İdare HukukuCeza HukukuDEVLET MEMURLUĞA ENGEL SUÇLAR

Memurluğa engel suçlar, mevzuatımızda açık bir şekilde sayılmıştır. İlgili kurumlar, memurluğa engel suçların kapsamını kanunları çerçevesinde daraltabileceği gibi genişletebilmektedir. Bu noktada memurluğa engel suçlar, memuriyet için gereken şartlardan birisi olduğu için idarece dikkate alınmaktadır.

Memurluk, kamu hizmeti içerisinde devlete bağlı olarak aylık ücrete tabi olarak çalışan meslek grubudur. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi olan memurlar gerek ilgili oldukları mevzuat açısından gerekse de memur olabilme şartları açısından birtakım farklılıklar göstermektedir. Ayrıca özel sektörden farklı olarak atanma usulüyle göreve başlarlar.

Özellikle 2024 memur maaşları ve memur alımı sayısı açıklandığından bu yana memurluk hakkında vatandaşlar birçok soruyu araştırma gereksinimi duymaktadır. Bu sorular, memur olma şartları, memurluğa engel suçlar gibi temel sorulardır. Aynı zamanda makalemizde de bu soruların üzerinde durulacaktır.

Memurluğa engel suçlar, 657 sayılı kanun kapsamında teker teker sayılmıştır. Fakat memur alımı yapacak olan kurum, kendi kanununun veya yönetmeliğinin el verdiği ölçüde bu kapsamı genişletebilir veya daraltabilir. Devlet Memurları Kanunu 48. Maddesine göre memur olabilmek için bazı suçlardan hüküm giyilmemiş olması gerekmektedir. Memurluğa engel suçlar, aşağıda daha ayrıntılı olarak açıklanacaktır.

İDARE HUKUKU AVUKATI İLETİŞİM

DEVLET MEMURU OLMANIN ŞARTLARI

Devlet memuru olabilmek için öncelikle memur olmak isteyen kişi, 657 sayılı DMK’nin koymuş olduğu genel ve özel şartları taşıyor olması gerekmektedir. Belirtmek gerekir ki ilgili kurumların kendi kanunu veya yönetmeliği varsa ve memur olma şartı ekleyen bir mevzuatsa memur olmak isteyen kişi, bu özel şarta da haiz olmalıdır. Genel memur olma şartları ise bütün kurumları bağlayıcıdır. Kanunda yer alan genel memuriyet şartları şunlardır;

  • Kişinin Türk vatandaşı olması,
  • Kişinin en az ortaokul mezunu olması (Özel şart ile üniversite diploması vb gibi şartlar olabilir).
  • Kişinin en az 18 yaşında olması gerekir. Fakat bir istisna olarak meslek veya okulunu bitirenler için 15 veya Türk Medeni Kanunu’na göre ergin sayılanlar da memur olabilir.
  • Devlet memuru olarak atanacak kişinin askerlik durumu, askerlik çağına gelmemiş olması, muvazzaf askerlik hizmetini yapmış olması, ertelenmiş olması veya yedek sınıfa geçirilmiş olması şeklinde olmalıdır.
  • Memur olarak atanacak kişinin, görevini yapmasına engel olacak bir akıl hastalığına sahip olmaması,
  • Kamu haklarından yasaklı olmaması,
  • Kasıtlı suçlardan 1 yıl ve daha uzun süreli hapis cezası almamış olması, (memurluğa engel suçlar)
  • Bazı suçlardan hüküm giymemiş olması gerekir.

Bu haller, memur olmanın genel şartlarıdır. Tekrar belirtmek gerekirse alım yapacak olan kurum, kendi kanunları veya yönetmeliği kapsamında özel şartlar düzenleyebilir. Bu düzenlemelerde memurluğa engel suçlar da daraltılıp genişletilebilir.

MEMURLUĞA ENGEL SUÇLAR

Devlet Memurları Kanunu 48. Maddesinde şu hükme yer vermiştir; “Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak. “Dolayısıyla memurluğa engel suçlar kabaca bunlardır demek yerinde olur.

Bununla birlikte hak mahrumiyeti süresi bitmiş veya affa uğramış dahi olsa kasten işlenen bir suçtan ötürü 1 yıl veya daha fazla süreyle hüküm giymiş kişiler ya da aşağıdaki suç kategorisinde yer alan memurluğa engel suçlardan birini işlemiş olan kişilerin memur olması yasaklanmıştır.

