Boşanma davalarında maddi ve manevi tazminat nasıl alınır, şartları nelerdir, miktarı nasıl belirlenir? tüm bu sorularınızın cevabını tek bir makale altında derledik.

TAZMİNAT NEDİR?

Tazminat, bir kişi veya kurumun uğradığı zararın karşılanması anlamına gelir. Türk hukuk sistemine göre, haksız fiil, trafik kazası, malpraktis (hekim hatası), muris muvazaası (mirastan mal kaçırma), iş kazası gibi birçok durumda tazminat talep edilebilir.

Boşanma davalarında tazminat talepleri, diğer tazminat taleplerinden farklılık gösterir. Bu bağlamda, boşanma davalarındaki maddi tazminat ve manevi tazminat kavramları, medeni hukuka özgüdür ve borçlar hukukundaki maddi ve manevi tazminattan ayrı niteliklere sahiptir. Sui generis, yani kendine özgü olan bu kavramlar, boşanma sürecindeki tazminat taleplerini özel bir konumda değerlendirir.

MADDİ MANEVİ TAZMİNAT DAVASI NEDİR?

Maddi tazminat davası, hukuka aykırı bir eylem veya işlem sonucunda malvarlığında oluşan maddi zararın giderilmesi amacını taşırken, manevi tazminat davası, aynı eylem veya işlemlerden kaynaklanan duygusal acı, üzüntü ve yıpranmanın giderilmesini hedefler. Bu dava türleri bir arada ya da ayrı ayrı açılabilir.

Genellikle asliye hukuk mahkemelerinde görülen ticari nitelik taşımayan tazminat davaları, talep edilen miktarın büyüklüğüne bakılmaksızın açılabilir. Devletin işlemleri nedeniyle ortaya çıkan zararların giderilmesi için ise “tam yargı davası” adı verilen bir tazminat davası türü kullanılır, ve bu davalar idari yargı yerlerinde görülür.

Maddi ve manevi tazminat davaları, iş kazaları, trafik kazaları, sözleşme ihlalleri, suç işlenmesi, tıbbi malpraktis, boşanma davaları, telif haklarının ihlali ve kişilik haklarına saldırı gibi birçok nedenle açılabilir.

BOŞANMADA MADDİ TAZMİNAT NEDİR?

Türk Medeni Kanunu’nun 174/1. Maddesine göre, boşanmada maddi tazminat isteme hakkı, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma sebebiyle zarar gören kusursuz veya daha az kusurlu tarafındır. Maddi tazminat, kişilerin kendi istek ve arzularına değil, menfaatlerinin boşanma nedeniyle zarar görmesi durumunda talep edilebilir. Anlaşmalı boşanmada maddi tazminat, tarafların anlaşmasına uygun olarak belirlenirken, çekişmeli boşanmalarda bu konuda anlaşmazlıklar ortaya çıkabilir.

BOŞANMADA MADDİ TAZMİNAT ŞARTLARI

Çekişmeli boşanma davalarında maddi tazminata karar verilebilmesi için Türk Medeni Kanunu’nun 174. maddesinin 1. fıkrasındaki tüm şartların bir arada gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu şartlar şunlardır:

  1. Evlilik birliği, boşanma ile sona ermiş olmalıdır.
  2. Maddi tazminat talep eden kişi, boşanmada kusursuz olmalı ya da diğer eşe göre daha az kusurlu olmalıdır.
  3. Maddi tazminat talep eden kişinin mevcut veya beklenen menfaatleri, boşanma sebebiyle zarar görmüş olmalıdır.
  4. Boşanmaya neden olan olaylar, tazminat talebinde bulunulan sebep olarak öne çıkmalıdır.

BOŞANMADA MADDİ TAZMİNATIN HESAPLANMASI

Maddi tazminat hesaplanırken, maddi tazminat talep eden kişinin mevcut veya beklenen menfaatlerinin boşanma nedeniyle zarar gördüğünün ispatlanması gereklidir. Bu değerlendirmede, evliliğin sağladığı bakım, barınma, sağlık ve sosyal ihtiyaçların gözetilir. Boşanma sonrasında ortadan kalkacak olan sosyal, kültürel veya ekonomik destekler dikkate alınarak maddi tazminat belirlenir, örneğin, bir ev hanımının eşinin sigortasından faydalanamayacak olması gibi durumlar.

