Aile HukukuİDDET MÜDDETİ (SÜRESİ) NEDİR VE NASIL KALDIRILIR

İddet süresi, bir diğer adıyla iddet müddeti, Türk Medeni Kanunu 132. maddesinde “Kadın için bekleme süresi” başlığı altında düzenlenmiştir. İddet kelime olarak bekleme süresi anlamına gelmektedir. İddet müddeti, boşanma ile evliliğin sona ermesi ya da başka bir sebeple evliliğin sona ermesi durumunda kadının yeni bir evlilik yapabilmesi adına kanun tarafından düzenlenmiş 300 günlük süredir. Bu düzenleme yalnız kadın için getirilmiş olup evliliği sonlanan erkek için böyle bir süre öngörülmemiştir. Peki kanun koyucu böyle bir düzenleme yapma ihtiyacını neden duymuştur? Bu düzenlemedeki temel gaye kadının hamile olma riskidir. Zira, kadının hamile olması durumunda babanın kim olduğu ehemmiyet kazanmaktadır. Doğumu muhtemel olan çocuğun soy bağında bir karışıklık olmasının önüne geçilmesi için kanun koyucu tarafından iddet süresi düzenlemesi yapılmıştır.

İddet süresinin kaldırılması için hangi yollara başvurulacağı hakkında buraya tıklayarak alanında uzman aile hukuku avukatlarımızdan destek alabilirsiniz.

İDDET SÜRESİNİN AMACI NEDİR?

İddet süresi, bir kadının boşanma ya da eşinin vefatı durumunda, yeni bir evlilik yapmadan önce geçmesi gereken belirli bir süreyi ifade eder. Türk Medeni Kanunu’na göre bu iddet müddeti, kadın için 300 gün olarak öngörülmüştür. İddet müddetinin temel amacı, boşanmadan önceki eşten doğmuş olabilecek bir çocuğun kimliğini açıklığa kavuşturmaktır.

İddet süresi, Türk Medeni Kanunu’nda kadının boşanma sonrasında yeni bir evlilik yapmasıyla ilgili belirlenmiş bir süreçtir. Bu sürenin hedefi, muhtemel bir hamileliğin belirlenmesi ve çocuğun soybağının (Nesebinin) korunmasıdır.

İDDET MÜDDETİ NE ZAMAN BAŞLAR?

İddet süresi, boşanma kararının kesinleştiği andan itibaren başlar. Mahkeme kararı temyize gidilmediyse veya temyiz süreci tamamlandıysa, bu süreç devreye girer. İddet müddeti, kadının yeni bir evlilik yapmaktan kaçınması gereken belirli bir süreyi ifade eder. Bu süreç, geçmiş evliliğin sona ermesinden doğan olası hamilelik durumlarına karşı bir koruma sağlar ve çocuğun soybağının belirlenmesine yardımcı olur. Taraflar, bu yasal gerekliliklere riayet etmeli ve iddet müddeti boyunca dikkate alınması gereken konuları göz önünde bulundurmalıdır.

İDDET SÜRESİ NASIL HESAPLANIR?

İddet süresinin hesaplama sürecine geçmeden önce, bu konuda temel bilgilerin paylaşılması önemlidir. İddet süresini hesaplamak için, öncelikle iddet süresinin tanımı, başlangıcı ve süresi hakkında bilgi sahibi olmak gerekmektedir. Aksi takdirde, iddet süresinin hesaplaması yapılamaz. Bu nedenle, “İddet Süresi Hesaplama” konusunda detaylı bilgileri paylaşmadan önce, iddet müddetinin ne anlama geldiği ve hesaplamasıyla ilgili temel kavramları anlamak önemlidir.

İDDET SÜRESİ NASIL KALDIRILIR?

İddet müddeti, boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren 300 gün sonra otomatik olarak sona erer. Ancak bu süreyi beklemeden yeni bir evlilik yapmak isteyen bireylerin, iddet müddetini kaldırmak için dava açmaları gerekmektedir. İddet süresinin kaldırılabilmesi için mahkeme kararı almak zorunludur.

Sadece hamile olmadığını kanıtlayan resmi tıbbi rapor yeterli olmayıp, mahkeme kararı da gereklidir. İddet müddetini kaldırmak için dava açmak, talep edilen mahkeme kararıyla yeterli olacaktır.

