ŞİDDET NEDİR?

Evlilikte şiddet konusunu irdelemeden önce şiddetin ortaya çıkışı ve görünüm şekillerini tespit etmek önemlidir. Şiddet, bir toplumun sağlığını derinden etkileyen bir sorun olarak karşımıza çıkar. Birçok insanda, varoluşsal nedenlerden kaynaklanan güç gösterisi, maalesef başkalarına yönelik şiddetle ifade bulabilir. Fiziksel şiddet, şiddetin birçok formu arasında en yaygın olanıdır, çünkü bu tür saldırılar genellikle kaba kuvvetle gerçekleşir. Üzücü bir şekilde, ülkemizde birçok kadın, eşinin ya da ailesinin fiziksel şiddetine maruz kalmaktadır. Fiziksel şiddetin suç olduğu bir gerçek olmasına rağmen, mağdurlar genellikle bu durumu örtbas etme eğilimindedir. Bu durum, şiddetin toplumsal ve bireysel düzeyde ciddi sonuçlar doğurabilecek karmaşık bir sorun olduğunu vurgular.

ŞİDDETİN TÜRLERİ NELERDİR?

Evlilikte şiddetin belirli evreleri bulunur ve bu evreler geçtikçe, şiddetin derecesi, niteliği artar. Bunun sonucunda da cinayetler ya da diğer suçlar meydana gelir. Peki, evlilikte şiddet hangi şekillerde oluşabilir?

Psikolojik Şiddet:

Bu tür şiddet, fiziksel olmasa da etkileri derin olan bir türdür. Kişi, aşağılanma, onurunun kırılması ve utanç verici durumlarla karşı karşıya kalmak gibi psikolojik baskılara maruz kalabilir. Evlilikte şiddet olarak tanımladığımız durumun aslında en çok rastlanılan hali budur. Zira, taraflar fiziki olarak şiddet uygulamasa da birbirlerine karşı daimi surette psikolojik şiddet uygulamaktadırlar ve bu durum da fiziki bir müdahale olmadığı için çoğu zaman görmezden gelinmektedir.

Fiziksel Şiddet:

Eşin, fiziksel olarak saldırıya uğraması, yumruk, tokat ya da başka bir cisimle yaralanmaya çalışılması gibi eylemler fiziksel şiddetin örnekleridir.

Cinsel Şiddet:

Eşin fuhşa zorlanması, isteği olmadan zorla cinsel ilişkiye girmeye çalışılması, kürtaj yapmaya ya da yapmamaya zorlanması gibi eylemler cinsel şiddeti oluşturur.

Ekonomik Şiddet:

Eşin parasını izni olmadan almak, onu çalışmaya ya da çalışmamaya zorlamak, borçlandırmak gibi ekonomik baskılar evlilikte ekonomik şiddeti temsil eder.

Bu çeşitli şiddet türleri, evlilikteki ilişkileri derinden etkileyebilir ve maalesef genellikle ciddi sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle, şiddetin farkındalığını artırmak ve toplumsal destek sağlamak önemlidir.

EVLİLİKTE ŞİDDETE MARUZ KALAN KİŞİLER NE YAPMALIDIR VE NEREYE ŞİKAYET ETMELİDİR?

Evlilik birliğinin bozulmasına sebep olan evlilikte şiddet, insanlığın her döneminde dikkat çekmektedir. Ancak son dönemde bu tür olayların sık yaşanması, önleyici tedbirlerin alınmasını sağlamıştır. Evlilikte şiddete maruz kalan eş, bunu hangi kurumlara iletmelidir?

  1. Cumhuriyet Savcılığı,
  2. Baroların Kadın Danışma Merkezleri ve Adli Yardım Kuruluşları
  3. Kadın Sivil Toplum Kuruluşları
  4. Polis Merkezleri
  5. Jandarma Karakolları
  6. İl Sosyal Hizmet Müdürlükleri
  7. Sağlık Kuruluşları
  8. Alo 183

DARP RAPORU NASIL ALINIR?

Evlilikte şiddet sonucu vücudunda darp izi bulunan kişi doğrudan devlet hastanesine veya özel hastaneye gidip darp raporu alma talebinde bulunabileceği gibi, ilgili kolluk mercileri(polis veya jandarma) ya da savcılığa giderek yaşadığı darp olayına ilişkin olarak hastaneye sevki ile birlikte rapor tanzim edilmesini talep edebilir ve şikayette da bulunabilir. Darp raporu almak için izlenecek adımlar şu şekildedir:

  1. Hastaneye Başvuru:

Darp mağduru, vücudundaki darp izlerini belirleyen bir doktor raporu almak için ilk olarak bir hastaneye başvurmalıdır. Bu, genellikle acil serviste gerçekleşir.