Her boşanma davası ve olay özeldir, ancak aşağıdaki unsurlar genelde dikkate alınabilir:

  1. Evlilik süresi,
  2. Eşlerin yaşları,
  3. Tarafların ekonomik durumu,
  4. Paranın alım gücü,
  5. Tazminat talep eden eşin boşanma sonrasında yeniden evlenme olasılığı,
  6. Eşlerin boşanmaya neden olan olaylardaki kusurluluk durumları,
  7. Sosyal güvenlik ilişkisi,
  8. Boşanma nedeniyle mevcut yaşam standartlarında yaşanacak değişim,
  9. Boşanmadan sonra yoksulluk nafakası, ziynet alacağı veya başka bir isim altında alacak yoluyla elde edilecek menfaatler.

Maddi tazminat sadece parasal bir zarar değildir; örneğin ev hanımının yaptığı ev işleri ve çocuk bakımının değerini içerebilir. Yargıtay’ın içtihatları da bu yönde hareket eder ve mevcut veya beklenen menfaatlerin zarar görmesi durumunda maddi tazminat ödenmesine karar verilebilir.

BOŞANMADA MANEVİ TAZMİNAT NEDİR?

Boşanma sürecinde manevi tazminatın amacı, boşanmaya neden olan olaylar sonucunda kişilik haklarına saldırıya uğramış olan tarafın ruhsal denge kaybını telafi etmek ve manevi bütünlüğündeki azalmayı karşılamaktır.

Türk Medeni Kanunu’nun 174/2. Maddesi, boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu diğer taraftan uygun miktarda manevi tazminat talep edebileceğini belirtir.

Manevi tazminata hükmedilebilmesi için belirli şartların mevcut olması gerektiği gibi, bu tazminatın hesaplanması aşamasında da dikkatli olunmalıdır. Ayrıca, manevi tazminatın sonradan ıslah edilemeyeceği önemli bir detaydır. Anlaşmalı boşanma davasında, taraflar manevi tazminat miktarını belirleyebilir veya gayrikabili rücu yoluyla manevi tazminattan feragat edebilir. Bu durum, çekişmeli boşanma davasından farklı olarak, tarafların iradesine bağlı bir durumu yansıtır.

BOŞANMADA MANEVİ TAZMİNAT ŞARTLARI

Boşanma durumunda manevi tazminata hükmedilebilmesi için Türk Medeni Kanunu’nun 174. Maddesinin 2. Fıkrasındaki şartların gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu şartlara göre:

  1. Boşanma kararı verilmiş olmalıdır
  2. Maddi tazminat talep edenin kusursuz veya daha da az kusurlu olması gerekir.
  3. Maddi tazminat talep edenin mevcut veya beklenen menfaatlerinin “zarar görmüş olması” gerekir.
  4. Maddi tazminat boşanmadan dolayı istenmelidir.

BOŞANMA DAVASINDA MANEVİ TAZMİNAT HESAPLANMASI

Boşanmada manevi tazminata hükmedilirken, kişilik haklarına saldırıya uğramış olan eşin ruhsal denge kaybını telafi etme amacının yanı sıra, tazminatın zenginleşme aracı olarak kullanılmasının da önüne geçilmesi gerekmektedir.

Bu soyut kavramın hesaplanmasında, somut olgular dikkate alınarak objektif bir değerlendirme yapılmalıdır. Hakim, manevi tazminata karar verirken aşağıdaki hususları göz önünde bulundurur:

  1. Kişilik haklarına saldırıya uğrayan tarafın ekonomik ve sosyal durumu,
  2. Kişilik haklarına saldırıya uğrayan tarafın boşanmada kusuru ve kusur derecesi,
  3. Saldırıyı oluşturan fiilin ağırlığı,
  4. Saldırıya uğrayan tarafın ekonomik ve sosyal durumu,
  5. Saldırıya uğrayan tarafın yaşadığı objektif zedelenmenin etkisi,

BOŞANMA NEDENİYLE TAZMİNAT NASIL TALEP EDİLİR?

Boşanma durumunda maddi ve manevi tazminat talepleri, iki farklı yöntemle gündeme getirilebilir:

  1. Boşanma Davası İle Birlikte:

   Boşanma davası sırasında maddi ve manevi tazminat talebi yapılabilir. Bu durumda, tazminat boşanmanın doğal bir sonucu olarak ele alındığından ek nispi harç veya vekalet ücreti ödenmez.

  1. Boşanma Davası Sonrasında Kusur Tespitine Dayalı:

   Boşanma davası sona erdikten sonra, kusur tespitine dayanarak ayrı bir maddi ve manevi tazminat davası açılabilir. Ancak bu durumda nispi harç ödenir ve vekalet ücreti nispi olarak belirlenir.