İDDET SÜRESİNİN KALDIRILMASI DAVASI NASIL AÇILIR?

İddet müddeti, boşanma veya eşin vefatı durumlarında kadının yeni bir evlilik yapmamasını sağlamak amacıyla belirlenmiş olsa da, bazı durumlarda bu süreç kadınlar üzerinde ciddi mağduriyetlere neden olabilir. Bu sebeple, kadınların mağduriyetini önlemek adına iddet süresinin kaldırılması gündeme gelebilir. Ancak, bu sürecin hukuki çerçevede ilerlemesi büyük önem taşır.

Yine de iddet müddetinin kaldırılması davası, belirli yasal koşullar ve prosedürler dahilinde başlatılmalıdır. Bu süreç, dikkatli ve titiz bir şekilde yönetilmelidir. İşlem, yasal çerçeveden sapıldığında adil ve hakkaniyetli bir sonuç elde etmek mümkün olmayabilir. Bu nedenle, iddet süresinin kaldırılması davası açmayı düşünenlerin, bu süreci bir boşanma avukatının hukuki yardımıyla takip etmeleri önemlidir.

İDDET MÜDDETİNİN KALKMASI DAVASI İÇİN GEREKEN ŞARTLAR NELERDİR?

İddet süresinin kalkması davası, Türk Medeni Kanunu’nun 132. maddesinde belirtilen bir süreçtir. Bu süreç, boşanan veya eşi vefat eden bir kadının, hamile olmadığını kanıtlayarak, yeni evlenme hakkını daha hızlı bir şekilde elde etme imkanı sunar. Ancak iddet müddetinin kalkması davasını açabilmek için belirli koşulların yerine getirilmesi gerekmektedir.

Hukuki Koşullar

Öncelikle, iddet süresinin kalkması davasını açabilmek için bazı hukuki koşullar bulunmaktadır:

  1. Evliliğin boşanma veya eşin ölümü nedeniyle sona ermiş olmalıdır.
  2. Davayı açacak kadının, hamile olmadığını doktor raporu ile belgelemesi gerekmektedir.
  3. Ölüm veya boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 300 gün geçmemiş olmalıdır. Bu süre dolmuşsa, dava açma ihtiyacı ortadan kalkar.

Adli Koşullar

İkinci olarak, adli koşulların sağlanması gerekmektedir:

  1. Davayı açacak kadının, dava sürecinde Türkiye’de ikamet etmesi gerekmektedir. Başka bir ülkede yaşayan bir kadın vekaletname göndererek davayı başlatamaz, çünkü mahkemeye bizzat gelmesi ve hamilelik tespiti için hazır bulunması gereklidir.
  2. Davayı açacak kadının, dava sürecinde hukuki ehliyetine sahip olması gerekmektedir.

Yukarıda belirtilen hukuki ve adli koşulların sağlanması durumunda, iddet müddetinin kalkması davası açılabilir. Ancak sonuç, mahkemenin değerlendirmesine ve sunulan belgelere bağlıdır.

HAMİLELİK DURUMUNU BELİRLEMEK İÇİN ALINACAK RAPOR: ADIMLAR VE REHBER

İddet müddetinin kaldırılması davası öncesinde alınan rapor, mahkemeyi bağlamaz çünkü iddet müddetinin kaldırılması talepli dava açıldığında, mahkeme birinci elden bilgiye ulaşmak amacıyla kadını bir hastaneye yönlendirir. Bu süreç şu adımları içerir:

  1. Dava Açılması: İddet süresinin kaldırılması talepli dava, mahkemeye başvuru ile başlar. Kadın, bu süreçte mahkemeye başvuruda bulunur ve iddet süresinin kaldırılmasını talep eder.
  2. Hakim Kararı: Mahkeme, kadını bir sağlık kuruluşuna yönlendirir ve hamilelik durumunu belirlemek amacıyla gerekli muayenelerin yapılmasını ister. Bu aşama, kadının iddet süresinin kaldırılmasına ilişkin alınacak bilgilerin doğruluğunu sağlamak için önemlidir.
  3. Hastane Muayenesi: Kadın, mahkeme tarafından belirlenen bir hastaneye yönlendirilir. Burada, hamilelik durumunu belirlemek üzere gerekli test ve muayeneler gerçekleştirilir.
  4. Hastane Raporu: Sağlık kuruluşu tarafından hazırlanan raporda kadının hamile olup olmadığı belirtilir. Bu rapor, mahkemeye sunulur ve mahkeme gerekli bilgileri sağlamak adına kullanılır.
  5. Hakim Kararı: Mahkeme, hastane raporunu değerlendirerek iddet süresinin kaldırılmasına karar verir veya karara bağlanmasını erteleyebilir.

