Aile Hukukuzina nedeniyle boşanma davası

Zina nedeniyle boşanma davası yani aldatmadan kaynaklı boşanma davası ülkemizde en çok açılan boşanma gerekçelerinden biridir. Zina nedeniyle boşanma davası açıldığından ve aldatma şartları mevcut olduğunda hakim mutlak suretle boşanmaya karar vermek zorundadır.

Evlenme ile eşler arasında hukuk düzeni tarafından koruma altına alınan ve toplum tarafından değer atfedilen sürekli bir yaşam birlikteliği kurulmaktadır. Evlilik birliği içerisinde eşlerden birinin evlilik dışı cinsel ilişkide bulunması yani eşlerinden birinin zina yapmış aldatmış olması mutlak boşanma nedenidir. Başka bir anlatım ile zina nedeniyle boşanma davasın mutlak ve özel bir boşanma davasıdır. Bu durumun varlığı kanunda özel olarak düzenlenmiş ve aldatan yani zina yapan eşin kusuru ile evlilik birliğinin sona erdiğinin kabul edilmesi gerektiği kanun ile açıkça belirtilmiştir.

ZİNA NEDİR?

a.    Sözlük Anlamı

Zina kelime anlamı itibariyle; aralarında bir nikâh bağı bulunmayan yetişkin bir erkek ile kadın arasındaki cinsel ilişkidir.  Sözlük anlamı itibariyle zina, kısaca aralarında evlilik ilişkisi bulunmayan kimseler arasındaki cinsel ilişkiyi anlatmaktadır. Bu bağlamda evli bir kimsenin eşinden başka bir kimseyle cinsel ilişkisi ya da evli olmayan kimselerin cinsel ilişkisi zina olarak görülmektedir.

b.    Hukuki Anlamı

Kanun maddesinde zinanın tanımı tam olarak yapılmamışsa da hukuki anlamda ise zina(aldatma) ise evlilik devam ederken, eşlerden birinin evlilik dışı karşı cinsten birisi ile cinsel ilişkide bulunmasını ifade etmektedir. Zina daha geniş anlamı ise; evli bir erkek ya da kadının, eşi olmayan karşı cinsten bir kimse ile bilerek ve isteyerek cinsel ilişkide bulunmasıdır.

ZİNA NEDENİYLE BOŞANMA NEDİR?

Zina nedeniyle boşanma davası Medeni kanunda düzenlenmiş mutlak ve özel boşanma nedenlerinden biridir. Yani zina nedeniyle boşanma davası açıldığından ve şartları mevcut olduğunda hakim mutlak suretle boşanmaya karar vermek zorundadır.  Zina nedeniyle boşanma davasında tarafların yalnızca zina eylemini ispat etmesi boşanma için yeterlidir.

Eşlerden biri, evlilik birliği dışında başka biri ile cinsel ilişki yaşaması durumunda zina nedeniyle boşanma davasının süresi içerisinde zinanın varlığının öğrenildiği tarihten itibaren açması mümkündür.

Hükmü düzenlenmiştir. Kanun hükmünde zina eyleminin boşanma davasının açılması için yeterli bir gerekçe olduğu açıkça belirtilmiştir. Ancak zina kelimesinin tanımı kanunda açıkça yapılmamıştır.  Zina(aldatma) ise evlilik devam ederken, eşlerden birinin evlilik dışı cinsel ilişkide bulunmasını ifade etmektedir.

Kanun maddesinde zinanın tanımı tam olarak yapılmamışsa da Yargıtay tarafından zina eyleminin teşebbüs aşamasında kalması durumunda yada zinanın varlığını gösteren nedenlerin varlığı halinde de  zina nedeniyle boşanma davasının açılabileceğini belirtmiştir.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi de 23.9.1993 tarih 1993/7903 Esas 1993/7941 Karar sayılı kararında “eylemin eksik kalkışma derecesinde kalması da zina sebebiyle boşanma için yeterlidir” şeklinde vermiş olduğu karar ile teşebbüs halinde kalmış eylemin dahi zina olarak kabul edilebileceğini, şartların oluşması halinde zina nedeniyle boşanma davası açılabileceğini kabul etmiştir.

ZİNA NEDENİYLE BOŞANMANIN ŞARTLARI NELERDİR?

