Aile HukukuEVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMA DAVASI

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası, Türk Medeni Kanunu’nun 166’ıncı maddesinde düzenlemiş olup ilgili madde “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. “ hükmünü kapsamaktadır. Görüleceği üzere evlilik birliğinin temelinden sarsılması genel bir boşanma nedenidir. Bu boşanma sebebinde hakimin boşanma kararını verebilmesi için sadece evliliğin temelden sarsıldığını ispat yeterli olmayıp ayrıca evlilik birliğinin sürdürülmesinin beklenemeyecek durumda olması gerekmektedir. Hakim bu hususu araştırır ve kararı kurar.

Peki nedir bu evlilik birliğinin temelinden sarsılması? Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası, birçok nedenle açılabilir. Burada önemli olan husus az önce de bahsedildiği üzere evlilik birliğinin sürdürülemez hale gelmesidir. Örnekleyecek olursak aşırı borç yapmak, müsrif bir hayat yaşamak, cinsel ilişkiden kaçınmak yahut olağan olmayan cinsel ilişkiye zorlamak, uygunsuz işlerde çalışmak, kumar oynamak, çalışmamak gibi durumlar evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verecektir. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Önemli olan husus, bu durumların artık evlilik birliğini katlanamaz hale getirmesi yani ortak hayatın sürdürülemez hale getirmesidir.

Diğer boşanma sebepleri ve boşanma davası hakkında daha detaylı bilgi almak için burayı tıklayabilir, Harbiye Hukuk Bürosu’nun uzman boşanma avukatlarından danışmanlık almak için buraya başvurabilirsiniz.

EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NE DEMEK

Evlilik birliği, belirli olaylar neticesinde zarar görmüş ve eşlerden bu birliği sürdürmeleri beklenemeyecek bir duruma gelmişse, evlilik birliği temelinden sarsılmış olur. Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına birçok durum örnek olarak sunulabilir. Bu örneklerin artık ortak hayatı çekilmez kılması, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verir ve ilgili kişi tarafından aile mahkemesi nezdinde boşanma davası ikame edilebilir.

TMK m. 185’e göre oluşan yasal bir birlik olan evlilik, eşler arasında yaşanan önemli fikir ve duygu ayrılıkları, evliliği sürdürme amacının tükenmesi veya ortak hayatı devam ettirememe durumlarında temelinden sarsılmış sayılır.

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması, sadece bir eş için çekilmez hale gelmiş olması durumunda, Medeni Kanunun 166. Maddesi uyarınca boşanma davası açma hakkını tanır. Bu davada davacı, birliğin temelinden sarsılmasının, karşı tarafın kusurlu davranışları sonucu gerçekleştiğini kanıtlamak zorundadır.

ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK NEDENİYLE BOŞANMA DAVASINI KİM AÇAR?

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle şiddetli geçimsizlik, her eş için boşanma davası açma yetkisi tanır. Bu süreçte, boşanmaya neden olan kusurların hangi eşte yoğunlaştığı önemli değildir. Dolayısıyla, daha ağır kusurlu olan eşin dahi evlilik birliğinin temelinden sarsılması temelinde boşanma davası açabilmesi mümkündür. Ancak, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 04.12.2015 tarihli kararı, tam kusurlu eşin bu hakkı kullanamayacağını belirtmektedir. HGK’nın bu görüşü, “tamamen kendi eylemi ve kusuruyla hak elde edilemeyeceği” hukuk ilkesine dayanmaktadır.

Bu çerçevede, daha fazla kusuru olan eşin dahi boşanma davası açma hakkı bulunsa da boşanma hükmü alınabilmesi için davalı tarafın az da olsa kusurlu olması ve bu durumun ispatlanması gerekmektedir. Netice itibariyle, tam kusurlu eşin şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma davası açma hakkı bulunmamaktadır. Bu durum, hukuki süreçte dengeli bir değerlendirme ve kusurun adil bir şekilde ispatlanmasını gerektirir.

EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI SEBEBİYLE BOŞANMA DAVASI ŞARTLARI

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması veya şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davalarının soyut ve genel bir ifadeyle ele alındığı görülmektedir. Zira, evlilik birliğinin temelinden sarsılması kişilerin sosyo ekonomik yapısı, eğitimi, dini tutumları, kültürel yapıları, cinsiyete bakış açıları gibi birçok soyut duruma göre değişkenlik göstermektedir. Ekonomik özgürlüğü olan bir kadın ile ekonomik özgürlüğü olmayan bir kadın arasında dahi evlilik birliğinin temelinden sarsılması konuları farklılık oluşturabilmektedir. Bu nedenle hakim duruma ve tarafların olaya bakışına göre evlilik birliğinin temelinden sarsılması hususunu araştıracaktır.

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma davasının şartları ise TMK 166. maddede düzenlenmiştir. Buna göre

  1. Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürme imkanı kalmayacak şekilde temelinden sarsılmış olmalıdır.
  2. Eşlerden biri boşanma davası açmalıdır.
  3. Boşanma davasını açan eş, diğer eşe göre kusursuz veya daha az kusurlu olmalıdır (TMK 166/2. Madde).

Bu kriterler, görünüşte soyut ve basit gibi görünse de kanun koyucunun tarafların haklı menfaatlerini koruma amacından kaynaklanmaktadır.

EVLİLİK BİRLİĞİ NE ZAMAN SARSILIR?

Bu gibi soruların yanıtı kanun maddesinde belirtilmemiştir, bu nedenle hakime takdir yetkisi tanınmıştır. Şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davalarında, uygulamada verilen emsal kararlar ve özellikle Yargıtay içtihatları önemlidir.

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması, eşler arasında ciddi ve şiddetli bir geçimsizliği veya anlaşmazlığı ifade eder. Ancak, her türlü kavga veya anlaşmazlık bu kapsamda değildir. Hakim, eşler arasındaki anlaşmazlığın ciddiyet ve şiddet derecesini değerlendirirken, ilişkinin evlilikten beklenen amacı gerçekleştiremeyecek derecede sarsılıp sarsılmadığına bakar.

Eğer eşler arasında evliliği sürdürme konusunda ruh ve istek kalmamışsa anlaşmazlıkların bu iradeyi söndürdüğü kabul edilir. Bu noktada anlaşmazlığın niteliği önemli değildir; Yargıtay’ın içtihatlarına göre birçok sebep evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını gösterebilir. Önemli olan, geçimsizliğin evlilik birliğini temelinden sarsacak kadar ciddi ve şiddetli olmasıdır. Hakim, evlilik birliğinin sarsılması durumunu değerlendirirken ahlaki ve toplumsal fayda, eşler ve çocuklar için sürdürülmeye değer bir yarar gibi faktörleri göz önünde bulundurmalıdır.

Hakim, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma kararı verebilmek için ortak hayatın devamının taraflar için katlanılamaz olduğuna kanaat getirmelidir. Ortak hayatın iki eş için de katlanılmaz olmasına gerek yoktur; yalnızca bir eş için çekilmez hale gelmesi yeterlidir. Bu kriter sübjektiftir ve eşlerin durumuna göre belirlenir. Hakim, bu konuda geniş takdir yetkisine sahiptir ve eşlerin sosyal çevrelerini, eğitim durumlarını, yaşadıkları çevreyi göz önünde bulundurarak kararını verir.

EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENLERİ

“Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasıyla ilgili hangi durumlar boşanma davası için geçerlidir?” sorusu avukatların sıklıkla karşılaştığı sorulardır.

Bu konuda net bir sebep belirtmek zordur. Çünkü oldukça soyut olan evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenleri, kişiye, bölgeye, coğrafyaya, ekonomik koşullara göre değişkenlik gösterebilmektedir. Bu husus her somut olayın özelinde değerlendirilmektedir. Her ne kadar soyut olsa da hâkim durumu değerlendirirken Yargıtay kararlarına başvurur. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenlerine örnek olarak aşağıdaki durumları verebilir ve bu nedenleri daha da çoğaltabiliriz:

  • Eşini sevmediğini ifade etmek
  • Aşırı kıskançlık göstermek
  • Bağımsız konut sağlamamak
  • Altını ıslatmak
  • Eşin tedavisini yaptırmaktan kaçınmak
  • Sürekli kavga etmek
  • Kayınpeder veya kayınvalidenin kötü davranmasına engel olmamak
  • Kadının mesleğini icra etmesine engel olmak
  • Aşırı şekilde borçlanarak ekonomik sorunlara sebep olmak
  • Eşi sosyal ortamlardan soyutlamak
  • Eşine iftira etmek
  • Aile sırlarını açıklamak
  • Eşi ailesi ile görüştürmemek
  • Eşin ailesine hakaret etmek
  • Başkasını sevdiğini ifade etmek
  • Aile ekonomisini tehlikeye düşürmek için at yarışı oynamak
  • Cimriliğin sınırları aşarak ekonomik sorunlara yol açmak
  • Üvey çocuklara kötü davranmak
  • Eşin dövülmesine seyirci kalmak
  • Ev eşyasına zarar vermek
  • Sürekli alkol almak
  • Haklı bir sebep olmaksızın yıkanmaktan kaçınmak
  • Eşlerden birinin diğerinin cebinden para alması
  • Fuhuşa zorlamak
  • Ağız kokusu konusunda tedaviden kaçınmak
  • Evden sık sık ayrılmak
  • Eşin hastalığına ilgi göstermemek
  • Cinsel ilişki kuramamak
  • Cinsel ilişkiden kaçınmak
  • Zorla ters ilişki kurmak.

EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI SAYILMAYAN DURUMLAR

  1. Cinsel Saldırı veya Taciz: Eşlerden birinin cinsel saldırıya uğraması, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasına konu olamaz. Örneğin, kadının cinsel tacize maruz kalması, kusursuzluğundan dolayı boşanma sebebi olarak kabul edilmez.
  2. Yaş Farkı: Eşler arasındaki yaş farkı, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma davasına neden olmaz. Bu durum boşanma gerekçesi olarak kabul edilmez.
  3. Hastalık ve Görevlerin Yerine Getirilmemesi: Davalının evlilik birliğine ilişkin görevlerini hastalık nedeniyle yerine getirememesi, akıl hastalığı hariç, evlilik birliğinin temelinden sarsılması için geçerli bir sebep değildir. Akıl hastalığı durumunda ise boşanma davası açılabilir.
  4. Bedensel Farklılıklar: Kaza sonucu oluşan bedensel farklılıklar, örneğin kol veya bacak kaybı, kör olma durumu, evlilik birliğinin temelinden sarsılması için yeterli bir neden değildir. Bu tür bedensel farklılıklar boşanma sebebi olarak kabul edilmez.
  5. Çocuksuzluk veya Bedensel Özür: Eşlerden birinin çocuğu olmaması veya bedensel özürlü olması, evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanma davasına konu olamaz. Bu durumlar, boşanma gerekçesi olarak değerlendirilmez.

ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK NEDENİYLE BOŞANMA DAVASINDA KUSUR

Şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davasında kusur, hakimin dikkate aldığı bir husustur. Zira, kusuru daha ağır bir kişinin, kusursuz yahut kusuru daha az bir kişiden hak elde etmeye çalışması, hakkaniyete aykırılık teşkil edecektir. Çekişmeli boşanma sebeplerinden olan şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davasında kusur önem kazanmaktadır.

Tarafların kusurlarını kanıtlama yükümlülüğü vardır ve bu kusurlar aşağıdaki şekillerde tanımlanır:

  1. Kusursuz Eş: Bir tarafın hiç kusuru olmadığı durumda, diğer tarafın kusurlu olduğu belirlenirse, dava açan kusurlu ise dava reddedilir. Ancak evlilik birliği devam edemeyecek durumdaysa, resmi olarak boşanmış sayılırlar.
  2. Az Kusurlu Eş: Eşlerden biri az da olsa kusurlu ise ve bu durum kanıtlanabilirse, hakim şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma kararı verebilir.
  3. Daha Fazla Kusurlu Eş: Bir eş, diğerinin daha fazla kusurlu olduğunu iddia ederse, bu durumu kanıtlamakla yükümlüdür. Kusur ispat edildiğinde boşanma kararı alınabilir.
  4. Şiddetli Geçimsizlik ve Az Kusurlu Eşin İtirazı: Az kusurlu eş, şiddetli geçimsizlik durumunda davanın reddedilmesini istiyorsa, evliliğin ve çocukların devamının ispatı gereklidir, örneğin çocukların psikolojisini etkilemesi ve ekonomik nedenleri ileri sürerek.
  5. Eşit Kusur Durumu: Her iki tarafın da eşit derecede kusurlu olduğu durumda, hakim şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma kararı verebilir.
  6. Tamamen Kusurlu Eş Durumu: Eğer eşlerden biri tamamen kusurlu ise ve boşanma davası açtıysa, dava reddedilir. Ancak eşin tamamen kusurlu olduğu anlaşılmalıdır ve dava reddedilmesinin sebebi, kusurdan kaynaklı hak elde etmenin yasalara aykırı olmasıdır.