Bu süreçte mahkeme, kadının sağlık durumunu doğrulamak ve adil bir karar verebilmek için tıbbi uzmanlığa başvurur. Mahkemenin aldığı karar, hastane raporu temelinde şekillenir ve mahkeme sürecinin doğruluğunu sağlamak adına önemli bir adımdır.

İDDET MÜDDETİNİN KALDIRILMASI İÇİN GEREKLİ OLAN EVRAKLAR NELERDİR?

Erkekler için iddet müddeti mevcut değildir. Bekleme süresi düzenlemesi sadece kadınları kapsar. Bu bekleme süresinin kaldırılması için aile mahkemesinde iddet müddetinin kaldırılması davası açılması gereklidir. Süre dolmamış veya boşanılan eşle yeniden evlenme durumu söz konusu değilse, iddet müddetinin kaldırılması sadece dava açılarak mümkündür.

Bu bağlamda, tarafımıza en sık yöneltilen sorulardan biri, iddet müddetini kaldırmak için gerekli belgeler nelerdir sorusudur. İddet müddetinin kaldırılması davası için gereken belgeler arasında, dava dilekçesi, boşanma dosyası ve doktor raporu bulunmaktadır. Davanın en kısa sürede sonuçlanması için ise boşanma avukatı ile çalışmak önemlidir. İddet müddetinin kaldırılması ve istenilen sonuca hızla ulaşılması için aile hukuku avukatı, gerekli evrakları hazırlayarak davanın başlatılmasını sağlamalıdır.

İDDET SÜRESİNİN KALDIRILMASI DAVASI: HANGİ DURUMLARDA VE KİMLER TARAFINDAN AÇILABİLİR?

İddet süresi, bu sürenin kaldırılması isteğinde bulunan kadın, bizzat kendisi ya da vekili aracılığıyla dava açabilir. İddet süresi, genellikle boşanma sonrasında uygulanan bir süreçtir ve bu sürenin kaldırılması, kadının yasal haklarına uygun bir şekilde gerçekleştirilmelidir. İddet müddetinin kaldırılması davası, aşağıdaki durumları içerebilir:

  1. Boşanma Süreci: İddet müddeti, boşanma sonrasında başlar ve belirli bir süre devam eder. Ancak kadın, bu sürenin kaldırılması için mahkemeye başvurabilir.
  2. Kadının İsteği: İddet süresinin kaldırılması davası, kadının kendi isteği üzerine başlar. Kadın, bu süreyi geçirmenin uygun olmadığı durumları belirterek mahkemeden iddet süresinin kaldırılmasını talep edebilir.
  3. Hukuki Temsil: Kadın, bizzat dava açabileceği gibi bir avukat aracılığıyla da bu süreci başlatabilir. Hukuki temsil, kadının haklarını koruma ve doğru şekilde temsil edilme açısından önemlidir.

İddet süresinin kaldırılması davası, kadının haklarına saygı gösterilerek ve yasal süreçlere uygun olarak gerçekleştirilmelidir. Kadın, bu süreci başlatarak mahkemeden adil bir karar almayı amaçlar ve bu noktada hukuki danışmanlık almak önemli bir adımdır.

İDDET SÜRESİ BİTMEYEN KADIN YENİDEN EVLENEBİLİR Mİ?

Türk Medeni Kanunu’nun 132. maddesinin 2. ve 3. fıkralarında yer alan “Kadın için bekleme süresi” başlıklı düzenleme, iddet süresinin sona ermesi durumlarını açıklamaktadır. Bu düzenlemeye göre, iddet süresi içinde doğum, boşanan kadının önceki eşinden hamile olmadığının anlaşılması veya boşanan çiftin tekrar evlenmek istemesi durumlarında bu süre sona erer. Bu nedenle, boşanan kadının iddet süresi bitmeden yeniden evlenmesi mümkündür. Ancak bu sürecin hukuki bir şekilde tamamlanabilmesi için gerekli prosedürler izlenmeli ve iddet süresi resmi bir şekilde sonlandırılmalıdır. İddet süresinin kaldırılması için dava açma yoluyla bu süreç gerçekleştirilebilir.

