Miras HukukuGayrimenkul HukukuTazminat HukukuTASARRUFUN İPTALİ DAVASI

Tasarrufun İptali Davası, İcra İflas Kanunu m.277 ila 284 hükümleri arasında düzenlenmiş olmakla birlikte borçlunun mal kaçırmasını önlemek amacıyla alacaklılara tanınan bir dava hakkı olarak açıklanabilir.

Günlük hayatta ne yazık ki borçluların borcunu ödemekten kaçınmak için yaptığı bağışlamalar, hileli tasarruflar alacaklıların alacağına kavuşmasını engellemektedir. Kanun koyucu alacaklıların hak kaybı yaşamaması adına Tasarrufun İptali Davasını düzenleme yoluna gitmiştir.

TASARRUFUN İPTALİ DAVASI NEDİR?

Tasarrufun İptali Davası, İcra İflas Kanunu hükümlerinde düzenlenmiş olup borçlunun, alacaklıdan mal kaçırma amacıyla 3. Kişiler ile yapmış olduğu tasarrufların iptalini talep ettiği dava olarak açıklanabilir.

Tasarrufun İptali Davasının amacı ise alacaklıların alacaklarına kavuşarak tatmin olmalarını sağlamaktır. Onların menfaatlerini koruyarak hak kayıpları yaşamalarının önüne geçmektir.

TASARRUFUN İPTALİ DAVASININ KONUSU NEDİR?

Tasarrufun İptali Davasının konusunu şunlar oluşturabilmektedir;

  • Borçlunun, son 2 yıl içerisinde yapmış olduğu bağışlamaları, karşılıksız kazandırmaları
  • Borçlunun, son 2 yıl içerisinde yapmış olduğu bağışlama hükmünde sayılan tasarrufları,
  • Borçlunun, son 1 yıl içerisinde aciz halinde iken yapmış olduğu tasarrufları,
  • Borçlunun alacaklılarına zarar verme kastıyla yapmış olduğu her türlü tasarrufları.

Somut örnek vermek gerekirse; borçluya düşen mirası sırf alacaklılara borcunu ödememek için reddetmesi, yine taşınır veya taşınmaz malını bu amaçla 3. Bir kişiye devretmesi gibi…

TASARRUFUN İPTALİ DAVASI HANGİ DURUMLARDA AÇILIR?

Tasarrufun İptali Davası, hakkında icra takibi başlatılan borçlunun, günlük hayatta geçerli bir şekilde yapılan hukuki bir işlem olarak kabul edilmesine rağmen aslında mal kaçırma amacıyla yapıldığı için tasarrufun iptaline tabi bir durumun anlaşılması ile açılacaktır.

Bununla birlikte aşağıda belirtilen Tasarrufun İptali Davasının açılabilmesi için gerekli şartların varlığı halinde işbu dava açılabilecektir.

TASARRUFUN İPTALİ DAVASI İLE İPTALE TABİ İŞLEMLER NELERDİR?

İcra İflas Kanunu, Tasarrufun İptali Davasındaki iptale tabi işlemleri 3 grup halinde düzenlemiş olup alacaklı tarafından iptali talep edilen tasarrufun hangi gruba girdiğini ise Mahkeme re ’sen inceleyecektir.

1.      İvazsız Tasarruflar (İİK m.278)

Yani bağışlama hükmünde sayılan tasarruflar:

  • Yakın akrabalar arasındaki tasarruflar
  • Borçlunun karşılık olarak malın değerinden epey düşük bir fiyat kabul ettiği tasarruflar
  • Borçlunun kendisine veya 3. bir kişi menfaatine akdettiği, ömür boyu gelir veya intifa hakkı tesis ettiği sözleşmeler, ölünceye kadar bakma sözleşmeleri gibi…

2.      Aciz Halinde İken Yapılan Tasarruflar (İİK m.279)

  • Borçlu tarafından alacaklı ile arasında bulunan borç için yapılan rehinler,
  • Para veya yerleşik ödeme araçlarından hariç bir yol ile yapılan ödemeler,
  • Vadesi henüz gelmemiş bir borç için yapılan ödemeler,
  • Kişisel hakların kuvvetlendirilmesi için tapuya verilen şerhler.

3.      Hileli Tasarruflar (İİK m.280)

Borçlunun hileli tasarrufları, borcunu ödemeyen borçlunun alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı tüm işlemleri olarak açıklanabilir.

Borçlunun karı veya kocasının, altsoy veya üstsoy ile üçüncü dereceye kadar kan ve kayın hısımlarının, evlat edineni veya evlatlığının borçlunun mali durumunun ve mal kaçırma kastı ile işlem yaptığını bildiği düşünülür. Ancak bu kişiler, borçlunun mali durumunu ve alacaklılara zarar verme kastını bilmediklerini ispatlayabildikleri takdirde iyiniyetli 3. kişi olduklarına kanaat getirilir.

Tacir olan borçlular için ise özel bir düzenleme yapılmış olup borçlu olan tacir, ticari işletmesinin önemli bir kısmını, işyerindeki ticari mallarının tamamını veya önemli bir kısmını devretmiş veya satmış ise borçlu/tacirin, alacaklılarına zarar verme kastı ile hareket ettiği kabul edilmektedir. Ancak bu karine teşkil ettiğinden aksi ispatlanabilir.

