşılaşılan bir dava türüdür. Ülkemizde sıklıkla meydana gelen trafik kazaları istatistiksel olarak bakıldığında en çok ölüme yol açan etkenlerden biridir.

Bu kapsamda ortaya çıkan mağduriyetlerinin giderilmesi için kanun koyucu kişilere birtakım haklar tanımıştır. Örneğin,6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 49/1’e göre; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” İşte trafik kazası nedeniyle başkasına zarar veren de ortaya çıkan bu zararın giderilmesinden sorumlu olacaktır. Trafik kazası nedeniyle tazminat davası da bu hükme dayanılarak açılabilecektir.

İÇİNDEKİLER

TRAFİK KAZASINDAN KAYNAKLI TAZMİNAT DAVASI NEDİR?

Trafik kazası nedeniyle tazminat davası, bir kişinin trafik kazası sonucu maruz kaldığı zararların tazmin edilmesi amacıyla açılan hukuki bir davadır. Trafik kazaları genellikle maddi hasar, bedensel yaralanmalara ve hatta ölümlere neden olabilir. Kazaya karışan taraflardan biri veya birkaçı, diğer tarafların ihmali veya kusuru sonucu zarara uğradığını iddia ederse, tazminat talebiyle mahkemeye başvurabilecektir. Trafik kazası nedeniyle tazminat davası nihayetinde buna yaramaktadır.

TRAFİK KAZASINA İLİŞKİN TAZMİNAT DAVALARININ HUKUKİ DAYANAĞI

Trafik kazası nedeniyle tazminat davasının hukuki dayanağı, Türk Medeni Kanunu ve Türk Ceza Kanunu gibi ilgili yasal düzenlemelerle sağlanmaktadır. Nitekim, Türk Medeni Kanunu’na göre, trafik kazası sonucunda zarar gören kişi, zararının tazminini talep edebilir. Yine, Türk Ceza Kanunu da trafik kazalarıyla ilgili suçları ve bu suçlardan dolayı cezai sorumluluğu düzenler. Örneğin, trafik kurallarını ihlal ederek bir kazaya sebep olan sürücüler, bu nedenle cezai sorumluluk altına girebilirler. Ayrıca trafik kurallarını içeren 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu da önemli bir kaynaktır. Trafik kazası nedeniyle tazminat davasındaki zararların tazmini için bu kanunlar ve ilgili düzenlemeler, pek çok hüküm içerir.

TRAFİK KAZASI NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASINI KİMLER AÇABİLİR?

Trafik kazası nedeniyle tazminat davasını aşağıdaki kişiler açabilir:

1)Kazazedeler veya Zarar Görenler: Trafik kazası sonucunda yaralanan veya maddi zarara uğrayan kişiler, kendi zararlarının tazmini için tazminat davası açabilirler.

2)Kazada Ölen Kişilerin Mirasçıları: Trafik kazası sonucunda hayatını kaybeden bir kişinin mirasçıları, kazanın ölümü nedeniyle meydana gelen zararları tazmini için tazminat davası açabilirler.

3)Sigorta Şirketleri: Trafik kazası nedeniyle zarar görenlerin haklarını temsil eden ve zararları ödemekle yükümlü olan trafik sigorta şirketleri, zararları tazmin etmek amacıyla tazminat davası açabilirler.

4)Kusurlu Sürücülerin Karşı Taraf Sigorta Şirketleri: Trafik kazasına karışan sürücülerin karşı tarafın sigorta şirketleri, kusurlu oldukları belirlenen sürücülerin yol açtığı zararları tazmin etmek için de tazminat davası açabilirler.

TRAFİK KAZASI NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASI KİMLERE KARŞI AÇILIR?

Trafik kazası nedeniyle tazminat davası aşağıdaki kişilere ve kurumlara karşı açılabilir:

1)Kusurlu Sürücü veya Sürücüler: Trafik kazasının gerçekleşmesine sebep olan sürücüler, kusurlarına bağlı olarak tazminat davasının davalı tarafı olabilirler.

2)Kusurlu Olan Diğer Taraflar: Kazaya birden fazla araç veya kişinin karışmış olabileceği durumlarda, kusurlu olan diğer sürücüler veya kaza nedenine katkısı olan diğer taraflar da tazminat davasının davalı tarafı olabilirler.

3)Sigorta Şirketi: Trafik kazası sonucunda zarar görenlerin haklarını temsil eden ve zararları ödemekle yükümlü olan trafik sigorta şirketi, kusurlu sürücülerin veya diğer tarafların yol açtığı zararlar için tazminat davası kendisine karşı açılabilecek kurumlar arasındadır.

4)Kurumlar veya Belediyeler: Trafik kazasının bir belediye aracı veya kamu hizmeti veren bir kurumun aracıyla ilişkilendirilmesi durumunda, bu kurumlar veya belediyeler de tazminat davasının hedefi olabilmektedirler.

TRAFİK KAZASI NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASI ZAMANAŞIMI SÜRESİ

Trafik kazası nedeniyle tazminat davasında Türk Medeni Kanunu’na göre zamanaşımı süresi genellikle 2 yıldır. Trafik kazası nedeniyle tazminat davasında süre, kazadan itibaren başlar ve iki yılın sonunda dava açılmazsa, hak düşürücü bir etkiye sahiptir ve bu süre geçtikten sonra dava açılması artık mümkün olmaz.