İDDET SÜRESİNİN KALDIRILMASI DAVASINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME NEDİR?

İddet süresinin kaldırılması davasında görevli mahkeme genellikle Aile Mahkemesi olarak belirlenmiştir. Ancak müstakilen aile mahkemesi bulunmayan yerlerde, Asliye Hukuk Mahkemesi, Aile Mahkemesi sıfatıyla bu görevi üstlenir. İddet süresinin kaldırılması davası, Türk Medeni Kanunu’na göre yürütülen bir süreçtir ve bu mahkemeler, aile hukuku konularında uzmanlaşmış mahkemelerdir.

Yetkili mahkeme ise iddet müddetinin kaldırılmasını talep eden kadının yerleşim yerindeki mahkemedir. Bu, davacının ikamet ettiği yerdeki Aile Mahkemesi ya da Asliye Hukuk Mahkemesi olabilir. Bu durum, davacının talebinde bulunduğu mahkemeye başvurmasını ve dava sürecini başlatmasını gerektirir. İddet müddetinin kaldırılması davasında mahkeme, tarafların haklarını ve çıkarlarını korumak üzere adil bir şekilde karar verir. Bu süreçte avukatlık hizmeti almak, hukuki süreçte doğru adımları atmak açısından önemlidir.

İDDET SÜRESİNİN KALDIRILMASI DAVASI NE KADAR SÜRER?

İddet süresinin kaldırılması davası, hukuki durumlara göre süreç değişebilir. Hızlı bir şekilde sonuç alabilmek için uzman bir avukattan yardım almak önemlidir. Bu işlem, 1 hafta ile 1 ay arasında tamamlanabilir. Dava, bir avukat aracılığıyla takip edildiğinde, hak kaybı yaşanmadan sonuca ulaşmak daha hızlı olacaktır ve mahkeme kararı kısa sürede alınabilecektir.

İddet müddetinin kaldırılması durumunda davası ile bu süre kaldırılmışsa, kararın kesinleşmesini beklemek gerekmez. Gerekçeli karar ile evlilik işlemi hemen gerçekleştirilebilir.

ERKEĞİN İDDET SÜRESİ VAR MI?

Boşandıktan sonra yeni bir evlilik düşünen erkekler için özel bir iddet süresi bulunmamaktadır. İddet süresi, özellikle kadınları kapsayan bir hükümdür. Boşanan kadınlar, boşanma sonrasında belli bir süre boyunca tekrar evlenememe durumu olan iddet sürecine tabi olabilirler. Ancak, bu durum erkekler için geçerli değildir. Erkekler, boşandıktan sonra istedikleri zaman yeni bir evlilik yapabilirler ve özel bir beklemeye tabi olma zorunluluğu bulunmamaktadır. İddet müddeti, sadece kadınlar üzerinde uygulanan bir hükümdür ve Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmiştir.

İDDET MÜDDETİ (SÜRESİ) NEDİR VE NASIL KALDIRILIR

ÖLÜM HALİNDE İDDET SÜRESİ VAR MI?

İddet müddeti, boşanma ya da ölüm durumuyla ilgili olarak kadınların yeni bir evlilik yapabilmesi için belirlenen bir bekleme süresidir. Türk Medeni Kanunu’na göre, bu süre 300 gündür ve ölüm durumunda ölüm tarihinden, boşanma durumunda ise boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren başlar.

Örneklendirmek gerekirse:

  1. Ölüm Durumu:
  • Diyelim ki bir kadının eşi 1 Ocak’ta vefat etti.
  • İddet süresi, ölüm tarihinden itibaren başlar ve 300 gün olarak belirlenmiştir.
  • Bu durumda kadın, 300 gün boyunca tekrar evlenemez. İddet süresi tamamlandıktan sonra, yani 1 Ocak’tan itibaren geçen 300 günün sonunda, kadın yeni bir evlilik yapabilir.
  1. Boşanma Durumu:
  • Diyelim ki bir kadının boşanma kararı 1 Temmuz’da kesinleşti.
  • İddet süresi, boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren başlar ve yine 300 gün olarak belirlenmiştir.
  • Bu durumda kadın, 300 gün boyunca tekrar evlenemez. İddet süresi tamamlandıktan sonra, yani 1 Temmuz’dan itibaren geçen 300 günün sonunda, kadın yeni bir evlilik yapabilir.