Zina nedeniyle boşanma davasının açılabilmesi için kanunda bir takım şartlar düzenlenmiştir. Bu şartların birlikte gerçekleşmesi yani tüm şartların varlığı halinde zina nedeniyle boşanma davasının açılabilmesi mümkündür.  Zina nedeniyle boşanma davasının şartları şunlardır:

1.    Hukuken Geçerli Bir Evliliğin Olması

Zinaya dayalı olarak boşanma davası açılabilmesi için öncelikle geçerli bir evliliğin bulunması kabul edilmesi gerekmektedir. Yani evlilik birliğinin kurulabilmesi için de nikah akdinin gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Ayrıca bu evliliğin herhangi bir nedenden dolayı da iptal edilmemiş olması, batıl yada geçersiz olarak kabul edilmemiş olması da gerekmektedir. Ancak belirtilmelidir ki eşlerden birinin evliliğin butlanı ile ilgili dava açılana kadar geçerli bir evlilik söz konusu olduğundan bu durumda da zina nedeniyle boşanma davasının açılması mümkündür.

Hukuken geçerli olmayan bir evlilikte zina nedeniyle boşanma davasının açılabilmesi mümkün değildir. Kaldı ki bu durumda sadece zina nedeniyle boşanma davası değil herhangi bir nedene dayalı olarak boşanma davasının açılması mümkün değildir. Nitekim ortada hukuken geçerli bir evlilik söz konusu değildir.

2.    Karşı Cinsten Üçüncü Bir Kişi İle Cinsel İlişki Kurulması

Zina nedeniyle boşanma davasının bir diğer nedeni de evlilik birliğinin devamı sırasında başka cinsten bir kişi ile cinsel ilişki kurulmuş olması gerekmektedir. Diğer bir deyişle zina nedeniyle boşanma davasının gündeme gelebilmesi için evli bir kadının kocası dışında bir erkek ile, evli bir erkeğin ise karısı dışında bir kadın ile ilişki yaşaması gerekmektedir.

Eşlerin hem cinsleri ile evlilik birliğinin devamı sırasında yaşadıkları ilişki ise zina sayılmaz. Ancak bu durumun süreklilik arz etmesi durumunda eşin haysiyetsiz yaşam sürme yada evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olarak boşanma davası açması mümkündür.

3.    Zinanın Evliliğin Devamı Sırasında Gerçekleşmiş Olması

Zina, evlilik birliğinin devam ettiği süre içerisinde gerçekleşmelidir. Eşlerin üçüncü kişilerle evlilik birliği öncesindeki nişan ve flört dönemlerinde yaşadıkları cinsel ilişkiler ya da evliliğin sona ermesinden sonraki cinsel ilişkileri zina sayılmaz.

Ancak eşlerin bu durumlarda da şartların varlığı halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olarak dava açma hakları da bulunmaktadır.

4.    Zina Yapan Eş Kusurlu Olması

Zina nedeni ile boşanma davası açılabilmesi için zina eden eşin kusurlu olması gerekmektedir. Yani zina eyleminin kusurlu eşin rızası ve iradesi ile bilerek ve isteyerek gerçekleşmesi gerekmektedir.

Ancak zina eyleminin tehdit, cebir ve iradeyi sakatlayan başka haller altında gerçekleşmiş olması durumunda zina nedeniyle boşanma davasının açılması mümkün değildir.

5.    Zina Eyleminin Bir Kez Yaşanmış Olmasının Yeterli Olması

Zina nedeni ile boşanma davası açılabilmesi için zina eyleminin bir kez gerçekleşmiş olması yeterlidir. Zina eyleminin tekrar eden bir eylem olmasının aranmamaktadır. Zinanın bir kez yaşanmış olması ile birden fazla tekrar edilmesi arasında zina nedeniyle boşanma davasında bir fark yoktur.

6.    Zina Yapmayan Eşin Dava Açmış Olması

Zina nedeniyle boşanma davasında zina yapmayan eşin dava açmış olması şarttır. Yani zina yapan eşin ben zina yapıyorum bu sebeple boşanmamız gerekli diyerek zina nedeniyle boşanma davası açabilmesi söz konusu değildir.

Bununla birlikte her iki eşin de zina yapması durumunda eşlerden her biri zina nedeniyle boşanma davası açabilme hakkına sahiptir.

7.    Zina Nedeniyle Eşin Affetmemiş Olması

TMK m. 161/3 uyarınca affeden eşin, zina sebebiyle boşanma davası açma hakkı yoktur. Bu nedenle zina nedeniyle boşanma davası açılabilmesi için zina yapmayan eşin zina yapan eşi affetmemiş olması, zina yapmasını affetmemiş olması gerekmektedir.  Ancak zina eyleminden önce gerçekleşmiş olan affın yani zina yapan eşin peşinen affedilmesi mümkün değildir. Zinanın eş tarafından affı zımni, açık yada bir irade beyanı ile mümkündür.