  1. Doktor Muayenesi:

Hastaneye başvuran kişi, darp izlerinin belirlenmesi için bir doktor tarafından muayene edilir. Bu muayene sırasında oluşan yaralanmalar, vücut üzerindeki bölgeler ve bu yaralanmaların niteliği detaylı bir şekilde kaydedilir.

  1. Adli Rapor Talebi:

 Doktor, darp mağduruna adli rapor düzenleme ihtiyacı doğarsa, bu talepte bulunabilir. Adli rapor, darpın etkilerini tıbbi bir dille belirleyerek adli süreçte kullanılmak üzere hazırlanır.

  1. Kolluk veya Savcılığa Bildirim:

Darp mağduru, olayı polise veya jandarmaya bildirebilir ya da doğrudan savcılığa başvurabilir. Bu makamlar, darp raporunun düzenlenmesi için hastaneye sevk ederler.

  1. Adli Raporun Hazırlanması:

   Hastaneye sevk edilen mağdur, adli muayene sonucunda düzenlenen raporu alır. Bu rapor, darpın neden olduğu yaralanmaları, izleri ve tıbbi değerlendirmeleri içerir.

  1. Şikayet ve Hukuki Süreç:

Darp mağduru, polise veya savcılığa şikayette bulunabilir. Eğer dava açılacaksa, adli rapor mahkeme sürecinde delil olarak kullanılır.

UZAKLAŞTIRMA KARARI NEDİR, NASIL ALINIR?

Uzaklaştırma kararı, 6284 Sayılı Kanun’un Uygulama Yönetmeliği’nin 19. Maddesi tarafından tanımlanmış olup, şiddet mağduru ve şiddet uygulayanın aynı evde yaşadığı durumlarda alınan bir tedbirdir. Bu kararın temel amacı, mağdurun müşterek konutta kalmasını sağlamak ve evlilikte şiddet uygulayanın konuttan uzaklaştırılmasını içermektedir.

Pratikte, uzaklaştırma kararı, evlilikte şiddet uygulayanın mağdura şiddet tehdidinde bulunmaması, küçük düşürücü söz ve davranışlarda bulunmaması gibi önlemleri de içerebilir. Bu karar, evlilikte şiddet göreni bulunduğu yerde rahatsız edememe, iletişim araçlarıyla rahatsız etmeme, ayrıca yakınlara, tanıklara ve çocuklara yaklaşmama gibi tedbirleri de içerebilir.

Hakim, olayın özelliklerine göre, gerekli tedbirleri belirler ve uygulamaya koyar. Uzaklaştırma kararı, şiddetin önlenmesi ve mağdurun güvenliğini sağlamak amacıyla alınan etkili bir hukuki tedbirdir.

Uzaklaştırma kararı almak için şu adımları izleyebilirsiniz:

Başvuru: Nöbetçi Aile Mahkemesine başvuruda bulunun. Başvurunuzun kabul edilmesi için herhangi bir harç veya ücret ödemenize gerek yoktur.

Dilekçe: İlgili mahkemeye yazılı bir dilekçe sunun. Dilekçede yaşanan şiddet olayı veya şiddet tehdidi detaylı bir şekilde ifade edilmelidir.

İspat Mükellefiyeti Yoktur: Başvuran kişinin şiddetin varlığını veya tehlikesini ispat etmesi gerekmez. Ancak, şiddet mağduru olduğunu darp raporu veya diğer meşru yollarla ispat eden kişilere öncelik verilebilir.

Hakim Kararı: Mahkeme, başvuruyu inceledikten sonra uzaklaştırma kararı verebilir. Bu karar, şiddet gören veya şiddet tehdidi altında bulunan kişinin korunması amacıyla alınan etkili bir tedbirdir.

UZAKLAŞTIRMA KARARI NE KADAR SÜREDE ÇIKAR?