TASARRUFUN İPTALİ DAVASI ŞARTLARI NELERDİR?

  1. Öncelikle, alacaklı ile borçlu arasında bir borç ilişkisi olmadan Tasarrufun İptali Davasının açılabilmesi mümkün değildir.
  2. Borçlu adına alacaklı tarafından başlatılan icra takibi kesinleşmelidir. Şayet icra takibi kesinleşmeden Tasarrufun İptali Davası açılmış ise Mahkeme tarafından bekletici mesele yapılacak ve davanızın uzamasına dolayısıyla da alacağınıza kavuşmanızı geciktirecektir.
  3. Taraflar arasındaki borç doğduktan sonra, borçlu tarafından mal kaçırmaya yönelik tasarruf işlemleri gerçekleştirilmelidir. Aksi takdirde alacaklı tarafından açılan Tasarrufun İptali Davası Mahkemece red edilecektir.
  4. Tasarrufun İptali Davası, Hak düşürücü süre olan 5 yıl içerisinde açılmalıdır. Aksi takdirde alacaklının dava hakkı son bulacaktır.
  5. Borçlu hakkında alınmış geçici veya kesin aciz vesikası bulunmalıdır. Tasarrufun açıldığı tarihte aciz vesikası bulunmuyor ise davacı/alacaklının, dava süresi içinde aciz vesikasını mahkemeye sunması gerekmektedir. Ayrıca davacı/alacaklı, dava başlangıcında Mahkeme’ye geçici aciz vesikasını sunmuş ise kesin aciz vesikasını da ibraz etmelidir.
  6. Tasarrufun İptali Davası ile iptal edilmek istenen tasarruf, İcra İflas Kanunu hükümleri uyarınca iptale tabi bir tasarruf olmalıdır.

TASARRUFUN İPTALİ DAVASI NASIL AÇILIR?

Tasarrufun İptali Davası, işbu davayı açmak için gerekli şartların oluşmasıyla hak düşürücü süre olan iptale tabi tasarruf işleminin öğrenilmesinden itibaren 5 yıl içerisinde icra takibi kesinleşmiş olan alacaklı tarafından borçlunun ikametgahının bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesi’nde somut olayı anlatan ve delillerle destekleyen bir dilekçe ile açılacaktır. Dilekçenin gerekli şartları haiz olması gerekmekte olup bu konuda alanında uzman bir icra hukuku avukatından destek almak faydanıza olacaktır.

TASARRUFUN İPTALİ DAVASI HAKKINDA AVUKAT HİZMETLERİMİZDEN YARARLANMAK İÇİN BİZİ ARAYABİLİRSİNİZ.

TASARRUFUN İPTALİ DAVASI YARGILAMA SÜRECİ

Tasarrufun İptali Davasına ilişkin yargılama süreci, İİK m.281 hükmünde düzenlenmiş olup hükme göre Tasarrufun İptali Davaları, basit yargılama usulüne tabidir.

Dolayısıyla, taraflarca sunulacak dilekçeler yalnızca dava dilekçesi ve cevap dilekçesinden ibaret olmaktadır.

Bununla birlikte Tasarrufun İptali Davasının ne kadar süreceğine ilişkin net bir bilgi ise verilememektedir. Zira somut olayın özelliklerine göre ne kadar süreceği değişkenlik gösterecektir.

Yargılama süresince ilgili kurum ve kuruluşlara müzekkere yazılabilir, bilirkişi ataması yapılabilir, böylelikle deliller toplanabilecek ve yapılan tasarruf işleminin geçerli olup olmadığı hüküm altına alınabilecektir.

TASARRUFUN İPTALİ DAVASINDA TARAFLAR KİMLERDİR?

Tasarrufun İptali Davasında İİK hükümleri uyarınca en az 3 taraf mevcuttur. Şöyle ki; İİK m.277 hükmünde Tasarrufun İptali Davasını kimlerin açabileceği, İİK m.282 hükmünde ise kimlere karşı açılabileceği düzenlenmiştir.

Bu kapsamda davacı;

  • Alacağını icra takibi başlatarak tahsil edemeyen ve borçlu hakkında aciz vesikası alan alacaklı,

Davalılar ise;

  • Alacaklıdan mal kaçırma amacıyla mallarını bağışlayan, devreden borçludur.
  • Tasarrufun İptali Davasında konu malın 3. Kişiye geçmesi durumunda Kişi de davalı olarak yer almaktadır.

Burada önem arz eden husus şudur; Tasarrufun İptali Davası aslında alacaklı tarafından borçluya karşı açılmaktadır. Ancak, devir yapılan veya bağış yapılan 3. Kişi kötü niyetli ise bu kişiye karşı da Tasarrufun İptali Davası açılabilmektedir.

TASARRUFUN İPTALİ DAVASINDA YETKİLİ VE GÖREVLİ MAHKEME

Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.2 uyarınca; Tasarrufun İptali Davası, malvarlığına yönelik bir dava olduğundan ASLİYE HUKUK MAHKEMELERİ görevlidir.

