Aylıktan kesme cezasının iptaline ilişkin emsal yargı kararları başlıklı makalemizi okumadan önce Devlet memurlarına verilecek disiplin cezalarından aylıktan kesme cezasına ilişkin yazımıza buradan ulaşabilirsiniz. Bu yazımızda itiraz ve dava dosyalarınıza sunabileceğiniz aylıktan kesme cezasının iptaline ilişkin emsal Danıştay kararlarını değerlendirmelerinize sunuyoruz.

Öğretim üyesi olan davacıya mazeretsiz ve izinsiz göreve gelmediği gerekçesiyle verilen aylıktan kesme cezasının, öğretim üyeleri açısından mesai kavramının diğer kamu görevlileri gibi değerlendirilemeyeceği, davacının mesai başında olmamasının kamu hizmetini aksattığına karine teşkil etmeyeceği gerekçesiyle aylıktan kesme cezasının iptaline ilişkin Danıştay 8. Daire Başkanlığının 2021/1289 E. 2022/1437 K. Sayılı emsal kararı

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava; davacı tarafından, iki (2) gün mazeretsiz ve izinsiz olarak görevine gelmediği gerekçesiyle Yüksek Öğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği’nin 8/b maddesi uyarınca 1/10 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 03.04.2012 tarih ve 6754 sayılı aylıktan kesme cezasının iptali istemiyle açılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:

İdare Mahkemesince; davacının mazeretsiz ve izinsiz olarak göreve gelmediği sabit olduğundan bu kapsamda Yüksek Öğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği’nin 8/b maddesi uyarınca 1/10 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 03/04/2012 tarih ve 6754 sayılı davalı idare işleminde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

KARARIN İNCELENMESİ

Dava dosyasının incelenmesinden, Trakya Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde Yrd. Doç. Dr. olarak görev yapan davacının, toplam on iki (12) gün mazeretsiz ve izinsiz olarak bölümdeki görevine gelmediği iddiasıyla hakkında başlatılan soruşturma sonucunda, özürsüz olarak en çok iki (2) gün göreve gelmemek fiilinin sübut bulduğu gerekçesiyle 03/04/2012 tarih ve 6754 sayılı rektör işlemiyle Disiplin Yönetmeliği’nin 8. maddesinin (b) fıkrası uyarınca 1/10 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılması üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

AYLIKTAN KESME CEZASININ İPTALİNE İLİŞKİN HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

İdarenin sürekliliği ilkesi gereği kamu hizmetlerinin gereği gibi yerine getirilmesi amacıyla kamu görevlilerinin görevi başında olmasının elzem olduğu kuşkusuzdur. Nitekim 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununda öğretim üyelerinin mesaiye devam durumlarının kontrolü konusunda getirilmiş bir düzenleme bulunmamakla birlikte herhangi bir özür ve mazeret bulunmaksızın göreve geç gelme veya belirli günler hiç gelmeme gibi fiillerin hizmetin aksamasına sebep olması durumunda öğretim üyeleri ve üniversitelerde görevli diğer kamu personeliyle ilgili disiplin cezalarına ilişkin düzenlemeler ilgili mevzuatlarda mevcuttur. Ancak Anayasa’nın 130. maddesinde bilimsel özerkliğe sahip olduğu belirtilen üniversitelerde görev yapan öğretim üyeleri de kamu görevlisi olmakla birlikte, bilimsel araştırma ve incelemeler yaptıkları, derslere girdikleri gibi hususlar ve akademik hayatın niteliği göz önünde bulundurulduğunda, mesaiye devamları açısından, diğer kamu görevlileri gibi değerlendirilmelerine olanak bulunmamaktadır. Akademik alanda çalışan kişilerin yaptıkları iş ve çalışma şekilleri dikkate alındığında, gerektiğinde kendilerine tahsis edilen odalarının dışında da çalışmalarını devam ettirebilecekleri, nitekim akademik kariyerin ve akademik çalışma hayatının bir parçası olarak kütüphane ve benzeri yerlerde araştırma yapabilecekleri, derslere girebilecekleri, projeler yürütülebilecekleri, eğitimleriyle sorumlu oldukları öğrencilerin gelişimleriyle ilgili çalışma araştırma, bilimsel inceleme faaliyetlerinde bulunabilecekleri, akademik alanda ilgili oldukları bilim dalındaki araştırma faaliyetleri ve fikri çalışmaları gerçekleştirebilmek ve için mesai saatlerinde fakülte binası dışında bulunabilecekleri, ayrıca öğretim görevlisinin kendi üniversitesi yanında, başkaca devlet veya vakıf üniversitelerine bağlı yükseköğretim kurumlarında da ders verme ihtimalinin bulunduğu açıktır.