  1. Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar
    • Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak,
    • Devlete karşı savaşa tahrik etmek,
    • Yabancı devlet lehine asker toplamak,
    • Düşman olan devlete maddi ve mali yardım sağlamak,
  2. Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı İşlenen Suçlar
    • Anayasayı ihlal (TCK-309),
    • Silahlı Örgüt (TCK-314),
    • Silah Sağlama (TCK-315),
    • Cumhurbaşkanına Suikast ve Fiili Saldırı Suçu (TCK-310),
    • Hükümete karşı suç (TCK-312),
    • Yasama organına karşı suç (TCK-311),
    • Hükümete Karşı Silahlı İsyan Suçu (TCK-313)

Bu kategoride düzenlenen suçlar, her halükârda memurluğa engel suçlardır. Bununla birlikte bir de hüküm süresi ne olursa olsun, memur olmaya engel olan suçlar da vardır. Bu suçlar 657 sayılı kanunda m.48/A-5 içerisinde sayılmıştır. Bu suçlar;

Şeklinde mevzuatta memuriyete engel olan suçlar olarak düzenlenmiştir.

DEVLET MEMURU OLMAYA ENGEL OLMAYAN SUÇLAR

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48. maddesinde memurluğa engel suçlar sayılmıştır. Bu maddeye göre, kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkûm olmak, memurluğa engel teşkil eder. Fakat, bir yıl veya daha az süreli hapis cezasına mahkûmiyet, kasıtlı olarak işlenmiş olsa dahi, memurluğa engel değildir.

Ayrıca ilgili kanun hükmünde kasıtlı suçlar olarak belirtilmesinden ötürü, taksirli suçlardan kaynaklanan mahkumiyetlerin de memurluğa engel teşkil etmediği anlaşılmaktadır. Devlet Personel Başkanlığı’nın 23/6/2016 tarihli Kararında da taksirle işlenen suçlar nedeniyle verilen mahkumiyetlerin memur olarak atanmaya engel teşkil etmediği mütalaa edilmiştir. Bu noktada memurluğa engel suçlarda önemli olan kıstas kasttır.

KESİNLEŞMEMİŞ MAHKÛMİYET KARARININ DEVLET MEMURU OLMADAKİ DURUMU

Anayasamızda yer alan çekirdek haklardan birisi “masumiyet karinesidir.” Masumiyet karinesi, bir diğer adıyla suçsuzluk ilkesi, kişinin aleyhine isnat edilen suçu işlediği kesin olana dek yükümlü sıfatıyla değerlendirilemeyeceğini ifade eder. Buna göre, bir kimse hakkında kesinleşmemiş bir mahkûmiyet kararı, hüküm kesinleşinceye dek sonuç doğurmaz. Kişi tutuklu yargılanıyor dahi olsa kesinleşmemiş mahkûmiyet kararı, kişinin hak mahrumiyeti yaşatacak olan tedbirlerin vücut bulması için yeterli değildir. Zira kişinin henüz isnat edilen suçu işlediğine dair kesinlik yoktur.

Buna göre, kesinleşmemiş mahkûmiyet kararı, memurluğa engel suç teşkil etmez. Bununla birlikte daha önce memur olup sonrasında hakkında kesinleşmemiş mahkûmiyet kararı çıkarılan bir kimsenin memuriyeti de bu bağlamda sona ermeyecektir.

ADLİ PARA CEZASININ DEVLET MEMURU OLMAYA ETKİSİ

Adli para cezası, esasında hükümlünün, mahkeme tarafından devlet hazinesine kanunda belirtilen miktarlar ölçüsünde ödemesine karar verilmesidir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümlerine göre adli para cezası veya adli para cezasına çevrilmiş hapis cezaları memuriyete engel teşkil etmez. Fakat adli para cezasına çevrilen hapis cezasının, kasten işlenmiş bir suçtan ya da kanunda özellikle ceza alınması durumunda memuriyete hiçbir şekilde alım yapılamayacağı belirtilen suçlar ile ilgili olarak verilmiş bir ceza olmaması gerekmektedir. Zira kanunda özellikle sayılmış olan suçlar bakımından cezanın türü ve miktarı belirtilmemiştir. Yalnızca ilgili suçlardan “hükümlü olmak” şeklinde bir düzenleme getirilmiştir. Dolayısıyla 657 sayılı kanun kapsamında sayılan suçlar bakımından cezanın paraya çevrilmiş olup olmamasının bir özelliği yoktur. O halde bu durum da memurluğa engel suçlar kategorisinde değerlendirilecektir.