TRAFİK KAZASI NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASI GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

Trafik kazası nedeniyle tazminat davasında görevli olan mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Trafik kazası nedeniyle tazminat davasında yetkili mahkeme ise trafik kazasının meydana geldiği yerin bulunduğu ilçe veya ildeki Asliye Hukuk Mahkemesidir.

TRAFİK KAZASI TAZMİNAT DAVASINDA ARABULUCULUK SÜRECİ

Trafik kazası nedeniyle tazminat davası açmadan önce arabuluculuğa başvurulması zorunludur. Bu süreç, mahkemeye gitmeden önce tarafların anlaşma sağlamaları ve davanın çözümü için bir imkân sunar. Trafik kazası nedeniyle tazminat davası açmadan önce arabuluculuk süreci şu adımları içerir:

1)Arabulucunun Atanması: Taraflar, arabuluculuk sürecine girmeye karar verdiklerinde, arabuluculuk bürosuna başvurarak kendilerine bir arabulucu atanmasını isterler.

2)Arabuluculuk Toplantısı: Arabulucu tarafından taraflar arasında bir toplantı düzenlenir. Bu toplantıda, tarafların iddiaları dinlenir, anlaşmazlık konusu ve tazminat talepleri belirlenir ve tarafların uzlaşmaya varmaları için müzakere yapılır.

3)Uzlaşma Anlaşmasının Hazırlanması: Taraflar, arabuluculuk sürecinin sonunda uzlaşmaya varırlarsa, bu uzlaşma arabulucu tarafından bir protokol haline getirilir.

4)Mahkemeye Başvuru: Taraflar, arabuluculuk sürecinin sonunda uzlaşma sağlayamazlarsa arabuluculuk sürecinin sonuçlanmasından itibaren 7 gün içinde tazminat davası için mahkemeye başvurabilirler.

TAZMİNAT TÜRLERİ VE TALEP EDİLEBİLECEK ZARAR KALEMLERİ

Trafik kazası nedeniyle tazminat davasında tazminat türleri ve talep edilebilecek zarar kalemleri şunlardır:

1)Maddi Zararlar:

  • Araç Hasarı: Kazada zarar gören aracın tamir veya değiştirme maliyetleri.
  • Tedavi Masrafları: Kazada yaralanan kişinin tıbbi tedavi, ilaç ve rehabilitasyon masrafları.
  • Gelir Kaybı: Kazadan dolayı işe gidememe veya çalışma kapasitesinde bir azalma sonucu meydana gelen gelir kaybı.
  • Ev Eşyası ve Kişisel Eşyaların Zararı: Kazada hasar gören ev eşyaları veya kişisel eşyaların tamir veya değişim maliyetleri.
  • Ekstra Harcamalar: Kazadan dolayı ortaya çıkan ekstra masraflar, örneğin ulaşım, konaklama giderleri.

2)Manevi Zararlar:

  • Acı ve Sefalet Tazminatı: Kazada maruz kalınan acı ve sıkıntılar nedeniyle duyulan manevi zararın tazmini.
  • Ruhsal Acı: Kazada maruz kalınan ruhsal sıkıntı ve acının tazmini.
  • İyileşme Sürecindeki Kayıplar: Kazadan kaynaklanan travmanın tedavisi sürecinde yaşanan kayıpların tazmini.
  • Manevi Tazminat: Kazadan dolayı yaşanan diğer manevi etkilerin tazmini.

3)Ölüm Tazminatı:

  • Ölen kişinin ailesine veya mirasçılarına ölüm tazminatı.
  • Cenaze Masrafları: Ölen kişinin cenaze masraflarının karşılanması.

ÖLÜMLÜ TRAFİK KAZASI TAZMİNAT DAVASINDA TALEP EDİLEBİLECEK ZARARLAR

Ölümlü trafik kazası tazminat davasında talep edilebilecek zararlar şu şekildedir:

1)Cenaze Masrafları: Ölen kişinin cenaze töreni ve defin işlemleri için yapılan masrafların tazmini talep edilebilir.

2)Mirasçılara Ölüm Tazminatı: Ölen kişinin ailesine veya mirasçılarına ölüm tazminatı talep edilebilir. Bu, ölen kişinin eşi, çocukları ve diğer yasal mirasçılarına ödenen bir tazminat türüdür.

3)Gelecek Gelir Kaybı: Ölen kişinin kazada hayatını kaybetmesi nedeniyle ailesinin gelecekteki gelir kaybı talep edilebilir. Bu, ölen kişinin kazada hayatta kalsaydı kazanacağı gelirin, yaşam beklentisine göre hesaplanmasıyla belirlenmektedir.

4)Manevi Zararlar: Ölen kişinin ailesinin duygusal acı ve sıkıntıları için manevi zarar talep edilebilir.

YARALAMA TRAFİK KAZASI TAZMİNAT DAVASINDA TALEP EDİLEBİLECEK ZARARLAR

Yaralama trafik kazası tazminat davasında talep edilebilecek zararlar şu şekildedir:

1)Tıbbi Masraflar: Kazada yaralanan kişinin tıbbi tedavi, ameliyat, rehabilitasyon, ilaç ve diğer sağlık hizmetleri için yapılan masrafların tazmini talep edilebilir.

2)Geçici İş Göremezlikten Kaynaklanan Geliri Kaybı: Kazada yaralanan kişinin iyileşme sürecinde işe gidememesi nedeniyle kaybettiği gelirin tazmini talep edilebilir.