ZİNA NEDENİYLE BOŞANMA DAVASININ SÜRESİ NEDİR?

Zina nedeniyle boşanma davası kanunda belirlenen süreler içerisinde açılması gerekmektedir. Bu süreler TMK m. 161/2 hükmünde belirtilmiştir. TMK 161/2 hükmü uyarınca, zina sebebiyle açılacak boşanma davasının zinanın öğrenilmesinden itibaren altı ay ve her halde ise zina fiilinin işlenmesinden itibaren beş yıl içerisinde, zina nedeniyle boşanma davasının açılması gerekmektedir.

Bu sürelerin aşılmasından sonra zina nedeniyle boşanma davasının açılması mümkün değildir. Başka bir deyişle zina eylemini öğrenilmesinden itibaren zina yapmayan eş altı ay içerisinde yada her halde zinanın gerçekleştiği beş yıl içerisinde zina nedeniyle boşanma davası açmaması durumu zina nedeniyle boşanma davası açma hakkını ortadan kaldırmaktadır.

Ancak zina eyleminin tekrar etmesi yani birden fazla gerçekleşmesi durumunda her zina eyleminde kanununda belirtilen sürelerin yeniden başlaması söz konusudur.  Yargıtay emsal bir kararında da bu hak düşürücü sürenin zina eyleminin sona ermesinden itibaren başlayacağını beyan belirtmiştir.

Davacı-karşı davalı erkeğin uzun süreden beri bir başka kadınla birlikte yaşadığı, aynı kadınla ilişkisinin halen devam ettiği yapılan soruşturma ve dinlenen tanık beyanlarından anlaşılmaktadır. Zina eylemi devam ettiğine göre, hak düşürücü süre geçmiş sayılmaz.‟‟ (Yargıtay 2. HD. T. 15.11.2017, E. 2016/6948, K. 2017/12841)”

BOŞANMA DAVASI NE KADAR SÜRER?

ZİNA SAYILAN HALLER NELERDİR?

Kanunda zina tanımı yapılmadığı gibi hangi hallerin zina olarak kabul edileceği hangi durumların zina sayılmayacağı da açıkça belirtilmemiştir. Mahkemeler tarafından zina olarak kabul edilen zina sayılan halleri şu şekilde sıralamakta mümkündür.

  • Karşı cinsten iki bireyin üreme organlarının birleşmesi şeklindeki tam ve normal yolla gerçekleşen cinsel ilişkiler
  • Zina sayılabilecek ve Yargıtay kararları ile kabul edilen teşebbüs aşamasında dahi yani gerçekleşmemiş dahi zina sayılabilecek haller. (Ör: Yatak odasında yarı çıplak olarak yakalanmak, zina için gerekli ortama girilmiş ancak elde olmayan nedenlerle eylemin tamamlanamamış olması)
  • Karşı cins ile gerçekleştirilen toplu cinsel ilişkiler

ZİNA SAYILMAYAN HALLER NELERDİR?

Zina olarak sayılan durumlar kanunda belirtilmediği gibi aksi durum yani zina sayılmayan hallerde belirtilmemiştir. Ancak mahkemeler tarafından zina sayılmayan önemli durumları belirtmek mümkündür.

  • Doğal Olmayan yollar ile cinsel ilişki (suni döllenme vs)
  • Aynı cinsle cinsel ilişki
  • Ölü ile cinsel ilişki
  • Hayvanlar ile cinsel ilişki
  • Eşyalar ile cinsel temas
  • Karşı Cinsel Olmayan Davranışlar (mesajlaşma, sarılma, kucaklaşma vs)

Ancak her ne kadar sayılan bu durumlar zina olarak kabul edilmese de çoğu zaman boşanma gerekçesi de kabul edilmektedir. Bu durumda eşlerin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranması, eşlerden birinin haysiyetsizce hayat kurması ve tabi ki evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davası açabilmesi mümkündür.

ZİNA NASIL İSPAT EDİLİR?

Kural olarak ispat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadığı takdirde iddia ettiği vakıadan kendi lehine hak çıkaran kimsenin üzerindedir. (TMK m.6, HMK m.190). Zina nedeniyle boşanma davasında ise ispat yükü zina yapmayan eşin yani aldatıldığını iddia eden eşin üzerindedir.  Zina nedeniyle boşanma davasının her türlü hukuka uygun delil ve belge ile ispat edilmesi mümkündür.

