Aile HukukuANLAŞMALI BOŞANMA DAVASI

Anlaşmalı boşanma davası, tarafların boşanma konusunda hemfikir olduğu, herhangi bir çekişmenin olmadığı tek duruşmada biten boşanma türüdür.

Boşanmak isteyenlere mevzuatımız iki farklı boşanma davası türü sunmaktadır. Bunlar, çekişmeli boşanma ve anlaşmalı boşanma davasıdır. Çekişmeli boşanma davası, tarafların boşanma ve boşanmanın sonuçları hakkında uzlaşma sağlayamaması durumunda görülmekte olup anlaşmalı boşanmada ise taraflar boşanma ve boşanmanın sonuçlarında mutabakata vararak evliliği sonlandırmaktadır.

Anlaşmalı boşanma davası, mevzuatımızda Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenmiştir. İlgili maddenin fıkrası “ Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir.

Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Bu hâlde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.” hükmünü ihtiva etmektedir. Maddedeki düzenlemede de görüleceği üzere anlaşmalı boşanmanın belli başlı şartları vardır. Bu şartların varlığı halinde taraflar anlaşmalı boşanma davası açma yoluna gidebilecektir. Anlaşmalı boşanma davası hakkında daha detaylı bilgi için Harbiye Hukuk Bürosu’nun uzman boşanma avukatları ile buraya tıklayarak irtibata geçebilir, makalemizin devamını okuyabilirsiniz.

BOŞANMA AVUKATI İLETİŞİM

İÇİNDEKİLER

ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASI NEDİR?

Evlilik en az bir yıl sürmüşse eşlerin birlik­te başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin bizzat tarafları dinleyerek iradelerini serbestçe açıkladığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edi­lecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaat­lerini nazara alarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu deği­şikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. Bu şekilde yürütülen boşanma davasına anlaşmalı boşanma davası denir.

TMK’nın 166/3 maddesine göre anlaşmalı boşanmaya karar verilebilmesi için aşağıdaki şartların gerçekleşmiş olması gerekir:

  1. Evlilik en az bir yıl sürmüş olmalı
  2. Tarafların birlikte boşanma davası açmaları veya birinin TMK’nın 166. Maddesine göre açtığı boşanma davasını diğer eşin kabul etmiş olması
  3. Yargıcın tarafları bizzat dinlemesi ve iradelerinin serbestçe açıklandığı­na kanaat getirmesi
  4. Tarafların boşanmanın mali sonuçları ve çocukların durumu hakkında da anlaşmaları
  5. Yargıcın eşleri mahkeme huzurunda bizzat dinlemesi ve iradelerinin tam bir özgürlükçü ortamda hiçbir etki altında kalmadan açıklandığının saptaması, tarafla­rın boşanmanın mali sonuçlan ve çocukların durumu hakkında anlaşmış olmaları ve yargıcın taraflarca sunulan anlaşmalı boşanma protokolünü uygun bulması gerekir.

ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASI ŞARTLARI

Anlaşmalı Boşanma Davasının Şartları Nedir?

Evlilik en az bir yıl sürmüş olmalıdır

TMK 166/ 3.’e göre anlaşmalı boşanma davası açabilmek için resmi nikahın yapıldığı tarihten boşanma davasının açıldığı tarihe kadar bir yıl geçmiş olması gerekir. Eşlerin bu bir yıl içinde ortak yaşam kurup kurmadıklarının bir önemi yoktur. Eşler hiç birlikte yaşamamış olsalar bile bir yıl geçmişse anlaşmalı boşanma da­vası açılabilmektedir. Boşanma davası bir yıl geçmeden açılmışsa Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin etkin görüşüne göre davanın reddi yoluna gidilmemeli, taraflardan varsa delil ve tanıklarını bildirmeleri istenmeli bildirdikleri taktirde delilleri toplanmalı, tanıkları dinlenmeli TMK’nın 166./1-2-4. maddelerinin koşullarının oluşup oluşmadığı takdir edilip sonucuna göre bir karar verilmelidir.

Yargıç davanın evlenme tarihinden itibaren bir yıl geçtikten sonra açılıp açılma­dığını kendiliğinden göz önünde tutmak zorundadır. Bir yıllık süre “hak doğurucu bir süredir”. Davaya bakan yargıç hak düşürücü sürelerde olduğu gibi, hak doğuru­cu süreleri de kendiliğinden (resen) göz önünde tutmak ve dava bir yıl geçmeden açılmışsa anlaşmalı boşanma koşullarının oluşmadığını saptamakla görevlidir.

Anlaşmalı boşanma davasının eşler tarafından ya birlikte açılması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi gerekir

TMK’nın 166/3 maddesinde ifade edilen “eşlerin birlikte başvurmalarını” eş­lerin anlaşmalı boşanma davasını birlikte açmaları olarak anlamak gerekir. Bu du­rumda eşler hem davacı hem de davalı konumunda olacaklardır. Eşler birlikte dava açmışlarsa, birinin davadan feragat etmesi halinde diğer eşin davası derdest kalacak­tır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu bir kararında “davalının karşılık davası olmadığı­na göre tarafların birlikte başvurduklarım kabul etmek olanaklı değildir. Taraf­ların birlikte başvurmalarını yazılı usule tabi yargılamada, birlikte dava olarak nite­lemek ve davalının davacı sıfatını kabul etmek usul hükümleriyle bağdaşmayacağı­na” karar vermiştir.