3)Kalıcı Sakatlık Tazminatı: Kazada yaralanan kişinin kalıcı bir sakatlıkla sonuçlanması durumunda, bu sakatlık nedeniyle yaşanacak olan fiziksel veya zihinsel kısıtlılıkların tazmini talep edilebilir.

4)Manevi Zararlar: Kazada yaralanan kişinin duygusal acı, sıkıntı, stres, travma ve diğer manevi zararlarının tazmini talep edilebilir.

5)Ev İşleri ve Bakım Giderleri: Kazada yaralanan kişinin iyileşme sürecinde ev işlerini yapamaması veya bakım ihtiyacı duyulması durumunda, ev işleri veya bakım hizmetlerinin maliyetinin tazmini de talep edilebilir.

TRAFİK KAZASINDA KUSUR TESPİTİ VE ÖNEMİ

Trafik kazası nedeniyle tazminat davasında kusur tespiti aşağıdaki şekillerde yapılabilir:

1)Polis Raporu: Kazaya karışan tarafların ifadeleri ve olay yerindeki deliller doğrultusunda trafik polisi tarafından hazırlanan kaza raporu, kusur tespitinde önemli bir kaynaktır. Bu raporda, kazanın nasıl meydana geldiği, tarafların ne tür ihlallerde bulunduğu ve kazaya etki eden diğer faktörler yer alır.

2)Görgü Tanıkları ve Şahitler: Kazaya tanık olan veya kazayı gören kişilerin ifadeleri ve şahit beyanları, kusur tespitinde önemli bir role sahiptir. Görgü tanıklarının ifadeleri, olayın nasıl gerçekleştiği ve hangi tarafın hangi davranışlarda bulunduğu konusunda yardımcı olabilmektedir.

3)Trafik Kuralları ve Mevzuat: Trafik kuralları ve ilgili mevzuat, kazaya karışan tarafların ne tür yükümlülüklerle ve kurallarla bağlı olduklarını belirler. Kazaya ilişkin trafik kurallarının ihlali, kusur tespitinde önemli bir faktördür.

4)Kaza Yerinde İnceleme: Kaza yerinde yapılan inceleme ve delillerin incelenmesi, kazanın nasıl meydana geldiği ve hangi tarafların hangi davranışlarda bulunduğu konusunda önemli bilgiler sağlayabilmektedir.

5)Uzman Raporları: Gerekli durumlarda, kaza yerinde yapılan inceleme sonucunda uzmanlar tarafından hazırlanan raporlar, kusurun tespitinde önemlidir.

Trafik kazasında kusurun önemi ise şu şekillerde açıklanabilir:

1)Hukuki Sorumluluğun Belirlenmesi: Kusur tespiti, kazaya karışan tarafların hukuki sorumluluğunu belirlemeye yardımcı olur. Hangi tarafın ne kadar kusurlu olduğu, tazminat davalarında veya cezai soruşturmalarda belirleyici bir faktördür.

2)Tazminat Taleplerinin Değerlendirilmesi: Kusur tespiti, zarar görenin talep ettiği tazminat miktarının belirlenmesinde önemlidir. Kazada hangi tarafın ne kadar kusurlu olduğu, zarar görenin tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde kritik bir rol oynar.

3)Sigorta Taleplerinin Değerlendirilmesi: Kusur tespiti, trafik sigortası taleplerinin değerlendirilmesinde önemli bir role sahiptir. Kazada hangi tarafın ne kadar kusurlu olduğu, hangi sigorta şirketinin ne kadar ödeme yapacağını da belirler.

4)Kazaların Nedenlerinin Anlaşılması: Kusur tespiti, kazanın nasıl meydana geldiğini ve hangi faktörlerin etkili olduğunu anlamak için de önemlidir.

5)Adil ve Hakkaniyetli Bir Çözümün Sağlanması: Kusur tespiti, kazaya karışan taraflar arasında adil ve hakkaniyetli bir çözümün sağlanmasına yardımcı olmaktadır.

TRAFİK KAZASI NEDENİYLE TAZMİNAT MİKTARININ HESAPLANMASI

Trafik kazası nedeniyle tazminat davasında tazminat miktarının hesaplanması genellikle Türk Borçlar Kanunu ve Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre belirlenir. Ayrıca, trafik sigortaları zorunlu olduğundan, trafik sigortası poliçesinde belirlenen kapsamlar ve tazminatlar da dikkate alınır. Tazminat miktarının hesaplanmasında bu unsurların yanı sıra, mahkeme kararları, trafik sigortası poliçesi şartları ve benzeri diğer faktörler de dikkate alınır.

TRAFİK KAZASI NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNAT NASIL HESAPLANIR?

Trafik kazası nedeniyle tazminat davasında manevi tazminatın hesaplanması çeşitli faktörlere bağlı olarak belirlenir. Trafik kazası nedeniyle tazminat davasında manevi tazminatın hesaplanmasında dikkate alınacak faktörlerden bazıları şunlardır:

1)Kazanın Şiddeti ve Sonuçları: Kazanın şiddeti ve sonuçları, manevi tazminat miktarının belirlenmesinde önemli bir faktördür.

2)Kazanın Neden Olduğu Duygusal Acı ve Sıkıntı: Kazanın mağduru veya ailesi tarafından yaşanan duygusal acı ve sıkıntılar, manevi tazminat miktarının belirlenmesinde dikkate alınır.

3)Yaşanan Kayıp ve Kısıtlamalar: Kazanın mağduru veya ailesi tarafından yaşanan yaşam kalitesindeki kayıp ve kısıtlamalar, manevi tazminat miktarını etkiler.