Zina eyleminin birebir ispatı çoğu zaman mümkün olmamaktadır. Ancak zinaya işaret eden kuvvetli emare, olay, olgu, bulgu ve karinelerin ispatlanması durumunda hâkim, suçüstü yakalanılmasa dahi boşanmaya karar verebilir.

Zina olarak kabul edilen, zina nedeniyle boşanma davasının ispatı için yeterli kabul edilen deliller ise şu şekilde sıralanması mümkündür;

  • Hamile Kalmak
  • Hamilelik Testi
  • Zührevi Hastalığa Yakalanmak
  • Cinsel Yolla Bulaşan Bİr Hastalığa Yakalanmak
  • Taraflara Ait Fotoğraflar
  • Taraflara Ait İletişim Araçlarının HTS ve Baz Kayıtları
  • Tarafların Sosyal Medya Paylaşımları ve Burada Elde Edilen Deliller
  • Zinayı Gören veya Bilebilecek Tanık Beyanları
  • Karı Koca Hayatı Yaşamak
  • Aynı Evde / Otelde Gecelemek
  • Eşin Evde Olmadığı Bir Zamanda Geçerli Bir Sebep Olmadan Karşı Cinsten Birinin Eve Alınması
  • Müşterek Konuta Alınan Yabancı Kimsenin Çıplak Yakalanması

Şüphesiz bu maddede düzenlenen durumlar sınırlı sayılan haller değildir. Hukuka uygun şekilde elde edilmek şartıyla zina eylemenin, zina nedeniyle boşanma davasında her türlü delil ile ispat edebilmek mümkündür.

ZİNA NEDENİYLE BOŞANMA DAVASINDA TALEP EDİLEBİLECEK TAZMİNAT VE HAKLAR NELERDİR?

Zina nedeniyle boşanma davasında, aldatılan eş, aldatan eşten bir takım tazminat ve hakları talep edebilmesi mümkündür. Bu hakları şu şekilde özetlemek mümkündür.

BOŞANMA DAVASINDA MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT

1.    Maddi Tazminat

Zina nedeniyle boşanma davası sonucunda aldatılan eş, kusursuz yada daha az kusurlu olacağından bu durumda aldatan eşten yada zina yapan eşten maddi tazminat isteme hakkına sahiptir.

Maddi tazminatın miktarı ise TMK m.174/1 hükmüne göre; ihlal edilen menfaati, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını, gelir edebilme imkânlarını, evli kaldıkları süre ve yaş durumlarını ile kusur derecelerini dikkate almak suretiyle uygun tazminat miktarını ve kapsamını takdir edilecektir.

2.    Manevi Tazminat

Zina nedeniyle boşanma davası sonucunda aldatılan eş,  kusursuz yada daha az kusurlu olacağından bu durumda aldatan eşten yada zina yapan eşten maddi tazminat yanında TMK m. 174/2 uyarınca; boşanmaya yol açan olaylar sebebiyle kişilik hakkı saldırıya uğrayacağından, kusurlu olan diğer eşten manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteme hakkına da sahiptir.

Manevi tazminatın miktarı ise Hâkim; manevi tazminat miktarını, kişilik hakkı ihlali ile manevi tazminat arasında malul bir oran bulunacak biçimde eşlerin sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri ve kişilik hakkını ihlal eden zina fiilinin ağırlığına göre TBK m.50 ve m.52 hükümlerini de dikkate almak suretiyle takdir takdir edilecektir.

3.    Yoksulluk Nafakası

TMK m.175 uyarınca; boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek olan taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla diğer taraftan geçimine ilişkin mali gücü nispetinde süresiz olarak nafaka talebinde bulunabilir.

Yoksulluk nafakası talep eden eşin, kusursuz olması şart değildir. Nafaka talebinde bulunduğu eşten daha fazla kusurlu olmaması gerekli ve yeterlidir. Yani bu durumda aldatılan ve nafaka talep eden eş daha az kusurlu yada  kusursuz olacağından zina yapan ve aldatan eşten yoksulluk nafakası talep edebilecektir.

BOŞANMA DAVASI DEVAM EDERKEN EŞİN ALDATMASI ZİNA SAYILIR MI?

Boşanma davası devam ederken yani hüküm kesinleşeceği aşamaya kadar eşlerin birbirlerine olan sadakat yükümlülükleri de henüz boşanma gerçekleşmediğinden devam etmektedir. Boşanma kural olarak kesinleşme ile birlikte hüküm doğurduğundan eşlerin hüküm kesinleşene kadar birbirlerine karşı sadakat yükümlülükleri devam edecektir.