İddet süresi, özellikle kadınların psikolojik ve sosyal adaptasyonları için belirlenmiş bir süreçtir ve bu süreç tamamlandıktan sonra yeni bir evlilik yapmalarına izin verilir.

İDDET SÜRESİ İÇERİSİNDE KADININ HAMİLE KALMASI DURUMU

İddet müddeti sona erdiğinde, kadın eğer bu süre içinde yeniden evlenmeyi düşünüyorsa, hamile olmadığını belgeleyen bir mahkeme kararı ile başvuruda bulunmalıdır.

Ancak, zaten hamile olduğu bir durumda bu talepte bulunmak mümkün değildir. Ayrıca, bu süre içinde doğum yapılırsa, çocuğun babası, hamile kaldığı kişi değil, boşandığı eş olacaktır.

Bu durumu düzeltmek için, çocuk nüfusa eski eş tarafından kaydedildikten sonra soy bağının reddi davası açılmalıdır.

İDDET SÜRESİ İÇİNDE DOĞAN ÇOCUĞUN DURUMU

İddet süresi içinde doğan çocuğun biyolojik babası, boşanılan kocaysa, bu durumda çocuk, evlilik içinde doğmuş sayılacaktır. Boşanmış olsalar bile, çocuk, tarafların boşanmamış gibi gösterildiği eski kocanın nüfusuna kaydedilecektir. Bu durumda ciddi bir hukuki sorun ortaya çıkmamaktadır. Temel sorun, çocuğun biyolojik babasının başka bir kişi olduğu durumda ortaya çıkmaktadır.Bu durumda, çocuğun biyolojik babasının başka bir kişi olduğu ortaya çıktığında, bir dizi hukuki adım atılması gerekebilir. İşte bu durumu çözmek için atılacak olası adımlar:

  1. Biyolojik Baba Tespiti: Çocuğun gerçek biyolojik babasının belirlenmesi önemlidir. Genetik testler, biyolojik baba tespitinde kullanılabilir. Taraflar, mahkeme kararıyla bu testi yaptırabilirler.
  2. Nüfus Kaydı Güncellemesi: Biyolojik baba tespit edildikten sonra, çocuğun nüfus kaydı güncellenmelidir. Bu güncelleme, çocuğun gerçek biyolojik babasının nüfus kaydına eklenmesini içerir.
  3. Velayet ve Sosyal Haklar: Biyolojik baba tespit edildikten sonra, velayet durumu ve sosyal haklar gözden geçirilmelidir. Biyolojik baba, çocuğun eğitim ve bakımına katkıda bulunma hakkına sahip olabilir.
  4. Hukuki Danışmanlık: Bu süreçte tarafların hukuki danışmanlık alması önemlidir. Avukatlar, mahkemeye başvurularak ve yasal süreçlerin takip edilerek bu durumu düzeltebilirler.
  5. Mahkeme Kararı: Taraflar anlaşmazlık yaşarsa veya çocuğun çıkarları gözetilmiyorsa, mahkeme kararıyla bu durum çözülebilir.

Bu adımların her biri, çocuğun haklarını korumak ve hukuki durumu düzeltmek adına önemlidir. Hukuki süreç, tarafların işbirliği içinde hareket etmesiyle daha düzenli ve etkili bir şekilde ilerleyebilir.

İDDET MÜDDETİ BEKLEMEDEN EVLENEBİLİR Mİ?

Kadın, hamile olduğunu mahkemeye başvurarak kanıtlarsa, iddet müddetini beklemeksizin yeniden evlenme olasılığı ortaya çıkar. Bu nedenle, belirli şartlar altında iddet süresini beklemeksizin evlenmek mümkündür. Ancak bu durum, tarafların yeniden evlenme isteğine bağlıdır ve bu isteklerini yasal bir zemine oturtmak için mahkemeye başvurmalıdırlar.