Yetkilendirilen ve atanan Aile Mahkemesi Hâkimi, ilgili makamlara uzaklaştırma talebinde bulunduktan sonra 1 ila 4 gün içinde uzaklaştırma kararı verecektir. Kolluk görevlisi bu kararı acil bir durum nedeniyle verirse gün içerisinde sonuca ulaşmak mümkündür. Ancak bu süre çeşitli nedenlerle uzatılabilir. Ancak, 6284 sayılı Kanunun 8 inci maddesi uyarınca karar, kanunun amacının gerçekleşmesini tehlikeye düşürecek şekilde geciktirilemez. Alınacak önlemler 6 aya kadar uzayabilir. Genellikle bu süre, askıya alma kararının ilgili kişiye bildirildiği veya açıklandığı tarihte başlar.

UZAKLAŞTIRMA KARARININ KAPSAMI

Mahkeme tarafından verilecek uzaklaştırma kararı, yalnızca evden uzaklaştırmadan ibaret değildir. Verilebilecek koruma tedbirleri arasında şunlar yer alabilir:

  1. Mağdura Karşı Hakaret ve Tehdit Yasağı Getirilmesi: Evlilikte şiddet uygulayanın şiddet mağduruna yönelik tehdit, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması.
  2. Evden Uzaklaştırma Kararı: Evlilikte şiddet uygulayanın ortak konuttan veya bulunduğu yerden derhal uzaklaştırılması ve müşterek konutun kişiye tahsis edilmesi.
  3. Adrese Yaklaşmama Kararı: Evlilikte şiddet uygulayanın korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve iş yerine yaklaşmaması.
  4. Çocuklara Yaklaşmama Kararı: Evlilikte şiddet uygulayanın çocuklarla ilgili kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılması, sınırlanması veya kaldırılması.
  5. Eşyalara Zarar Verme Yasağı: Evlilikte şiddet uygulayanın korunan kişinin eşyalarına ve ev eşyalarına zarar vermemesi.
  6. İletişim Kurma Yasağı: Evlilikte şiddet uygulayanın korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya başka şekillerde rahatsız etmemesi.
  7. Silah Bulundurma Yasağı: Evlilikte şiddet uygulayanın bulundurması veya taşıması kanunen izin verilen silahları kolluğa teslim etmesi.
  8. Alkol ve Uyuşturucu Kullanma Yasağı: Evlilikte şiddet uygulayanın korunan kişilerin bulundukları yerlerde alkol ya da uyuşturucu kullanmaması veya etkisi altında iken korunan kişilere yaklaşmaması.
  9. Sağlık Kuruluşuna Başvurma ve Tedavi Olma Zorunluluğu: Evlilikte şiddet uygulayanın bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması ve tedavi olması için karar.

Bu tedbirler, şiddet mağdurlarını korumak ve evlilikte şiddet uygulayanın mağdur üzerindeki etkisini azaltmak amacıyla alınabilir.

HAKİM TARAFINDAN VERİLECEK KORUYUCU TEDBİR KARARLARI

6284 Sayılı Ailenin Korunmasına ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’da sayılan koruyucu tedbirler;

  • İş yerinin değiştirilmesi
  • Kişinin evli olması halinde müşterek yerleşim yerinden ayrı yerleşim yerinin belirlenmesi
  • Tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması
  • Korunan kişi bakımından hayati tehlikenin bulunması ve bu tehlikenin önlenmesi için diğer tedbirlerin yeterli olmayacağının anlaşılması halinde kimlik ve ilgili diğer belge ve bilgilerinin değiştirilmesi

HAKİM TARAFINDAN VERİLECEK ÖNLEYİCİ TEDBİR KARARLARI

6284 Sayılı Ailenin Korunmasına ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’da sayılan önleyici tedbir kararları;

  • Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması
  • Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhal uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi
  • Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve iş yerine yaklaşmaması
  • Çocuklarla ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılması, kişisel ilişkinin sınırlanması ya da tümüyle kaldırılması
  • Gerekli görülmesi halinde korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin haller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmaması
  • Korunan kişinin şahsi eşyalarına ve ev eşyalarına zarar vermemesi
  • Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi
  • Bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahları kolluğa teslim etmesi
  • Silah taşıması zorunlu olan bir kamu görevi yerine getirse bile bu görevi nedeniyle zimmetinde bulunan silahı kurumuna teslim etmesi
  • Korunan kişilerin bulundukları yerlerde alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması ya da bu maddelerin etkisinde iken korunan kişilere ve bunların bulundukları yerlere yaklaşmaması, bağımlılığının olması hâlinde, hastaneye yatmak dahil, muayene ve tedavisinin sağlanması
  • Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması ve tedavisinin sağlanması

EVLİLİKTE ŞİDDETİN CEZASI NEDİR?