4)Geçmiş Benzeri Davaların Kararları: Benzer durumlarda daha önce verilmiş mahkeme kararları ve bu kararlarda belirlenen manevi tazminat miktarları da manevi tazminatın hesaplanmasında dikkate alınır.

5)Tarafların İfade ve Delilleri: Kazaya karışan tarafların ifadeleri ve mahkemeye sunulan deliller de manevi tazminat miktarının belirlenmesinde etkili olabilir.

6)Tarafların Sosyo-Ekonomik Durumu: Kazanın mağduru ve tazminat ödeyecek olan tarafın sosyo-ekonomik durumları da manevi tazminat miktarını etkileyebilir.

Trafik kazası nedeniyle tazminat davasında hakim tüm bu unsurları değerlendirerek somut olayın şartlarına göre bir miktar manevi tazminata hükmedecektir.

TRAFİK KAZASI NEDENİYLE ARACIN UĞRADIĞI ZARARIN TAZMİNİ

Trafik kazası nedeniyle aracın uğradığı zararın tazmini genellikle aracın tamiri veya değeri kadar olur. Türkiye’de trafik kazalarından kaynaklanan araç hasarlarının tazmini genellikle aşağıdaki şekillerde gerçekleşir:

1)Sigorta Şirketi: Trafik kazası sonucu araç hasarı genellikle trafik sigortası kapsamında değerlendirilir. Kazaya karışan araçlardan biri veya her ikisi de trafik sigortası poliçesi sahibi ise, hasarlar ilgili sigorta şirketi tarafından karşılanır. Sigorta şirketi, hasarın tamirini veya aracın değeri kadar kişiye tazminat öder.

2)Aracın Tamiri: Hasarın boyutuna bağlı olarak, aracın tamiri öngörülebilir. Sigorta şirketi veya hasarın karşı tarafı, aracın tamir edilmesini sağlayabilir.

3)Aracın Değeri Kadar Tazminat: Hasarın tamir edilemeyecek kadar büyük olduğu durumlarda veya aracın tamiri maliyetinden fazla olduğu durumlarda, aracın değeri kadar tazminat ödenir. Bu durumda, araç sahibi aracını sigorta şirketine satar ve aracın piyasa değeri kadar bir ödeme almaktadır.

4)Aracın Değer Kaybı Tazminatı: Trafik kazası sonucu aracın değerinde bir düşüş meydana gelmişse, araç sahibi aracın değer kaybı kadar tazminat talep edebilir.

5)Taraflar Arasında Anlaşma: Bazı durumlarda, kazaya karışan taraflar arasında anlaşma yoluyla hasarın tazmini de sağlanabilir.

TRAFİK KAZASI NEDENİYLE CEZA DAVASI

Trafik kazası nedeniyle ceza davası, kazaya karışan sürücülerin trafik kurallarını ihlal etmeleri veya kusurlu davranışlarda bulunmaları durumunda başlatılabilir. Türkiye’de trafik kazalarıyla ilgili ceza davaları genellikle aşağıdaki durumlar için başlatılır:

1)Trafik Kurallarının İhlali: Kazaya karışan sürücülerin trafik kurallarını ihlal etmeleri ihtimalinde cezai yaptırımlarla karşılaşabilirler.

2)Taksirle Yaralama veya Öldürme: Kazaya karışan sürücülerin dikkatsizlik veya tedbirsizlik nedeniyle bir başkasına zarar vermesi durumunda taksirle yaralama veya öldürme suçlamasıyla kendilerine karşı ceza davası açılabilir.

3)Kusurlu Trafik Kazası: Türk Borçlar Kanunu’nun ilgili maddelerine göre, trafikte kusurlu davranışlarda bulunan sürücülerin neden olduğu kazalar sonucu uğranılan zararlar için de cezai yaptırımlar söz konusu olabilir.

4)Trafik Güvenliğini Tehlikeye Atma: Trafikte diğer kullanıcıların güvenliğini tehlikeye sokan davranışlarda cezai sorumluluk doğurabilir.

5)Kaçma ve Sahte Belge Kullanma: Kazaya karışan sürücülerin kaza sonrası yerinden kaçması veya sahte belgeler kullanması gibi durumlar da cezai yaptırımlara sebep olabilir.

Açılan ceza davası sonucunda, mahkeme tarafından suçlu bulunan sürücülere ceza verilebilir. Ceza, para cezası, hapis cezası, sürücü belgesinin geçici veya sürekli olarak el konulması gibi türlerde olabilmektedir.

TRAFİK KAZASI TAZMİNAT DAVASINA İLİŞKİN YARGITAY KARARLARI

1)

MAHKEMESİ: Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ:16/01/2014
NUMARASI:2014/21-2014/16

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görevsizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-KARAR:

Davacı vekili, müvekkillerin murisi ve desteği İ. D.’ın davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu hakkındaki davası tefrik edilen S. J. Sigorta A.Ş’nin trafik sigortacısı olduğu aracın karıştığı trafik kazası sonucu hayatını kaybettiğini belirterek davacı eş için 85.000,00 TL maddi, 80.000,00 TL manevi ve davacı üç çocuk için 50.000,00’er TL manevi tazminat talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre, işleten ve sürücü aleyhine açılan davanın malvarlığına ilişkin bir dava olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, Yargıtay denetiminden geçmeksizin mahkemeye Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlikle gönderildiği gözetilerek mercii tayini için dosyanın resen Yargıtay 17 HD’ne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Asliye Hukuk Mahkemesince, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan davanın ticari dava olduğu, talebin Ticaret Mahkemelerinin görev alanında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemesi ise, davalı sigorta şirketi hakkında açılan davanın tefrikine ve ayrı bir esasa kaydedilmesine karar vererek sürücü ve işleten hakkında açılan davada talebin haksız fiilden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.
Türk Ticaret Kanunun 4.maddesinde, bu kanundan doğan hukuk “davalarının” ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan “davalara”, ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanunun 1483 ve devamı maddelerinde “zorunlu sorumluluk sigortaları” düzenlenmiştir.
Bir hukuki işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir.
Somut olayda, talebin trafik kazası nedeniyle destek tazminatının davalılardan tahsili istemine ilişkin olduğu, Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararından sonra Asliye Ticaret Mahkemesince davalı S. J. Sigorta Şirketi aleyhine açılan dava yönünden tefrik edildiği, davanın kazaya sebebiyet veren aracın işleten ve sürücüsü aleyhine devam ettiği anlaşılmaktadır. Adı geçen davalılar yönünden davanın salt haksız fiile dayalı maddi tazminat davası olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı vekili tarafından trafik kazası sonucu tazminat bedeli, aracın işleteni ve sürücüsü ile birlikte sigorta şirketinden de talep edilmekle bu davalılar yönünden davalı sigorta şirketi ile birlikte karar verilmesi gerekirken davanın tefrikine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Dava müteselsil sorumlular açısından birlikte görülerek değerlendirilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 07.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

2)

MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-KARAR-
Davacı vekili, davacının 15.05.2010 tarihinde … plakalı aracın sebebiyet verdiği tek taraflı trafik kazası sonucunda ağır yaralanıp malul kaldığını, kazanın oluşumunda araç içerisinde 3. kişi konumunda bulunan davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kazaya neden olan aracın trafik sigorta poliçesi mevcut olmadığını bu sebeple davalının sorumluluğunun bulunduğunu, davacının kaza tarihi itibariyle motor ustası olarak çalıştığını, belirsiz alacak olarak davanın açıldığını beyanla, sakatlık, geçici ve sürekli iş göremezlik maddi tazminatına mahsuben şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın 30.05.2012 tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; iş bu asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile 71.317,00 TL’nin dava tarihinden itibaran yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf dava dilekçesinde; davacının yolcu olarak bulunduğu aracın neden olduğu trafik kazası nedeniyle cismani zarara uğradığını ve aracın trafik sigortasız olması nedeniyle davalı …’ndan maddi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı …, davacının meydana gelen zararının trafik kazası nedeniyle meydana geldiğini ispat etmesi gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece bu hususta herhangi bir araştırma ve değerlendirme yapılmadan alınan hesap raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekili beyan dilekçesinde; davaya konu trafik kazasına ilişkin kaza tespit tutanağı bulunmadığını, 16.05.2010 tarihli konsültasyon kağıdında Dr. … tarafından araç dışı trafik kazası olarak olay anlatıldığını, hastane tarafından İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen hasta dosyası üst yazısında da 15.05.2010 tarihli trafik kazası olarak bahsedildiğini, sürücünün … olduğunu ve ekinde aracın fotoğrafları olduğunu beyan ettiği ancak dosya kapsamında fotoğrafların bulunmadığı görülmüştür. Tedavi evraklarının incelenmesinde; davacının hastaneye düşme olarak giriş yaptığı, daha sonraki kayıtlarda araç dışı trafik kazası olarak geçtiği görülmüştür. Davacı tarafın Hastaneye giriş kaydının düşme olarak girilmesiyle ilgili ve doktorların yanlış müdahale yaptığını iddia ederek dava dışı şahıslar hakkında davacının şikayette bulunması üzerine takipsizlik kararı verildiği görülmekle, soruşturma dosyasının tamamı dosya kapsamında bulunmamaktadır. Eksik inceleme ile karar verilemez. Bu durumda mahkemece yapılacak iş; 2010/ 6457 soruşturma numaralı İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma dosyası da getirtilerek, davacı vekilinden beyan dilekçesinde bahsi geçen kazaya konu motosikletin fotoğrafları dosyasına alınarak, motosiklete ilişkin inceleme yapılarak hasar meydana gelip gelmediği belirlenmeli, mahallinde keşif yapılarak davacının iddialarının irdelenmesi ve ATK’dan rapor alınarak davacının yaralanmasının ve dalağının alınmasının düşme sonucu mu trafik kazası sonucu mu meydana geldiğinin belirlenmesinden sonra karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davalı …’nın sorumluluğuna karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının ve davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının ve davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 22.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

3)