Ancak boşanma davası devam ederken eşlerden birinin aldatması yani evlilik birliği dışında 3. Bir kişi ile cinsel ilişkide bulunması durumunda zina nedeniyle yeniden bir boşanma davası açılması gündeme gelecektir. Bu durumda zina yapan eşe karşı aldatılan eşin ayrı bir dava açarak bu davanın birleştirilmesini istemesi gerekmektedir.

ZİNA NEDENİYLE BOŞANMA DAVASINDAN VAZGEÇME SONUÇLARI NELERDİR?

Zina nedeniyle boşanmadan vazgeçme feragat etme yani zina yapan affedilmesi zina nedeniyle boşanma davasının açılması hakkını ortadan kaldırmaktadır. TMK m. 161/3 uyarınca affeden eşin, zina sebebiyle boşanma davası açma hakkı yoktur. Zinanın affedilmesi zımni yani kişilerin davranışları ile olabileceği gibi açıkça  da gerçekleşmesi mümkündür.

Kanunun açıkla düzenlediği üzere zina yapan eşin affedilmesi durumunda affeden eşin zina nedeniyle boşanma davası açabilmesi mümkün değildir. Ancak zinanın affedilmesi sonrasında yeniden bir zina durumunun gerçekleşmesi durumunda ise yeni bir zina durumu ortaya çıkacağından zina yapan eşe karşı zina nedeniyle boşanma davası açılması mümkündür.

ALDATILAN EŞ ÜÇÜNCÜ KİŞİDEN MANEVİ TAZMİNAT TALEP EDEBİLİR Mİ ?

Evlilik birliği devam ederken eşlerden biri ile evli olduğunu bilerek, birlikte olan üçüncü kişiye karşı aldatılan eşin manevi tazminat isteme hakkı bulunmamaktadır.  (Bkz. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu 2017/5 E. 2018/7 K. Sayılı 06.07.2018 tarihli kararı)

Aldatılan eşin, eşiyle evli olduğunu bilerek cinsel ilişkiye giren üçüncü kişiden, yeni eşi tarafından aldatılan kimseden manevi tazminat talep edip edemeyeceği 2018 yılı tarihine kadar içtihat birliğine ulaşılamamış bir konu olmuştur. Eski bir takım kararlarında ise Yargıtay bu konuda, aldatılan eşin,  eşi ile birlikte kendisini aldatan üçüncü kişiden manevi tazminat isteyebileceğinin değerlendirilmiştir.  Ancak güncel kararlarında ise Yargıtay bu görüşünden uzaklaşmış ve eşi ile birlikte kendisini aldatan 3.kişiden, aldatılan eşin tazminat talep etme hakkı olmadığına karar vermiştir.

ALDATILAN EŞİN ÜÇÜNCÜ KİŞİYE DAVA AÇMA HAKKI ; 2024

ZİNA NEDENİYLE BOŞANMA DAVASINDA YETKİLİ VE GÖREVLİ MAHKEME

Zina nedeniyle boşanma davasında görevli mahkeme Aile mahkemesidir.  Boşanma davalarında yetkili mahkeme TMK 168. maddesine göre, eşlerden birinin yerleşim yeri ya da davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesinde açılması mümkündür. Bu hak seçimlik olup aldatan eş tarafından dilediği şekilde kullanılması mümkündür.

zina nedeniyle boşanma davasıZİNA SUÇ MUDUR?

Zina TMK kapsamında özel ve mutlak bir boşanma nedeni olmakla beraber. TCK kapsamında ise suç sayılan bir fiil değildir. 765 sayılı Eski Türk Ceza Kanunun her ne kadar zina suç olarak tanımlanmışsa da 5237 sayılı Yeni Türk Ceza Kanunu’nda zina bir suç olarak kabul edilmemiştir.  Ancak zina suç olamamakla birlikte hukukumuzda boşanma nedeni olarak varlığını devam ettirmektedir.

ALDATMAK SUÇ MU ; ZİNA SUÇU 2024

YABANCI EŞTEN BOŞANMA DAVASI

BOŞANMA DAVASI NE KADAR SÜRER?

BOŞANMA DAVASINDA MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT

ÇEKİŞMELİ BOŞANMA DAVASI NE KADAR SÜRER? 2024

BOŞANMAK İÇİN GEREKLİ EVRAKLAR-2024

Boşanma Davası Açmadan Önce Bilinmesi Gerekenler

BOŞANMA DAVASINDA KADININ HAKLARI NELERDİR?

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak Gerekli alanlar işaretlendi *

Yorum Yap