Evlilik birliği içerisinde şiddete maruz kalan eş, belirli kurum ve kuruluşlara şiddet ile ilgili şikayette bulunması gerekir. Bu şikayetten sonra önleyici tedbir kapsamında şiddet uygulayan kişi hakkında uzaklaştırma kararı verilir.

6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, pek çok farklı tedbiri içerisinde barındırmaktadır. Bu tedbirler aşağıdaki gibidir:

  • Mahkeme tarafından verilen tedbir kararı çiğnenmişse, bu durumda şiddeti uygulayan kişi hakkında 3 ile 10 gün arasında zorlama hapis cezası verilebilir.
  • Verilen cezaya rağmen tekrarlama devam ediyorsa, bu durumda 30 güne kadar zorlama hapis cezası verilebilmektedir.

Kurum ve kuruluşlara şiddet ile ilgili şikayette bulunduktan sonra şiddeti uygulayan kişi hakkında gerekli cezalar verilecektir. Ancak şikayette bulunulması gerekir.

AİLE İÇİ ŞİDDETİN CEZASI

Aile içi şiddet, sadece fiziksel şiddetle sınırlı olmayan; tehdit, baskı, kontrol, ekonomik veya cinsel zarar içeren bir dizi davranışı kapsar. Eşler arasında, aynı evde yaşayan akrabalar arasında veya ayrı evlerde yaşayan eşler arasında gerçekleşen bu tür davranışlar, aile içi şiddeti oluşturabilir. Evlilikte şiddet, kurbanların fiziksel, psikolojik veya ekonomik zarar görmesine neden olan her türlü olumsuz davranışı içerir.

Evlilikte şiddete karşı cezai hususlar ise 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenmiştir. Buna göre, evlilikte şiddet kapsamında;

  • Kasten veya tedbirsizlik sebebiyle yaralamak,
  • Eziyet,
  • Çocuk düşürtmek,
  • İzinsiz kısırlaştırmak,
  • Bir kişiyi zorla alıkoymak,
  • Çalışma özgürlüğünü engellemek,
  • Birden fazla evlilik,
  • Töre veya namus cinayetleri,
  • Kötü davranışta bulunma,
  • Destek ve bakım yükümlülüğüne uymama,
  • Hakaret etmek,
  • Tehdit etmek,
  • Cinsel taciz ve saldırı,
  • Bekaret kontrolü,
  • Fuhşa zorlamak,
  • Huzur bozmak,
  • Konut dokunulmazlığının ihlali,
  • Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması,

Hallerinde, ceza hukuku düzenlemeleri çerçevesinde öngörülen cezalar söz konusu olacaktır. Bu nedenle, aile içi şiddetin cezası nedir? Sorusu için tek bir yanıt vermek mümkün değildir.

Aile İçi Psikolojik Şiddetin Cezası

Aile içinde psikolojik şiddetin cezai yaptırımları, çoğunlukla koruyucu tedbirler ve uzaklaştırma kararları şeklinde ortaya çıkar. Mahkemeden talep edilebilecek önlemler arasında şunlar bulunmaktadır:

– Şiddet uygulayanın tehdit, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması,

– Ortak konuttan veya bulunduğu yerden derhal uzaklaştırılması ve korunan kişiye ayrı bir konut tahsis edilmesi,

– İletişim araçlarıyla veya başka yöntemlerle korunan kişiyi rahatsız etmemesi,

– Alkol veya uyuşturucu kullanmaması ya da kullanıyorsa, bu maddelerin etkisi altında iken korunan kişilere yaklaşmaması,

– Şiddet uygulayanın, ailenin geçimine katkı sağlayan bir kişi olduğu durumlarda, hakim tarafından nafakaya hükmedilmesi.

Bu tedbirler, aile içindeki psikolojik şiddeti önlemek ve mağduru korumak amacıyla alınabilir. Şiddet mağduru, bu tedbirleri talep edebilir ve hakim, durumu değerlendirerek gerekli önlemleri alabilir.

Sultan Dilara Bardi

Boşanma hukukuna ilişkin makale ve yayınlarımız için tıklayınız:

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak Gerekli alanlar işaretlendi *

Yorum Yap