Buna ilişkin Personel Daire Başkanlığı 2017 tarihinde konuya dair görüşlerini net şekilde koymuştur. Bunlar;

  • “Verilen hapis cezası adli para cezasına çevrilmiş, memnu hakların iadesi kararı alınmış ve adli sicil kaydı silinmiş olsa dahi, işlenen suç 657 sayılı Kanunun 48/A-5 inci maddesinde sayılan nitelikli suçlar arasında yer alması halinde kişi memur olarak atanamaz.”
  • “İşlenen suçun, 657 sayılı Kanunun 48/A-5 inci maddesinde sayılan nitelikli suçlar arasında yer almaması, ancak, adli para cezasına çevrilen hapis cezasının bir yıl olması halinde, hakkında memnu hakların iadesi (yasaklanmış hakların geri verilmesi) kararı alınması kaydıyla kişi memur olarak atanabilir.”
  • “İşlenen suçun, 657 sayılı Kanunun 48/A-5 inci maddesinde sayılan nitelikli suçlar arasında yer almaması ve adli para cezasına çevrilen hapis cezasının bir yıldan az olması halinde kişi memur olarak atanabilir.

Şeklindedir.

HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİYE BIRAKILMASININ DEVLET MEMURU OLMAYA ETKİSİ

Memurluğa engel suçlar araştırılırken çoğu memur adayının aklını kurcalayan durum da HAGB kararlarıdır. Hükmün açıklanmasının geriye bırakılması, sanık hakkında verilen cezanın, denetim süresi içerisinde kasten bir suç işlenmemesi ve yükümlülüklere uygun davranılması halinde ortadan kaldırılması ve davanın düşmesine yol açan bir cezanın bireyselleştirilmesi kurumudur. Suçun cezasının 2 yıl veya altında olması halinde “HAGB” kararı verilmesi mümkündür.

Bu kurum, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu 231/5 maddesinde düzenlenmektedir. “Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmamasını ifade eder.” Şeklindedir. HAGB kararının verilmesi halinde sanık, 5 yıl süreyle bir denetime tabi tutulur. Bu süre içinde sanık hakkında 1 yılı aşmamak koşuluyla denetimli serbestlik tedbiri de uygulanabilir. En fazla 1 yıl olabilecek olan bu denetimli serbestlik tedbiri süresince kasten yeni bir suç işlenmediği ve tedbirin yükümlülüklerine uygun davranıldığı takdirde HAGB çerçevesinde geri bırakılan hüküm ortadan kalkar, yargılama düşürülür.

Dolayısıyla HAGB, kişinin 5 yıl boyunca kasten bir suç işlememesi koşuluyla ceza ve cezaya ilişkin birtakım tedbirlerin vücut bulmasını engeller. Bu tedbirlerden biri olan devlet memurluğuna atanamama tedbiri de bu bağlamda hayata geçirilmez. Suçun türünün bir önemi yoktur. HAGB kararı, kişinin devlet memurluğuna atanmasına engel teşkil etmez. Bununla birlikte hakkında HAGB kararı verilen kişinin memuriyete atanması için denetimli serbestlik süresinin bitmesine de gerek yoktur. Kişi denetimli serbest olsa dahi memuriyete atanabilecektir. Kısacası HAGB, memurluğa engel suçlar kategorisinde değerlendirilmeyecektir.

CEZANIN ERTELENMESİ KARARININ DEVLET MEMURU OLMAYA ETKİSİ

Yargılanan kişinin suçlu olduğu ispat edildiği taktirde hüküm kurulur, hapis cezası verilir. Fakat hapis cezasının cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesi halinde, erteleme kararı verilebilir. Bu karar, hâkim tarafından hükmedilen hapis cezasının 2 yıl ve daha az süreyi gerektirmesi halinde verilebilir. Fakat hüküm bir kere baştan kurulmuştur. Bu nedenle hak mahrumiyetleri gündeme bazı durumlarda gelebilir.

  • Kişi aleyhine hükmedilen ve daha sonra ertelenen hapis cezasının 1 yıl ve daha uzun süreli olması halinde kişinin devlet memuru olması mümkün değildir.
  • Hapis cezasının bir senenin altında olup ertelenmesine hükmedilmesi sonucunda hüküm verilen suç tipi kesin olarak memuriyete engel olarak sayılan suçlardan değil ise kişi memur olabilir.
  • Hapis cezasının ertelenmesine konu edilen suç Devlet Memurları Kanunu’nda sayılan memurluğa engel suçlardan ise kişi memuriyete

ADLİ SİCİL KAYDININ DEVLET MEMURU OLMAYA ETKİSİ

Adli sicil kaydı, devlet memurluğu için önemli bir kriterdir. Adli sicil kaydında ciddi suçlar bulunan (özellikle 657 sayılı kanunda yer alan suçlar bakımından) veya kötü sicili olan kişiler, devlet memuru olarak atanmakta veya mevcut memuriyetlerini sürdürmekte zorluk yaşayabilirler. Bu sebeple memur adaylarının adli sicil kayıtlarını kontrol etmeleri, sicile işli suçların memurluğa engel suçlar kategorisinde olup olmadığının kontrol edilmesi gerekmektedir.