Ancak anlaşmalı boşanma davalarında özel bir durum bulunmaktadır. Protokolde belirtilmeyen maddi veya manevi tazminat talepleri, anlaşmalı boşanma davasından sonra ileri sürülemez. Bu durumun nedeni, çekişmeli bir şekilde kusur tespiti gerektiren maddi ve manevi tazminat taleplerinin protokolde yer almaması ve dolayısıyla bu hususların anlaşmalı boşanma sırasında hükme bağlanmamış olmasıdır.

BOŞANMA DAVASINDA MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT DAVASI NASIL AÇILIR?

Boşanmada maddi ve manevi tazminat davası açma süreci ayrıntılıdır. İlk olarak, boşanma davası açan taraf ya da cevap dilekçesi veren taraf, bu tazminat taleplerini aynı dava dilekçesiyle veya cevap dilekçesiyle iletebilir. Bu durumda, ayrı bir harç veya gider avansı talep edilmez.

Ancak, maddi ve manevi tazminat talepleri dava dilekçesi ya da cevap dilekçesiyle ortaya konulmazsa, bu talepler boşanma davası devam ederken ayrı bir dava olarak da açılabilir. Mahkeme bu durumda davaları birleştirebilir veya boşanma davasının sona ermesini bekleyerek tazminat davasına devam edilmesine karar verebilir.

Boşanma davasındaki olaylara dayalı olarak, dava dilekçesinde ya da cevap dilekçesinde talep edilmeyen maddi ve manevi tazminat, boşanmanın kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde ayrı bir dava olarak da açılabilir. Bu durumda, yetkili mahkeme Aile Mahkemesi olup, genel yetki kurallarına göre davalının ikametgahı mahkemesi yetkilidir. Ayrıca, bu davalarda nispi harca tabi olunacaktır.

Tarafların eşit kusurlu olduğu mahkeme tarafından tespit edilirse, taraflar birbirlerinden maddi ve manevi tazminat talep etme hakkına sahip olmazlar. Bu detaylar göz önünde bulundurularak süreç yönetilmelidir.

BOŞANMA DAVASINDA MANEVİ TAZMİNAT MİKTARI NASIL BELİRLENİR?

Manevi tazminat miktarı, boşanma sürecindeki olaylar ve eşlerin kusur oranları gibi faktörlere dayanarak belirlenir. Sosyal ekonomik durumlar, aile bütünlüğüne yapılan saldırı, kişisel saldırının oranı ve tazminat ödeyecek kişinin alım gücü gibi kriterler değerlendirilerek mahkeme tarafından belirlenir. Ancak hakim, talep edilen manevi tazminat miktarıyla sınırlıdır ve daha fazlasına karar veremez.

Manevi tazminat, maddi tazminat gibi taksitlendirilemez; tek seferde peşin olarak ödenmesi gerekmektedir. Ayrıca, sadece tazminat talep eden kişiye aittir ve mirasçılara devredilemez. Mahkeme, detaylı bir inceleme sonrasında hüküm verecektir, ancak manevi tazminatın belirlenmesi sürecindeki sınırlamalara dikkat edilir.

BOŞANMADA TAZMİNAT TALEPLERİNDE ZAMANAŞIMI VEYA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRELER

Boşanmada maddi tazminat taleplerinde zamanaşımı veya hak düşürücü süreler vardır. Türk Medeni Kanunu’nun 178. Maddesi gereğince, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıllık bir zamanaşımı süresine tabidir.

Türk Medeni Kanunu’nun 178. Maddesi şu şekildedir:

“Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.”

Bu belirtilen süre, kesin olarak kanun tarafından belirlenmiş bir zamanaşımı süresidir. Bu nedenle, hakim tarafından otomatik olarak dikkate alınmaz ve davalı tarafından zamanaşımı savunması olarak ileri sürülmelidir.

BOŞANMADA MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT FAİZ BAŞLANGIÇ TARİHİ

Boşanmada maddi ve manevi tazminat faiz başlangıcı, hukuki bir önem taşıyan bir konudur. Boşanma hükmü kesinleştikten sonra verilen maddi ve manevi tazminatlara faiz uygulanması, tazminatın hak sahibine uygun bir şekilde değer kazandırılmasını amaçlar. Faizin başlangıç tarihi, boşanma kararının kesinleştiği andır. Boşanma kararı kesinleştikten sonra taraflar arasında belirlenen maddi ve manevi tazminat tutarlarına faizin eklenmesi, zaman içinde oluşan değer kaybını telafi etmeyi hedefler.

Yargıtay’ın bu konudaki kararları da, faizin başlangıcının boşanma kararının kesinleştiği tarihe dayanması gerektiği yönündedir. Bu, hukuki süreçlerin net ve adil bir şekilde yönetilmesini temin eder.