Yargıcın tarafları bizzat dinlemesi ve tarafların iradelerinin serbestçe açıklandığı­na kanaat getirmesi

Anlaşmalı boşanma davasında tarafların davaya katılmaları zorunludur. Bu zorunluluğun sebebi eşlerin, anlaşmalı boşanma protokolü içerisinde verdikleri beyanları hâkimin teyit etmesi gerekliliğidir. Dayanağı olan TMK’nın 166 / 3 maddesine göre anlaşmalı boşanma davalarında Yargıcın tarafları mahkeme huzurunda bizzat dinlemesi gerektiği belirtilmiştir. Vekille takip edilen davalarda dahi ve davacı ya da davalılar dinlenmemişse anlaş­malı boşanmaya karar verilemez.

Özellikle yurt dışında olan davacının bizzat din­lenmesi zor olduğundan davalının davayı kabulü ve davacı vekilinin beyanı ile karar verildiği görülmektedir. Kanun tarafların bizzat dinlenmesini öngördüğüne göre vekilin beyanıyla anlaşmalı boşanmaya karar verilemez. Avukatın vekâletna­mesinde özel yetkisinin olması sonuca etkili değildir. Hatta davacının da bulundu­ğu duruşmada vekilinin beyanı alındığı halde davacının imzalı beyanı alınmamışsa anlaşmalı boşanmaya karar verilemez. Yargıtay bir kararında davalının cevap di­lekçesini tekrar etmesinin bizzat dinlenmesi anlamına gelmediğine karar vermiştir.

Tarafların boşanmanın mali sonuçları ve çocukların durumu hakkında da anlaşmaları yani anlaşma protokolü oluşturmaları gerekir

Anlaşmalı boşanma davasında boşanmaya karar verilebilmesi için tarafların boşanmanın mali so­nuçları ve çocukların durumu hakkında anlaşma protokolünü mahkemeye sunmala­rı veya duruşma tutanağına yazdırıp imzalamaları gerekir. Tarafların herhangi bir konuda dahi anlaşamamış olmaları halinde anlaşmalı boşanma kararı verilemez.

  • Boşanmanın Mali Sonuçlarında Anlaşma:

Yargıtay 2. Hukuk Dairesine göre anlaşmalı boşanmaya karar verilebilmesi için boşanmanın mali sonuçları hakkında taraflarca hazırlanacak anlaşmanın mahkemeye sunulması veya duruşma tutanağına yazılması gerekir. Böyle bir anlaşma mahkemeye bildirilmedikçe yargı­lamaya devam olunması olanaklı değildir. Çünkü kanun koyucu bu hüküm ile evlilik birliğinin onarılmaz bir biçimde yara almasını ve boşanabilmek için her şeyi göze almalarını önlemek istemiştir.

Bir anlamda, kendi yararlarını ve çocukların çıkarlarını düşünemeyecek duruma gelen eşlerin böyle bir anlaşma ile gelecekte daha sağlıksız, mantıksız ve adil olmayan şartların meydana gelmesine engel ol­muştur. Zaten eşlerin anlaşmasına dayalı boşanmalarda bir bakıma iki davacı ve iki davalı vardır. İki taraf da bir an önce boşanmayı sağlayabilmek ve bu yükten kurtu­labilmek için kendi geleceğini tehlikeye atabilir, sözgelimi davacı bütün mal varlı­ğını bırakmaya razı olabilir.

TMK’nın 166/3 maddesinin öngördüğü temel ilke ve bu gibi durumda hâkimin görevi, gerekli müdahalede bulunmak ve tarafların yararı ile çocukların korunması açısından mantıklı ve hakkaniyete uygun mali şart­ları belirleyerek kalıcı bir dengeyi gerçekleştirmektir. Mali projenin mahkemeye sunulması kaçınılmazdır. Çünkü, eşlerin eksiksiz tüm mal varlığı bilinmedikçe, taşınır ve taşınmaz malların ayrıntılı bir dökümü yapılmadıkça tarafların teklifleri­nin ne derecede adil ve hakkaniyete uygun olduğunun belirlenmesi mümkün de­ğildir. Kamu düzenine yönelik olarak hâkime doğrudan araştırma ve karar verme yetkisi tanıyan bu hükmün, mahkemelerce gerektiği gibi kullanılmaması halinde mal varlığını mahkemeden, hatta bütün bir evlilik boyunca diğerinden gizleyen kötü niyetli eşe hukuki himaye sağlanmış olup, iyi niyetli eş açısından gelecekte çok ciddi ve önemli sakıncalar doğar.