BOŞANMA DAVASINDA İTİRAZ HAKKI

Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.

Türk Medeni Kanunu tarafından davalıya ihdas edilmiş itiraz hakkı, kusuru olmayan yahut kusuru daha az olan davalı açısından önemli bir haktır. Ancak bu hakkın kullanımında hakkın kötüye kullanımı gibi durumda hakim yine boşanmaya karar verebilir.

ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK NEDENİYLE ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASI

Boşanma davasının iki farklı görünümü vardır. Bunlar, çekişmeli ve anlaşmalı boşanmadır. Anlaşmalı boşanma davası, Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. Maddesinde detaylı bir şekilde belirtilmiştir. Anlaşmalı boşanma davası için ilgili maddede bazı şartlar aranmaktadır. Bu şartlar aşağıdaki gibidir. Şartları haiz olan taraflar şiddetli geçimsizlik nedeniyle anlaşmalı boşanma davası açabilecektir.

  1. Evliliğin Süresi: Çiftin anlaşmalı boşanma için başvurabilmesi için evliliklerinin en az bir yıl sürmüş olması gerekmektedir.
  2. Ortak Başvuru veya Kabul: Eşlerin anlaşmalı boşanma için birlikte başvurmuş olmaları veya bir eşin açtığı davayı diğer eşin kabul etmiş olması gerekmektedir.
  3. Hakim Dinlemesi: Hakim, tarafları bizzat dinleyerek, kararlarını serbest iradeleriyle verdiklerinden emin olmalıdır.
  4. Mali ve Çocukla İlgili Düzenlemeler: Taraflar, boşanmanın mali sonuçları ve çocukların durumu konusunda anlaşmış olmalıdır.
  5. Hakim Tarafından Yapılan Değişiklikler: Hakim, tarafların veya çocukların menfaati gözetilerek anlaşma içeriğinde değişiklik yapabilir, ancak bu değişiklik taraflar tarafından kabul edilmelidir.

Hakim, tarafları bizzat dinleyerek, anlaşmalı boşanmanın serbest iradelerle gerçekleştiğine dair güvence sağlamaktadır. Bu süreç, hukuki açıdan geçerli ve adil bir anlaşmalı boşanma için önemlidir.

EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASININ İSPATI

Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasını kanıtlamak, boşanma davası sürecinde önemli bir adımdır. Kanıtlar, mahkemeye evlilik birliğinin artık sürdürülemez olduğunu göstermek için sunulmalıdır. Bu kanıtlar arasında:

  1. Geçimsizlik Belirtileri: Eşler arasında sürekli anlaşmazlıklar, tartışmalar veya iletişim sorunları gibi geçimsizlik belirtileri belgelenmelidir.
  2. Aile İçi Sorunlar: Aile içinde yaşanan ciddi sorunlar, örneğin aile içi şiddet, sürekli kavgalar veya çocukların bu durumdan etkilenmesi gibi durumlar, mahkemeye sunulabilir.
  3. Yetersiz İletişim: Eşler arasındaki iletişim eksikliği, duygusal kopukluk ve anlaşmazlıkların yazılı veya görsel belgelerle ispatı önemlidir.
  4. Uzlaşmazlık: Eşler arasında temel konularda uzlaşma sağlanamaması ve bu konularda ortak bir noktada buluşma çabasının olmaması, mahkemeye sunulacak belgeler arasında yer alabilir.
  5. Psikolojik Raporlar: Gerekirse, profesyonel psikolog veya psikiyatrist raporları, eşlerin arasındaki çatışmanın ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasının bir göstergesi olarak kullanılabilir.
  6. Tanıkların İfadesi: Gerekirse, aile üyeleri, arkadaşlar veya meslektaşlar gibi tanıkların ifadeleri, evlilik birliğinin sarsılma sebebini destekleyebilir.
  7. Yazılı Belgeler: Eşler arasındaki anlaşmazlıkları, belirsizlikleri veya ciddi sorunları içeren yazılı belgeler, mahkemeye sunulabilir.