  1. Hamilelik Kanıtı: Kadının hamile olduğunu kanıtlamak için tıbbi belgeler, ultrason raporları veya doktor raporları gibi güvenilir kanıtların mahkemeye sunulması önemlidir.
  2. Mahkeme Başvurusu: Kadın, hamile olduğunu kanıtladıktan sonra, yeniden evlenmek isteğini mahkemeye başvurarak dile getirmelidir.
  3. Mahkeme Kararı: Mahkeme, tarafların durumunu değerlendirir ve çocuğun doğması durumunda iddet süresini beklemeksizin evlenmelerine izin verebilir.
  4. Yeniden Evlenme İsteği: Tarafların, mahkemenin izniyle, iddet süresini beklemeksizin evlenmeleri mümkündür. Bu, çocuğun doğumu ile ilgili bir durumu düzenlemek için özel bir hükümdür.

Bu süreç, tarafların mahkemeye başvurarak durumlarını açıklamalarını, hamilelik durumunu kanıtlamalarını ve mahkemenin izniyle yeniden evlenme taleplerini sunmalarını içerir. Mahkeme, tarafların çıkarlarını ve çocuğun haklarını gözeterek adil bir karar vermeye çalışacaktır.

BOŞANMIŞ BİR KADIN NE ZAMAN EVLENEBİLİR?    

Evlilik birliği sona ermiş kadın, aşağıdaki durumlarda tekrar evlenme hakkına sahip olabilir:

  1. Boşanma kararının kesinleşmesinin ardından 300 gün geçmesi durumunda,
  2. Kadının doğum yapması halinde,
  3. Boşanmanın kesinleştiği ancak 300 gün süresinin dolmadığı durumda, hamile olunmamış olduğunun mahkeme kararıyla ispat edilmesi,
  4. Boşanılan eşle tekrar evlenme isteği durumunda, mahkeme kararıyla birlikte boşanmış kadın yeniden evlenebilir.

SIKÇA SORULAN SORULAR

İddet süresi kalktı mı?

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, boşanan kadının yeniden evlenmek için 300 günlük iddet süreini TMK md. 132/I’i özel hayata saygı ve ayrımcılık yasağını ihlal ettiğine karar verdi. Karar (27094/20) 27.06.2023 tarihinde dün ilan edildi.

İddet müddeti nasıl hesaplanır?

İddet süreinin hesaplanması için boşanma kararının ne zaman kesinleştiğine bakılmalıdır. Eğer boşanma kararının ne zaman kesinleştiği net olarak biliniyorsa bu tarihin üzerine 300 gün eklenmesi ile iddet süreinin ne zaman sona erdiği hesaplanır.

İDDET SÜRESİ KALDIRMA DİLEKÇE ÖRNEĞİ

İSTANBUL AİLE MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİ’NE

DAVACI         : İSİM, SOYİSİM, TC.

VEKİLİ           :

DAVALI         : HASIMSIZ

KONU        : İddet müddetinin (Kadın İçin Bekleme Süresinin ) Kaldırılması Talepli Dilekçemizdir.

AÇIKLAMALAR              :

Davacı müvekkil ile davalı eşi, ../…/…tarihinde boşanmışlardır. Boşanma kararı kesinleşmiş olup, kesinleşme şerhi dilekçe ekinde sunulmuştur.

Müvekkil yeniden evlenmek istediği için iddet süreinin kaldırılmasını talep etmektedir. Müvekkilin gebe olmadığı doktor raporu ile sabittir. Müvekkilin hamile olmaması sebebi ile 300 günlük iddet sürei süresinin kaldırılmasını talep etme gereği hasıl olmuştur.

HUKUKİ SEBEPLER  :TMK, HMK, ve ilgili mevzuat.
HUKUKİ DELİLLER    :….Aile Mahkemesi’nin …./… Esaslı dosyası,
Doktor raporu, Nüfus Kaydı.
SONUÇ VE İSTEM    :
Yukarıda arz ve izah edilen sebeplerle;
Davamızın kabulüne, 300 günlük iddet süresi süresinin kaldırılmasına karar verilmesini arz ve talep ederiz.

İSİM SOYİSİM

İMZA

Sultan Dilara BARDİ

VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ DAVASI

BOŞANMA DİLEKÇESİ NASIL YAZILIR?

BOŞANMA DAVASI NE KADAR SÜRER?

BOŞANMADA EV EŞYALARININ PAYLAŞIMI

TERK NEDENİYLE BOŞANMA DAVASI

BOŞANMADA MAL PAYLAŞIMI DAVASI

Boşanma Davasında Çocuğun Velayeti Kime Verilir?

Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeniyle Boşanma Davası

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak Gerekli alanlar işaretlendi *

Yorum Yap