  1. Hukuk Dairesi         2020/1333 E.  ,  2020/4265 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar … ve diğerleri vekili Avukat … tarafından, davalılar … ve diğerleri aleyhine 15/02/2013 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu ölüm ve cismani zarar nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen 19/03/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar ve davalı … ile … vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava; trafik kazası sonucu ölüm ve cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı vekili, davalı … vekili ile davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili, davalı …’un yönetimindeki, davalı … Müdürlüğüne ait araçla davacılar … ve …’ün oğlu, davacı …’nun kardeşi …’a motorsikleti ile seyir halinde iken çarparak ölümüne neden olduğunu belirterek; asıl davada davacılar … ve … için destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat; birleşen davada davacı … için manevi tazminatın davalılardan müştereken müteselsilen tahsili isteminde bulunmuştur.
Davalılar davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece; 21/05/2015 tarihli 2013/106 E. 2015/348 K. sayılı ilam ile tazminat ödenmiş olmakla maddi tazminat davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına; manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hükmün taraf vekillerince temyizi üzerine, Yargıtay 17. HD. 13/10/2016 tarih 2015/12623 E. 2016/8944 K. sayılı ilamıyla; husumet Emniyet Genel Müdürlüğüne yöneltilmişse de gerçek hasmın … olup temsilcide hata yapıldığı, davacıya davayı gerçek hasma yöneltip, dava dilekçesinin tebliği için mehil verilmesi gerektiği gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir. Bozma ilamına uyulmasına karar veren mahkemece, dava İçişleri Bakanlığına yöneltilerek maddi tazminat davası hakkında tazminat ödenmiş olmakla karar verilmesine yer olmadığına; manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı … vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; davacı vekilinin 22/04/2016 tarihli, Yargıtay 17. Hukuk Dairesine hitaben yazıp gönderdiği dilekçede “Yerel mahkemece verilen karar neticesinde davalılardan alacağımızı almış olmakla birlikte işbu dava konusuz kalmıştır” şeklinde beyanda bulunduğu sabit olmakla, dava hakkında bu dilekçe kapsamında değerlendirme yapılmak suretiyle karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olmamış ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre temyize gelen tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/12/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.

4)

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davasının İtiraz Hakem Heyetince yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 25.09.2012 tarihinde davalıya sigortalı 41 NG 081 plakalı aracı ile davacının sürücüsü olduğu tescilsiz motosiklete çarpması sonucu davacının yaralandığı trafik kazasında %5,1 maluliyeti olduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 10.000,00 TL kalıcı maluliyet taleplerinin yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili, talebini bedel artırım dilekçesi ile 43.224,52-TL ‘ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
Sigorta Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre,başvurunun kabulüne ile 43.224,52-TL tazminat talebinin kabulü ile 22.02.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; karara davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir.
Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davalının itirazının reddine dair karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava trafik kazası sonucunda oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
25.09.2012 tarihinde çift taraflı trafik kazası gerçekleştiği,yaya olan davacının yaralandığı dosya kapsamıyla sabittir. Olaya ilişkin olarak açılan … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2012/20737 Soruşturma sayılı dosyasında Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair karar verildiği, Savcılık tarafından Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 253 üncü maddesi kapsamında, uzlaştırmanın sağlandığı bu sebeple Cumhuriyet Başsavcılığınca da uzlaşma nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
5271 sayılı CMK’nun 253/17. bendinde; “Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder. “CMK’nun 253/19. bendine göre ise “… Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi,9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” hükmü yer almakta olup,anılan Kanun maddesinin 253/19. bendine göre uzlaşmanın
sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz, açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Bu yasal düzenleme ışığında da uzlaşma raporu düzenlenmekle davalının tazminat davası açma hakkı bulunmamaktadır. Uzlaşma raporu da ilam mahiyetinde olacağından aksinin aynı kuvvetteki belge ile ispatlanması gerekir. Tüm bu nedenlerle uzlaşma raporu ilam mahiyetinde olduğundan ve uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağından açılan davanın reddine karar verileceğinden uzlaşma belgelerinin celbedilerek değerlendirilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
2-Davalı vekilinin maluliyet raporu ve vekalet ücretine ilişkin itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararının BOZULMASINA;(2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin maluliyet raporu ve vekalet ücretine ilişkin itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 06/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

5)

2021/13994 E.  ,  2022/9061 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılama sonucunda; başvurunun kabulüne dair verilen karara davalı vekili tarafından yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalı tarafın itirazının reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü
K A R A R
Davacı vekili; 28/06/2017 tarihinde davalı … nezdinde … poliçesi ile sigortalı olan çöp kamyonunun hakimiyetini kaybetmesi sonucu yoldan çıkarak devrilmesine bağlı gerçekleşen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 15.472,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah ile talebini 68.691,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, davanın kabulü ile 68.219,00 TL sürekli maluliyet tazminatı ve 472,00 TL ATK rapor ücreti toplamı 68.601,00 TL’sini 27/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı … şirketinden tahsiline karar verilmiş; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine itirazın reddine karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle, işgücü kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı …. Katı Atık Birliğine ait çöp kamyonunun tek taraflı kazasında yaralanmıştır. Davaya konu kaza ve dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 5510 sayılı Kanun’un 21. maddesinin 4. fıkrasında “iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilir” düzenlemesine yer verilmiştir. Davalı vekili, davaya konu olayın iş kazası olarak kabulü suretiyle, dava dışı SGK Başkanlığı tarafından davacıya yapılmış rücuya tabi ödeme olup olmadığının araştırılması ile yapılmış ödeme varsa tazminattan düşülmesi gerektiği savunmasında bulunmuş; Hakem Heyeti tarafından bu hususta araştırma yapılmadan karar verilmiştir.
Bu durumda Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince; Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına müzekkere yazılarak, davaya konu kazaya ilişkin olarak iş kazası yönünden araştırma yapılıp yapılmadığı ve olayın iş kazası olarak kabul edilip edilmediği; olayın iş kazası olarak kabulü suretiyle, davaya konu kaza sonucu davacıya gelir bağlanıp bağlanmadığı; gelir bağlanmış ise, rücuya tabi olup olmadığı; davacıya bağlanan rücuya tabi gelirin ilk peşin sermaye değerinin ne olduğu bu hususla ilgili rücu davası açılıp açılmadığının sorulması; alınacak cevapların değerlendirilerek 5510 sayılı Kanun’un 21. maddesi hükmü gereği şartları var ise tazminattan düşülmesi suretiyle davacı tarafın talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, davalı vekilinin anılan yöne ilişkin itirazlarının reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 20/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

HARBİYE HUKUK BÜROSU TAZMİNAT AVUKATI HİZMETLERİMİZ

Trafik kazası nedeniyle tazminat davası hakkındaki her türlü sorularınız ve sorunlarınız için bize ulaşın!