DEVLET MEMURLUĞA ENGEL SUÇLAR

DEVLET MEMURU OLMAYA ENGEL DİSİPLİNSİZLİKLER

Devlet Memurlarının disiplinsiz davranışları, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu 125. Maddesinde düzenlenmektedir. Disiplinsizlikler karşısında birtakım disiplin cezaları uygulanır. Belirtmek gerekir ki disiplinsizlik, Türk Ceza Kanunu kapsamında sayılan bir suç değil, kanun içerisinde yer alan özel bir hükümdür.

Disiplinsiz davranışları olan memur hakkında bazı disiplin cezaları öngörülmüştür. Temelde 5 farklı yaptırım vardır. Bunlar sırasıyla uyarma, kınama, aylık maaştan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve memuriyetten çıkarma şeklindedir. Bu cezalar uygulamada ve kanunda yazıldığı gibi aşağıdaki şekillerde gerçekleşir;

  • Uyarma: Memura, görevinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir.
  • Kınama: Memura, görevinde ve davranışlarında kusurlu olduğunun yazı ile bildirilmesidir.
  • Aylıktan Kesme: Memurun, brüt aylığından 1/30- 1/8 arasında kesinti yapılmasıdır.
  • Kademe İlerlemesinin Durdurulması: Fiilin ağırlık derecesine göre memurun, bulunduğu kademede ilerlemesinin 1- 3 yıl durdurulmasıdır.
  • Memuriyetten Çıkarma: Bir daha Devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarmaktır.

 Yukarıda sayılan yaptırımlardan konumuz olan memuriyetten çıkarma yaptırımı olan E bendi ilk sırada açıklanacaktır. Zira konu bütünlüğünün sağlanması açısından ilk olarak E bendinin okunması daha uygun düşmektedir.

Memuriyetten çıkarma sebepleri, 657 sayılı kanunun 125/E bendi ve devamında düzenlenmektedir. Bunlar sırasıyla;

  1. İdeolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükün ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, kamu hizmetlerinin yürütülmesini engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek veya yardımda bulunmak,
  2. Yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek,
  3.  Siyasi partiye girmek,
  4. Özürsüz olarak bir yılda toplam 20 gün göreve gelmemek,
  5.  Savaş, olağanüstü hâl veya genel afetlere ilişkin konularda amirlerin verdiği görev veya emirleri yapmamak,
  6. Amirlerine, maiyetindekilere ve iş sahiplerine fiili tecavüzde bulunmak,
  7. Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak,
  8. Yetki almadan gizli bilgileri açıklamak,
  9. Siyasi ve ideolojik eylemlerden arananları görev mahallinde gizlemek,
  10. Yurt dışında Devletin itibarını düşürecek veya görev haysiyetini zedeleyecek tutum ve davranışlarda bulunmak,
  11. 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanuna aykırı fiilleri işlemek.
  12. Terör örgütleriyle eylem birliği içerisinde olmak, bu örgütlere yardım etmek, kamu imkân ve kaynaklarını bu örgütleri desteklemeye yönelik kullanmak ya da kullandırmak, bu örgütlerin propagandasını yapmak.

A- Uyarma yaptırımı, diğer yaptırımlara göre daha hafiftir. Dolayısıyla daha hafif olan disiplinsizlikler karşısında verilebilir. Bunlar da 125/A bendi ve devamında sayılır.

  1. Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmî belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kayıtsızlık göstermek veya düzensiz davranmak,
  2. Özürsüz veya izinsiz olarak göreve geç gelmek, erken ayrılmak, görev mahallini terketmek,
  3. Kurumca belirlenen tasurruf tedbirlerine riayet etmemek,
  4. Usulsüz müracaat veya şikâyette bulunmak,
  5. Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışta bulunmak,
  6. Görevine veya iş sahiplerine karşı kayıtsızlık göstermek veya ilgisiz kalmak,
  7. Belirlenen kılık ve kıyafet hükümlerine aykırı davranmak,
  8. Görevin iş birliği içinde yapılması ilkesine aykırı davranışlarda bulunmak.