  • Çocukların Durumu Hakkında Anlaşma:

Kural olarak eşlerin anlaşmalı boşanma çerçevesinde çocukların velayetini, kişi­sel ilişkinin süre ve şeklini serbestçe düzenleme hakları vardır. Velayet, kamu düzenini ilgilendirdiğinden yargıç anlaşmalı boşanma projesini kamu düzenini ilgi­lendiren noktalarda denetlemekle görevlidir. Bu durum çocukların vela­yeti ve çocuklarla kişisel ilişki kurulması halinde de kapsar. Eşler çocukların velaye­ti ve velayet verilmeyen eşin çocuklarla kişisel ilişki kurması konusunda anlaşmış olsalar bile hâkim tarafından bu anlaşmanın uygun bulması gerekir.

Gerek velayet gerekse kişisel ilişki hakkında anlaşma yapılırken öncelikle çocukların çıkarlarının göz önünde tutulması zorunludur. Taraflar velayet konusunda anlaşmış olsalar bile, çocuğun çıkarı yargılama sırasında davaya bakan yargıç tarafından yeterli ölçüde denetlenmemişse Yargıtay incelemesinde bu konu denetlenmektedir. Yargıtay 2.H.D.” anlaşmalı boşanma koşullarının oluşması için taraflar arasında velayet gibi konularda yapılan anlaşmanın kabul edilebilir nitelikte olması gerekir. Beş aylık müşterek çocuk anne bakım ve şefkatine muhtaç­tır. Anne sütünden yeteri kadar yararlandırılması gerekir”, dedikten sonra “Çocu­ğun sağlığı için gerekli olan anne sütünden ve şefkatinden yoksun bırakılmasına ilişkin anlaşmanın kabulünün olası olmadığına” karar vermiştir.

Eşlerin velayet verilmeyen tarafla çocuk arasındaki kişisel ilişki konusunda da anlaşmaları gerekir. Kişisel ilişki görüşmenin zamanı, şekli ve süresi de dahil olmak üzere anlaşma projesinde açıklanmalı eşler her konuda olduğu gibi bu konularda da tam bir anlaşma sağlamalıdır. Kişisel ilişkinin çocuğun sağlığını, beslenmesini ve eğitimini aksatmayacak şekilde olması gerekir. Hâkim çocuk açısından zararlı olabi­lecek bir kişisel ilişkiye olanak vermemekle görevlidir. Kişisel ilişkinin velayet hak­kını kullanmaya engel olmayacak şekilde düzenlenmiş olması gerekir.

Yargıç anlaşmalı boşanmaya dair düzenlemede tarafların ve çocukların çıkarla­rına uygun bulmadığı konularda değişiklik yapma hakkına sahiptir. Yargıç yaptığı değişiklikleri taraflara bildirmek ve değişiklikler taraflarca da kabul edilirse anlaş­malı boşanmaya karar vermek durumundadır. Yargıç tarafından yapılan değişiklikler taraflardan biri tarafından bile kabul edilmezse davaya TMK’nın 166. Mad­desinin diğer fıkralarına göre devam edip tarafların delilleri toplandıktan sonra hasıl olacak sonuca göre karar vermek gerekir.

Yargıç anlaşmalı boşanmaya dair protokolü veya duruşmada sözlü olarak ifade edilen anlaşma koşullarını hem kısa karara hem de gerekçeli kararın hüküm kısmına olduğu gibi yazmalıdır. Bu halde hem kısa kararda neye karar ve­rildiğinin anlaşılmasına hem de kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki oluş­maması sonucunu doğuracaktır.

ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASI NASIL AÇILIR?

Anlaşmalı boşanma davası, tarafların en kısa süre içerisinde boşanmalarına olanak sağlayan boşanma şeklidir. Taraflar eğer ki tüm bu hususları sağlamaktaysa anlaşmalı protokolü ve bir dava dilekçesiyle adliyelerdeki tevzi bürosuna başvurarak bu davayı açabilmektedirler. Buradaki memurlar taraflardan kimliklerini istemekte, dava masrafları ve harç talep etmektedirler. Harç yatırılmasına müteakip anlaşmalı boşanma davasının tevzi olduğu mahkeme tenkis zaptı ya da diğer bir ifadeyle tensip tutanağı denilen bir tutanak hazırlar. Ve böylece duruşma günü tayin edilerek mahkemenin yapılacağı uygun gün de belirlenmiş olur. Duruşma günü gelene kadar taraflar tarafından hazırlanmış ve imzalanmış olan anlaşma protokolünün aslının mahkemeye sunulması da gerekmektedir.

ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASINI KİM AÇABİLİR?

Boşanmak isteyen eşler yalnızca bu davayı açabilir. Ya da eşlerden biri tarafından açılmış olan bu dava diğer eş tarafından da kabul edilmiş olunarak bu davanın açılması söz konusu olabilir. Ancak unutulmaması gereken nokta davayı açan eşin daha avantajlı konumda olamayacağıdır. Yani eşlerden biri davayı ilk ben açtım diyerek avantajlı olduğunu iddia edemez. Bunun dışında, eşler dışında 3.kişilerin ise örneğin mirasçıların ve alacaklıların anlaşmalı boşanma davası açmaya hakları ve yetkileri yoktur.

ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASI NEREDE AÇILIR?