Harbiye Hukuk Bürosu avukatları müvekkillerinin haklarını tam anlamıyla koruyan onlara her konuda destek veren bir hukuk bürosudur. Harbiye Hukuk bürosuna güvenerek haklarınızın güvenle korunduğundan emin olabilirsiniz. Zira Harbiye Hukuk Bürosu her alanda olduğu gibi bu alanında da uzman avukatlarla beraber müvekkillerine en iyi ve kaliteli hizmeti sunmaktadır. Siz de Harbiye Hukuk sayfasında bulunan iletişim sütununa tıklayarak bu hizmetlerden faydalanabilirsiniz. Harbiye Hukuk bürosu alanında uzman kadrosuyla, çözüm odaklı, hızlı ve etkili çözümleriyle sizlere hizmet vermeye her zaman hazırdır.

SIKÇA SORULAN SORULAR

Trafik Kazasında Tazminatı Kim Öder?

Trafik kazası nedeniyle tazminat davasında tazminatı genellikle sorumluluğa sebep olan taraf veya taraflar öder. Trafik kazası nedeniyle tazminat davasında tazminatın ödenmesi şu şekilde gerçekleşir:

1)Trafik Sigortası Şirketi: Türkiye’de trafik sigortası zorunludur. Trafik sigortası poliçesi, kazaya karışan araçların hasarları ve yaralanmalar için belirli bir tazminat limiti belirler. Bu nedenle, trafik kazasında genellikle zarar görenlerin tazminatı, trafik sigortası şirketleri tarafından ödenmektedir.

2)Sorumlu Sürücü veya Sahibi: Eğer trafik sigortası poliçesi yoksa veya trafik sigortası limitlerinin üzerinde bir zarar oluşmuşsa, sorumluluğa sebep olan sürücü veya aracın sahibi, kalan tazminat miktarını ödemekle yükümlü olacaktır.

3)Diğer Tarafların Tazminatı: Eğer trafik kazasına birden fazla araç karışmışsa ve herhangi bir araç veya sürücü sorumlu bulunmuşsa, diğer tarafların tazminatı da o sorumlu taraf veya taraflar tarafından ödenir.

Trafik Kazası Tazminat Davası Ne Kadar Sürer?

Trafik kazası nedeniyle tazminat davasının ne kadar süreceği birçok farklı faktöre bağlıdır ve kesin bir zaman çerçevesi vermek zordur. Bunlar arasında davaya ilişkin karmaşıklık, delil toplama süreci, mahkeme yoğunluğu, taraflar arasındaki uzlaşma müzakereleri ve yargılama sürecinin adil ve eksiksiz bir şekilde yürütülmesi gibi faktörler yer alır. Trafik kazası nedeniyle tazminat davaları uygulamada genellikle 1 ila 3 yıl arasında sonuçlanır.

Trafik Kazası Manevi Tazminat Ne Kadar Çıkar?

Türkiye’de trafik kazası manevi tazminatlarının belirlenmesinde birçok faktör göz önünde bulundurulur ve her dava kendi koşullarına göre değerlendirilir. Bu nedenle, belirli bir trafik kazası durumunda ne kadar manevi tazminatın çıkacağına ilişkin net bir cevap vermek mümkün değildir.

Hasar Farkı Tazminatı Nasıl Alınır?

Hasar farkı tazminatı, bir aracın trafik kazası sonucu değerinde meydana gelen azalmanın tazmini için ödenen bir tazminat türüdür. Hasar farkı tazminatı genellikle şu şekillerde alınır:

1)Trafik Sigortası Kapsamında: Trafik kazası sonucu aracın hasar görmesi durumunda, hasar genellikle trafik sigortası kapsamında değerlendirilir. Sigorta şirketi, aracın tamir edilmesini veya aracın değeri kadar bir tazminat ödemesini sağlar.

2)Mahkeme Kararıyla: Hasar farkı tazminatı talep etmek için bir mahkeme davası açılabilir.

3)Uzlaşma Yoluyla: Taraflar arasında uzlaşma sağlanması durumunda, hasar farkı tazminatı talebi uzlaşma yoluyla karşılanabilir.

Trafik Sigortası Ne Kadar Tazminat Öder?

Trafik sigortasının ödeyeceği tazminat miktarı poliçenin kapsamına ve limitlerine bağlı olarak değişir. Örneğin, trafik kazası sonrasında %40 kusurlu bulunan kişiye 25.000 TL tazminat çıkması halinde 25.000 TL’nin %40’ı kadar, yani 10.000TL kadar tazminat ödenir.

Trafik Sigortasının Karşılamadığı Zararlar Kimden Talep Edilir?