Bu kanıtların toplu bir şekilde, adil ve açık bir şekilde sunulması, mahkemenin evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına dair bir karar vermesine yardımcı olabilir. Her durum farklıdır, bu nedenle hukuki danışmanlık almak ve yerel yasal düzenlemelere uymak önemlidir.

EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMA DAVASI NE KADAR SÜRER?

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasının süresi, davanın açıldığı mahkemenin iş yoğunluğuna, delillerin toplanmasına, tanıkların dinlenmesine, tarafların itirazlarına ve temyiz başvurularına göre değişebilir. Genel olarak, bu dava türü 12 ay ile 18 ay arasında sürmektedir. Ancak bu süre, ilk derece mahkemesi olan aile mahkemesindeki davanın süresidir. Eğer taraflardan biri Yargıtay’a başvurursa, bu süre daha da uzayabilir.

EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMA DAVASININ SONUÇLARI

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasının sonuçları şu şekildedir:

  1. Boşanma Kararı: Hakim, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma kararı verebilir. Bu karar, tarafların artık bir arada yaşamasının çekilmez olduğuna ve evlilik birliğinin devamının mümkün olmadığına hükmetmek anlamına gelir.
  2. Mali ve Mal Varlığı Düzenlemeleri: Boşanma kararı ile birlikte taraflar arasında mali ve mal varlığı düzenlemeleri yapılır. Bu, özellikle mal paylaşımı, nafaka gibi ekonomik konuları içerir.
  3. Çocukların Velayeti ve Nafaka: Eğer çocuklar varsa, boşanma kararıyla birlikte çocukların velayeti belirlenir. Ayrıca, çocukların bakımı için nafaka ödeme durumu da değerlendirilir.
  4. Toplumsal Hak ve Sorumluluklar: Boşanma kararı, tarafların evlilik birliğinden kaynaklanan toplumsal hak ve sorumluluklarını sona erdirir. Yani, artık birbirlerine karşı evlilikle ilgili yükümlülükleri olmaz.

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasının sonuçları, mahkemenin verdiği karara, tarafların durumuna ve evlilik birliğinin özelliklerine göre değişiklik gösterebilir.

EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMA DAVASI

SIKÇA SORULAN SORULAR

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma çekişmeli ne kadar sürer?

Çekişmeli boşanma davaları genellikle 12 ay ile 18 ay arası değişebilir, yani ortalama 1.5 yıl kadar sürer. Bu süre ilk derece mahkemesi olan aile mahkemesindeki davanın süresidir. Bu mahkemede dava bittikten sonra tarafların başvurması halinde istinaf aşamasına geçilir.

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması genel boşanma sebebi midir?

Evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166. Maddesinde düzenlenmiş olup genel boşanma sebebidir. · Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.

Erkek hangi şartlarda eşinden boşanmak isteyebilir?

Kadın ya da erkek fark etmeksizin boşanma sebepleri oluşmuş ise boşanma davası açılabilecektir. Özel sebepler zina, hayata kast ve pek kötü davranış, terk, akıl hastalığı, haysiyetsiz hayat sürme ya da suç işleme olarak TMK kapsamında sınırlandırılmıştır. Genel sebepler ise bir sınırlamaya tabi değildir.

Harbiye Hukuk Bürosu, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma davalarında tecrübeli bir hukuk ekibine sahiptir. Müvekkillerine sadece hukuki destek sağlamakla kalmayıp aynı zamanda duygusal anlayışla yaklaşarak, hassasiyetle durumlarını değerlendirir ve etkili iletişim kurarlar. Profesyonel bir dil kullanarak, müvekillerinin haklarını en iyi şekilde savunmayı amaçlarlar.

Sultan Dilara BARDI

BOŞANMADA EV EŞYALARININ PAYLAŞIMI

TERK NEDENİYLE BOŞANMA DAVASI

BOŞANMA DAVASINDA OTEL KAYITLARI

BOŞANMADA MAL PAYLAŞIMI DAVASI

BOŞANMA DİLEKÇESİ NASIL YAZILIR?

BOŞANMADA KUSUR SAYILAN HALLER

ZİNA NEDENİYLE BOŞANMA DAVASI (ALDATMA)

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak Gerekli alanlar işaretlendi *

Yorum Yap