Genel kural olarak anlaşmalı boşanma davası için yetkili olan mahkeme eşlerden birinin yerleşim yeri mahkemesi veya eşlerin son 6 aydır birlikte oturdukları yer aile mahkemesidir. Ancak, anlaşmalı boşanma davası için herhangi bir yerdeki Aile Mahkemesi’ne başvurulması davanın açılması bakımından yeterlidir. Spesifik bir yer bu dava türü açısından aslında belirlenmemiştir. Dolayısı ile eşlerin anlaşarak Türkiye’de herhangi bir aile mahkemesine başvurarak da anlaşmalı boşanma davasının açılması söz konusu olabilecektir.

ANLAŞMALI BOŞANMA İÇİN GEREKLİ EVRAKLAR

  1. Öncelikle boşanmak isteyen taraflar boşanmak istediklerini gösteren bir dilekçe hazırlamakla yükümlüdürler. Bu dilekçeyi davacı hazırlar ve altına da kendi imzasını atar. Söz konusu dilekçenin 2 örneği olması da zorunludur.
  2. Bunun yanında eğer taraflar bir avukatla bu davayı sürdürmeyeceklerse dava dosyasına kimlik fotokopisi de eklenmelidir. Aksi durumda, yani davayı bir avukatla sürdüreceklerse avukatın davaya müdahil olabilmesi için noterden vekaletname alınması da gerekmektedir.
  3. Bu dilekçeye ek olarak bir anlaşma protokolü de düzenlenmelidir.  Anlaşmalı protokolde tarafların imzalarına yer verilmeli ve bu imzanın ıslak imzalı olarak atılması gerekmektedir.
  4. Ayrıca, 1 adet dava dosyası,1 adet pul ve dava harcını ödendiğine dair alınmış olan belgenin de eklenmesi zorunludur.

Tüm bunların yanında, mal paylaşımı ya da devir işlemi varsa bunu gösteren belgeler, eğer ki tarafların bu evlilik birliğinden çocuk ya da çocukları varsa bu çocuklara ait kimlik belgeleri de eklenmelidir. Son olarak protokolde ev, araba ya da diğer taşınmazlarla ilgili hususlardan bahsedilmişse bunlara ait resmî belgelerin de sunulması gerekmektedir.

BOŞANMAK İÇİN GEREKLİ EVRAKLAR-2024

ANLAŞMALI BOŞANMA DİLEKÇESİ NASIL YAZILIR?

Açılacak davanın temelini hazırlanacak boşanma dilekçesi oluşturur. Boşanma zor bir süreçtir ve bu sürecin mutlaka hukuki altyapısının doğru bir şekilde oluşturulması gerekir. Bu noktada anlaşmalı boşanma dilekçesi hazırlarken dikkat edilmesi gereken birtakım hususlar vardır. Anlaşmalı boşanma dava dilekçesinde davacı ve davalı eşlerin ad ve soyadları, TC kimlik numaraları yer almalı ve dilekçede eşlerin anlaşmalı olarak boşanmak istediklerinin dilekçe de açıkça belirtilmeli ve anlaşmalı boşanma dilekçesinin ekinde eşlerce imzalanmış anlaşmalı boşanma protokolü de yer almalıdır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu da dilekçede bulunması gereken hususları düzenlemiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu kapsamında boşanma dilekçesinin içerisinde  aşağıdaki hususların sırasıyla bulunması zorunludur:

  1. Mahkemenin adı.
  2. Davacı ile davalının adı, soyadı ve adresleri.
  3. Davacının Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası.
  4. Varsa tarafların kanuni temsilcilerinin ve davacı vekilinin adı, soyadı ve adresleri.
  5. Davanın konusu ve malvarlığı haklarına ilişkin davalarda, dava konusunun değeri.
  6. Davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri.
  7. İddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği.
  8. Dayanılan hukuki sebepler.
  9. Açık bir şekilde talep sonucu.
  10. Davacının, varsa kanuni temsilcisinin veya vekilinin imzası.

ANLAŞMALI BOŞANMA PROTOKOLÜ

 

Anlaşmalı boşanmalarda gerekli belgelerden birisi de anlaşmalı boşanma protokolüdür. Anlaşmalı boşanma protokolü, boşanma davasında tarafların kabul ettiği hususları içeren bir tutanaktır. Anlaşma protokolü yazılı veya sözlü olarak olarak hazırlanabilir. Protokol yazılı olarak hazırlanmış ise, ıslak imzalı evrak dava dosyasına sunulmalı ve her iki eş imzalı metni onayladıklarını hakim huzurunda açıklamalıdırlar.

Anlaşmalı boşanma protokolü içerisinde taraflar varsa çocuğun velayetini kimin alacağı, velayeti almayan kişinin çocukla nasıl bir ilişki içerisinde olacağı ve ne sıklıkla görebileceği, evlilik içerisinde alınan malların paylaşımının nasıl yapılacağı, boşanma sonrası tazminat ve nafaka ödenip ödenmeyeceği ödenecekse bunun tutarının ne olacağı gibi birçok hassas konuda uzlaştıklarını ifade eden belgedir. Boşanma protokolü içerisinde yapılacak hatalar ya da eksiklikler boşanma sürecinin uzamasına hatta açılacak boşanma davasının reddedilmesine neden olacaktır.