BOŞANMADA MADDİ MANEVİ TAZMİNAT NASIL ÖDENİR?

Türk Medeni Kanunu’nun 176. Maddesi, boşanmada maddi tazminatın ödenme şeklini düzenler. Buna göre, maddi tazminat irat şeklinde aylık ödemelerle ya da toplu olarak ödenebilir. Ancak, manevi tazminat için durum farklıdır; manevi tazminatın irat şeklinde ödenmesi mümkün değildir ve genellikle toplu bir şekilde ödenmesi gerekmektedir.

Pratikte, boşanma davalarında veya kesinleşen boşanma hükümlerinden sonra açılan maddi ve manevi tazminat davalarında, maddi tazminatın da genellikle toplu bir şekilde ödenmesine karar verildiği gözlemlenmektedir. Bu durum, taraflar arasındaki mali durumu daha hızlı düzeltme ve tazminatın etkili bir şekilde yerine getirilmesini sağlama amacını taşır.

Ancak, kanuni düzenleme çerçevesinde maddi tazminatın irat şeklinde aylık ödemelerle ödenmesine de olanak tanınmıştır. Bu durum, tarafların durumlarına ve mahkemenin takdirine bağlı olarak değişebilir. Netice itibarıyla, maddi ve manevi tazminatın ödenme şekli, hukuki süreç ve taraflar arasındaki anlaşmalar doğrultusunda belirlenir.

Madde 17

  1. Tazminat ve nafakanın ödenme biçimi

Madde 176

(1) Maddî tazminat ve yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir.

2) Manevî tazminatın irat biçiminde ödenmesine karar verilemez.

(3) İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır.

BOŞANMA NEDENİYLE MADDİ TAZMİNAT DAVASINDA MAHKEME MASRAFLARI

Boşanma davası sırasında maddi ve manevi tazminat taleplerinde, bu tazminatlar boşanmanın doğrudan bir sonucu olduğu için ayrıca harç alınmamaktadır. Ayrıca, boşanma davası tamamlandığında nispi vekalet ücretine (ilam vekaleti veya karşı vekalet ücreti) de hükmedilmez. Ancak, taraflar, kendi avukatları ile yapacakları sözleşmeyle boşanma davasında tazminat talepleri için nispi vekalet ücretini belirleyebilirler.

Ancak, maddi ve manevi tazminat talepleri boşanma davasının sonuçlanmasını takiben bir yıl içinde ayrı bir dava açılarak talep edilirse, Harçlar Kanunu ve diğer ilgili mevzuat kapsamında harç ve masraflar uygulanır. Benzer şekilde, nispi vekalet ücretine de karar verilebilir. Bu durumlar, tazminat taleplerinin ayrı bir dava ile gündeme gelmesi durumunda ortaya çıkar. Bu noktada, ilgili mevzuatın detaylı olarak incelenmesi ve mahkeme sürecinin dikkatlice yönetilmesi önemlidir.

SIKÇA SORULAN SORULAR

Boşanmada kadın hangi durumlarda tazminat alır?

Maddi tazminat talebinde bulunan kişi boşanmada kusursuz olmalı ya da diğer eşe nazaran daha az kusurlu olmalıdır, Maddi tazminat talebinde bulunan kişinin mevcut veya beklenen menfaatleri, boşanma yüzünden zedelenmiş olmalıdır. Boşanmaya neden olan olaylar sebebiyle tazminat talebinde bulunulmalıdır.

Boşanmada maddi manevi tazminat ne kadar?

Boşanmada tazminat ve nafaka miktarı bakımından uygulamada genellikle hakim, ödeyecek kişinin gelirinin yaklaşık en fazla 10 katı oranında paraya hükmeder. Yani 5.000 TL maaşı olan birinin 50.000 TL boşanmada tazminat ödemesine karar verilmesi olağandır. Kusurun ağırlığına göre bu miktar artabilir.

Tazminat davası açan davayı kaybederse ne olur?

Bir tazminat davası açan kişi davayı kaybederse, mahkeme kararı doğrultusunda o kişi tazminat talebinde bulunduğu miktardan daha az veya hiçbir tazminat almaz. Ancak, davayı kaybeden tarafın ödemesi gereken masraflar vardır. Bu masraflar, avukatlık ücretleri, yargılama masrafları ve diğer hukuki maliyetleri içerebilir.

Sultan Dilara Bardi

Boşanma hukukuna ilişkin makale ve yayınlarımız için tıklayınız:

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak Gerekli alanlar işaretlendi *

Yorum Yap