Bununla birlikte Tasarrufun İptali Davası, kişisel hakka dayalı bir dava olduğundan HMK’nın genel yetki hükümleri geçerlidir. Dolayısıyla davalı(lar)ın birinin ikametgahının bulunduğu yer Mahkemesinde açılabilmektedir.

Ayrıca önemle belirtmek gereklidir ki; Tasarrufun İptali Davasında yetki itirazı, ancak ilk oturumda esasa girilmeden önce yazılı veya sözlü olarak ileri sürülebilir. Aksi takdirde yetkisiz Mahkeme, yetkili hale gelecektir.

TASARRUFUN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE

Tasarrufun İptali Davası, İcra İflas Kanunu hükümleri uyarınca zamanaşımı süresine değil hak düşürücü süreye tabi kılınmıştır. Bu kapsamda İİK m. 284 hükmüne göre Tasarrufun İptali Davası açma hakkı, tasarrufun yapıldığı tarihten itibaren 5 yıl geçmekle düşecektir.

TASARRUFUN İPTALİ DAVASINDA İYİNİYETLİ ÜÇÜNCÜ KİŞİNİN DURUMU

Tasarrufun İptali Davasında, borçlunun alacaklı ile olan borcunun doğumundan sonra 3. kişilerle yaptığı mal kaçırmaya yönelik tasarruflarda 3. kişiler de iptal davasına konu olabilmektedir.

Ancak bunun için tek şart 3. kişinin kötüniyetli olmasıdır. Yani, borçlunun mal kaçırmak amacıyla söz konusu tasarruf işlemini yaptığını bilerek hareket etmesidir. Bu durumda Tasarrufun İptali Davası, kötüniyetli 3. kişiye yöneltilerek açılabilecektir.

Ancak iyiniyetli 3. Kişilerin kazanımları ise korunacak ve onlara karşı iptal davası açılamayacaktır. Zira iyiniyetli 3. Kişi, borçlunun mal kaçırmaya yönelik bir amaçla tasarruf işlemini yaptığını bilmemektedir. Dolayısıyla tasarruf işlemi geçerli olacak ve iyiniyetli 3. kişi, yalnızca dava zamanında elinde bulunan miktarı geri verecektir.

Ayrıca, iyiniyetli 4. kişi bakımından da; 3. kişi, iptale davasına konu olacak tasarruf ile iktisap ettiği malı veya hakkı iyiniyetli 4. bir kişiye devretmiş ise bu kişi aleyhine Tasarrufun İptali Davası açılamayacaktır. Bu halde davacı, 3. kişinin tazminata mahkum edilmesini talep edebilecektir.

TASARRUFUN İPTALİ DAVASININ SONUÇLARI

Tasarrufun İptali Davası sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiş ise davaya konu olan taşınmaz üzerinde alacaklı, borçlunun hala malvarlığındaymış gibi cebri icra yoluyla alacağını alma yetkisini tekrar elde edecektir.

Yani, iptal davasının kabulü ile dava konusu mal, borçlunun mülkiyetine geri dönmeyecek, ancak alacaklı söz konusu mal, sanki borçlunun mülkiyetindeymiş gibi haczini ve satışını isteyerek alacağına kavuşabilecektir. Yalnız alacaklı, ihtiyati haciz talep eder ise ödenmesi gereken teminat miktarını Mahkeme takdir edecektir.

Ayrıca Tasarrufun İptali Davası, iflasta ise kabul kararı üzerine söz konusu mal müflise aitmişçesine iflas masasına alınır ve iflas dairesi tarafından satılarak satış bedelinin tüm iflas alacaklılarına ödenir.

TASARRUFUN İPTALİ DAVASI

TASARRUFUN İPTALİ DAVASI HAKKINDA SIKÇA SORULAN SORULAR

  1. Tasarrufun İptali Davası kim tarafından açılır?

Tasarrufun İptali Davası, alacağına kavuşamayan alacaklı tarafından açılır.

  1. Tasarrufun İptali Davasında hak düşürücü süre var mıdır?

Evet. Zira kanun koyucu iptali konu tasarruf işleminin öğrenilmesinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre öngörmüştür.

  1. Tasarrufun İptali Davasında, iptale konu mal 3. Kişiye devredilmişse ne yapılır?

Öncelikle yapılması gereken şey, devredilen 3. Kişinin iyiniyetli olup olmadığının araştırılmasıdır. Buna göre Mahkemede farklılık arz edecek olup meşakkatli bir durum söz konusu olacaktır.

Bu anlamda alanında uzman bir avukattan hukuki yardım alınması alacaklıların alacağına kavuşabilmesi açısından büyük önem taşıyacaktır.

BUSE DİZ

MİRASTAN MAL KAÇIRMA NEDİR? MURİS MUVAZAASI

MİRASTAN ÇIKARMA (ISKAT) NEDİR?

İSTANBUL İCRA AVUKATI

İSTANBUL TAZMİNAT AVUKATI

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak Gerekli alanlar işaretlendi *

Yorum Yap