ANLAŞMALI BOŞANMA PROTOKOLÜ NASIL HAZIRLANIR?

Anlaşmalı boşanma protokolü içerisinde taraflar varsa çocuğun velayetini kimin alacağı, velayeti almayan kişinin çocukla nasıl bir ilişki içerisinde olacağı ve ne sıklıkla görebileceği, evlilik içerisinde alınan malların paylaşımının nasıl yapılacağı, boşanma sonrası tazminat ve nafaka ödenip ödenmeyeceği ödenecekse bunun tutarının ne olacağı gibi birçok hassas konuda hususların yazılması gerekir. En sonunda ise eşlerin her birinin adları, soyadları ve imzaları olması gerekmektedir. Sonuç olarak aşağıdaki tüm hususların protokolde yer alması gerekir:

  1. Tarafların boşanmaya ilişkin irade açıklamaları,
  2. Ortak çocuk varsa velayeti
  3. Velayeti alamayan taraf ile ortak çocuk arasında kişisel görüşün düzenlenmesi,
  4. İştirak nafakası talebi
  5. Yoksulluk nafakası talebi
  6. Maddi ve manevi tazminat talebi
  7. Ziynet eşyalarının nasıl paylaşılacağı
  8. Mal paylaşımının nasıl olacağı

ANLAŞMALI BOŞANMADA MAHKEME SÜRECİ NASIL İŞLER?

Anlaşmalı boşanma davasında, mahkemeye başvurulduktan sonra taraflara bir duruşma günü belirlenir. Genelde başvurudan itibaren en geç 40 gün içinde bu duruşma günü verilmektedir. Mahkeme tarafından eşler duruşmaya davet edilir. Taraflar bu duruşmaya gününde gelerek anlaşma protokolünü onayladıklarına dair beyanda bulunurlar, hâkim de buna kanaat getirip anlaşmalı boşanma protokolünü onaylarsa dava bu celsede biter. Dolayısıyla tek celsede evlilik birliği sonlanmış olur.

ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASI NE KADAR SÜRER?

Anlaşmalı Boşanma Davası Ne Kadar Sürer?

Anlaşmalı boşanma günü geldiğinde koşulların varlığı halinde hakim boşanmaya hükmeder. Bunun üzerine hakim tarafından davaya ilişkin gerekçeli karar yazılır. Gerekçeli kararın taraflara tebliğ edilmesi üzerine istinaf süresinin dolmasıyla gerekçeli karar kesinleşir. Böylesi durumda anlaşmalı boşanma davası, 1 hafta ile 4 hafta arasında sonuçlanmış olacaktır. Bu süreler mahkemelerin yoğunluğuna ve ilden ile değişebilmektedir.

ANLAŞMALI BOŞANMA KARARI NASIL KESİNLEŞTİRİLİR?

Anlaşmalı boşanma günü geldiğinde koşulların varlığı halinde hakim boşanmaya hükmeder. Bunun üzerine hakim tarafından davaya ilişkin gerekçeli karar yazılır. Anlaşmalı boşanma davasında kararın kesinleşmesi için gerekçeli kararın tebliğe çıkması ve kesinleşme şerhinin nüfusa düşülmesi gerekir. Bu işlemler gerçekleştiğinde anlaşmalı boşanma kararı kesinleşmiş olacaktır.

ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASINDAN VAZGEÇME VE FERAGAT?

Boşanma davasından vazgeçildiğinde, yani dava geri alındığında, dava mahkeme tarafından hiç açılmamış olarak sayılır. Boşanma davasından feragat etmek isteyen davacı eş ise, davanın belirli bir kısmından ya da tamamından bireysel kararla vazgeçebilir. Anlaşmalı boşanma davasından feragat için karşı tarafın onayına ihtiyaç yoktur ancak anlaşmalı boşanma davasından vazgeçmede karşı tarafın onayına ihtiyaç olacaktır. Çünkü anlaşmalı boşanma davasından feragat kesin sonuç doğuracaktır ve anlaşmalı boşanma davasından feragat eden taraf aynı sebeplere dayanarak tekrardan bu davayı açamaz. Boşanma davasından vazgeçen taraf ise, ilerde aynı ya da farklı sebeplere dayanarak tekrar boşanma davası açabilecektir.

ANLAŞMALI BOŞANMADA MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT

Anlaşmalı boşanma davasında taraflar birbirinden maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilirler. Bunu anlaşmalı boşanma protokolüne ekleyerek yaparlar. Tazminata hükmedilmesi için tazminat alacaklısının kusuru daha az olmalıdır. Ancak anlaşmalı boşanma davası sonuçlandıktan sonra maddi ve manevi tazminat talebinde bulunulamaz. Yargıtay da aynı görüştedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun E: 2017/2-3067 K: 2019/512 kararında da açıkça anlaşmalı boşanma davasının kesinleşmesinden sonra tarafların maddi ve manevi tazminat talebinde bulunamayacağı belirtilmiştir. “Anlaşmalı boşanmadan sonra artık boşanma sebebiyle (TMK 174/1,2) maddi ve manevi tazminat istenemez.