B- Kınama yaptırımı, memurun kusurlu olduğunun yazılı bildirimidir. Aşağıdaki hallerde bu yönteme gidilir;

  1. Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kusurlu davranmak,
  2. Eşlerinin, reşit olmayan veya mahcur olan çocuklarının kazanç getiren sürekli faaliyetlerini belirlenen sürede kurumuna bildirmemek,
  3. Görev sırasında amire hal ve hareketi ile saygısız davranmak,
  4. Hizmet dışında Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak,
  5. Devlete ait resmi araç, gereç ve benzeri eşyayı özel işlerinde kullanmak,
  6. Devlete ait resmî belge, araç, gereç ve benzeri eşyayı kaybetmek,
  7. İş arkadaşlarına, maiyetindeki personele ve iş sahiplerine kötü muamelede bulunmak,
  8. İş arkadaşlarına ve iş sahiplerine söz veya hareketle sataşmak,
  9. Görev mahallinde genel ahlak ve edep dışı davranışlarda bulunmak ve bu tür yazı yazmak, işaret, resim ve benzeri şekiller çizmek ve yapmak,
  10. Verilen emirlere itiraz etmek,
  11. Borçlarını kasten ödemeyerek hakkında yasal yollara başvurulmasına neden olmak,
  12. Kurumların huzur, sükün ve çalışma düzenini bozmak.
  13. Yetkili olmadığı halde basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç vermek.

C- Aylıktan Kesme: Memurun aylık maaşının, disiplinsizliğin ağırlığına göre 1/30 ila 1/8’inin kesilmesi durumudur. Aşağıdaki hallerde verilir;

  1. Kasıtlı olarak; verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek, görevle ilgili resmî belge, araç ve gereçleri korumamak, bakımını yapmamak, hor kullanmak,
  2. Özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek,
  3. Devlete ait resmî belge, araç, gereç ve benzerlerini özel menfaat sağlamak için kullanmak,
  4. Görevle ilgili konularda yükümlü olduğu kişilere yalan ve yanlış beyanda bulunmak,
  5. Görev sırasında amirine sözle saygısızlık etmek,
  6. Görev yeri sınırları içerisinde herhangi bir yerin toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz olarak kullanılmasına yardımcı olmak,
  7. Hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak,

D- Kademe İlerlemesinin Durması: Memurun işlemiş olduğu fiilin ağırlığına göre terfi almasının 1-3 yıl engellenmesi yaptırımıdır. Aşağıdaki hallerde gündeme gelir;

  1. Göreve sarhoş gelmek, görev yerinde alkollü içki içmek,
  2. Özürsüz ve kesintisiz 3- 9 gün göreve gelmemek,
  3. Görevi ile ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak,
  4. Amirine veya maiyetindekilere karşı küçük düşürücü veya aşağılayıcı fiil ve hareketler yapmak,
  5. Görev yeri sınırları içinde herhangi bir yeri toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz kullanmak veya kullandırmak,
  6. Gerçeğe aykırı rapor ve belge düzenlemek,
  7. Ticaret yapmak veya Devlet memurlarına yasaklanan diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunmak,
  8. Görevin yerine getirilmesinde dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ayrımı yapmak, kişilerin yarar veya zararını hedef tutan davranışlarda bulunmak,
  9.  Belirlenen durum ve sürelerde mal bildiriminde bulunmamak,
  10. Açıklanması yasaklanan bilgileri açıklamak,
  11. Amirine, maiyetindekilere, iş arkadaşları veya iş sahiplerine hakarette bulunmak veya bunları tehdit etmek,
  12. Diplomatik statüsünden yararlanmak suretiyle yurt dışında, haklı bir sebep göstermeksizin ödeme kabiliyetinin üstünde borçlanmak ve borçlarını ödemedeki tutum ve davranışlarıyla Devlet itibarını zedelemek veya zorunlu bir sebebe dayanmaksızın borcunu ödemeden yurda dönmek,
  13. Verilen görev ve emirleri kasten yapmamak,
  14. Herhangi bir siyasi parti yararına veya zararına fiilen faaliyette bulunmak.

Ahmet Eren Solmaz

DEVLET MEMURLARI DİSİPLİN CEZALARI VE SÜRECİ-2024

DEVLET MEMURLUĞUNDAN ÇIKARMA CEZASI-2024

UYARMA CEZASI NEDİR?

DEVLET MEMURLARI KINAMA CEZASI

DEVLET MEMURLARI AYLIKTAN KESME CEZASI

DEVLET MEMURLUĞUNDAN ÇIKARMA CEZASININ İPTALİNE İLİŞKİN EMSAL YARGI KARARLARI

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak Gerekli alanlar işaretlendi *

Yorum Yap