Trafik sigortası, belirli bir kapsam dahilinde zararları karşılar. Ancak, trafik sigortası tarafından karşılanmayan zararlar için aşağıdaki kaynaklardan talepte bulunulabilir:

1)Karşı Tarafın Sigortası veya Sorumluluğu: Eğer trafik kazasında diğer bir araç veya sürücü kusurlu bulunmuşsa, o aracın trafik sigortası veya kusurlu sürücünün sorumluluğu devreye girebilir. Bu durumda, zararlar karşı tarafın sigortası veya sorumluluğu tarafından karşılanabilir.

2)Özel Sağlık Sigortası: Trafik kazası sonucu oluşan tıbbi masrafların tamamı trafik sigortası tarafından karşılanmayabilir. Bu durumda, kişinin özel sağlık sigortası varsa, kalan tıbbi masraflar bu sigorta kapsamında talep edilebilmektedir.

3)Mahkeme Yoluyla: Trafik sigortası veya diğer taraflar tarafından karşılanmayan zararlar için dava açılabilir. Zarar gören kişi, mahkeme yoluyla fazla zararın tazmin edilmesi için diğer taraflardan talepte bulunabilir. Bu durumda, mahkeme kararıyla zararların tazmini sağlanabilir.

4)Kendi Öz Kaynakları: Trafik kazası sonucu oluşan zararların bir kısmı veya tamamı trafik sigortası veya diğer taraflar tarafından karşılanmıyorsa, zarar gören kişi kendi öz kaynaklarından zararların tazminini de sağlayabilir.

Güvence Hesabı Nedir? Hangi Durumlarda Başvurulur?

Güvence hesabı, Türkiye’de trafik kazaları veya iş kazaları sonucu zarar gören kişilere tazminat ödenmesi için oluşturulmuş bir tür fon sistemidir. Güvence hesabı,genellikle tazminatı karşılayacak bir sigorta poliçesi veya sorumlu bir taraf bulunamadığında devreye girmektedir. Güvence hesabına başvurulması genellikle şu durumlarda gerçekleşir:

1)Sigorta Şirketinin Varlığı Yok veya Sigorta Şirketi Ödememe Kararı Aldığı Takdirde: Trafik kazası veya iş kazası sonucu zarar gören kişilerin tazminat haklarını karşılamak üzere bir trafik sigortası poliçesi veya iş kazası sigortası poliçesi bulunabilir. Ancak, sigorta şirketinin iflas etmiş olması veya tazminat ödememe kararı alması durumunda, zarar gören kişiler güvence hesabına başvurabilirler.

2)Kusurlu Tarafların Belirlenememesi Durumunda: Trafik kazası veya iş kazası sonucu zarar gören kişilerin kusurlu tarafları belirlenememiş veya sorumlu bir taraf bulunamamış olabilir. Bu durumda, zarar gören kişilerin tazminat haklarını karşılamak üzere güvence hesabına başvurulabilir.

3)Karşı Tarafın Sigorta Poliçesi Yok veya Kapsamı Yetersizse: Trafik kazası veya iş kazası sonucu zarar gören kişilerin karşı tarafın trafik sigortası veya iş kazası sigortası poliçesi yoksa veya poliçenin kapsamı zararları karşılayacak kadar yetersizse, zarar gören kişiler güvence hesabına başvurabilirler.

Hatır Taşıması Nedir? Tazminata Etkisi

Hatır taşıması, Türk Hukuku’nda bir kimsenin, işçi veya başka bir kişinin hatırını kırmamak, incitmemek amacıyla gereksiz, kendisine faydası olmayan bir işi yapmak zorunda olduğu taşımacılığı ifade eder. Özellikle iş ilişkilerinde, bir kişinin diğerine karşı işçi gibi bir sorumluluğu olmadığı hâlde, vicdanî bir sorumluluk veya toplumsal beklenti nedeniyle yardımcı olması durumudur. Türk Borçlar Kanunu’nun 41. maddesi, hatır taşımasını düzenler ve şu şekildedir: Bir kimsenin, diğerine karşı olan hukuki sorumluluğunun olmadığı hâlde, onun hatırını kırmamak, incitmemek amacıyla gereksiz bir işi yapması hâlinde, ona yol açtığı zarardan sorumludur. Ancak, kendi hatası sebebiyle yüklenilen sorumluluklar saklıdır.

Hatır taşımasının tazminata etkisi ise, bu kurala uygun şekilde davranan kişinin, hatır taşıması sonucu ortaya çıkan zarardan sorumlu olabileceğini belirtmesi durumudur.

Sigorta Şirketine Başvuru Zorunlu Mu?

Trafik kazası nedeniyle tazminat davasında zararların tazmini için trafik sigortası zorunlu olup, trafik sigortası poliçesi bulunan araç sahipleri veya sürücüleri trafik kazası sonucu oluşan zararları tazmin etmekle yükümlüdür.

Ceza Davasında Uzlaşılması Tazminat Davasına Engel Mi?

Türk hukuk sisteminde ceza davası ile tazminat davası genellikle ayrı konuları ele alır ve birbirlerini engellemezler. Bu nedenle, ceza davasında uzlaşılması tazminat davasına engel teşkil etmez.

 

TRAFİK CEZASINA İTİRAZ NASIL YAPILIR? DİLEKÇE ÖRNEĞİ (harbiyehukuk.com)

KAZA TESPİT TUTANAĞINA İTİRAZ – 2024 (harbiyehukuk.com)

Hasar Farkı Tazminatı – Harbiye Hukuk

 

                                                                                                                   NİSANUR CEBECİ

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak Gerekli alanlar işaretlendi *

Yorum Yap