BOŞANMA DAVASINDA MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT

ANLAŞMALI BOŞANMADA MAL PAYLAŞIMI

Anlaşmalı boşanmada taraflar mal paylaşımı hususunu anlaşmalı boşanma protokolünde düzenlemelidirler. Her iki tarafın ve nihayetinde hâkimin bu mal paylaşımını uygun bulması gerekir. Eğer taraflar bu hususta anlaşamıyorlarsa anlaşmalı boşanmaya karar verilemez. Eşlerden biri anlaşmalı boşanma protokolüyle mal paylaşımından feragat edebilir. Anlaşmalı boşanma protokolü ile mal paylaşımı davası açmaktan feragat edilecekse, feragat beyanı protokole açıkça ifade edilmelidir. Anlaşmalı boşanma protokolünde tarafların mal paylaşımını yaptıklarına dair açık herhangi bir beyan yoksa, taraflar anlaşmalı boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren başlayan 10 yıllık dava zamanaşımı süresi içinde boşanmada mal paylaşımı davası açma hakkına sahiptirler.

ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASINDA ZİYNET EŞYALARI

Taraflar anlaşmalı boşanma davasında ziynet eşyaların kime ait olacağını anlaşmalı boşanma protokolü düzenleyerek belirleyebilirler. Buna göre kendi aralarındaki paylaşıma göre ziynet eşyalarına sahip olurlar. Aksi takdirde, böyle bir anlaşma yapılmamışsa ziynet eşyalar kadına verilecektir. Yargıtayın da bu konuda bir kararı vardır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/3-1040 E. 2020/240 K. sayılı kararında;

“…Ziynet; altın, gümüş gibi kıymetli madenlerden yapılmış olup; insanlar tarafından takılan süs eşyası olarak tanımlanmaktadır. Ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada verilen hediyeler olarak tanımlamak mümkündür. Bu bağlamda, bilezik, altın kelepçe, kolye, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe ve yüzük gibi takılar, ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir.

Kadına özgü ziynet eşyaları; eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır.

Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, kadına özgü ziynet eşyası niteliğindeki bilezik eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır…”

DÜĞÜN TAKILARI VE ZİYNET EŞYASI DAVASI

ANLAŞMALI BOŞANMADA VELAYET

Anlaşmalı boşanmada çocuğun velayetinin kimde kalacağı anlaşmalı boşanma protokolü ile düzenlenebilir, bu konu ortak bir karara bağlanabilir. Ancak hakimin bunu onaylayacağına dair ise bir kesinlik yoktur. Türk Medeni Kanunumuzun 166. maddesinin 3. fıkrasında “Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur.” şeklinde açıkça ifade edilmiştir. Dolayısı ile hakim çocuğun üstün yararını göz önünde tutarak anlaşmalı protokolün onaylanmasına ya değiştirilmesine karar verebilecektir.

ANLAŞMALI BOŞANMADA NAFAKA

Türk Medeni Kanunu’na göre 4 çeşit nafaka türü vardır: Yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, tedbir nafakası ve yardım nafakası. Yoksulluk nafakası, boşanmada yoksulluğa düşecek olan tarafa kusuru daha az olan taraftan bir miktar para ödenmesini ifade eder. İştirak nafakası ise, velayeti kendisine bırakılmayan eşin çocuğun giderleri için diğer eşe ödediği parayı ifade eder. Tedbir nafakası ise, boşanma ve ayrılık davasında dava devam ederken ödenen bir nafaka türüdür. Yardım nafakası ise yoksulluğa düşen alt-üst soya ya da kardeşe ödenen bir nafaka türüdür. Taraflar anlaşmalı boşanma protokolünde yoksulluk nafakası, tedbir nafakası ve iştirak nafakası ödenmesini kararlaştırmışlarsa hâkim bu nafakalara hükmedebilecektir. Ancak böyle bir şey kararlaştırılmamışsa hâkim kendiliğinden yoksulluk nafakasının ödenmesine karar veremez.

NAFAKA NASIL HESAPLANIR? NAFAKA HESAPLAMA

ANLAŞMALI BOŞANMALARDA AVUKAT TUTMAK ZORUNLU MUDUR?

Hayır, sadece anlaşmalı boşanmalar değil hiçbir dava türü için avukat tutulma zorunluluğu yoktur. Fakat yasal hakların korunabilmesi açısından avukat tutmak çok önemlidir. Örneğin çocuğunun velayetini her anne baba ister, fakat etkili bir savunma yaparak çocuğun kendisi ile yaşamasının çocuğun menfaatine olacağı yönünde bir hâkim kanaati oluşturulabilmesi için hukuki bilgi ve deneyim gereklidir. Her ne kadar avukat tutulması zorunlu olmasa bile boşanma davalarında deneyimli bir avukat ile boşanma süreci daha profesyonel ve sağlıklı olarak devam ettirilmelidir.