KARAR SONUCU:

Davacının söz konusu tarihlerde mesai başında olmamasının kamu hizmetini aksattığı hususuna karine olamayacağı, nitekim akademik alanda fikri çalışmalar yapan kişilerin akademik alan faaliyetleri ve bu faaliyetlerle gerçekleştirilmek istenen amaçlar göz önüne alındığında mesaiye devam açısından diğer kamu görevlileri gibi değerlendirilemeyeceği hususları dikkate alındığında, davacı hakkında tesis edilen aylıktan kesme disiplin cezasında hukuka uyarlık bulunmamakta olup aylıktan kesme cezasının iptali gerekirken aksi yöndeki mahkeme kararının bozulması gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle; Edirne İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına,

Aylıktan kesme cezasına konu eylemlerin inandırıcı ve somut delillerle ortaya konulamaması ve adli yargıda alınan bilirkişi raporlarının davacı lehine olması nedeniyle aylıktan kesme cezasının iptaline ilişkin Danıştay 12. Daire Başkanlığının 2021/7756 E., 2022/902 K. Sayılı emsal kararı

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: Ankara ili, Yenimahalle ilçesi, … Okulu öğretmeni olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (C) bendinin (a) alt bendi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına dair işleme yaptığı itirazın reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlem ile aylıktan kesme cezasının iptaline karar verilmesi istenilmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:

 … İdare Mahkemesince, Danıştay On ikinci Dairesinin 20/02/2018 tarih ve E:2015/223, K:2018/784 sayılı bozma kararına uyularak; dava dosyasında yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda; davacıya isnat olunan fiili davacının işlediğine ilişkin kesin, yeterli ve her türlü şüpheden uzak, inandırıcı delil bulunamadığı sonucuna ulaşılmakla birlikte, davacıya isnat edilen suç açısından, adli yargıda alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davacı hakkında kamu davası açılmasına yetecek nitelikte yeterli şüphe bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görüldüğünden, aynı fiilden dolayı disiplin soruşturması dayanak alınıp ilgilinin söz konusu suçu işlediğini kabule de olanak bulunmadığı, davacı hakkında ileri sürülen disiplin cezasına esas alınan iddiaların yerinde olmadığının, Cumhuriyet Savcılığı tarafından alınan bilirkişi raporu ile … Asliye Hukuk Mahkemesinin yargılama esnasında hazırlatılan bilirkişi raporları ile açık olduğundan, davacı hakkında tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, aylıktan kesme cezasının iptaline karar verilmiştir.

KARAR SONUCU:

Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle aylıktan kesme cezasının iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E, K. sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,

Kanunilik ilkesine aykırı olarak hazırlanan disiplin yönetmeliği uyarınca verilen aylıktan kesme cezasının iptaline ilişkin Danıştay 12. Daire Başkanlığının 2021/3373 E., 2022/901 K. Sayılı emsal kararı

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Şehir Tiyatroları Müdürlüğünde sözleşmeli sanatkâr oyuncu olarak görev yapan davacının, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı Şehir Tiyatroları Şube Müdürlüğü Görev ve Çalışma Yönetmeliği’nin 45. maddesi uyarınca verilen aylıktan kesme cezasının iptaline karar verilmesi istenilmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:

 … İdare mahkemesince, Danıştay On ikinci Dairesinin 27/11/2019 tarih ve E:2016/6800, K:2019/9250 sayılı bozma kararına uyularak; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Şehir Tiyatroları Müdürlüğü personelinin disiplin suçları ve cezalarının kanunla düzenlenmesi öngörülen hususlar arasında yer almasına karşın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı Şehir Tiyatroları Şube Müdürlüğü Görev ve Çalışma Yönetmeliğinin 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu’na ve 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15/b maddesine dayanılarak hazırlandığı ve bu haliyle anılan Yönetmelikte düzenlenen disiplin cezalarının, Anayasa’nın 38. maddesinde düzenlenen “suçta ve cezada kanunilik” ilkesine ve Anayasa’nın 128. maddesinin ikinci fıkrasında hükme bağlanan “kanuni düzenleme” ilkesine aykırılık oluşturduğu açık olduğundan, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, aylıktan kesme cezasının iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Davacının kendisine verilen rolleri beğenmediği ve sağlık sorunları olduğunun söyleyerek aralıklı olarak rapor aldığı ve … adlı oyun provalarına mazeretsiz olarak katılmadığı, dava konusu işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğu belirtilerek, İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesinin dördüncü fıkrasında, Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Temyizen incelenen kararda, İdare Mahkemesince bozma kararında belirtilen esaslara uyulduğu anlaşılmış olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

  1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
  2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle aylıktan kesme cezasının iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E, K. sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,

İdarenin zarara uğramasına neden olan eylemlerinde kusurlu olduğu tespit edilen davacının kasıtlı olduğuna ilişkin somut bilgi ve belge ortaya konulamaması nedeniyle aylıktan kesme cezasının iptaline ilişkin Danıştay 12. Daire Başkanlığının 2021/2867 E., 2022/848 K. Sayılı emsal kararı

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: İstanbul, … PTT Merkez Müdürlüğünde şef olarak görev yapan davacının, … PTT Merkezi posta gişesinde çalıştığı dönemde işlediği ileri sürülen fiilleri nedeniyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (C) bendinin (a) alt bendi uyarınca “1/30 oranında aylıktan kesme cezası” ile cezalandırılmasına ilişkin aylıktan kesme cezasının iptali istenilmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:

… İdare Mahkemesince, Danıştay On ikinci Dairesinin 07/11/2017 tarihli ve E:2014/4104, K:2017/5215 sayılı bozma kararına uyularak; soruşturma kapsamında alınan ifadeler ile dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin bir bütün olarak değerlendirilmesinde, davacının Yönetmelik ve tebliğ hükümlerine uygun şekilde kontrol yükümlülüğünü yerine getirmediği, zimmet defterine tarih ve imzaları eksik attığı, usulüne uygun kontrol ve gönderi kabulü yapmayarak idarenin zarara uğramasına sebebiyet verdiği, dolayısıyla davacıya isnat edilen dava konusu disiplin cezasına dayanak fiillerin sübuta erdiği anlaşılmış ise de, … tarih ve … sayılı soruşturma raporunda; söz konusu fiillerin işlenmesinde davacının kamu zararına neden olma ya da başkaca bir kastının bulunduğu hususunun somut olarak ortaya konulamadığı, nitekim raporda; idarenin zarara uğratılmasında soruşturmaya konu PTT personelinin ‘kusurlu’ bulunduğunun belirtildiği görüldüğünden, davacıya isnat edilen fiillerin “Kasıtlı olarak; verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek” kapsamında olmadığı; ancak hakkında isnat edilen fiillerde ihmali nedeniyle kusurlu olduğu sonucuna ulaşıldığı; bu durumda, davacının olayda kasıtlı olarak hareket ettiği yönünde somut bir bilgi ve belge bulunmadığı anlaşıldığından, kasıtlı hareket ettiğinden bahisle davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle aylıktan kesme cezasının iptaline karar verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesinin 4. fıkrasında, Danıştay’ın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Temyizen incelenen kararda, İdare Mahkemesince bozma kararında belirtilen esaslara uyulduğu anlaşılmış olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

  1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
  2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle aylıktan kesme cezasının iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E, K. sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,

Hakkınızda devam eden disiplin soruşturması halinde ya da soruşturma sonucu disiplin cezası verilmiş ise Harbiye Hukuk Bürosu ile iletişime geçerek idare hukuku alanında tecrübeli Avukat kadromuzdan hukuki destek alabilirsiniz.

                                                                                               Av. Mustafa MALKOÇ

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak Gerekli alanlar işaretlendi *

Yorum Yap