TEK CELSEDE BOŞANMA NASIL YAPILIR?

Tek celsede boşanmak isteyen kişiler açısından açılması gereken boşanma davası türü anlaşmalı boşanmadır. Anlaşmalı boşanma davası açarak gerekli prosedürlerin etkin bir şekilde işletilmesi ile tek celsede boşanma gerçekleştirilmesi mümkündür. O yüzden tek celsede boşanmak istiyorum diyen bireylerin bu süreçte eşleri ile her konuda uzlaşması ve boşanma avukatı tutarak bu süreci profesyonel anlamda yürütmesi önerilir.

YURT DIŞINDA YAŞAYANLAR ANLAŞMALI BOŞANABİLİR Mİ?

Yurt dışında ikamet eden Türk vatandaşları anlaşmalı boşanmak istedikleri takdirde hakimin tarafları bizzat dinlemesi gerektiği için Türkiye’ye gelip   tek celse hakim karşısına çıkmaları gerekmektedir. O yüzden yurt dışında bulunana Türk vatandaşları anlaşmalı boşanmak istedikleri takdirde tek sefer de olsa Türkiye’ye gelmeleri gerekmektedir. Medeni Kanun anlaşmalı boşanmalarda avukat tutulsa bile her iki tarafında duruşmaya katılmalarını zorunlu kılmıştır. O yüzden yurt dışında yaşayan kişilerin Türkiye’de anlaşmalı boşanmak istemeleri durumunda uzman bir boşanma avukatı ile iletişime geçerek tek celsede boşanmaları ve bir defalık da olsa Türkiye’ye gelmeleri gerekecektir.

ANLAŞMALI BOŞANMA PROTOKOLÜ NASIL İPTAL EDİLİR?

Anlaşmalı boşanma davası kesinleşene kadar anlaşmalı boşanma protokolünün iptali söz konusu olabilir. İstinaf süresi içinde itiraz edilerek anlaşmalı boşanma protokolü iptal edilebilir. Taraflar bunu davadan feragat edip yeniden bir boşanma davası açmakla mümkün kılarlar.

ANLAŞMALI BOŞANMA ÇEKİŞMELİ BOŞANMAYA DÖNÜŞMESİ

Anlaşmalı Boşanma Çekişmeli Boşanmaya Dönebilir mi?

Taraflar anlaştıkları hususları anlaşmalı boşanma protokolü ile hâkime sunduktan sonra hakim bu protokol üzerinde bir inceleme yapar. Gerektiğinde bazı hususların değiştirilmesini isteyebilir. Eğer ki bu değiştirilen hususları taraflar kabul etmezlerse dava artık çekişmeli boşanma davasına dönüşür. Bu duruma anlaşmalı boşanmanın çekişmeli boşanmaya dönüşmesi denir.

TEK CELSEDE BOŞANMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER

Tek celsede boşanma davasının tamamlanması için anlaşmalı boşanma davasının açılması gerekir. Taraflar anlaştıkları hususları anlaşmalı boşanma protokolüne geçirerek bunu hâkime sunarlar ve hakim bir gün belirler. O günü gelen duruşmada hâkim anlaşmalı boşanma davasını karara bağlar ve boşanma tek celsede tamamlanmış olur. Burada önemli olan tarafların anlaşmış olmalarıdır.

BİR YIL DOLMADAN ANLAŞMALI BOŞANMA

Türk Medeni Kanunu’na göre anlaşmalı boşanmanın gerçekleşmesi için evliliğin 1 yıl sürmesi gerekir. Bu nedenle kural olarak 1 yıl dolmadan tarafların anlaşmalı boşanma davası ile boşanabilmeleri mümkün değildir. Dolayısı ile taraflar bu durumda çekişmeli boşanma davası ile boşanabilirler. Ancak uygulamada bu süre dolmasa da tarafların fiili olarak anlaşarak boşanabilmeleri mümkündür. Nitekim, taraflar çekişmeli boşanma davası açıp tanıklarını hazır eder ise, dosyaya bakan hakiminde onayı olmak kaydıyla en yakın güne duruşma verilebilir ve çiftler fiilen anlaşmalı bir şekilde 2-3 hafta içerisinde boşanabilir. Burada önemli olan husus hakimin takdiridir. Uygulamada birçok hakim bu yöntemi kullanarak çiftleri boşamaktadır.

ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASI

ANLAŞMALI BOŞANMA HAKKINDA SIKÇA SORULAN SORULAR

Eşim ve ben hızlı bir şekilde boşanmak istiyoruz. Nasıl boşanabiliriz?

Evlilik en az bir yıl sürmüşse, eşlerin birlik­te başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin bizzat tarafları dinleyerek iradelerini serbestçe açıkladığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edi­lecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaat­lerini nazara alarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu deği­şikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. Bu şekilde yürütülen boşanma davasına anlaşmalı boşanma davası denir. Anlaşmalı boşanma davası ile beraber hızlı bir şekilde boşanılabilir.

Eşimle 1 yıldan az zamandır evliyiz; kaldı ki 1 yıldan uzun zamandır evli olsaydık bile duruşmaya çıkmak istemiyoruz. Boşanmanın sonuçlarında ( tazminat, nafaka, vs. ) anlaştık. Yine de çabuk boşanabilir miyiz?

 Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine (TMK 166/1) dayanılarak açılmalıdır. Bu durumda davayı açtıktan yaklaşık 6 ay ile 1 yıllık zaman zarfı içinde boşanabilirsiniz.

-Boşanma konusunda anlaştık. Ancak boşanmanın sonuçlarında anlaşamadık. İstediğim nafakayı vermezse boşanmam. Çocuğun da bende kalmasını istiyorum. Bu durumda kısa sürede boşanabilir miyim?

Bu durumda anlaşmalı boşanma davası açılamaz, zira taraflar boşanmanın sonuçlarında anlaşamamıştır. Bu nedenle çekişmeli boşanma davası açılacaktır.

ANLAŞMALI BOŞANMA DAVA DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ

İSTANBUL NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİNE 

Davacı : ADI, SOYADI (T.C. Kimlik No: ____________)

Adresi :

Davalı : ADI, SOYADI (T.C. Kimlik No: _____________)

Adresi :

Dava : Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle anlaşmalı boşanma

Açıklamalar : 

  1. Davacı ile Davalı _____________ tarihinden bu yana evlidir. Bu evlilikten ______________ doğumlu müşterek çocuk bulunmaktadır.
  2. Davacı ile Davalı uyum sağlayamadığından müşterek hayat çekilmez bir hale gelmiş, evliliğin devamında bir yarar bulunmamaktadır.
  3. Davacı ile Davalı medeni bir şekilde bir araya gelerek şartları ayrıntılı olarak görüştükten sonra boşanmanın hukuki ve mali sonuçlarını düzenleyen ve ekte sunulan anlaşmalı protokolü birlikte imzalayarak kabul etmiştir.
  4. Devamında yarar ve umut görülmeyen evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmasına karar verilmesi için işbu davanın açılma zorunluluğu doğmuştur.

Hukuki Nedenler: Türk Medeni Kanununun 166. maddesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve ilgili kanun hükümleri

Hukuki Deliller: Nüfus kayıtları, protokol, gerekirse tanık beyanları ve ikamesi mümkün her türlü yasal delil

Sonuç ve Talep: Yukarıda açıklanan ve kendiliğinden gözetilecek nedenlerle;

1- Türk Medeni Kanun’un 166. maddesi uyarınca Davacı ile Davalının boşanmalarına,

2- Ekte sunulan protokolün aynen hüküm altına alınmasını arz ve talep ederim.

Davacı

İmza

EKİ:

 

ANLAŞMALI BOŞANMA PROTOKOLÜ ÖRNEĞİ

……………… ili, ………………. İlçesi, …………… Mahallesi nüfusuna kayıtlı  T.C. Kimlik numaralı  ile aynı yerde nüfusa kayıtlı ……………………. T.C. Kimlik numaralı eşi boşanma ve boşanmanın sonuçları hakkında aşağıdaki şartlarda anlaşmışlardır

1-Taraflar Karşılıklı olarak anlaşmalı boşanma yoluyla boşanmayı kabul etmişlerdir.

2-Müşterek çocuklardan, … doğumlu … T.C.Kimlik Numaralı … velayeti evlilik birliği içinde olduğu gibi ortak olacaktır. Müşterek çocuk halen anne … ile birlikte … adresinde yaşamakta olup aynı yerde annesi ile yaşamaya devam edecektir.

3-Müşterek çocuklarla baba … arasında şahsi münasebet tesisi mahkemenin takdirine bırakılmıştır.

4- … adresinde bulunan konut … adına kayıtlı olup evin mülkiyeti tamamen kendisine bırakılacak, … bu taşınmazla ilgili mal rejimi mevzuatına ya da katkı payına dayalı herhangi bir talebi yoktur ve olmayacaktır.  … taşınmazla ilgili bütün haklarından feragat etmiştir.

5-Tarafların birbirlerinden tazminat ve yoksulluk ya da iştirak nafakası talepleri yoktur.

6-Taraflar arasında ev eşyası ve takılarla ilgili bir ihtilaf bulunmamaktadır.

7-Taraların birbirlerinden yargılama masrafı ve vekalet ücreti talebi yoktur.

Taraflar arasında yapılan 7 maddeden ibaret işbu boşanma protokolü okunup kabul edilerek hür iradeleriyle birlikte imzalandı.

NİSANUR CEBECİ

BOŞANMADA KUSUR SAYILAN HALLER

ZİNA NEDENİYLE BOŞANMA DAVASI (ALDATMA)

YABANCI EŞTEN BOŞANMA DAVASI

BOŞANMA DAVASI NE KADAR SÜRER?

BOŞANMA DAVASINDA MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT

BOŞANMAK İÇİN GEREKLİ EVRAKLAR-2024

Boşanma Davası Açmadan Önce Bilinmesi Gerekenler

BOŞANMA DAVASINDA KADININ HAKLARI NELERDİR?

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak Gerekli alanlar işaretlendi *

Yorum Yap